Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
29 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Soner Yalçın’ın Hürriyet’te pazar
günü tam sayfa yayımlanan “Not
Defteri”nin başlığı şöyleydi:
“Bir devrimcinin adıdır İlhan
Selçuk...”
Soner, çok içten anlatmıştı İlhan
Ağabey’i...
27 Mayıs 1960’ta Manisa’nın
Demirci ilçesinde askerliğini
yapıyordu... O gece yarısı telefonu
çaldı yedek subay İlhan Selçuk’un.
Komutanın buyruğu üzerine
Demirci’de yönetime el koydu.
İlhan Ağabey, Cumhuriyet’te
yazmaya 1962’de başladı. İlk yazısı
8 Nisan 1962 yılında yayımlandı.
Bugün İlhan Ağabey’in
Cumhuriyet’te çıkan “Başlangıç”
başlıklı ilk yazısının bazı bölümlerini
onu seven devrimcilere,
emekçilere, yurtseverlere,
solculara, sözde değil özde
Atatürkçülere armağan etmek
istiyorum...
“Başlangıçta her şey kelam idi
der, mukaddes kitaplardan birinin
ilk cümlesi... Kelam... yani söz.
Önce söz vardı. Evren, söz
üstüne bina edildi. Her binada
pencere vardır. Penceresiz bina ya
mezardır, ya sığınak! İkisi de
hayatın değil, ölümün komşusu.
Pencereler önce küçüktü. Sonra
büyütüldüler, büyüdüler...
Pencereler büyüdükçe aydınlık
çoğaldı. Bu, aklın aydınlığıdır.
Ve gün ışığı yetmedi insanlara...
mum ışığı dediler. Ve mum ışığı
yetmedi insanlara... Lamba ışığı
dediler... Ve lamba ışığı yetmedi
insanlara... Elektrik ışığı dediler.
Ve elektrik ışığı yetmedi
insanlara...
Bu yetmezliğin özleminde yeni
pencereler açtılar evrende...
Bu pencereden evreni seyretti
insan gözü:
- Ve evren masmavi, yeryüzü
yuvarlağı turuncu idi. Yıldızlar
Güneş gibi parlıyordu.
Böylece insan, gökyüzünde bir
pencere açtı. Ve gökyüzünden
yeryüzüne baktı. Yeryüzü
yuvarlağının, öküzün boynuzlarında
durmadığını gözleriyle gördü.
Her insanın penceresi kendine
benzer. Deli Petro, Rusya’ya
Batı’nın penceresini açmıştı.
Einstein, fiziğe atom devrinin
penceresini açtı, Freud, psikolojiye
şuuraltının penceresini açtı.
Rönesans’ın penceresinde
hümanizmin ışıkları yankılandı.
Kafesli pencere, bakmak ve
görmek için değil, gizlenmek ve
saklanmak için de... Işıktan,
aydınlıktan saklanmak...
...........
Atatürk ihtilali, aklın ışığına engel
olan bu tahta perdeleri kaldırmıştır
bizim penceremizden... Artık
Atatürk ihtilalinin ilkeleri çizmektedir
bizim penceremizin çerçevesini...
Bu pencerenin çerçevesinden
baktığımız zaman artık gerçekler
görünmektedir. Ve bu pencereden
baktığımız zaman görünen
gerçekler nelerdir?
İtiraf etmeliyiz ki bu pencereden
görünen manzara, her Türk
vatandaşının ve her insanın yüzünü
kızartacak kadar geridir.
Her insanın penceresi kendine
benzer. Atatürkçülerin
penceresindeki mimaride
devrimlerin çizgileri vardır. Atatürk
devrimlerinin Türkiye’ye açtığı
pencerede ne ahşap ev
pencerelerindeki kafesler, ne saray
pencerelerindeki ağır perdeler, ne
konak pencerelerindeki panjurlar,
ne tapınak pencerelerindeki
vitraylar vardır...”
Sabah gazetesi yazarı Engin
Ardıç, İlhan Selçuk’un Türk
bayrağına sarılı tabutuna takmış
ve soruyor:
“Bayrağa sarılı tabutla, ‘rahmetli
sağlığında din iman takmazdı’ mı
denilmek isteniyor?”
Devam ediyor Ardıç:
“Bayrağa sarılanlar ötekilerden
daha mı milliyetçi, daha mı
vatanseverdirler?
Bayrağa sarılmayan onun bunun
çocuğu mudur?
Bana nefret kusan cahil ve salak
düşmanlarım buna da cevap
versinler?”
Uğur Mumcu ne derdi:
“Bilgi sahibi olmadan fikir
sahibi olunmaz!”
Ardıç’ın, “Türk Bayrağı
Tüzüğü”nden haberi yok. İnternete
girip baksaydı, öğrenirdi...
Şehitler, gaziler, Basın Şeref
Kartı sahibi gazeteciler,
sendikacılar, yönetim kurulu
üyeliği yapmış kişiler, resmi okul
müdürleri vb. (yüz kızartıcı suçtan
hüküm giymemişlerse) tabutları
Türk bayrağına sarılabilir.
İlhan Selçuk, Basın Şeref Kartı
sahibiydi, tabutu bu nedenle Türk
bayrağına sarıldı.
“Bakanlar Kurulu kararı
(25.1.1985 No: 85/9034-Resmi
Gazete: 17.3.1985 No:18697-
Dayandığı Yasa Tarihi: 22.9.1983)”
Bu yazınla da duvara tosladın,
seni eleştirenlere “salak” ve
“cahil” dedin.
Haydi söyle bakalım cahil ve
salak olan kim?
70’li yıllarda gazeteci olsaydın,
sağcı-solcu patron hiç fark etmez,
kapının önüne koyarlardı seni.
İnanmazsan Nazlı Ilıcak, Mehmet
Barlas, Hıncal Uluç’a sor.
İlhan Ağabey’e de bir özür
borcun var, unutma!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Cahil ve Salak Kim Engin Ardıç?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Kõlõçdaroğlu, Erdoğan ne zaman uygun görürse ‘ziyarete’ beklediklerini söyledi
‘Koşulsuz görüşürüz’TÜREY KÖSE
ANKARA - CHP Genel
Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ-
lu, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan ile bir araya gelmeleri ko-
nusunda “Sayın Başbakan ne
zaman ziyareti uygun gö-
rürse o zaman görüşürüz.
Görüşme için herhangi bir
koşulumuz yok” dedi. Kõ-
lõçdaroğlu, terör konusunda da
“Terör örgütünün koşulsuz
silah bırakması lazım. TSK
silah bırakamaz, adı üstün-
de Silahlı Kuvvetler” dedi.
Kõlõçdaroğlu, Cumhuri-
yet’in sorularõnõ yanõtladõ. Kõ-
lõçdaroğlu, “Başbakan’la gö-
rüşmek için bir koşulunuz
var mı” sorusuna, “Hiçbir
koşulumuz yok. Sayın Baş-
bakan yurda dönerken bir
açıklama yapmış. Terör ko-
nusunun milli bir konu ol-
duğunu ifade etmiş. Sayın
Başbakan’ın terörün milli
bir konu olduğu söylemine
gelmesi beni mutlu etti. Te-
rör ulusal mutabakatla
çözülmesi gereken bir ko-
nudur. AKP mutfağında
hazırlanmış terörle mü-
cadele planlarıyla çözül-
mez” yanõtõnõ verdi.
Kõlõçdaroğlu, “Görüşme
nasıl olacak? Başbakan mı
sizi ziyaret edecek, yoksa
davet mi bekliyorsunuz?”
sorusuna, “Sayın Başbakan
ne zaman ziyareti uygun
görürse görüşme o zaman
olur. Genel merkezimizde
de olur. Parlamentoda da
olur” karşõlõğõnõ verdi. Kõlõç-
daroğlu, “Başbakan Erdo-
ğan ile görüşmeniz sırasın-
da hangi önerileri dile geti-
receksiniz” sorusu üzerine
de şunlarõ söyledi: “Biz öne-
rilerimizi açıkça yapıyoruz.
Kapalı kapılar ardında ay-
rı bir şey söyleyeceğimiz
yok. Gizli önerilerimiz yok.
Sayın Başbakan bunlara
katkı verir, desteklerse bü-
rokrasi Sayın Başbakan’ın
elinde. O önerilerin gereği-
ni yapar. Biz önerilerimizi
söyleriz. Olumlu görürlerse
onun kararını onlar verir.
Muhalefet hep eleştiriyor
hiç öneri getirmiyor, biz bu
tabloyu tersyüz etmek isti-
yoruz. Hep önerilerimizi di-
le getiriyoruz ancak sessiz-
likle karşılanıyor. Biz önce-
likle toplumsal mutabakatın
sağlanmasını istiyoruz. AKP
sorunu çözmek için top-
lumsal uzlaşma aramıyor.
Ben çözerim, artısını da
ben alırım anlayışında. Ama
çözemedi, artısını da ala-
madı. Sorun CHP’nin so-
runu değildir, Türkiye’nin
sorunudur. Bu sorunu biz
çözeceğiz. Terörün ekono-
mik boyutunu görmeden
sonuç alamazsınız.”
Kõlõçdaroğlu, sivil toplum
örgütlerinin Diyarbakõr’da
yaptõğõ çağrõyla ilgili soru
üzerine şu değerlendirmeleri
yaptõ: “Elbette o silahlar ya-
salara uygun biçimde kul-
lanılacak. Emniyet, TSK
içinde de yasadışı uygula-
malar oluyor ve bunun da
hesabı hukuken soruluyor.
Terör örgütü silah bırak-
madan hiçbir formülün ya-
rarı olmaz. Silahların, terö-
rün olduğu yerde özgür tar-
tışma olmaz. Bu nedenle çö-
züm için öncelikle silahların
bırakılması gerekir.”
‘Siperde çömelmem’
Kõlõçdaroğlu, Gediktepe’de
Erdoğan’õn çömelmesiyle il-
gili olarak da, “O fotoğrafı
Türkiye Cumhuriyeti Baş-
bakanı’na yakıştıramadığı-
mı, bir başbakanın siperde
yere çömelerek seyretmesi-
ni içime sindiremediğimi
söylemiştim. Benzer bir fo-
toğrafı da vermem” dedi.
Kõlõçdaroğlu, sõnõr birlikleri-
ne yapacağõ ziyarette Erdo-
ğan’õnkine benzer bir tavõr
içinde olmayacağõnõ Genel-
kurmay’a ilettiğini söyledi.
2 Temmuz’da
Sivas’taki anmalarõ
organize eden Sivas
Demokrasi
Platformu
tarafõndan yapõlan
açõklamada
“Madõmak’ta
aydõnlarõ,
düşünenleri
yakanlar ile
yõllardan beridir
insanlõğa,
özgürlüğe,
kardeşliğe ve barõşa
karşõ savaş
çõğõrtkanlõğõ
yapanlar aynõ
zihniyettir” denildi.
‘Madımak utanç müzesi olsun’
CHP’lilerin Kõrklareli Valisi Cengiz Aydoğdu’ya yönelik tepkisi artarak sürüyor
‘AKP’ye il başkanõ olsun’
MEHMET MENEKŞE
SİVAS - Sivas’ta 37 kişinin yakõlarak
öldürüldüğü Madõmak katliamõnõn anma
programõ açõklandõ. Sivas Demokrasi
Platformu’nca yapõlan açõklamada, “Ma-
dımak katliamını yapanlar ne tek ba-
şına Alevileri, ne demokratları ne de
devrimcileri hedef almıştır. Bu, in-
sanlığa, kardeşliğe ve barışa karşı bir
saldırıdır” denildi.
Sivil toplum örgütleri ve siyasi parti-
lerden oluşan Sivas Demokrasi Platfor-
mu, katliamõn 17. yõldönümünde dü-
zenlenecek programõ açõkladõ. Buna gö-
re, KESK, Mahalesi ve gençlik örgütle-
rinden oluşan birinci grup saat 10.00’da
Eğitim-Sen Sivas Şubesi önünde topla-
narak Kepenek Caddesi üzerinden yü-
rüyüşe geçerek Ethem Bey Parkõ önün-
de toplanacak. Alevi Bektaşi Federas-
yonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği,
Alevi Kültür Derneği, Hacõ Bektaş Ve-
li Anadolu Kültür Derneği ve Vakfõ, TKP
ve köy derneklerinden oluşan ikinci grup
ise Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vak-
fõ Sivas Şubesi önünden saat 10.30’da yü-
rüyüşe geçerek Ethem Bey Parkõ önün-
de diğer grupla bulaşacak. Her iki grup
saat 12.00’de kortej oluşturarak Mevla-
na Caddesi üzerinden yürüyüşe geçecek.
Atatürk Anõtõ’na çelenk koyacak olan
gruplar, buradan Madõmak Oteli’ne yü-
rüyecek. Etkinlik Madõmak Oteli önün-
deki anma töreniyle son bulacak.
Sivas Demokrasi Platformu’ndan ya-
põlan açõklamada da, Madõmak Oteli’nin
“utanç müzesi” haline getirilmesi istendi.
Açõklamada şu ifadelere yer verildi:
“17 yıl önce Madımak’ı saran alev-
ler bugün ülkemizin her bölgesinde
anaların yüreğini yakmaktadır. Halen
ülkemizde kandan-şiddetten besle-
nenler, savaş kışkırtıcılığı yapmakta
Kürt-Türk çatışması yaratmak iste-
mektedirler. Madımak’ta aydınları,
düşünenleri yakanlar ile yıllardan be-
ridir insanlığa, özgürlüğe, kardeşliğe
ve barışa karşı savaş çığırtkanlığı ya-
panlar aynı zihniyettir. Madımak kat-
liamını yapanlar ne tek başına Alevi-
leri, ne demokratları ne de devrimci-
leri hedef almıştır. Bu, insanlığa, kar-
deşliğe ve barışa karşı bir saldırıdır.
Bu katliamı kınamak insanlık onuru-
na sahip çıkmaktır. Onları anmak sa-
vaşa karşı barışı savunmaktır..”
CEMAATLERİN TEHDİT OLMAKTAN ÇIKARTILMASI PLANI
İnce: Kırmızı kitap
AKP’lileşiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Grup Başkanvekili Muharrem
İnce, Milli Güvenlik Siyaset Belge-
si’nin yenilenmesi ve cemaatlerin teh-
dit olmaktan çõkarõlmasõ hazõrlõklarõy-
la ilgili olarak, “Yenilenmiyor,
AKP’lileşiyor. Tarikatlar tehdit de-
ğil, çünkü tarikatlar artık Türkiye’yi
yönetiyor” dedi.
İnce, dün parlamen-
toda düzenlediği basõn
toplantõsõnda Kõrklare-
li Valisi Cengiz Ay-
doğdu’ya sert tepki
gösterirken SBS’nin
kaldõrõlmasõ kararõy-
la ilgili olarak da,
“AKP’nin eğitim
politikalarıyla ilgi-
li bir kitap yazmış-
tım, ‘1 ileri 5 geri’
diye. AKP’lilerin
büyük reform diye
sundukları SBS
modeli 970 günde çök-
tü. Kaç çocuk bu yan-
lışın mağduru oldu?”
görüşünü dile getirdi.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin
yenileneceği haberleriyle ilgili olarak
da İnce, “Yenilenmiyor, AKP’lileşi-
yor. 8 yıldır devletin kodlarıyla oy-
nadılar” dedi. İnce, “Tarikatlar artık
tehdit değil mi” sorusuna da, “Değil,
ülkeyi yönettiğine göre. Tarikatlar ül-
keyi yönetiyor. Tarikatlar iktidara
gelmiş” yanõtõnõ verdi.
Yoksullara Yardõm Vakfõ’nõn Baş-
bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õ “yı-
lın yoksul babası” seçtiğine dikkat çe-
ken İnce, “Herhalde sürekli ağladığı
için yoksul sanmışlardır. Arınç, bir
önergeyle Meclis başkanlarının
emekli maaşlaının milletvekilleri-
nin iki katı olmasını sağladı. Maaş işi-
ni halletti, bir de naaş işi var. Rah-
metli Bülent Ecevit’in defnedilmesi sı-
rasında, Meclis baş-
kanlarının da bura-
ya gömülmesi işini
halletti. Maaş ve naaş
işini çözdü” dedi.
İnce, TBMM Başka-
nõ Mehmet Ali Şa-
hin’in Başbakan Tay-
yip Erdoğan ile CHP
lideri Kemal Kılıçda-
roğlu’nun bir araya gel-
mesi çağrõsõyla ilgili
olarak da, “Doğrudur,
bir araya gelmeleri
gerekir. Ancak kar-
şımızda dayatmacı,
uzlaşmaz bir iktidar
var. Uzlaşmaktan ka-
çıp dayatmacı olanlar
bugün nasıl oldu da
bu kadar uzlaşmacı
oldular?” açõklamasõnõ yaptõ.
‘Açığa çıkması yanlış’
MHP Grup Başkanvekili Oktay
Vural da yaptõğõ açõklamada, “Ce-
maat ve tarikatların tehdit oluş-
turup oluşturmadığını devlet bilir.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde
gelişen olayları yorumlamak ve en-
gellemek devletin işidir. Bu tür bel-
gelerin açığa çıkmasını doğru bul-
muyorum” diye konuştu.
SELİN GÖRGÜNER
KIRKLARELİ - “1950 yı-
lında CHP kapatılmalı İs-
met İnönü de tarihte hak et-
tiği yeri almalıydı” diyen
Kõrklareli Valisi Cengiz Ay-
doğdu’ya kentten de tepki
yağdõ. CHP Kõrklareli İl Baş-
kanõ Vecdi Gündoğdu ve
CHP’li Kõrklareli İl Genel
Meclisi Başkanõ Tuna Soykan,
Vali Aydoğdu’nun sözlerinin
kabul edilemez olduğunu be-
lirterek İçişleri Bakanlõğõ’nõn
başlattõğõ incelemenin sonu-
cunu beklediklerini belirttiler.
Kõrklareli Baro Başanõ Göksel
Okumuş da, Aydoğdu’nun
açõklamalarõnõn kentte rahat-
sõzlõk yarattõğõnõ vurguladõ.
Cengiz Aydoğdu, 2006’da
Artvin Valiliği döneminde
“Turizmin Müslüman-
Türk kültürünü bozacağı-
nı” savunmuştu.
Aydoğdu, “Müslüman
Türk kültürünün yaşandığı
bir tek yaylalar kaldı. Orayı
da mı turizme açalım? Şayet
turizmden kazandığımızı,
kaybettiklerimizle kıyaslar-
sak, kaybettiğimiz çok fazla-
dır” demişti.
İŞÇİ SAĞLIĞI
Meslek
örgütleri
devre dışı
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - AKP, iş sağlõğõ ve
güvenliği alanõndan meslek ör-
gütlerini birer birer çõkarõyor. İş
güvenliği uzmanlarõnõn belirlen-
mesi ve eğitilmesinde Türk Mü-
hendis ve Mimar Odalarõ Birli-
ği’ni (TMMOB) yok sayan AKP,
işyeri hekimleri konusunda da
Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB)
devre dõşõ bõrakõyor.
AKP’li milletvekillerinin im-
zalarõyla Meclis’e sunulan ve
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ka-
bul edilen yasa önerisi, meslek ör-
gütlerini yok sayõyor. Yasa tekli-
fi, İş Yasasõ’nõn “İş sağlığı ve gü-
venliği hizmetleri” başlõklõ 81.
maddesinde değişiklik yapõyor. İş-
yeri sağlõk ve güvenlik birimleri
ile ortak sağlõk ve güvenlik bi-
rimlerinde görevlendirilecek iş
güvenliği uzmanlarõnõn belirlen-
mesinde ve eğitilmesinde
TMMOB’yi devre dõşõ bõrakan hü-
kümet, TTB’yi de yok saydõ. İş
Yasasõ’nõn 81. maddesinde işye-
ri hekimlerinin işe alõnmalarõ, gö-
rev, yetki ve sorumluluklarõ, ça-
lõşma şartlarõ, eğitimleri ve bel-
gelendirilmeleri, görevlerini nasõl
yürütecekleri, bu birimlerde bu-
lunmasõ gereken araç, gereç ve
techizat konusunda TTB’nin de
görüşlerinin alõnmasõ gerekiyordu.
Ancak AKP’nin teklifi ile
TTB’nin de görüşleri alõnarak
yönetmelik çõkarõlmasõ uygula-
masõna son veriliyor.
‘Anayasaya aykırı olur’
TTB Hukuk Bürosu’ndan avu-
kat Mustafa Güler, hükümetin iş
güvenliği önlemlerini gevşetmek
için yönetmelik ile yapamadõkla-
rõnõ yasa ile yapmaya çalõştõğõnõ
söyledi. Düzenlemenin, daha ni-
telikli olmasõ gereken iş güvenli-
ği önlemlerini gevşeteceğine dik-
kat çeken Güler, yasayla işçilerin
sağlõk ve iş güvenliği hizmetleri-
ni alamayacaklarõna dikkat çekti.
Yasa önerisinde, hekimlere işye-
ri hekimliği eğitimi vermek üze-
re Çalõşma Bakanlõğõ’nca yetki-
lendirilecek kurumlardan da söz
edildiğine işaret eden Güler,
“Anayasaya göre, yükseköğre-
tim, yükseköğretim kurumları
tarafından yerine getirilir. Ça-
lışma Bakanlığı’nın bu alanda
hiçbir yetkisi yoktur. Bakanlı-
ğın hekimlerin yükseköğre-
nimlerine ilişkin herhangi bir
yetkisi olamaz. Bu yasa çıksa bi-
le anayasaya aykırı olur” dedi.
CHP Grup
Başkanvekili Muharrem
İnce, parlamentoda
düzenlediği
basõn
toplantõsõnda
Milli
Güvenlik
Siyaset
Belgesi’nde
cemaatlerin
tehdit
olmaktan çõkartõlmasõ
hazõrlõğõna tepki
gösterdi.
Sadece CHP’ye değil
turizme de karşıymış
Terörün AKP mutfağõnda hazõrlanmõş
planlarla çözülemeyeceğini söyleyen CHP lideri
Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’la önkoşulsuz görüşmeye
hazõr olduğunu belirtti. Kõlõçdaroğlu, çözüm
formülleri için önce terör örgütünün silah
bõrakmasõ gerektiğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP’nin Kõrklareli Valisi Cengiz Ay-
doğdu’ya yönelik tepkisi artarak sürüyor.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem
İnce, “İçişleri Bakanlığı Kırklareli
Valisi hakkında inceleme başlataca-
ğına, kendisini derhal görevden alıp
AKP’ye il başkanı yapmalıdır” açõk-
lamasõnõ yaptõ.
İnce, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada,
“Kırklareli Valisi’nin haddini aşan
açıklamaları, bir valinin ağzından ka-
çan sözler değil, Valilik kurumunun ne
hale getirildiğinin en somut gösterge-
sidir” ifadelerini kullandõ. İnce, açõkla-
malarõnõ şöyle sürdürdü:
“Bugün tartışılması gereken, vali
ve valinin sözleri değil, o valiyi göreve
getiren ve o valiye o sözleri söyleme ce-
sareti veren Başbakan ve hükümettir...
Kırklareli Valisi Türkiye’nin 1920’li
yıllarda hafızasını kaybettiğinden söz
ediyor. Oysa Türkiye, 2002 yılından
beri hafızasını kaybediyor. Valiler
devletin valisi olmaktan çıkıp AKP’nin
valisi haline getiriliyor. Parti devleti ku-
ruluyor, kurumsallaştırılıyor. AKP
krallığı kuruluyor. Parti kapatılması-
na güya karşı olanların atadığı valiler,
CHP’nin kapatılmasından söz ediyor.
Yakında tahkikat komisyonları kurup,
CHP’lilere siyaset yasağı isteyen,
CHP’nin mallarına el konulmasını
savunan valiler olursa şaşırmayacağız.
İsmet Paşa Türk tarihinin şanlı say-
falarında yerini her zaman için koru-
yacakken, bu vali ise kendisini o gö-
reve getiren siyasal irade ile birlikte ilk
seçimlerde tarih olacaktır. İçişleri Ba-
kanlığı Kırklareli Valisi hakkında in-
celeme başlatacağına, kendisini derhal
görevden alıp AKP’ye il başkanı yap-
malıdır.”
İsmet İnönü’nün torunu, CHP Genel
Sekreter Yardõmcõsõ Gülsün Bilgehan ise
“Başbakan düzeyinde sataşma olursa
cevap veriyorum, daha aşağısına cevap
vermiyorum” demekle yetindi.