28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Maritt Rullmann'nın iki ciltlik "Kadın Filozoflar"ı tümüylc yayırnlandı. tlk ciltte, Antik Çağ'dan Aydınlannuı Dünenıi'nin sonuna kaılar, yani ikibin yıllık bir geçmiijteki kırksckiz kadın filo/ofa yer verilmişti. İkinci ciltte isc, Ronıantiznı döneminden ^ kadar geçen ikiyüz yıllık sıırcdeki otuzyedikadın Hlozohı yer verilivor. ARSLAN KAYNARDAG Yeni zamanların kadın filozofları man'dır, siyasetedekıirışmıştıı Dar kaf.ılılıga, bağıi'izlığa kaı M yaptığı ele^ıirileri kiıap halıne getirir. IVodal devleti, ondan kaynaklanan otoriteıliği elesti rir. Adı bir süre unııtulan bı kadın ! l M)'li yıllarda veniıkıkeijledilmi^, dübiinceleıi kadın harcketlcrini etkileıııiştir. Kiiapta üçüncü rilo/ot ola rak (.arolıne Schlegcl Sclıelling karşımı/a çıkar. ()ııce iilozoi SchlegCl ile sonra da filozol Schlelling ile evleueıı, onların soyadlarını alan Caroline Schlegel Sclıelling, iki cinsin birbirini tamamlamasını öne süreıı ronıantik düşünı.eııin tipik birtemsilcisidir. Avnı zamanda, Berlin'de aydınların toplaııclığı iinlü birsalonun sa hibidir. (Jndan yazılı olarak yalnızca nıektuplar ve her iki kocasınm ıneünleri üze riııde vaptigı önemli diizcltmeler kalnınjtır. Schelling'in yayımlanan yapıtlarının kaynakçası inceleniıse, onun en vcrimli vıllarının Caroline ilecvli bulunduğu yıllar oldugu anlaşılır. Kitapta ılk Fransız tilozof olarak CîcrmainedeStaeri görüyoruz. IX. Yüzyıl'ın sonlarında doğmıiij olan Stael, Paris'te Aralarııul.ı üni\ersıte öğreııımı göıen yoktıır. Avrupa'da kadınların üniveı siteve girıneye başlamal.ırı eneycegecikınis bir olaydır. Ilk olarak lsviçre'ue Zürıch llnı versitesi'nin lX65'te kadın öğ renci kabul ettigini görüyoruz. Prusya üniversitelerine ise kadınlar ancak 1908 yılında gire bilmişlmlir. Yine Almanya'da ilk kadın lelsete profesörü 1CM7 yılında görülebiliyor. Bııbilgileri Maritt Rulmann ve arkadaşlarının kitabından alarak yazı yorum. Kısaca söylevecek olıırsak I1). Yiizyıl kadın fclsefeciler icin oldukca zor bir yü/yıl sayılabilir. Engeller, 20. Yüzyıl'ın başlarına gelince azalmış, yarısından sonra ise hcmen hemen hiçbir engel kalmamıştır. 1900'lerle birlikte Amerikalı kadın felsefecilerdevreyegiriyor. Ilk Amerikalı kadın lilozol, Mary N. Calkins'tir. 1865 dogumluolan (".alkins, ABD'nin önenıli bir kolejindc tam 42 yıl telsete dersi vcrnıiijtir. ABD'nin eğitim tarilıine baktığımızda bu ülkenin kimi seçkin üniversitelerine Maritt Rullmann'dan "Kadın Filozoflar" K admlar felsctenin hcr dalında söz sııhibi oldular. Bircok lclsele kita bının yazarı, degişİK relsefe tliiijiincelcrinin temsilcisi olarakscslcrini duyur dular. Kadın tilozofların düs,ııncelerini, yaşamöykiilerini anlalan, bu konudaki ta rihsel gelismeyi inceleyen yayınlar da yapılnıaktiKiır. Böyle incelemelerin önemlılcrinden birı kııskusıız, Alman Maritt Rullmanıı ve arkada^lanıun kitabıdır (1). İki cilrlik bu kirap Kadın Filozoflar adıtn ta^ıyor. Adı geçcn kitabın birinci cildi 19%'da çcvrilerek Türk okuyııcıılara sunulmu^lu. Bu cildi Cumhuriyet Kitap'ta tanıtmıştım (2). Şimdi ikinci cildi ılc yayımlannıi!j bulunuvor(3). İki ciltte, Antik Ç.ağ'dan Aydınlanma Dönemi'nin sotıuna kadar, yani ikibin yıl lık bir geçnıişteki kırksekiz kadın filo/ofa yer verilmişti. İkinci ciltte ise, Roman tizm döneminden günümüze kadar gcçen ikiyüz yıllık süredeki otıızycdi kadın lilozola yer veriliyor. Kitabı hazırlayanlar, yalnız A\'rtıpa ül keleri ile ABD cleki önenıli telsefc akınv larını gözönünde tuttııklarını, bu ülkelcrin bu akınıların dı^ında kalan tilo/oflara yer vernıediklerini söylüyorlar. Ayrıca yaş sınırlaması da söz koııusu, 1945'ten son ra do£anlar alınmamış. Araştırmanın bir başka özelliği, lilozofların diisüncelerimn değerlendirilmesindc tarihsel ve sistcmatik yönteınin ııvgıılanmı:; olmasıdır. IX. Yüzyıl'ın sonlarıyta 19. Yüzyıl'ın ba.şjarında görülen düşünce akımları "romantik" olarak adlandırılır. BLI yıllarda felsefenin büyük sistem kurma gelenegi sona ermiştir. Düşünceler, estetik, doğa vc din felscfesine yönelir, dalıa çok bu konıı larda odaklanır. Ote yandan toplum fclsefesindc büvük dcgişmclcr olur, Edebiyatta görülcn tipler degişjı. Bu dönemin edebiyatında betimlenen kadın riplcri, kitap okumayı seven kültürlü kimselerdir. Erkcöin yanında onıı tamamlavan bireylcr olarak kendilerini bclli cderler. Yüksek öğreninı yapma olanağını heniiz elde edememisjerdir ama, entelektüel mesleklerdc çaln>abilmek içiıı çaba gösterirler. Aralarında rdebiyata, felsefeye yönelenleroldu. ()/güıiük pcjjindedirlcr, naklarını arama yoluna gırınişlerdir. Kuşkusuz bütün bunlaı toplumdaki oluşumların biıer yansımasıdır. Bu döncmdc kitap okunıa ve mektup yazma, büyük kentlerdeki bircok kadının sevdiği ıığraşlar olmuştur. ()vk l ki, edebiyatı,ı ve lelsefeci kadınların yazdıkları kitapların çoğu mektup tiiründcdir. Ote yandan kadınların oncülükettikleri "salon toplantılan" da baslamiijtır. Aydınların toplandıklaıı bu salonlarda, erkek ve kadın birlikte felsete \ aparlar, edebiyat ve sanat konularını tarıı^ırlar. İkinci ciltte otuzyedi kadın Hlozohın ycraldığını söyledin"). I lepsinden sözede cek dcğilim. Birka^ının adlarına ve düşüncelerine tleğinmekle ve daha çok genel bir değerlendirme yapmakla yetinece ^erli çalışmalaryaptı, yorumlarda bulundu. Arendt.lilozof Heidegger'eâ^ıktı.da ha sonra Jaspers'in çalışmalarına katıldı. Naziler Almanya'da yönetimi elegeçiıin ce ABD'ye göç etti, orada bir süre Marksizme yöneldi. Arendt'c göre insanın "başlıca niteliği eylem yapmasıdır kitaplaıında dii^ün me, isteme ve yargılama kavramları ıızi' riııde dıırdıı. Amerika'nın ünlü Priıneton l'niversitesi'ndeders veren ılkkaılm profesör odur. 197^'te öldii. Kimi kitaplaıı Türkçe'ye çevrilmiştir (51. K.ulın lilozotlar arasmda en çok tanııı ıııi!; olanlaıdan birı, belki ile en tanınmı^ ol.ını I'ransız Simone de Beau\roir'dır. Bu lilozol, Saıtre'nın geliştirdiği varolıısçıı lıık lelsefesinin önemli temsilcilerindcn dir. Adı bütün ülkelere çabuk yayıldı. ^ a pıtlarının çoğu dilimize dc cevrildi. Kitapta Âleksandıa Kollontai, Rosa Luxenıburg gibi Marksist kadın tilozoflara da yer verilmiijtir. Üzerinıle durulan son Hlozof Brigitte Veishaupt 1939 doğumludur ve Isviç re'de ya^amaktadıı. Akıl kavramııu lenıınist bir görüşje cleştirmiş ve dü^ünceleri son yılların kadın hareketlcrini büyük ölçüde etkilemiştir. Kime lilozol denip? Adı geçen kadın lilozofların çoğunda feminist söylem görülse bile, bu söylem onların öne sürdükleri telsefi bilgi ve dü şüncenin degerini azaltmamaktadıı. Yazıma son vermeden, katılmaılığım bir noktaya işaret etmek istiyorum: Kime filozof denileceği rartışmalı bir konııdur. Bcnce kitapta tanıtılan otuzye di felsetecinin hepsine birden "Hlozol denilemez. Bunlar değerli birer lelseleci olabilirlcr, bircok etkinliklerde bıılun dukları anlaşılmaktadır. Oysa "filozoi' olmak daha başka özellikleri gerektirir. Bu konudaki tartışmayı ayrı bir yazıda yapınak istiyorum. Kadın Filozoflar dan ögrenilecek çok şey var. İkinci ciltte gördüğümüz otuzye di kadın lelsefeciye yakında baskalaıı da ekleııebilecektir. Ben şimdıden birkaç ad önerıyorum: tlk olarak aklıma isviçrelije an 1 lersch geliyor, Ltikle ve Jaspers'lc il gili çalışmalarıyla tanıdı^imı/ Hersch yur dumuza da gelıni^ konkranslar vcrmiştir. Kcndisine kitantaki vilçülere göre deger lendirilerek "filozot" denilnıesi herhalde yanlış olmayacaktır. Hersch'tlen sonra lngiliz telseleci lıis Murdoch'la, Amerikalı felsefeci Sıısan Sontag'ı öncrecegim. Kitaptaki ölçülere göre bunlar da pekâlâ " filozof" olarak nitelendirilebilir. Bu iki telselecinin dilimize çevrilen kitaplaıı var. Bir noktaya daha değineceğim: Çcviride "Hlozof ların yapıtlarının adları yal nızca yabancı dille verilmiş. Türkçeleri de yazılsaydı daha iyi olmaz mıydı? Bunlaı ın arasında dilimize çevrilenler vardır, onlar da belirtilebilirdi. İki ciltlik Kadın Filozoflar ı dilimize kazandırdığı için lelsefeci Tomris Mengiı şoğlu'na, yayımladı^ı için de Kabalcı Ya yınevi'ne teşekkür etmemiz gerekiyor. • (1) Maritt Rullmaıın vd. Kadın Fılozojhırall 12, fW?, cfcfVcrhıg, Zımch (2) An/ıiu KaynarJiiğ, KciJnı YıUnojların Tarihtcki Ycri, Cutnbııriyct Kıhıp 24 10 J'W,, sayı W (1) Maritt Kıdlnıann vd Kadın Yılo zu/lar, al/2, 1'){)X, Ivanhıd, Kabalcı Ynyınevi (Çcv : Yonıris Meııgüyıgln) (4)Mada»ıdcSlacl Al»ıan\a'\a Datr, cılt 1i, \\tanbıd l')45, M li.îl Yayınlar, (Çcv.: NasnbiBaydar) (5) f lannab Arcndt, Scçnciiscrkr I, lıtuınltk Dıırumu hlanbıtl VJ94, tle/iştnı Yayınlar/ (Çcvtren Bahadır Sincı Şencr). Scçme c\crlcr2, (jcçmı)lc delccck Arasında, V>')(), lle/işım Yayınları, (Çcv:BahadırSınaŞcncr) Scçntc E\crlcr 3, l'otali larizıniıı Kaynakları, îletışı»/ Yayınları, 1')% (Çcv. Bahadır Sına Şcncr). SAYFA 9 "Salontoplanbları" ftim: Bu cilt, Bettina von Arninı bölümü ile başlıyor. 1785 doğıımlu bu katlın bir AlC U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 4 1 ünlü bir salonıı yönetmekteydi. Diderot, d'Alembert, BuKon gibi tanınmış düşünürler ve edebiyatçjlar bu salonda toplanıp fclsefe yapıyorlar, çeşitli sanat okulla rını tartışıyorlardı. Stael, ıızunca bir süre Almanya'da kaldı, dönü^ünde bu iki ülke ile ilgili diişüncc ve izlenimlerini yazdı ve üc ciltlik bir kitap halindeyayımladı (4). lilozol Kant ile Fichte'yi Fransa'ya ilk tanıtan odur. Adı gecen îilozHarı lıem tanıtmış, hem de eleştirmiştır. Lou Andreas Salome adını bircok fel sefecibilir. Daha çok Nietzschckonusundaki kitabı ile ün vapan Lou Salome 1861'dedogmuş, 1937'deölmüştür. Rusya'da yaşayan Alman kökenli bir ailenin kızıdır. Önce Spino/a hayranı olan bu f'lsefeci daha sonra Nietzsche ile tanı^ır. Bu Alman felsefecinin bütün kitanlarını okur, inceler ve ] 894te onun hakkmda ki kitabını yayımlar. Bu kitap bütün dünyada Nietzsche konusunda yayımlanan ilk kitaptır, bııgün dedeğeıini korumak tadıı. Reiner Maria Rilke gibi vazarlarla, Sigmund İTeudgibibilimadamlarıylayakın dostlıık kuran Lou Salome'nin düijünce leri lelseleciler arasinda epeyce yankı uyandırmıijtır. Şurasını belirtmek isterim kı, yııkaıda adı geçen bu "hlozof" kadınların hemen hepsi kcndi kendilerini yeti^tirmi^lerdir. 1960lı yıllara kadar kız öğrenci alınmaılığı ortaya cıkmaktadır. Lngeli ilk olarak (lalkins a^mı^ ve Harvard'da ögrenci olmuştur. Avnı zamanda değerli bir psikolog olan CaİKİns'in kişilik felsetesi konusunda önemli dü^ünceleıi vardır. ()na göre "fclsefe ile u£raşmak bir ayrıcalık değil, bir ödevclir." Amerikalı Felsefe DemegTnin ilk katlın başkanı da Calkins'tir. Bu Amerikalı filozoftan sonra, arka arkaya, Alman, lngiliz ve I'ransız filozoflar geliyor. Insan merkezH felsefe 18tX)'lerın sonlarında vel >0()'|ı.Tİnba!}larında insan merkezli felsefe vc bu ba£lamda I lusserl, Wittgenstein, Kierkegaard, Heideggeı, Jaspeıs, Sartıe ve Marks gibi yeni tilozofların, Freud gibi bilim atlamlurıuın dü^ünceleri ön sııada yer aldıgı icin. kadın Hlozofların daha cok bu düsüncelerdcn etkilendikleri belli olmak ladır. Ornegin, hepsi de tanınmüj birer Hlozof olan dertrude Margarel Ânscombe, Hannah Aıeııdt, Simon de Beauvoir, Maria Zambrano yepyeni bir kusjagın temsil cisidiıieı ve yukarda adlarını saydığım Hlozoflardan etkilenmisjerdir. Ânscombe, lilozol Wittgenstein'ın hayranı idi, onun metinleri üzerinde çok del
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear