22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
. - • « • ÜJ co Yağ Konusunda | Bilmediklerimiz I " Araştırmalara göre, Türkiye nüfusunun yakta- şık %15'i aşırı kilolu, ya da obez sınıfına giriyor. ABD'de ise bu oran %66'lara ulaşmış durumda. * " Sorunun kökeni nerede mi yatıyor? Uzmanlar bir erişkinin günlük kalori tüketiminin, kişinin cinsiyetine ve yaşam biçimınin etkinliğine göre, 2000 ile 3000 kalori arasında değiştiğine dikkat çekiyor- lar. Türkiye'de kişi başına alınan günlük kalori miktarı ortalama 3300-3500 arasında değişiyor. 3 " Kahvaltı ve akşam ycmeklerinin sürekli lo- kantalarda yenmesi aşın kilolanma riskini iki katı- na çıkattıyor. 4 " Kadrnlarda aşın kilolu olma gcbe kalma olası- lığını azaltıyor. 5 " Ulusal Sağlık Örgütleri 25 yaşın altındaki ka- dınlarda kısırlığın giderek artmasının en önde gelen nedenlerinden birinin obezlik olduğuna inaıuyorlar. O " Tüm dünyada obezliğin önüne geçilmesine ça- lışıhyor. Dünya Sağltk Örgütü'nün 2006 yılında lstanbul'da düzenlediği"Avrupa Obezite ile Mücadele Konferansı"ndan sonra Türkiye de Avrupa Obezite ile Mücadele Taslak Şartı'nı imzalayarak bu konu- da önemli bir adım atmış oldu. / " Kilolarının topu topu %10'unu veren kişiler cin- sel yaşamlannda belirgin bir gelişme kaydettik- lerini belirtiyorlar. İ ö " Biyoloji de soru- nun çözümüne katkıda bu- lunuyor. Leptin, yağ hücreleri ra- ranndan kana pompalanan ve açtık duygusunu ya- tıştıran bir hormondur. Bedenfleki yağ oranı arttık- ça kana pompalanan leptin oranı artar ve buna bağ- lı olarak da kişi daha az açlık duyar. »m Ne varki,leptinhormonudengelibeslenme- ye yardımcı olma konusunda asla başarılı olamadı. Çünkü, aşın kilolu insanların büyük bir çoğunluğu bu hormona tepki gösteremiyor. I w " Erişkin bir kişideki yağ hücrelerinin yakla- şık %10'u bir yıl içinde ölüyor. Ne yazık ki, beden yok olan bu hücrelerin yerine hemen yenilerini üre- tiyor. , •;•-• I I " Bedenimizdeki toplam yağ hücrelerinin sa- yısı erişkinlik dönemine ulaştığımızda sabitleniyor. Bu durumda, mideye kelepçe takılması gibi köklü bir kilo verme yöntemi uygulansa bile yağ hücrelerinin oranı ameliyatı izleyen iki yıl içinde yeniden eski dü- zeyine ulaşıyor. I *•' Bunun yerine vakum yöntemini deneyebi- lirsiniz. Liposuction adıyla bilinen yağ aldtrma yön- temi kann bölgesindeki yağ hücrelerini köklü biçimde azaltmanın tek yolu. 1 3 - Yeni Zelandah Pete Bethune yağ aldırma iş- leminden elde edilen yağlan dünyanın en hızlı eko-gemiyi işletmek amacıyla kullanarak biyoyakıt kavramına yeni bir boyut kazandırmış oldu. 1 4 " Yağ aldırma ameliyatt insana daha güzel bir görüntü sağlasa da, daha sağlıkh kıldığı söylenemez. Bu işlemin uygulanması içorganlardaki yağı etkile- mediğinden, kişinin aşın yağlanmaya bağlı sağlık so- runlarıyla karşılaşma olasılığında herhangi bir de- ğişiklik söz konusu olmaz. I 3 " Suç anneniz ya da babanızda. Şizorreni, yük- sek tansiyon ve alkolizm gibi durumlarla kıyaslan- dığmda, obezliğin çpk daha kalıtımsal bir durum ol- duğu belirtiliyor. I O " Araştırmalar günlük beslenmede doymuş yağ tüketiminin yetkiltlerin önerdikleri gibi alınan kalorilerin %10'una düşürülmesinin yaşam süresini uzattığını, ancak bu uza- manın en yok birkaç ay olduğunu ortaya koyuyor. 17- Beynin yaklaşık %70'ini yağlar oluşturuyor. I O " Şişe burunlu Atlantik yunusları başlarında- ki kavun adlı yağlı dokudan ses dalgalarını odakla- mak amacıyla yararlanırlar. Yunuslar sesleri algıla- ma konusundaki becerilerini buna borçludurlar. I T " Göbekli olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Balinalar yağla kaplıdırlar. Bu kalın yağ katmanı ba- linayı soguktan koruyan can alıcı bir yalıtım aracı- dır. Kimi balinalarda bu yağ katmanının kalmhğı 50 santimetreye ulaşır. A\T" Develerde ise tam tersi bir sorun yaşanır. Sıcak iklimlerde yaşayan bu canlılar kendilerini sıcak tu- tacak bir yalıtım sistemine gerek duymadıklarından bedenlerindeki yağı gerektiğinde enerji kaynağı olarak kullanmak üzere hörgüçlerinde depolarlar. : Rita Urgan .* DENİZ ARAŞTIRMALARI Marmara Denizi'nde Köpüklenme Olgusunda Form Değişikliği Marmara Denizi'nde kaldırabileceği yükün üzerine çıkmış olan kirlilik olgusu tür çeşitliliğinin hızla azalmasına ve do- layısı ile de mevcuttürlerin fert adetlerinde patlamalar şek- linde ifade edilebilecek anormalliklere yol açıyor1 . Son dö- nemlerde yaşadığımız ve balıkçıların farklı isimler ile ni- teledikleri ardışık gelişen balıkçılık ekonomisini sarsacak boyutlardaki bu zincirleme oluşumların sebebi budur. M. LeventArtüz, Hidrobiyolog T Ik defa Eylül'Ekim 2007 tarihlcri arasında Marmara Denizi geneluv I demeydanagelcnvebalıkçılaıtaranndan u salya^basmtaıarındanda JL "deniz yüzeyinde gorülen beyaz tabaka" olarak nitelendirilen alg pat- larnası biçimindeki olgu, günümüze değin fasılalar ile sürdü. Kanşık alg padaması olarak nitefcndirebifcceğimiı olguyu yaratan türlcrin Rhiıosoknia calcar-avis ve Dinophysis caudata, Dinophysis tripos olduğunu rapor ve yayınlar aracılığıyla açıkladık. 2 Geçtiğimiz dönem Marmara Denizi'nin problcm oluşturan bölgelert, ağırhkla Heliozoonlardan Acönopbrys sol ve Phaeocystis globosa etkisi alnnda kaldılar. Bu iki tür de, bes- lenme ve savunma amaçlı olarak yoğun sü- müksü yapı üretebilme özelliğine sahipler. Günümüzde de bu oluşum, kaynak bakı- mından değişime uğrayarak sürüyor. Oluşan bu yapı, ortamı sümübü yapıyı seven organizma- lar için uygun bir hale getirdi ve etki-tepki me- kanizması ile bu ortamdan faydalanacak ftrsatçı türlerin fert adetlerinde ciddi bir artış yaşan- dı. 2009 yaz döneminden beri Marmara Denizi ortamında Rhizomonas setigera türünde ciddi artışlar kaydedilmeye başlanması buna en son ömektir. Fitoplankton dağılım verileri geçmiş seneler ile kıyaslandığında, Marmara Denizi genelin- de ciddi bir tür erozyonundan bahsedebiliriz. Bu da Marmara Denizi'nin verimliliğipin cid- di anlamda düşüş gösterdiğinin çarpıcı bir so- nucu olarak karşımıza çıkmaktadır. 2009 senesinden itibaren bu sürecin devamı olarak Rhizomonas setigera Marmara Denizi'nde aktif hale geçTneye baş- ladı. Özellikle Marmara Denizi'nin batı kesiminden yapılan numunele- me çalışmalarında Rhizomonas setigera türünün çok yoğun şekilde, yine bir bitkisel plankton olan Ceratium türlerine saldırmış halde bulunması da gelecek için bir hayli düşündürücüdür. Son zamanda yoğun olarak gö- rülmeye başlayan bu olgu, özellikle dinoflegellatlara etki ederek, farklı an- cak çok daha yoğun sümüksü bir yapının oluşumuna sebep olmaktadır. tstasyonlarda ve alınan ömeklerde yapılan analizlerde; 1- Özellikle Ceratium türlerinin yoğun olarak bulunduğu istasyonlarda söz konusu türlerin büyük bir çoğunlukla R. setigera ile kaplandıkları, söz konusu formun saldırısına maruz kaldıkları saptandı. 2- Örneklemelerde yoğun sümüksü yapı ile kanşık yoğun R. setigera zincirlerine rastlandı. Özellikle de Marmara Denizi'nin doğu kesimlerinde bu olguya ek olarak, yine Rhizosolenia calcar'avis türünün de söz konu- su yapı içinde yoğunlaştığı gözlendi. 3' Söz konusu olgunun ağırhkla sıcaklık eş değişim hattında (termoklin) üzerindeki su kütlesinde (O-25m.) etkili olduğu, ancak derin basen bö- lümlerinde 400 m. ve daha derin bölgelerde de söz konusu olguya yoğun şekilde rastlandığı gözlendi. Rhizomonas setigera atak halınde Actinophrys sol • * # % * ' Dinophysis caudata 1 Artut, M. L, Okay, IA., Mater, B., Aıtüz, O. B., GOneler, C, Okay, N. 2007. Bilimsel Açıdan Marmara Denizi, Türkiye Barolar Birliği Yayınları. ISBN 975-6689-89-8. P. 290 2 Artüı M. L, ArtOz O. B., Gülen D., Toccu Koç H., Ûaen E., Aydemir A., Sörunez B., Akdemir D., Bakacak A. 2009. Marmara Denizi'nin Değijen Oşinografik Şartlannın Izlenmesi Projesi (MAREM) 2008 senesi çalıjma verileri (Ön Raporlar). T.C. Piri Reis Üni. Yayını, Kitap no: 1, ISBN 978-605-60740-1-1, P. 271
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear