Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
13 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Başbakan Yola
Çıkarken...
“Az gidildi, uz gidildi...” Bir partinin değil, tüm
devletin sorunu olması gereken terör belasının def
edilmesi için yöntem arayan Başbakan Erdoğan,
nihayet bugün başlayacak turlar ile siyasal
partilerden görüş istemek amacıyla düğmeye
basmaya karar verdi.
Bugün önce Demokratik Sol Parti’nin kapısını
çalacak; ardından önceki gün Olağanüstü Büyük
Kongresi’ni kavga dövüş gerçekleştiren Saadet
Partisi’nin Genel Başkanı ile Büyük Birlik
Partisi’ni ziyaret edecek. Küçük bir dipnotunu
burada eklemeye zorunluluk var.
“Üçüncü turda yeniden genel başkanlığa
seçilmiş olan Sayın Kurtulmuş, o ziyaret sırasında
henüz Çankaya İlçe Seçim Kurulu’ndan
mazbatasını almamış olacağı için, parti içi
muhalefet SP’yi kimin temsil edeceği konusunda
tereddütlerini sürdürmüş olacak.”
Erdoğan’ın bugün başlatacağı ziyaretlerin
açıklanması görevini üstlenmiş olan AKP Genel
Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in CHP, SP ve
BBP’nin isimlerini vermekle yetindiğini,
parlamentoda temsil edilen siyasal partilerin
beşincisi olan DSP’nin bu açıklamada es geçilmesi
üzerine Genel Başkan Yardımcılarından Uluç
Gürkan’ın sert bir açıklama yaptığını, daha sonra
AKP Genel Başkan Yardımcılarından Abdülkadir
Aksu’nun Masum Türker’i arayarak, bu durumu
“telafi” ettiğini söylemekte de yarar var.
Amacı üzüm yemek mi, bağcı
dövmek mi?
“Gerçekler, çok kez ayrıntılar arasında gizlidir”
sözü, Başbakan’ın bugün başlayacak ziyaretlerine
de damgasını vurmuş olmalıdır. Zira CHP ve DSP
Genel Başkanlarına yazdığı mektuplarda teğet
geçtiği bir başka konu, SP ile BBP’ye
gönderilenlerde yer alıyor ve Erdoğan’ın 12 Eylül
referandumunda “evet oyu” kullanacaklarını
açıklayan bu iki partinin temsilcileri ile yapacağı
görüşmelerde, “evetçiler cephesi”yle işbirliğini
değerlendireceği anlaşılıyor.
Bir taşla iki kuş vurmak isteyen Başbakan için,
öyle görülüyor ki; düşünce sisteminde terör
belasının yanı sıra, iktidar gücünü sandıkta test
edecek halk oylamasının da çok hayati yeri
bulunuyor.
O zaman Başbakan’a sormak gerekmiyor mu?
MHP ve BDP, halk oylaması için “hayır” ya da
“boykot” yöntemleri yerine, evet demeyi kabul
etselerdi, bu iki partiyi “Terörün devamından
yararlanıyorlar” diye suçlayarak es mi geçecekti?
Ülkesinde her vatandaşına olduğu gibi, her
oluşuma da eşit bakmakla yükümlü olması
gereken bir Hükümet Başkanı’nın, böyle bir ayrım
yapma hakkı olmalı mıdır?
Yuvarlak masa
Ya Cindoruk’un Demokrat Parti’si niçin
Erdoğan’ın boykot listesinde? Meclis’te tek
sandalye ile olsa da temsilcisi bulunuyor. Ama
Saadet ve Büyük Birlik Partisi’nin kapılarını
çalmaya hazır olan Başbakan, eleştirileri kendisini
acıtmış olduğu için Cindoruk ve arkadaşlarını
tanımak istemiyor!.
Kılıçdaroğlu da Türker de Başbakan’ın bu
eksikliğini söyleyerek söze başlamalılar. MHP ile
BDP’nin de, DP ile birlikte yer alacakları,
görüşlerin ayrı ayrı söyleneceği değil, bir yuvarlak
masa etrafında ve Cumhurbaşkanı’nın
başkanlığında tartışılacağı bir toplantıda ısrarlı
olmaları daha yararlı olacaktır.
O zaman belayı def etmenin seçeneklerini BDP
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, önceki gün
Antalya’da söylediği “Türkiye’de
tartışılamayacak bir şey varsa, o da bu ülkenin
bütünlüğüdür… Bu, halka ve bin yıllık
tarihimize, Çanakkale ve Dumlupınar’da yan
yana yatan şehitlerimize yapılacak olan en
büyük saygısızlıktır” sözlerinin ışığında aramak
mümkün olacaktır.
Terör gazisi ve devlet!
Dünkü Posta gazetesinde, Şırnak’ta mayının
sakat bıraktığı Gazi Yılmaz Yiğit’in Hilal Yılmaz
adlı bir genç kızımızla evlenme haberinin içinde,
ayda 300 lira maaş aldığını okuyunca gözlerime
inanamadım.
Terör belası ile savaşan Türkiye
Cumhuriyeti, gazilerine böyle mi bakıyor?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Ertuğrul Özkök, BDP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan’a ve kendisini ‘õrkçõlõk’la suçlayanlara yanõt verdi:
SamimiyseKürdistandemezAYŞE SAYIN
ANKARA - Hürriyet gazetesi ya-
zarõ Ertuğrul Özkök, “Türklerle
Kürtler birlikte yaşamak zorunda
mıdır?” sorusuyla “ayrılık” tartõş-
masõnõ başlattõğõ gerekçesiyle kendi-
sine, “ayrılık tartışılamaz” diye tep-
ki gösteren BDP Şõrnak Milletvekili
Hasip Kaplan’a, “Konuşmasını yü-
rekten alkışlıyorum. Ama eğer sa-
mimiyse, Kaplan ve arkadaşları
Türkiye’nin bir bölgesi için Kür-
distan demeyecek, ayrı futbol fede-
rasyonu kurma gibi zırvaları kesin
dille reddedecek” yanõtõnõ verdi.
Ertuğrul Özkök, Hürriyet gazete-
sindeki, 6 Temmuz tarihli “Birlikte
yaşamak zorunda mıyız?” başlõklõ
yazõsõyla, başlattõğõ “ayrılık” tartõş-
masõ nedeniyle BDP Şõrnak Millet-
vekili Hasip Kaplan ve bazõ yazar-
larca kendisine yöneltilen “ırkçı”
suçlamalarõ konusunda Cumhuri-
yet’in sorularõnõ yanõtladõ. Kaplan’õn
“ayrılık tartışılamaz” diyerek üniter
yapõyõ açõkça savunur noktaya gel-
mesinden mutlu olduğunu belirten
Özkök, “Bugün Hasip Kaplan’ın
konuşmasını yürekten alkışlıyo-
rum. Ama aynı zamanda bunu,
bundan sonraki söylemleri için de
teminat kabul ediyorum” diye ko-
nuştu.
Özkök, Kaplan’õn, “dürüst, ger-
çekten birlikte yaşama azmi bu ka-
dar güçlüyse”, bunun gereklerini de
yerine getirmesi gerektiğini belirterek
bu “gerekler”i şöyle sõraladõ: “Bir;
bundan böyle Hasip Kaplan’ın, ar-
kadaşlarının ve dağdakilerin ağ-
zından Kürdistan sözünü duyma-
yacağız. Türkiye’deki bir bölge için
Kürdistan demeyecek. Hasip Kap-
lan’ın bir kızı Kırklareli’nde ya-
şarken kendini Türkiye’de hisse-
derken, diğeri Şırnak’ta yaşarken
kendini Kürdistan’da hissetmeye-
cek. İki; bundan böyle, her Türk as-
keri, polisi şehit edildiğinde Mavi
Çarşı gibi sivil insanların, kadınla-
rın, çocukların gittiği çarşılara, me-
kânlara bomba atıldığında, hep
birlikte 1 milyon kişilik mitingler ya-
pacağız ve terör örgütünü lanetle-
yeceğiz. Türk askeri niçin uğraşı-
yor? Türkiye’nin bütünlüğünü ve
üniter yapısını korumak için. Do-
layısıyla, ona karşı yapılan her tür
mayınlı, bombalı, tüfekli saldırı,
Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter
yapısına, bütünlüğüne ve birlikte ya-
şama azmimize karşı yapılmış ‘al-
çakça bir saldõrõ’ olarak değerlendi-
rirsiniz. ‘Amasõz, lamsõz, cimsiz’ bu
konuda net tavrımızı ortaya koya-
cağız. Üç; Hasip Kaplan’ın partisi-
ne bağlı belediyeler bundan böyle,
özerklik ilan etmek falan gibi saç-
malıklara, ayrı futbol federasyonu
kurma gibi zırvalara kesin dille
karşı çıkacaklar. Bundan sonra,
her fırsatta Hasip Kaplan’a bu söz-
lerini anımsatacağım.”
Yazõsõnda “Türklerle Kürtler ay-
Özkök, Kaplan’a “Konuşmasõnõ yürekten alkõşlõyorum. Ama eğer samimiyse,
Kaplan ve arkadaşlarõ Türkiye’nin bir bölgesi için Kürdistan demeyecek, ayrõ futbol
federasyonu kurma gibi zõrvalarõ kesin dille reddedecek” diye seslendi.
rılsın” demediğini, tam tersine o so-
runun hemen üzerindeki cümlede
“Türklerle Kürtlerin yararına olan
şey, birlikte yaşamaktır” dediğine
işaret eden Özkök, “Hitler” benzet-
mesine ise “Sallamanın ölçüsü yok”
diye tepki gösterdi. Özkök, “İnsanlık
meselelerinde Hitler soykırımın-
dan öte ne vardı bilmiyorum. Ama
benim sicilimde, otobüslere bomba
atıp, alışveriş merkezlerinde ço-
cukların üzerine canlı bomba gön-
derip, masum insanları katletmek
gibi bir suç yok. Öyle bir suç arı-
yorsa, onu ovada değil, dağda ara-
malıdır. Kendisine de adresi göste-
riyorum” yanõtõnõ verdi.
Kendisinin baştan beri bütün teh-
ditleri, hakaretleri, saldõrõlarõ göze
alarak, hem de 17 askerin şehit edil-
diği günlerde, “Kürt açılımı”nõ sa-
vunduğuna dikkat çeken Özkök, ken-
disinin “ayrılmayı” savunmadõğõnõ,
ancak herkesin kafasõndaki bir soru-
yu “tartışmaya açtığını” ifade etti.
Türklerle, Kürtlerin barõş içinde bir-
likte yaşamasõnõ istediğini anlatan
Özkök, “Ama barış içinde yaşama
duygusunu yaratırken Kürt soru-
nunu çözeceğiz derken, ‘bir Türk so-
runu yaratmamalõyõz’ diyorum” gö-
rüşünü dile getirdi.
‘Biraz insaf, biraz vicdan’
Özkök, kendisine yöneltilen “ırk-
çılık” suçlamalarõna ilişkin soruya
ise şöyle yanõt verdi: “Daha bundan
10 yıl öncesine kadar Susurluk çe-
tesini savunan insanlar, siyasi geç-
mişlerinde kafatasçılık olan insan-
lar, şimdi kalkmış, bana ‘õrkçõsõn’ di-
yorlar. İnsanda biraz insaf, vicdan
olur. Eğer bu ülkede Ertuğrul Öz-
kök’ten başka fikri olanlar varsa on-
lar da açıkça söylesinler, onları da
tartışalım. Ama yapılan eleştirilere
baktığım zaman anlıyorum ki bu ül-
kedeki tek bölücü benmişim. O za-
man Apo’yu çıkarsınlar beni İm-
ralı’ya koysunlar. Tabii yıllardır,
Kürt haklarından başka bir şey
yazmayan insanların, Türklük kav-
ramını her gün aşağılayan insanla-
rın, sırf bana karşı çıkmak için, böy-
lesine üniter yapıyı, bir
arada yaşama duy-
gusunu savunmuş
olma noktasına gel-
miş olmalarından
da çok mutluyum.
Yazım böyle bir şe-
ye hizmet ettiyse ne
mutlu bana.”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hürri-
yet gazetesi yazarõ Ertuğrul Özkök’ün baş-
lattõğõ “ayrılma” tartışması ve BDP’li Ha-
sip Kaplan’õn “Ayrılmak tartışılamaz” söz-
leri siyasi partilerde de yankõ buldu.
CHP’nin Kürt kökenli Konya Milletvekili
Atilla Kart, Türklerle Kürtlerin “ekonomik,
sosyal, kültürel” anlamda tamamen birleşti-
ğine dikkat çekerek bu anlamda “Ayrılama-
yız” saptamasõna katõldõğõnõ söyledi. Kendi-
sinin Kürt, eşinin Türk, eşinin annesinin
Çerkez olduğuna dikkat çeken Kart, “Bu as-
lında bir Türkiye fotoğrafıdır, gerçeğidir.
Bu etle tırnak ifadesini de geçiyorum, ger-
çekten ekonomik, kültürel, sosyal olarak
birleştiğimizin de ifadesidir” dedi. Terör
örgütünün ve dõş dinamiklerin ayrõşmayõ
sağlayamamasõnõn altõnda da bu sağlam bir-
likteliğin yattõğõnõ kaydeden Kart, bunun ka-
lõcõ olabilmesi için Türkiye’nin iyi yönetil-
mesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin özel-
likle AKP iktidarõ döneminde çok kötü yö-
netildiğini ve bu hükümetin “birlikte yaşa-
ma duygusunu aşama aşama zayıflattığı-
nı” kaydeden Kart, bu kötü yönetim sonucu
bölgede 15-25 yaş grubunun zihnen, fikren
ve psikolojik olarak Türkiye Cumhuriye-
ti’nden kopma noktasõna geldiğini söyledi.
‘Vahim tablonun farkında değiller’
AKP’nin bu “vahim” tablonun henüz ayõr-
dõnda olmadõğõnõ ve önlemeye dönük bir çalõş-
ma yapmadõğõnõ kaydeden Kart, her şeye rağ-
men BDP’li Kaplan’õn “Biz ayrılamayız”
mesajõ vermesinin “doğru ve yapıcı” olduğu-
nu söyledi. Kart, “Ancak, bu mesajı her an-
lamda tamamlamak, bütünleştirmek gere-
kir. ‘Biz ayrõlamayõz’ mesajını söylem ve ey-
lem olarak da tamamlamak gerekir” dedi.
‘Tartışması abesle iştigal’
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız da
Türkiye’nin ve dünyanõn 19, 20. yüzyõldaki
“ulus devlet” anlayõşõnõ aştõğõnõ, 21. yüzyõlõn
“devletlerin, halkların tekrar birleştiği” bir
aşamaya gelindiğini ifade etti. Bu anlamda ay-
rõlma tartõşmalarõnõn “abesle iştigal” olduğu-
nu belirten Yõldõz, “Ayrılma tartışmaları,
birbirini hazmedemeyenlerin, bunu iki ta-
raf için de söylüyorum; birbirlerini kabul-
lenemeyenlerin ortaya koyduğu bir fikir,
bunu aşmak lazım” diye konuştu.
Artõk birbirine “entegre” olmuş halklarõn
ayrõlmasõnõn mümkün olmadõğõnõ savunan
Yõldõz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tamam
her şeyi tartışalım. Ama öncelikle insanlık
hangi aşamaya geldiyse onu tartışalım; ba-
kın dünya ayrılmayı mı, birleşmeyi mi tar-
tışıyor? Dünya artık entegre olmuş. Ama
bu farklı dilleri, farklı kimlikleri inkâr et-
mekle de olmaz. Türkiye’de Türklerin sa-
hip olduğu ne haklar varsa, Kürtlerin de
aynı hakları olmalı diyoruz. Bugün en üni-
ter devlet olarak gördüğümüz Fransa bile
bunu aşmış durumda. Fransa’da merkezi
yönetim, yetkilerinin yüzde 70’ini yerele
devretmiş durumda ki bizim de örnek aldı-
ğımız ülke Fransa’dır. Demokratik özerk-
likle önerdiğimiz de zaten bu.”
‘Ayrılmamak için de hareket başlar’
AKP Diyarbakõr Milletvekili Abdurrah-
man Kurt da “Aslında bu tartışmalar çok
önceden başlayıp Kürtlerin ne istediği daha
iyi anlaşılsaydı” dedi. Kürtlerin Türkiye’den
ayrõlmaya asla rõza göstermeyeceğini belirten
Kurt, “Eğer Kürtleri ayırın derseniz, o za-
man daha güçlü bir hareket de ayrılmamak
için başlar” diye konuştu.
CHP’li Kart, BDP’li Kaplan’õn “Biz
ayrõlamayõz” mesajõnõn “doğru ve
yapõcõ” olduğunu ancak söylem ve
eylemlerle tamamlanmasõ gerektiğini
söyledi. BDP Grup Başkanvekili Bengi
Yõldõz da ayrõlma tartõşmalarõnõn
“abesle iştigal” olduğunu belirtti.
Ayrõlma tartõşmasõna tepki gösteren AKP, CHP ve BDP temsilcileri birlik mesajlarõ verdi
Herkes karşı çıkıyor
Artan terör olaylarının ardından dün içinde as-
kerlerin bulunduğu yaklaşık 100 araçlık konvoy,
Hakkâri’nin Yüksekova ilçe merkezinden geçe-
rek Şemdinli’deki 21. Sınır Jandarma Tugay
Komutanlığı ile 3. Dağ ve Komando Tabur Ko-
mutanlığı’na girdi. Buradan çıkan asker ve mü-
himmat yüklü araçlar, sınır birliklerine hareket
etti. Şırnak’ın Güçlükonak ile Cizre ilçeleri
arasında bulunan Kilise Dağı eteklerindeki
Hendek köyü yakınlarındaki bir grup PKK’li-
yi etkisiz hale getirmek için başlatılan operas-
yona devam edildi. Mehmetçikler, bölgede 50
dereceye varan sıcaklığa karşın operasyonla-
rını Cudi ve Küpeli dağlarında yoğunlaştırdı.
50 dakikalık telefon görüşmesi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ah-
met Davutoğlu, ABD Dõşişleri
Bakanõ Hillary Clinton ile te-
lefon görüşmesi yaptõ.
Edinilen bilgiye göre, Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan
ile birlikte Srebrenitsa’da bulu-
nan Dõşişleri Bakanõ Davutoğ-
lu, ABD Dõşişleri Bakanõ Clin-
ton ile yaklaşõk bir saat telefon-
da görüştü. Görüşmede, terörle
mücadele konusundaki işbirli-
ğinin yanõ sõra İran’õn nükleer
programõ ile ilgili atõlacak
adõmlar ve izlenecek diploma-
tik süreç ele alõndõ. Ayrõca İsra-
il’in Gazze’ye insani yardõm
götüren gemiye saldõrõsõ konu-
sunun da ele alõndõğõ görüşme-
de; Davutoğlu, uluslararasõ bir
komisyon kurulmasõnõn önemi-
ni bir kez daha vurguladõ. ABD
Dõşişleri Bakanõ Clinton’õn
Kafkaslar’a; Davutoğlu’nun da
Balkanlar’a yaptõğõ ziyaretler
hakkõnda görüşlerini birbirleri-
ne aktardõklarõ öğrenildi.
TaşatançocuklaracezaindirimiöngörentasarıbugünMeclis’tegörüşülecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP, “taş atan çocuklar” olarak nite-
lenen, eylemlere karõşan çocuklara ce-
za indirimi getiren düzenlemeyi öne
çekme kararõ aldõ.
AKP, 16 Temmuz’a kadar uzattõğõ
Meclis çalõşmasõnõn son haftasõna giri-
lirken “mutlaka çıkmasını” istediği
düzenlemeleri belirledi. Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn da öncelik veril-
mesini istediği bu yasalarõn tatilden
önce mutlaka çõkarõlmasõ kararlaştõrõl-
dõ. Oluşturulan yeni takvime göre be-
lirlenen 7 düzenlemenin tatilden önce
çõkmasõ için bu hafta Meclis, tasarõ ve
teklifler bitene kadar gerekirse hafta
sonu da çalõşacak.
Belirlenen takvime göre “taş atan
çocuklar” düzenlemesi öne çekildi.
Düzenleme bugün TBMM Genel Kuru-
lu’nda görüşülecek. Düzenleme, Terör-
le Mücadele Yasasõ (TMK) kapsamõn-
da yargõlanan çocuklarla ilgili TMK ve
bazõ kanunlarda değişiklik öngörüyor.
Buna göre, toplantõ ve gösteri yürüyüşü
sõrasõnda işledikleri propaganda suçun-
dan mahkûm olan çocuklar cezalarõ-
nõ cezaevinde değil, çocuklara özgü
güvenlik önlemleri çerçevesinde çe-
kecek. TMK kapsamõnda suçlanan 15
yaşõndan büyük çocuklar da çocuk
mahkemesinde yargõlanacak. AKP,
tatilden önce ayrõca Rusya ile nükle-
er güç santralõ kurulmasõna ilişkin
anlaşma, Mali Kural Yasa Tasarõsõ,
IMF ile anlaşmaya ilişkin tasarõ,
Torba kanun ve Telekomünikas-
yon anlaşmasõna ilişkin tasarõyõ çõ-
karmak istiyor.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul ve Malatya’da terör örgütü El
Kaide’ye yönelik operasyonlarda eylem hazõrlõğõ içerisinde ol-
duğu iddia edilen 13 kişi gözaltõna alõndõ. Güvenlik güçlerince
eşzamanlõ olarak 2 ilde 4 gün önce düzenlenen operasyonlarda,
İstanbul’da 7, Malatya’da da 6 örgüt üyesinin gözaltõna aldõğõ
belirtildi. Eylem hazõrlõğõ içerisinde olduklarõ öne sürülen bu
kişilerin üzerlerinde ve gösterdikleri yerlerde yapõlan aramalar-
da, 1’i kurusõkõ 2 tabanca, 1 pompalõ tüfek, 6 bin dolar, çok
miktarda örgütsel doküman ve dijital malzeme ele geçirildi.
Şubedeki sorgularõ tamamlanan 13 kişi adliyeye sevk edildi.
Haber Merkezi - Kuzey Irak’taki Peşmerge Bakanlõğõ sözcü-
sü Cebbar Yaver, Türkiye’nin talep ettiği PKK yöneticile-
rinin bölgede olmadõğõnõ iddia ederek “Bu Türkiye’nin
sorunu, biz taraf olmak istemiyoruz” dedi. Londra’da
Arapça yayõmlanan El Hayat gazetesine konuşan Cebbar
Yaver, Türkiye’nin talep ettiği belirtilen 248 kişinin Kuzey
Irak’taki Kürt bölgesinde olmadõğõnõ savundu. Yaver, “Biz-
ler hiçbir PKK üyesinin bizim topraklarımızda olmadı-
ğını duyurmuştuk. Bu nedenle Türkiye’nin bizden böyle
bir talepte bulunması doğru değildir” diye konuştu.
MAHMUT LICALI
ANKARA - İstifa eden Prof. İzzet Özgenç’ten
boşalan YÖK üyeliğine türban bildirisine imza
atan ve AKP’nin hazõrlattõğõ sivil anayasa çalõş-
malarõna katõlan Prof. Yavuz Atar getirildi.
Türk-Alman Üniversitesi rektörlüğü konusun-
da YÖK ile ters düştükten sonra YÖK üyeliğin-
den istifa eden Özgenç’in yerine, Selçuk Üniver-
sitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Atar
getirildi. Atar, kamuoyunda AKP’nin sivil ana-
yasa çalõşmalarõnõ yürüten altõ kişilik bilim ko-
misyonu üyesi olarak tanõnõyordu. AKP’nin
2007 yõlõnda gündeme getirdiği çalõşmalarõ yü-
rüten akademisyen grubun içinde yer alan Atar,
hazõrladõklarõ anayasa metninde türbanõn üniver-
sitelerde serbest bõrakõlmasõ yönünde düzenleme-
ler olduğunu ifade etmişti. “Türbana Özgürlük
Bildirisi”ne imza atan Atar’õn aynõ zamanda Fet-
hullah Gülen’e yakõnlõğõyla bilinen Abant Plat-
formu’nda yaptõğõ konuşmalar da bulunuyor.
AKP’ye yönelik kapatma davasõnõ “hukuksuz
bir dava” olarak nitelendiren Atar, Star gazete-
sinde 8 Mart 2010 tarihinde “Tanrı Bizi Yargıç-
lardan Korusun” başlõğõyla yayõmlanan yazõsõn-
da Anayasa Mahkemesi ve Danõştay’õn, verdiği
kararlarla hukuk devleti, ifade ve inanç özgürlü-
ğünü yerle bir ettiğini savunuyor.
EL KAİDE OPERASYONU: 13 GÖZALTI YAVER: K.IRAK’TA PKK LİDERİ YOK
Düzenleme öne çekildiDüzenleme öne çekildi Türbanı savunan
Atar YÖK üyesi
BAKANLAR KURULU KONTENJANI
ŞEMDİNLİ’DEN SINIR BÖLGESİNE ASKER SEVKIYATI YAPILDI
SİİRT’TE BOMBALI GECESİİRT’TE BOMBALI GECE
Siirt’te Evren Mahallesi’ndeki adliye binasının
arka kısmı ile Cumhuriyet Polis Merkezi’ne eşza-
manlı olarak ses bombası atıldı. Saldırıyla bağ-
lantılı oldukları iddiasıyla BDP ve gençlik yapı-
lanması YDG üyesi 13 kişi gözaltına alındı. (AA)