23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Joan Jara'dan 'Victor Jara: Yarım Kalan şarkı1 Daima cesur ve yeni... Joan Jara, VictorJara: Yarım Kalan şarktöa öğrenci- si, dostu, yoldaşı ve hayat arkadaşı victor'u anla- tırken aynı zamanda şili'nin umut dolu günlerden faşist darbeye hangi eller tarafından sürüklendi- ğini gözler önüne seriyor. Joan ve Victor Ja- ra'nın, Şili tarihinin bîr bölümünden ayrı tutula- mayacak birlikteliği, iki kültür insanının hayata nasıl aynı pencereden baktığına da işaret ediyor. • AIİ BULUNMAZ "însanmm huzursuzluğu yüzün- den bir ülkenin komünist olma- sına se\'irci kalamayız. Sorunlar, Şilili seçmenin karanna bırakda- mayacak kadar önemlidir." (Henry Kissinger, ABD Başkanı Nixon'ın Ulusal Güvenlik Da- nışmanı ve daha sonra Dışişleri Bakanı) I -H - | Eylür2001'deNe\v I . I York'ta yaşananlar, \ • \ aynı güne denk dü- şen bir başka olayı örttü sanki. 1973'te, takvimler yi- ne 11 Eylül'ü gösterdiğinde Şili, Salvador Allende'ye karşı girişilen ve taşeron Pinochet'yi 1990 a ka- ı dar iktidarda tutacak darbeye ta- ' nıkhk etti. ABD'nin, ateşi maşayla tuttuğu her darbede olduğu gibi ekonomik, siyasi ve sosyal gerekçelerin harmanlamp bir- biriyle maskelendiği hareketle bu kez de Şili'nin kaderi değiştiriliyordu. Allende'nin, ABD şirkederinin elinde olan bakır endüstrisini devletleştirmesi, kıtanın kuzeyinde büyük rahatsızlık uyandırmıştı. Hatta ABD Başkanı Ni- xon'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger'm, 5 Kasım 1970 tarih- li raporunda Şili'yle ilgili aynen şu ifade yer ahyordu: "Allende'nin iktidara gel- mesi Güney Amerika'da başımıza gelen en büyük sorunlardan biri." Üç yıl sonra ülkeyi açık hava işkence- hanesine çevirecek darbe, işte o günler- de tasarlanır. Anıerikan gizli servisinin Şilili yandaşlan, Allende'yi devirmek amacıyla ülkede o güne kadar görülme- miş yoğunlukta bir çalışma başlatır. 16 Ekim 1970 tarihli CIA raporu da bunun en açık göstergesidir. Nihayet, 11 Eylül 1973 günü Şili or- dusu, ABD'den aldığı emirle hairekete geçer; Allende öldürülür, Pinochet'nin kanlı ve baskıcı rejimi egemenliğini ku- rar. Pek çok muhalif tutuklanır ve i§- kenceden geçirilir; bu da yetmez, hızını alamayan faşist rejim sosyalist görüşlü kimi muhaüfleri tren raylarına bağlayıp uçak ve helikopterlerden okyanusa atar. O dönem Şili'de kaybedilen yüzlerce in- sana ne olduğu bugün bile bilinmiyor. Böyle bir ortamda, Şili'deki kanjı günlerin direniş simgesi haline gelen bir isim dikkat çeker: Victor Jara. Darbeyi izleyen günlerde Ingiltere'ye göç etmek zorunda kalan Joan Jara, eşi Victor'u, onun müziğe, tiyatroya, ülkesine ve mü- cadelesine duyduğu büyük aşkı anlattığı VictorJara: Yarım Kalan Şarkı ile bu SAYFA 1o önemli insanı yeniden gündeme getiri- yor. VİCTOR'UN DEVRİMCİ KİŞİLİĞI Geçtiğimiz aylarda bir "sanat" dergi- sindc, "Şili'de moda" tenıası etrafında şekillenen bir yazı yayımlandı. Yazının sahibi, hemen başlangıçta "Bu ülkeden Pablo Neruda dışında hiçbir sanatçı ta- nımıyorum" diye bir cümle kurmuş. Bu bile bir mesafe aslında. O kişiden veya pek çok insandan, Pinochet'nin güdüm- lü darbesine hasta yatağında kalbi da- yanmayan Neruda'dan başkasım tanı- masını beklemek bile fazla galiba. Ama Victor Jara'yı atlamak, en az Ne- ruda yı tanımamak kadar korkunç. Jara, tarihsel bir kişilik; Şili'nin simge isimle- rinden. Eşi Joan'nın. VictorJara: Yarım Kalan £arfcı kitabı, hem Victor'un hem de Şili'nin tarihine ışık tutuyor desek yanlış olmaz. Sözü uzatmayalım, Joan Jara, Victor'u anlatmaya koyulduğunda, evlendiği ve yaşadığı ülkeden, doğduğu topraklara (lngiltere'ye) müJteci olarak dönmek zorunda kalmış bir isim. Şili'yle ve Vic- tor'la tanışmak, aynı zamanda başka bir kültürle de yüzleşmek demek onun için. Ayn ayrı; önce kendisinden sonra Victor'dan bahseden Joan, ardından kesişen yolu okura sunuyor. Kitaptan anlaşılıyor ki, Victor'un devrimciliği ve in- sancıllığının kökeninde, ço- cukluğunun ve ilk gençlik yıllafırun büyük yeri var. Özellikle babası sayesinde ilişki kurduğu tarım emekçi- leri ve annesinin ağır koşul- larda çalışması, daha o gün- lerden itibaren Victor'un ha- yata bakışını belirleyen önemli noktalar. Hayatında çok büyük bir yer kaplayan annesinin ölü- münü izleyen zamanlarda papaz okulunda atadığı sev- gi ve sonrasında (Victor'un öldürülüşünü düşününce bir kara mizaha dönüşen) gururla gerçek- leştirdiği askerlik görevi... 1950'li yıllann sonu ise hert Şili hem de Victor için önemli atıhmlara sahne olur. Victor, tiyatro ve sosyalizmle tanı- şırken Şili, yasaklanan Komünist Parti ve Allende ismini günden güne daha çok duymaya başlar. Joan Jara bu döne- me; Victor'un tiyatrodaki yükseüşine dair, gelecek yıllarla kıyaslandığında yi- ne kara mizah hatta trajikomik bir yan barındıran şöyle bir not düşer: "(...) Sı- nıfına, muhtemelen doğaçlama yetenek- leri yüzünden bitirme sınavı olarak Pe- ter Ustinov'un Dört Albay'm Aşkı adlı oyunu verilmiş. Victor bu oyunda Rus albay rolündeydi ki, çok iyi oynadığını hatırlıyorum." O zaman, öğretmeni ve bitirme sınavında jüri üyesi olan yakm gelecekteki eşinin, düşündüğü ve ardm- dan yazdığı satırlar bunlar. TİYATRO VE MÜZİK Tiyatro, Victor'a 1960'ların hemen başında Küba'daki devrimin öncüleriyle tanışma (özellikle Che Guavera ile) ve ileride eşi olacak Joan'la yakınlaşma im- kânı verir, elbette Şili'nin sosyalist ön- derleriyle de. Joan Jara bir şey daha söylüyor buna ilişkin: "Tuhaf bir tesadüf eseri Victor, her ikisi de tiyatroya ilgi duyan Şili ti- yatro sezonunun açılış gecesine davedi Salvador Allende ve eşi Hortensia Bussi ile Unjguay yoiculuğunda tanıştı. Açılış gecesinin ardından yaptığı konuşmada Allende, Victor'un adını anmış ve yeni nesil yönetmenierin en yeteneklilerin- den olduğunu söylemişti (1964)." Bu arada, Joan'nın aktardıkları, Vic- tor'un tiyatro ile müziği buluşturduğu- nu; o günlerde dünyaya egemen olan müziğe karşı, folk tınılarına yöneldiğini ve birkaç arkadaşıyla "Yeni Şarkı" akı- victor jara Insancıliığı, mücadelesl, şiirleri. sarkılan ve dünyaya bıraktığı mlras ile bugün de yasamaya devam ediyor. onun yasadıklan. $111 tarihinin umutlu ve karanlık günlerinln bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. E$l Victor adına kurduğu vakıf (Fundaciön Victor Jara) ve keleme aldığı kltapla. şill'deki faşist rejlme direni$in slmgesl Victor Jaranın adtnı tarlhe bir kez daha onurlu bir bicimde yazdırdı. mını başlattığına işaret ediyor. Buradaki- amaç çok açık; ayaklan Şili topraklanna (ve daha geniş anlatımla, kendi kültürü- ne) basan müzikler yapmak. Bu çabanın en yalın hali, Victor'un ağzından dökü- len şu sözcüklerde gizli: "(...) Sadece barış aramam yüzünden hüzün ve mut- lulukla gitarımıiı tellerine ve ağacına, yüreği yara gibi delen dizelere, hepimizi kendi içimize baktıracak ve dünyayı ye- ni gözlerle görmemizi sağlayacak sözle- re sanlıyorum.'" Her şeyt; Victor'un yaşamını, sonuyla ilişkilendirmek ne kadar doğru bilinmez ama onun önsezisi, yazdıklanna ve ey- lemlerine siner. Joan'ın Iıatırlatnğı pek çok §ey bunu gösteriyor. Orneğin Che'nin öldürülmesinin ardmdan yazdı- ğı şarkıdakı ("El Soldado"- Asker) şu sözler, bunun kanıtı sanki: "Asker, vur- ma beni/ vurma beni, ey Asker/ kim taktı göğsüne madalyalan/ kaç yaşama mal oldu bunlar/ titriyor elin biliyo- rum/ vurma beni/ kardeşinim ben." "VENCEREMOS'-KAZANACAĞIZ! 1970'e gelindiğinde, Şili'de seçim rüz- gârları eser. Victor, Halk Birliği'nin adayı Allende'nin yanı başındadır. Al- lende'yi destekleyenlerin düinde ise o çok bilinen; sözlerini Victor'un yazdığı, Sergio Ortega'nın bestelediği marş var- dır: "Venceremos"- Kazanacağız! Allende'nin zaferi, ülkede yeni bir perde açar. Özellikle Joan ve Victor'un çahşmaları hızlanır. Victor, Allende'nin başa geçişiyle beraber, çok daha fazla aranan, dinlenen ve dikkat çeken bir müzisyen haline gelir. Halkın mahalle- lerde, üniversite ve sosyal yaşamdaki ör- gütlülüğü artar. Kısacası, daha önce gö- rülmeyen bir dayanışma ortamı oluşur. Çatlak sesler, Allende muhalifleri ve iş- birÜkçiler yok mudur? Elbette vardır ama zaman, onların zamanı değildir. Zaman, Victor'un, Joan'm, Allende'nin, Corvalân'ın, Intı-Dlimani'nin ve Patri- cio Castillo'nun zamanıdır şimdi. Şili'deki bakır madenlerinin millileşti- rildiği 11 Eylül 1971 günü (iki yıl sonra- sınakadar!) "Ulusal Onur Günü" ilan edilir. Bu olay, ülkedeki coşkuyu ikiye kadar. Joan'a göre, Ekim 1970-Eylül 1973 arası, Şili'nin yükseliş dönemidir. Kapsamlı reformlar, demokratik ortam ve dayanışma havası, hem Joan'm hem de Victor'un yaratıcılığını arttırır. Kimi zaman muhalefet ve işbirlik- !:'«Ji C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 5 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear