23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 5 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Gediktepe’ye Çömelen Hektor Heykeli... Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gediktepe’deki ziyaretinde “çömelerek” mevzileri gözetlemesi geçen haftanın da bir numaralı “siyasi polemik” konusuydu. Meclis’te de muhalefet milletvekillerinin gündeminde Erdoğan’ın ünlü “çömelmesi” tartışma konusuydu. Asker kökenli MHP İzmir Milletvekili Erdal Sipahi Meclis Genel Kurulu’nda, “terörle mücadele” konusunda gündem dışı söz alıp, AKP’nin terörle mücadele konusundaki politikalarını eleştirirken 2002’den bugüne kadar AKP’nin “Kürt açılımı” ile katmerlendiğini söylediği “terör bilançosu”nu açıkladı: “6 Nisan 2009’da Meclis’te Amerikan Başkanı’nın talimatıyla tohumu atılan açılım Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 9 Mayıs 2010’da ‘Güzel şeyler olacak’ denilerek başlatılmıştır. Açılımın bilançosu 6’sı yiğit polisimiz 15 geçici köy korucusu, 117 Mehmetçik olmak üzere toplam 138 aziz şehittir. Bu 138 vatan evladının vebali açılımdır, ‘İyi şeyler olacak’ diyenlerindir, AKP hükümetidir.” Başbakan Erdoğan’ın Şemdinli’ye gidip siperleri ziyaret etmesinin “kahramanlık” olarak yansıtılmasına da tepki gösteren Sipahi, “Terörle mücadelenin gerçek kahramanları sayenizde hapishanelerde çürümekte. Herhalde PKK’yle birlikte o kahramanlardan intikam alınmakta” sözleri AKP’lileri çok rahatsız etti. AKP’li vekiller, “Komutanlık yaptın, ayıptır” diye bağırmalarına aldırış etmeyen Sipahi, sözlerini çok “nazik” noktadan sürdürdü: “Çukurambar tiyatrosunu, kozmik büro ortaoyununu, TRT’de orduya saatlerce iftira ve kin kusan cinsiyeti belirsiz hahamların yol arkadaşlarını unuttuk sanıyorsunuz. Kendi ordusunun belgeli mühimmat kamyonunu ‘Yakaladık’ diye devlet televizyonunda isteri çığlıkları atan hayâsızları unuttuk zannediyorsunuz. Terörle mücadele kahramanlarını, Ermeni gibi, Rum gibi kinle sorgulayanları unuttuk zannediyorsunuz.” Sipahi’nin sert eleştirilerinden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da payını aldı. İsim vermeden Günay’ın Çanakkale’ye “Hektor heykeli” dikme projesine dikkat çeken Sipahi, çok çarpıcı bir öneriyle konuşmasını noktaladı: “Milli kültür özürlü bakan Çanakkale’ye Hektor heykeli dikecekmiş, hem de 50 metre boyunda. Biz MHP olarak, onu yıkıp Çanakkale’ye Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’in, Seyit Onbaşı’nın, Yahya Çavuş’un heykellerini dikmesini biliriz. Hektor heykeli yapılacaksa, Hakkâri Şemdinli’deki Gediktepe’ye Hektor heykeli yapılsın. Çömelen Hektor heykeli! ” Erdoğan kendini Abdülhamit’e mi benzetiyor AKP’nin medya ve tanıtımdan sorumlu genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik, geçen hafta üzerinde çok durulmayan bir tespit yaptı. Birbirine karşıt kesimlerin hükümetlerine ve partilerine karşı ortak bir ittifak oluşturduklarını söyledi. Bu ittifakı tanımlarken de tarihten bir örnek verdi ve satır arasında Erdoğan’ı Abdülhamit’e benzetiverdi. Hüseyin Çelik, kendilerine karşı oluşturulan ittifakı aynen şu sözlerle tanımladı: “Sayın Başbakan zaman zaman bütün AKP karşıtlarının aynı safta birleştiğini söylüyor. Abdülhamit’i devirmek için yan yana gelenlere bakın. Abdülhamit’e Jön Türkler -ki Mason bir kanadı da vardı içlerinde- ulemedan Hoca Muhittin Efendi, Abdullah Cevdet, Tunalı Hilmi ve Emanuel Karasu da karşıdır. Gayrimüslim, dindar, ateist hepsi Abdülhamit karşıtlığında birleştiler.Türkiye’deki ne derseniz deyin terörden beslenen bütün unsurlar aynı safa geçtiler. AKP’nin gitmesini isteyen bütün unsurların ortak paydaları aynıdır.” Hüseyin Çelik, “Bu sözlerinizle Erdoğan’ı Abdülhamit’e mi benzettiniz” diye sorulacak olsa kesinlikle böyle bir kastı olmadığını, kendilerine karşı kurulan ittifakı anlatmak için bu örneği seçtiğini söyleyecektir. Ancak, kapatılan FP döneminde ve Erdoğan’la aynı saflarda yer alan ve siyasi birliktelikleri daha da eski yıllara dayanan eski Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Erdoğan’ın kendisini Abdülhamit gibi gördüğünü söylemiş hem de Çelik’in bu açıklamasından çok daha önce söylemiş. Bekaroğlu hem de Abdülhamit gibi gördüğüyle yetinmeyip Cumhurbaşkanı da olmak istediğini belirterek Erdoğan’ın ruh halini ve iç düşüncelerini aynen şöyle ifade etmiş: “Erdoğan müthiş bir dindardır, kadere inanır. Allah’ın lütfunu tamamlayacağına inanır. Hedefi cumhurbaşkanı olmak. Kendisini 3. Abdülhamit gibi görüyor. O kesimlerde Abdülhamit’in önemi büyüktür. Erdoğan’ın seçime yakın kullanacağı kozlar, onun iradesinin dışında öne çekiliyor. Yargıyla bu kadar sert kavga, kapatma davası gibi unsurlar seçim kazandıracak, arkasından cumhurbaşkanlığı getirecek şeyler. Öyle inanıyor. Ama bu sünger daha su çeker mi bilmiyorum. Cumhurbaşkanlığı için riske edip işleri de bozabilir. Yol kazaları olabilir. Başbakan’ın iki zaafı var. Biri kendisi germe politikası ustalarından. Soğuk Savaş döneminde yetişti. En yumuşak konuşurken bile olmuyor. Beceremiyor. Tabiatı bu. İkincisi de Erdoğan’ın kafasında bence bir tam demokrasi anlayışı yok. Kendilerine karşı olan sisteme karşı çıkarken onun yerine herkese söz hakkı veren demokrasi inşa edilmiyor. Karşıdaki mutlak doğruya karşı o da ben doğruyum diye geliyor. Eleştiriye asla tahammülü yok. Hele hele parti içinde eleştiriye hayat hakkı hiç yok. Oysa parti kurulurken yenilikçilerin en öne çıkan tarafı parti içi demokrasiyi savunmalarıydı. Erbakan parti içinde padişahlıkla suçlanıyordu. Ama Hoca’nın müthiş özelliği vardı. Herkesi dinlerdi. Erdoğan onun çok ötesinde padişah oldu. Kimseyi de dinlemiyor.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül. parlamentokulisi@gmail.com Kılıçdaroğlu’nun odası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel merkezdeki odası dolup dolup boşalıyor. 12. kattaki odadan randevulu ziyaretçiler kadar, kapılarda bekleyip arada “korsan” giren, yanında bir parti yöneticisiyle kapıdan kafasını uzatanlar eksik olmuyor. Kılıçdaroğlu kimseyi kırmıyor, özellikle Anadolu’dan gelenleri geri çevirmiyor, herkese kısa da olsa bir “merhaba” diyor, ayaküstü konuşuyor, fotoğraf çektiriyor... Kılıçdaroğlu’nun makam odasındaki bazı değişiklikler de hemen dikkati çekiyor. Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde duvarda asılı olan Fikret Otyam’ın tablosu gitmiş. Henüz asılmamış bir Nuri İyem reprodüksiyonu duvara dayalı duruyor. Kılıçdaroğlu’nun masasının üzeri, odasındaki sehpaların üzeri raporlar, belgeler, notlarla dolu... Kendisine uzun süredir birçok kanaldan yolsuzluk bilgi ve belgeleri yağıyordu. CHP kurultayında genel başkan seçilmesinden sonra bu belgelerin artması yetmiyormuş gibi bir de parti içinden ve dışından çeşitli konularla ilgili raporlar, notlar, araştırma sonuçları da gelmeye başladı. Bir yandan yoğun ziyaretçi trafiği, öte yandan yurt gezileri ve odasındaki dosya yığını... Öyle görünüyor ki, Kılıçdaroğlu’nun başını kaşıyacak zamanı yok... Kõlõçdaroğlu, Başbakan ile görüşme yapõp yapmayacağõna ilişkin sorularõ yanõtladõ TÜREY KÖSE/ AHMET ŞEFİK TRABZON/ANKARA - Karadeniz gezisinde “Deniz’e gitmedik sana gel- dik” pankartlarõyla karşõlanan CHP Ge- nel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, An- talya Milletvekili Deniz Baykal’õn “Dostlarınızı satmayın” sözleriyle ilgili olarak “Önceki genel başkanımız ba- na göre son derece doğru bir düşün- cede. Hiç kimse hiç kimseyi satmamalı. Parti içinde kavgaya yer yok” değer- lendirmesini yaptõ. Sivil toplum örgütleri temsilcileriyle yaptõğõ toplantõlarda aralarõnda AKP’ye destek verenlerin de bulunduğu çeşitli kesimlerden büyük ilgi gören Kõlõçda- roğlu, “Bal tutan parmağını yalar, diyorlar. Eğer kendi balınsa sorun yok, ama milletin balına parmağını soku- yorsan hesabını sorarız” mesajõ verdi. Kõlõçdaroğlu, ilk Karadeniz gezisinde “Yine Kemal, yeni Kemal”, “Bu Ke- mal, bizim Kemal” sloganlarõnõn yanõ sõra daha “yaratıcı” bazõ sloganlarla da karşõlandõ. Trabzon’daki miting alanõn- da “Sistem çöktü, format gerek”, “Türkiye Kemal’e erecek”, “Deniz’e gitmedik, sana geldik” pankartlarõyla “yeni” genel başkan selamlandõ. Kõlõçdaroğlu, alandaki “Aldatanlar ve Kandıranlar Partisi” pankartõnõ konuşmasõnda kullanõrken; Giresun’da miting alanõndaki binlerce kişinin “fındık kurdu AKP” diye tempo tut- masõ üzerine bu benzetmeyi de hemen konuşmasõna alõp yurttaşlara “Fın- dık kurdu AKP’yi seçimde ilaçla- maya hazır mısınız” diye sordu. ‘Hoş geldin emicemin oğlu’ Kõlõçdaroğlu, Trabzon’dan Gire- sun’a giderken yol boyunca birçok il- çe ve beldede durmak zorunda kaldõ. Beşikdüzü’ndeki “Hoş geldin emice- min oğlu” pankartõ Kõlõçdaroğlu’nun halkla kurduğu sõcak ilişkiyi yansõtõ- yordu. Vakfõkebir’de “Unutma! Bu partinin tek eksiği sevgi, Antal- ya’dan sevgiler” pankartõ açan yurt- taş aynõ pankartõ Giresun’daki miting alanõna dek taşõdõ. ‘Kimse kimseyi satmamalı’ Kõlõçdaroğlu, Trabzon’daki toplantõ çõkõşõnda Deniz Baykal’õn “Dostlarını- zı satmayın” sözleriyle ilgili sorular üzerine, “Önceki genel başkanımız ba- na göre son derece doğru bir düşün- cede. Kimse kimseyi satmamalı” dedi. Kõlõçdaroğlu, gezilerinden dönüşünde, Esenboğa Havalimanõ’nda gazetecile- rin sorularõnõ yanõtladõ. “Sayın Başbakan ile görüşmeniz olabilir mi” sorusunu CHP lideri, “Karar verecek olan Sayın Başbakan” dedi. Kõlõçdaroğlu, “Baş- bakan’ın bu hafta sizi davet edeceği söyleniyor. Gidecek misiniz” sözleri üzerine de “Sayın Başbakan’a bir ba- kalım önce, ne söyleyecek. Tatilden bir dönsün” ifadesini kullandõ. Gezilerde gördüğü ilginin kendisini son derece memnun ettiğini belirten Kõlõç- daroğlu, ortaya çõkan tablonun, “Türki- ye’nin demokrasiye özlem duyduğu, baskı rejiminden kurtulmak istediği ve yoksulluğun Türkiye’nin kaderi ol- maktan çıkması gerektiği isteğini gös- terdiği” yorumunda bulundu. Kõlõçdaroğlu, Baykal’õn sözleriyle ilgili “Önceki genel başkanõmõz bana göre son derece doğru bir düşüncede. Kimse kimseyi satmamalõ” dedi İşçilere Hak-İş baskõsõ Pevrul Kavlak, Kardemir’de sendikalarõna üye çalõşanlarõn zorla istifa ettirilerek Çelik-İş Sendikasõ’na geçmeye zorlandõklarõnõ söyledi. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Türk Metal Sendikasõ Başkanõ, Türk-İş Genel Sekreteri Pev- rul Kavlak, Kardemir’de yetkili sen- dikanõn belli olacağõ ağustos ayõ ön- cesinde sendikalarõna üye çalõşanlarõn zorla istifa ettirilerek Hak-İş’e bağlõ Çelik-İş Sendikasõ’na geçmeye zor- landõklarõnõ söyledi. Kavlak, baskõ nedeniyle 3 işçinin intihar girişimin- de bulunduğunu, işçilerle cep telefo- nu ile konuşmalarõnõn kurulan jam- merler ile engellendiğini belirtti. Kavlak, 9 Haziran’da Kardemir’de teşkilatlanma çalõşmalarõna başladõk- larõnõ, kõsa sürede 2 bin 45 rakamõna ulaştõklarõnõ söyledi. Kardemir’de top- lam 2 bin 680 işçi bulunduğunu dile getiren Kavlak şöyle konuştu: “Burada biz 2 bin 45 rakamını ya- kaladıktan sonra, işverenin bir ta- mimi yayımlandı. İşveren şu anda yetkili olan Çelik-İş Sendikası ile bir anlaşmaları olduğunu, fakat bu an- laşmaları işçiyle şimdiye kadar pay- laşmadıklarını, artık paylaşma za- manının geldiğini, Çelik-İş Sendi- kası’na üye olan herkese ayda 350 lira net ücret ödeneceğini söylü- yor. Bu da yaklaşık 8 milyona falan denk geliyor. İşveren tamimle bunu yayımladı.” ‘Psikolojik baskı var’ Kardemir’de çoğunlukta olduklarõ- nõ, ancak üyelerine baskõ yapõldõğõnõ di- le getiren Kavlak, “Mesela işten çı- kartıyorlar ama çalışanın haberi yok. Polis geliyor, tezgâhı başından çalışanı alıyor, dışarı çıkarıyor. Ça- lışanlara psikolojik baskı yapıyorlar. Sabah işçilerin cep telefonlarına iş- ten çıkarıldığına ilişkin mesaj gön- deriyorlar. İçeride inanılmaz bir baskı var. Son olarak 25 kişiyi sen- dikamızdan istifa ettirdiler. Biz ak- şam 18’ini yeniden geri aldık” dedi. Kardemir yönetiminin işyerindeki müdürleri toplayarak “Sizin bu işye- rinde kalmanız Çelik-İş’in yetki al- masına bağlı, yoksa hiçbiriniz bu- rada kalamazsınız. Türk Metal Sen- dikası yetkiyi aldığı andan itibaren şu andaki yönetimin hiçbirisinin burada kalma şansı yok” dedikleri- ni savunan Kavlak, işletmenin içerisine jammerler yerleştirildiğini, bu ne- denle işçilerle cep telefonuyla irtibat kuramadõklarõnõ da söyledi. Bahçeli,millibirlikveberaberliğintehditaltõndaolduğunubelirtti ‘En büyük sorumlu Erdoğan’ AnayasaMahkemesianayasadeğişiklikpaketiyleilgilikararverebilir AKP için kritik haftaERDEM GÜL ANKARA - Anayasa Mahkeme- si’nin, içinde Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nin yapõsõnõ değiştiren tartõş- malõ maddelerin de bulunduğu ana- yasa değişiklik paketiyle ilgili kara- rõnõ bu hafta vermesi bekleniyor. Yüksek mahkemeden çõkacak karar başta AKP olmak üzere siyaset açõ- sõndan yeni şekillenmeler yaratacak önemde görülüyor. Siyasette gözler yeniden Anayasa Mahkemesi’ne çevrildi. AKP’nin, Meclis’ten CHP, MHP ve BDP’nin muhalefetine karşõn referandum sa- yõsõyla geçirdiği anayasa değişiklik paketiyle ilgili kararõn bu hafta çõ- kabileceği belirtiliyor. Anayasa Mah- kemesi’nden çõkacak karar, hukuki tartõşmalarõn yanõ sõra siyasetin gi- dişini de etkileyecek boyutlar taşõyor. Yüksek mahkemeden, paketin ta- mamõnõn iptal edilmesi kararõ bek- lenmiyor. Mahkemeden, “Özellik- le tartışmalı iki konu olan Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nin yapısı- na ilişkin maddelerin iptal edile- bileceği” beklentisi yaygõn biçimde paylaşõlõyor. AKP’de ise resmi açõklamalarda, Anayasa Mahkemesi’nin kesinlikle esasa giremeyeceği, bu nedenle tüm ya da kõsmi bir iptalin söz konusu ol- mayacağõ ifade ediliyor. Ancak par- ti içindeki değerlendirmelerde 2008 yõlõnda türbanõ üniversitelerde serbest bõrakmak için MHP ile birlikte ger- çekleştirilen anayasanõn 10 ve 42. maddelerindeki değişikliğin Anaya- sa Mahkemesi’nce iptali büyük kay- gõya neden oluyor. AKP’de de, “Yi- ne mahkemeden türbandaki gibi bir karar çıkabilir” kaygõlarõ dile ge- tiriliyor. Bu nedenle çõkacak karar AKP açõsõndan çok kritik bir nitelik taşõyor. AKP, böyle bir karara nasõl yanõt vereceği konusunda bir süredir hazõrlõk yürütüyor. AKP, paketin mutlaka referanduma bu şekliyle gö- türülüp, özellikle Kılıçdaroğlu’nun başõndaki CHP ile seçimden önce bir “seçim provası” niteliğinde bir kam- panyanõn yürütülmesini istiyor. Bu hafta siyasetin bir başka önem- li gündemini de Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kõlõçdaroğlu arasõnda görüşme olup olmayacağõ belirleye- cek. Erdoğan’õn bu hafta Kõlõçdaroğlu başta olmak üzere siyasi parti lider- lerini davet edebileceği belirtiliyor. Ancak Kõlõçdaroğlu görüşmenin “Başbakan’ın daveti” şeklinde de- ğil, “CHP’yi ziyareti” şeklinde ol- masõ gerektiğini söylemişti. Partisinin bölge istişare toplantõsõnda konuşan Bahçeli, Türkiye’nin siyasal, sosyal ve ekonomik darboğazõn bütün sancõlarõnõ yaşamaya başladõğõnõ ifade etti. SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA - MHP Ge- nel Başkanõ Devlet Bahçe- li, milli birlik ve beraberli- ğin tehdit altõnda olduğunu belirterek “Terörün vahim seviyeye gelmesinin en bü- yük sorumlusu hiç şüp- hesiz siyasi iktidarı elinde bulunduran AKP zihni- yetidir. Ve özellikle, te- rörle mücadelenin gerek- tirdiği iradeye ve niyete sahip olmadığı anlaşılan ve ucuz siyasi hesaplar peşinde koşan Başbakan Erdoğan’dır” dedi. Malatya Anemon Otel’de gerçekleştirilen partisinin bölge istişare toplantõsõnda konuşan Bahçeli, Türki- ye’nin siyasal, sosyal ve ekonomik darboğazõn bütün sancõlarõnõ yaşamaya baş- ladõğõnõ ifade etti. Türki- ye’nin milli birliği, toprak bütünlüğü ve devlet yapõsõ- nõn, içerde ve dõşarõda sor- gulanan hasta ve sorunlu bir ülke konumuna geldiğini belirten Bahçeli, toplumsal huzursuzluk ve kutuplaş- manõn arttõğõna da dikkat çekti. Bahçeli, “Milli birli- ğimiz ve kardeşliğimiz bu- gün çok ciddi tehdit al- tındadır. Milli değerleri- miz tartışılmakta, Cum- huriyet’imiz sorgulan- maktadır. Üniter yapımı- zı aşındıracak, kardeşli- ğimizi zedeleyecek tah- rikler sürmektedir. Tür- kiye’nin bugün getirildiği noktada karşımızdaki manzara; birlik, dayanış- ma ve sosyal bünyenin yaralanmasından, iç hu- zur ve güvenliğe, ortak milli ve manevi değerlerin çatıştırılması ve aşınma- sından, ahlaki yozlaşma- ya, siyaset kurumunun itibarı ve ahlaki meşrui- yetinden, dış politikaya, iş- sizlik, yoksulluk, yolsuz- luğun yayılmasından, eko- nomiye kadar uzanan her cephede yaşanan çürüme, çözülme, çöküş ve çare- sizlik tablosudur” diye ko- nuştu. ‘Etnik tuzaklar’ AKP’nin terörle müca- delede aciz ve tavizkâr, eko- nomide beceriksiz, dõş po- litikada teslimiyetçi, yol- suzlukta ise rakipsiz politi- kalarõnõn Türkiye’yi bu nok- taya taşõdõğõnõ ifade eden Bahçeli, “Türkiye üzerin- de sahnelenmek istenen bu oyunun nihai hedefi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin yeniden tanımlanması, çok kim- likli, çok milletli, parça- lanmış bir devlet ve top- lum yapısının kabul edil- mesidir ” dedi. AKP’nin açõlõm politi- kasõnõ da eleştiren Bahçeli, gerilim ve kriz ortamõnõn Türkiye’yi bugünkü nok- taya taşõdõğõnõ söyledi. Bah- çeli, “Bugün yaşanan ağır bunalımın, bölücülük ve terörün vahim seviyeye gelmesinin en büyük so- rumlusu hiç şüphesiz si- yasi iktidarı elinde bu- lunduran AKP zihniyeti- dir. Ve özellikle, terörle mücadelenin gerektirdiği iradeye ve niyete sahip olmadığı anlaşılan ve bö- lücülüğe şirin görünerek ucuz siyasi hesaplar pe- şinde koşan Başbakan Er- doğan’dır” diye konuştu. KARDEMİR ‘Önce tatilden dönsün’ Anayasa Mahkemesi’nden çõkacak karar başta AKP olmak üzere siyaset açõsõndan yeni şekillenmeler yaratacak önemde görülüyor. Kılıçdaroğlu, Trabzon’daki gezisi sırasında yurttaşların ilgisiyle karşılandı. (AA) MHP Genel Başkanı Bahçeli Malatya’da partisinin bölge istişare toplantısına katıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear