Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Soysuz...
Rusya’nın Veliki Novgorod kentindeki
Slavistler toplantısından dönüşümde karşıma
boy ve soy konulu tartışma çıktı.
Gerçi buna tartışma değil sataşma demek
daha doğru olur.
İktidar partisi önde gelenlerinden biri ana
muhalefet liderine “boy” konusunda sataşmıştı.
Şimdi de buna Başbakan (belki de şiire ve bu
demektir ki kafiyeye merakından) “soy”u
ekliyordu.
Önemli olan “boy” değil “soy”muş...
Yurttaş bu kafiyeli “özdeyiş”in anlamını
çözmeye çalışırken ana muhalefet çevreleri
“soy”dan “soygun”u türetti...
Bu satırları yazmakta olduğum ana kadar
ağız dalaşında herhangi bir yeni sözcük
türetilmemişti.
Soygun sözcüğüne Başbakan’ın uyaklı ya da
uyaksız vereceği yanıt meraka değer...
Veliki Novgorod izlenimlerimi bir dizi yazıda
okurla paylaşacağım.
Slavistler, Slav dilleri ve kültürleri konusunda
uzmanlaşmış kişiler.
Veliki Novgorod’daki toplantıda yirmi kadar
ülkenin Slavist derneklerini temsil eden
kimseler vardı.
Bunlar sadece Slav “soy”lu ülkelerden değil,
benim gibi farklı ülkelerden de gelen kişilerdi...
Toplantıda “soy” lafı geçmedi.
Günümüzde insanlar (bazı hayvan türlerinden
farklı olarak) “soy”larıyla değil “insan”
olmalarıyla ve varsa meslekleriyle,
uzmanlıklarıyla tanımlanıyor.
Nitekim, sözünü ettiğim toplantıda da farklı
ülkelerden gelmiş olan uzmanlar, bir “soy”un
değil insanlık kültürünün (kendi uzmanlık
alanlarını oluşturan) bir bölümü üzerinde
odaklanmışlardı.
At, kedi, köpek vb. hayvanları “cins”lerine,
“tür”lerine, ya da belki “soy”larına göre
tanımlayıp değerlendirebilirsiniz...
Türdeş hayvanlar arasında daha dayanıklı,
daha alımlı ya da dayanıksız, gösterişsiz vb.
“soy”lar olabilir...
İnsanları ait oldukları “soy”a göre
değerlendirmeye kalktığınızda ise karşınıza
“görece”lik kavramı çıkacaktır.
Sizin hor görüp küçümsediğiniz bir “soy”
büyük olasılıkla sizi hor görüp küçümseyen bir
“soy” olacaktır...
İşi daha da ileriye götürdüğünüzde haklı
olarak “ırkçılık” suçlamasıyla karşılaşacak,
gerçekte de öyle biri olduğunuz anlaşılacaktır...
Başka bir soyu küçümseyip hor gören, bu
soy tarafından küçümsenip hor görülmeye
hazır olmalıdır...
Sevimsiz konuyu fazla uzatmaya gerek yok.
Türkiye bir soylar harmanıdır ve ait
olduğumuz coğrafyadaki bu buluşma sadece
bizim değil bütün insanlığın ortak değeridir...
“Boy”, soy” ve “soygun”dan sonra, izin
verirseniz tartışma alanına ben de bir sözcükle
katkıda bulunayım:
Soysuz...
Merak edip sözlüğe baktım. Şöyle yazıyor:
1.Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse,
bitki vb)
2. Dirimbilimsel (antropolojik), törel ve
toplumsal ölçüler yönünden göze batacak
kadar kötüye giden (kimse)-dejenere.
3. Kötü tanınmış, ahlaksız...
Şu ya da bu “soy”dan, milletten vb.
olabilirsiniz...
Bu bir değer ölçütü değil, doğal bir aidiyet
konusudur.
Milletin soyuyla sopuyla uğraşmanın anlamı
yoktur...
Çünkü sonuçta belirleyici olan “insan”
olmanız, insanlığa katkınızdır...
Buna karşılık “soysuz” sözü, hele bizim
dilimizde, en ağır sövgüden de beter bir
hakaret nitelemesidir...
Tanrı herkesi böyle bir suçlamanın hedefi
olmaktan korusun!
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
MHP lideri Devlet Bahçeli’den kendisini CHP vagonuna binmekle suçlayan AKP liderine yanõt:
Erdoğan, okyanus ötesi takaAYŞE SAYIN
ANKARA - Ramazan ayõnõn baş-
lamasõ nedeniyle 1 hafta ara verdiği re-
ferandumla ilgili “hayır” kampanya-
sõna Bartõn’dan yeniden başlayan
MHP lideri Devlet Bahçeli, dönüş yo-
lunda Cumhuriyet’in siyasi gündeme
ilişkin sorularõna yanõt verdi. Bahçe-
li’nin sorularõmõza verdiği yanõtlar
şöyle:
Bertaraf sözü çirkin: Çok çir-
kin sözler. Hele o cümle, “kedi köpek
gibilerdi” diyor. Geçmiş hükümetle-
ri kastediyor. Başbakan, ne yapmak is-
tiyor? Tercihlerin netleşmesini istiyor.
O zaman referanduma ne gerek var?
Sivil toplumla görüşmelerde “Terci-
hinizi net olarak ortaya koyun” di-
yor. Koymadõğõ takdirde “Huzuru-
muza nasıl çıkacaksınız” diyor. De-
mokraside “huzura çıkmak” nasõl bir
kavram. Böyle bir şey olabilir mi?
Zannediyorum kendisi açõsõndan çok
riskli bir ortama girdiğini düşünü-
yor. Onun paniği içinde.
Çayla şeker gibiler: Cumhur-
başkanõ’nõn görev süresi bize göre 5
yõl. Şimdi Cumhurbaşkanõ tartõşmayõ
başlattõ. Sanayi Bakanõ 7 yõl diyor.
Cumhurbaşkanõ’nõn hükümetle, Baş-
bakan’õn fikirleriyle ayrõ düşen nok-
talarõ yok. Birbirlerini tamamlõyor. Şe-
kerle çay gibi. Ama Cumhurbaşkanõ,
o da tartõşmanõn derinleşmesini istiyor.
HSYK krizi bilerek çıkarılıyor:
Oradaki enstrüman Adalet Bakanõ.
Böyle bir ortamda HSYK’nin alaca-
ğõ kararlarõn bir bölümünü tartõşmaya
açõyorlar. Sonra da Başbakan meydana
çõkõyor, o bölüm üzerinde anayasa de-
ğişikliğinin haklõ ve meşru gerekçesini
anlatmaya çalõşõyor. Orta oyunu gibi
yani.
Soy-sop tartışması: Bunun iza-
hõ yok. MHP’ye benzedi desek,
MHP’ye hakaret olur. Bize, kafatas-
çõ, õrkçõ gibi haksõz yere suçlamalar ya-
põyorlardõ. Bunlarõn asõlsõz olduğu
anlaşõldõğõ gibi şuur altõnda kimlerin
kafatasçõ, õrkçõ olduğunu gösteriyor.
13 Eylül’de nasıl bir Türkiye:
Hayõr oylarõnõn çõkmasõ hali siyasal so-
nuçlar getirir, erken seçim sonucu
doğurur. AKP “evet”i kendisiyle öz-
deşleştirdi, yani “evet, bana yapılan
tercihtir” anlamõ çõkardõ ki büyük
risktir. “Evet” çõkarsa Türkiye’de
kontrolsüz istikrarsõzlõk dönemi baş-
lar ve çok büyük sõkõntõlar doğar.
Fethullah Gülen’le temas ol-
du mu?: Hayõr, böyle bir temasõ da
biz kabul etmeyiz. Zaman gazetesi za-
ten her şeyi ortaya koyuyor. Fethullah
Gülen grubunun mensubu olup, 12 Ey-
lül’de mağduriyete uğrayan kişinin ben
“evet oyu kullanacağım” diye bir
açõklamasõ yok.
Devrimcilerden ve ülkücülerden
örnekler veriyor. Bir gerçek var, zan-
nediyorum, Milliyetçi Hareket ca-
miasõnda Fethullah Gülen’e duyulan
saygõ azalõyor, hõzlõ bir azalõş. Şahsi
meselemiz yoktur. MHP genel baş-
kanlõğõ makamõ bütün cemaat ve ta-
rikatlara eşit mesafededir. Ama son dö-
nemdeki saldõrõlar, yalan haberler,
camiamõzda Fethullah Gülen’e Türk
dünyasõnda kurduğu okullardan dolayõ
doğan sempati şimdi çözülmüş du-
rumdadõr.
Referandumdan dönüş tak-
tiği mi?: Cemaatler de aşõrõ derece
siyasallaştõ. Bir gazete tamamen fark-
lõ düşünceye yer vermeksizin, “evet”i
arttõracak her türlü habere aşõrõ yer ver-
mesi ve bu da bir cemaat gazetesiyse
nasõl izah edeceksiniz? “Umreye git-
meyin, oy kullanın” diyorlar. Acaba
“evet” oylarõnõn düşük çõkacağõ ve
açõk farkla kaybedeceklerini anladõk-
larõndan mõ, bilemiyorum?
Hukuki şartlarõnõ bilmiyorum, re-
ferandum kararõnõ geri çekme şansla-
rõ var mõ? İncelemek lazõm. Böyle bir
riske girebilirler. Bu kadar aşõrõ dere-
cede hõrçõnlaşma, kavga, çatõşma,
“yapacak bir şey yoktu” haline ge-
tirmenin işaretleri olamaz mõ acaba?
MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn refandum
sürecinde izlediği “hõrçõn” tavrõn “referandumdan vazgeçme girişiminin işareti”
olabileceğini söyledi. Fethullah Gülen grubunun referandumda “evet”
kampanyasõna destek vermesini de eleştiren Bahçeli, “Milliyetçi Hareket
camiasõnda Fethullah Gülen’e duyulan saygõ azalõyor, hõzlõ bir azalõş var.
Camiamõzda Fethullah Gülen’e Türk dünyasõnda kurduğu okullardan dolayõ
doğan sempati şimdi çözülmüş durumdadõr” dedi. Bahçeli, Erdoğan’õn
referandumda partisini “CHP vagonuna binmekle” suçlamasõna ise “Okyanus
ötesi taka olmak çok mu daha güzel bir şey” sözleriyle yanõt verdi.
HABUR’DAKİ KAZAYA GÖNDERME
Demirtaş:
AKP asıl kazayı
sandıkta görecek
ŞIRNAK (Cumhuri-
yet) - BDP Genel Başka-
nõ Selahattin Demirtaş,
Silopi’deki mitingde, Ku-
zey Irak ve Mahmur Kam-
põ’ndan gelen PKK’lileri
“barış güvercinleri” diye
niteleyerek “Hükümetin
bu halka zerre kadar
saygısı olsaydı, daha ge-
çen sene Habur’dan ge-
len barış güvercinlerini
kafese tıkamazdı” dedi.
Silopi’de önceki akşam
belediyenin kurduğu iftar
çadõrõnda halkla birlikte if-
tar yapan Demirtaş, daha
sonra Nevruz alanõnda
binlerce kişiye seslendi.
“İnadına boykot inadına
demokrasi”, “Ne
AKP’nin milliyetçiliği
ne CHP’nin statükocu-
luğu” yazõlõ pankartlarõn
açõldõğõ alanda sõk sõk Ab-
dullah Öcalan lehine slo-
ganlar atõldõ.
Demirtaş, burada yaptõ-
ğõ konuşmada, boykot ka-
rarõnõ esnetebilecekleri yö-
nündeki tartõşmalarla ilgili
olarak “Demokratik bir
anayasa oluşturulana
kadar, terörle mücadele
yasası değişmeden, tu-
tuklu Kürt siyasetçileri
bırakılmadan, askeri
operasyonlar durdurul-
madan ve yüzde onluk
barajı düşürülmeden
boykot kararımız asla
değişmeyecek” diye ko-
nuştu. Demirtaş, kimi Kürt
aydõnlarõnõn “Evet” oyu
kullanacaklarõ yönündeki
açõklamalarõnõ da eleşti-
rerek şunlarõ söyledi: “Ta-
rihsel belleği zayıf olan
bu aydınlara şu çağrıda
bulunuyorum. Kürt ay-
dınlarının artık tarih-
ten ders çıkarması gere-
kiyor. Lozan’da da bizi
benzer vaatlerle kandır-
dılar. İnönü, Lozan’da
Kürtleri kandırdı ve Lo-
zan dönüşünden hemen
sonra kıyımlarına baş-
layarak Kürtleri inkâr
politikasını hızlandırdı.
Ama geçti o günler, baş-
ka kapıya. Artık bu ay-
dınlar da gelsinler ve
boykot cephesini güç-
lendirsinler ki yeni de-
mokratik anayasa oluş-
turalım.”
AKP’ye yüklenen Se-
lahattin Demirtaş, “Hü-
kümetin bu halka zerre
kadar saygıları olsaydı
daha geçen sene Ha-
bur’dan gelen güver-
cinleri kafese tıkamazdı.
Silopi halkı sevindi diye
Silopi’ye saldırdılar.
‘Habur bir yol kazasõydõ’
diyen AKP asıl kazayı
sandıklar açıldığı zaman
görecek. Silopi’den bü-
tün sandıklar boş çık-
malıdır” dedi.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin eşgüdümü ve yazõmõnõ Başbakanlõk yapmõş
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Milli Güvenlik Kurulu’nun İs-
tanbul’da yapõlan ağustos ayõ olağan toplan-
tõsõnda, kurul üyelerine dağõtõlan ve kamuo-
yunda “Kırmızı Kitap” olarak bilinen Mil-
li Güvenlik Siyaset Belgesi hazõrlanmasõnda
eşgüdümü ve yazõmõ Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliği’nin değil doğrudan Baş-
bakanlõk Müsteşarlõğõ’nõn yaptõğõ öğrenildi.
Yüksek Askeri Şûra toplantõsõnda askeri tea-
mülleri görmezden gelen hükümet, Türki-
ye’nin “milli menfaatı ve milli hedeflerini,
milli hedeflere ulaşılması için takip edile-
cek iç ve dış güvenlik ile savunma siyaset-
lerine ilişkin esasları kapsayan” Milli Gü-
venlik Siyaset Belgesi’nin hazõrlanmasõnda
inisiyatifi eline alma çabasõ içine girdi.
Yoğun temas trafiği yaşandı
MGK’nin resmi internet sitesinde “Ana-
yasanın 118’inci maddesi ve 2945 sayılı
MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanu-
nu’nun 13’ncü maddesi uyarınca MGK’de
verilen görev çerçevesinde, MGK Genel Se-
kreterliği’nin koordinatörlüğünde, bütün
bakanlıklar, kurum ve kuruluşlarla işbir-
liği halinde ve görüşleri alınarak hazır-
lanmakta ve MGK’ye sunulmaktadır” de-
niliyor olmasõna karşõn, belgenin hazõrlan-
masõnda eşgüdümü ve yazõmõ bu kez MGK
Genel Sekreterliği değil, Başbakanlõk üstlendi.
Bu kez önceki yõllarõn aksine belge yazõlõrken;
Dõşişleri Bakanlõğõ, İçişleri Bakanlõğõ ve Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ MGK’ye değil, Baş-
bakanlõk’a görüşlerini bildirdi. Bu konuda de-
neyimi olmadõğõ için Başbakanlõk Müsteşar-
lõğõ ile MGK Genel Sekreterliği arasõnda
yoğun temas trafiği de yaşandõ.
16 sanık için hapis istemi: Van’da CHP Es-
ki genel Başkanõ Deniz Baykal’a yönelik ger-
çekleştirilen yumurtalõ saldõrõ olayõ ile ilgili
Van Cumhuriyet Savcõlõğõ’nca hazõrlanan 4
sayfalõk iddianame, 3. Ağõr Ceza Mahkemesi
tarafõndan kabul edildi. 16 sanõk, 3 aydan 5 yõ-
la kadar hapis cezasõ istemiyle yargõlanacak.
Baykal, Kılıçdaroğlu’yla görüşecek:
CHP’nin eski Genel Başkanõ Deniz Baykal ile
CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğlu’nun referan-
dumdan önce görüşeceği belirtildi. Baykal,
geçtiğimiz günlerde Şişli Belediye Başkanõ
Mustafa Sarõgül ve DSP’li eski Başbakan Yar-
dõmcõsõ Hüsamettin Özkan ile görüşmüştü.
Şahin’i protestoya gözaltı: TBMM Baş-
kanõ Mehmet Ali Şahin dün seçim bölgesi
Antalya’da esnaf ziyaretinde bulunurken,
caddenin başlangõcõnda Şahin’in arkasõndan
yaklaşan bir kişi, “Ekmeğimle oynadõnõz”
diye bağõrarak hakaret etti. Koruma polisleri
tarafõndan yere yatõrõlan ve adõnõn Mustafa
Boz olduğu öğrenilen kişi gözaltõna alõndõ.
Eski BBP il başkanı öldürüldü: Bartõn’õn
Amasra ilçesinde önceki gün saat 02.00 sõrala-
rõnda, Amasra Müzesi’nin yanõnda yerde yatan
bir kişiyi gören yurttaşlar polise ihbarda bulun-
du. Bõçaklandõktan sonra tabancayla vurulan
kişinin BBP eski Karabük İl Başkanõ Yaşar
Sönmez (45) olduğu belirlendi.
Evet-Hayır kavgası: Muğla’da Halk Pazarõ
girişinde ‘hayõr’ bildirisi dağõtan yaklaşõk 20
kişilik Türkiye Komünist Partili (TKP) genç
ile AKP’liler arasõnda karşõlõklõ slogan atõl-
masõ yüzünden gerginlik çõktõ. Kavga, emni-
yet güçlerinin müdahalesiyle önlendi.
MGK devre dışı bırakıldı
Öcalan’dan
özerklik formülü
DİYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu) - Kürtlerin
“demokratik özerklik” pro-
jesininin ayrõntõlarõ belli ol-
maya başladõ. Terör örgütü li-
deri Abdullah Öcalan, avu-
katlarõyla görüşmesinde pro-
jenin siyasi, hukuki, ekono-
mik, kültürel, güvenlik ve
diplomasi boyutlarõ olmasõ
gerektiğini söyledi.
Öcalan’õn avukatlarõyla
yaptõğõ görüşmenin ayrõntõla-
rõ PKK’ye yakõnlõğõyla bilinen
internet sitesi ANF’ye yansõ-
dõ. Öcalan “Herkes benden
bir şeyler bekliyor. Her şey
omuzlarıma yıkılmış” dedi.
Diyarbakõr’da referandumda
“evet” diyeceklerini açõkla-
yan sivil toplum kuruluşlarõ-
na da tepki gösteren Öcalan
“Tabii bunlar devletle an-
laşmışlar. ‘Eğer PKK tasfiye
olursa inisiyatifi size veririz’
diye onları ikna etmişler”
diye konuştu. “Demokratik
Özerklik”i de “Kürtlerin
çözüm projesi” olarak nite-
leyen Öcalan, projenin siya-
si, hukuki, ekonomik, kültü-
rel, güvenlik ve diplomasi
boyutlarõ olduğunu belirtti.
Siyasi boyutla ilgili olarak
Öcalan “Bu boyutta bir
meclis olur. Ya da halkın bir
kongresi olur” dedi. Hukuki
boyutta ise İspanya’daki Ka-
talanlar’õ örnek gösteren Öca-
lan “Hukuki olarak Kürt-
lerin statüsü ne olacak? Bu
belirlenerek anayasa ve ya-
salara yansıtılır” diye ko-
nuştu. Öcalan, ekonomik sis-
tem olarak kapitalizmi kabul
edemeyeceklerini belirtti.
‘Bu yaklaşõm
antidemokratik’
ERDEM GÜL
ANKARA - SP Genel Baş-
kanõ Numan Kurtulmuş, ga-
zetecilere verdiği iftar yeme-
ğinde referandum süreciyle il-
gili sorularõ yanõtladõ. 5 ilde
miting yapacaklarõnõ ve if-
tarlara katõlacağõnõ, kampan-
yada, “Yeni anayasayı mil-
letle yapana kadar, şimdilik
evet” sloganõnõ kullanacak-
larõnõ açõklayan Kurtulmuş’un
değerlendirmeleri şöyle:
Bertaraf olur: Sayõn Baş-
bakan’õn “Bitaraf olan ber-
taraf olur” cümlesini anti-
demokratik buluyorum. Bu
anlayõşõn “evet” kampanya-
sõna katkõda bulunmadõğõnõ
düşünüyorum.
Arınç’ın zimmet suçu: İk-
tidarõn bazõ önemli isimlerinin
“Evet oyu verenlerin yüzde
99’u AKP seçmenidir” de-
melerini fevkalade yadõrga-
dõm. Sayõn Bülent Arınç’õn
bu sözleri zimmet suçudur.
Referandum tahmini: Re-
ferandumda “evet” ve “ha-
yır” oylarõ arasõnda çok bü-
yük farklar olmayacağõnõ dü-
şünüyorum. Yüzde 55 ve bi-
raz üzerinde “evet” çõkaca-
ğõnõ tahmin ediyorum.
Gül’ün görev süresi: Hu-
kukçular 7 olacağõ görüşünü
ifade diyor. Bana göre ise
halkoylamasõ yapõldõ ve görev
süresi 5 yõl olarak kesinleşti.
Bize göre Gül’ün görev süresi
5 yõldõr.
AKP ile ittifak: Bizim
platformlarõmõzda, partimiz-
de, hiçbir partiyle ittifak ko-
nusu gündeme gelmemiştir.
KATALAN MODELİNİ ÖRNEK ALDI KURTULMUŞ’TAN ‘BERTARAF’ ELEŞTİRİSİKIRMIZI BÜLTENLE ARANIYORDU
PKK’li Örgen
gözaltına alındı
ROMA (AA) - Türki-
ye’nin kõrmõzõ bültenle
aradõğõ Ali Örgen, İtal-
ya’nõn güneyindeki Ta-
ranto kentinde yakala-
narak gözaltõna alõndõ.
Türkiye’de terör ör-
gütü PKK üyeliği ge-
rekçesiyle 6 yõl hapis
cezasõna çarptõrõlmasõ-
nõn ardõndan hakkõnda
yakalama emri çõkarõ-
lan Örgen, İtalyan poli-
sinin İnterpol ile ortak-
laşa düzenledikleri bir
operasyonla yakalandõ.
Örgen’in, Türkiye’nin
çõkardõğõ kõrmõzõ bülten
nedeniyle yakalandõğõ
açõklandõ. Türkiye’nin
önümüzdeki günlerde
Örgen hakkõnda iade ta-
lebinde bulunabileceği
belirtildi.
Örgen’in İtalyan ma-
kamlarõndan alõnmõş bir
oturma izniyle birkaç
yõldõr Taranto’da ikamet
ettiği ve kentte uluslar-
arasõ ücretli telefon gö-
rüşmesi hizmeti sunan
bir dükkân işlettiği be-
lirtildi. İtalyan polisi 18
Temmuz’da Avrupa’da
terör örgütü PKK’nin üst
düzey isimlerinden Ni-
zamettin Toğuç’u da
Türkiye’nin çõkardõğõ kõr-
mõzõ bülten nedeniyle
yakalamõştõ. Türkiye To-
ğuç hakkõndaki iade dos-
yasõnõ İtalyan makam-
larõna iletmiş, Venedik
İstinaf Mahkemesi geçen
cuma yapõlan duruşmada
gözetim altõnda olma ko-
şuluyla salõverilmesine
karar vermişti.
NADİR NADİ’Yİ ÖZLEMLE ANDIKNADİR NADİ’Yİ ÖZLEMLE ANDIK
Gazetemizin başyazarı
Nadir Nadi’yi aramızdan
ayrılışının 19. yıldönü-
münde Edirnekapı Şehit-
liği’ndeki mezarı başın-
da törenle andık. Törene,
Cumhuriyet Vakfı Baş-
kanı yazarımız Orhan
Erinç, gazetemiz Genel
Yayın Yönetmeni İbra-
him Yıldız, İstihbarat
Şefi Cengiz Yıldırım,
İdare Müdürü Hüseyin
Gürer ve Cumhuriyet
çalışanları katıldı.
Erinç, “Nadir Bey, sade-
ce Cumhuriyet gazetesi
için değil, aydın, Ata-
türkçü, sanatsever ve
kültür insanı olarak da
Türkiye için önemli kişi-
lerden biridir. Özellikle
12 Eylül sonrasında bu-
gün yaşadıklarımızın
başlangıcı olan Atatürk
adını kullanarak, aydın-
lanma felsefesine ve Ata-
türk devrimine karşı çı-
kışları eleştirmek ama-
cıyla yayımladığı ‘Ben
Atatürkçü değilim’ kitabı
değerinden hiçbir şey yi-
tirmemiştir. Edirnekapı
Şehitliği’nin bu bölü-
münde kurucumuz Yu-
nus Nadi, eşi Nazime Na-
di, Nadir Nadi ve İlhan
Selçuk’la birlikte ikinci
kurucumuz diyebileceği-
miz Berin Nadi, Cumhu-
riyet’in kurumsallaşma-
sına Müessese Müdürü
ve fıkra yazarı olarak
katkıda bulunmuş olan
Doğan Nadi yatmaktadır.
Hepsini ve kısa bir süre
önce aramızdan ayrılan
İlhan Selçuk’u da anı-
yor, Cumhuriyet çalışan-
larının aynı ilkelerle
Cumhuriyet’i yayımla-
ma konusundaki kararlı-
lığını mezarları başında
da yineliyoruz.”
KISA KISA... KISA KISA...