Catalog

? ların çoğu, okura fikir verebilecek kısa özetler, tadımlık denebilecek alıntılar ve bazı yorumlarla anlatılmaya çalışılmış. Amaç, yapıtları tanıtmanın ötesinde hatırlatmak. ‘Bir Kitaptan Bin Kitaba’, kitaplara tutkun bir yayıncının, bu tutkuyu paylaşma adına yaşadığı serüveni içeriyor. Kontra/ Antonis Samarakis/ Çeviren: Onur Öner/ Kibele Yay./ 94 s. Antonis Samarakis’in konu edindiği ana karakterler her zaman “sıradan insanlar” oldu. 20. yüzyıl insanlarının tüm açmazlarını, ahlaksal ve moral çöküntülerini, yalnızlıklarını ve ezilmişliklerini yapıtlarında işledi. A. Samarakis’in son kitabı ‘Kontra’daki öyküleri de, bu özellikleri içinde barınyor. A. Samarakis’in ‘Kontra’daki öyküleri, Yunanistan’daki insan manzaralarını seyretmeye olanak tanıyor. Söyleyince Yine Ben Kötü Oluyorum/ Erkan Goloğlu/ İletişim Yayınları/ 390 s. “Yıllar önce Ankara’da güneşli bir nisan günü. Can erik çıkmış ki, Dikmen’de ısırsan, kütürtüsü Çinçin’de duyuluyor. Erik bahçesine dalmışız gibi, bir yandan erikleri dişliyor, öbür yandan derneğin Rüzgârlı Sokak’taki binasında yarınki Nato’ya Hayır Mitingi’nin pankartlarına son halini veriyoruz. İçtiği sigaradan değil, boyundan lakabını alan Uzun Maltepe, o yıllarda başka rengimiz olmadığı için yüzü sarı, gözü kırmızı boya içinde yalvarıyor: ‘Ağbi bunun kralı ‘Nato Kafa Nato Mermer’ olur, bırak pankartı ellerimle parlatayım’” Erkan Goloğlu’nun anıları yer alıyor bu kitapta. Cumhuriyet Yazıları/ Necdet Adabağ/ Phoenix Yayınları/ 196 s. “Sevgili Mustafa Balbay, bana şaka yollu ‘yazarımız’ der. Beni yücelttiğinin ayrımındayım. İtalyan yazar Leonardo Sciascia ‘yazar olduğum için değil, yazı yazdığım için ‘yazar’ tanımını kullanıyorum’ der. Ben de öyle. Yoksa o kadar uzağım ki o tanımdan... Kırk fırın ekmek yeter mi, bilmiyorum. Ve ardından Sciascia şunu ekler: ‘Kendimi başkalarına hakaret ve küçümseme boyutuna varabilecek suçlamaları yapacak kadar kahraman göremiyorum’. Ben de öyle. Tüm yazdıklarım, Svevo’nun dediği gibi ‘kendimi anlamak içindir’. İnsanın kendisini anlaması için de ilk ağızda kendisini sorgulaması gerek diye düşünüyorum. Ben bu kitaptaki yazılarımda onu yaptım ya da yapmaya çalıştım. Kendimi anladığımı sanıyorum ama toplumu anlamakta sorunlarım olduğunu saptadım. Toplumla aramda bir kopukluğun varlığını duyumsadım. Bu kopukluğu gidermek için kim kime gidecekti ki...” Bu kitapta, Necdet Adabağ’ın Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıları yer alıyor. Reiki ve Dynamic Rebirthing/ Horst H. GüntherAngelika Marche/ Çev.: Leyla Bosuter/ Remzi Kitabevi/ 280 s. “Evrensel yaşam enerjisi” anlamına gelen Reiki, en az 2500 yıldır kullanılan bir şifa sanatıdır. Reiki’nin sunduğu şifa enerjisinin yardımıyla bedensel, zihinsel ve ruhsal açıdan daha sağlıklı bir yaşam sürdürülebilir. Rebirthing ise nefesin, beden ile ruh arasındaki köprü olduğu bilinciyle oluşturulmuş özel bir nefes alma tekniğidir. İnsanlar binlerce yıldır, yaralanma ve hastalıkları iyileştirmek için bu özel tekniği kullanmışlardır. Bu kitap, ‘kendi kendine’ tedavi yöntemleriyle ilgilenenlere, Reiki ve Dynamic Rebirthing uygulamalarını öğretiyor. Her bir tedavi uygulaması fotoğraflarla ayrıntılı olarak gösterilmiş. Kitabın son bölümünde yer alan ‘yaşanmış öyküler’ ise, bu uygulamaların etkilerini gösteriyor. İpek Böceği Cinayeti/ Solmaz Kâmuran/ İnkılâp Kitabevi/ 152 s. “... Çetin Altan’ın 1927’den başlayan yaşamı, aynı zamanda tüm gerçek yazarların, yani yaşamını yazıdan kazanmak için kalemini, yüreğini ve başını ortaya ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 857 SAYFA 27