20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Olaylar ve GOrUSler KÜLTÜR SANAT Çarşamba 30 Aralık 2015 Ankara rüzgârı GÜNDÜZ VASSAF 16 [email protected] EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA Evin İlyasoğlu ve İlhan Usmanbaş ir yanda devlet gücüne sığınan, inanç körlüğünde, meydan okumadık bırakmayan, korktukça haklılığına inanan, 21. yüzyıla inatla, tarihe damgalarını vurmaya kalkışanlar... Bir yanda gün doğmadan neler doğar tesellisinde vicdanlarını uyutan, dertleştikçe kötümserliğe teslim olan, edilgenleşerek geleceği tarihin tesadüflerine terk edenler. Şiddetle edilgenlik birbirlerini tamamlar. Totalitarizmi besler. Geçmişte böyle oldu. Yukarıda çizdiğim kötümser görüntü iktidarları aldatır. Onlara sahte güç duygusu verir. Kendilerini kandırma gafletine düşürür. Tarihte en çok otoriter rejimler sürprizlerle karşılaşmıştır. Güçlerinin sarhoşluğundan farkında olmadıkları dipten gelen dalgalarla tepetaklak olmuşlardır. Bugün, Türkiye’nin demokrasiye özlemiyle özgürlük potansiyeli, geçmiş baskı rejimi dönemlerine göre kat kat güçlü. Saltanata karşı Cumhuriyet’in kuruluşuna doğru giden Kurtuluş Savaşı yıllarında, gerek Saray gerekse Ankara, son kertede toplumun en güçlü aidiyeti İslama seslenerek taraftar aradı. Günümüzde siyasi partilerden, tek iktidar partisi dine oynayarak taraftar toplayabiliyor. B İktidarlar tehlikeli, doruk noktaları şiddet. Aymazlıkları, şiddet kullandıkça son kullanma tarihlerine davetiye çıkarmaları... İktidardan tehlikelisi, iktidara teslimiyet. Türkiye iki tehlikeyi birden mi yaşıyor? Yılın adamı: Usmanbaş 2016’ya yaklaştığımız bugünlerde müzik dünyamızdan yılın müzik adamını seçmem gerekse, ben İlhan Usmanbaş’ı seçerim. Kimbilir kaçıncı kez seçerim, ama yine onu seçerim.. baş da Türk Beşleri’nin her birinin ve onların dışından Kemal İlerici’nin de öğrencisi olmuştu. 1950’lerin başında cesurca yeni çağın yeni dilini konuştu. Sanat dallarının tümünde yeni dili kabullenmiştik, oysa müzikteki yeni dil, bizim dinleyicimiz için bugün bile bilinmezlik içindedir. Bir ressamın yeni sergisi aydınlara heyecan verir, ancak yeni müziği pek kimse merak etmez. 21. yüzyılın Türk bestecisi yurtdışında daha çok ilgi görür. O bestecilerin neredeyse tümü de Usmanbaş’ın öğrencisi olmuş ya da onun müziğini çalışmış, onun dünyasına değmiştir. Dine oynamak Huzursuzluk ortamı Cumhuriyet’in ilk vatandaşlar kuşağından annemle babam, demokrasi inançlarıyla çelişse de Ebedi Şef Atatürk’süz Türkiye düşlemeyi akıllarından geçirmezdi. Şu ya da bu nedenlerle, 12 Eylül anayasasıyla Evren’in başkanlığına evet diyenler de halkın yüzde 91 oranındaydı. Bugün, Türkiye tarihinin belki de en karizmatik lideri olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı’nın gücünü arttırma tutkusu partisinde bile huzursuzluk yaratırken, onaylamayanlar da nüfusun yüzde 70’ini aştı. Tarihte en çok otoriter rejimler sürprizlerle karşılaşmıştır ve güçlerinin sarhoşluğundan, farkında olmadıkları dipten gelen dalgalarla tepetaklak olmuşlardır. nezdinde, cami vaazlarında, vatan hainliğiyle eşdeğer tutuldu. Irak işgalinde topraklarını Meclis kararıyla ABD askerlerine açmayan iktidar, bugün dış politikasıyla batağa saplanıp kim bilir hangi gizli antlaşmalarla Amerika’ya kolunu kaptırırken partisi ve seçmenleri nezdinde inandırıcılığını yitirmekte. Kimsenin kazanmasının mümkün olmadığı iç ve dış savaşların çıkmaz sokağında desteğini kaybetmekte. ni göstererek şiddete başvurduğu Gezi’de, Cumhuriyet tarihinde ilk kez kuşaklar birleşti. Parti kurucuları bile vicdan ve sağduyu ile sadakat ikileminde kendilerini sınarken iktidarın gerçeklerden kopuşunu sorguladı. diği günler geride kaldı. Günümüzde sivil toplum kuruluşları, önüne konan engellere rağmen, toplumun günlük yaşayışını ve ülkenin gidişatını izleyerek, düşünce özgürlüğünden nükleer santrallara, çocuk gelinlerden üniversite özerkliğine, Yedikule Bostanları’ndan şehir planlamasına kadar geniş bir yelpazede cesurca sorumluluk almakta. Bindiği dalı kesmek Geçmişte askeri rejimler Türkiye’de sermaye gruplarının desteğini almıştı. Günümüzde ülkenin güçlü gruplarıyla çatışan iktidar sıkıştığı köşede bindiği dalı keserken, özelleştirmelerle beslediği varlığını hızla tüketmekte. Önce demokrasi şartı Geçmiş baskı rejimlerinde Türkiye’nin yurtdışında okuyan gençleri kendilerini vatan temsilcisi olarak görür, demokratik ilkelerinin çiğnenmesine sessiz kalırlardı. Günümüzde iktidar partisinin mensuplarının yurtiçinde üniversitelere ayak basmaları olağanüstü baskı ve güvenlik tedbirleri gerektirirken, Türkiye’ye gelmeye hazırlananların çoğu, iktidarın istediği “turizm bakanı” rolünü oynamadıkları gibi, demokrasi şiarıyla ülkelerine dönmek üzereler. Soğuk Savaş’ta Stalin’in Kars, Ardahan ve Boğazlar’da söz sahibi olma talebi ülkeyi yalvar yakar NATO’nun kucağına itti. Amerika’yı eleştirmek iktidar İktidar ve medya İktidarın medyayı kontrolü altına alıp, devlet imkânlarını da seferber ederek, Türkiye’yi meşruiyeti sorgulanan seçim ortamına zorlaması, partilerin hiyerarşik örgütlenme anlayışı yerine ülkede yatay hareketlerle ivme kazanan yeni demokrasi ve haberleşme anlayışını hızlandırdı. Günümüz Türkiye’sinde kitlesel demokrasiyi güçlendiren emarelerin, Ankara’yı endişelendirdiği kâbuslarından ancak biz kurtarabiliriz. Nâzım Hikmet’in deyimiyle “güzel günler göreceğimize” inancım, günümüz koşullarının zorladığı siyaset psikolojisinin kaçınılmazlığı. Tarihin en yalnız rejimi 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askeri rejimlerini, başta ABD, NATO ülkeleriyle Batı basını destekledi. Günümüzde, sivil darbe yapmakla itham edilen iktidar, uluslararası ilişkileri ve imajı açısından müttefikleri nezdinde bile güven telkin etmeyen, Cumhuriyet tarihinin en yalnız rejimi. Ankara’ya biat yok 1960’larda işçi göçüyle yurtdışına gidenler sosyalist, komünist sendikalara üye olmalarına rağmen Türkiye’de sağ partilere oy verir, devletin solculara şiddetine, “oh olsun” derlerdi. Günümüzde Türkiye diasporası Ankara’ya biat etmenin tersine, ulusal ve küresel demokrasi hareketleriyle bütünleşmekte. 921’de İstanbul’da doğmuş, Ayvalıkta yetişmiş, Galatasaray Lisesi ve Ankara Konservatuvarı’nda okumuş. Daha okul yıllarında tanışıp evlendiği opera sanatçısı Atıfet Usmanbaş’la coşku dolu bir ömür geçirmiş. Atıfet Hanım, Türkiye’deki opera sanatının canlı bir tarihi. İlhan Bey ise yirminci yüzyılı yirmibirinci yüzyıla bağlamış bir bilge. Yaşamının her evresinde müziğini yeni esin kaynaklarıyla dokumuş: Ayvalık’taki yağ fabrikalarılimana gelip giden gemiler, ağabeyinin armağanı o yarım viyolonsel, Galatasaray Lisesi’nin matematik hocası Mösyö Delaure, müzik hocaları Muhiddin Sadak, Seyfeddin Asal; geleneksel Osmanlı müziğinin büyük biçimleri, Cebeci Konservatuvarı’nın arka bahçesinden geçen kağnılar, Antigone piyesi için Akses’in yazdığı kadınlar korosundaki yığma sesler; gece yarısı radyolarındaki yeni müzik akımları; Bülent Arel ile Helikon Derneği, Ertuğrul Oğuz Fırat ile mektuplar, Amerika’da rastladığı çağdaşları, açık biçimler, Feldman’ın deyişleri ve perpetuum mobile (ileriye doğru sürekli devinim)... Yetiştirdiği öğrenciler bugün yeni kuşak Türk besteciliğinin öncüleri. Usman 1 Bir yüce insan ABD’ye el uzatmak Kuşaklar birleşince... 12 Mart ve 12 Eylül öncesi gençlik hareketlerinde ebeveynler çocuklarının siyasete bulaşmalarından korkardı. İktidarın toplumun nabzını tutmakta aczi Yeni dili konuştu Sivil siyaset Siyasetin, parti aitliği ve seçimlerde oy vermekle sınırlı addedil Usmanbaş 2016’da 95 yaşını dolduracak. Hepimizden çok araştıran, hepimizden ileride, hepimizden alçakgönüllü bir yüce insan. Usmanbaş solodan orkestraya her ortam için 100’ün üstünde eser üretmiştir. Her yeni çalışması yeni açılımların öncüsü olmuştur. Onunla her sohbetimizde yeni bir şeyler öğrenirim. Her telefon konuşmamız bittiğinde yüzüme bir tebessüm yayılır, çünkü o kısacık cümleler içine nice derin düşünceler yansıtmıştır. Usmanbaş için yazılan son kitap “Perpetuum Mobile”, bu yaz Pan Yayınları’ndan piyasaya çıktı. Herbiri öğretim üyesi olmuş öğrencileri ve müzik düşünürlerinin yazılarında Usmanbaş, değişik boyutlarıyla ele alınıyor. Kitabın editörleri: Aykut Köksal, Mehmet Nemutlu ve Kıvılcım Yıldız Şenürkmez. Sağlıklı, bol müzikli ve barış içinde bir yeni yıl dileklerimle. NADİR ERTAN UYGUN TEREKESİ TASFİYE MEMURLUĞU’NDAN PAZARLIK YOLU İLE TAŞINMAZ SATIŞ İLANI Dosya No: İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/59 Tereke Müteveffa Nadir Ertan Uygun’un terekesinin tasfiyesi T.M.K. nun 612’nci maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre yapılmakta olup, müteveffanın terekesine dahil bulunan aşağıda tapu kayıtları, vasıfları, imar durumları ve muhammen değerleri belirtilen taşınmazlar bilirkişi raporunda belirlenen muhammen değerlerinin %75’inden aşağı olmamak kaydıyla, 2’inci Alacaklılar Toplanmasında alınan karar doğrultusunda, İ.İ.K.’nun 241’inci maddesi uyarınca pazarlık usulü ile satılacaktır. MUHAMMEN İLİ İLÇESİ MAHALLESİ ADA PARSEL NİTELİĞİ İMAR DURUMU DEĞERİ 1 Bursa Osmangazi Çekirge 4210 22 3 katlı ve 3 daireli, 308,26 m2 alanlı apartman 1/1000 ölçekli Çekirge Sıcak Su Koruma Alanları ile Kentsel Sit ve Doğal Alanları Koruma Geliştirme İmar Planı kapsamında, ayrık nizam, 2 kat, konut alanında 250.000 TL 2 Bursa Osmangazi Çekirge 4216 1 A ve B blokları olan 11 bağımsız bölümlü, 235,28 m2 alanlı kagir apartmanda B blok, 1/1000 ölçekli Eski izmir Yolu Uludağ Çıkış Yolu Arası revizyon İmar zemin kat, 1 nolu dubleks mesken Planı kapsamında, bitişik nizam, 4 kat konut alanı ve yolda kalmaktadır. 90.000TL 3 Bursa Osmangazi Çekirge 4216 1 A ve B blokları olan 11 bağımsız bölümlü, 1/1000 ölçekli Eski İzmir Yolu Uludağ Çıkış Yolu Arası revizyon İmar Planı 235,28 m2 alanlı kagir apartmanda A blok, kapsamında, bitişik nizam, 4 kat konut alanı ve yolda 3. kat, 4 nolu bağımsız bölüm mesken kalmaktadır 100.000TL 4 Bursa Yıldırım Selimzade 4116 5 3. Kat, 5 nolu mesken 1/1000 ölçekli Yıldırım Davutkadı Uygulama İmar Planı kapsamında, bitişik nizam, 6 kat, 171 m2’si zemin kat ticaret, üstü konut bölgesi inşaat alanında, 77,21 m2’si yol alanında kalmaktadır 65.000TL Alıcı adaylarının tekliflerini her taşınmaz için ayrı ayrı olmak üzere, en geç 05/02/2016 Cuma günü, saat 17.00’ye kadar Abidei Hürriyet Caddesi, Yasemin Apartmanı, No: 209, Kat:5, D: 13 Şişli, İstanbul adresinde mesleki faaliyette bulunan Tereke Tasfiye Memuru Av. İbrahim Bülbül’e vermeleri gerekmektedir. Teklifler değerlendirildikten sonra T.M.K. nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 50’inci maddesi uyarınca; her taşınmaz için ayrı ayrı, en yüksek teklifleri veren en az üç istekli, daha sonra her taşınmaz için ayrı ayrı belirlenecek ihale gününde davet edilerek, taşınmazlar, İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda kendileriyle yapılacak pazarlık sonucunda, en yüksek bedeli verene ihale edilecektir. Pazarlıkla satışa davet edilenlerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nisbetinde pey akçesini memleket parası ile nakit olarak veya milli bir bankanın bu miktar kadar teminat mektubunu veya teyidi yapılmış bloke çekini pazarlık başlamadan önce tevdi etmeleri gerekmektedir. Teminat veya ihale bedeli olarak yabancı para kabul edilmeyecektir. İhale bedeli, ihale tarihinden itibaren 10 gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Tereke Tasfiye Memuru pazarlık sırasını tayinde ve ihalenin yapılmasını terekenin yararına görmediği veya ertelenmesinde yarar gördüğü hallerde satışı ertelemekte serbesttir. Tapu alımsatım harç ve masrafları, %0 5,69 ihale damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. İhale, Tereke Hakiminin satış tutanağını onaylaması ile tamamlanacaktır. Teklif sahipleri, tekliflerini, ihale şartnamesini ve taşınmazlar ile ilgili bilirkişi raporlarını inceleyerek yeterli Bilgi sahibi olduktan sonra vermiş sayılırlar. Satış şartnamesi ile taşınmazlara ilişkin bilgileri içeren bilirkişi raporları mahkeme dosyasındadır. İlan olunur. 24/12/2015 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 213826) C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear