Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Fail mi, Mağdur mu?
Doğrusu Başbakan ayıp etmiş. Hem bu işe
hiç mi hiç karışmasaydı daha doğru olurdu.
Önceki gün gazetelerde okuyunca doğrusu,
ilk önce bir anlam veremedim.
Anımsayalım,
- Failler tokalaşmıyor, buyurmuştu Başbakan.
Evet önce Başbakan neden söz ediyor, kimi
kastediyor, doğrusu anlamadım. Sonra dünkü
gazeteleri gördüm.
Başbakan’ın fail olarak, kastettikleri eski CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal ile kimilerinin
yasadışı bir şekilde onunla ilişkilendirmeye
çalıştıkları hanımefendiymiş.
Dün söz konusu fotoğraf da yayımlandı.
Başbakan’ın imasını bu fotoğrafın ışığında
inceledim ve doğrusu kendisi açısından hiç de
hoş bulmadım.
Bu olayla ilgili yorum yapmayı neden zorunlu
gördü Başbakan?
Kendisine olayın faillerini bulmaları için
yapılan çağrıya yanıt vermek başka, kaset
olayındaki ima veya iddiaları kabul edercesine
konuşmak başkadır.
Başbakan’a yanıt CHP’nin yeni genel başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi.
- Onlar fail değil, mağdur, dedi Sayın
Kılıçdaroğlu.
Gerçekten de fotoğrafta görülenler
mağdurdur.
Hem de onlar, bu olayın tek mağdurları
değildir.
Olayın mağdurları hepimiziz, ülkemizin siyasi
yapısını, özel yaşamın dokunulmazlığını hiçe
sayarak, allak bullak edenlerin karşısında, o
ülkenin bütün insanları mağdur konumuna
düşmüşlerdir.
“Düşmemeleri mümkün müydü?” diye
soracak olursanız, yanıtım “evet mümkündü”
olacaktır.
Evet gerçekten de toplum, bu iddiayı elinin
tersiyle itip itibar etmeyecek bir düzeye erişmiş
olsaydı, bu tür girişimlerle karşılaşmazdık.
Nitekim daha gelişmiş demokrasilerde, böyle
komplolar ya olmuyor ya da sonuç vermiyor.
Bizde ise, ne yazık ki, lafa “evet özel hayat
kutsaldır, dokunulmazdır” diye başlayanlar bile
girişimin sonuçsuz kalmasını sağlayacak tavrı
gösterememişlerdir.
Yani toplum bu komplonun celladıyla işbirliği
yapmak durumunda kaldığı için aynı zamanda,
hem cellat hem de kurban durumuna
düşmüştür.
Başbakan da son çıkışıyla, aslında bütün
toplumun kurbanı olduğu komplonun
düzenleyicileriyle aynı konuma girmiş, bir
anlamda, bu girişimin sorumluluğunu paylaşma
durumunda olanlar arasında yer almıştır.
Artık kapanmış olması gereken bir olayı
yeniden gündeme getiren ben değilim Sayın
Başbakan.
Olaya yine değinmemin nedeni ise, bu ve
benzeri iğrenç davranışların tekrarlanmamasını
sağlamak arzusudur.
Bu da ancak, hem bu komployu yapanların,
hem de Başbakan gibi ima yoluyla ona
methaldar olanların yalnız bırakılmalarıyla
mümkün olacaktır.
Bir noktayı belirtmekte yarar var sanıyorum.
İğrenç komplodan yola çıkarak, Baykal’ı fail
ilan etmeye kalkmak, istemeyerek de olsa, o
iğrenç komplonun failleriyle aynı safa düşmek
sonucunu doğurur. Bu durumun doğmasında,
bu konuma düşenin komplonun failleriyle aktif
işbirliği yapmış olması zorunluluğu yoktur.
Sonradan, komplonun imalarına sahip çıkarak
dokundurmalar yapmak yeter.
Kısacası bu durumla ilgili olarak “fail ayağa
kalk!” denince, ayağa kalkması gereken Baykal
değildir.
Kimin ayağa kalkması gerektiğini ise olaya
tanık olanların vicdanına bırakmak en doğrusu.
- Evet söyleyin bakalım ayağa kalkması
gereken kim?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Balbay, Özkan ve emekli Albay Uğur, TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu’na başvurdu
‘Sistematik zulüm altõndayõz’
AYDINLARDAN ÇAĞRI
TBMM
‘Seçim
barajı
indirilsin’
245 aydõn, yazar, sivil
toplum örgütü ve temsilcisi,
Meclis’teki tüm partilere
çağrõda bulundu.
İstanbul Haber Servisi - Adalet
Ağaoğlu, Prof. Dr. Ali Nesin, 78’liler
Vakfõ Başkanõ Celalettin Can, Prof. Dr.
Gençay Gürsoy, Prof. İbrahim Ka-
boğlu, Latife Tekin, Rıza Türmen, Sa-
mi Evren, Prof. Yasemin İnceoğlu
yanõ sõra Anayasa Kadõn Platformu,
PEN Türkiye’nin de aralarõnda bulun-
duğu 245 aydõn, yazar, sivil toplum ör-
gütü ve temsilcisi, Türkiye’de seçim ba-
rajõnõn indirilmesi için Meclis’teki tüm
partilere çağrõda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel
Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha
Okay’õn seçim barajõnõn yüzde 7’ye in-
dirilmesi yönündeki kanun teklifi Tür-
kiye’de uzun yõllardõr tartõşõlan seçim
barajõnõn düşmesi için umut oldu. Seçim
barajõnõn indirilmesi için TBMM’ye
çağrõda bulunan aydõnlar, Türkiye’deki
yüzde 10 seçim barajõnõn demokratik-
leşme sürecinin önündeki en önemli en-
gellerden biri olduğunu belirterek, ba-
rajõn değişmesi gereğinin yõllardõr çeşitli
kesimlerce dile getirildiğini ve artõk
değişmesi ile ilgili geniş bir toplumsal
mutabakat oluştuğunu ifade etti. Seçim
barajõnõn yüzde 5’e indirilmesi için De-
mokratik Sol Parti’nin ve yüzde 3’e in-
dirilmesi için ise Barõş ve Demokrasi
Partisi’nin daha önce kanun teklifi ver-
diğini anõmsatan aydõnlar, çağrõ met-
ninde şu görüşlere yer verdi: “Geçen
hafta ana muhalefet partisi CHP’nin
de bu oranın yüzde yediye indirilme-
si teklifi vermiş olmasını önemli bir
adım olarak değerlendiriyoruz. Ancak
yüzde yedi de temsilde adaletin sağ-
lanmasını engelleyen yüksek bir oran-
dır. Avrupa’da seçim barajının ol-
duğu ülkelerin hemen hepsinde bu
oran yüzde üç ile yüzde beş arasın-
dadır. Ülkemizde de seçim barajının
makul bir orana düşürülmesi için
uzlaşmaya varılarak değişikliğin bir
an önce yasalaşmasını, seçim mevzuatı
açısından geç kalınması halinde, ana-
yasa değişikliği yolu ile yeni düzenle-
menin önümüzdeki genel seçimlerde
uygulanmasına imkân verilmesini ve
böylelikle yasama organında daha
temsili bir siyasi yapı oluşmasının
önünün açılmasını Meclis’teki tüm
partilerden talep ediyoruz.”
AYŞE SAYIN
ANKARA - Silivri Cezaevi’nde
497. gününü dolduran gazetemiz
yazarõ Mustafa Balbay, aynõ koğuşu
paylaştõğõ gazeteci-yazar Tuncay
Özkan ve emekli Albay Atilla
Uğur, TBMM İnsan Haklarõnõ İn-
celeme Komisyonu Başkanlõğõ’na şi-
kâyet dilekçesi göndererek, “siste-
matik zulüm altında” olduklarõ
gerekçesiyle, “acil görüşme” talep
etti. Dilekçeyi işleme alan Komisyon
Başkanõ Zafer Üskül, bir örneğini
Adalet Bakanlõğõ’na gönderirken,
Balbay, Özkan, Uğur ile cezaevi yö-
netiminden bilgi isteme kararõ aldõ.
Silivri 4 Nolu Cezaevi F-12 ko-
ğuşunda yatan gazetemiz yazarõ
Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay
Özkan ve Abdullah Öcalan’õ Tür-
kiye’ye getiren ekipte yer alan
emekli Albay Atilla Uğur, TBMM
İnsan Haklarõnõ İnceleme Komis-
yonu Başkanlõğõ’na gönderdikleri 5
Temmuz 2010 tarihli ortak dilek-
çede, cezaevindeki uygulamalar ve
koşullardan yakõndõ. Komisyon Baş-
kanõ Zafer Üskül’den “acil görüş-
me” talebinde bulunulan dilekçede
şu ifadelere yer verildi: “Silivri 4
No’lu Ceza İnfaz Kurumu’nda
bulunan ‘Ergenekon’ tutukluları-
na, insan hakları, yasa ve yönet-
meliklere aykırı uygulamalar sis-
tematik hale dönüşmüştür. Zulüm
altındayız. Acil olarak görüşme ta-
lep ediyoruz.”
Dilekçeyi işleme koyan Komis-
yon Başkanõ Zafer Üskül, hem
bilgilendirme, hem de gereğinin ya-
põlmasõ için Adalet Bakanlõğõ’na
gönderme, hem de cezaevi yöne-
timinden de bilgi isteme kararõ al-
dõ. Üskül, dilekçede yakõnma ko-
nularõ ayrõntõlõ olarak yer almadõ-
ğõ için de Balbay, Özkan ve
Uğur’dan ayrõntõlõ bilgi isteyecek.
İlk kez geçen yõl şubat ayõnda Si-
livri Cezaevi’nde incelemelerde
bulunan komisyonun, bu başvuru-
nun ardõndan Silivri’de inceleme-
de bulunup bulunmayacağõ konu-
su ise netlik kazanmadõ.
İkinci mektup
Emekli Albay Uğur, komisyo-
nun 2009 Şubatõ’nda Silivri Ceza-
evi’nde yaptõğõ inceleme sõrasõnda
görüştüğü komisyon üyelerine de bir
mektup vererek, cezaevindeki ko-
şullardan ve kendilerine uygulanan
“psikolojik baskı”dan yakõnmõştõ.
Albay Uğur mektubunda, savcõ Ze-
keriya Öz’ün sorgusu sõrasõnda
emekli orgeneraller Şener Eruygur
ve Hurşit Tolon’la ilgili bildikleri-
ni anlatmasõ karşõlõğõnda kendisini
“serbest bırakma” vaadinde bu-
lunduğu iddiasõnda bulunmuştu.
TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme
Komisyonu içinde oluşturulan
AKP’li Murat Yıldırım’õn baş-
kanlõğõndaki alt komisyon 26 Şubat
2009’da Silivri Cezaevi’nde incele-
melerde bulunmuş, aralarõnda Atil-
la Uğur, Türk Metal-İş Sendikasõ
Başkanõ Mustafa Özbek, o dönem
tutuklu olan Gürbüz Çapan’õn da
bulunduğu tutuklularla görüşmüştü.
Tutuklulardan gelen yakõnma doğ-
rultusunda alt komisyon CHP’li Ko-
misyon Üyesi Malik Ecder Özde-
mir’in “tutukluluk sürelerinin
uzunluğu ve tutukluluğun infaza
dönüştüğü” yönündeki eleştirileri-
ne karşõn komisyon, “yargıya inti-
kal etmiş olayla ilgili inceleme
yapılamayacağı” gerekçesiyle, sa-
dece cezaevinin fiziki koşullarõ ve
“fiziksel işkence” olup olmadõğõ id-
dialarõnõ incelemişti. Komisyon ra-
porunda, tutuklularõn kaldõğõ ko-
ğuşlarõn 24 saat kamerayla izlenerek,
özel yaşamlarõnõn ihlal edildiği eleş-
tirisi yer almõş, bu konuda daha
özenli davranõlmasõ istenmişti. Ra-
porda, tutuklularõn yemeklerden şi-
kâyeti, klima istemi, odalarõn nem-
li olduğu, dolayõsõyla sağlõk koşul-
larõnõ olumsuz etkilediği yönündeki
yakõnmalarõ da raporda yer almõştõ.
Komisyon Başkanõ Zafer Üs-
kül’ün, komisyon tarafõndan kabul
edilen raporu gönderdiği Adalet Ba-
kanõ Sadullah Ergin ise yakõnma
konusu olan tüm sorunlarõn çözül-
düğünü ileri sürmüştü. Komisyon ra-
porunda, tutuklularõn “bornozlu”
hallerinin bile görüntülendiği ya-
kõnmasõ yer almasõna karşõn Ergin,
sadece “ortak kullanım alanla-
rı”na güvenlik amacõyla kamera
konulduğunu ileri sürmüş, yiyecek,
klima gibi bütün sorunlarõn çözül-
düğü savunmasõnõ yapmõştõ.
Üskül’den yanıt
Komisyon Başkanõ Üskül, baş-
vuru üzerine dün Balbay, Özkan ve
Uğur’a yazõlõ yanõt göndererek, so-
runlarõnõ ve sõkõntõlarõnõ detaylõ ola-
rak anlatmalarõnõ istedi. Üskül, şu ya-
nõtõ verdi: “Komisyonumuzun ön-
ceki incelemesinde ifade edilen
yakınmaların dışında, bulundu-
ğunuz ceza infaz kurumunda hak-
larınıza ve yaşam koşullarına
ilişkin, varlığını düşündüğünüz
sorunlarınızın, somut olay, kişi ve
ihlal edilen hakkınızın belirtilme-
si halinde, komisyon başkanlığın-
ca ayrıca değerlendirileceğini be-
lirtir, bilgilerinizi rica ederim.”
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na gönderilen mektup
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİ-
AD) Yönetim Kurulu Başkanõ Ümit Boy-
ner, “TÜSİAD’ın paketle ilgili (Anayasa
değişikliği paketi) bir siyasi duruşu yok-
tur, biz bir sivil toplum örgütüyüz” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Boyner ve
beraberindeki heyeti kabul etti. Basõna ka-
palõ gerçekleşen görüşme bir saat 30 daki-
ka sürdü. Boyner, ABD ile ilişkilerde özel-
likle kongre ilişkilerinde bir sivil toplum ör-
gütü olarak Türkiye’nin pozisyonlarõnõ an-
latmak adõna aktif olmak konusunda karar-
lõlõklarõnõ Başbakan ile paylaştõklarõnõ söy-
ledi. Görüşmede küresel ekonomik krizin de
masaya yatõrõldõğõnõ anlatan Boyner, “Kriz-
den çıkışta Türkiye hızlı hareket ediyor”
dedi. Boyner, “Anayasa değişikliği, refe-
randumu görüştünüz mü? TÜSİAD re-
feranduma nasıl yaklaşıyor” şeklindeki so-
rusu üzerine, referandum sürecinin başla-
dõğõnõ ifade ederek, şu yanõtõ verdi: “Pakette
beğendiğimiz, beğenmediğimiz, eksik
bulduğumuz yönler oldu. Önerilerimizi
zamanında sunmuştuk. Bir kısmı pa-
kette yer alıyor, bir kısmı yer almıyor.
Önemli olan referandum sonrası seçim
döneminde, (bunu da ilettik) Türkiye’nin
yine yepyeni bir sivil anayasaya kavuş-
ması. Bunun tüm siyasi partilerin katılı-
mıyla oluşturulması.”
Terörle mücadele konusunun gündeme ge-
lip gelmediği yönündeki soru üzerine de
Boyner, “Hayır. Ama terörle mücadele de
bizim pozisyonumuzu biliyorsunuz. Biz
terörle mücadelenin sadece silahlarla
değil, açılımın devam etmesiyle de ola-
bileceğini kendisine ilettik” dedi.
Dilekçede acil görüşme
talep edilirken Komisyon
Başkanõ Üskül, hem
cezaevi yönetimi hem de
tutuklulardan şikâyetlerle
ilgili bilgi isteyecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- TBMM Genel Kurulu’nda önceki
gün akşam AKP’li Muhyettin Ak-
sak ile MHP’li Yılmaz Tankut bir-
birinin üzerine yürüdü ve yumruk-
laştõ. Tankut tekme atarken Aksak
yere düştü.
TBMM Genel Kurulu’nda, önce-
ki gün 8 yeni üniversite kurulmasõ-
na ilişkin tasarõnõn görüşmeleri sõ-
rasõnda gerilim yükseldi. MHP Ada-
na Milletvekili Yõlmaz Tankut, kür-
südeyken sürekli kendisine laf atan
AKP’li Muhyettin Aksak’a tepki
gösterdi. Tankut, “Konuşmam bo-
yunca laf attın. Önce dinle, anla
ondan sonra konuş” dedi. Aksak
“Manyak manyak konuşma! Ne
konuşuyorsun?” diye bağõrõrken
Tankut “Konuşma lan! Manyak
sensin!” karşõlõğõnõ verdi. Tartõşma
büyürken iki milletvekili birbirinin
üzerine yürüdü, yumruklar savruldu,
tekmeler atõldõ. Aksak, dengesini
kaybederek yere düştü. Milletve-
killeri araya girerek, iki milletveki-
lini ayõrdõ. MHP sõralarõna giden
Tankut, Aksak’a “Seninle hesap-
laşacağız” diye bağõrdõ. Bu arada
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut
birleşime bir süre ara verdi.
AKP-MHP
kavgası
Erdoğan ile görüşen TÜSİAD referandum tartõşmasõna girmedi
‘Siyasi duruşumuz yok’
Başbakan, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Boyner ve beraberindeki heyeti kabul etti. (AA)
SUÇ DURUYUSU HAZIRLIĞI
CHP’den ‘olay
düğünün’ belgesi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Grup
Başkanvekili Muharrem
İnce, kamuoyuna Cum-
huriyet’in duyurduğu,
TRT sanatçõlarõnõn kurum
yasasõnõ görüşen Anayasa
Mahkemesi’nin Başkanõ
Haşim Kılıç’õn oğlunun
düğününe katõlmasõyla il-
gili haberin belgelerini
açõkladõ. Kõlõç’õn, düğün-
den sonra TRT Genel Mü-
dürü İbrahim Şahin’e
gönderdiği “teşekkür
mektubunu” okuyan İn-
ce, Şahin hakkõnda TRT
ihaleleriyle ilgili suç du-
yurusunda bulunacağõnõ
söyledi.
Parlamentoda düzenle-
diği basõn toplantõsõnda
TRT Yasasõ’nõn bazõ hü-
kümlerinin iptali için iki
yõl önce Anayasa Mahke-
mesi’ne başvurduklarõnõ
ancak konunun henüz
gündeme gelmediğini vur-
gulayan İnce, şunlarõ söy-
ledi: “Gündem başkan
tarafından belirleniyor.
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim Kılıç’ın
oğlunun düğününde
TRT sanatçılarının gö-
rev alıp almadığını sor-
duk. Bülent Arınç, ‘her-
hangi bir görevlendirme
yapõlmadõğõ’ yanıtını ver-
di. Haşim Kılıç’ın imza-
sını ve başkanlık anten-
tini taşıyan bir kâğıtla,
TRT Genel Müdürü Şa-
hin’e gönderilen mek-
tupta ‘Oğlumun düğün
töreninde yaptõğõnõz kat-
kõlarõnõz için size ve An-
kara Radyosu sanatçõlarõ-
na emeklerinden dolayõ
teşekkür eder, selam ve
sevgilerimi sunarõm’ ya-
zıyor. Sayın Arınç, kan-
dırılmış mıdır? O za-
man teşekkür mektubu
ne? İki yıldır görüşül-
meyen TRT yasası ne?”
TRT’nin dünyada eşi
görülmemiş bir şekilde
kendi reytinginin ölçümü
için ihale açtõğõnõ, ihale be-
delinin 4 milyon TL be-
delli olduğunu, şartname-
ye göre ihaleyi alana 4
milyon TL’nin yüzde
50’sinin yani 2 milyon
TL’nin peşin verildiğini
anlatan İnce, hiçbir teknik
altyapõsõ olmayan bir şir-
ketin bile bu parayla ge-
rekli altyapõyõ kurabile-
ceğini söyledi. İnce, ko-
nuya ilişkin olarak Şahin
ve ilgili bürokratlar hak-
kõnda savcõlõğa başvura-
cağõnõ da bildirdi.
Sanatçı iddiasını
yalanlayamadılar
İnce’nin açõklamalarõ
üzerine dün TRT’den ya-
põlan açõklamada,
TRT’nin reklam ve rey-
ting ihalelerinde yolsuzluk
yapõldõğõ iddialarõnõn ger-
çekleri yansõtmadõğõ ifade
edildi. TRT Yasasõ’nõn
görüşülmemesinin Ana-
yasa Mahkemesi’ni ilgi-
lendirdiği belirtilerek, “Bu
konuda ‘TRT düğüne sa-
natçõ gönderdi o yüzden
yasa görüşülmüyor’ tü-
ründe ucuz iftiralarla
iki kuruluşun karalan-
mak istendiği” ifade edil-
di. ‘Haşim Kõlõç’õn düğü-
nüne niçin TRT sanatçõlarõ
gidiyor?’ diyen İnce’nin
şu sorunun cevabını ver-
mesi gerekiyor: Önder
Sav’ın kızının düğününe
niçin TRT sanatçıları
gitmiştir?” denildi.
Haber Merkezi - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn,
genel başkan değişikliğinin ardõndan CHP’nin oyunun
arttõğõnõ belirterek, AKP’li milletvekillerine, “Artık
Baykal konforu bitti, daha çok çalışacağız” dediği
bildirildi. Gazeteport’un haberine göre, referandum ça-
lõşmasõnõ yürütmeleri için AKP’li milletvekilleriyle gö-
rüşen Erdoğan’õn CHP’deki genel başkan değişikliğini
anõmsatarak bu değişikliğin CHP’de “Kıpırdanmaya
neden olduğunu” vurguladõ. AKP tarafõndan yaptõrõ-
lan anketleri değerlendiren Erdoğan, Kemal Kılıçda-
roğlu’nun CHP lideri seçilmesinden sonra oy oranõnõn
yükseldiğini bildirdi. Anketlere göre AKP’nin oyu
yüzde 42, CHP’ninki ise 27 seviyesinde. Erdoğan, mil-
letvekillerine, “Kimse erken seçim beklemesin” dedi.
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç da önceki gün yap-
tõğõ açõklamada, Kõlõçdaroğlu’nun CHP lideri seçilme-
sinin CHP’ye hõz kazandõrdõğõnõ ve bu rüzgârõn kendi
partilerinde de hissedildiğin söylemişti.
Erdoğan: Baykal konforu bitti, çalışın