25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Hangi Koşullarda Referandum? Açık seçik ortaya çıktı ki, Başbakan aslında sadece iki maddeyi, yüksek yargı ile ilgili değişikliği Referandum’a götürüyor. Başbakan yine bedenini ve başını evet’e koyduğuna göre, 8 yılda nasıl bir Türkiye yarattıkları, Referandum’dan sonra yaratacakları yeni Türkiye’nin net fotoğrafını veriyor bize... 1) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, gelir dağılımındaki gelişmeleri geçen ay açıkladı... Türkiye nüfusunu yüzde 20’likler halinde 5 gelir grubuna böldü. Buna göre, en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20’lik kesim, milli gelirden yüzde 5.8 kadar pay alıyor. En yüksek gelirli yüzde 20’lik kesim ise yüzde 46.7 pay alıyor... İkisi arasında 8 kat fark var... Bu farkı milim azaltmadı! Avrupa’da hangi ülkede bunun bir örneği var? Dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduk diye övünüyorlar. Kalkınma hızı tıkırında... Bankalar kaya gibi sağlam... Ama işsizlik yoksullaştırıyor. 5 milyon insanımız yoksulluk sınırında... Ekonomi kımıldayınca, cari açık tepelere tırmanıyor... Bu iktidar, ekonomiyi kendi ayakları üzerinde durduracak tek hamle yapmadı! Türkiye zenginleşiyorsa, emeklilere, memurlara, çalışanlara, işsizlere sormak gerekir, zenginleştiniz mi diye... 2) 8 yıldır işbaşındalar ama Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü. 2008 yılında 69 bir erkek ve 3500 kadın iş kazası geçirdi! 865 işçi öldü, yani her 7 dakikada bir iş kazasının olduğu ve neredeyse günde 3 işçinin iş kazasında öldüğü bir ülke yarattı RTE... Gitsin bu ülkede iş kazalarından ölümleri sıfırlasın hele! Diktatörlük isteyeceğine, emeğe saygıyı, insan hayatına değer vermeyi öğrensin... 3) Türkiye’yi hırsızların sınavlara girerek devlet memuru olduğu bir ülkeye dönüştürdüler... Yıllardır üniversite ve devlet memuru olmak için girilen sınav soruları şüphesiz ki öncelikle Fethullahçı çevrelere dağıtılıyor. Hırsızlar devlet memuru yapılıyor! Ülkenin tümünde, belediyelerde bütün işlerin Ali Dibo usulü ile yapıldığı bir ülkede, sınav sorularının çalınmasından doğal ne olabilir? 4) Türkiye’de zulüm hukuku çalışmaktadır. Yasa masa hak getire! Mustafa Balbay 1.5 yıldır içeridedir! Hangi yasayla, hangi hukukla? Tuncay Özkan iki yıldır içeride, hangi yasa ve anayasayla? Profesör Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, diğer Silivri tutukluları... Savcılar, “Niçin tutuklu olduklarını kendileri daha iyi bilir” diyor ve mahkeme de bu gerekçeyi kabul ediyor! Utanılacak bir durum! Zulüm hukuku iktidarı, ülkeye demokrasi mi getirecek? 5) Yasadışı telefon dinlemeleri için cennetmekân bir ülke olduk. Milyonlarca kişi dinleniyor. Bütün temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiği bir polis devletine dönüştürdüler Türkiye’yi; ama anayasa değişikliği ile demokrasi ve hukuk devleti getirecekleri palavraları gırla meydanlarda! 6) Yüksek yargıda reformu tamamen kendi yargıçlarından oluşan bir yargıçlar iktidarı kurmaya yönelik gerçekleştiriyorlar. Uzlaşmanın zerresini istemediler ve aramadılar! Kendilerinden olmadığı için yüksek yargıyı terörize ediyorlar. Aynı hukuksuzluklarla, orduyu ve subayları da hedef alıyorlar. Her ahlaksız ve hukuksuz aracı kullanarak, yüksek yargı ve orduyu bertaraf ediyorlar! 7) Amerikan emperyalistlerinin Ortadoğu ve Irak politikası yararına, Türkiye’nin bütünlüğünün ve halkların kardeşliğinin zararına, Türkleri ve Kürtleri birbirine düşürerek, gerekirse birbirine kırdırılma noktasına getiren bir politika izlediler. İktidar, Türkiye’nin temel sorunlarını çözümlemek bir yana, tam tersine büyüttü. Sen bırak demokratikleşme palavralarını da, bu ülkeyi nasıl yeniden bir araya getireceksin, onu söyle! 8) AKP ve yandaşları dışındaki kalan herkes ötekileştiriliyor, fişleniyor, devlet içinde çalışıyorsa, memuriyet ona dar ediliyor, istifaya zorlanıyor. Ama nasıl bir ortamda referanduma gittiğimizin şahikasını, Başbakan toplumun önüne kayarak belgelemiştir: Tarafsız kalanı bertaraf ederiz! Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde, millet, kendi iktidarbaşının böyle bir tehdidi altında kalmamıştır; kalırsa, hukuk ona, gel bakalım sayın başbakan, ne demek istedin, biraz anlat bakalım der. Eğer anayasa değişikliğine evet çıkarsa, bugün yaşadıklarımızı katmerli yaşayacağımız açık ve seçiktir. obursali@cumhuriyet.com.tr İstanbul Haber Servisi - BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Diyarba- kõr’daki mitingde yaptõğõ konuşmayõ, “Zaten kimsenin bir beklentisi kal- mamıştı. Sayın Başbakan da bunu doğrular şekilde bir miting gerçek- leştirdi. Herhalde bir siyasetçinin, bir Başbakan’ın bu sıfatla Diyarba- kır’da yaptığı içeriği en boş konuş- maydı, tarihe böyle geçmiş oldu” sözleriyle değerlendirdi. İstanbul Atatürk Havalimanõ’ndan İzmir’e hareketinden önce, gazetecile- rin Erdoğan’õn Diyarbakõr mitingine ilişkin sorularõnõ yanõtlayan Demirtaş, Başbakan’õn mitingden öte bir tur ope- ratörü gibi 63 milletvekili ve 7 bakan eş- liğinde çevre illerden aldõğõ binlerce ki- şiyle birlikte Diyarbakõr’a bir tur dü- zenlediğini belirterek “Diyarbakır’ın tarihi, turistik yerlerini Diyarbakır- lılara anlattı. Bu Diyarbakır’ın aklıyla alay etmektir. Diyarbakır da bunun yanıtını referandumda verecektir” dedi. Demirtaş, referandumdaki boykot tavõrlarõnda bir değişiklik olmadõğõnõ be- lirterek “20 Eylül’de ateşkesin son bul- ma ihtimali var. Buna dönük mesajlar bekliyordu herkes. Bu biraz siyaset üstü bir ko- nudur. Referandumun çok daha üstünde önemli bir konu. Diyarba- kır halkı onu bekliyordu, bizler de onu bekliyorduk. O konuya ilişkin bir çağrısı olabilirdi, bir yaklaşımı olabilirdi” diye konuştu. Af konu- sunda bir beklentileri olmadõğõnõ, ba- rõşa ilişkin daha somut, ciddi mesajlar verilmesinin daha anlamlõ olduğunu di- le getiren Demirtaş, Diyarbakõr Ce- zaevi’nin müze yapõlmasõnõ istedi. TÜREY KÖSE BOLU / DÜZCE - CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn Diyarbakõr konuşmasõyla ilgili olarak “Bir sürü şeyden çark etti, PKK lafını ağzı- na bile alamadı korkudan” diye değerlendirdi. Diyarbakõr Cezaevi’nin müze yapõlmasõnõ is- teyen Kõlõçdaroğlu, “Diyarbakır’a hayırlı ol- sun, Başbakan yeni bir cezaevi yapacaklarını açıkladı” dedi. CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğlu, Bolu’ya gi- derken verilen bir mola sõrasõnda gazetecilerle sohbet ederek sorularõ yanõtladõ. Kõlõçdaroğlu, “sahte rahibe” afişleriyle ilgili olarak “Tica- ri sır diyorlar. Kimin astırdığını öğrenemi- yoruz. Hükümet isterse öğrenebilir. Mobe- se kameraları var” dedi. Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn Diyarbakõr mitingiyle ilgili olarak da “Elindeki bütün si- lahları aldım, ne diyecek? Söyleyecek lafı kal- madı. Bir sürü şeyden çark etti. PKK lafını ağzına alamadı korkudan. Beni eleştiriyor ama ben her yerde konuşuyorum” görüşünü dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, Diyarbakõr Cezaevi’nin yõkõ- lacağõnõn açõklanmasõyla ilgili olarak da “Ni- ye yıkıyor? Müze olsun. İnsanlar işkence gördü, asıldı. İnsanların geçmişte yaşadık- ları dramı göstermek istiyorsa müze yapıl- sın. Ona bile yüreği yetmiyor. Aslında Di- yarbakır’da cezaevi yeterli değildi, ihtiya- cı karşılamıyordu. Şimdi daha büyük bir ce- zaevi yapılacak. Diyarbakır’a hayırlı olsun. Başbakan yeni bir cezaevi yapacaklarını açıkladı” dedi. Başbakan Erdoğan’õn “Zindanlarda yat- tım” söylemine dikkat çekilerek yöneltilen bir soru üzerine de Kõlõçdaroğlu, “Başbakan ne- rede yattı? Trakya’da değil mi? Orası dü- zenlenmişti, ziyaretçileri vardı” diye konuş- tu. Kõlõçdaroğlu, “Diyarbakır’a gidecek mi- siniz” sorusuna da “Her halükârda gideceğim de referandumdan önce denk düşürebilir mi- yiz, arkadaşlar bakıyorlar” yanõtõnõ verdi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Diyarbakõr mitinginde yaptõğõ konuşma, günler öncesinde büyük beklentiler içine giren çevre- lerin taleplerini karşõlamaktan uzak kaldõ. Diyarbakõrlõlar, cezaevinin müze yapõlmasõ çağrõsõnda bulundu. Ancak Erdoğan’õn buna sõcak bak- madõğõ öğrenildi. İHD de, “Başba- kan samimiyse Apê Musa’nın, Meh- met Sincar’ın, Vedat Aydõn’ın ve da- ha binlerce faili meçhul cinayetin faillerini ortaya çıkarsın” dedi. Referandumda evet tercihi kulla- nacaklarõnõ açõkladõktan sonra BDP ile tartõşma sürecine giren Diyarba- kõr Esnaf ve Sanatkârlarõ Odalarõ Birliği (DESOB) Başkanõ Alican Ebedinoğlu, içinde bulunulan ve muhalefetin ağõr baskõ uyguladõğõ bu süreçte, Erdoğan’õn Diyarbakõr mi- tinginde yaptõğõ konuşmadan farklõ bir konuşma beklemenin mümkün ol- madõğõnõ ifade etti. Kalõcõ barõşõn sağlanabilmesi için hükümet ve ilgili çevreleri de kap- sayan mesajlar verilmesini diledik- lerini anlatan Ebedinoğlu şunlarõ söyledi: “Muhalefetin, hükümet üyelerinin İmralı ile görüşmeler yapıldığı yolundaki açıklamaları ve başka benzeri baskıcı yaklaşımla- rı nedeniyle hükümet adına başka bir mesaj içeren konuşma bekle- mek doğru olmazdı. Dolayısıyla muhalefetin Başbakan’ı baskıla- dığını düşünüyorum. Konuşmak istese de konuşamayacağını düşü- nüyorum. Tabii cezaevine ilişkin söyledikleri bizim için sevindirici olmakla birlikte yeterli değil. Ye- mekte kendisine cezaevi yıkılsa bile bir kısmının tutularak müze yapılması konusunda taleplerimi- zi ilettik. Kendisi müze yapılma- sına sıcak bakmadığını söyledi ama yine de yeni cezaevi yapıl- dıktan sonra sivil toplum kuru- luşlarıyla konuyu değerlendirebi- leceklerini anlattı.” Diyarbakõr Baro Başkanõ Emin Aktar ise cezaevi ile ilgili Başba- kan’a taleplerini sunduklarõnõ belir- terek şöyle konuştu: “Bu konuyu ak- şamki görüşme sırasında Sayın Başbakan Erdoğan’a özel olarak söyledim, ‘Diyarbakõr Cezaevi’nin yõkõlmasõ, hafõzamõzõn silinmesi an- lamõna gelir’ dedim. 12 Eylül’de ya- şanan vahşetin gelecek kuşaklarca bilinmesi gerekir. Oranın müze yapılmasında yarar olduğunu söy- ledim. Başbakan Erdoğan, karar aşamasında bu talebimizi değer- lendireceklerini söyledi.” Güneydoğu Sanayici ve İşadamlarõ Derneği (GÜNSİAD) Başkanõ Şa- hismail Bedirhanoğlu, Diyarba- kõr’daki tüm sivil toplum örgütlerinin Diyarbakõr Cezaevi’nin müzeye dön- üştürülmesini istediğini söyledi. Be- dirhanoğlu ise Erdoğan’õn bu talebe sõcak baktõğõnõ savundu. Diyarbakõr Ticaret ve Sanayi Oda- sõ (DTSO) Başkanõ Galip Ensarioğlu da Diyarbakõr E Tipi Cezaevi’nin mutlaka anõlarda tutulmasõ gerektiğini ifade ederek, “Bu nedenle orayı mutlaka müze haline getirmek la- zım. Diyarbakırlıların genel talebi, bu cezaevinin müzeye dönüştü- rülmesidir. Orada yaşanan dram- ları Türkiye’nin unutmaması ge- rekir” şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan’õn Diyarbakõr mitinginde yaptõğõ konuşma beklentilerden uzak kaldõ Cezaevi ‘müze’ yapılsın CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn Diyarbakõr konuşmasõnõ değerlendirdi: Başbakan PKK bile diyemedi BDP GENEL BAŞKANI SELAHATTİN DEMİRTAŞ: İçeriği en boş konuşma CMYB C M Y B Diyarbakırlıların cezaevinin müze yapılması isteğine Başbakan Erdoğan’ın sıcak bakmadığı öğrenildi. ‘Kasımpaşa’da omzudüşük dolaşıyordun’ BARIŞ YAMAN KONYA - Milliyetçi Hare- ket Partisi (MHP) Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, referan- dumda ‘hayır’ oyu kullanõl- masõnõ isteyerek “Bu milletin anayasası değildir, bu Recep Tayyip Erdoğan ve AK Par- ti anayasasıdır” dedi. MHP Konya İl Teşkilatõ tara- fõndan Konya Hükümet Mey- danõ’nda düzenlenen mitingde partililere seslenen MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, 12 Ey- lül’de yapõlacak referandumda mutlak suretle kararõ ne olursa herkesin sandõk başõna giderek oyunu kullanmasõnõ istedi. Bah- çeli, anayasa değişikliği için AKP’nin, uzlaşma ve görüşme zemini olmasõna rağmen muha- lefetle görüşmediğini belirtti. 12 Eylül’de gerçekleştirilen idamlarõ Erdoğan’õn istismar et- tiğini kaydeden Bahçeli, “Bu idamlar gerçekleştirilirken RTE, sen İETT Spor’da top oynuyordun. Kasımpaşa’da omzu düşük sözde delikanlı gi- bi dolaşıyordun. ‘Rahmetli Tür- keş yaşasaydõ ‘evet’ derdi’ di- yor. Rahmetli Başbuğ yaşa- saydı bu ihaneti fark edeme- yecek, senin arkanda takılan bazıları gibi ‘evet’ mi diyecekti sanıyorsun?” dedi. Bahçeli, Erdoğan’a yüklendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear