28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 24 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Öyle kıvırmaya, dolaylı yollardan okyanus ötesinde yaşayan muhteremden söz edip durmaya hiç gerek yok. Şöyle bir soru yöneltmenin zamanı çoktan gelip geçti: “Türkiye’yi tarikatlar mı yönetiyor? Yargı bağımsız mı? Türkiye bir hukuk devleti mi? Yargı, gücünü demokratik hukuk devletinin yasalarından mı alıyor yoksa siyasal erkten mi?” Bu soruları sormamın asıl nedeni Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın “Haliç’te Yaşayan Simonlar-Dün Devlet Bugün Cemaat” (Angora Yayınları) kitabını okumaya başlamam değil. Avcı’nın yazdıkları elbet yakın tarihimize ışık tutan bir başucu kitabı... Avcı’nın, Susurluk’ta trafik kazasıyla ortalığa dökülen “devlet içindeki örgütlü silahlı güç” konusunu o dönem TV’lerde açık bir dille kamuoyuyla paylaştığını ben “Ergenekon’dan Susurluk”a kitabımda (Cumhuriyet Kitapları) uzun uzun anlatmış, tarikat şeyhinin müritlerinin o dönemde de kimlerle işbirliği içinde olduklarına değinmiştim. Hanefi Avcı, “cemaatin” bir başka deyişle “Fethullahçılar”ın devleti ele geçirdiğini söylerken, telefonlarının dinlendiğini de öne sürüyor... Bunlar aklı başında herkesin bildiği gerçekler! Prof. Dr. Aysel Ekşi, gazetenin santralından aradı ve Kanada televizyonu CBC’nin bir muhabirinin benimle “Fethullahçı örgütlenmeye” ilişkin röportaj yapmak istediğini söyledi. On gün sonra CBC TV’den geldiler ve konuştuk... Kanada’da yaşayan Fethullahçılar, Aysel Ekşi’yle yaptığım konuşmayı birkaç saat içinde öğrenip CBC’yi arayarak şu öneriyi yapmışlar: “Biz sizin her türlü giderinizi karşılarız, Türkiye’de kimlerle görüşeceğiniz konusunda yardımcı oluruz...” Bu olayın tam dört tanığı var... Benim Fethullahçıların ipliğini pazara çıkaran ilk gazeteci olduğumu (övünmek gibi oldu ama olsun) bildikleri için konuşmamı engellemek istiyorlar akıllarınca. Bunu nasıl yapıyorlar? Hanefi Avcı’ya yaptıkları gibi. Avcı, dürüst, inançlı, dinine bağlı bir emniyet müdürüdür. Gerçekleri söylemekten çekinmez. Hiç yüz yüze gelmedim kendisiyle bugüne dek. Avcı kitabında, uyuşturucu operasyonundan tutuklu Emniyet Müdür Yardımcısı Emin Aslan hakkında, “Bu işi ben yaparım o yapmaz” dediği için Fethullahçıların hışmına uğruyor ve kendisine “komplo” kuruluyor, telefonları dinlemeye alınıp izleniyor. Bir süre sonra Avcı’nın kasetleri dinci sitelere düşerse hiç şaşırmayın! Emniyet Genel Müdürlüğü’nün istihbarat birimi “cemaate karşı olan” herkesi izlemeye alıyor, “tezgâhlar” kuruyor, sırası geldiğinde internet sitelerinde bunlar yayımlanıyor. CHP’yi de bu kadrolar dinliyor, Cumhuriyet’i ve öteki gazeteleri de. Bakın ne diyor kitabında Hanefi Avcı: “Maalesef bu cemaate karşı çıkmak çok kolay değil. Bir anlamda Fethullah Hoca’nın insafına kalmıştır. Ama öncelikle şunların yapılması gerekir. İstahbari dinlemeleri ciddi olarak araştırılmalıdır. Polis, jandarma ve MİT’in dinleme işlemleri mutlaka denetlenmelidir. Özel yetkili mahkemelerin tüm hâkim ve savcıları emsali hâkim ve savcılarla değiştirilmelidir. Bu sağlanmadan, cemaate muhalif olan hiç kimsenin özgürlüğü ve hayatı güvencede olamaz.” İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı yapmış dindar ama açık yürekli kimliğiyle tanınan Eskişehir Emniyet Müdürü Avcı söylüyor bunları ben değil... Bu sese kim kulak verecek? Cumhurbaşkanı mı, Başbakan mı, İçişleri Bakanı mı yoksa Adalet Bakanı mı? Kim? Ortada “çok vahim” bir sav var! İnternet sitelerine yayılan bilgi, belge ve görüntülerin izini bulmak o denli kolay olmasına karşın, neden bulunmadığı Hanefi Avcı’nın yazdıklarıyla ortaya çıkıyor. Ve diyor ki Avcı: “Acaba kaç bakan, kaç genel müdür, kaç komutan ve onların eşleri, çocukları hakkında görüntüler vardır. Hâkimler ve savcılar hakkında bu tür görüntü iddiaları, benzeri olaylar hep aynı adresi göstermektedir: Cemaat.” Avcı’ya göre, her şey cemaatin plan ve programı çerçevesinde, din baronunun buyruğuyla gerçekleşiyor. Cemaatin polisteki üst düzey bürokratları, yargıdaki kolları her yeri sarmış. Cemaat yanlısı polisler ve cemaat yanlısı savcılar, yargıçlar... Tüm bunları yazan ışık evlerinde yetişmiş bir polis müdürüdür! Sivil faşizm nasıl mı gelir? Hanefi Avcı’nın anlattığı gibi... Başka söze gerek var mı? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hanefi Avcı ve Fethullahçılar... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Çalışanın gücü azalacak Anayasa paketindeki değişiklikler çalõşma hayatõnõ zorlaştõracak düzenlemeler içeriyor MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP’nin getirdiği Ana- yasa Değişikliği Paketi ile memur sen- dikalarõ artõk üyeleri olan memurlar adõ- na yargõya gidemeyecek. İşçilerin birden fazla sendikaya üye olmalarõ ve birden fazla toplusözleşme yapõlmasõyla sendi- kalar güçsüzleşecek, işveren sendikala- rõ doğacak. AKP tarafõndan hazõrlanan Anayasa Değişiklik Paketi’ndeki çalõşma hayatõ ile ilgili maddeler ve bunlarõn do- ğuracağõ sonuçlarõ şöyle: Sendikalar güçsüzleşecek Anayasanın 51. maddesinin 4. fık- rasındaki ‘Aynı zamanda ve aynı iş- kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz’ hükmü yürürlükten kal- dırılıyor: Avukat Tuncay Alemdardoğlu: İş- çinin aynõ işkolunda birden fazla sendi- kaya üye olmasõ ilk bakõşta işçi lehine gö- zükse de sendikalarõn toplu iş sözleşmesi yetkisinin belirlenmesinde ciddi sorun- lara ve belirsizliklere yetki itirazõna ne- den olacaktõr. Ayrõca uzun dönemde iş- verenin kurduracağõ işçi sendikalarõnõn tü- remesine, işçilerin sendikalar arasõnda da- ğõlmasõna, sendikalarõn güçsüzleşmesine neden olacaktõr. DİSK: Ana sorun, maddenin asõl konusunu oluşturan sendika kurma hakkõna ilişkin hiçbir de- ğişikliğin yapõlmamõş ol- masõdõr. Bu konuda çeşitli yasal sõnõrlamalar yapma hakkõ tanõyan ve sendikalarõn tüzüklerini özgürce oluştur- malarõnõ engelleyen hükümler olduğu gibi korunmaktadõr. Sendika yargıya gidemeyecek Anayasanın 53. maddesinin “kamu görevlilerinin kanunla kendi arala- rında kurmalarına cevaz verilecek olan sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine baş- vurabilir” hükmünü içeren 3. fıkrası kaldırılıyor. Alemdaroğlu: Memur sendikasõnõn üyesi adõna hak arama ve yargõya baş- vurma yetkisinin kaldõrõl- masõ memurun aleyhine bir durum yaratmaktadõr. Böylece memur idare ile karşõ karşõya ve tek başõ- na bõrakõlõyor. Kamu-Sen: Sendika- larõn üyeleri adõna dava açma hakkõ dahi elle- rinden alõnarak örgütlü toplum, tam anlamõyla yok edilmek istenmektedir. İşveren sendikaları doğacak Anayasanın 53. maddesinin 4. fık- rasındaki “Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi ya- pılamaz ve uygulanamaz” hükmü yü- rürlükten kaldırılıyor. Alemdaroğlu: Bu fõkranõn kaldõrõlmasõ ile işverene, istediği sendika ile toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi veriliyor. İşçi toplusözleşme uyuşmazlõğõ nedeniyle grev kararõ aldõğõnda ya da işyerinde yet- kili olan sendika ile toplu iş sözleşmesi yapõldõktan sonra, işverene, bu sendika- yõ işyerinden çõkarmak için kendisinin ter- cihi olan diğer bir sendika ile daha iyi ko- şullarda toplu iş sözleşmesi yapma yet- kisi tanõnõyor. Bu durumda grev kararõ alan ya da ilk toplu iş sözleşmesi yapan sendikanõn üyeleri doğal olarak daha iyi koşullardaki toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için işverenin sendikasõnõ tercih edecektir. Bu ilk bakõşta işçi lehi- ne gibi gözüküyor. Ancak uzun dönem- de işçinin çõkarõnõ, emeğin hakkõnõ ko- ruyan sendikalar ortadan kalkacak ve iş- verenin çõkarõnõ koruyan sendikalarõ ya- ratacaktõr. Bu düzenleme emeğin daya- nõşma ve örgütlülüğünü ortadan kaldõ- racaktõr. Bu düzenleme aynõ zamanda uluslararasõ sermayenin de özlemidir. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun, hükümetin krizi bilerek çõkardõğõnõ belirtti ‘Hukuk cinayeti işlendi’ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ali Suat Erto- sun, Adalet Bakanõ ve Müste- şarõ’nõn Kurul toplantõsõna ka- tõlmama ve kriz çõkarma yö- nündeki tavõrlarõnõn kararna- meyi 12 Eylül sonrasõna bõrak- ma amaçlõ olduğunu açõkladõ. Hükümet ile HSYK arasõnda atamalar konusunda yaşanan belirsizlik sürdürüyor. Adalet Bakanlõğõ’nõn unvanlõ hâkim ve savcõlara ilişkin HSYK’ye gön- derdiği kararname taslaklarõnõn karara bağlanmayan bölümleri- ni geri çekmesinin üzerinden yaklaşõk bir hafta geçti. Bakan- lõk, tüm önerilerin değerlendi- rileceğini ve yeni bir çalõşma ya- põlacağõnõ açõklamõştõ. Buna kar- şõn, taslaklarõn ilgili bölümleri- nin HSYK’ye ne zaman gönde- rileceği belirsizliğini koruyor. Sorularõmõzõ yanõtlayan HSYK üyesi Ertosun, bakan ve müste- şarõn tavrõ nedeniyle çalõşmala- rõn 12 Eylül sonrasõna kalabile- ceğini söyledi. “Kalırsa ne olur” sorusu üzerine Ertosun, “Eski kurul devam ederse es- kisi, yeni kurul gelirse yeni ku- rul devam eder. Ama şu var: Bu görüşülenlerin yerine yeni isimler getirilemez. Bazıları görüşüldü çünkü. Ben karar- nameyi geri çektim diyemez- siniz” dedi. “Bir hukuk cina- yeti işlendiğini” vurgulayan Ertosun, “Hukuk âleminin ayağa kalkması lazım. Fakat nedense herkesin üzerine bir ölü toprağı serpilmiş. Üniver- sitelerimiz, barolarımız, Yar- gıtay, Danıştay nerede? Mah- kemeler dizayn edilmeye ça- lışılıyor. Buna karşı çıkacak olan kim?” diye konuştu. Ertosun, başka bir soru üze- rine “Hükümet bilerek bu kri- zi çıkardı. Kendi tercih ettiği isimleri 12 Eylül’den sonra seçecek. Bizim teklif ettiği- miz isimler masada duruyor. Bu 12 Eyül’le bağlantılı bir olay değil. Devletin bir işleyi- şi vardır. Rutinin dışana çı- karsanız bu olağanüstülük- tür. Olağanüstülüğü hukuk taşıyamaz. Bakanlık olağa- nüstü bir tutum içerisinde. Bunu da 12 Eylül sonrasına erteliyorlar. Kendilerini 12 Eyül’e ayarlamış gibiler” gö- rüşünü kaydetti. Hanefi Avcõ’nõn gündem ya- ratan kitabõndaki iddialarõ da değerlendiren Ertosun şunlarõ söyledi: “Ben bu olayı ka- muoyunun takdirine bırakı- yorum. Hanefi Avcı’nın söz- lerini gazetelerden okuyorum. Kamuoyu bunları değerlen- dirir. Ama demek ki Türkiye üzerinde büyük bir oyun oy- nanıyor. Ben kendisini dü- rüst bir insan olarak tanı- rım. Düşünün. HSYK’deki olanları bir tarafa koyun. Ha- nefi Avcı’nın dediklerini bir tarafa koyun. Öyle değerlen- dirin. Şimdi düşünün ben or- tam dinlemesiyle dinleniyo- rum. Çeşitli kişiler dinleniyor. Muhtemelen şu anki konuş- mamız dinleniyor.” HSYK’deki krizin üzerinden yaklaşõk bir hafta geçmesine karşõn bakanlõk geri çektiği kararnameyi Kurul’a henüz göndermedi. Hükümetin kararnameyi 12 Eylül sonrasõna bõrakarak kendi seçtikleri isimlerle çõkarmayõ amaçladõğõnõ belirten Ertosun, bunun hukuksuzluk olduğunu söyledi. Yaşananlar karşõsõnda hukuk çevrelerinin suskunluğunu da eleştiren Ertosun, Hanefi Avcõ’nõn iddialarõna destek vererek, kendisinin de ortam dinlemesiyle dinlendiğini belirtti. İNCE’DEN BERTARAF TEPKİSİ: Monarşinin kralı gibi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “bertaraf” sözcüğü- nün sözlüklerdeki anlamõna dikkat çekerken, “Baş- bakan’ın kendisi gibi düşünmeyenleri imha edece- ğini açıklaması onun kendi iç dünyasını, kafa ya- pısını ortaya koymaktadır” dedi. İnce, yaptõğõ yazõlõ açõklamayõ “başta Sezen Aksu olmak üzere ‘Evet’ diyen sanatçılara, TÜSİAD, TOBB ve diğer iş dünyası örgütlerine, sol adına konuşan dönek solculara, sahte aydınlara, ken- disini sivil top- lum örgütü zanneden ay- mazlara ithaf ettiğini” vurgu- ladõ. İnce, şu görüşleri dile ge- tirdi: “Başba- kan ‘Bertaraf’ sözcüğünü ‘bertaraf olur’ biçiminde kul- lanmıştır. Baş- bakan ‘bertaraf etme’ deyimini ifade etmekte- dir. Çünkü, bu konuşmada ‘huzuruma gel- diklerinde’ ifa- desi kullanıl- maktadır. Ber- taraf etmek, İn- gilizcede ‘do away with’ ola- rak karşılan- maktadır ve Redhouse, bu ifadeyi ‘yok etmek, öldürmek, ortadan kaldõrmak’ biçiminde açıklamaktadır. Büyük Türkçe Söz- lük’te ‘Padişah katõ’, ‘Huzura çõkmak’ biçiminde açıklanıyor. Şimdi soruyorum, hangi demokrasi- de seçilmiş biri, anlamı ‘yok etmek, öldürmek, dõ- şarõda bõrakmak, ortadan kaldõrmak, imha etmek’ olan bir sözcüğü kullanabilir? Hangi seçilmiş, temsil makamını ‘padişah katõ’ anlamında ifade eder? Başbakan kendisini demokrasinin Başba- kanı değil, monarşinin kralı olarak görmektedir.” Türkiye Dink davasında mahkûm oldu ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dink ailesinin başvurusunu so- nuçlandõran Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi, Türkiye’yi Hrant Dink’i korumadõğõ ve 301. madde kapsa- mõnda cezalandõrdõğõ için suçlu bu- larak mahkûm etti. Avrupa İnsan Haklarõ Mahkeme- si’nin, kararõnõ eylül ayõ başõnda açõk- layacağõ öğrenildi. Kulislere yansõyan bu bilgilere göre, Dõşişleri Bakanlõ- ğõ’nõn, Dink davasõ için AİHM’ye gönderdiği ve Dink’in mahkûm edi- lerek hedef haline getirilmesini Nazi örneği ile savunduğu, savunma met- ni, mahkûmiyeti engellemeye yet- medi. Hrant Dink, öldürülmeden ön- ce TCY’nin “Türklüğü Aşağılama” başlõklõ 301. maddesinden suçlu bu- lunmuştu. Özellikle bu davanõn etkisiyle he- def haline gelen Dink’in öldürülmek istendiğinin hem jandarma hem de po- lis tarafõndan bilindiği, cinayetten sonra ortaya çõkmõştõ. Buna rağmen ci- nayetin ardõndan sadece tetikçiler yargõlanmõş, kamu görevlileri yargõ önüne çõkarõlmamõştõ. Bunun üzerine Dink ailesi ise hem 301. madde mahkûmiyetini hem de ci- nayet öncesi ve sonrasõ yaşanan skan- dallar zincirini AİHM’ye taşõmõştõ. RTÜK ÜYESİ ESAT ÇIPLAK: AÇIKLAMA İSTEDİK ‘TRT toplumsal dokuyu bozmasın’ FIRAT KOZOK ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), referandum sürecindeki yayõnlarõ nedeniyle ken- disinden bir açõklama talep etmediği- ni, kurulun böyle bir yetkisinin de ol- madõğõnõ açõklayan TRT’ye bir yalan- lama da RTÜK’ten geldi. RTÜK Üye- si Esat Çıplak, TRT’den açõklama is- tediklerini ve gelecek yanõtõ kurul top- lantõsõnda değerlen- direceklerini doğru- larken, “RTÜK üye- leri kendi yetkileri- nin ne olduğunu bi- lirler. TRT kamu adına görev yap- maktadır” dedi. Çõplak, Cumhuri- yet’e yaptõğõ açõkla- mada, CHP Zongul- dak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün TRT ile ilgili şikâyet dilekçesinin Üst Ku- rul toplantõsõnda ele alõndõktan sonra TRT’ye gönderildiğini ve yanõt iste- nildiğini doğruladõ. TRT’den gelecek yanõtõn kurulda ayrõca görüşülerek ka- rar verileceğini anlatan Çõplak, TRT Genel Müdürlüğü’nün, “RTÜK’ün TRT’den açıklama isteme yetkisi ol- madığı” yönündeki açõklamasõna da tepki gösterdi. Çõplak, şöyle konuştu: “RTÜK üyeleri kendi yetkilerinin ne olduğunu bilirler. TRT Genel Müdürlüğü’ne bu değerlendirme- lerini yaparken, RTÜK Yasası’nın 1. ve 2. maddeleri ile TRT Yasası’nın 13. maddesini iyi okumalarını tavsiye ederim. Orada, RTÜK’ün hangi konuları inceleyebileceği, değerlen- direbileceği açıkça ifade ediliyor. Ayrıca, RTÜK Yasası’nın 36. mad- desinde atama teklifinin RTÜK ta- rafından yapıldığı malumlarıdır. İdare hukukunda yetki ve usulde pa- ralellik ilkesi gereği, atamayı teklif eden makamın, gö- revden almayı da tek- lif edeceği düşünül- melidir.” TRT’nin RTÜK’ü eleştirmeden önce ken- di yayõnlarõna özen göstermesi gerektiğini belirten Çõplak, şunla- rõ kaydetti: “Türki- ye’de siyasi, sosyal ayrımlaşmaların ya- şandığı şu dönemde ve özellikle seçim sü- recinde kamu otori- tesini vatan ve millet adına kullanan bü- rokratların sosyal barışa önem ver- meleri, ayrışmaya izin vermemele- ri ve kamu uygulamalarına kısa va- deli siyasi, sosyal, kültürel çıkarla- ra alet etmemeleri gerekir. TRT de kamu adına görev yapmaktadır. TRT, toplumsal dokuyu bozmama- lı, sosyal barışa hizmet etmeli, Tür- kiye’de yaşayan herkesin yaşama hakkını ve devlete güven duygusu- nu zedelememelidir.” TRT’nin ‘RTÜK bizden açõklama talep etmedi’ açõklamasõnõ yalanlayan üst kurul üyesi Esat Çõplak, “TRT kamu adõna görev yapmaktadõr. Kurum, toplumsal dokuyu bozmamalõ, sosyal barõşa hizmet etmeli” dedi. ARINÇ: TARAFSIZLIK BOYKOTTUR ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Devlet Ba- kanõ ve Başbakan Yardõm- cõsõ Bülent Arınç, Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn TÜSİAD hakkõndaki “bi- taraf olan, bertafaf olur” açõklamasõnõ daha da ileri götürdü. Özel bir televiz- yon kanalõnda konuşan Arõnç, “Bazı konularda tarafsız olmanız gerekir, bazı konularda da dü- şüncenizi, fikrinizi belirt- meniz gerekir. Doğru ve yanlışın bulunduğu bir yerde ‘Ben tarafsõzõm’ de- menin boykot etmekten başka bir anlamı olmaz” dedi. Arõnç, Başbakan’õn açõklamalarõnõn “Ben seni yok edeceğim” anlamõna gelmediğini savundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear