Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
20 AĞUSTOS 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
AKP yandaşları içinde
Fethullahçılar başı çekiyor. Gerçekten
Fethullahçıları ayakta alkışlamak
gerekiyor.
Yazarlara, çizerlere, yöneticilere
“şapka” çıkarıyorum.
Onlar olmasa bu ülke çökecek,
onlar olmasa bu ülkeye demokrasi
ve özgürlük gelmeyecek.
Zaman gazetesinin sayfalarında,
Çin Seddi’nin dönek sosyalistlerinden
eski faşistlere dek herkes “12
Eylül’de halkoylamasına evet
demek, Müslüman olmanın
gereğidir” diyorlar üstü örtülü...
Fethullah Gülen okyanus
ötesinden seslenmişti bir süre önce:
“Demokrasi ve özgürlükler için
‘evet’ demek gerekir...”
Birden 28 yıl önceye döndüm...
12 Eylül günlerini, 1982 Anayasası
için Fethullah Gülen’in Mehmet
Kutlular’dan kopup, faşist Kenan
Evren’in kurmay takımıyla yaptığı
pazarlığı düşündüm.
Fethullah Gülen 28 yıl önce de
1982 faşist anayasasına “evet”
kampanyası başlatmıştı.
Aklıma 28 Şubat süreci geldi...
Hani Çevik Bir Paşa’nın en güçlü
olduğu dönem...
Türkiye’deki Fethullahçı okulların
anahtarlarını Çevik Bir’e teslim etmek
isteyen, Zaman gazetesinin eski
imtiyaz sahibinin anlattıklarını
anımsadım:
“Paşam, alın okullarımızın
anahtarlarını, bu okulları
devletleştirin!”
Ege’nin gölgede 40 derece olan
sıcağında yazıyorum. Afyon’dan
başlayıp, Uşak, Denizli, Aydın’ı
kapsayan bir gezinin izlenimlerini
birkaç gündür aktarıyorum.
Kimi zaman Karadeniz’in
dalgalarını izlerken Amasra’dan, kimi
zaman Amik Ovası’ndan, İda Dağı
(Kaz Dağları) eteklerinden derlediğim
notları aktarıyorum zaman zaman.
Sabahın erken saatlerinde
gazeteleri alıp, Karaburun’un Saip
köyündeki Nihal ve Eşref
Arpacıoğlu’nun işlettiği kır
kahvesinde kahvaltı yaparken
yurtsever muhtar Turhan
Karaoğlu’na sordum:
“12 Eylül akşamı sizin köyden evet
mi yoksa hayır mı çıkar?”
200’ü aşkın seçmeni olan köyde
belki 20-30 “evet” çıkar diyenler de
var; “200 hayır çıkar” diyenlerde...
Yolunuz Saip köyüne düşerse
mutlaka uğrayın kır kahvesine. İyonya
mavisiyle tümleşen zeytin ağaçlarını
seyrederken Börklüceli Mustafa’yı
anımsayın.
Eski CHP İzmir Milletvekili Erdal
Karademir de yıllardır bu köyde
yaşıyor.
O Ege’nin nabzını iyi tutan
siyasetçilerdendir.
Şöyle konuşuyor:
“Buralarda tarikatçılar; ancak
tesettürlü otel açarlar, siyaset
yapamazlar...”
Yapamazlar, doğru!
Yaptıkları, geleceğe dönük
yatırımlar... Köylerde açılan yurtlar,
yaz kampları.
Tarikatçı yapılanma kendini Ege’de
bile hissettiriyor... İzmir bile yurtsever
kimliğine karşın, eski İzmir değil...
Bu sabah dokuzda İstanbul’dan
aradılar...
Santraldaki arkadaşın sesini
duyunca irkildim:
“Oktay Akbal’ın eşi Ayla Hanım
sizi arıyor! Oktay Bey
konuşacakmış...”
Çocuk yüreğim çarpmaya
başladı...
Ayla Akbal:
“Oktay iyileşti, (içimden bir oh
çekiyorum) ilk kez seninle konuşmak
istedi...”
Türk edebiyatının büyük ustası
Oktay Ağabey telefonun öbür
ucundaydı...
Sesi öyle gür ve akıcıydı ki sanki
Oktay Rifat’ın, Orhan Veli’nin,
Behçet Necatigil’in, Melih
Cevdet’in dizelerini okuyordu.
Oktay Akbal, ‘memleket’ diyor;
ben, “Ağabey düşünme şimdi bunları,
yazılarına hemen başla” deyip
ekliyorum:
“Zamanım olsaydı inecektim
Akyaka’ya. Bir başka sefere
oralardayım. Orhan Erinç’in, İbrahim
Yıldız’ın selamları var; yazılarını
bekliyorlar, tıpkı okurların beklediği
gibi.”
Tüm çalışan arkadaşlarımızı
neredeyse tek tek sorup devam
ediyor:
“Yazdım bile... Gönderiyorum
yazıları...”
Yüreği çocuksudur Oktay
Ağabey’in... Dili şiirseldir. Yaşama
olan bağı hiçbir zaman kopmaz; ben
onu iyi tanırım.
Siyasetle yormuyorum onu...
Akyaka’daki o taş yapı ve
çiçeklerle bezenmiş bahçesini
düşünüp İlhan Selçuk’u, Melih
Cevdet Anday’ı, Aziz Nesin’i ve
benim alkolle sarmallaşan gençlik
yıllarımı düşünüyorum.
Oktay Ağabey, aşk giysilerini
giyen bir delikanlının coşkulu sesiyle,
Aydınlama Devrimi’nin ışığı oluyor
yüreklerimizde, 12 Eylül halkoylaması
öncesi.
Böyledir Cumhuriyet yazarları...
Yaşadı mı siyaseti de.. aşkı da..
özgürlükleri de.. dibine değin
yaşamak ister...
Korkusuzca!
Bakın nereden nereye geldim...
Yazıma başlarken, Ahmet
Hakan’ın Hürriyet’teki “Evet Fetvası
ve Hoca Efendiye Dair” yazısından
yola çıkmıştım...
Başı, Zaman gazetesi çekiyordu...
Onlar konuşunca irili ufaklı şeyhler
onlardan geri kalır mı hiç...
Bakın ne diyorlar:
“Ey Müslüman! Referandumda
‘evet’ demek, Kâbe’yi ziyaret
etmekten bile daha evladır.”
12 Eylül’de ayağı yere basmayan,
1982 Anayasası’nın demokrasiye
açılan bir yol olduğunu söyleyen,
kendilerini “liberal sol” diye
tanımlayanlara soruyorum:
“Dincilerle, tarikatçılarla, dönek
solcu ve faşistlerle temel hak ve
özgürlüklerin peşindeyseniz; vay
halinize vay!”
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Vay Halinize Vay...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
STÖ’lere göre anayasa değişikliğindeki maddelerin pek çoğu yasada var fakat uygulama yetersiz
‘Çocuklarıkorumakdevletingörevi’
SEVİL ARINAN
ANKARA - 12 Eylül’de referandu-
ma sunulacak anayasa değişikliği pa-
ketinin 3. maddesi anayasanõn “yer-
leşme ve seyahat hürriyeti” başlõklõ
maddesinde değişiklik öngörürken
“Vatandaşın yurtdışına çıkma hür-
riyeti, ancak suç soruşturması veya
kovuşturması sebebiyle hâkim ka-
rarına bağlı olarak sınırlanabilir”
hükmü getiriliyor. Paketin 4. maddesi
ise “Ailenin korunması” başlõklõ 41.
maddesinin başlõğõna “çocuk hakları”
ibaresi, maddeye de “Her çocuk, ko-
runma ve bakımdan yararlanma,
yüksek yararına açıkça aykırı ol-
madıkça, ana ve babasıyla kişisel ve
doğrudan ilişki kurma ve sürdürme
hakkına sahiptir. Devlet, her türlü is-
tismara ve şiddete karşı çocukları ko-
ruyucu tedbirleri alır” fõkrasõ ekle-
niyor. Söz konusu maddelerle ilgili; pa-
ketin 4. maddesiyle ilgili örgütler de-
ğişiklikle ilgili ne düşünüyor?
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Başkanı Prof. Dr. Aysel
Çelikel: Çocuklarõn genel olarak ko-
runmasõ ve istismarõna karşõ koruyucu
tedbirlerin alõnmasõ zaten yasalarõmõz-
da yer alõyordu. Bu güzel cümleler esa-
sen mevzuatõmõzda da bulunuyordu ve
bilindiği gibi uluslararasõ sözleşmelerin
Türkiye’ye yüklediği ta-
ahhütlerdir bunlar. Söz
konusu değişikliğin ise
yenilik arz etmediğini dü-
şünüyorum. Ayrõca deği-
şikliğin fazla bir kõymeti
de yok. Tek fark bu sözler
bir kez daha anayasaya gir-
di. Eğer siyasi iktidar yap-
masõ gereken sorumlulukla-
rõ, anayasaya yazõp, yapõ-
yormuş gibi görünmek istiyorsa tabii ki
yazabilir. Bence bu hükümler özel bir
önem taşõmõyor. Anayasaya yazõlma-
sõnõn da fazla bir değeri yoktur. Bu hü-
kümler anayasada yer almasa da esasen
devletin sorumluluğudur.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Zü-
beyde Kılıç: Bu madde de temel hak-
lar kapsamõndadõr. Sosyal devlet oldu-
ğunu iddia eden devletin, bu maddele-
ri mutlaka yaşama geçirmesi gerekiyor.
Uluslararasõ sözleşme ve anlaşmalar
Türkiye’nin altõna imzasõnõ koyduğu
anlaşmalarõn çok ilerisin-
de. Bir anayasa maddesi
olarak düzenlenmesi
doğru değil çünkü her
zaman eksiklikler içe-
rebiliyor. Onun için
maddenin geliştirilme-
si gereken yanlarõnõn
olduğunu düşünüyo-
rum. Bizim bu konu-
daki önerilerimiz dikkate alõn-
saydõ, temel haklara dair düzenlemeler
her zaman geliştirilebilir biçimdeydi.
Çok sayõda hakkõn düzenleme altõna alõ-
nabileceği bir çalõşma yapõlabilirdi. Ör-
neğin mevcut anayasada eğitimin, ilk-
öğretime ilişkin zorunlu ve parasõz ol-
masõ ibaresi var iken, uygulamada bu-
nu göremiyoruz. Çocuklarõn haklarõ
doğrultusunda bir düzenleme yapõlacak
ise onlarõn yaşamlarõnõn her aşamasõ ko-
ruma altõna alõnmalõ. Bu yüzden anayasa
maddesi bu biçimiyle yetersizdir. Hü-
kümet, temel hakkõn piyasaya devre-
dildiği neoliberal yaklaşõmlõ politikayõ
çok iyi uyguluyor.
Sosyologlar Derneği Birsen
Gökçe: Bu maddeye özellikle de çocuk
haklarõ kõsmõna ilave hiçbir şey yapõl-
mamõş. Mevcut anayasadaki madde
tekrar edilmiş. Türkiye yõllar önce
çocuk haklarõ ile ilgili sözleşmeyi im-
zaladõ. Anayasadaki değişiklik genel
ifadelerden ibaret. Hangi konuda so-
rumluluk yükleyeceği kõsmõ ise yok.
Devletin bu sorumluluğu neyi içeriyor
ve hangi hakkõ korumak zorunda?
Bunlarõn yanõnda yeni maddede “yük-
sek yararına” diye bir bölüm var ve
ne denilmek istendiği anlaşõlmõyor. Bu
yarar denilen şey, devletin mi, ailenin
mi, yoksa çocuğun mu? Kõsacasõ ye-
ni maddede hiçbir yarar yok.
AKP ‘evet’i
‘tamam’a çevirdi
AKP Genel Merkezi, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın pazar
günü Samsun ve Tokat’ta
yapacağı mitinglerle ilgili
hazırlattığı “evet” yazılı afişlere,
yasaklar nedeniyle ilginç bir formül
buldu. Başbakan Erdoğan’ın
fotoğrafının da yer aldığı afişlerin
üzerlerindeki “Samsun Evet Diyor”
ibaresi kaldırılıp, yerine “Samsun
Tamam Diyor” yazılı yenileri
hazırlatıldı. CHP Samsun İl
Başkanı Hüseyin Değerli ve MHP
İl Başkanı Abdullah Karapıçak,
“Yapılan alicengiz oyunu. Bir kez
daha halkı kandırıyorlar” diyerek
tepki gösterdi.
(Fotoğraf: CEMİL CİĞERİM)
İstanbul Haber Servisi - Cum-
huriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen, CHP
Şişli İlçe Başkanõ avukat Hıdır Tan-
rıverdi ve CHP Şişli Belediyesi
Meclis üyeleri ile birlikte ilçeyi gez-
di, yurttaşlardan 12 Eylül referan-
dumunda “Hayır” oyu istedi.
CHP Şişli İlçe Binasõ önünden
grup halinde yürüyen CHP’liler,
yurttaşlara, referandumda neden
“hayır” oyu vermeleri gerektiğinin
sebeplerini anlattõ. Yol boyunca iş-
yerlerine giren ve esnafõn sorunla-
rõnõ dinleyen Mehmet Sevigen, es-
nafla yaptõğõ görüşmelerde,
“TBMM’de 550 milletvekili var ve
650 dokunulmazlık dosyası bulu-
nuyor. Dokunulmazlığın kaldı-
rılmadığı bir anayasaya nasıl gü-
veneceğiz. Ülkenin geleceği için bu
referandumda oyunuz ‘hayõrlõ’
olsun” dedi.
Şişli Polis Merkezi’ni de ziyaret
eden Sevigen, burada da nöbet tutan
polislerle görüştü. Sevigen, polisle-
re iyi nöbetler dileyerek ayrõldõ. Şiş-
li Meydanõ’nda İşçi Partisi (İP) ve
Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP)
kurduğu “hayır” stantlarõnõ da zi-
yaret eden Sevigen, yurttaşlara hayõr
broşürleri dağõttõ.
Sevigen ‘hayırlı’ oy istedi
İnce, ‘Hükümetin İmralõ ile Kandil ile PKK ile BDP ile pazarlõk yaptõğõ çok net ortada’ dedi
‘Ruhdördüzüoldular’ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Grup Başkanveki-
li Muharrem İnce, dün parla-
mentoda düzenlediği basõn top-
lantõsõnda Başbakan Erdoğan’õn
1982 Anayasasõ’na ne oy ver-
diğini açõklamasõnõ istedi.
İnce, “Başbakan 1982’de
devrimci miydi, solcu muydu?
Yoksa o yıllarda Milli Selamet
Partisi’nin gençlik örgütle-
rinde miydi? 12 Eylül Anaya-
sası’na ne oy verdi?” sorularõ-
nõn altõnõ çizdi. İnce, “1982
Anayasası’na ‘evet’ çıkarmak
için Türkiye’nin kurumları,
devleti yönetenler halk üze-
rinde baskı kurmuşsa, bugün
de aynı şeyler yaşanıyor.
1982’den 2010’un pek farkı
yok. 12 Eylül cuntasıyla Hitler
faşizminin ve AKP iktidarının
mantığı aynıdır. 12 Eylül re-
jiminin, 12 Eylül cuntacıları-
nın baskılarının 2010 versi-
yonudur. Başbakan, anaya-
sanın 25. maddesini bilmiyor,
Başbakan anayasal suç işliyor.
Başbakan, ‘Taraf olun, gösterin
oyunuzun rengini’ diyerek ana-
yasal suç işlemektedir; bu an-
cak diktatörlükte olur” dedi.
Erdoğan’õn 1930’lardan ör-
nekler verdiğini vurgulayan İn-
ce, “Biz Atatürk’ün, İsmet Pa-
şa’nın torunlarıyız doğru. Pe-
ki, siz, Kubilay’ın başını kesen
Derviş Mehmet’in torunları
mısınız? 1930’lara dönmeye
gerek yok, 1982’den cevap is-
tiyorum Sayın Başbakan’dan.
12 Eylül Anayasası’na hangi
oyu kullandınız” diye sordu. İn-
ce, 25 Eylül 1988’de yerel se-
çimlerin erkene alõnmasõ için ya-
põlan referandumda itici olduğu
için kahverengi rengin seçildi-
ğini vurgularken “1988 refe-
randumu ile kullanılan renk-
ler aynı, kullanılan yöntem
aynıdır. Bu referandum Hit-
ler’in referandumuna benzi-
yor” dedi. 1938’de Hitler’in oy
pusulasõnõ gösteren İnce, “Avus-
turya’yı işgal etmiş. Alman-
ya’ya katılacak mısınız, katıl-
mayacak mısınız diye bir de
sormuş. Hitler mantığı, 12
Eylülcülerin mantığı, AKP
mantığı aynı. Bu 1938 Hit-
ler’in oy pusulasını Sayın Baş-
bakan’a ve saz arkadaşlarına
ithaf ediyorum” diye konuştu.
Muharrem İnce, Cumhurbaş-
kanõ’nõn görev süresine yönelik
bir soruya “Cumhurbaşkanlı-
ğı tartışması AKP’nin parti içi
problemi değildir. Cumhur-
başkanı’nın görev süre-
si 5 yıldır. Orayı
AKP’nin grup başkan-
vekilliği gibi teşkilattan
sorumlu genel başkan
yardımcılığı gibi görü-
yorlar” yanõtõnõ verdi.
İnce, hükümetle PKK
arasõnda gizli pazarlõk
savlarõyla ilgili bir soru
üzerine de “Hükümetin
İmralı ile Kandil ile
PKK ile BDP ile pazar-
lık yaptığı çok net orta-
da. Önce Hazine yardı-
mıyla başladı bu pazar-
lık. Önce boykot dedi
BDP. Boykot kararının
sahte olduğu, el altından
‘evet’ diyeceklerini he-
pimiz biliyorduk zaten.
AKP, Kandil, PKK,
BDP, İmralı pazarlığı
ve ruh dördüzü oluyor-
lar herhalde. Hayırlı ol-
sun” dedi.
‘BİTARAF DEĞİLİZ’
Meslek
odaları
‘hayır’
diyecek
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Türk Mühendis ve
Mimar Odalarõ Birliği’ne (TMMOB)
bağlõ meslek oda başkanlarõnõn, top-
luca, AKP’nin getirdiği anayasa de-
ğişikliği paketine “hayır” oyu vere-
ceklerini açõklamaya hazõrlandõklarõ
öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre olasõ bir is-
tisna dõşõnda, tüm oda başkanlarõ
“AKP’ye de anayasasına da hayır,
AKP anayasası 12 Eylül Anayasa-
sı’ndan da gericidir, ‘evet’ denile-
mez ‘hayõr’ diyoruz” konulu bildiri-
ye imza koyacak. Oda başkanlarõ
arasõnda ortak metin üzerinde, son dü-
zeltmeler hariç anlaşma sağlanõrken,
nihai metnin yazõlõ olarak mõ, tüm oda
başkanlarõnõn katõlacağõ bir basõn top-
lantõsõyla mõ yapõlacağõna 20 Ağustos
öncesi karar verilecek. Gelişmeleri
Cumhuriyet’e doğrulayan bir oda
başkanõ “Başbakan bizi caydıra-
maz. En fazla Cumhurbaşkanlı-
ğı’ndan bir denetleme gönderebi-
lirler. Bizim aramızda ‘bitaraf ola-
rak bertaraf olmaktan korkacak’ kim-
se yoktur” diye konuştu.
Bugüne kadar 12 Eylül’deki refe-
randumda AKP’nin getirdiği anaya-
sa değişikliği paketine “hayır” oyu
vereceğini açõklayan bazõ odalar ve ge-
rekçeleri şöyle:
Kimya Mühendisleri Odası: Önü-
müzde bize gösterilmeye çalõşõldõğõ gi-
bi bir demokratikleşme hamlesi yok-
tur, sadece ucuz politika hileleri ve hü-
kümetin kendi yürütme erkini daha
fazla güçlendirerek yargõyõ ele geçir-
mek isteği vardõr.
Mimarlar Odası: AKP hükümeti,
bu değişiklikle kendi iktidarõnõ de-
rinleştirmek, Cumhuriyet’in tüm ku-
rumlarõnõ ele geçirmek ve kazanõm-
larõnõ yok etmek suretiyle mutlak ik-
tidarõnõ kurmayõ hedeflemektedir.
Muharrem İnce Hitler’in 1938’de kulandığı oy pusulasını AKP’lilere ithaf etti. (NECATİ SAVAŞ)
FIRAT KOZOK
ANKARA - Devlet televizyonu
TRT’nin YSK tarafõndan sert bir dille
uyarõlmasõna neden olan referandum sü-
recindeki yanlõ yayõnlarõnõn benzerleri
Anadolu Ajansõ tarafõndan da yapõlõyor.
Ajans hemen her gün referandumda
“evet” diyeceğini açõklayan ismi bile du-
yulmamõş kişilerle röportajlar yapõyor, ha-
berleri genişçe abonelerine ulaştõrõyor.
“Hayır”a yönelik eylemler ve açõkla-
malarõn çoğu ise ajans bültenlerinde
kendilerine ancak özetle yer bulabiliyor.
Anadolu Ajansõ’nõn 1 Ağustos’tan iti-
baren abonelerine geçtiği çoğu “özel” iba-
reli ve “evet” içerikli haberlerden bazõ ör-
nekler şöyle:
18 Ağustos (özel haber): Anadolu
Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa
Erdoğan, 12 Eylül Anayasasõ’nõn, 30 yõl-
dõr ülkeyi baskõ altõnda yönettiğini ileri
sürerek, “Ben bu değişikliğe ‘Evet’ di-
yorum” dedi.
16 Ağustos (özel haber): 12 Eylül
1980 darbesi sonrasõ “MHP ve ülkücü
kuruluşlar davasında” idamla yargõla-
nan ve uzun süre hapis yatan Mustafa
Seyrek, halkoylamasõnda anayasa deği-
şikliğine “evet” diyeceğini bildirdi.
13 Ağustos (flaş haber): Çorum’un
Arifegazili Belde Belediye Başkanõ
Hamza Yağmur, Narlõ Belde Belediye
Başkanõ Necati Kökcü, Başpõnar Belde
Belediye Başkanõ Cevdet Dağ ile MHP
Başpõnar Belde Başkanõ Hürrem Tav-
lı, halkoylamasõnda “evet” oyu kulla-
nacaklarõnõ belirterek MHP’den istifa
ettiklerini açõkladõlar.
12 Ağustos (özel haber): Hukukçular
Birliği Vakfõ tarafõndan başlatõlan “evet”
kampanyasõ çerçevesinde otobüsle An-
kara’dan yola çõkan 50’ye yakõn hu-
kukçu, ilk duraklarõ olan Kõrõkkale’de va-
tandaşlarõn ilgisiyle karşõlandõ.
11 Ağustos (özel haber): Sincan Eti-
mesgut Sanayicileri ve İşadamlarõ Der-
neği, halkõn “evet” oyu kullanmasõ için
kampanya başlattõ.
8 Ağustos: Grafiti sanatçõlarõ, Taksim
Meydanõ’nda kurulan büyük tuvallere re-
ferandum süreciyle ilgili kararlarõnõ yan-
sõtõrken 2010 Dünya Kupasõ’nõn yõldõzõ
ahtapot Paul’ü, “evet” kutusunu seçerken
resmetmeleri ilgi gördü.
7 Ağustos: Kardelenlerden referan-
dumda “evet” çağrõsõ (...) Van Karde-
lenler Kadõn Derneği, 12 Eylül’de yapõ-
lacak referandumda “evet” oyu kulla-
nõlmasõ için basõn açõklamasõ yaptõ.
4 Ağustos: Hatay’õn Yayladağõ Güm-
rük Kapõsõ’nda anayasa değişikliği re-
ferandumu için sandõk dün açõlõrken ilk
oy bugün, Fransa’da yaşayan çift tara-
fõndan kullanõldõ. Daşkõran çifti, “evet”
oyu kullandõklarõnõ söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yüksek Seçim Kurulu’nun
(YSK) Resmi Gazete’nin dünkü sa-
yõsõnda yayõmlanan kararõna göre,
Meclis’te grubu bulunan siyasi par-
tiler 6 Eylül Pazartesi gününden iti-
baren TRT’de 10 dakika süre ile pro-
paganda konuşmasõ yapacak. Radyo
ve Televizyon konuşmalarõ TRT-1
Televizyonu ve Radyo 1; Antalya,
Diyarbakõr, Erzurum, Trabzon, Çu-
kurova radyo istasyonlarõnda aynõ za-
manda yayõmlanacak.
YSK’nin kararõna göre, AKP,
CHP, MHP ve BDP’nin TRT’de ya-
pacağõ propaganda konuşmalarõnõn
gün ve saatleri şöyle:
6 Eylül: CHP (20.00 - 20.10), BDP
(20.11 - 20.21)
7 Eylül: AKP (20.00 - 20.10),
MHP (20.11 - 20.21)
8 Eylül: MHP (20.00 - 20.10),
AKP (20.11 - 20.21)
9 Eylül: BDP (20.00 - 20.10), CHP
(20.11 - 20.21)
10 Eylül: AKP (20.00 - 20.10)
“12 Eylül cuntasõyla Hitler faşizminin ve AKP iktidarõnõn mantõğõ aynõdõr’’ diyen
CHP’li İnce, Erdoğan’a darbe anayasasõnõn oylamasõnda ne oy verdiğini sordu. İnce,
AKP iktidarõnõ; Öcalan, PKK ve BDP ile gizli pazarlõk yapmakla suçladõ.
Referandumda ‘evet’ diyeceğini söyleyen herkes haber oluyor
AA da TRT’ye uydu
PROPAGANDA
TAKVİMİ AÇIKLANDI