23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 16 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B SİBEL ÇORBACIOĞLU İstanbullu sanatseverlere dansõn uluslararasõ yõldõzlarõnõ ilk kez sahnede seyretme şansõ veren, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ Sahne ve Gösteri Sanatlarõ Yönetmenliği’nin “İs- tanbul dans ediyor!” sloganõyla yola çõkan pro- jesi “Dans Platform İstanbul”, Türk tarihinin unu- tulmuş önemli bir karakterini ve yaşadõğõ dönemi sahneye taşõyor. Kaptan-õ Derya Barbaros Hay- reddin Paşa, tarihin tozlu sayfalarõndan günümüze dans adõmlarõyla dönüyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün iş- birliğinde hayata geçirilen çağdaş dans-drama projesi “Barbaros”, 1 Temmuz’da Aspendos Uluslararasõ Opera Bale Festivali’nde yapõlan prömiyerinin ardõndan, yarõn ve 16 Temmuz’da Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde İstanbul seyircisi ile buluşacak. İstanbul 2010 AKB Ajansõ Sahne ve Gösteri Sa- natlarõ Yönetmeni ve “Barbaros”un koreografõ Beyhan Murphy için, haya- tõmõzõn bu kadar içinde olmasõna rağmen Barbaros’un unutulmasõ oldukça ironik: “Barbaros Hayreddin Paşa’nın türbesinin Beşiktaş’ta olduğunun bilinmemesine karşın Barbaros’un ismi her yerde; Barbaros Mahallesi, Barbaros büfe, Barbaros taksi... Ama bu adam kim, nedir bilmiyoruz. Bu çok il- gimi çekti.” Tarihe olan ilgisini profesyonel hayatõna aktar- mayõ seçen Murphy’nin Barbaros’u sahneye taşõ- masõndaki diğer önemli etkenler ise, bu hikâyeyi sahneye çok yakõştõrmasõ ve yurtdõşõnda da tanõnan Barbaros’un, Türk dansõ adõna dünya sahnelerine bir kapõ açmasõnõn daha kolay olacağõ fikri olmuş. Barbaros’u sadece kimlik olarak değil, bir kav- ram olarak ele almayõ tercih eden Murphy, uzun sü- ren bir tarih çalõşmasõnõn ardõndan 16. yüzyõl Ak- deniz Türk akõncõlõğõnõ, Barbaros ve o dönemde ya- şayan 12 reis üzerinden, kronolojiye sadõk kalarak sahneye aktarmõş. Her projesinde kendini yenile- meyi hedeflediğini ve yeni bir dansçõyla çalõşma- nõn en temel yenilik olduğunu söyleyen Murphy, yeni projede de bu fikre sadõk kalmõş. Murphy, “Barbaros”taki 53 kişilik dansçõ kad- rosunu yõllardõr çalõştõğõ dansçõlarõn yanõnda, İs- tanbul, Samsun, Mersin, Antalya, Ankara ve İzmir devlet balelerinden, daha önce hiç birlikte çalõş- madõğõ, klasik bale temelli dansçõlarõ bir araya ge- tirerek oluşturmuş. Daha önce modern teknikle ça- lõşmamõş dansçõlar için ‘korsanlık’ konseptinin bü- yük bir rahatlõk sağladõğõ proje, tüm ekip için ke- yifli bir deneyim olmuş. “Barbaros”ta Barbaros Hayreddin Paşa’yõ can- landõran Arkın Zirek, Murphy’nin dansçõ seçimiyle güçlü bir sinerji yarattõğõnõ söylerken, bu projede Oruç Reis’i canlandõran Ejder Keskin, sahneye aktardõklarõ karakterlerin korsanlõktan çok, hakla- rõnõ arayan, halktan sõyrõl- mõş öncü insanlar olduğunu dile getiriyor. Sõnõf arkadaşlarõyla aynõ sahneyi paylaşma şansõna sahip olan dansçõlar için bu projenin diğer bir önemi de, projenin hazõrlõk aşamasõnda edindikleri kültürel bilgileri, seyirciye aktarabilme imkânõ taşõ- masõ. Müzik yönetmenliğini, son üç projesinde de Murphy’yi yalnõz bõ- rakmayan Mercan Dede’nin üst- lendiği “Barbaros”ta, korsanlõk te- masõ, aynõ zamanda Mercan De- de’nin perküsyon ustalõğõnõ sahneye taşõmasõna olanak vermiş. Klasik mü- zik tabanõnda oluşturulan müziklerin ge- liştirilmesinde İbrahim Özmen’in de katkõsõ olmuş. “Barbaros” 14 Ağustos’ta da 8. Uluslararasõ Bodrum Bale Festiva- li’nin açõlõşõnda, ardõndan Devlet Opera ve Balesi’nin olağan sezonu başlamadan önce, eylül sonunda yeniden İstanbul izleyicisi ile bu- luşacak. Barbaros’un yapacağõ son temsil ise 26 Eylül’de, Barbaros Hayreddin Paşa’nõn Andrea Dor- ya’ya karşõ zafer kazandõğõ Preveze deniz sa- vaşõnõn yõl- dönümü- nün hemen ö n c e s i n d e gerçekleştirile- cek. ‘Barbaros’un koreografõ Beyhan Murphy için, hayatõmõzõn bu kadar içinde olmasõna rağmen Barbaros’un unutulmasõ oldukça ironik. Barbaros’u sadece kimlik olarak değil, bir kavram olarak ele almayõ tercih eden Murphy, 16. yüzyõl Akdeniz Türk akõncõlõğõnõ, o dönemde yaşayan reislerin üzerinden, kronolojiye sadõk kalarak sahneye aktarmõş. ‘Özgür’Polanski tartõşõlõyor Kültür Servisi - İsviçre’nin, ünlü yönetmen Roman Polanski’yi Amerika Birleşik Dev- letleri’ne iade etmeyeceğini belirten mahkeme kararõnõn ardõndan Amerika’daki yetkililerin tepkileri de gecikmedi. İsviçre’nin, Birleşik Devletler tarafõndan yapõlan Polanski’nin ia- desi talebinde “maddi bir hata” olduğunu belirtmesinden son- ra Dõşişleri Sözcüsü Philip Crowley, “13 yaşındaki bir kıza yetişkin biri ta- rafından uyuşturucu verilip tecavüz edilme- si ‘teknik’ bir mesele değildir” açõklamasõnõ yaptõ. Crowley açõklama- sõnõn devamõnda, işlenmiş bu suç karşõsõndaki seçe- neklerini değerlendirecekle- rini belirtti. Polanski’nin teca- vüz ettiği ve daha önce yönetmeni af- fettiğini açõklayan Samatha Geimer de ka- rardan memnun olduğunu yineledi. Polonya asõllõ Fransõz yönetmenin serbest bõrakõlmasõ Polonya, Fransa ve Hollywood’da ise sevinç- le karşõlandõ. İsviçre basõnõ ise ikiye bölünmüş durumda; kimi gazeteler verilen kararõ bağõmsõz yargõnõn varlõğõnõn kanõtõ olarak yorumlarken bazõ gazeteler de kararõn Polanski yanlõsõ ol- duğu görüşünde. Caz Festivali ‘Ustalarla Buluşma’ başlõğõ altõnda Fahir Atakoğlu Trio’yu ağõrladõ MURAT BEŞER Caz dinleyicilerinin Arkeoloji Mü- zesi’nin bahçesiyle ilgili aklõnda ka- lan son fotoğraf pek iç açõcõ değil. Ge- çeçen hafta, festival kapsamõndaki Stanley Clarke konseri için buraya toplaşanlar, sağanak nedeniyle iç ça- maşõrlarõna dek õslanmõş, evlerine bin bir zahmet içinde dönebilmişti. Neyse ki bundan dört gün sonra- sõnda, bu kez hava kendini affettire- cek gibi görünüyor; keza Fahir Ata- koğlu’nun Kübalõ davulcu Horacio “El Negro” Hernandez ve Kanadalõ basçõ Alain Caron ile birlikte verdiği konser, barometrenin 30 dereceye vurduğu hafif nemli güzel bir İstan- bul akşamõnda gerçekleşiyordu. İlk izlenim sahnenin yerinin doğ- ru bir tercihle değişmiş, mekânõn ana giriş kapõsõnõn önüne, merdi- venlerin başõna kurulmuş; böylelik- le arkada doğal ve etkileyici bir de- kor oluşturulmuş olduğu yönünde. “Beyoğlu”, “Sync-Op”, “Aheste”, “Galata”, “Black Sea”, “Ağır Ro- man” gibi Atakoğlu bestelerinden oluşan bir repertuvar dinliyoruz. Atakoğlu besteleri albümlerinde- kine yakõn, son derece olağan ve sürp- rizsiz düzenlemelerle çalõyor. Bir caz müzisyenine oranla doğaçlama ta- rafõ pek yok. Aslõnda tam bir caz mü- zisyeni de değil Atakoğlu, sadece dünyanõn önde gelen, nam sahibi müzisyenleriyle birlikte çalõyor. Mü- ziği, melodileri, tuşesi ve sololarõ caz- dan ziyade new-age gibi tõnlõyor. Hatta ‘Turkish Smooth Jazz’ olarak da tanõmlansa yanlõş olmaz. Besteleri birbirine benziyor; genelde üç aşağõ beş yukarõ benzer Anadolu motifli ba- sit melodiler eşliğinde ve aynõ tem- poda yürüyor. Sahnede yer alan üç müzisyenin de vizyonlarõ ve kimya- larõ farklõ. El Negro bir nebze; Ata- koğlu’nu yõllardõr tanõyor ve albüm- lerinde çalõyor. Onun eşliği biraz daha fazla ortak payda üzerine otu- ruyor, ancak Caron’un sololarõ ile Atakoğlu müziği arasõnda hiçbir or- ganik bağ ve diyalog yok. Sonuçta üç müzisyen belli kalõplar üzerinden ve yaratõcõlõktan uzak, sõnõrlõ bir birlik- telik oluşturuyor. O halde insan soruyor, her bir mü- zisyenin değerini, yeteneğini, per- formansõnõ ayrõ ayrõ tadamayacaksak, davulcunun Horacio “El Negro” Hernandez, basçõnõn Alain Caron olmasõnõn anlamõ ne? Belki bu da- vulcu ve basçõyõ ayrõca kendilerine ait projelerde dinlemek gerek. Farklõ konseptlerden gelen müzisyenlerin birlikteliklerinde, daha fazla yaratõcõ fikre gereksinim olduğu bir kez da- ha ortaya çõkõyor, bir kez daha... Ancak mekânõn güzelliği adõna yapõlan doğru tercihleri işin içine kattõğõmõzda, mekânõn dolu dolu ol- duğu düşünüldüğünde, keyfiyeti yük- sek bir akşamdõ. (muratbeser@muratbeser.com) Kültür Servisi - Swing ve Latin mü- ziği yorumlarõyla dünya çapõnda bir ses olan Hollandalõ sanatçõ Laura Fygi ve Türkiye’nin vurmalõ çalgõlar ustasõ Ayhan Sicimoğlu ve grubu Latin All Stars bu akşam saat 22.00’de The Marmara Esma Sultan’da aynõ sahne- de olacak. Mõsõrlõ bir anne ve Hollan- dalõ bir babanõn çocuğu olan Laura Fygi’yi on iki caz albümüyle geniş bir hayran kitlesi dinliyor. Ayrõca yine bu akşam saat 22.00’de İstinye Park’ta 80’lerde temeli atõlan funk ve R&B gruplarõndan The Brand New Heavies dinleyenleri coşturacak. Son albümleri ‘We Won’t Stop’õ (Durmak yok yola devam) bu yõl ya- yõmlayan grup, funk müziğini soul ile birleştirdiği tarzõyla, hip-hopun yük- selişte olduğu bir dönemde de ayakta durmayõ başardõ. CAZ FESTİVALİ’NDE BUGÜN ‘Durmak yok, yola devam!’ E. L. Kirchner’in 100 yıllık tablosu bulundu Kültür Servisi - Alman dõşavurumcu ressam Ernst Ludwig Kirchner’in envanter ve arşivde yer almayan bir tablosu Frankfurt’ta Stadel Müzesi’nin deposunda bulundu. 1910 tarihli olduğu sanõlan tablonun nereden geldiği ve sahibi bilinmiyor. Arşivlerde ve ressama ait notlarda eserle ilgili hiçbir bilgi belirtilmemiş olsa da 1938’de 58 yaşõnda ölen ressamõn eserinin özgün olduğuna şüphe bulunmadõğõ söyleniyor. Değeri yaklaşõk dört milyon Avro olan tablonun bakõmõ yapõldõktan sonra 2011’de sergilenmesi düşünülüyor. Diva’nın heykeli açıldı İSTANBUL (AA) - Dünyada “La diva Turca” olarak tanõnan soprano Leyla Gencer’in, Beşiktaş Belediyesi tarafõndan yaptõrõlan heykeli dün açõldõ. Gencer anõsõna düzenlenen heykel yarõşmasõnda birinci olan heykeltõraş Önder Büyükerman’õn, Fulya’daki Hakkõ Yeten Caddesi’ne yerleştirilen eserinin açõlõşõnda Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Dr. Rengim Gökmen, devlet opera ve bale geleneği ile Kültür ve Turizm Bakanlõğõ dõşõnda ilk defa bir opera sanatçõsõnõn bu kapsamda ödüllendirildiğini ve heykelinin dikildiğini anlattõ. Ağustos 2009’da yarõşmanõn başladõğõnõ ve 37 heykeltõraşõn katõldõğõnõ belirten Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Rahmi Aksungur, yarõşmada Hüseyin Suna’nõn ikinci ve Hüsnü Ertuğ Atlõ’nõn üçüncülüğü olduğunu bildirdi. Tarihin bahçesinde nemli bir gece Beyhan Murphy’nin yeni koreografisi deniz kokusunu sahneye taşõyor Barbaros Marmara seferinde  Fahir Atakoğlu, Horacio “El Negro” Hernandez ve Alain Caron. TheBrandNewHeavies
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear