23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 29 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Soner Yalçın’ın Hürriyet’te pazar günü tam sayfa yayımlanan “Not Defteri”nin başlığı şöyleydi: “Bir devrimcinin adıdır İlhan Selçuk...” Soner, çok içten anlatmıştı İlhan Ağabey’i... 27 Mayıs 1960’ta Manisa’nın Demirci ilçesinde askerliğini yapıyordu... O gece yarısı telefonu çaldı yedek subay İlhan Selçuk’un. Komutanın buyruğu üzerine Demirci’de yönetime el koydu. İlhan Ağabey, Cumhuriyet’te yazmaya 1962’de başladı. İlk yazısı 8 Nisan 1962 yılında yayımlandı. Bugün İlhan Ağabey’in Cumhuriyet’te çıkan “Başlangıç” başlıklı ilk yazısının bazı bölümlerini onu seven devrimcilere, emekçilere, yurtseverlere, solculara, sözde değil özde Atatürkçülere armağan etmek istiyorum... “Başlangıçta her şey kelam idi der, mukaddes kitaplardan birinin ilk cümlesi... Kelam... yani söz. Önce söz vardı. Evren, söz üstüne bina edildi. Her binada pencere vardır. Penceresiz bina ya mezardır, ya sığınak! İkisi de hayatın değil, ölümün komşusu. Pencereler önce küçüktü. Sonra büyütüldüler, büyüdüler... Pencereler büyüdükçe aydınlık çoğaldı. Bu, aklın aydınlığıdır. Ve gün ışığı yetmedi insanlara... mum ışığı dediler. Ve mum ışığı yetmedi insanlara... Lamba ışığı dediler... Ve lamba ışığı yetmedi insanlara... Elektrik ışığı dediler. Ve elektrik ışığı yetmedi insanlara... Bu yetmezliğin özleminde yeni pencereler açtılar evrende... Bu pencereden evreni seyretti insan gözü: - Ve evren masmavi, yeryüzü yuvarlağı turuncu idi. Yıldızlar Güneş gibi parlıyordu. Böylece insan, gökyüzünde bir pencere açtı. Ve gökyüzünden yeryüzüne baktı. Yeryüzü yuvarlağının, öküzün boynuzlarında durmadığını gözleriyle gördü. Her insanın penceresi kendine benzer. Deli Petro, Rusya’ya Batı’nın penceresini açmıştı. Einstein, fiziğe atom devrinin penceresini açtı, Freud, psikolojiye şuuraltının penceresini açtı. Rönesans’ın penceresinde hümanizmin ışıkları yankılandı. Kafesli pencere, bakmak ve görmek için değil, gizlenmek ve saklanmak için de... Işıktan, aydınlıktan saklanmak... ........... Atatürk ihtilali, aklın ışığına engel olan bu tahta perdeleri kaldırmıştır bizim penceremizden... Artık Atatürk ihtilalinin ilkeleri çizmektedir bizim penceremizin çerçevesini... Bu pencerenin çerçevesinden baktığımız zaman artık gerçekler görünmektedir. Ve bu pencereden baktığımız zaman görünen gerçekler nelerdir? İtiraf etmeliyiz ki bu pencereden görünen manzara, her Türk vatandaşının ve her insanın yüzünü kızartacak kadar geridir. Her insanın penceresi kendine benzer. Atatürkçülerin penceresindeki mimaride devrimlerin çizgileri vardır. Atatürk devrimlerinin Türkiye’ye açtığı pencerede ne ahşap ev pencerelerindeki kafesler, ne saray pencerelerindeki ağır perdeler, ne konak pencerelerindeki panjurlar, ne tapınak pencerelerindeki vitraylar vardır...” Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, İlhan Selçuk’un Türk bayrağına sarılı tabutuna takmış ve soruyor: “Bayrağa sarılı tabutla, ‘rahmetli sağlığında din iman takmazdı’ mı denilmek isteniyor?” Devam ediyor Ardıç: “Bayrağa sarılanlar ötekilerden daha mı milliyetçi, daha mı vatanseverdirler? Bayrağa sarılmayan onun bunun çocuğu mudur? Bana nefret kusan cahil ve salak düşmanlarım buna da cevap versinler?” Uğur Mumcu ne derdi: “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz!” Ardıç’ın, “Türk Bayrağı Tüzüğü”nden haberi yok. İnternete girip baksaydı, öğrenirdi... Şehitler, gaziler, Basın Şeref Kartı sahibi gazeteciler, sendikacılar, yönetim kurulu üyeliği yapmış kişiler, resmi okul müdürleri vb. (yüz kızartıcı suçtan hüküm giymemişlerse) tabutları Türk bayrağına sarılabilir. İlhan Selçuk, Basın Şeref Kartı sahibiydi, tabutu bu nedenle Türk bayrağına sarıldı. “Bakanlar Kurulu kararı (25.1.1985 No: 85/9034-Resmi Gazete: 17.3.1985 No:18697- Dayandığı Yasa Tarihi: 22.9.1983)” Bu yazınla da duvara tosladın, seni eleştirenlere “salak” ve “cahil” dedin. Haydi söyle bakalım cahil ve salak olan kim? 70’li yıllarda gazeteci olsaydın, sağcı-solcu patron hiç fark etmez, kapının önüne koyarlardı seni. İnanmazsan Nazlı Ilıcak, Mehmet Barlas, Hıncal Uluç’a sor. İlhan Ağabey’e de bir özür borcun var, unutma! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Cahil ve Salak Kim Engin Ardıç? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kõlõçdaroğlu, Erdoğan ne zaman uygun görürse ‘ziyarete’ beklediklerini söyledi ‘Koşulsuz görüşürüz’TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ- lu, Başbakan Tayyip Erdo- ğan ile bir araya gelmeleri ko- nusunda “Sayın Başbakan ne zaman ziyareti uygun gö- rürse o zaman görüşürüz. Görüşme için herhangi bir koşulumuz yok” dedi. Kõ- lõçdaroğlu, terör konusunda da “Terör örgütünün koşulsuz silah bırakması lazım. TSK silah bırakamaz, adı üstün- de Silahlı Kuvvetler” dedi. Kõlõçdaroğlu, Cumhuri- yet’in sorularõnõ yanõtladõ. Kõ- lõçdaroğlu, “Başbakan’la gö- rüşmek için bir koşulunuz var mı” sorusuna, “Hiçbir koşulumuz yok. Sayın Baş- bakan yurda dönerken bir açıklama yapmış. Terör ko- nusunun milli bir konu ol- duğunu ifade etmiş. Sayın Başbakan’ın terörün milli bir konu olduğu söylemine gelmesi beni mutlu etti. Te- rör ulusal mutabakatla çözülmesi gereken bir ko- nudur. AKP mutfağında hazırlanmış terörle mü- cadele planlarıyla çözül- mez” yanõtõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu, “Görüşme nasıl olacak? Başbakan mı sizi ziyaret edecek, yoksa davet mi bekliyorsunuz?” sorusuna, “Sayın Başbakan ne zaman ziyareti uygun görürse görüşme o zaman olur. Genel merkezimizde de olur. Parlamentoda da olur” karşõlõğõnõ verdi. Kõlõç- daroğlu, “Başbakan Erdo- ğan ile görüşmeniz sırasın- da hangi önerileri dile geti- receksiniz” sorusu üzerine de şunlarõ söyledi: “Biz öne- rilerimizi açıkça yapıyoruz. Kapalı kapılar ardında ay- rı bir şey söyleyeceğimiz yok. Gizli önerilerimiz yok. Sayın Başbakan bunlara katkı verir, desteklerse bü- rokrasi Sayın Başbakan’ın elinde. O önerilerin gereği- ni yapar. Biz önerilerimizi söyleriz. Olumlu görürlerse onun kararını onlar verir. Muhalefet hep eleştiriyor hiç öneri getirmiyor, biz bu tabloyu tersyüz etmek isti- yoruz. Hep önerilerimizi di- le getiriyoruz ancak sessiz- likle karşılanıyor. Biz önce- likle toplumsal mutabakatın sağlanmasını istiyoruz. AKP sorunu çözmek için top- lumsal uzlaşma aramıyor. Ben çözerim, artısını da ben alırım anlayışında. Ama çözemedi, artısını da ala- madı. Sorun CHP’nin so- runu değildir, Türkiye’nin sorunudur. Bu sorunu biz çözeceğiz. Terörün ekono- mik boyutunu görmeden sonuç alamazsınız.” Kõlõçdaroğlu, sivil toplum örgütlerinin Diyarbakõr’da yaptõğõ çağrõyla ilgili soru üzerine şu değerlendirmeleri yaptõ: “Elbette o silahlar ya- salara uygun biçimde kul- lanılacak. Emniyet, TSK içinde de yasadışı uygula- malar oluyor ve bunun da hesabı hukuken soruluyor. Terör örgütü silah bırak- madan hiçbir formülün ya- rarı olmaz. Silahların, terö- rün olduğu yerde özgür tar- tışma olmaz. Bu nedenle çö- züm için öncelikle silahların bırakılması gerekir.” ‘Siperde çömelmem’ Kõlõçdaroğlu, Gediktepe’de Erdoğan’õn çömelmesiyle il- gili olarak da, “O fotoğrafı Türkiye Cumhuriyeti Baş- bakanı’na yakıştıramadığı- mı, bir başbakanın siperde yere çömelerek seyretmesi- ni içime sindiremediğimi söylemiştim. Benzer bir fo- toğrafı da vermem” dedi. Kõlõçdaroğlu, sõnõr birlikleri- ne yapacağõ ziyarette Erdo- ğan’õnkine benzer bir tavõr içinde olmayacağõnõ Genel- kurmay’a ilettiğini söyledi. 2 Temmuz’da Sivas’taki anmalarõ organize eden Sivas Demokrasi Platformu tarafõndan yapõlan açõklamada “Madõmak’ta aydõnlarõ, düşünenleri yakanlar ile yõllardan beridir insanlõğa, özgürlüğe, kardeşliğe ve barõşa karşõ savaş çõğõrtkanlõğõ yapanlar aynõ zihniyettir” denildi. ‘Madımak utanç müzesi olsun’ CHP’lilerin Kõrklareli Valisi Cengiz Aydoğdu’ya yönelik tepkisi artarak sürüyor ‘AKP’ye il başkanõ olsun’ MEHMET MENEKŞE SİVAS - Sivas’ta 37 kişinin yakõlarak öldürüldüğü Madõmak katliamõnõn anma programõ açõklandõ. Sivas Demokrasi Platformu’nca yapõlan açõklamada, “Ma- dımak katliamını yapanlar ne tek ba- şına Alevileri, ne demokratları ne de devrimcileri hedef almıştır. Bu, in- sanlığa, kardeşliğe ve barışa karşı bir saldırıdır” denildi. Sivil toplum örgütleri ve siyasi parti- lerden oluşan Sivas Demokrasi Platfor- mu, katliamõn 17. yõldönümünde dü- zenlenecek programõ açõkladõ. Buna gö- re, KESK, Mahalesi ve gençlik örgütle- rinden oluşan birinci grup saat 10.00’da Eğitim-Sen Sivas Şubesi önünde topla- narak Kepenek Caddesi üzerinden yü- rüyüşe geçerek Ethem Bey Parkõ önün- de toplanacak. Alevi Bektaşi Federas- yonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Derneği, Hacõ Bektaş Ve- li Anadolu Kültür Derneği ve Vakfõ, TKP ve köy derneklerinden oluşan ikinci grup ise Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vak- fõ Sivas Şubesi önünden saat 10.30’da yü- rüyüşe geçerek Ethem Bey Parkõ önün- de diğer grupla bulaşacak. Her iki grup saat 12.00’de kortej oluşturarak Mevla- na Caddesi üzerinden yürüyüşe geçecek. Atatürk Anõtõ’na çelenk koyacak olan gruplar, buradan Madõmak Oteli’ne yü- rüyecek. Etkinlik Madõmak Oteli önün- deki anma töreniyle son bulacak. Sivas Demokrasi Platformu’ndan ya- põlan açõklamada da, Madõmak Oteli’nin “utanç müzesi” haline getirilmesi istendi. Açõklamada şu ifadelere yer verildi: “17 yıl önce Madımak’ı saran alev- ler bugün ülkemizin her bölgesinde anaların yüreğini yakmaktadır. Halen ülkemizde kandan-şiddetten besle- nenler, savaş kışkırtıcılığı yapmakta Kürt-Türk çatışması yaratmak iste- mektedirler. Madımak’ta aydınları, düşünenleri yakanlar ile yıllardan be- ridir insanlığa, özgürlüğe, kardeşliğe ve barışa karşı savaş çığırtkanlığı ya- panlar aynı zihniyettir. Madımak kat- liamını yapanlar ne tek başına Alevi- leri, ne demokratları ne de devrimci- leri hedef almıştır. Bu, insanlığa, kar- deşliğe ve barışa karşı bir saldırıdır. Bu katliamı kınamak insanlık onuru- na sahip çıkmaktır. Onları anmak sa- vaşa karşı barışı savunmaktır..” CEMAATLERİN TEHDİT OLMAKTAN ÇIKARTILMASI PLANI İnce: Kırmızı kitap AKP’lileşiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Milli Güvenlik Siyaset Belge- si’nin yenilenmesi ve cemaatlerin teh- dit olmaktan çõkarõlmasõ hazõrlõklarõy- la ilgili olarak, “Yenilenmiyor, AKP’lileşiyor. Tarikatlar tehdit de- ğil, çünkü tarikatlar artık Türkiye’yi yönetiyor” dedi. İnce, dün parlamen- toda düzenlediği basõn toplantõsõnda Kõrklare- li Valisi Cengiz Ay- doğdu’ya sert tepki gösterirken SBS’nin kaldõrõlmasõ kararõy- la ilgili olarak da, “AKP’nin eğitim politikalarıyla ilgi- li bir kitap yazmış- tım, ‘1 ileri 5 geri’ diye. AKP’lilerin büyük reform diye sundukları SBS modeli 970 günde çök- tü. Kaç çocuk bu yan- lışın mağduru oldu?” görüşünü dile getirdi. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yenileneceği haberleriyle ilgili olarak da İnce, “Yenilenmiyor, AKP’lileşi- yor. 8 yıldır devletin kodlarıyla oy- nadılar” dedi. İnce, “Tarikatlar artık tehdit değil mi” sorusuna da, “Değil, ülkeyi yönettiğine göre. Tarikatlar ül- keyi yönetiyor. Tarikatlar iktidara gelmiş” yanõtõnõ verdi. Yoksullara Yardõm Vakfõ’nõn Baş- bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õ “yı- lın yoksul babası” seçtiğine dikkat çe- ken İnce, “Herhalde sürekli ağladığı için yoksul sanmışlardır. Arınç, bir önergeyle Meclis başkanlarının emekli maaşlaının milletvekilleri- nin iki katı olmasını sağladı. Maaş işi- ni halletti, bir de naaş işi var. Rah- metli Bülent Ecevit’in defnedilmesi sı- rasında, Meclis baş- kanlarının da bura- ya gömülmesi işini halletti. Maaş ve naaş işini çözdü” dedi. İnce, TBMM Başka- nõ Mehmet Ali Şa- hin’in Başbakan Tay- yip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçda- roğlu’nun bir araya gel- mesi çağrõsõyla ilgili olarak da, “Doğrudur, bir araya gelmeleri gerekir. Ancak kar- şımızda dayatmacı, uzlaşmaz bir iktidar var. Uzlaşmaktan ka- çıp dayatmacı olanlar bugün nasıl oldu da bu kadar uzlaşmacı oldular?” açõklamasõnõ yaptõ. ‘Açığa çıkması yanlış’ MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da yaptõğõ açõklamada, “Ce- maat ve tarikatların tehdit oluş- turup oluşturmadığını devlet bilir. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde gelişen olayları yorumlamak ve en- gellemek devletin işidir. Bu tür bel- gelerin açığa çıkmasını doğru bul- muyorum” diye konuştu. SELİN GÖRGÜNER KIRKLARELİ - “1950 yı- lında CHP kapatılmalı İs- met İnönü de tarihte hak et- tiği yeri almalıydı” diyen Kõrklareli Valisi Cengiz Ay- doğdu’ya kentten de tepki yağdõ. CHP Kõrklareli İl Baş- kanõ Vecdi Gündoğdu ve CHP’li Kõrklareli İl Genel Meclisi Başkanõ Tuna Soykan, Vali Aydoğdu’nun sözlerinin kabul edilemez olduğunu be- lirterek İçişleri Bakanlõğõ’nõn başlattõğõ incelemenin sonu- cunu beklediklerini belirttiler. Kõrklareli Baro Başanõ Göksel Okumuş da, Aydoğdu’nun açõklamalarõnõn kentte rahat- sõzlõk yarattõğõnõ vurguladõ. Cengiz Aydoğdu, 2006’da Artvin Valiliği döneminde “Turizmin Müslüman- Türk kültürünü bozacağı- nı” savunmuştu. Aydoğdu, “Müslüman Türk kültürünün yaşandığı bir tek yaylalar kaldı. Orayı da mı turizme açalım? Şayet turizmden kazandığımızı, kaybettiklerimizle kıyaslar- sak, kaybettiğimiz çok fazla- dır” demişti. İŞÇİ SAĞLIĞI Meslek örgütleri devre dışı MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - AKP, iş sağlõğõ ve güvenliği alanõndan meslek ör- gütlerini birer birer çõkarõyor. İş güvenliği uzmanlarõnõn belirlen- mesi ve eğitilmesinde Türk Mü- hendis ve Mimar Odalarõ Birli- ği’ni (TMMOB) yok sayan AKP, işyeri hekimleri konusunda da Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) devre dõşõ bõrakõyor. AKP’li milletvekillerinin im- zalarõyla Meclis’e sunulan ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ka- bul edilen yasa önerisi, meslek ör- gütlerini yok sayõyor. Yasa tekli- fi, İş Yasasõ’nõn “İş sağlığı ve gü- venliği hizmetleri” başlõklõ 81. maddesinde değişiklik yapõyor. İş- yeri sağlõk ve güvenlik birimleri ile ortak sağlõk ve güvenlik bi- rimlerinde görevlendirilecek iş güvenliği uzmanlarõnõn belirlen- mesinde ve eğitilmesinde TMMOB’yi devre dõşõ bõrakan hü- kümet, TTB’yi de yok saydõ. İş Yasasõ’nõn 81. maddesinde işye- ri hekimlerinin işe alõnmalarõ, gö- rev, yetki ve sorumluluklarõ, ça- lõşma şartlarõ, eğitimleri ve bel- gelendirilmeleri, görevlerini nasõl yürütecekleri, bu birimlerde bu- lunmasõ gereken araç, gereç ve techizat konusunda TTB’nin de görüşlerinin alõnmasõ gerekiyordu. Ancak AKP’nin teklifi ile TTB’nin de görüşleri alõnarak yönetmelik çõkarõlmasõ uygula- masõna son veriliyor. ‘Anayasaya aykırı olur’ TTB Hukuk Bürosu’ndan avu- kat Mustafa Güler, hükümetin iş güvenliği önlemlerini gevşetmek için yönetmelik ile yapamadõkla- rõnõ yasa ile yapmaya çalõştõğõnõ söyledi. Düzenlemenin, daha ni- telikli olmasõ gereken iş güvenli- ği önlemlerini gevşeteceğine dik- kat çeken Güler, yasayla işçilerin sağlõk ve iş güvenliği hizmetleri- ni alamayacaklarõna dikkat çekti. Yasa önerisinde, hekimlere işye- ri hekimliği eğitimi vermek üze- re Çalõşma Bakanlõğõ’nca yetki- lendirilecek kurumlardan da söz edildiğine işaret eden Güler, “Anayasaya göre, yükseköğre- tim, yükseköğretim kurumları tarafından yerine getirilir. Ça- lışma Bakanlığı’nın bu alanda hiçbir yetkisi yoktur. Bakanlı- ğın hekimlerin yükseköğre- nimlerine ilişkin herhangi bir yetkisi olamaz. Bu yasa çıksa bi- le anayasaya aykırı olur” dedi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, parlamentoda düzenlediği basõn toplantõsõnda Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde cemaatlerin tehdit olmaktan çõkartõlmasõ hazõrlõğõna tepki gösterdi. Sadece CHP’ye değil turizme de karşıymış Terörün AKP mutfağõnda hazõrlanmõş planlarla çözülemeyeceğini söyleyen CHP lideri Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’la önkoşulsuz görüşmeye hazõr olduğunu belirtti. Kõlõçdaroğlu, çözüm formülleri için önce terör örgütünün silah bõrakmasõ gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin Kõrklareli Valisi Cengiz Ay- doğdu’ya yönelik tepkisi artarak sürüyor. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “İçişleri Bakanlığı Kırklareli Valisi hakkında inceleme başlataca- ğına, kendisini derhal görevden alıp AKP’ye il başkanı yapmalıdır” açõk- lamasõnõ yaptõ. İnce, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “Kırklareli Valisi’nin haddini aşan açıklamaları, bir valinin ağzından ka- çan sözler değil, Valilik kurumunun ne hale getirildiğinin en somut gösterge- sidir” ifadelerini kullandõ. İnce, açõkla- malarõnõ şöyle sürdürdü: “Bugün tartışılması gereken, vali ve valinin sözleri değil, o valiyi göreve getiren ve o valiye o sözleri söyleme ce- sareti veren Başbakan ve hükümettir... Kırklareli Valisi Türkiye’nin 1920’li yıllarda hafızasını kaybettiğinden söz ediyor. Oysa Türkiye, 2002 yılından beri hafızasını kaybediyor. Valiler devletin valisi olmaktan çıkıp AKP’nin valisi haline getiriliyor. Parti devleti ku- ruluyor, kurumsallaştırılıyor. AKP krallığı kuruluyor. Parti kapatılması- na güya karşı olanların atadığı valiler, CHP’nin kapatılmasından söz ediyor. Yakında tahkikat komisyonları kurup, CHP’lilere siyaset yasağı isteyen, CHP’nin mallarına el konulmasını savunan valiler olursa şaşırmayacağız. İsmet Paşa Türk tarihinin şanlı say- falarında yerini her zaman için koru- yacakken, bu vali ise kendisini o gö- reve getiren siyasal irade ile birlikte ilk seçimlerde tarih olacaktır. İçişleri Ba- kanlığı Kırklareli Valisi hakkında in- celeme başlatacağına, kendisini derhal görevden alıp AKP’ye il başkanı yap- malıdır.” İsmet İnönü’nün torunu, CHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Gülsün Bilgehan ise “Başbakan düzeyinde sataşma olursa cevap veriyorum, daha aşağısına cevap vermiyorum” demekle yetindi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear