25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 24 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr ÇAĞIN MOTEL ASSOS Telefon: 0 286 723 44 61 - 0 533 382 43 71 Sessiz Tatil ANTALYA (Cumhuriyet) - Bu yõl 9-14 Ekim tarihleri arasõnda gerçekleştirilecek 47. Uluslararasõ Antalya Altõn Portakal Film Fes- tivali’nin afişi dün bir basõn toplantõsõyla ta- nõtõldõ. Grafik sanatçõsõ Emrah Yücel’in ha- zõrladõğõ afişte, oyuncu-sunucu Ebru Akel, “marka yüz” olarak görev aldõ. Afişte, Ak- deniz’in köpüklerinden çõkan bir denizkõzõ anlatõlõyor. Emrah Yücel’in, 12 bin 500 TL’ye hazõrlanan afişten stüdyo giderleri dõ- şõnda ücret almadõğõ da belirtildi. Bu yõl ilk kez gelecek yõlõn afişinin de önceden hazõrlandõğõnõ ve bu afişin de 47. festivalin hemen ardõndan tanõtõlacağõnõ açõklayan Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfõ (AKSAV) Yönetim Kurulu Başkanõ Mustafa Akaydın, “Böy- lece, Berlin, Venedik, Cannes festivalle- rine yeni afiş eksenindeki tanıtım ma- teryalleriyle katılacağız. Ayrıca turizm fu- arlarında da 48. festivalin afişleri yer ala- cak” dedi. Akaydõn festival hazõrlõklarõyla ilgili bilgi de ver- di. Hazõrlõklarõ 2009 Kasõm’õnda başlayan bu yõlki festivale 5 milyon TL bütçe ayõrdõk- larõnõ, hükümetin ise 500 bin TL katkõ sağ- ladõğõnõ belirten Akaydõn ek fon talep et- tiklerini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’la görüştüklerini de be- lirten Akaydõn, “Sayın Bakan, talebin ba- kanlık boyutlarının çok üstünde olduğu- nu ancak yine de destekte bulunacağını söyledi. Biz bakanlıklardan 3 milyon TL talep ettik. Geçen yıllara kıyasladığımız- da bunu talep etme hakkımız olduğunu düşünüyoruz. 2008’deki katkı 3 milyon 200 bin liraydı” diye konuştu. D ün bir taksi şoförü “tiyatro gibi” diyordu referandum konuşmalarõ- na… Önce, “neden tiyatro gibi” diye sormak geldi içimden ama, vazgeçtim. Sadece sordum “Tiyatroya gittin mi hiç?” Hayõr, gitmemiş ama, televizyonda hep izli- yormuş, gülüyormuş... Garip bir şekilde se- çim propagandasõna dönen referandum ko- nuşmalarõna gülünebilir de sinirlenilebilir de… Ben, boş gözlerle izliyorum. İzlerken düşünüyorum: İnsanlar arasõna son yõllarda ekilen nifak tohumlarõ nasõl da hõzla boy ve- riyor… Düşman oluyoruz birbirimize. Kin ve nefret kusuyoruz… Yabancõlaşõyoruz çevremize, hatta kendimize… Öfke sarmõş durumda benliğimizi… Gözdağõ veriliyor topluma suçsuz yere içerde tutulan insanlarla, gözdağõ veriliyor topluma onurlarõyla oynanan insanlarla, gözdağõ veriliyor topluma bu ülkenin hukuk sistemini yõpratma çabalarõyla… ‘TERÖR ÇAĞINDA SANAT’IN YAZGISI’ Öte yanda insanlar ölüyor, insanlar öldü- rülüyor ve ölüm adeta giderek sõradanlaşõ- yor. Boris Groy “Terör Çağında Sanat’ın Yazgısı” (The Fate of Art in the Age of Ter- ror) başlõklõ yazõsõnda; tehlike çanlarõnõn dünyayõ, onca yaşananlarõ olduğu gibi ka- bullenmeye başladõğõmõz noktada çalmaya başladõğõna değinir… Kolektif bellek yüz- leşmelerden, sorgulamalardan uzaklaşõyor. Öte yandan, boy-pos, soy-sop atõşmalarõyla sona doğru yaklaşõyor süreç. Taksi şoförü- nün söylediği gibi, bu bir tiyatro mu? Mec- lis’te milletin sözde vekilleri de zaman za- man aynõ şeyi söylemiyorlar mõ birbirlerine? “Tiyatro yapma bana!” Londra’da National Theatre Kitaplõğõ’nõ gezerken Arthur Miller’le çeşitli zamanlar- da yapõlan söyleşilerin toplandõğõ bir kitap- çõğõn (Platform Papers) yeni basõmõnõ aldõm. Dün söyledikleri bugün de öylesine geçerli ki Miller’õn. 1994 yõlõnda Olivier Tiyatro- su’nda “Cadı Kazanı” üstüne yapõlan bir konuşmada şöyle diyor yazar: “Bu oyun ül- kede McCarthy fırtınası eserken yazılmış- tı. Herkesi adeta sindirmişti bu fırtına. Sessizlik hâkimdi. İnsanlar sanki paralize olmuştu… Çevremde yeterince güçlü bir karşı duruş göremiyordum… Direnmeye yeltenenler (komünist veya değil) komü- Yaşamvetiyatro Seçim propagandasõna dönüşen referandum konuşmalarõ ve toplumsal sorunlarõ sorgulayan oyunlar Sanatçõnõn toplumsal belleği uyarõcõ rolü her zaman olduğu gibi bugün de onun mücadeleci yapõsõyla örtüşmek durumunda… Tüm sanat dallarõ gibi tiyatro da olaylarõn gerçeklerinden sõzmak durumunda değil mi yaşamlara… nist damgasını yiyerek bu büyük anti ko- münist hareket tarafından adeta süpürü- lüyordu... İnsanlar tutuklanıyordu, sor- gulanıyordu. Bunların hiçbiri olmasa in- sanlar yalnızlığa itiliyordu. İşlerini kay- bediyorlar ve aklanmaları yıllar alıyor- du. 1692’de Salem’de yaşananlarla 1953’te ülke çapında yaşananlar arasın- daki bu derin benzeşmedir beni ‘Cadõ Kazanõ’nı yazmaya iten.” ‘SATICININ ÖLÜMÜ’ Miller, McCarthy sorgulamalarõna ilişkin olarak bir başka yazõsõnda, toplu oyunlarõ- nõn önsözünde de şöyle diyordu; “Her an yeni suçlamalar yaratılıyordu... Şiddet inanılmaz boyutlardaydı… Vicdan artık içsel bir tutanak değil, devletin bilinçle empoze ettiği bir güç gösterisiydi. Bazı insanların vicdanlarını onların ellerine teslim ettiklerini ve kendilerine bu fırsa- tı verdikleri için teşekkür bile ettiklerini gördüm.” Miller, toplumsal terörün insanõ ne denli kolay yoğurduğunun altõnõ çizer yapõtlarõnda. Salt “Cadı Kazanı” değil, diğer oyunlarõnda da toplumsal bilinci sor- gular ve insan onurunu ön planda tartõşõr. “Bir zamanlar yetişecek her kuşağın bir öncekinden daha refah içinde yaşayaca- ğını düşünürdük. Bunun ne kadar gü- lünç bir ideal olduğunu zamanla gör- dük. Sosyal yapılanmaya ilişkin olarak verilen sözlerden dönüştü bu...” “Satıcı- nın Ölümü”nde Willy Loman da aldatõlan toplumun bireyi olarak içimizden biridir bu kaosun orta yerinde. Sanatçõnõn toplumsal belleği uyarõcõ rolü her zaman olduğu gibi bugün de onun mü- cadeleci yapõsõyla örtüşmek durumunda… Tüm sanat dallarõ gibi tiyatro da olaylarõn gerçeklerinden sõzmak durumunda değil mi yaşamlara… ANKARA (AA) - Kütüphaneler ve Yayõmlar Ge- nel Müdürlüğü’nce beş yõl önce başlatõlan “Türk Kültür, Sanat ve Edebiyatının Dışa Açılması” (TEDA) projesi kapsamõnda, bu- güne kadar 50 ülkede, 40 farklõ dilde 711 ese- re destek verildi. Proje, Türkçenin yazõ dili bi- rikiminin dünyaya tanõtõlmasõ, Türk edebiya- tõnõn dõşa açõlmasõnõn yurtdõşõndaki saygõn ve tanõnmõş yayõncõ kuruluşlarca yerinde ger- çekleştirilmesini amaçlõyor. TEDA’nõn, ta- nõnmõş yayõnevlerince Türkçe dõşõndaki dillere çevrilmesi, tanõtõlmasõ esasõna dayalõ bir çeviri ve yayõm destek projesi olduğunu anlatan Kü- tüphaneler ve Yayõmlar Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Bilge Kula, projeyle genç yazarla- ra da tanõnma fõrsatõ sunulduğunu bildirdi. Türkedebiyatõnõn ‘evrensel yolculuğu’ 50 ÜLKEDE, 40 FARKLI DİLDE 711 ESERE DESTEK Kültür Servisi - Geçen yõl kaybettiğimiz koleksiyoner Na- hit Kabakçı’nõn 20 yõlõ aşkõn sü- rede bir araya getirdiği Türk modern sanatõna ait eserlerden oluşan Hüma Kabakçõ Koleksi- yonu’nun bir bölümü Avrupa’nõn önemli müzelerinde sergilen- meye devam ediyor. Ruhr 2010 Kültür Başkenti etkinlikleri kap- samõnda Hagen’daki Osthaus Müzesi’nde sergilenen koleksi- yonun ikinci durağõ Almanya’nõn Goslar kenti oldu. 19 Eylül tari- hine kadar Goslar Mönchehaus’ta sergilenecek olan eserler Türk modern sanatõnõn en iyi yapõtla- rõ arasõnda gösteriliyor. Serginin küratörlüğünü yapan Goslar Mönchehaus Direktörü Bettina Ruhrberg, Türk modern sanatõ- nõ müzelerinde sergilemenin çok önemli olduğunun altõnõ çizerek “İstanbul Hüma Kabakçı Ko- leksiyonu müzemize yeni bir soluk getirdi. Türk modern sanatının dünya sanatına kat- kısının büyüklüğünü bu ko- leksiyonda görüyoruz” diye konuştu. Akdeniz sularõnda bir denizkõzõ 47. Uluslararasõ Antalya Altõn Portakal Film Festivali’nin afişini Emrah Yücel hazõrladõ Kültür Servisi - Yazar Andrew O’Hagan’õn Ma- rilyn Monroe’nun hayatõnõ konu alan romanõ “The Life and Opinions of Maf the Dog and of his Fri- end Marilyn Monroe” (Köpek Maf ve Arkadaşõ Marilyn Monroe’nun Hayatõ ve Görüşleri) sinemaya uyarlanõyor. Filmin başrollerini Angelina Jolie ve George Clooney’nin paylaşacağõ belirtiliyor. Kitapta Frank Sinat- ra’nõn 1960 yõlõnda hediye ettiği Malta teriyeri cinsi köpeği Maf’õn gözünden Monroe’nun hayatõnõn son iki yõlõ anlatõlõyor. Kitaptaki tasvirlere göre köpek Maf, adõnõ mafyanõn kõsaltmasõndan alõyor ve Başkan John F. Kennedy’nin de dahil olduğu, çağõn birçok ünlü simasõnõ karşõlõyor. Maf, aynõ zamanda oyunculuk derslerinde, restoran ve süpermarket alõşverişlerinde, oyun yazarõ eşi Art- hur Miller’dan boşanmak için gittiği Meksika’da Monroe’ya eşlik ediyor. Monroe’nun hayatı film oluyor Monroe’nun hayatı film oluyor Hüma Kabakçı Koleksiyonu Almanya’da Ardan Özmenoğlu’nun ‘Ohne Rose’ adlı yapıtı. FORBES DERGİSİNİN LİSTESİ ‘Anadolu Uygarlıkları ve Türkiye’nin Antik Kentleri’ Kültür Servisi - Arkeolog İlhan Akşit’in Kültür ve Turizm Bakanlõğõ Yayõnlarõ’ndan çõkan “Anadolu Uygarlõklarõ ve Türkiye’nin Antik Kentleri” adlõ 479 sayfalõk kitabõ, çok sayõda uygarlõğa ev sahipliği yapan Anadolu’ya ve Türkiye’nin antik kentlerine õşõk tutuyor. Eserde “Anadolu’da Tarihöncesi Çağlar”, kronolojik sõralamaya göre Anadolu’da kurulan uygarlõklar, “Anadolu’da Helenistik Çağ”, “Anadolu’da Roma Çağõ” ve antik kentler yer alõyor. Haluk Uygur, Faruk Akbaş, İzzet Keribar, Lütfi Özgünaydõn, Güngör Özsoy, Hasan Basri Özsu, Kadir Kõr, Erdal Yazõcõ’nõn çektiği fotoğraflar, kitabõn görselliğine ayrõ bir renk katõyor. En çok kazanan yazar James Patterson ANKARA (AA) - Forbes der- gisinin yayõmladõğõ “Dünyanın En Çok Kazanan Yazarları” listesinde gerilim romanlarõ ya- zarõ James Patterson 70 milyon dolarla birinci sõraya yerleşti. Dünyanõn en çok kazanan 10 ya- zarõ bir yõlda toplam 269 milyon dolar gelir elde etti. Romanlarõ, film haklarõ, tel- evizyon ve diğer gelirleri temel alõnarak yapõlan değerlendirme- ye göre, 1 Haziran 2009- 1 Ha- ziran 2010 döneminde, en fazla kazanan yazar ünvanõnõ alan Ja- mes Patterson, iki yõl önce ay- nõ listede ikinci sõrada yer alõ- yordu. Türkiye’de kitaplarõ Goa Yayõnlarõ ve Inkilap Kitabevi ta- rafõndan yayõmlanan Patterson’õn e-kitaplarõ da ilgi gördü, bütün ki- taplarõnõ elle yazan Patterson’õn, “I, Alex Cross” (Ben, Alex Cross) adlõ kitabõ sadece dijital olarak 160 bin adet sattõ. ABD’de satõlan her 17 ro- mandan birinin sahibi olan ya- zarõn kitaplarõ Hachette Yayõn- evi’ne de son iki yõlda 500 mil- yon dolar kazandõrdõ. Vampir aşk romanlarõ yazarõ Stephenie Meyer ise yõl 40 mil- yon dolar gelirle ikinci sõraya yerleşti. “Twilight” kitaplarõ serisiyle tanõnan Meyer, gelirinin yaklaşõk 7 milyon dolarlõk kõs- mõnõ, serinin sinema uyarlama- larõndan kazandõ. Korku kitaplarõ yazarõ Stephen King ise 34 milyon dolarla üçün- cü sõraya yerleşti. King’in geçen yõl kasõm ayõnda piyasaya çõkan 51. kitabõ “Under the Dome” 600 bin adet sattõ. Listenin dör- düncü sõrasõnda aşk romanlarõ ya- zarõ Danielle Steel bulunuyor. Söz konusu dönemde 32 milyon dolar kazanan Steel’in, 71 kita- bõ dijital ortamda da yer alacak. İngiliz yazar Ken Follett ise 20 milyon dolarla listede beşinci ol- du. Listenin devamõnda sõrasõy- la şu isimler yer alõyor: Dean Koontz, Janet Evanovich, John Grisham, Nicholas Sparks, J.K. Rowling.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear