25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
leyebilir misiniz? - Genelde sanat, özelde şiir, gerçekliğiniçinde yeni bir gerçeklik yaratmadıryani kendi gerçekliğini kurmadır.Estetize edilmiş yeni bir dünyanın oluşturulmasıdır. Bu da yazın ve şiirde dille olanaldıdır. Ozellilde şiir, bilinç- altından aldığı özle söz varliğı içinde yeni bir dil yaratarak soyudama sekisinegelir ve gerçeğini kurar. Bunu yaparkeneğretileme. kinaye, benzetme, mecaz vb. söz sanatlarmdan oldukça yararlanır. Hatta el ele verir. Bu şiir geçekliğinde inıgelerin ve düşlemlerin de temel taşı olarak şürin örgüsüne yerleştilderi yadsınamaz. Şairin ruh yapısıçatıyı biçimlendirir. Şunu da söyliyeyimki çağrışımlar ve düş gücü soyutlamadaetkin rol oynar. Bu böyle! Ama soyutlama hermetik bir aşamaya gelirse, anlamsız sayildamalar cirit atmayabaşlarsa o zaman bunun şiir olup olmadığını düşünmeli derim. Afşar Timuçinbir yazısında şunları söyler: “... Sanatın zaman zaman açmaza düştüğü, gerçek çabasının dışına çıktığı, bir azınlık için, bir seçkinlik uğraşı durumunadüştüğü olmaz mı? Olur. Sanat, şiir öz gerçekliğini, insandan kopnıakla,insan araştırması olmaktan çıkmak- la yitirir...” Bu düşünce, benim de düşüncemiyansıtıyor. Soyutlama değil, soyutun gayyasına dalan şiirin hayat damarları kopmuş demektir. Okunmaz,raflann karanhğmda çürür kalır. Şiirde asıl olan soyutun gayyasma düşmektensoyutlama yapmaktır. Ben şiirlerimibir azınlık için değil, halk ve dünya mutluluğu için yazıyorum. Kötülüğünpençesindeki yeryuvarm kurtulmasıve mutlu bir insanlığın yeşermesiiçin yazıyorum. Bunun için şiirim doğacıdır, politiktir, Kemalist solcu- dur, muhalif ve devrimcidir. ŞİİREHEPYAŞAMINEVRENSEL SESİOLARAKBAKTIM - Şiirinizi Türk şiiri içinde nasıl bfr yere koyuyorsunu4 bu ver, günümüz şiirininneresindedir? - Sevgili dost, önce şunu söyleyeyim. Bir gün Gerardo Diego, Lorca’ya şiiri üzerine bir soru sorar. 0 da şu yanıtı verir: “Ama ne diyeyim sana şiirim üzerine? Ne diyeyim bu bulutlar, bu gökler üzerine? Görmek, görmek, görmekonları, görmek onu, işte o kadar. Anlayacaksm bir ozanın şiiri üzerine hiçbir şey diyemeyeceğim. Eleştirmecilerle,hocalara bırakalim bu işi.” K”ndimiöyle dört dörtlük bir şair kabul etmiyorum. Ama Lorca’nm söylediklerinekatıhyorum. - Poetikanızı biraz açımlar mısırnz? Şiirdeanlamsorununa nasıl yakiaşıyorsunuz? - Toplumsal gerçekçililde kendi yaşamsaldeneyimlerimin bileşkesi ve manevi yapımdaki zaaflarım şiir tuvalimerengini vermiştir. Şiire hep yaşamınevrensel sesi olarak baktım. Hayatınestetiğini dille yakalamaya ve dizeleştirmeyeuğraştım. Açık veya kapalı bir nitelikte biçimlendirdiğim her şiirimmetkileme alanını keskin tutmaya özen gösterdim. Bunun için lirizm ve düşün dengesini gözettim çok kez. iç sesler ve uyak da çok zaman şiirime güç kattı. Mitolojiyi de zaman zaman şiirimde kullandım; çünkü mitler yüreğiminbukağısını çıkarır hep, beni üngelerinsenfonisine götürür. Dilimin ucuna gelen bir dizeden yola çıkarım bazen, sonra yavaş yavaş örmeye dı.ırurumşiirimi. Bazen bir izleği not ede- rim, zamanla belleğimde şiirleşir o izlek,sonra kaleme sarılınm. Bilinçle bilinçaltımçarpışır durur. Bilinçakı dürtüleriniusumla şiir olarak inşa ederim. Salah Birsel’in dediği gibi süzgecindengeçmemiş bir duyunun deli saçmasından öteye uzanmayacağı çok açıktır.” Topluma açıksanız. insanliğa iletileriniz varsa anlama önem vermelisiniz.Ancak anlam haykırmamah. Tül altından ya da dolaylı bir anlatımla kendini sezdirmeli, duyurmalı. Imge ve simgeler de sıcak oluşumlar meydanagetirmeli. Acı gerçekleri, aşkın sesiniçağdaş bir romantizmin yalıınıyla tutuşturmak da anlamı esteteğin koynunakoymaktır bir yerde. Yine de asıl olan öz ve biçimi dengede tutmak. AhmetHaşim’in şu sözü çok önenili: “Anlam araştırmak için şiiri deşmemeli!” HORMONLUYÜZYIL.. - Şiirinsanm,insan içinyarattığı yücebir değer.Küreselleşenbir dünyada,günden güne yainızlaşan, birbirine yabancılaşan insana nasıl bakıyor, bu yabancılaşmayı,yalnızlaşmayı şiirlerinizdedilegeri musunuz? - Onemli bir noktaya değindiniz. Küreselleşme adı altında mafyalaşan kapitalizm birtakım dayatmalarla ulusalve insani değerleri yok ediyor. İnsanı,insanın kurdu, soyucusu konumuna getiriyor. Her şeyi alınıp satılan bir meta haline sokuyor, yozlaştınyor, süreldisönıürü ve tüketimle dünya doğasınıöldürüyor. Daha korkuncu bu emperyalizmuyuşturucu, dinci, seks eksenli,parçalayıcı, bölücü, anlanısızlaştırıcıfikirler içeren postmodern bir yolağıdünya uluslarına şırınga etmeye çalışıyor. Bunun için daha çok edebiyatı kullanıyor.Bu düzeni betimleyen romana. şiire bakınız şöyle bir. Yaşamın gerçelderini,Aydmlanmacı ve devrimci nitemini, emekçi çığliğını, acılarını, yoksulluğunu yok sayarak uyutucu, tüketicive seks amaçlı kendi esrik ve çılgındünyasını inşa ediyor. Ozneler yerinesözde özneler koyarak nereye yarılirki?... Kaotik ve sapunimış bir tarihiyaşıyoruz. Postmodern salgına tutulmuşsanattan, roman, öykü ve şiirdentoplum uzaklaşıyor. Elbette sanaunve edebiyatm türleri üzerinde araştınnalaryapılacak, yeni deneylere varılacak,en güzel sözler, deyişler, düşünlerüretilecek. Ancak dayatmalann, fasonyaldaşımların eşiğinde değil. Geneıiğideğiştirilmiş sanatın, romanın, şürinin yutturulması bağlamında değil. Bugün bana sorarsanız, çağdaş Türk şiirinin şinıdilerdeki vicdani sesi olarak Ataol Behramoğlu, Ali Yüce, Mehmet Başaran, Nihat Behram, Ayten Mutlu, Erdal Alova, Hüseyin Atabaş ve HüseyinHaydar’ı görüyorum. Şiirin ince nüansından baktığımda hakça bir dünyayıve yaşamı savunan, çağdaş Türkiyekokulu, devrimci birer kiinliktir bu şairlerimiz. Bunları yürekten selamlıyorum.Ben de tüm antenlerimi seferberederek bu hormonlu yüzyıla muhalif estiriyorum şiirlerimle.Sancılı coğrafyalarda acıların tanıklığınıyapıyor, insan kalarak yaşamanınbir görev olduğunu, evrensel ve ulusal değerlerin ölnıeyeceğini haykırmayaçalışıyorum. • - Güneşin Sofrasında Söylediğim Şiirler?M. Güner Demirayİ Koza Yayın DağıtımI 606 s. [“ Iayruuıtulaı_önemlidir PAR Tl si 1 __ _ ÇARPIŞMA PARTIS1ICHUCKPALAHNIUK Onu herkes farklı anlatıyor. Biri, “Yedi Bela Üğğk Casey aslında kötü biri değil; sadece dünyada sahici bir şeyler bulmaya çalışıyor” diyor. Onu etkileyici ve olağanüstü bulanlar kadar onun iğrenç, korkutucu, hatta katil olduğunu düşünenler de var. Peki kim bu Öğğk Casey denen adam? Chuck Palahniuk’un, her zaman olduğu gibi, bir öncekinden daha çılgın bu romanı bir anlaında sözel kişisel tarih. Aınerika’mn başına bela kesilip, yürüyen ve konuşan bir kitle imha silahına dönüşen iğrenç ini iğrenç bir tipin, Yedi Bela Öğğk Casey’nin, hayatına giren ya da girmeyip şöyle bir kenarındaıı geçen bir sürü insanın sözlü kimsenin hayal bile edemeyeceği eylemlerine tanık : : Goniago : oluyoruz. + vAHşİİNSANLAR DIRK WİTTENBOHN DİKİZLEME GÜNLÜĞÜ HAL NİEDZVIECKI Gerçek vahşi insanlarla karşılaşmakiçin uzak diyarlara gitmek gerekmez.Amerikan hayatının orta yerinde her türlü vahşetin kol gezmektedirve kahramanımız Finn bunlara bizzat taıuk olacak ve ilk Dikizicıne Günlüğü, yeni iletişim araçlarının yalnızca eğlence sektörünü değil, toplumu da değiştirdiğini, bu yeni kültürün seks, politika ve gündelik yaşantmuz üzerindeki etkilerini ağızian bize aktaracaktır. ortaya koyuyor. HobyarNah.CemalNadir5k.14o:3 / İSTANBUL _______ 1GmelDağıtım.T:02125121500pbi F:021251215il PUNTOKİTAPHIZ.A.Ş. ÇobançeşmeNah.Altay5k.No:8 Yenibosna34196Ist. T:Z1Z4961050F:2125513013 E:punto®puntokltıp.com CUMHURİYET KİTAP SAYI 1067 SAYFA 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear