22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 29 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA SPOR 21 ‘TEKNOLOJİ KULLANILMALI’ 2. Tur - (Pretoria/17.00) Paraguay-Japonya, (Cape Town/21.30) İspanya-Portekiz, TRT 1/17.00 Paraguay -Japonya, (21.30) İspanya-Portekiz. B U N L A R I B İ L İ Y O R M U S U N U Z ? Şili engelini zorlanmadan geçen Brezilya, oynadõğõ futbolla rakiplerine gözdağõ verdi Kupada sambaya devam Hollanda Uyuyor! Şu ana kadar oynanan en sıkıcı 90 dakikayı ya- şadık. Portakallar kendinden emindi. Üstelik Rob- ben de kadroda olunca mutlaka sonraki turda çok yorulacaklarını düşünüyor ve maçı rolanti- ye alıyorlardı. Slovakya’nın beklenmeyen biçimde rakipleri olması, Hollanda için kolay lokma ola- rak algılanmış. 18. dakikada ikinci kez topla bu- luşan Robben, ters ayağıyla içeri girerken öl- dürücü noktaya son vuruşunu yaparak alışık ol- duğumuz gollerinden birini attı. Bu klasikle, oyunun diğer bölümlerini rahat ve orta alan gü- cü ile sürdüren Hollanda, son yirmi dakikaya ka- dar herhangi bir sıkıntı yaşamadı. Kuyt’ın sol ka- natta yer alması, Robben oynayınca zorunlu ol- muştu. Van Bommel’in Sneijder ile yüklendiği orta alan çalışkanlığı ikinci yarıda tempoyu yük- seltti. İkinci yarının ilk 5 dakikasında iki net gol kaçıran Portakallar, iri kıyım ama yavaş futbol- culardan kurulu Slovakya’nın etkili oyuncuları Stoch, Vittek ve Hamsik dışında dikkat çeken oyuncularına özel önlem almadı. Kısacası Hollanda’nın istediği biçimde oyna- nan kısır bir stratejik oyundu. Genç Van Persie yine durgundu. Ancak 1-0’lık skorun her zaman yetersiz olabileceği düşüncesinin dışında oy- nayan Hollanda’nın bu karşılaşmada izleyicile- re, kendini saklayan bir görüntü verdi. Hollanda, favoriler arasında ama bu tempo ve bu rahatlık gelecek maçlarda kendilerine problem olabilir. Çünkü Stoch ve Vittek’in şutları, kalecileri Ste- kelenburg tarafından kurtarılmasa 90 dakikalık bölümde daha çok pozisyona giren taraf zayıf Slovakya diyebilirdik. 1982’de Kuveyt’in genel menajeri Şeyh El Sabah, Fransa’nõn 4. golüne itiraz etmek için sahaya girdi. El Sabah’õn bu ilginç olayõ sonrasõnda hakem golü iptal etti. 1994 Dünya Kupası’nda Kamerun’a karşı 5 gol atma başarısı gösteren Rus futbolcu Oleg Salenko, bir maçta fileleri en fazla havalandıran oyuncu oldu. Arjantin, Meksika karşõsõnda aldõğõ galibiyetle 1990 Dünya Kupasõ’ndan sonra ilk kez elemelerde 90 dakikalõk süre içinde kazandõ. 1930’daki şampiyonaya sadece 4 Avrupa ülkesi katıldı. Hollanda, Slovakya’yõ 2-1 yenerek Dünya Kupasõ’nda adõnõ çeyrek finale yazdõrdõ Afrika’da turuncu devrim Spor Servisi - FIFA Başkanõ Sepp Blatter, son maçlarda yapõlan hakem hatalarõnõn ardõndan gündeme gelen ‘teknoloji kullanılsın’ görüşüne katõldõğõnõ söyledi. Almanya-İngiltere maçõnda Lampard’õn şutunda topun kale çizgisinin içine düştüğü ancak Uruguaylõ yardõmcõ hakem Mauricio Espinosa’nõn bu pozisyonu görmediği belirtilirken, hakemlere topun kale çizgisini tamamen geçtiğini bildirecek teknolojinin şu an mevcut olduğu hatõrlatõldõ. HAKEM HATALARI ZİRVE YAPTI Spor Servisi - Dünya Kupasõ’nda, sona eren grup maçlarõna Jabulani ve Güney Afrika’nõn yerel çalgõsõ Vuvuzela damgasõnõ vururken 2. tur maçlarõna da hakem hatalarõ gölge düşürüyor. İlk tur karşõlaşmalarõnda iyi bir performans sergileyen hakemler, ilerleyen dönemde verdikleri kararlarla ülkelerin kaderini etkileyen hatalar yaptõ. Özellikle önceki gün oynanan Almanya-İngiltere ve Arjantin-Meksika mücadelelerinde görev yapan hakemlerin yanlõş düdükleri, turnuvanõn kaderini belirledi. Hakem hatalarõnõn bu iki maçla sõnõrlõ kalmadõğõ Dünya Kupasõ’nda kalan karşõlaşmalarõn seyri şimdiden merak konusu oldu. Fransa-G.Afrika: Fransa oyuncusu Gourcuff’un hava topu mücadelesinde rakibiyle olan mücadelesini ‘dirsek atma’ olarak değerlendiren hakem Oscar Ruiz, başarõlõ oyuncuyu kõrmõzõ kartla cezalandõrarak Fransa’nõn maça 10 kişi devam etmesine neden oldu. Gana-Avustralya: Kewell’õn omzuna çarpan topu ‘el’ olarak değerlendiren Roberto Rosetti, 31 yaşõndaki oyuncuyu kõrmõzõ kartla oyundan atarak belki de Avustralya’nõn turnuvaya veda etmesine neden oldu. Brezilya-Fildişi Sahili: ‘Ölüm’ Grubu’ndaki kritik karşõlaşmada Fabiano’nun attõğõ gol öncesi iki kez topa elle dokunduğunu göremeyen Fransõz hakem Stephane Lannoy, Fildişililer’den büyük tepki gördü. Brezilyalõ oyuncunun attõğõ bu gol, Afrika ülkesinin direncinin kõrõlmasõna yol açmõştõ. Almanya-İngiltere : Zorlu maçta 2-1 geride olan İngiltere’nin yõldõzõ Lampard’õn ‘nizami’ golü geçerli sayõlmadõ. Topun kale çizgisinin içinde olduğunu göremeyen yan hakem Mauricio Espinosa, ada ülkesinde ‘düşman’ ilan edildi. Almanlar, Uruguaylõ hakemin kararõyla ilgili ‘Adalet yerini buldu’ yorumunu yaparken İngiltere bu hata nedeniyle Dünya Kupasõ hayallerine 2. turdan veda etmek zorunda kaldõ. Arjantin-Meksika: ‘Kewell’ın belalısı’ Rosetti, 2. tur maçõnda bir kez daha sahneye çõktõ. Maç berabere devam ederken Tevez’in bariz ofsaytta olduğunu göremeyen İtalyan hakem, böylece Arjantin’in attõğõ gole büyük katkõ sağlamõş oldu. Bu dakikadan sonra moral bozukluğu yaşayan Meksika’da “Arjantin’e değil, hakeme yenildik” yorumlarõ yapõldõ. FRANSA’DA DEPREM K I S A . . . K I S A . . . K I S A . . . K I S A . . . İngiltere’nin Almanya’ya 4-1 yenilerek veda etmesine İngiliz basını “İngiltere sayılmayan mükemmel bir gol attı ama şikâyet etmemeli, Almanya daha iyi oynadı” yorumunu yaptı. FIFA, Arjantin-Meksika maçõnda Tevez’in attõğõ tartõşmalõ golün tekrarõnõn statta dev ekrandan gösterilmesinin yanlõş olduğunu bildirdi. Hollandalı efsanevi futbol adamı Johan Cruyff, Dünya Kupası’nda Şili’nin en etkileyici ofansif takım rolünü, Hollanda’nın elinden aldığını söyledi. Güney Kore’yi 2-1 yenerek 40 yõl aradan sonra çeyrek finale yükselen Uruguay’da teknik ekip ve futbolcular dün barbekü partisinde bir araya geldi. Spor Servisi - Dünya Kupasõ’nda yer aldõğõ A Grubu’nu son sõrada tamamlayan Fransa’da sular durulmuyor. Futbolcular ile teknik ekip arasõnda yaşanan olaylarõn ardõndan büyük üzüntü yaşadõğõnõ söyleyen Fransa Futbol Federasyonu Başkanõ Jean-Pierre Escalettes istifa etti. 2 Temmuz’da görevi bõrakacağõnõ açõklayan Escalettes, “Değişimi kolaylaştırmak için böyle bir karar aldım. Güney Afrika’da yaşananlar herkesi üzdü. Bu fiyaskonun nedenini iyi analiz etmek için 2 Temmuz’a kadar işimin başındayım” dedi. Almanya, ilk resmi maçını 5 Nisan 1908’de Basel’de oynamış ve İsviçre’ye 5 - 3 yenilmiş. Yaklaşık bir yıl sonra 16 Mart 1909’da İngiltere ile oynadığı maçta ise tarihinin en farklı yenilgisini almış. Oxford’da oynanan maçı İngiltere 9 - 0 kazanmış. Dahası 1930’da Uruguay’da düzenlenen ilk Dünya Kupası’na ekonomik nedenlerden ötürü katılamamış. Belçika, Fransa, Romanya ve Yugoslavya gibi Avrupa ülkeleri tam 3 haftalık bir deniz yolculuğu sonucu Uruguay’a ulaşırken Almanlar bu kupa için para bulamamışlar. İşte o Almanya, zaman içerisinde bir dünya devi oluyor. 2. Dünya Savaşı ile yerle bir olmasına karşın çalışmanın ve emeğin ülkesi oluyor neredeyse. Başka türlü de o yıkımdan sonra dünya devlerinin arasına girmek olanaklı değildir zaten. Bugün dünyanın birçok yerinde sanayi ürünleri üretilmekte ama Alman’ın Mercedes’ini, onlardan başka kimse yapamıyor. Bildiğim kadarıyla ABD’nin bile en kritik yerlerinde Alman göçmenler görev yapmaktadır. Dünyanın her yerinde futbol oynanır ama Almanların oynadığı futbol başkadır. Kimi estetiği, kimi varyeteyi sever ama Alman en az emek ve zaman harcayarak en görkemli üretimi yapar. Hem güçten hem de zamandan tasarruf ederek yapılan üretime de doğru ekonomi deniliyor zaten. Miroslav Klose’nin en az kendisi kadar kuvvetli rakibini, bir fiziksel şahlanma ile alt edip gölünü atması, Lionel Messi’nin üç rakibi çalımlayarak attığı golden daha mı değersizdir? Alman futbol eğitiminin bir ürünü olarak henüz 21 yaşında bu kupanın yıldızlarından biri olacağı, grupta oynanan ilk maçta belli olan Müller’in oynadığı basit ama her an sonuç almaya dönük futbolun değerini neyle ölçebiliriz? Mesut Özil’in soldan rakibini geçtiği anda Müller’in attığı uzun deparı acaba kaç Türk ve Latin kökenli futbolcu atardı? Onlar, “Çalımladığına göre gidip kendisi atar” diye düşünür, pozisyonu arkadan izlerler. Almanların, İngiltere karşısında sahaya çıkan 11’inin yaş ortalaması 24. Klose ve Friedrich’in yerine yedekteki iki genç, Bayern Münih’te oynayan 19 yaşındaki Toni Kroos ve Bayer Leverkusen’de görev yapan 20 yaşındaki Holger Badstuber girince yaş ortalaması 23’ün altına düşebiliyor. Bu demektir ki Almanya önümüzdeki iki Avrupa, iki de dünya şampiyonasının bir numaralı favorisidir. İlk Dünya Kupası’na ekonomik nedenlerle katılamayan bir ülke 4. dünya şampiyonasında kupayı kaldırabiliyor. Bu hayatın her alanında kalkınmanın futbola yansımasıdır. Son dönemlerde Avrupa’da futbolun gerilediğine ilişkin teori üretenler, başka ülkelerden gelen futbolcularla karakteristik özelliklerini değiştirme yoluna gittiler. Ama Almanya eğitimin öncülüğünde Mesut Özil, Klose ve Podolski gibi farklı ülkelerden gelen oyunculara, Alman futbolunu oynatabildiler. Polonya asıllı iki oyuncunun futbolu, tam da Almanlaşmış. Ama Mesut’ta hâlâ Türk izleri var. İşte Almanya DURBAN - Dünya Kupasõ’ndaki zorlu mücadelede Slovakya’yõ 2-1 yenen Hollanda çeyrek finale yükseldi. Portakallarõ galibiyete taşõyan goller Robben ve Sneijder’den geldi. Portakallar, maçõn ikinci bölümünde geriye çekilince kalesinde tehlikeli pozisyonlar yaşadõ. Karşõlaşmanõn bitimine 6 dakika kala Sneijder’in attõğõ gol, çeyrek finalin habercisi oldu. A.Gücülü Vittek, son dakikada attõğõ penaltõyla Slovakya tarihinin en golcü futbolcusu olurken kupada 4. kez fileleri havalandõrdõ. HOLLANDA: 2 - SLOVAKYA: 1 STAT: Moses Mabhida (Durban) HAKEMLER: Alberto Undiano (6), F. Martinez Ibanez (6), J. Carlos Jimenez (6) HOLLANDA: Stekelenburg (6), van der Wiel (6), Heitinga (6), Mathijsen (6), van Bronckhorst (7), Kuyt (6), van Bommel (7), de Jong (7), Robben (8) (dk. 71 Elia), Sneijder (7), van Persie (6) (dk. 80 Huntelaar) SLOVAKYA: Mucha (5), Pekarik (4), Skrtel (5), Zabavnik (4) (dk. 88 Jakubko), Jendrisek (4) (dk. 71 Kopunek), Weiss (6), Durica (5), Kucka (5), Stoch (6), Hamsik (5) (dk. 87 Sapara), Vittek (5) GOLLER: Dk. 18 Robben, dk. 84 Sneijder, dk. 90+4 Vittek SARI KARTLAR: Robben (Hollanda); Kucka, Kopunek, Skrtel (Slovakya) JOHANNESBURG - Güney Afrika’daki Güney Amerika derbisinde Brezilya şov vardõ. Sambacõlar, G.Saraylõ Elano’nun oynamadõğõ maçta Şili’yi 3-0 yendi. Brezilya’nõn gollerini Juan, Fabiano ve Robinho attõ. Sambacõlarõn favori olduğu karşõlaşmada ilk gole kadar dengeli bir mücadele vardõ. Hõrslõ futboluyla dikkat çeken Şili’nin direnci Juan’õn golünden sonra kõrõldõ. İlkyarõda iki farklõ üstünlüğü yakalayan Brezilya, ikinci bölüme de rahat başladõ. Kaka-Robinho ikilisi hücum bölgesinde çok etkiliydi. Brezilya teknik direktörü Dunga’nõn takõmõnõ bu zorlu karşõlaşmaya çok iyi motive ettiği görüldü. Şili’de 46. dakikada oyuna giren Beşiktaşlõ Tello ise vasat bir oyun ortaya koydu. Oyun stiliyle Cristiano Ronaldo’ya benzetilen Sanchez de takõmõnõn kötü performansõna ayak uydurdu. Maç boyunca üstünlüğünü sürdüren Brezilya, bu sonucun ardõndan çeyrek finalde Hollanda’nõn rakibi oldu. BREZİLYA: 3 - ŞİLİ: 0 STAT: Ellis Park (Johannesburg) HAKEMLER: Howard Webb (6), Darren Cann (6), Michael Mullarkey (6) BREZİLYA: Cesar (7), Maicon (7), Lucio (7), Juan (7), Bastos (6), Ramires (6), G. Silva (7), Alves (6), Kaka (8) (dk. 81 Kleberson), Robinho (8) (dk. 85 Gilberto), Fabiano (8) (dk. 76 Nilmar) ŞİLİ: Bravo (4), Isla (5) (dk. 62 Millar 4), Contreras (4) (dk. 46 Tello 5), Fuentes (4), Vidal (4), Gonzalez (4) (dk. 46 Valdivia 4), Carmona (4), Jara (4), Sanchez (5), Beausejour (4), Suazo (4) GOLLER: Dk. 35 Juan, dk. 38 Fabiano, dk. 59 Robinho SARI KARTLAR: Kaka, Ramires (Brezilya); Vidal, Fuentes, Millar (Şili) Brezilya’nın gollerini Ju- an, Fabiano ve Robinho kaydederken Sambacılar futboluyla göz doldurdu. Sakatlıktan çıkarak ilk 11’de kendine yer bu- lan Robben, maçın yıl- dızı seçildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear