23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 PAZAR 13 HAZİRAN 2010/ SAYI 1264 DÜNYALI YAZILAR ZÜLAL KALKANDELEN Marslının kaçışı eçenlerde elime eski bir dergi geçti. The International Herald Tribune'un Aralık 20O9'da yayımladıgı yıl sonu dergisi. Siyaset, edebiyat, sanat, ekonomi, medya ve bilim dünyasının başarılı isimleri, 2010'a ışık tutacak düşünceleri yazmış. özellikle tarihçi Prof. Paul Kennedy'nin makalesi ilgimi çekti. Kennedy, "Bugün Marslılarla karşılaşsak, onlara bu dünyada insanlığın neden bu kadar bölünmüş olduğunu anlatamayız. Onlar da muhtemelen beğenmez, çeker giderlerdi böyle çatışmalı bir gezegenden" şeklinde bir görüş belirtmiş. Gerçekten de 21. yüzyılın dünyası, ardı arkası gelmeyen savaşlarla sarsılıyor. Ülkeler arasında nükleer savaş tehdidi sürerken, aynı anda füzeler havalanıyor, bombalar patlıyor... Daha önce de biryazımda belirttigim gibi, dünyanın ağası var. Küresel emperyalizmin kurallarını o koyuyor, oyunun planlarını o belirliyor... insanın insanla savaşı, ormandaki vahşi hayvanların mücadelesini aratmıyor. Uygar dünyanın en akıllı canlı türü, aklını barış için degil, daha vurucu yeni teknolojiler geliştirmek için kullanıyor. Eski çağlardaki gibi artık bilek gücüyle degil, üstün teknolojiyle daha da öldürücü olabiliyor. Bütün bunlar ne adına, ne için yapılıyor? Elbette temel neden; dünyada tükenmeye başlayan kaynaklann paylaşılması sorunu... Kömür ve çelik, nasıl 2. Dünya Savaşı'nda savaş sanayisinin temeli olduysa, bugün de Ortadogu'daki savaşlar petrol üzerinde dönüyor... Bir diğer neden, din ve etnik köken farklılıkları. Bir inanca baglı olan ya da belli bir kökenden gelenlerin diğerlerine tahammül edememesi, insanoglunun en ilkel yönü... Ya aynı dinden olanların kavgasına ne demeli? Işte o mezhep kavgasıdır ki, onu anlamak daha da zor. Mantık sınırlarını zorlayan bir dizi cehalet silsilesini yaşadı insanlık. Bugün de Irak'ta olanları ibretle izlerken, Aydınlanma Çagı'nı yakalayamamış topraklardaki ilkelliğe tanık oluyoruz. Bir de cinsiyet farkı var tabii... Erkegin kadını köleleştirme mücadelesi 2000'lerde hâlâ son bulmadı. Gün geçmiyor ki, dünyanın bir yerinde bir kadın fiziksel ve ruhsal şiddete maruz kalmasın, tecavüze uğrayıp katledilmesin... İnsanın kendi türü ile olan savaşı yetmiyormuş gibi, diğer canlılara karşı uyguladıgı vahşetin de sonu gelmiyor. Hayvanlara yapılan zulmün listesini yapsam buraya sıgmaz... Doga katliamını da unutmayalım. Meksika Körfezi'ne yayılan tonlarca petrolün yarattıgı faciayı dehşetle izliyor, küresel ısınmanın yok ettiği canlı türlerini, bitkileri konuşuyoruz. Üzerinde yaşadıgımız gezegen can çekişirken, kimin daha çok petrole sahip olacagının kavgasını veriyoruz... * * * Şimdi gelin bütün bu saçmalıkları dünyalı olmayan birisine, örnegin bir Marslıya anlatmaya çalışın. Şu soruları sorarsa ne diyeceksiniz? Neden böyle güzel bir gezegeni cehenneme döndürmeye çalışıyorsunuz? Neden bunca vahşet? Neden bunca kaynaga sahip dünyada insanlar açlıktan ölüyor? Neden aklınızı kullanmıyor ve farklılıklara saygı duyup, barış içinde yaşamıyorsunuz? Uzun uzun yanıt vermeye kalkarsanız; taa ilkçaglara gitmeniz ve sonunda da kapitalizme uzanmanız gerekir. Ama kısaca şöyle de diyebilirsiniz Marslıya: Hepsinin nedeni, insanoglunun dizginlenemeyen hırsı ve açgözlülügüdür. Herkese yetecek kaynak varken, birileri hep daha tazlasını, bazen de hepsini istemiştir. Sonuçta küresel kapitalizm palazlanırken kitleler ezilmiş; Aydınlanma'nın uğramadığı yerlerde demokrasi ve özgürlük yeşerememiştir. Bütün bunları duyan Marslı dünyada kalıp da ne yapsın? Herhalde hemen geri dönüp kendi gezegenini insanlara bırakmamak için önlemler alır... • www.zulalkalkandelen.com / kzulal@yahoo.com - Akademlk kartyerlnlz var bir yandan da. öğretmenllgl düşünüyor musunuz? - Çok istiyorum. Okulu çok seviyorum. Sorgulayan, okumaktan haz alan insanlarla dolu oluyor çevrem. Hayatta olan biten bir sürü berbat şeyden uzaklaşmış oluyorsun. Çok daha naif, çok daha yaptıgı işten mutlu insanlarla çevrili oluyorsun. Medyada, televizyonda, sinemada bu yok. Herkes birilerine pislik atıyor, herkes memnuniyetsizlik halinde, tatminsiz, o kadar bogucu ki. Kimse birbirini sevmiyor ama gülümsüyor. Okul olmasaydı, gerginve , -j». mutsuz olurdum onu biliyorum. -Sinemada yenl blrprojenlzvarmı? hiç ko adam görmed Pelin Batu, Tarihin Arka Odasf programıyla konuşuluyor son aylarda. Bu kadar ilgi çekmesinin nedeni kimi zaman konuşmaları, kimi zaman da hareketleri. Ama o bunlan umursamıyor, içinden geldiği gibi davranıyor. Kendisine yönelen bu ilginin de medyanın doğasından kaynaklandığının farkında... SİNEM DÖNMEZ P elin Batu, Habertürk'te yayımlanan Tarihin Arka Odası programının üç sunucusundan biri. Neredeyse her hafta bir olayın yaşandığı program. Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu ile girdiği polemikler, program sırasında uyuyakalması ya da ağzından çıkan bir söz Batu'yu sürekli gündeme getiriyor. Ama en çok da Bardakçı ve Afyoncu'nun ona karşı tutumu, kendi deyimiyle "ti'ye almalan" kimi zaman izleyenleri çileden çıkarıyor. O ise "Batu artık bu programdan ayrılmalı, kendisini bu kadar ezdirmemeli" diyenlere inat Tarihin Arka Odası'nda kalmaya kararlı. - öncellkle Tarihin Arka Odası'ndan başlayalım. llk kez blrtarih programı bu kadar izJenlyor sanınm... - Aslında ben de çok şaşırıyorum. Program başlarken bunun niş bir seyircisi olur diyordum. Zaten tuhaf saatlerde, akşam 11 'de başlıyor, sabaha kadar sürüyor. Televizyonlarda hakikaten alternatif bir program yok, ya böyle hoplayıp zıplayıp göbek atılan lay lay programlar, ya da çok sıkıcı, insanın içini bayan, didaktik programlar var. Bizimki ikisinin arasında bir yerde. - Ben de izledigimde çok gülüyorum bazen. Ama her pazartesi yenl bir "Pelin Batu haberl" okumak tuhaf. Slzlnle ugraşıyoriar mı? - Program bir şekilde tutulduktan sonra, insanlar aradan cımbızla almayı alışkanlık haline getirdi. Tipik bir televizyon figürü degilim, ugraşacak bir şeyler buluyorlar. Medyayı Meksika dizilerine benzetiyorum. Hani, dizide bazı karakterler belli dönemlerde ön plana çıkar, 6- 8 ay konuşulur, sonra unutulur. Medyada da topu topu 15 karakter var, arada sırada biri ön plana çıkıyor. Polemikler oluyor, o ona laf çakıyor, sonra unutuluyor. - Slzin İçin en çok söylenen şey, programı bırakmanız gerektiğl. "Nlye bunu çeklyor?" dlyorlar. - Çekme olarak düşünmüyorum bunu. Her hafta ortalama 4 kitap okuyorum program için. Her hafta bir şey öğreniyorum. Evet çok kolay adamlar degiller. Ama medyada şimdiye kadar hangi adamla çalışsam hiç kolay olmadı zaten. En sakin, efendi insanların bile o ekrana çıkınca tuhaf, egomanyak insanlara dönüştügünü gözlemledim bu zamana kadar. Ama sonuçta keyif aldıgım bir iş yapıyorum. - Bu programda benim yasadığım da Türklye'dekl ataerkllligin başka bir blçlml demlşslniz. öyle mi hakikaten? - Büyük cümleler kurmaktan çekiniyorum. Şimdi "toplum ataerkil, bu program da onun yansıması" demek, çok iddialı bir cümle olurdu. Ama olaylara farklı bir perspektiften bakınca, hatta topluma biraz uzak olunca böyle oluyor. Daha geniş görebildigimi hissediyorum ama bazen de kayboldugumu hissediyorum. Bazen tarihi olgulara şaşırdığım, anlayamadığım oluyor. Onlar da benim yabancılığımla dalga geçmek demeyeyim ama ti'ye alıyorlar. Ben alışıgım, bununla dalga geçebiliyorum ama insanlar seyredince deli olduklarını da biliyorum. Bazı arkadaşlarım "kafasına kitap geçirmek istiyorum" diye mesajlar atıyor. - Murat Bardakçı olmadan Erhan Afyoncu'yia program yapar mıydınız pekl? - Muppet Show'daki ihtiyarlar gibi oluruz yapsak. Murat Bardakçı dengeleyici programda. - Pekl bir şey sormak İstiyorum, o reklamda neden oynadınız? - Çok mu kötü? Aslında ben çok eglendim çekerken ama. Çekerken de gülüyorduk, çok komik olacak diye. - Erkeklerin paşam, padlşahım diye büyütüldügünü söyleyen Pelin Batu, o temada bir şeyl nasıl çeker diye düşündüm açıkçası. - Ben tam tersine bir parodi olarak okudum o reklamı. Murat Bardakçı, gözlükleri, elinde tarih dergisiyle... Gerçi öyle de okunabilir, evet. Çok fazla ülkeden arkadaşım oldu, hiç bu kadar şımartılmış erkek varlıkları görmedim. Annelerin ogullarını padişahım, koçum, aslanım diye büyütmesi sonuçta o insanın büyüdügünde risk almamasına, özverili davranmamasına yol açıyor. Eninde sonunda annesinin kucağı var. • SÜRÜKLEYİCİ BİR R0MAN TADINDA OKUNABİLECEK BİR BAŞVURU KAYNAĞI. • Sinema açısından çok tatmin olduğum söylenemez. Kötüledigimden degil, ama uzun zamandır bir sette "ne kadar güzel bir şey yaratıyoruz"u hissetmedim. Yaptıgın işe inanmak lazım. Güzel bir şey yarattığına, dünyaya güzel bir şey bıraktığına inanmak. Benim hayatım güzel filmler, güzel müziklerle geçlyor. O kadar müteşekkir oluyorum ki onları yaratanlara. Ben de isterdim, insanların seyredince dertlennı unutabılecekleri. iyi şeyler düşünebllecekleri, hissedecekleri bir şey yaratmak. - Yazmayı düşünüyor musunuz? - Bir arkadaşımla yazdıgımız bir senaryo var. Ama rafa kaldırdık. Çünkü hiçbirimiz kolumuzun altına senaryo alıp "hadi bu filmi çekin" diyecek insanlar degiliz. insanları ikna etmeye çalışmak ağırıma gidiyor. Çok saygı duyuyorum işini kovalayan insanlara, bir rol kapmak için yönetmeni ikna edenlere. Ama ben yapamıyorum. • JSAVA SEVR'DE "lience Snvr (,ok az Keciktirilıniş lıir ülümdü. Yalnızıa askıtrl vv. miill hükümlcrc ılikkatle bakmak, bu Keıvi'Kİ l)i/.« anlatmaya yeter. Anıaı,1 , Türkiyc'nin ülUmünii fazla Kürültü patınlı (.ıkarrnaılaıı, I ijı klrrdfiı gelecek, lıiç ııınudu kalmanıışlann can lıavllyle rtironişinc yııl açmadan k l i k i " • limpı-ry.ılisl kııvvollcrln Osmanlı Imparatorlugu'na yöıırlik pliinları. • Anaıltılu'yıı, Ralkunları ve Ortaıltığu'yu yenldcm ^ekillemlirını: (.alıalan. • Vahdıütin vi! Danıal leril iltifakının içyüzü. • Mııstafa Kcıııal iıııdiTİiğitııUtki ınilll kurtııluş ıniicadclcsinc karşı ylirttlUlnn rt-sınl iç savaşm dinamiklcri. 452s.-ıylu, 14 Tl. KültürYayınları KlmİM-vlrrimlt: Ulanl.ul Kddıkiiv, l'rl: (II2IA) :I4H "7 «4 1.111.10,111 MÜ,,-. [,.| Allkurn Yt'lıl;ı-hll. lı-l |<))I2> 410 llftft • lımlr k.ıı>n.ık.ı. Irl (IM IJ| V,4 71 I.' ,, ) 7 t-,1< |.|,.|,,,.^.ııı Irl t»i\n) HU.d'i 62 lllvarlmkır (llis. l.'l (|P4|2| 2JH 1/ \t,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear