Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
…Çankaya’daki AKP’li hemen her konuda
olduğu gibi bu konuda da hükümetle ağız birliği
yaparak anayasal tarafsızlığını korumadığını, daha
doğrusu tarafsızlık ilkesini umursamadığını bir kez
daha kanıtladı.
Kore’den Osman Can’ın “Anayasa Mahkemesi
kararı uygulanmasın” sözlerini “Biraz tartışılsın
bakalım” diye değerlendiriyor.
Hükümet de önerinin saçmalığını kabul etmiş
görünmüyor. “Olacak şey değil, anayasaya, hukuk
devleti kavramlarına da aykırı bir öneridir”
diyemiyor.
Bir beklenti içindeymiş, tartışmalardan Osman
Can’ın önerisini haklı bulan bir sonuç çıkmasına
umut bağlamış gibi bir izlenim veriyorlar.
Hükümet ile Çankaya’daki AKP’li Gazze
konusunda da görüş birliği içinde.
İsrail ve İran politikalarını irdeleyen içeride ve
dışarıdaki yorumlar, Türkiye’nin Batı’dan Doğu’ya
eksen kaydırdığını öne sürüyor.
Fakat RTE ve Çankaya’daki, bu yargının doğru
olmadığını öne süren açıklamalar yapıyorlar.
Başbakan’a göre eksen kayması “kötü
amaçlıların, içerideki taşeronların” uydurmasıdır.
Çankaya’dakinin yorumu farklı değil. O da
“Eksen kayması iddiası kötü niyettir” diyor.
Ne var ki RTE de Çankaya’daki de yakın
geçmişi unutmuş görüyorlar.
Gazze’deki bir buçuk milyon insanın; kadınların,
erkeklerin ve çocukların haklarını korumak için
İsrail ablukasına karşı çıktığımızı öne sürüyorlar.
RTE hamaset yüklü bu açıklamaları yoğun
biçimde sürdürdüğü bir sırada CHP Genel
Başkanı Kılıçdaroğlu bir yurt gezisinde “Bugün
Gazze’deki insanların haklarını koruduğunu
durmadan yineleyen Recep Bey; Irak’ta Amerikan
bombaları çocukları, kadın, erkek milyonlarca
insanı öldürürken sesini çıkarmıyordu” deyiverdi.
Gazze sihiri bozulacak, RTE telaşlandı. Derhal
“Irak’taki savaşta da çocuk, kadın, erkek,
insanların öldürülmesine karşı olduğunu”
söylemeye başladı.
Söylemeye başladı ama; tek başına iktidarında
Irak savaşında Amerikalılara tanıdığı kolaylıkları..
örneğin Irak halkını bombalayan Amerikan
uçaklarına ve her türlü savaş malzemesine
topraklarımızdan geçiş izni verdiğini..
limanlarımızdan ABD malzemesinin geçmesini
sağladığını.. “Irak’ın işgali kapıya dayandığında”
Amerika’nın Irak’ta ne işi olduğunu söyleyen
AKP’li vekillere fena halde limon olup,
yaptırımlarına karşı çıkanlara öfke saçtığını
unutmuş görünüyor.
Ya 1 Mart tezkeresi? Irak’ta savaşan ABD’ye
Türkiye’nin neredeyse dörtte birini tahsis eden…
Sabiha Gökçen Havaalanı dahil birçok
havaalanını, İskenderun, Trabzon limanlarını ve
daha birçok olanağı ABD emrine veren tezkereyi
AKP hükümeti TBMM’ye göndermedi mi?
Parlamentoya sağduyu egemen olmasa,
tezkere reddedilmeseydi AKP; ülkeyi ABD
emrine, işgaline verecekti.
O zamandan bu zamana AKP hükümetleri
milyonlarca insanın ölümüne neden olan Irak
savaşını desteklediler.
Yakın günlere kadar “Ortadoğu’da Türkiye ile
ABD çıkarlarının örtüştüğünü” söyleyerek
geldiler.
RTE, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi
eşbaşkanı olmakla öyle övünür oldu.
İsrail’le ilişkiler ise her alanda öyle genişledi ki
RTE’ye Amerikan Museviler Kongresi’nin Cesaret
Madalyası verildi.
Ve birden İsrail’le, ABD ile ters düşen yeni
politikalar izlemeye, Batı’ya karşı Doğu kartını
oynamaya giriştiler.
RTE de, yukarıdaki de bu politik çark edişin adı
eksen kaymasıdır diyenleri, taşeronlukla veya
kötü niyetli olmakla suçlamazlar mı?..
Söyleyiniz lütfen: Acınacak bu durumlarına
ağlar mısınız güler misiniz?
SAYFA 16 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Haziran
Oslo PB 21
Helsinki PB 16
StockholmPB 21
Londra PB 20
AmsterdamPB 20
Brüksel B 21
Paris Y 19
Bonn Y 23
Münih Y 24
Berlin PB 23
Budapeşte Y 23
Madrid Y 21
Viyana Y 17
Belgrad Y 32
Sofya Y 29
Roma Y 24
Atina PB 31
Zürih Y 22
Moskova Y 18
Aşkabat B 35
Taşkent B 37
Bakû B 31
Bişkek PB 32
Tiflis Y 34
Kahire B 35
Şam A 36
İstanbul B 31
Edirne B 34
Kocaeli B 32
Çanakkale B 34
İzmir A 37
Manisa B 38
Denizli B 37
Zonguldak PB 27
Sinop B 27
Samsun Y 29
Trabzon Y 26
Giresun Y 23
Ankara PB 33
Eskişehir PB 32
Konya PB 33
Sıvas Y 29
Antalya A 39
Adana B 33
Mersin A 33
Diyarbakır PB 37
Şanlıurfa PB 38
Mardin PB 35
Siirt PB 35
Hakkâri Y 30
Van Y 26
Kars Y 26
Yurdun kuzey ve
doğu kesimleri par-
çalı, çok bulutlu, Or-
ta ve Doğu Karade-
niz, Doğu Anado-
lu’nun kuzey ve do-
ğusu sağanak ve
gök gürültülü sağa-
nak yağışlı geçecek.
Yağışlar Ordu, Gire-
sun, Rize, Trabzon,
Gümüşhane, Bay-
burt, Kars, Ardahan,
Erzincan ve Artvin
çevrelerinde kuvvet-
li olacak. Hava sı-
caklığı Doğu kesim-
lerinde 2 ila 4 dere-
ce azalacak.
İsrail ordusunun Mavi
Marmara gemisine
uluslararası sularda
düzenlediği, 9 Türk
vatandaşının ölümüyle
sonuçlanan baskın
sonrasında Ankara ültimatom
gibi açıklamalar yaparak
İsrail’den dört şartı yerine
getirmesi talebinde
bulunmuştu: İsrail özür
dilemeli, ölenler için tazminat
ödemeli, uluslararası
bağımsız bir tahkikat
komisyonu kurulmalı ve
Gazze’ye yönelik abluka
kaldırılmalıydı.
Baskının ardından
diplomatik atak başlatan
Türkiye, 24 saat içinde BM
Güvenlik Konseyi (BMGK)
başta olmak üzere tüm
uluslararası platformlarda
konunun acil ele alınmasını
sağlamış, Washington’ın
aracılığıyla İsrail’in elinde
tutuklu bulunan Türklerin
serbest bırakılmasında da
başarılı olmuştu. Ancak
zaman geçtikçe, başta konan
diplomatik hedeflere ulaşma
ihtimali de giderek azalıyor.
En somut örnek ise Türkiye ile
İsrail arasında adeta bilek
güreşine dönen “inceleme
komisyonu” tartışması.
Ankara’nın ilk hedefi
“BMGK kararıyla” bir
uluslararası komisyon
kurulması idi. Ancak ABD’yi
ikna edemeyince Güvenlik
Konseyi yerine BM Genel
Sekreteri Ban Ki-mun’un
uhdesinde bir uluslararası
komisyon kurulması önerisini
gündeme getirdi. Genel
Sekreter Ban’ın uygun
bularak taraflara sunduğu
formül Ankara tarafından
kabul edilirken İsrail
tarafından reddedildi.
Türkiye, ABD başta olmak
üzere tüm dünyayı
uluslararası komisyon
kurulmasına iknaya çalışırken
İsrail başından itibaren,
baskının kendi kuracakları bir
komisyon tarafından
incelenmesi konusunda
ısrarcı oldu. Nitekim İsrail
hükümeti önceki gün üç
İsrailli üye ile Kanada ve
İrlanda’dan alınacak iki
gözlemciden oluşacak beş
kişilik bir bağımsız komisyon
kurdu.
Türkiye, asil üyeleri
İsraillilerden oluşan ve
yabancı üyelerinin
komisyonun işleyişi ve
sonuçları hakkında oy hakkı
bulunmadığı bu komisyonun
tarafsız olamayacağı
gerekçesiyle karşı çıktı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan
yapılan açıklamada uluslarası
toplumun BM Genel
Sekreteri’nin önerisine destek
vermesi istendi. Hatta gemide
hayatını kaybedenlerden
birinin ABD vatandaşı olduğu
da anımsatılarak, Washington
yönetimine de destek vermesi
için baskı bile yapıldı.
Ancak Ankara’nın
beklentilerinin aksine önce
Beyaz Saray arkasından da
Londra’dan gelen
açıklamalarda, İsrail’in
kuracağı komisyona destek
vererek bunun “BM Güvenlik
Konseyi Başkanlık açıklaması
doğrultusunda ileriye doğru
önemli bir adım” olduğu
vurgulandı. Lüksemburg’da
toplanan AB dışişleri
bakanları da açıklamalarında
Türkiye’nin ısrarla istediği
‘uluslararası komisyon’
ifadesinden kaçınarak sadece
komisyona ‘güvenilir
uluslararası isimlerin dahil
edilmesi’ gerektiğini
vurguladı. Böylece AB de
İsrail önerisine destek çıkmış
oldu. AB açıklamasının bir
başka kritik unsuru ise
İHH’nin bağlantılarının
araştırılmasını amaçlayan
İsrail’in beklentileriyle
örtüşecek biçimde “saldırıyı
oluşturan koşulların da
incelenmesi”nin talep
edilmesiydi.
Gelinen noktada, Türkiye
haklı olduğunu düşündüğü bir
konudaki itirazlarını 60 yıllık
müttefiki ABD ile tam üyelik
müzakereleri yürüttüğü AB’ye
kabul ettirememiş durumda.
Son çare olarak İsrail içinde
olsun ya da olmasın BM
Genel Sekreteri’nin
inisiyatifiyle uluslararası
komisyon kurulabilmesi için
Ankara tüm gücünü seferber
etti. Ban’ın İsrail’in onay
vermediği böyle bir komisyon
onay vermesi için ise yine
ABD’nin desteğine ihtiyaç var.
Bu noktada da hükümet ‘İsrail
ile ilişkilerini kesme’ tehdidi ile
ABD yönetimini inisiyatif
almaya zorluyor.
Bu girişimden sonuç
alınmasını beklerken şu
sorunun da yanıtını
aramalıyız: Uluslararası
sularda yapılan askeri
operasyonda 9 vatandaşımız
öldürülmüşken başta
müttefikleri ve ortakları olmak
üzere Türkiye’nin dünyaya
haklı olduğu tezlerini
anlatamamasının
sorumluluğunu kim
üstlenmelidir?
Basın emekçisi dostumuz
Behzat Miser’i kaybetmenin
üzüntüsünü yaşıyoruz.
Ailesine ve dostlarına
başsağlığı dileriz.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Bilek Güreşinde İsrail
Bir Adım Önde
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
İSRAİL SÖYLEMİ
UYGULANACAK YAPTIRIMLAR
Hükümetin
nafile çabası
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - AKP hükümetinin, Gazze’ye
yardõm götüren Mavi Marmara’ya saldõran ve
9 Türk vatandaşõnõ öldüren İsrail’i uluslarara-
sõ yargõ yoluyla sõkõştõrma çabasõ boşa çõktõ.
Türkiye, İsrail istemeden ne Lahey’e gidebi-
lecek ne de konuyu BM Güvenlik Konseyi
kararõ olmadan Uluslararasõ Ceza Mahkeme-
si’ne taşõyabilecek. Uluslararasõ hukuk uzma-
nõ CHP Milletvekili Prof. Hüseyin Pazarcı,
“Girişim yaptılar, sonuç alamadılar” dedi.
Pazarcõ, uluslararasõ hukuk süreçlerini ve
bu bağlamda AKP’nin çaba gösterip de sonuç
alamadõğõ girişimlerin ayrõntõlarõnõ Cumhuri-
yet’e değerlendirdi.
- Türkiye, İsrail’in saldırısını uluslarara-
sı düzeyde tespit ettirdi mi?
- Bir siyasi düzeyde yaptõrabilirsiniz. Ulus-
lararasõ bir saldõrõ söz konusu olmuşsa, sizin
ticaret geminize saldõrõ da bu niteliktedir,
böyle bir tespit yaptõrõlabilirdi ama geminin
uyruğu bizde değil. Vatandaşlara bir saldõrõ
olmasõ durumunda da bunu BMGK’ye götü-
rürsünüz, uluslararasõ barõş ve güvenliği bo-
zan bir eylem diye...
- Türkiye götürdü ama sadece “Başkan-
lık Açıklaması” çıkarabildi
BMGK’ye götürüldü, ancak kalkõp kendisi
numaralõ bir karar alma yoluna girmedi ve bi-
raz daha yumuşak formül olan “kınamamızı
Güvenlik Konseyi başkanı iletsin” dedi.
Tespiti uluslararasõ düzeyde yaptõracağõnõz
mercii başta siyasi düzeyde BM’dir.
- Dava süreci başlatılabilir mi?
Hukuki olarak uluslararasõ düzeyde bazõ gi-
rişimlerle bir dava başlatabilirsiniz. Tazminat
istemi olur, Türk vatandaşlarõnõn gördüğü za-
rarlardan dolayõ. Bunu uluslararasõ yargõ,
Adalet Divanõ önünde yapabilirsiniz. Ama
oraya gitmek için iki tarafõn rõzasõ gerekli.
Ama İsrail buna yanaşmayacaktõr. Bu iki ta-
raflõ ancak götürülebiliyor.
- Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne git-
menin koşulu var mı?
Oraya bir sorunu götürmenin üç koşulu var.
Götüreceğiniz devletin sözleşmeye taraf ol-
masõ. İsrail değil, Türkiye de değil. Vatandaş-
larõna zarar verilen devletin taraf olmasõ ve
özellikle, onun ülkesinde bir eylemin geçme-
si. Türkiye taraf değil ve eylem uluslararasõ
sularda. Bir de Güvenlik Konseyi’nin, bu ko-
nuda insan haklarõ ihlali, insanlõğa karşõ suç
vs. gibi, suç işlenmesi konusu vesilesiyle
UCM’ye götürülmesine karar vermesi.
Hedefte İsrail
hükümeti var
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki-
ye’nin İsrail’e yönelik yaptõrõmlarõ netleşme-
ye başladõ. Bu konudaki yol haritasõ doğrudan
hükümet içinde şekillendirilirken, yaptõrõmla-
rõn İsrail halkõnõ değil, İsrail hükümetini he-
def alacağõ öğrenildi.
Türkiye’nin İsrail’e yönelik yaptõrõmlarõ he-
nüz nihai şekline kavuşmadõ. Yaptõrõmõn kap-
samõ, doğrudan İsrail hükümetine yönelik
olacak. Bu çerçevede, İsrail vatandaşlarõna vi-
ze verilmemesi gibi doğrudan halkõ hedef
alan bir yaptõrõmõn uygulamaya konmasõ söz
konusu olmayacak. Bunun yanõ sõra İsrail ge-
milerine Türk limanlarõnõn kapatõlmasõ da
yaptõrõm paketi içinde olmayacak. Yaptõrõm-
lar ağõrlõklõ olarak siyasal ve ekonomik dü-
zeyde ele alõnacak. Bu noktada, Türkiye’nin
İsrail ile olan diplomatik temsil düzeyi düşü-
rülecek, bu ülke ile altõ ayda bir yapõlan siya-
sal danõşma toplantõlarõ askõya alõnacak. Eko-
nomik yaptõrõmlarda da resmen olmasa da İs-
railli firmalar için “kırmızı liste” uygulamasõ
başlatõlacak. İsrail ile askeri anlaşmalar ve sa-
vunma sanayisi işbirliği noktalanacak. Ancak,
yürümekte olan projelere ilişkin nihai karar
Türkiye açõsõndan “kâr-zarar” saptamasõna
göre yapõlacak. Devlet dairelerinde İsrail pa-
tentli ürünlerin kullanõmõna son verilecek.
Edinilen bilgilere göre daha gemi yola çõk-
madan önce Dõşişleri Bakanlõğõ İHH hakkõn-
da araştõrma yaptõrdõ ve yola çõkmasõna engel
bir şey bulamadõ. Dõşişleri Bakanlõğõ’nda
“İHH ilk defa yardım yapan örgüt değil,
daha önce Gazze’ye yardım götüren bir
dernek, suçlu olsa İsrail izin vermezdi” de-
ğerlendirmesi öne çõktõ.
İnciraltõ katliamõ
insanlõk suçudur
Karaman’a usulsüz şekilde vekâletname verdiği iddiasõyla yargõlanõyordu
Fenernoterineberaat
İstanbul Haber Servisi - Alman-
ya’da Deniz Feneri e.V davasõnda ceza
alan Mehmet Gürhan’õn Frankfurt’ta
tutuklu bulunduğu dönemde, Kanal 7
Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Ka-
raman’a usulsüz şekilde genel vekâlet-
name verdiği iddiasõyla 15 yõla kadar ha-
pis istemiyle yargõlanan İstanbul 10. No-
teri İsmet Büyükkılıç, “resmi belgede
sahtecilik” ve “görevi kötüye kullan-
mak” suçlarõndan beraat etti. Mahkeme
heyeti, “resmi belgede sahtecilik” ve
“görevi kötüye kullanmak” suçlarõnõn
sanõk tarafõndan işlendiğinin sabit ol-
madõğõ gerekçesiyle tutuksuz sanõk Bü-
yükkõlõç’õn beraatõnõ karar verdi.
İstanbul 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde
dün görülen duruşmaya sanõk Büyükkõ-
lõç ve avukatõ katõldõ. Sanõk Büyükkõlõç,
suçsuz olduğunu savunarak “Beraatimi
istiyorum” dedi. Davayõ karara bağla-
yan mahkeme heyeti, davaya konu olan
suçlarõn sanõk tarafõndan işlendiğinin sa-
bit olmadõğõ gerekçesiyle tutuksuz sanõk
İsmet Büyükkõlõç’õn her iki suçtan da be-
raatine oybirliği ile karar verdi. Sanõk Bü-
yükkõlõç ilk duruşmadaki ifadesinde
suçlamalarõ reddederek, “Noterlerde
onaylama ve düzenleme şeklinde iş-
lemler yapılmaktadır. Olay yerine
gittim. Nüfus cüzdanını inceledim.
Şüphelenmedim. Kaygı ve endişe duy-
madım. Yaptığım kontrolde herhan-
gi bir aksaklık tespit edilemedi. Ha-
zırladıkları vekâletin onay işlemini
yaptım. Noter kanununda nüfus kay-
dı örneğinin istenmesine dair bir hü-
küm yoktur” iddiasõnda bulunmuştu
Halen Frankfurt’ta hapis yatan Meh-
met Gürhan, Büyükkõlõç’õn yargõlan-
dõğõ davaya ulaşan ifadesinde, “Ve-
kâletname sadece şirketteki serma-
ye devrinin işlemleri için kullanıldı.
Başka bir yerde de kullanılmamış-
tır” diyerek Vekâleti doğrulamõştõ. Ka-
raman da vekâletnameyle Haliç Deniz
Şirketi’ndeki Gürhan’õn 50 bin TL’lik
hissesini Kanal 7’nin üst düzey yöne-
ticilerinden ve davanõn diğer faili ola-
rak nitelendirilen ismi İsmail Kara-
han’a devretmişti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
(AİHM), Büyükada’daki Rum Yetimhane-
si’nin üç ay içinde Patrikhane’ye iade edil-
mesine karar verdi. Mahkeme, Ankara’yı 6
bin Avro tazminat, 20 bin Avro da mahke-
me masrafı ödemeye mahkûm etti.
AİHM’den kararla ilgili yapılan açıklama-
da, Türkiye’nin uygun bir tazminat ödeme-
den yetimhanenin mülkiyetini Fener Rum
Patrikhanesi’nden alma yetkisinin bulun-
madığı yönünde, mahkemenin 2008’de al-
dığı karar anımsatıldı. Fener Rum Patrik-
hanesi, yetimhanenin mülkiyetini almak
için 2005’te AİHM’ye başvurmuştu.
Rum yetimhanesi iade edilecek
Mahkeme heyeti, suçlarõn
sanõk tarafõndan işlendiğinin
sabit olmadõğõ gerekçesiyle
İstanbul 10. Noteri Büyükkõlõç’õn
beraatõnõ karar verdi.
OZAN YAYMAN
İZMİR - İnciraltõ Öğrenci Yurtlarõ’nda 30 yõl
önce meydana gelen ve 5 öğrencinin yaşamõnõ
yitirmesine, çok sayõda öğrencinin de yaralan-
masõna neden olan katliamõn sorumlularõnõn
yargõlanmasõnõ isteyen kesim, suçun insanlõğa
karşõ işlendiği gerekçesiyle dosyanõn zamana-
şõmõna uğrayamayacağõnõ savunuyor.
İnciraltõ Öğrenci Yurtlarõ’ndaki katliamõn
peşini bõrakmayan 78’liler Dayanõşma ve
Araştõrma Derneği üyeleri, 12 Haziran 1980
tarihindeki cinayetlerin ve yaralamalarõn so-
rumlularõnõn yargõ önünde hesap vermesi için
geçen günlerde İzmir Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’na suç duyurusunda bulunmuştu. Dilekçe-
de, 30 yõl önce yaşananlarõn, insanlõğa karşõ
işlenen suçlar kapsamõnda değerlendirilmesi
istendi. Dönemin askeri ve siyasi yetkilileri-
nin hâkim önünde hesap vermesini isteyen
78’liler, dilekçelerinde ‘İnciraltı’nda meyda-
na gelen katliam, insanlık suçu kapsamın-
da ele alınmalıdır” dedi.
‘ZAMANAŞIMI’ TEPKİSİ
ERZURUM’DA TOPLU
MEZARLAR KAZILIYOR
ERZURUM (Cumhuriyet) - Erzu-
rum’a 8 kilometre uzaklõktaki Tepe-
köy’de, Ermeni çetelerinin 1918 Şubat
ve Martõ’nda öldürdüğü belirtilen 60
Türk’e ait toplu mezarda kazõ çalõşmala-
rõna başlandõ. Atatürk Üniversitesi Türk-
Ermeni İlişkileri Araştõrma Merkezi,
müze müdürlüğü ve arkeoloji bölümü
gözetiminde, toplu mezarda yapõlan kazõ
çalõşmalarõnda ilk kemikler ortaya çõka-
rõldõ. başladõ. AÜ Türk-Ermeni İlişkileri
Araştõrma Merkezi Müdürü Doç. Dr.
Erol Kürkçüoğlu, toplu mezarõn, kö-
yün yaşlõ erkeklerine ait olduğunu ve
mezarda 60 kişiye ait kemiklerin bulun-
duğunu belirtti. Kazõ çalõşmalarõnõ izle-
yen 58 yaşõndaki Şamil Şekeroğlu da
katliamda ailelerinden 12 kişinin öldü-
rüldüğünü söyledi. Tepeköy’de daha ön-
ce Ermeni çetelerince öldürülen 90 Türk
kadõnõn toplu mezarõ bulunmuştu.
TURİZMCİLER KRİZİ AŞMAK
İÇİN HAREKETE GEÇTİ
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - İsrail’le Türkiye arasõnda-
ki krizin turizmi olumsuz etkilemesi
üzerine sektör temsilcileri harekete geç-
ti. İsraillilerin Antalya ile birlikte Akde-
niz’de en çok ilgi gösterdikleri Muğ-
la’dan, Güney Ege Turistik Otelciler ve
İşletmeciler Birliği (GETOB), Fethiye
Otelciler Birliği (FETOB), Bodrum Ot-
elciler Derneği (BODER) ile pek çok
temsilci, “turizm barış elçileri” olarak
gidecekleri İsrail’de, meslektaşlarõnõ ik-
na etmeye çalõşacak. İsrail ile Türkiye
arasõnda yaşanan Gazze krizinin ardõn-
dan, İsrailli turistlerin Türkiye’de başta
Antalya ve Muğla olmak üzere toplam
45 bin rezervasyonu iptal ettirmeleri, tu-
rizmcileri zora soktu. Bunun üzerine
sektör temsilcileri, İsrailli turisti yeniden
Türkiye’ye çekmek için harekete geçti.