Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ
10 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Kahvehane Kültürü
“SETA” adında bir kuruluştan söz edildiğini
duymamıştım.
Meğer kısaltılmamış adı “Siyaset, Ekonomi ve
Toplum Araştırmaları Vakfı” olan bu kurum
bundan beş yıl önce kurulmuş olmasına karşın,
ekibinden birini Başbakan’a, bir ötekini Dışişleri
Bakanı’na danışman olarak vermeyi bile
başarmış…
Bu arada kısa süre önce Washington’da bir
ofis açmış olduğunu da öğreniyoruz…
Bu bilgileri yan yana okuduğunuzda, AKP’nin
ABD ile de bağıntılı bir yan kuruluşunun profiliyle
karşılaştığınızı düşünebilirsiniz…
Fakat bu yazıda konu edinmek istediğim bu
değil…
Söz konusu kuruluşun genel koordinatörü
titrini taşıyan bir zat, çok tirajlı bir gazetemizde
kendisiyle yapılan söyleşide “Her kahvede en az
bir Tayyip Erdoğan görürsünüz” buyuruyor…
Devamla, öteki liderlere ilişkin olarak söyledikleri
ise şöyle: “On tane kahve dolaşırsınız belki bir
tane Kılıçdaroğlu’na denk gelirsiniz.. (….) Her
kahvede bir Özal da bulursunuz. Demirel, daha
az sayıda. Erbakan çok daha az sayıda
bulursunuz…”
SETA’nın çok bilmiş genel koordinatöründen,
mesela bir Mustafa Kemal’e rastlamak için kaç
kahvehane dolaşmamız gerektiğini
öğrenemiyoruz.
İnönü, Menderes, Ecevit?
Ölçü kahvehane olunca, günümüzün ve
geçmişin dünya liderleri bakımından da, cafe,
bar, pub, meyhane, birahane dolaşmak çok
ilginç olabilirdi ama, sonu gelmez…
Peki, her kahvehanede bir Tayyip Erdoğan
görmek ne anlama geliyor?
SETA genel koordinatörüne göre bu,
“ortalama profili yansıtma meselesi” imiş…
Ortalama profili yansıtmanın bir politikacı için
neden özenilecek bir özellik olduğu konusunu
bir yana bırakarak, soralım: Söz konusu
politikacı gerçekten de ortalama profili yansıtıyor
mu? Her kahvehanede onun bir benzerini
bulmak mümkün mü?
Ben, kahvehane kültüründen (en azından liseli
çağımda) nasibini almış biri olarak, bu soruya
olumlu yanıt veremeyeceğim.
Benim kahvehanelerde dün olduğu gibi bugün
de yolum düştüğünde gördüğüm, sükûnet ve
ağırbaşlılıktır.
Küfürlü konuşmalara, sanılanın aksine, pek
rastlanmaz.
Buna karşılık, bizim insanımız mizahtan
hoşlanır. Gülmeyi, şakalaşmayı sever.
Suskunluğunun, ağırbaşlı görünümünün yanı
sıra, çoğu kez iyi kalpli bir mizaha yatkınlığı da
vardır…
Olmadık yerde ve zamanda barut gibi
patlayanlar için “Keskin sirke kendi küpünü
patlatır” özdeyişini yaratan bu halktır.
“Bozuk ağızlılık” deyimi de, yine bizim dilimize
özgüdür.
Birine “ağzını bozma” demek, neredeyse
hakarete varan çok ciddi bir uyarıdır.
Ben, doğrusunu söylemek gerekirse, üzerinde
ne kadar kafa yorduysam da, söz konusu
araştırmacının “Her kahvede en az bir Tayyip
Erdoğan görürsünüz” sözünden bir şey anlamış
değilim.
Şu cümleden de pek bir şey anlamadığım gibi:
“Öyle bir lider olmalısınız ki Türkiye’deki
ortalama sosyolojiyi yatay kesen bir haliniz
olmalı”…
Siz bir şey anladınız mı?..
Aslında, kuşkusuz, her şey yeterince açık.
AKP yandaşı “Siyaset, Ekonomi ve Toplum
Araştırmaları Vakfı” genel koordinatörü, liderin
halka benzemesi gerektiğini, Tayyip Erdoğan’ın
bu özelliğe sahip olduğunu ileri sürüyor…
Lider kuşkusuz ki halkına yakın olmalı, fakat
bu halkın özeneceği, ona örnek oluşturacak
özelliklere de sahip olmalıdır. Onu lider yapacak
olan da zaten asıl bu özelliklerdir.
Tersini düşünmek, popülizmin, halk
dalkavukluğunun, demokrasiyi bu popülizme ve
dalkavukluğa indirgemenin en çiğ ve çirkin
halidir.
Tayyip Erdoğan, bana kalırsa, halkın
özeneceği özelliklere sahip olmadığı gibi, halkın
yukarıda saydığım özelliklerine de sahip değil.
Her kahvehanede bir Tayyip Erdoğan olsa,
Türkiye’de kan gövdeyi götürürdü.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Hasan Iğsız
2. raporu aldı
İstanbul Haber
Servisi - “İnternet an-
dõcõ” soruşturmasõ kap-
samõnda 2 Ağustos’ta
ifadeye çağrõlan 1. Or-
du Komutanõ Orgeneral
Hasan Iğsõz’õn aldõğõ
10 günlük rapor süresi
dün doldu. Iğsõz,10 gün
daha sağlõk raporu ala-
rak, raporu savcõ Zeke-
riya Öz’e gönderdi. Ha-
san Iğsõz ve 18 subay
“terör örgütüne üye ol-
makla” suçlanõyordu.
CHP aracına
taşlı saldırı
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul Malte-
pe’de CHP otobüsüne
bir grup tarafõndan taşlõ
saldõrõda bulunuldu. Gül-
suyu Gülensu Mahalle-
si’nde, CHP İstanbul İl
Başkanõ Berhan Şim-
şek’in de katõldõğõ refe-
randum irtibat bürosu
önceki gün gerçekleştiri-
len açõlõş töreninin ardõn-
dan yaklaşõk 15 kişilik
bir grup tarafõndan parti
aracõna taşlõ saldõrõ ya-
põldõ. Olayda parti oto-
büsünün camlarõ kõrõldõ.
‘Mümin Kamacı
komplo kurbanı’
AYDIN (Cumhu-
riyet) - CHP Aydõn Mil-
letvekili Mehmet Fahri
Atay, İçişleri Bakanlõğõ
tarafõndan görevden alõ-
nan Didim Belediye
Başkanõ Mümin Kama-
cõ’nõn komplo kurbanõ
olduğunu öne sürdü.
Atay, “Kamacõ’nõn gö-
revden alõnmasõ ile ilgili
olarak Aydõn Valisi özel
bir çaba sarf etmiştir.
Hakkõnda dava açõlan
birçok belediye başkanõ
vardõr. Kararlar kesinleş-
meden hiçbir belediye
başkanõ görevden açõğa
alõnmamaktadõr” dedi.
Terör örgütü
operasyonu
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul’da Ba-
şakşehir, Beyoğlu, Sul-
tangazi, Sultanbeyli ve
Şişli’de PKK’ye yönelik
düzenlenen operasyon-
da, molotofkokteyli, ha-
vai fişek ve ses bombasõ
kullanõlarak yasa dõşõ
gösteri düzenledikleri,
güvenlik kuvvetlerine ait
araçlar ile kamu binalarõ
ve iş yerlerine molotof-
kokteyli ve bombalõ sal-
dõrõ yaptõklarõ öne sürü-
len 26 kişi gözaltõna
alõndõ. Kişilerin, 29
Ekim 2009 ile 9 Ağustos
2010 tarihlerinde Beyoğ-
lu’nda 10, Sultangazi’de
4, Şişli ve Sultanbeyli’de
1’er yasa dõşõ gösteri dü-
zenledikleri, gösteri son-
rasõ da çevreye zarar
verdikleri iddia edildi.
‘Olayda hiçbir
dahlimiz yoktur’
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanõ
Devlet Bahçeli, yaptõğõ
yazõlõ açõklamada, İne-
göl ve Dörtyol’da yaşa-
nan olaylarla ilgili parti
içinde oluşturulan ko-
misyonlarõn çalõşmala-
rõnõ tamamladõğõnõ be-
lirterek sonuçlarõnõ ka-
muoyuna açõkladõ. Bah-
çeli, İnegöl ve Dört-
yol’da yaşanan olayla-
rõnda “MHP’nin hiçbir
mensubunun dahli ve
sorumluluğu olmadõğõ-
nõ” belirterek, olaylarõn
temelinde AKP’nin
“açõlõm” politikasõnõn
yattõğõnõ savundu. Dev-
let Bahçeli, bu girişimi
“ölümcül provokasyon”
olarak nitelendirdi.
AKP’li Çelik, Ersöz’ün ‘bana yüksek makamda görev teklif edildi’ iddiasõna yanõt verdi
‘O kişi ben değilim’
HATİCE TUNCER
2. Ergenekon davasõnda tutuklu
sanõk Emekli Tuğgeneral Levent
Ersöz, aleyhine ifadeler veren
Yüksel Dilsiz’in eski İçişleri Ba-
kanlarõndan Abdülkadir Ak-
su’nun tanõdõğõ olduğunu belirtti.
Üye hâkim Sedat Sami Haşıloğ-
lu, Dilsiz’in Aksu’nun bakanlõğõ sõ-
rasõnda Özel Kalemi’ne ait tele-
fonla 2 kez görüştüğünün tespit
edildiğini söyledi.
Silivri’de görülen davanõn 73.
duruşmasõ yapõldõ. Ersöz’ün çap-
raz sorgusuna tedavi gördüğü Cer-
rahpaşa Tõp Fakültesi Hastane-
si’ndeki odasõndan video konferans
sistemiyle devam edildi. Üye hâ-
kim Hasan Hüseyin Özese, Er-
söz’e İmralõ’da 1999’da görevli
olup olmadõğõnõ sordu. Ersöz,
2003-2004’te Bursa Jandarma Böl-
ge Komutanlõğõ’nda görevli ol-
duğunu, ada güvenliğinden so-
rumlu birimin de komutanlõğa
bağlõ olduğunu anlattõ.
Özese’nin “Bu yıllarda Dilsiz
isimli şahsı tanıyor muydunuz”
sorusuna karşõlõk Ersöz, “Hizbul-
lah gibi radikal İslamcı terör ör-
gütlerine sızabileceğinden ba-
hisle müracaat etmiştir. Bir sü-
re kullanılmıştır” dedi. Özese, Er-
söz’ün başkanõ olduğu İstihbarat
Daire Başkanlõğõ’nõn kuruluşu ve
kadrosunun kurulmasõna ilişkin
sorularõn ardõndan “Dini grup-
larla, Fethullah Gülen, Mustafa
Sungur cemaatiyle ilgili çalışma
yapıldı mı” diye sordu. Ersöz ise
“Hayır, böyle bir çalışma yok-
tur. Bunlar giz-
li tanık Fa-
ruk’un anla-
tımlarıdır. Biz
sadece terör
örgütü boyu-
tunda olan
dini grup-
larla ilgili
çalışma
yaptık”
diye
yanõt verdi. Özese, “Nuray Başa-
ran tarafından tanıştırılan Faruk
Demir adlı kişinin getirdiği ve
darbe planları olduğu iddia edi-
len belgeleri araştırdınız mı” so-
rusu üzerine Ersöz, “Ben komu-
tanıma arz ettim. Komutanım
‘gereğini yapacağõm’ dedikten
sonra yapacağım bir şey yoktur”
diye konuştu.
‘Darbe planına güldük’
Ersöz, getirilen darbe planlarõ-
na ilişkin “Jandarmanın hazır-
ladığı söyleniyor, güldük, bunlar
saçma sapan şeyler. Bunları de-
zenformasyon amaçlı bazı teş-
kilatlar yapıyor” dedi.
Gazetemiz yazarõ Mustafa Bal-
bay, Çukurova Grubu Yönetim
Kurulu Başkanõ Mehmet Emin
Karamehmet ile Şener Eruy-
gur’un emri ile görüştüğünü an-
latan Ersöz, şöyle devam etti:
“İddianameye bu görüşmelerin
polis çözümleri konulmuş. Bu
kayıtları baştan sonra tuttum.
Kayıtlar Jandarma Genel Ko-
mutanlığı’ndan çalınmıştır. Ben
aptal, salak, işini bilmez bir
adam mıyım ki bunları her for-
matta ses, görüntü ve fotoğraf
olarak hazırlayıp saklayayım.
Sonra da darbecilikle suçlana-
yım. Ben devletin arşiv genel
müdürü müyüm?”
Yüksel Dilsiz tartışması
Çapraz sorgu sõrasõnda Dil-
siz’in ifadelerine ilişkin tartõş-
malar yaşandõ. Haşõloğlu’nun
“Yüksel Dilsiz’in ifadeleriyle
sizin söyledikleriniz çelişiyor.
İlişkinizin Bursa’da başlayıp
Ankara’da devam ettiğini beyan
ediyor. Size kayıtlı telefon ile 60
civarında görüşmeniz var” söz-
leri üzerine Ersöz, “Hayır ben gö-
rüşmedim. Görüştüğü kişi İçiş-
leri Bakanı’dır, ona sorun” di-
ye tepki gösterdi.
Haşõloğlu ise “Yüksel Dilsiz,
Abdülkadir Aksu ile görüştü-
ğünü iddia ediyor. Kayıtlar da
bunu doğruluyor. İki kez İçişleri
Bakanlığı’nın Özel Kalem Mü-
dürü’yle görüşmüşler” dedi.
Haşõloğlu, “Dilsiz, kendisine ki-
tap yazdırılacağını söylediğini,
bu konuda yapılan araştırmada,
Doğan Medya Grubu’ndan
Memduh Barutçu’ya kayıtlı bir
telefondan Yüksel Dilsiz’in
arandığını” kaydetti. Ersöz ise
“Bu şahsa yazılan senaryoyu oy-
natıyorsunuz. Ergun Poyraz’a,
Balbay’a, kitap yazdırmışım.
Ben kime kitap yazdıracağım,
ben kimim?” diye konuştu. “Jİ-
TEM konusunda bilginiz var
mı” sorusu üzerine ise Ersöz
“Böyle bir teşkilatlanma yoktur”
yanıtını verdi.
‘İlkadım yalan söylüyor’
Haşõloğlu, Gizli tanõk İlkadõm’õn
ifadelerine dayanarak Ersöz’e Ce-
mil Bayık ile görüşme yapõp yap-
madõğõnõ sordu. Ersöz şöyle yanõt
verdi: “Çatışma ortamında kar-
şılaşsak çeker vururdum. Başka
bir ortamda karşılaşsak adalete
teslim ederdim. İstenirse bu ki-
şinin kimliğini açıklarım. İlka-
dım’ın ifadeleri yalan.”
Yeniden soru soran Özese “Bal-
bay’ın Eruygur ile görüşmesin-
den bulundunuz mu” dedi. Ersöz,
soruyu “Balbay ve İlhan Sel-
çuk’un Jandarma Genel Komu-
tanı ile görüşmesinde yoktum,
tanık olmadım” diye yanõtladõ.
Daha sonra Ersöz’ün avukatõ Ali
Rıza Dizdar, müvekkilinin sa-
vunmasõnõ sunmaya başladõ. Diz-
dar, savunmasõnõ sürdürürken
Başkan Şengün “Müvekkiliniz
de dinliyor, hasta” diye uyardõ.
Dizdar “Ölmediği müddetçe
savunmayı sürdüreceğim” di-
ye konuştu. Duruşma 16 Ağus-
tos’a ertelendi. Bu arada Tuncay
Özkan’õn avukatlarõ da, Özkan’õn
10 Ağustos salõ sabahõ başladõğõ
açlõk grevini bugün bitireceğini
söyledi. Avukatlar, Özkan’õn 7
kilo verdiği ancak sağlõk duru-
munun iyi olduğunu belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ergenekon sanõğõ Levent Ersöz’ün,
“Bir AKP Genel Başkan Yardım-
cısı’nın kendisine devletin yüksek
makamlarında bir görev teklif et-
tiğine” ilişkin sözleri, siyasi kulisle-
ri hareketlendirdi. AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik, “Ben on-
lardan birisi değilim” dedi. Oda
TV, söz konusu genel başkan yar-
dõmcõsõnõn AKP Genel Sekreteri İd-
ris Naim Şahin olduğunu ileri sürdü.
Hüseyin Çelik, dün düzenlediği ba-
sõn toplantõsõnda, Ersöz’ün Ergene-
kon duruşmasõnda “Bir AKP yöneti-
cisi” ile görüştüklerine ilişkin açõkla-
masõna yanõt verdi.
Tüm gözler AKP’de
Çelik, “Ben onlardan birisi de-
ğilim. Hatta bu adı geçen zat, gö-
revdeyken, bakan sıfatı ile beni
dinletiyordu. Dolayısıyla böyle bir
iddia ortaya atmıştır, iddiasını is-
patlarsa o kişinin ismini verirse bir
değerlendirme yapılır” dedi. Çelik,
Ersöz’ün isim vermemesi nedeniyle
parti genel başkan yardõmcõlarõndan
birine “Siz böyle bir teklifte bulun-
dunuz mu” diye soru sormaya da yet-
kilerinin bulunmadõğõnõ söyledi.
Çelik’in yanõtõnõn ardõndan gözler ha-
len genel başkan yardõmcõlõğõ görevi-
ni yapan isimlere çevrildi.
Olağan şüpheliler
En son yapõlan kongre sonrasõ Hü-
seyin Çelik’le birlikte genel başkan
yardõmcõlõğõna getirilen Abdülkadir
Aksu, Salih Kapusuz, Ömer Çelik
başta olmak üzere genel başkan yar-
dõmcõlarõnõn da açõklama yapõp yap-
mayacaklarõ merak ediliyor.
Hüseyin Çelik, Başbakan Yardõm-
cõsõ Bülent Arınç’õn Mustafa Balbay
ve Tuncay Özkan’la ilgili açõkla-
malarõ konusunda ise adil yargõlan-
manõn herkesin hakkõ olduğunu, adil
yargõlamayõ sağlamanõn da yargõnõn
görevi olduğunu söyledi.
‘Yargı sistemi çarpık’
Çelik, “Sanırım Sayın Arınç’ın da
söylediği, hukukun bu temel prensi-
bidir. Yoksa Sayın Arınç’ın da Ah-
met’in Mehmet’in şahsı ile ilgili bi-
reysel bir yorumda bulunduğu ka-
naatinde değilim” dedi. Çelik, “Bu ki-
şiler sizce adil yargılanıyor mu” so-
rusunu yanõtlarken Türkiye’deki tutuk-
lularõn yüzde 50’sinden fazlasõnõn yar-
gõlanmasõnõn devam ettiğini, hükümlü
olmadõğõnõ ve bunun yargõ sisteminin bir
çarpõklõğõ olduğunu belirtti.
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Stajyer Avukat İrem Çiçek
babasõ Kurmay Albay Dursun Çiçek’in “İr-
tica ile Mücadele Eylem Planı” davasõnda
tutuklanmasõna neden olan yakalama kara-
rõnõn, Balyoz Davasõ sanõklarõ için çõkarõlan
“siyasi yakalama kararının aynısı” oldu-
ğunu belirterek “Birbirinden farklı ka-
rarlar veren Beşiktaş Mahkemeleri ver-
dikleri kararlarla çok sayıda ailenin ca-
nını acıtmaktadır” dedi. Çiçek, önümüzdeki
günlerde mahkemeye yapõlacak tahliye ta-
lebinde İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nin verdiği kararõ kullanacaklarõnõ açõkladõ.
Dursun Çiçek, şu an iki davada yargõla-
nõyor. Çiçek hakkõnda ilk olarak “İrtica ile
Mücadele Eylem Planı” altõnda imzasõ bu-
lunduğu iddiasõyla dava açõldõ. Bu dava
kapsamõnda iki kez tutuklanan Çiçek, iti-
raz üzerine serbest bõrakõldõ. İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi, daha sonra Çiçek
hakkõnda “İrtica ile Mücadele Eylem Pla-
nı” davasõ kapsamõnda 29 Nisan’da yaka-
lama emri çõkardõ. Yakalama emrinde “Si-
lahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kal-
dırmaya veya görevini yapmasını engel-
lemeye teşebbüs etme” suçu isnat edildi. Çi-
çek, 30 Nisan’da cezaevine gönderildi. Bu
arada Çiçek, “Balyoz planı” davasõ kapsa-
mõnda da hakkõnda yakalama kararõ çõkarõ-
lan 102 asker arasõnda yer aldõ. İstanbul 10.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nin bu yakalama
kararõnda, “Türkiye Cumhuriyeti Hükü-
meti’ni cebren iskat veya vazife görmek-
ten men etmeye teşebbüs” suçundan id-
dianame hazõrlandõğõna vurgu yapõldõ. Bu-
na karşõn itiraz üzerine 11. Ağõr Ceza, söz
konusu tutuklama kararõnõ kaldõrdõ. Kararõn
gerekçesinde, “Kaçak olmayan sanıklara
yakalama kararı çıkarılarak hata yapıl-
dı. Pek çok mahkeme aynı hatayı yapıyor
ama ilk defa itiraz edildi. Yasaların yan-
lış ve eksik uygulanması, o işlemin sürekli
yapılmış olması, onu hukuka uygun ha-
le getirmez. Uygulama bu şekilde diyerek
hâkimler ve mahkemelere hukuksuz iş
yapma hakkı doğurur ki, bu da kabul edi-
lemez” ifadeleri dikkat çekti.
‘Siyasi yakalama kararı’
Hasdal Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulu-
nan Çiçek’in kõzõ İrem Çiçek, 13. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’ne yapacaklarõ tahliye tale-
binde 11. Ağõr Ceza’nõn verdiği kararõ kul-
lanacaklarõnõ söyledi. İrem Çiçek,
şunlarõ kaydetti: “(Babamın) tu-
tuklanmasına neden, Balyoz
Davası sanıkları için çıka-
rılan siyasi yakalama ka-
rarının aynısıdır. (...) 11.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin
yakalama kararının kaldı-
rılması şeklinde verdiği ka-
rar, babam hakkında
29.04.2010 tarihinde hukuka
aykırı olarak, babamı bugün
yargılayan 13. Ağır Ceza
Mahkemesi’nin üyelerin-
ce, mahkeme başkanı-
nın karşı oyuyla ve-
rilen yakalama ka-
rarının, Avrupa İn-
san Hakları Sözleş-
mesi , TC Anayasa-
sı ve CMK hüküm-
lerine aykırı olarak
verildiğini bir kez
daha ortaya koy-
maktadır.”
Şahin’den Arõnç’a
destek: Haksõzlõk
İkinci Ergenekon davasının dünkü duruşmasını ge-
nel başkanları Tuncay Özkan’a destek için izleyen
çok sayıda Yeni Partili, duruşma salonunun karşı-
sındaki araziye çadır kurdu. Özkan’ın bugün doğum günü olduğu belirtilirken “Düşünmek
suç değil, örgütlenmek terör değil”, “Peygamber sabrı değil, Cumhuriyet adaleti istiyoruz”,
“Yobazın takıyyesi Yüce Divan’a kadar” yazılı dövizler taşıyan partililer, araziyi çevreleyen
tel örgüye, “Silivri Yurtseverleri Toplama Kampına hoş geldiniz” pankartı astılar. Göstericilerin
yanına giderek destek olan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Sosyal, “Buradaki durum tutuk-
luluk hali değil esir alma halidir. 12 Eylül’den farklı bir uygulama değildir” dedi.
Ersöz: Sanık Dilsiz,
Aksu’nun tanıdığı
DURSUN ÇİÇEK’İN KIZI:
Balyoz
kararını
tahliyede
kullanacağız
Levent Ersöz’ün iddiasõnõn ardõndan AKP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik, “Ben
onlardan birisi değilim” derken gözler diğer
genel başkan yardõmcõlarõ Abdülkadir Aksu,
Salih Kapusuz ve Ömer Çelik’e çevrildi. Oda
TV, söz konusu kişinin AKP Genel Sekreteri
İdris Naim Şahin olduğunu ileri sürdü.
SİLİVRİ’YE ÇADIR
İkinci Ergenekon davasõnõn dünkü duruşmasõnda tartõşma çõktõ
İstanbul Haber Servisi- Gazetemizi yazarõ
Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’õn “Darbe
yapma emrini biz mi verdik, neden hâlâ içeri-
deyiz” yönündeki tepkisine, bir destek de
TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’den geldi.
Arõnç’a katõldõğõnõ belirten Şahin, “Türkiye’deki
mahkemelerde tutukluluk sürelerinin uzunlu-
ğu haksızlığa neden olmaktadır. Sayın Bülent
Arõnç’ın bu konudaki duyarlılığına ve açıkla-
malarına katılıyorum” dedi.
Şahin, “cezaevindeki gazetecilerin feryadına
kulak verilmesi gerektiğini” söyleyen Arõnç’õn
açõklamalarõnõn anõmsatõlmasõ üzerine “Mahke-
melerde tutukluluk sürelerinin uzunluğu hak-
sızlığa neden olmaktadır. Sayın Arınç’ın bu
konudaki duyarlılığına ve açıklamalarına ka-
tılıyorum” dedi. “Genelkurmay Başkanlığı’nın
Hantepe saldırısına ait herhangi bir açıklama
yapmaması kamuoyunu rahatsız ediyor. Ka-
muoyunun bu konuda bir beklentisi var” yö-
nündeki soruyu Şahin, “Başbakanlık ve Genel-
kurmay’ın bu konuda bir inceleme, araştırma
yaparak bir açıklama yapması gerekir. Belki
araştırmalar devam ediyordur” diye yanõtladõ.
Dursun Çiçek’in
kızı İrem Çiçek.
LeventErsöz