23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Fail mi, Mağdur mu? Doğrusu Başbakan ayıp etmiş. Hem bu işe hiç mi hiç karışmasaydı daha doğru olurdu. Önceki gün gazetelerde okuyunca doğrusu, ilk önce bir anlam veremedim. Anımsayalım, - Failler tokalaşmıyor, buyurmuştu Başbakan. Evet önce Başbakan neden söz ediyor, kimi kastediyor, doğrusu anlamadım. Sonra dünkü gazeteleri gördüm. Başbakan’ın fail olarak, kastettikleri eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile kimilerinin yasadışı bir şekilde onunla ilişkilendirmeye çalıştıkları hanımefendiymiş. Dün söz konusu fotoğraf da yayımlandı. Başbakan’ın imasını bu fotoğrafın ışığında inceledim ve doğrusu kendisi açısından hiç de hoş bulmadım. Bu olayla ilgili yorum yapmayı neden zorunlu gördü Başbakan? Kendisine olayın faillerini bulmaları için yapılan çağrıya yanıt vermek başka, kaset olayındaki ima veya iddiaları kabul edercesine konuşmak başkadır. Başbakan’a yanıt CHP’nin yeni genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. - Onlar fail değil, mağdur, dedi Sayın Kılıçdaroğlu. Gerçekten de fotoğrafta görülenler mağdurdur. Hem de onlar, bu olayın tek mağdurları değildir. Olayın mağdurları hepimiziz, ülkemizin siyasi yapısını, özel yaşamın dokunulmazlığını hiçe sayarak, allak bullak edenlerin karşısında, o ülkenin bütün insanları mağdur konumuna düşmüşlerdir. “Düşmemeleri mümkün müydü?” diye soracak olursanız, yanıtım “evet mümkündü” olacaktır. Evet gerçekten de toplum, bu iddiayı elinin tersiyle itip itibar etmeyecek bir düzeye erişmiş olsaydı, bu tür girişimlerle karşılaşmazdık. Nitekim daha gelişmiş demokrasilerde, böyle komplolar ya olmuyor ya da sonuç vermiyor. Bizde ise, ne yazık ki, lafa “evet özel hayat kutsaldır, dokunulmazdır” diye başlayanlar bile girişimin sonuçsuz kalmasını sağlayacak tavrı gösterememişlerdir. Yani toplum bu komplonun celladıyla işbirliği yapmak durumunda kaldığı için aynı zamanda, hem cellat hem de kurban durumuna düşmüştür. Başbakan da son çıkışıyla, aslında bütün toplumun kurbanı olduğu komplonun düzenleyicileriyle aynı konuma girmiş, bir anlamda, bu girişimin sorumluluğunu paylaşma durumunda olanlar arasında yer almıştır. Artık kapanmış olması gereken bir olayı yeniden gündeme getiren ben değilim Sayın Başbakan. Olaya yine değinmemin nedeni ise, bu ve benzeri iğrenç davranışların tekrarlanmamasını sağlamak arzusudur. Bu da ancak, hem bu komployu yapanların, hem de Başbakan gibi ima yoluyla ona methaldar olanların yalnız bırakılmalarıyla mümkün olacaktır. Bir noktayı belirtmekte yarar var sanıyorum. İğrenç komplodan yola çıkarak, Baykal’ı fail ilan etmeye kalkmak, istemeyerek de olsa, o iğrenç komplonun failleriyle aynı safa düşmek sonucunu doğurur. Bu durumun doğmasında, bu konuma düşenin komplonun failleriyle aktif işbirliği yapmış olması zorunluluğu yoktur. Sonradan, komplonun imalarına sahip çıkarak dokundurmalar yapmak yeter. Kısacası bu durumla ilgili olarak “fail ayağa kalk!” denince, ayağa kalkması gereken Baykal değildir. Kimin ayağa kalkması gerektiğini ise olaya tanık olanların vicdanına bırakmak en doğrusu. - Evet söyleyin bakalım ayağa kalkması gereken kim? asirmen@cumhuriyet.com.tr Balbay, Özkan ve emekli Albay Uğur, TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu’na başvurdu ‘Sistematik zulüm altõndayõz’ AYDINLARDAN ÇAĞRI TBMM ‘Seçim barajı indirilsin’ 245 aydõn, yazar, sivil toplum örgütü ve temsilcisi, Meclis’teki tüm partilere çağrõda bulundu. İstanbul Haber Servisi - Adalet Ağaoğlu, Prof. Dr. Ali Nesin, 78’liler Vakfõ Başkanõ Celalettin Can, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Prof. İbrahim Ka- boğlu, Latife Tekin, Rıza Türmen, Sa- mi Evren, Prof. Yasemin İnceoğlu yanõ sõra Anayasa Kadõn Platformu, PEN Türkiye’nin de aralarõnda bulun- duğu 245 aydõn, yazar, sivil toplum ör- gütü ve temsilcisi, Türkiye’de seçim ba- rajõnõn indirilmesi için Meclis’teki tüm partilere çağrõda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay’õn seçim barajõnõn yüzde 7’ye in- dirilmesi yönündeki kanun teklifi Tür- kiye’de uzun yõllardõr tartõşõlan seçim barajõnõn düşmesi için umut oldu. Seçim barajõnõn indirilmesi için TBMM’ye çağrõda bulunan aydõnlar, Türkiye’deki yüzde 10 seçim barajõnõn demokratik- leşme sürecinin önündeki en önemli en- gellerden biri olduğunu belirterek, ba- rajõn değişmesi gereğinin yõllardõr çeşitli kesimlerce dile getirildiğini ve artõk değişmesi ile ilgili geniş bir toplumsal mutabakat oluştuğunu ifade etti. Seçim barajõnõn yüzde 5’e indirilmesi için De- mokratik Sol Parti’nin ve yüzde 3’e in- dirilmesi için ise Barõş ve Demokrasi Partisi’nin daha önce kanun teklifi ver- diğini anõmsatan aydõnlar, çağrõ met- ninde şu görüşlere yer verdi: “Geçen hafta ana muhalefet partisi CHP’nin de bu oranın yüzde yediye indirilme- si teklifi vermiş olmasını önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Ancak yüzde yedi de temsilde adaletin sağ- lanmasını engelleyen yüksek bir oran- dır. Avrupa’da seçim barajının ol- duğu ülkelerin hemen hepsinde bu oran yüzde üç ile yüzde beş arasın- dadır. Ülkemizde de seçim barajının makul bir orana düşürülmesi için uzlaşmaya varılarak değişikliğin bir an önce yasalaşmasını, seçim mevzuatı açısından geç kalınması halinde, ana- yasa değişikliği yolu ile yeni düzenle- menin önümüzdeki genel seçimlerde uygulanmasına imkân verilmesini ve böylelikle yasama organında daha temsili bir siyasi yapı oluşmasının önünün açılmasını Meclis’teki tüm partilerden talep ediyoruz.” AYŞE SAYIN ANKARA - Silivri Cezaevi’nde 497. gününü dolduran gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay, aynõ koğuşu paylaştõğõ gazeteci-yazar Tuncay Özkan ve emekli Albay Atilla Uğur, TBMM İnsan Haklarõnõ İn- celeme Komisyonu Başkanlõğõ’na şi- kâyet dilekçesi göndererek, “siste- matik zulüm altında” olduklarõ gerekçesiyle, “acil görüşme” talep etti. Dilekçeyi işleme alan Komisyon Başkanõ Zafer Üskül, bir örneğini Adalet Bakanlõğõ’na gönderirken, Balbay, Özkan, Uğur ile cezaevi yö- netiminden bilgi isteme kararõ aldõ. Silivri 4 Nolu Cezaevi F-12 ko- ğuşunda yatan gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan ve Abdullah Öcalan’õ Tür- kiye’ye getiren ekipte yer alan emekli Albay Atilla Uğur, TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komis- yonu Başkanlõğõ’na gönderdikleri 5 Temmuz 2010 tarihli ortak dilek- çede, cezaevindeki uygulamalar ve koşullardan yakõndõ. Komisyon Baş- kanõ Zafer Üskül’den “acil görüş- me” talebinde bulunulan dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Silivri 4 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan ‘Ergenekon’ tutukluları- na, insan hakları, yasa ve yönet- meliklere aykırı uygulamalar sis- tematik hale dönüşmüştür. Zulüm altındayız. Acil olarak görüşme ta- lep ediyoruz.” Dilekçeyi işleme koyan Komis- yon Başkanõ Zafer Üskül, hem bilgilendirme, hem de gereğinin ya- põlmasõ için Adalet Bakanlõğõ’na gönderme, hem de cezaevi yöne- timinden de bilgi isteme kararõ al- dõ. Üskül, dilekçede yakõnma ko- nularõ ayrõntõlõ olarak yer almadõ- ğõ için de Balbay, Özkan ve Uğur’dan ayrõntõlõ bilgi isteyecek. İlk kez geçen yõl şubat ayõnda Si- livri Cezaevi’nde incelemelerde bulunan komisyonun, bu başvuru- nun ardõndan Silivri’de inceleme- de bulunup bulunmayacağõ konu- su ise netlik kazanmadõ. İkinci mektup Emekli Albay Uğur, komisyo- nun 2009 Şubatõ’nda Silivri Ceza- evi’nde yaptõğõ inceleme sõrasõnda görüştüğü komisyon üyelerine de bir mektup vererek, cezaevindeki ko- şullardan ve kendilerine uygulanan “psikolojik baskı”dan yakõnmõştõ. Albay Uğur mektubunda, savcõ Ze- keriya Öz’ün sorgusu sõrasõnda emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’la ilgili bildikleri- ni anlatmasõ karşõlõğõnda kendisini “serbest bırakma” vaadinde bu- lunduğu iddiasõnda bulunmuştu. TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu içinde oluşturulan AKP’li Murat Yıldırım’õn baş- kanlõğõndaki alt komisyon 26 Şubat 2009’da Silivri Cezaevi’nde incele- melerde bulunmuş, aralarõnda Atil- la Uğur, Türk Metal-İş Sendikasõ Başkanõ Mustafa Özbek, o dönem tutuklu olan Gürbüz Çapan’õn da bulunduğu tutuklularla görüşmüştü. Tutuklulardan gelen yakõnma doğ- rultusunda alt komisyon CHP’li Ko- misyon Üyesi Malik Ecder Özde- mir’in “tutukluluk sürelerinin uzunluğu ve tutukluluğun infaza dönüştüğü” yönündeki eleştirileri- ne karşõn komisyon, “yargıya inti- kal etmiş olayla ilgili inceleme yapılamayacağı” gerekçesiyle, sa- dece cezaevinin fiziki koşullarõ ve “fiziksel işkence” olup olmadõğõ id- dialarõnõ incelemişti. Komisyon ra- porunda, tutuklularõn kaldõğõ ko- ğuşlarõn 24 saat kamerayla izlenerek, özel yaşamlarõnõn ihlal edildiği eleş- tirisi yer almõş, bu konuda daha özenli davranõlmasõ istenmişti. Ra- porda, tutuklularõn yemeklerden şi- kâyeti, klima istemi, odalarõn nem- li olduğu, dolayõsõyla sağlõk koşul- larõnõ olumsuz etkilediği yönündeki yakõnmalarõ da raporda yer almõştõ. Komisyon Başkanõ Zafer Üs- kül’ün, komisyon tarafõndan kabul edilen raporu gönderdiği Adalet Ba- kanõ Sadullah Ergin ise yakõnma konusu olan tüm sorunlarõn çözül- düğünü ileri sürmüştü. Komisyon ra- porunda, tutuklularõn “bornozlu” hallerinin bile görüntülendiği ya- kõnmasõ yer almasõna karşõn Ergin, sadece “ortak kullanım alanla- rı”na güvenlik amacõyla kamera konulduğunu ileri sürmüş, yiyecek, klima gibi bütün sorunlarõn çözül- düğü savunmasõnõ yapmõştõ. Üskül’den yanıt Komisyon Başkanõ Üskül, baş- vuru üzerine dün Balbay, Özkan ve Uğur’a yazõlõ yanõt göndererek, so- runlarõnõ ve sõkõntõlarõnõ detaylõ ola- rak anlatmalarõnõ istedi. Üskül, şu ya- nõtõ verdi: “Komisyonumuzun ön- ceki incelemesinde ifade edilen yakınmaların dışında, bulundu- ğunuz ceza infaz kurumunda hak- larınıza ve yaşam koşullarına ilişkin, varlığını düşündüğünüz sorunlarınızın, somut olay, kişi ve ihlal edilen hakkınızın belirtilme- si halinde, komisyon başkanlığın- ca ayrıca değerlendirileceğini be- lirtir, bilgilerinizi rica ederim.” İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na gönderilen mektup ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİ- AD) Yönetim Kurulu Başkanõ Ümit Boy- ner, “TÜSİAD’ın paketle ilgili (Anayasa değişikliği paketi) bir siyasi duruşu yok- tur, biz bir sivil toplum örgütüyüz” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Boyner ve beraberindeki heyeti kabul etti. Basõna ka- palõ gerçekleşen görüşme bir saat 30 daki- ka sürdü. Boyner, ABD ile ilişkilerde özel- likle kongre ilişkilerinde bir sivil toplum ör- gütü olarak Türkiye’nin pozisyonlarõnõ an- latmak adõna aktif olmak konusunda karar- lõlõklarõnõ Başbakan ile paylaştõklarõnõ söy- ledi. Görüşmede küresel ekonomik krizin de masaya yatõrõldõğõnõ anlatan Boyner, “Kriz- den çıkışta Türkiye hızlı hareket ediyor” dedi. Boyner, “Anayasa değişikliği, refe- randumu görüştünüz mü? TÜSİAD re- feranduma nasıl yaklaşıyor” şeklindeki so- rusu üzerine, referandum sürecinin başla- dõğõnõ ifade ederek, şu yanõtõ verdi: “Pakette beğendiğimiz, beğenmediğimiz, eksik bulduğumuz yönler oldu. Önerilerimizi zamanında sunmuştuk. Bir kısmı pa- kette yer alıyor, bir kısmı yer almıyor. Önemli olan referandum sonrası seçim döneminde, (bunu da ilettik) Türkiye’nin yine yepyeni bir sivil anayasaya kavuş- ması. Bunun tüm siyasi partilerin katılı- mıyla oluşturulması.” Terörle mücadele konusunun gündeme ge- lip gelmediği yönündeki soru üzerine de Boyner, “Hayır. Ama terörle mücadele de bizim pozisyonumuzu biliyorsunuz. Biz terörle mücadelenin sadece silahlarla değil, açılımın devam etmesiyle de ola- bileceğini kendisine ilettik” dedi. Dilekçede acil görüşme talep edilirken Komisyon Başkanõ Üskül, hem cezaevi yönetimi hem de tutuklulardan şikâyetlerle ilgili bilgi isteyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün akşam AKP’li Muhyettin Ak- sak ile MHP’li Yılmaz Tankut bir- birinin üzerine yürüdü ve yumruk- laştõ. Tankut tekme atarken Aksak yere düştü. TBMM Genel Kurulu’nda, önce- ki gün 8 yeni üniversite kurulmasõ- na ilişkin tasarõnõn görüşmeleri sõ- rasõnda gerilim yükseldi. MHP Ada- na Milletvekili Yõlmaz Tankut, kür- südeyken sürekli kendisine laf atan AKP’li Muhyettin Aksak’a tepki gösterdi. Tankut, “Konuşmam bo- yunca laf attın. Önce dinle, anla ondan sonra konuş” dedi. Aksak “Manyak manyak konuşma! Ne konuşuyorsun?” diye bağõrõrken Tankut “Konuşma lan! Manyak sensin!” karşõlõğõnõ verdi. Tartõşma büyürken iki milletvekili birbirinin üzerine yürüdü, yumruklar savruldu, tekmeler atõldõ. Aksak, dengesini kaybederek yere düştü. Milletve- killeri araya girerek, iki milletveki- lini ayõrdõ. MHP sõralarõna giden Tankut, Aksak’a “Seninle hesap- laşacağız” diye bağõrdõ. Bu arada TBMM Başkanvekili Sadık Yakut birleşime bir süre ara verdi. AKP-MHP kavgası Erdoğan ile görüşen TÜSİAD referandum tartõşmasõna girmedi ‘Siyasi duruşumuz yok’ Başbakan, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Boyner ve beraberindeki heyeti kabul etti. (AA) SUÇ DURUYUSU HAZIRLIĞI CHP’den ‘olay düğünün’ belgesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, kamuoyuna Cum- huriyet’in duyurduğu, TRT sanatçõlarõnõn kurum yasasõnõ görüşen Anayasa Mahkemesi’nin Başkanõ Haşim Kılıç’õn oğlunun düğününe katõlmasõyla il- gili haberin belgelerini açõkladõ. Kõlõç’õn, düğün- den sonra TRT Genel Mü- dürü İbrahim Şahin’e gönderdiği “teşekkür mektubunu” okuyan İn- ce, Şahin hakkõnda TRT ihaleleriyle ilgili suç du- yurusunda bulunacağõnõ söyledi. Parlamentoda düzenle- diği basõn toplantõsõnda TRT Yasasõ’nõn bazõ hü- kümlerinin iptali için iki yõl önce Anayasa Mahke- mesi’ne başvurduklarõnõ ancak konunun henüz gündeme gelmediğini vur- gulayan İnce, şunlarõ söy- ledi: “Gündem başkan tarafından belirleniyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın oğlunun düğününde TRT sanatçılarının gö- rev alıp almadığını sor- duk. Bülent Arınç, ‘her- hangi bir görevlendirme yapõlmadõğõ’ yanıtını ver- di. Haşim Kılıç’ın imza- sını ve başkanlık anten- tini taşıyan bir kâğıtla, TRT Genel Müdürü Şa- hin’e gönderilen mek- tupta ‘Oğlumun düğün töreninde yaptõğõnõz kat- kõlarõnõz için size ve An- kara Radyosu sanatçõlarõ- na emeklerinden dolayõ teşekkür eder, selam ve sevgilerimi sunarõm’ ya- zıyor. Sayın Arınç, kan- dırılmış mıdır? O za- man teşekkür mektubu ne? İki yıldır görüşül- meyen TRT yasası ne?” TRT’nin dünyada eşi görülmemiş bir şekilde kendi reytinginin ölçümü için ihale açtõğõnõ, ihale be- delinin 4 milyon TL be- delli olduğunu, şartname- ye göre ihaleyi alana 4 milyon TL’nin yüzde 50’sinin yani 2 milyon TL’nin peşin verildiğini anlatan İnce, hiçbir teknik altyapõsõ olmayan bir şir- ketin bile bu parayla ge- rekli altyapõyõ kurabile- ceğini söyledi. İnce, ko- nuya ilişkin olarak Şahin ve ilgili bürokratlar hak- kõnda savcõlõğa başvura- cağõnõ da bildirdi. Sanatçı iddiasını yalanlayamadılar İnce’nin açõklamalarõ üzerine dün TRT’den ya- põlan açõklamada, TRT’nin reklam ve rey- ting ihalelerinde yolsuzluk yapõldõğõ iddialarõnõn ger- çekleri yansõtmadõğõ ifade edildi. TRT Yasasõ’nõn görüşülmemesinin Ana- yasa Mahkemesi’ni ilgi- lendirdiği belirtilerek, “Bu konuda ‘TRT düğüne sa- natçõ gönderdi o yüzden yasa görüşülmüyor’ tü- ründe ucuz iftiralarla iki kuruluşun karalan- mak istendiği” ifade edil- di. ‘Haşim Kõlõç’õn düğü- nüne niçin TRT sanatçõlarõ gidiyor?’ diyen İnce’nin şu sorunun cevabını ver- mesi gerekiyor: Önder Sav’ın kızının düğününe niçin TRT sanatçıları gitmiştir?” denildi. Haber Merkezi - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, genel başkan değişikliğinin ardõndan CHP’nin oyunun arttõğõnõ belirterek, AKP’li milletvekillerine, “Artık Baykal konforu bitti, daha çok çalışacağız” dediği bildirildi. Gazeteport’un haberine göre, referandum ça- lõşmasõnõ yürütmeleri için AKP’li milletvekilleriyle gö- rüşen Erdoğan’õn CHP’deki genel başkan değişikliğini anõmsatarak bu değişikliğin CHP’de “Kıpırdanmaya neden olduğunu” vurguladõ. AKP tarafõndan yaptõrõ- lan anketleri değerlendiren Erdoğan, Kemal Kılıçda- roğlu’nun CHP lideri seçilmesinden sonra oy oranõnõn yükseldiğini bildirdi. Anketlere göre AKP’nin oyu yüzde 42, CHP’ninki ise 27 seviyesinde. Erdoğan, mil- letvekillerine, “Kimse erken seçim beklemesin” dedi. Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç da önceki gün yap- tõğõ açõklamada, Kõlõçdaroğlu’nun CHP lideri seçilme- sinin CHP’ye hõz kazandõrdõğõnõ ve bu rüzgârõn kendi partilerinde de hissedildiğin söylemişti. Erdoğan: Baykal konforu bitti, çalışın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear