25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 20 AĞUSTOS 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 AKP yandaşları içinde Fethullahçılar başı çekiyor. Gerçekten Fethullahçıları ayakta alkışlamak gerekiyor. Yazarlara, çizerlere, yöneticilere “şapka” çıkarıyorum. Onlar olmasa bu ülke çökecek, onlar olmasa bu ülkeye demokrasi ve özgürlük gelmeyecek. Zaman gazetesinin sayfalarında, Çin Seddi’nin dönek sosyalistlerinden eski faşistlere dek herkes “12 Eylül’de halkoylamasına evet demek, Müslüman olmanın gereğidir” diyorlar üstü örtülü... Fethullah Gülen okyanus ötesinden seslenmişti bir süre önce: “Demokrasi ve özgürlükler için ‘evet’ demek gerekir...” Birden 28 yıl önceye döndüm... 12 Eylül günlerini, 1982 Anayasası için Fethullah Gülen’in Mehmet Kutlular’dan kopup, faşist Kenan Evren’in kurmay takımıyla yaptığı pazarlığı düşündüm. Fethullah Gülen 28 yıl önce de 1982 faşist anayasasına “evet” kampanyası başlatmıştı. Aklıma 28 Şubat süreci geldi... Hani Çevik Bir Paşa’nın en güçlü olduğu dönem... Türkiye’deki Fethullahçı okulların anahtarlarını Çevik Bir’e teslim etmek isteyen, Zaman gazetesinin eski imtiyaz sahibinin anlattıklarını anımsadım: “Paşam, alın okullarımızın anahtarlarını, bu okulları devletleştirin!” Ege’nin gölgede 40 derece olan sıcağında yazıyorum. Afyon’dan başlayıp, Uşak, Denizli, Aydın’ı kapsayan bir gezinin izlenimlerini birkaç gündür aktarıyorum. Kimi zaman Karadeniz’in dalgalarını izlerken Amasra’dan, kimi zaman Amik Ovası’ndan, İda Dağı (Kaz Dağları) eteklerinden derlediğim notları aktarıyorum zaman zaman. Sabahın erken saatlerinde gazeteleri alıp, Karaburun’un Saip köyündeki Nihal ve Eşref Arpacıoğlu’nun işlettiği kır kahvesinde kahvaltı yaparken yurtsever muhtar Turhan Karaoğlu’na sordum: “12 Eylül akşamı sizin köyden evet mi yoksa hayır mı çıkar?” 200’ü aşkın seçmeni olan köyde belki 20-30 “evet” çıkar diyenler de var; “200 hayır çıkar” diyenlerde... Yolunuz Saip köyüne düşerse mutlaka uğrayın kır kahvesine. İyonya mavisiyle tümleşen zeytin ağaçlarını seyrederken Börklüceli Mustafa’yı anımsayın. Eski CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir de yıllardır bu köyde yaşıyor. O Ege’nin nabzını iyi tutan siyasetçilerdendir. Şöyle konuşuyor: “Buralarda tarikatçılar; ancak tesettürlü otel açarlar, siyaset yapamazlar...” Yapamazlar, doğru! Yaptıkları, geleceğe dönük yatırımlar... Köylerde açılan yurtlar, yaz kampları. Tarikatçı yapılanma kendini Ege’de bile hissettiriyor... İzmir bile yurtsever kimliğine karşın, eski İzmir değil... Bu sabah dokuzda İstanbul’dan aradılar... Santraldaki arkadaşın sesini duyunca irkildim: “Oktay Akbal’ın eşi Ayla Hanım sizi arıyor! Oktay Bey konuşacakmış...” Çocuk yüreğim çarpmaya başladı... Ayla Akbal: “Oktay iyileşti, (içimden bir oh çekiyorum) ilk kez seninle konuşmak istedi...” Türk edebiyatının büyük ustası Oktay Ağabey telefonun öbür ucundaydı... Sesi öyle gür ve akıcıydı ki sanki Oktay Rifat’ın, Orhan Veli’nin, Behçet Necatigil’in, Melih Cevdet’in dizelerini okuyordu. Oktay Akbal, ‘memleket’ diyor; ben, “Ağabey düşünme şimdi bunları, yazılarına hemen başla” deyip ekliyorum: “Zamanım olsaydı inecektim Akyaka’ya. Bir başka sefere oralardayım. Orhan Erinç’in, İbrahim Yıldız’ın selamları var; yazılarını bekliyorlar, tıpkı okurların beklediği gibi.” Tüm çalışan arkadaşlarımızı neredeyse tek tek sorup devam ediyor: “Yazdım bile... Gönderiyorum yazıları...” Yüreği çocuksudur Oktay Ağabey’in... Dili şiirseldir. Yaşama olan bağı hiçbir zaman kopmaz; ben onu iyi tanırım. Siyasetle yormuyorum onu... Akyaka’daki o taş yapı ve çiçeklerle bezenmiş bahçesini düşünüp İlhan Selçuk’u, Melih Cevdet Anday’ı, Aziz Nesin’i ve benim alkolle sarmallaşan gençlik yıllarımı düşünüyorum. Oktay Ağabey, aşk giysilerini giyen bir delikanlının coşkulu sesiyle, Aydınlama Devrimi’nin ışığı oluyor yüreklerimizde, 12 Eylül halkoylaması öncesi. Böyledir Cumhuriyet yazarları... Yaşadı mı siyaseti de.. aşkı da.. özgürlükleri de.. dibine değin yaşamak ister... Korkusuzca! Bakın nereden nereye geldim... Yazıma başlarken, Ahmet Hakan’ın Hürriyet’teki “Evet Fetvası ve Hoca Efendiye Dair” yazısından yola çıkmıştım... Başı, Zaman gazetesi çekiyordu... Onlar konuşunca irili ufaklı şeyhler onlardan geri kalır mı hiç... Bakın ne diyorlar: “Ey Müslüman! Referandumda ‘evet’ demek, Kâbe’yi ziyaret etmekten bile daha evladır.” 12 Eylül’de ayağı yere basmayan, 1982 Anayasası’nın demokrasiye açılan bir yol olduğunu söyleyen, kendilerini “liberal sol” diye tanımlayanlara soruyorum: “Dincilerle, tarikatçılarla, dönek solcu ve faşistlerle temel hak ve özgürlüklerin peşindeyseniz; vay halinize vay!” POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vay Halinize Vay... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 STÖ’lere göre anayasa değişikliğindeki maddelerin pek çoğu yasada var fakat uygulama yetersiz ‘Çocuklarıkorumakdevletingörevi’ SEVİL ARINAN ANKARA - 12 Eylül’de referandu- ma sunulacak anayasa değişikliği pa- ketinin 3. maddesi anayasanõn “yer- leşme ve seyahat hürriyeti” başlõklõ maddesinde değişiklik öngörürken “Vatandaşın yurtdışına çıkma hür- riyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim ka- rarına bağlı olarak sınırlanabilir” hükmü getiriliyor. Paketin 4. maddesi ise “Ailenin korunması” başlõklõ 41. maddesinin başlõğõna “çocuk hakları” ibaresi, maddeye de “Her çocuk, ko- runma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı ol- madıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü is- tismara ve şiddete karşı çocukları ko- ruyucu tedbirleri alır” fõkrasõ ekle- niyor. Söz konusu maddelerle ilgili; pa- ketin 4. maddesiyle ilgili örgütler de- ğişiklikle ilgili ne düşünüyor? Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel: Çocuklarõn genel olarak ko- runmasõ ve istismarõna karşõ koruyucu tedbirlerin alõnmasõ zaten yasalarõmõz- da yer alõyordu. Bu güzel cümleler esa- sen mevzuatõmõzda da bulunuyordu ve bilindiği gibi uluslararasõ sözleşmelerin Türkiye’ye yüklediği ta- ahhütlerdir bunlar. Söz konusu değişikliğin ise yenilik arz etmediğini dü- şünüyorum. Ayrõca deği- şikliğin fazla bir kõymeti de yok. Tek fark bu sözler bir kez daha anayasaya gir- di. Eğer siyasi iktidar yap- masõ gereken sorumlulukla- rõ, anayasaya yazõp, yapõ- yormuş gibi görünmek istiyorsa tabii ki yazabilir. Bence bu hükümler özel bir önem taşõmõyor. Anayasaya yazõlma- sõnõn da fazla bir değeri yoktur. Bu hü- kümler anayasada yer almasa da esasen devletin sorumluluğudur. Eğitim-Sen Genel Başkanı Zü- beyde Kılıç: Bu madde de temel hak- lar kapsamõndadõr. Sosyal devlet oldu- ğunu iddia eden devletin, bu maddele- ri mutlaka yaşama geçirmesi gerekiyor. Uluslararasõ sözleşme ve anlaşmalar Türkiye’nin altõna imzasõnõ koyduğu anlaşmalarõn çok ilerisin- de. Bir anayasa maddesi olarak düzenlenmesi doğru değil çünkü her zaman eksiklikler içe- rebiliyor. Onun için maddenin geliştirilme- si gereken yanlarõnõn olduğunu düşünüyo- rum. Bizim bu konu- daki önerilerimiz dikkate alõn- saydõ, temel haklara dair düzenlemeler her zaman geliştirilebilir biçimdeydi. Çok sayõda hakkõn düzenleme altõna alõ- nabileceği bir çalõşma yapõlabilirdi. Ör- neğin mevcut anayasada eğitimin, ilk- öğretime ilişkin zorunlu ve parasõz ol- masõ ibaresi var iken, uygulamada bu- nu göremiyoruz. Çocuklarõn haklarõ doğrultusunda bir düzenleme yapõlacak ise onlarõn yaşamlarõnõn her aşamasõ ko- ruma altõna alõnmalõ. Bu yüzden anayasa maddesi bu biçimiyle yetersizdir. Hü- kümet, temel hakkõn piyasaya devre- dildiği neoliberal yaklaşõmlõ politikayõ çok iyi uyguluyor. Sosyologlar Derneği Birsen Gökçe: Bu maddeye özellikle de çocuk haklarõ kõsmõna ilave hiçbir şey yapõl- mamõş. Mevcut anayasadaki madde tekrar edilmiş. Türkiye yõllar önce çocuk haklarõ ile ilgili sözleşmeyi im- zaladõ. Anayasadaki değişiklik genel ifadelerden ibaret. Hangi konuda so- rumluluk yükleyeceği kõsmõ ise yok. Devletin bu sorumluluğu neyi içeriyor ve hangi hakkõ korumak zorunda? Bunlarõn yanõnda yeni maddede “yük- sek yararına” diye bir bölüm var ve ne denilmek istendiği anlaşõlmõyor. Bu yarar denilen şey, devletin mi, ailenin mi, yoksa çocuğun mu? Kõsacasõ ye- ni maddede hiçbir yarar yok. AKP ‘evet’i ‘tamam’a çevirdi AKP Genel Merkezi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın pazar günü Samsun ve Tokat’ta yapacağı mitinglerle ilgili hazırlattığı “evet” yazılı afişlere, yasaklar nedeniyle ilginç bir formül buldu. Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafının da yer aldığı afişlerin üzerlerindeki “Samsun Evet Diyor” ibaresi kaldırılıp, yerine “Samsun Tamam Diyor” yazılı yenileri hazırlatıldı. CHP Samsun İl Başkanı Hüseyin Değerli ve MHP İl Başkanı Abdullah Karapıçak, “Yapılan alicengiz oyunu. Bir kez daha halkı kandırıyorlar” diyerek tepki gösterdi. (Fotoğraf: CEMİL CİĞERİM) İstanbul Haber Servisi - Cum- huriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, CHP Şişli İlçe Başkanõ avukat Hıdır Tan- rıverdi ve CHP Şişli Belediyesi Meclis üyeleri ile birlikte ilçeyi gez- di, yurttaşlardan 12 Eylül referan- dumunda “Hayır” oyu istedi. CHP Şişli İlçe Binasõ önünden grup halinde yürüyen CHP’liler, yurttaşlara, referandumda neden “hayır” oyu vermeleri gerektiğinin sebeplerini anlattõ. Yol boyunca iş- yerlerine giren ve esnafõn sorunla- rõnõ dinleyen Mehmet Sevigen, es- nafla yaptõğõ görüşmelerde, “TBMM’de 550 milletvekili var ve 650 dokunulmazlık dosyası bulu- nuyor. Dokunulmazlığın kaldı- rılmadığı bir anayasaya nasıl gü- veneceğiz. Ülkenin geleceği için bu referandumda oyunuz ‘hayõrlõ’ olsun” dedi. Şişli Polis Merkezi’ni de ziyaret eden Sevigen, burada da nöbet tutan polislerle görüştü. Sevigen, polisle- re iyi nöbetler dileyerek ayrõldõ. Şiş- li Meydanõ’nda İşçi Partisi (İP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurduğu “hayır” stantlarõnõ da zi- yaret eden Sevigen, yurttaşlara hayõr broşürleri dağõttõ. Sevigen ‘hayırlı’ oy istedi İnce, ‘Hükümetin İmralõ ile Kandil ile PKK ile BDP ile pazarlõk yaptõğõ çok net ortada’ dedi ‘Ruhdördüzüoldular’ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanveki- li Muharrem İnce, dün parla- mentoda düzenlediği basõn top- lantõsõnda Başbakan Erdoğan’õn 1982 Anayasasõ’na ne oy ver- diğini açõklamasõnõ istedi. İnce, “Başbakan 1982’de devrimci miydi, solcu muydu? Yoksa o yıllarda Milli Selamet Partisi’nin gençlik örgütle- rinde miydi? 12 Eylül Anaya- sası’na ne oy verdi?” sorularõ- nõn altõnõ çizdi. İnce, “1982 Anayasası’na ‘evet’ çıkarmak için Türkiye’nin kurumları, devleti yönetenler halk üze- rinde baskı kurmuşsa, bugün de aynı şeyler yaşanıyor. 1982’den 2010’un pek farkı yok. 12 Eylül cuntasıyla Hitler faşizminin ve AKP iktidarının mantığı aynıdır. 12 Eylül re- jiminin, 12 Eylül cuntacıları- nın baskılarının 2010 versi- yonudur. Başbakan, anaya- sanın 25. maddesini bilmiyor, Başbakan anayasal suç işliyor. Başbakan, ‘Taraf olun, gösterin oyunuzun rengini’ diyerek ana- yasal suç işlemektedir; bu an- cak diktatörlükte olur” dedi. Erdoğan’õn 1930’lardan ör- nekler verdiğini vurgulayan İn- ce, “Biz Atatürk’ün, İsmet Pa- şa’nın torunlarıyız doğru. Pe- ki, siz, Kubilay’ın başını kesen Derviş Mehmet’in torunları mısınız? 1930’lara dönmeye gerek yok, 1982’den cevap is- tiyorum Sayın Başbakan’dan. 12 Eylül Anayasası’na hangi oyu kullandınız” diye sordu. İn- ce, 25 Eylül 1988’de yerel se- çimlerin erkene alõnmasõ için ya- põlan referandumda itici olduğu için kahverengi rengin seçildi- ğini vurgularken “1988 refe- randumu ile kullanılan renk- ler aynı, kullanılan yöntem aynıdır. Bu referandum Hit- ler’in referandumuna benzi- yor” dedi. 1938’de Hitler’in oy pusulasõnõ gösteren İnce, “Avus- turya’yı işgal etmiş. Alman- ya’ya katılacak mısınız, katıl- mayacak mısınız diye bir de sormuş. Hitler mantığı, 12 Eylülcülerin mantığı, AKP mantığı aynı. Bu 1938 Hit- ler’in oy pusulasını Sayın Baş- bakan’a ve saz arkadaşlarına ithaf ediyorum” diye konuştu. Muharrem İnce, Cumhurbaş- kanõ’nõn görev süresine yönelik bir soruya “Cumhurbaşkanlı- ğı tartışması AKP’nin parti içi problemi değildir. Cumhur- başkanı’nın görev süre- si 5 yıldır. Orayı AKP’nin grup başkan- vekilliği gibi teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcılığı gibi görü- yorlar” yanõtõnõ verdi. İnce, hükümetle PKK arasõnda gizli pazarlõk savlarõyla ilgili bir soru üzerine de “Hükümetin İmralı ile Kandil ile PKK ile BDP ile pazar- lık yaptığı çok net orta- da. Önce Hazine yardı- mıyla başladı bu pazar- lık. Önce boykot dedi BDP. Boykot kararının sahte olduğu, el altından ‘evet’ diyeceklerini he- pimiz biliyorduk zaten. AKP, Kandil, PKK, BDP, İmralı pazarlığı ve ruh dördüzü oluyor- lar herhalde. Hayırlı ol- sun” dedi. ‘BİTARAF DEĞİLİZ’ Meslek odaları ‘hayır’ diyecek MURAT KIŞLALI ANKARA - Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği’ne (TMMOB) bağlõ meslek oda başkanlarõnõn, top- luca, AKP’nin getirdiği anayasa de- ğişikliği paketine “hayır” oyu vere- ceklerini açõklamaya hazõrlandõklarõ öğrenildi. Edinilen bilgilere göre olasõ bir is- tisna dõşõnda, tüm oda başkanlarõ “AKP’ye de anayasasına da hayır, AKP anayasası 12 Eylül Anayasa- sı’ndan da gericidir, ‘evet’ denile- mez ‘hayõr’ diyoruz” konulu bildiri- ye imza koyacak. Oda başkanlarõ arasõnda ortak metin üzerinde, son dü- zeltmeler hariç anlaşma sağlanõrken, nihai metnin yazõlõ olarak mõ, tüm oda başkanlarõnõn katõlacağõ bir basõn top- lantõsõyla mõ yapõlacağõna 20 Ağustos öncesi karar verilecek. Gelişmeleri Cumhuriyet’e doğrulayan bir oda başkanõ “Başbakan bizi caydıra- maz. En fazla Cumhurbaşkanlı- ğı’ndan bir denetleme gönderebi- lirler. Bizim aramızda ‘bitaraf ola- rak bertaraf olmaktan korkacak’ kim- se yoktur” diye konuştu. Bugüne kadar 12 Eylül’deki refe- randumda AKP’nin getirdiği anaya- sa değişikliği paketine “hayır” oyu vereceğini açõklayan bazõ odalar ve ge- rekçeleri şöyle: Kimya Mühendisleri Odası: Önü- müzde bize gösterilmeye çalõşõldõğõ gi- bi bir demokratikleşme hamlesi yok- tur, sadece ucuz politika hileleri ve hü- kümetin kendi yürütme erkini daha fazla güçlendirerek yargõyõ ele geçir- mek isteği vardõr. Mimarlar Odası: AKP hükümeti, bu değişiklikle kendi iktidarõnõ de- rinleştirmek, Cumhuriyet’in tüm ku- rumlarõnõ ele geçirmek ve kazanõm- larõnõ yok etmek suretiyle mutlak ik- tidarõnõ kurmayõ hedeflemektedir. Muharrem İnce Hitler’in 1938’de kulandığı oy pusulasını AKP’lilere ithaf etti. (NECATİ SAVAŞ) FIRAT KOZOK ANKARA - Devlet televizyonu TRT’nin YSK tarafõndan sert bir dille uyarõlmasõna neden olan referandum sü- recindeki yanlõ yayõnlarõnõn benzerleri Anadolu Ajansõ tarafõndan da yapõlõyor. Ajans hemen her gün referandumda “evet” diyeceğini açõklayan ismi bile du- yulmamõş kişilerle röportajlar yapõyor, ha- berleri genişçe abonelerine ulaştõrõyor. “Hayır”a yönelik eylemler ve açõkla- malarõn çoğu ise ajans bültenlerinde kendilerine ancak özetle yer bulabiliyor. Anadolu Ajansõ’nõn 1 Ağustos’tan iti- baren abonelerine geçtiği çoğu “özel” iba- reli ve “evet” içerikli haberlerden bazõ ör- nekler şöyle: 18 Ağustos (özel haber): Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, 12 Eylül Anayasasõ’nõn, 30 yõl- dõr ülkeyi baskõ altõnda yönettiğini ileri sürerek, “Ben bu değişikliğe ‘Evet’ di- yorum” dedi. 16 Ağustos (özel haber): 12 Eylül 1980 darbesi sonrasõ “MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında” idamla yargõla- nan ve uzun süre hapis yatan Mustafa Seyrek, halkoylamasõnda anayasa deği- şikliğine “evet” diyeceğini bildirdi. 13 Ağustos (flaş haber): Çorum’un Arifegazili Belde Belediye Başkanõ Hamza Yağmur, Narlõ Belde Belediye Başkanõ Necati Kökcü, Başpõnar Belde Belediye Başkanõ Cevdet Dağ ile MHP Başpõnar Belde Başkanõ Hürrem Tav- lı, halkoylamasõnda “evet” oyu kulla- nacaklarõnõ belirterek MHP’den istifa ettiklerini açõkladõlar. 12 Ağustos (özel haber): Hukukçular Birliği Vakfõ tarafõndan başlatõlan “evet” kampanyasõ çerçevesinde otobüsle An- kara’dan yola çõkan 50’ye yakõn hu- kukçu, ilk duraklarõ olan Kõrõkkale’de va- tandaşlarõn ilgisiyle karşõlandõ. 11 Ağustos (özel haber): Sincan Eti- mesgut Sanayicileri ve İşadamlarõ Der- neği, halkõn “evet” oyu kullanmasõ için kampanya başlattõ. 8 Ağustos: Grafiti sanatçõlarõ, Taksim Meydanõ’nda kurulan büyük tuvallere re- ferandum süreciyle ilgili kararlarõnõ yan- sõtõrken 2010 Dünya Kupasõ’nõn yõldõzõ ahtapot Paul’ü, “evet” kutusunu seçerken resmetmeleri ilgi gördü. 7 Ağustos: Kardelenlerden referan- dumda “evet” çağrõsõ (...) Van Karde- lenler Kadõn Derneği, 12 Eylül’de yapõ- lacak referandumda “evet” oyu kulla- nõlmasõ için basõn açõklamasõ yaptõ. 4 Ağustos: Hatay’õn Yayladağõ Güm- rük Kapõsõ’nda anayasa değişikliği re- ferandumu için sandõk dün açõlõrken ilk oy bugün, Fransa’da yaşayan çift tara- fõndan kullanõldõ. Daşkõran çifti, “evet” oyu kullandõklarõnõ söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Resmi Gazete’nin dünkü sa- yõsõnda yayõmlanan kararõna göre, Meclis’te grubu bulunan siyasi par- tiler 6 Eylül Pazartesi gününden iti- baren TRT’de 10 dakika süre ile pro- paganda konuşmasõ yapacak. Radyo ve Televizyon konuşmalarõ TRT-1 Televizyonu ve Radyo 1; Antalya, Diyarbakõr, Erzurum, Trabzon, Çu- kurova radyo istasyonlarõnda aynõ za- manda yayõmlanacak. YSK’nin kararõna göre, AKP, CHP, MHP ve BDP’nin TRT’de ya- pacağõ propaganda konuşmalarõnõn gün ve saatleri şöyle: 6 Eylül: CHP (20.00 - 20.10), BDP (20.11 - 20.21) 7 Eylül: AKP (20.00 - 20.10), MHP (20.11 - 20.21) 8 Eylül: MHP (20.00 - 20.10), AKP (20.11 - 20.21) 9 Eylül: BDP (20.00 - 20.10), CHP (20.11 - 20.21) 10 Eylül: AKP (20.00 - 20.10) “12 Eylül cuntasõyla Hitler faşizminin ve AKP iktidarõnõn mantõğõ aynõdõr’’ diyen CHP’li İnce, Erdoğan’a darbe anayasasõnõn oylamasõnda ne oy verdiğini sordu. İnce, AKP iktidarõnõ; Öcalan, PKK ve BDP ile gizli pazarlõk yapmakla suçladõ. Referandumda ‘evet’ diyeceğini söyleyen herkes haber oluyor AA da TRT’ye uydu PROPAGANDA TAKVİMİ AÇIKLANDI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear