23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2010 CUMA 10 HABERLER Gazetemiz çizeri, vasiyeti üzerine Nevşehir Hacõbektaş’ta pazar günü törenle toprağa verilecek Turhan Selçuk’u yitirdik K arikatür dünyasõnõn duayenlerinden, “Abdülcanbaz” karakterinin yaratõcõsõ, gazetemiz çizeri Turhan Selçuk (88), karõn içi aort damarõnõn yõrtõlmasõ sonucu gelişen multi organ yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü Maslak Acõbadem Hastanesi’nde yaşamõnõ yitirdi. Başhekim Prof. Dr. Yaman Tekant ile Doç. Dr. Erdal Aslõm, 7 Mart’ta saat 11.00’de hastaneye getirilen Selçuk’un önceki gece saat 01.30 sõralarõnda yaşamõnõ yitirdiğini duyurdu. C umhuriyet’te “Söz Çizginin” adlõ köşesinde okurlarõyla buluşan ünlü karikatürist Turhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarõ İlhan Selçuk’un ağabeyiydi. Selçuk için ilk tören yarõn saat 14.00’te gazetemizin Şişli’deki merkez binasõ bahçesinde gerçekleştirilecek. Turhan Selçuk, daha sonra vasiyeti üzerine Nevşehir Hacõbektaş’a götürülerek 14 Mart’ta saat 12.00’deki törenin ardõndan toprağa verilecek. Turhan Selçuk, 1922’de Muğla’nõn Milas ilçesinde doğ- du. Adana Erkek Lisesi’ni bi- tirdikten sonra ilk karikatürü- nü 1941’de, Adana’da çõkan “Türk Sözü” gazetesinde ya- yõmladõ. Aynõ yõl İstanbul’da çõkan “Kırmızı Beyaz” ve “Şut”ta spor karikatürleri çiz- di. 1943’te “Akbaba”da, 1945’te “Tasvir”de çalõştõ. 1948’de Refik Halit Karay’õn ikinci kez çõkardõğõ “Aydede” mizah dergisinin başçizeri ol- du. 1949’dan sonra Yeni İs- tanbul’da günlük karikatürler çizdi, karikatür tarihini ele alan yazõlar yazdõ. 1952’de kardeşi İlhan Selçuk’la “41 Buçuk” adlõ bir mizah dergisi çõkardõ. 1954’te “Milliyet”te günlük karika- tür çizdi. 1956’da İlhan Selçuk’la “Dolmuş”, 1958’de Aziz Nesin ve İlhan Selçuk’la “Ka- rikatür” adlõ mizah dergile- rini yayõmladõ. 1960’larda İtalyan mizah dergisi “Il Travaso”nun kadrosuna gir- di. 1961’de haftalõk politi- ka dergisi “Yön”de çizmeye başladõ. 1969’da Semih Balcıoğlu ve Ferit Öngören’le Karikatür- cüler Derneği’ni kurdu. 1969’dan sonra “Akşam”, 1972’den sonra “Cumhuri- yet” gazetelerinde çalõştõ; 1980’de “Milliyet”te çizmeye başladõ. 2001’de “Cumhuri- yet”e döndü. Karikatürleri yurtdõşõnda pek çok dergi ve gazetede yayõmlandõ; ayrõca ABD, İtalya, Bulgaristan ve İs- viçre’deki mizah müzelerine alõndõ. “Anciclopedia dell’umarismo” adlõ İtalyan mizah ansiklopedisinde Aziz Nesin’le birlikte yer verilen iki Türk sanatçõ- sõndan biri Turhan Sel- çuk oldu. İtalya’da Bordighera’da düzen- lenen yarõşmada 1956’da Altõn Palmiye Ödülü’nü kazandõ. 1955’te Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti’nin Birincilik Ödülü’nü aldõ. 1983’te aynõ kuruluş tarafõn- dan Yõlõn Karikatürcüsü seçil- di. 1973’te Sanatçõlar Birli- ği’nce Halkõn Sanatçõsõ seçilen Selçuk, 1984’te Sedat Simavi Vakfõ Görsel Sanatlar Ödü- lü’nü aldõ, 1989’da da TÜYAP Kitap Fuarõ Onur Konuğu ol- du, 1997’de Cumhurbaşkanlõğõ Büyük Sanat Ödülü’ne değer görüldü, aynõ yõl Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti’nin Burhan Felek Ödülü’nü, 1997’de yine TGS’nin Gazetecilik Başarõ Ödülü’nü aldõ. 1992’de hazõrladõğõ “İnsan Hakları” konulu sergisi Avru- pa Konseyi’nin önerisiyle Strasbourg’da açõldõ. Aynõ yõl “Barış ve Ki- tap” konulu ka- rikatürü, Avru- pa Konseyi’nin başlattõğõ kitap okuma kampan- yasõ boyunca bütün afiş ve dokümanlarda logo olarak kul- lanõldõ. Türk ka- rikatüründe çağdaşlaşmayõ başlatan sanat- çõlardan biri olan Turhan Selçuk’un işle- diği konular ve çizgileri 1950’lerde değişmeye, önceki yumuşak, yuvarlak çizgilerinin yerini sert ve köşeli çizgiler al- maya başladõ. Turhan Selçuk, 1950’lerde yaygõn olan “gra- fik mizah” anlayõşõnõ benimse- di. 1957’de “Milliyet”te başla- dõğõ ve büyük ilgi gören “Abdül- canbaz” dizisi gü- nümüze kadar sür- dü. Selçuk, karikatürlerin- den yaptõğõ seçmeleri “Turhan Karikatür Albümü” (1954), “Hiyeroglif” (1959), “Hal ve Gi- diş Sıfır” (1969) ve “Söz Çizginin” (1979) adlõ albüm- lerinde yayõmladõ. SEMİH POROY Turhan... 50 Kuşağõ’nõn en bilinen imzasõ bu. Çizgiyi sadeleştirme ça- basõnõn önde gelen, benzersiz ustasõ. Tur- han olmasaydõ karikatürümüzün tarihi bel- ki de başka türlü yazõlacaktõ. Karikatürün resim etkisinden kurtulma- sõ, yazõdan arõndõrõlõp çizginin kişiliğinde gelişmesinin öncüsü Romanya kökenli ABD’li Saul Steinberg’dir. 1945’te ya- yõnladõğõ “All in Line” albümü bu anlayõşõn bir tür bildirisi gibidir. Savaş sonrasõnõn - deyim yerindeyse- büyülü 50 Kuşağõ çi- zerleri Batõ Avrupa’da ortaya çõkarken ülkemiz- de de bazõ karikatürcüler bu yeni anlayõştan etki- lenmeye başlar. 1947’deki ölümüyle ka- rikatürümüzde büyük boş- luk yaratan Cemal Na- dir’in çizgi anlayõşõ geri- de kalmaktaydõ. Eklemek gerekirse, böylesine er- ken ölmeseydi Cemal Na- dir yeni karikatür anlayõ- şõna uygun yapõtlar üre- tebilecek parlaklõkta bir yeteneğe, sezgi gücüne sahipti; son yõllarõnda “yazı”dan arõndõrdõğõ ka- rikatürleri bu saptamayõ doğrular. Fakat yeni anlayõşõn tek özelliği, salt “yazısız”a yönelmek değildir; asõl uğraş, mizahõn çizgiye yüklenmesidir. 50 Kuşağõ’nõn başardõğõ şey budur; karikatü- rü resim gibi’likten, resimli fõkra olmaktan çõkarõrken bir yandan da özgün birer çiz- gi dünyasõ kurmalarõdõr. Bütün yeteneğine karşõn Cemal Nadir, ölümüyle, aynõ zamanda eski karikatür an- layõşõnõn sonlanmakta olduğunu vurgular gibidir. Karikatür sahnesine, yepyeni bir enerjiyle 50 Kuşağõ çõkmaktadõr. Turhan Selçuk, Nehar Tüblek, Altan Erbulak gi- bi gençler az çizgili bir karikatüre yönelir. Turhan Selçuk, Yeni İstanbul gazetesinde yayõmladõğõ birkaç yazõyla karikatürün Batõ’da ulaştõğõ düzeye dikkat çeker. Ar- tõk karikatür eskisi gibi olmayacaktõr. Karikatüre ilişkin bir yazõ yazdõğõmda, bir söyleşiye katõldõğõmda 50 Kuşağõ’ndan söz etmeden duramam. Karikatürü en el- verişsiz koşullarda böylesine dönüştür- müş bu kuşak benim için inanõlmazdõr. Bi- linir; insan, uzun telefon konuşmalarõnda önünde kâğõt kalem varsa anlamlõ-anlam- sõz bir şeyler çiziktirip durur. 50 Kuşa- ğõ’ndan herhangi bir ustanõn amaçsõz böy- le karalamalarõ bile daha o anda karikatür sanatõna dahil olurdu. Bu põrõltõda bir ku- şaktan söz ediyoruz. Ve kuşağõn en verimli ustasõndan... 50’li yõllarõn ortalarõnda Ba- tõ sanat dünyasõ Tur- han’õn farkõna vardõğõn- da büyük bir çizerle kar- şõlaştõğõnõn ayrõmõnday- dõ. Dünya basõnõnõn, sa- nat çevrelerinin önem verdiği uluslararasõ an- tolojilerde, dergilerde döneminin büyük kari- katür ustalarõyla birlikte yer aldõ. Çizgi sanatõnõn önemli eleştirmenleri, yayõncõlarõ, yaratõcõlarõ tarafõndan, çağõmõzõn eşi bulunmaz üslupçularõn- dan biri olduğu her zaman teslim edildi. Turhan Selçuk’tan söz ederken “Abdülcanbaz”õ anmamak olmaz. Bu büyük yaratõ, Turhan üslupçuluğunun inanõlmaz kareleriyle do- ludur. Hem karikatürleriyle hem Abdül- canbaz’õyla ülke topraklarõndan bu kadar beslenen ama böylesine de evrensel olabilen Turhan Selçuk gerçekten olağanüstüdür. Sait Faik’in ölümünden sonra Orhan Kemal, dostuyla ilgili küçük yazõsõnõ aşa- ğõ yukarõ şöyle bitirmişti: “Sait ölmedi ki; inanmıyorsanız açın kitaplarını, yazdıklarını okuyun; onun sıcak insan yüreğinin attığını görecek- siniz...” Turhan Selçuk öylesine bir kalõt bõraktõ ki, onu özledikçe yapõtlarõnõ açacağõz, in- san yüreğinin attõğõnõ göreceğiz. Seni unutmayacağõz Turhan Abi! Hem çok cesur hem de yetenekli bir çizerdi Turhan Selçuk. Yan yana zor gelen bu iki özellik, onun ger- çek anlamda sanat eserleri ortaya çı- karmasını, kendi kuşağının ötesine geçmesini sağlamıştı. Bir diğer önemli özelliği de yeteneğinin bireyselliğiydi. O kadar kişisel bir çizgi oluşturmuştu ki, anlattıkları ve çizdikleri tarihötesi bir anlam taşıyordu. 1800’lerde mi çizmiş, gelecekte mi, bakarken hayrete düşerdi- niz. Kişisel yeteneğinin bir uzantısıydı bu çizgi ve onu Turhan Selçuk yapan en önemli öğeydi.... Kuşaklar ötesi çizer BEHİÇAK Bu, en çok da Türk basınının kay- bıdır. Bizde iki çizgi ekolü var: Sanatsal karikatür ve gırgır karikatür. Ve Turhan Selçuk basında her zaman sanatsal karikatürün temsilcisi olmuş- tur. Son zamanlarda gırgır çizgiler hâ- kim basına, dolayısıyla bu önemli bir kayıp. Turhan Selçuk biz karikatürcüler için hep “Turhan Abi” oldu. Sanatsal karikatür ile güncel haberleri bir araya ustalıkla getirebilen bir çizerdi. Yalın bir çizgi ile vuruculuğu aynı anda taşırdı çizgileri. Dünya çapında bir sanatçıydı. Sanatsal karikatürün temsilcisi İSMAİLGÜLGEÇ Dünyanın en büyük karikatüristiy- di. Grafik bilgisi, renk bilgisi, filo- zofik bakış açısı... Çizgileri her açıdan mükemmeldi. Karakteri ise bambaş- kaydı. ‘Mükemmel’ sıfatı herkes için kullanılamaz, Turhan Selçuk bunu hak eden bir isim. Gururlu ama mütevazıy- dı; ‘ben’ dediğini duymak zordu. Her söze ‘biz’ diye başlardı. Onun tek şanssızlığı Türkiye’de yaşamaktı. Onu kıskançlıklar, değer bilmezlikler yüzün- den üzenler oldu. Başka bir ülkede yaşasa, yere göğe sığdıramazlardı. Her açıdan mükemmeldi HASLETSOYÖZ Çizgi çizmek başlangıçta bir he- ves, bir özenmeydi, diyen Tur- han, haksızlıklar karşısında duyduğu büyük öfkenin, onu, çizdiği çizgiyi bir silah gibi kullanmaya götürdüğünü söylerdi. Belki de işte bu nedenle son derece keskin ve duyarlı bir çizgi geliş- tirdi. Çizgi-mizah sanatının hedefini her zaman on ikiden vuran, onun işte bu çizgi okları oldu. Siyaset de, kavgalar da gelir geçer. Ama orada yer almış yürekli çizimler gönüllerde varlığını sürdürür gider. Her zaman 12’den vurdu TANORAL Turhan Selçuk eşi Ruhan Selçuk ile... 1952 Büyükada. Turhan ve İlhan Selçuk, Mu- zaffer Erenus, Nina, Mücevher ve Ülfet Ertel. Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk birlikte... Turhan Selçuk,çizgisiyle ve dünya görüşüyle hem ül- ke insanına hem de dünyaya nice mesajlar verirken duru- şuyla, yurtseverliğiyle, demo- kratlığıyla, insan sevgisiyle ve ilerici tavrıyla ‘ADAM’ gibi geç- ti gezegenimizden. Eksikliğini çok hissedeceğiz Turhan Abi.. Adam gibi... Karikatür sanatının doruğu Kendine özgü KAMİLMASARACI Turhan Selçuk, çağdaş Türk ka- rikatür sanatının, denebilir ki en büyük ustasıydı. Karikatürün ya- zılı mizahın ötesinde, çizgiyle yapı- lan bir grafik sanat oluşunda en bü- yük rolü Turhan Selçuk oynamıştı. Adı daha çok Abdülcanbaz ile anılı- yor, ama Turhan Selçuk’u karikatür sanatının doruğuna çizdiği öteki karikatürler çıkarmıştır. Denebilir ki, Cumhuriyet döne- minin en büyük sanatçılarındandı. Dünya karikatürünün en iyile- rindendi. Çizgisi tümüyle kendine özgüdür ki bu her çizerin hayalidir. ‘Abdülcanbaz’ tiplemesi doğruluktan ayrılmayan güçlü bir karakterdi, tıpkı kendisi gibi. SEMİHGÜMÜŞPİYALEMADRA BAŞARILARLA DOLU BİR YAŞAM Çizginin çağdaş yüzüydü Büyük ustaya veda Rahmi Koç, kendi çizdiği Turhan Selçuk portresini verirken... (21 Ekim 2002) 1989’da Turhan Selçuk’un yapıtlarından oluşan “Grafik Mizahın Büyük Ustası” adlı bir albüm de yayımlandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear