Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PHILIPPE SOLLERS enct'yi dinleyelim: "Geceleri ı.slık çalıyordum. Melodi dinseldi. Yaçy Rii d b d B vaştı. Ritıni de biraz ağırdı. BLI ritın sayesindc Tanrı'yla iletişim kıırıı vordıım. Tanrı yalnızca şarkınırı içindeki ıımııt vc coşkıı oklııgu icin gerçekle şiyordıı hıı. Sokaklania ellerim ccplerimde, basını öne eğik ya da yııkarıda, evlere ya cla ağaçlara bakarak o beceriksizce, ncşeli olmayan, ama hüzünlü de ol mayan ciddi ezgilerimi ıslıkla söylüyordum. Umudun Tanrı'ya verilen anlam dan başka hirşcy olmadiğını keşfediyordunı. Haiil bir ritmle hiçbiı zaınan ıslık çalamazdım. Dınsel remalan bılıyordıım: Venüs'ü, Merkür'ü ya da Başak Burcu nu bıınlar yaratır." (2) Ya da: "Gölgcli köş.cmde çömelip lskender'le Sezar'm da görmüs olclııkları o yıldızlı gökkubbcnin altında bulıınmak bcni şaşırtıyordu, çiinkii bcn yalnızca bir tem bel dilcnci vc hırsızdım. Avrupa'yı kcndi olanaklarımla dolaştım; büyük latih lerin öykülerındeki kadar değcrli ayrıntılarla dolu bir öykü yazıyordum." (3) Bir ( ienet Avrııpası var ki (îspanya, Polonya, Çekoslovakya, Slovenya, I lollanda, Bcl^ika, İtalya, Avusturya) barbarlığın yutmakta oldugu Rimbaud'nun Illuminations undaki Avrupa'dan başka bir şcy değil. Bu barbarlığın etkilerini bugün degörüyoruz. Sınırlann, kovulmuşların, hapishanelerin, harika duvar halılanna dönüşmüş görünümlerin içinde rastgele yürüycnlcrin Avrııpası Genet'ninki; içinde, zenginlerin hiçbir zaman düşünemeyecckleri bir deneyimle yoksıılluğıın, kötülüğün, geçici suç ortaklıklarının, yaşam kavgasının geliştiği "nesnelerin, olayların" Avrupası onunki. Iştc bu yüzden kılı kırk yaran, enstantane, mclodiIi bir Genet fizik'inden; zaman ve mekânda kendini yeniden yaratmak zorundaki bcdene bağlı bir zaman vc mckân deneyiminden söz ctmcktc diretiyorum. Hırsızlık mı? "Kendimi tcpeden tırnağa inccliyorum. ' Ya da: Daha lıı/lı gitmek için hangi harcketlcrgvrekli:' Kn ağır, en vavaş olaıılaıı mı>" Ya da ayrıca: "Artık çarpan yüreğim değil, tıım bedenim. Ben sjmdi valnızca kocaınan bir şakaktaıı başka bir şey degilıın; bu soyıılmuş odanın şakağı.'Genet avaklarının ucunabasa basa açık bcyin amolıyatı yapar ^ibi ç,\Iıijivor. Şakak sözcüğü hırsızlık i(,iıı ka myı kırarak i(,vı iyfgirmcdıırumunu anlatıiıak amacıvla lıayran olunacak sckildo M.\ilnıii}. I lırsızlık ya|iamayacak bir dclik.ınlı hakkında ıla varaıılı^ınııı tlinbei, yüıüyü^ünün (,abıık olmadiKim, kı sacası onun edepli olduğunu söyleycccktir. Cnner, bi/c S(iyk'dij>inc ^örc, Ispanva'da, c,ok j;cn<,kcn snymayı düşüııdüjiii kilısclcrcdınlcnmck iı;in piriyor: "Sabah ayiniııdc, büyük «iüııalı iijlcıni^ duı uıııda, kııdas ayinindcn ^ı^tını." Ama htr za manki ( i c m ı ayrıca diyor ki: "Bakışlarımın durulugıınu, kı.skınligi korıımak için, bilincinı hcr eylcnıi şöylc bir inccIcmclidiı, ciyle ki böyk'to o cylcmi hc ımn düzcltcbilcyinı, anlamını tlcöiştircbileyinı. Bu kaygı bcni tctiktc bulundu rıır, nana dıı/lü^ündc yakalaıımış bir karacanın ^a^kın lıalini vcıir. " Dü^üncc ilc ilgili ol.ır.lk da şciylc söyliiyor: "Çok tazla kiın.sc, diyoııluın kcıuli kcndimc, dü^üniiyoı ama bıına lıakkı olmaksızın; bu nun bcılclıni kurtuluşunuz için zorunlu otacak şckılılc bir »iri^imle odcmiyor.," Dü^ünccdcn sizi kurtarmasını bcklomcli ama doğıusunu söylemek gcrekirsc, bunıın iı,'in bir kitabı a<,maktan daha akıllıca bir ^cy yok: Oylcysc yazar bize kendini nasıl kıırtardığını anlatsın, zatcn bu da yctcıiidir (Hırsızın Günlüğü bu tür kitaplardan biridir). Dcınck ki Sartrc haklı: Cicnct "yaşamdanhayran kalmışbirtanıkolarakbir İncil yaziîrı gibi söz ediyor." Ya da, "O, Cour des Miracles'ın Saint Simon'udur" SAYFA 6 G Genet'nin Rzik'i Jean Cenet ve Clacometti birlikte, yanda Ciacomettı'nın jean cenet portresi. Azzedine nin oğlu Muhammed ile Rabat'ta. 1984. Mimikler, duruşlar, jestler ve ritmler lümsemeden olııstuğuortava çıkar." Mimikler, duruşjardaki netlikler, radyografiler, ne hissettiklerini, ne düşünenikliklerini söylemek için kişilerin içinegirmeler; Genet bir taslakçı gibi çalışır:, roman ona göre birsanattır, "kişilerin sözde özgiirlüğü" onun işj değildir; daha çok, Sartre'a karşı olarak, Tanrı kendisinc seytanın ilginç kabartmalan için yardım ettiği bir sanatçıdır diye düşünebilirdi. Karşılaştırmaları her zaman bcklenmedik karşılaştırmalardır. ("Stilitano'da, tıpkı |ava gibi, onıuzlarını biraz yana sallayarak, rüzgârı yarıp geçerek yü rüdü, ama girmek iizcrc ayaga kalksa, yürümeye başlasa gözlerimin önünde, ç ok Iüks bir otomonilin sessizce kalkıp kayar gibi gcçtiği sırada duyduğunı he yecanı duyarım"). (8) Genet'ye o korkunç maskaralığımızı, yani tarihsel trajedimizi ortaya çıkarma olanağı veren bu olağanüstü Jikkattir. I'a^izmin bilinçsizce neyle beslendiğini Chaplin (Diktatör) vc Picasso (Franco'nun Düşleri ve Yalanları) dışında daha iyi kını açıkla mıştırr' Nasıl oluyorr1 Uirler'in tüm o korkunç mekanizması sonunda bir ya:;lı çılgın kadınla bir serserinin tersine çev rifebilir cinsel ilişkisine mi varabildir' Dünyanın şcytani ve çirkefli anahtarı anüsten cinsel ilişkinin anahtarı mı olacaktı? Bakın, işte Corydon'dan ıızaktayız, ama yeniden Sade'a çok yakınız, valnızca Genet'ye ait olan gülüncün bir bo yutuyla (bu da ona aynı zamanda Proust'tan geçmiş). Zaten öykülemeyi daha korkııç yapan da soytanlara özgü yanıvla bu boyut. Genet öliıme inanmıyor, ona boyun eimiyor. Olüın evrensel bir yasa deöil; Toplumun istediği, iyi hakle tuttuğu, de^işik bir görünüm verdiği bir cinayettir. Demek ki Genet ölümün tersine çevril miij düzenleyicisi, vampir gibi ve lirik yönetmeni olacaktır. "("insel birlesme, di yor Sartre, sevilen varlığın düzenli birbiçimdearkasına düşülen ölümüdür". Genet isc şöyle yazıyor: "Bilmiyorum neden, ()lüm'ün, sinema yıldızlarının, vol culuktaki virtüözlerin, sürgündeki kr.ı liçelerin, kovulmuş krallaıın biıer bede ni, biıer yiizü, elleri var." (îercektcn ıle bunlar bir kıbııı kulu.su içincıe bilc cisimle^ebilirler. Arkadan düziılmüş I lit lcr; bu, onun hakkında söylcnccek cn doğnı şey ve böylece o korkunç şaniata sı yok olıır. Papa daha güçlü. (îcncl'nin Elle adlı oyununda: "Papa (ezgi halinde): Gerçektcn de kendi Kendime diyorıını ki, bizim aıaya giııncmiz cn zarar sız biçimdc hcrhangi bir imgeyi kııtlıılaştırmak için yeterliysc, hcı hangi bir sjey bizim imgemız olacaktır... Pekâlâ. I lerhangi bir ncsnenın beni temsil cdcbilc ceğini ortaya koyuvorum. llğer hcrhangi bir yüz, omıız, şakak Papa'ya ait ola biliyorsa, herhangi bir şey de tümüylc ona ait olacaktır. ! langi nesnenin bizim hakkımızda ve yücc yoklugumuz lıakkmda.dogi'iı bir fikiı vereceğini araştırılım. f )nce bir yıiksüğiı, peluştan birzüralayı, birelbise lırçasını alçakgöııüllü lüğümüz nedeniyle küçümsetligımiz o gizli izmarili ılüşüıulüın; evet, bir izma rit havaya fırlatıldığmıla lıemen Papa olıır vc I apalara özgü saygmlığa lıak ka zanıı diyedüşündük. Daha da ileriyegi din, biz var olnıasak da, cn ıılak biı sey bile bizi en iyi şekilde temsil edebilir ılü şüncesine vardık "Cicnct'nin vaıoluşla ilgili açıklaması böylc; Hırsızın Günlüğü ııde de bundan söz ediyor: "I ler şcyin özel anlamını keşfedince numaralama düşüncesi beni terk etti (altını ben çiziyorıım)... Bu yüzden, şatafatlı bir al dırmazlıkla, bir demir tclin üstünde unutıılmuş bir çamaşıı mandalına dikkatle bakarak, mutlak bir bilgi sahibi okluğumu anımsadığımı sanıyorum. Bu bilinen küçük nesnenin zarifliği ve tuhaflığı bana, beni şaşırtmadan, göründü. Olayların kendilerini de özerklikleri içinde algıladun (burada yine altını ben çiziyo ' C U M H U R İ Y E T SAYI 4 4 1 (4) diyor. Nc var ki Incil yazannın vc toplum kanserini anlatan aristokratik yazarm tutumu, tcrsinc, karsjit dcğildir. Geıçckte romanesk bir kesin ilişkinin aynı tanımı bu: Yasa ilc Yalan, Polis ilc Suç arasında y.ını bakımından bir suç ortaklığının .ıçıklanması söz konusıı. Yüzyıhmız bu suç ortaklığının canavaı ca, görülmcmiş lıir .syklini iiıvtti: "I lıtlcr döncmiiRİc valnızca Alm.ınlar hcııı l'olıshcnı dıSııç, tılmayı başardılar. K.ırsıtların bu şaliane scntczi, bu gcrçck kül lesi korkunı,"tu; bizi uzun siiıv şaşkına çcvirccck bir manyctizma ilc yükfüvılü." S'inc »jöyk' söylüyor Genct: "Polisler vc siK'lıılar bu dijnyanın cn crkck.si bcliriisidiı. Bu bclirtinin iistünc bir örtii atılı yor; bu bclirti sizin ııranılacak ycrlcı inizdiı, ama IJCII sizinlc biı liktc bunlara "sın lıı ycrk'r" diyonım... CJ) Bir Incil yazarı, Saint,SiniDiı, Pıousi, Kafka. Aıtaııd, (,Clint, (îcrnf ...Onlarsanki şcytan yoknıuş gibi davrannııyorlar. "Mcrcuıius, bana snylcdiğinc görc, tlkçağ insanlarınca hırsızlann tanrısıyıni!;; lıırsızlar böylccc hangı giitii yardıma ç,ağıracaklarını biliyorlarmı^. Ama bizim kimscmiz vok. Jjeytana yalvarnıak mantıkiı görülcnilir, oysa hiçbir hırsız bu ışi cidtli olarak yapmaya ccsarct cdcıncz. Son galip ııklugu bilincn Tann'ya öylc karşı ki şcytan, onuııla anla^nıak kendini adamakıllı bağlamak olıır. Katil bilc şcytana yalvarmak cesaretinigösterenıcz." (6) 'l'aıırı vc svytan, ilişkili olan fiziksel gcrçcklıklcrdir. (îcnct'nin dcöiijkcn crmiijligi öncc "küçük bir alcv şcklindc başında lnklediğim, kolladığım bcdcninıiıı dibiutlc bir ycrdir." Rimbaud'nun Cehennemde Bir Mevsim'indc söylcdiklcri ^u scizlcr anmısanabilir." Ermişjer! gü(,lülcr! kcşişlcr, sanatçılar istemcdigin kadar!" (7) Kumarbazın portresi'ni yazarken masamın üstündc bulunan kitapları yeniden görüyorum: Dostoyevski'nin Kumarbaz'ı, Joyce'un Sanatçının Portresi, Hırsızın Günlüğü. Aynı zanıanda (iiaco metti'nin yakaladığı şekliyle Genet'nin yüzünü görüyorum yeniden: Meleklcre yaraşır, yırtık, kendi içinden fırlatılmış gibi nir enerji topu. Kalkık, dolayısıyla güleç, tatlı, alaycı, küçük darbelerle yukarıya dogru kaçan boksör başı bu; art arda gelen sol kroselcryemiş gibi. Büyük bir diretme, dikkat ve düşüncede büyük biryoğıınlaşma. Oynayan, danseden büvük bir irade. Kitaplarında, aslında hey keltırasjar ve ressamlar tarahndan değil de, vazarlar tarahndan öylesine yasak l.ınmış, öylesine .ız ele alınmıs, insan bedeni listüne vazının en gü/.el savlalarını buluyorsak, Inırada bir rastlantıdan söz edileme/. Bu eksikliğin, bu çckingenliğin nedeııi ne'' insanlar, sonunda, romanm buyük bilinmeyenlcridir ((îenet'nin sık sık yakınlaştığı Melville'i bunıın dışında tııtmak gerekir). Cirıscllikleri cndeı olaıak betimlcııir, sanki bu konuda nclcr olııp bittiğini önceden bilmiyoreler olıın bittiğini mıışuz gıl)i. ı(ienet kimi zaman dobra uijuz gibi. ienet ılobrasöylıiyor: "Kamışı kalktı", amagcnellikle gözlcnılerinde, dcsenlerinde, ıvnklerıntle teılbirli, dikkatli, kesin ve kamıasık. Braquc çıplak biı kadın resmi yapmakta sıkıntıya düşebildiği hakle, Matisse'e bakınız: ( )nda erkek yoktur ya da erkek veriııc valnızca dikey bir tahfa vardır (Konuşma) ya da yine simgcsel bir üsluplaştırma (Ermiş Dominique) söz konıısııdıır. (.isimlcsme güçtür. ()yle rcddcdilmiş, övlc utanç verici bir şey dir ki onıı çok alçaktan yeniden ele almak gerekir, dilcncilerle, kürek mahkumlanyla, hırsı/larla, gemicilerle, denikliği gibi marjinallcr ya da toplumsal artıklarla. Giacometti bıınu biliyordu. Genet bu yuzdcn Giacometti'yi seviyor. Ve Cîenet'nin Stilitano, Armand, Guy, Lucien, Java portrcleri (Hırsızın Günlüğü) unutulamaz; 1 j i k , Paulo, Riton (Cenaze Töreni) vc (^ııerelle, Robert, Nono (Brest'li Querelle) da unutulamaz. Bunlarm gerçek "kisiler" değil, Genet'nin yansımaları oldukları söylenir. Bu çok yanlıştır. (îenet'nin öykülcri farklılaşmış portrelerle yüklüdür. 1 lerkesin bir temel ayrıntısı vardır (Stilitano'nun tükürüğü, Armand'ın elleri vb.). Genet'nin dikkati ölçüsüzdür (Tıpkı kimi boyanmış yüzlcrin renginin ooyadan oluşması gibi, her yüz burııştıırmanın da, cğer dikkatle bakılırsa, bir sürü gü KİTAP