Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
okudunuz ise… Ortaylı hesabına, içinizden yandı
gülüm keten helvam diye geçirmişsinizdir
herhalde.
Ortaylı’nın öncelikli kabahati güncel olaylara,
toplumsal sorunlara gerçekçi yorumlar getirmesi.
RTE’ye ters düşen bu türden değerlendirmeler,
kabul gören demokratik bir hak değildir.
Değildir zira Ortaylı, “son yıllarda Türkiye’de
milliyetinden utanma duygusunun, asker
düşmanlığını körüklediğini” söyler ve asker
düşmanlığını Avrupa’nın kışkırttığını öne sürürken,
“Bizde resim, heykel sanatı yok. Musiki ile
uğraşılmaz. Filozof yoktur. Fakat ölmeyen
sanatımız, vasfımız askerliktir” diyor.
Asker düşmanlığına pek karşı çıkmaz RTE ama,
resim sanatı yok diyen görüşü kabul edemez. Var,
diyebilir. Örneğin Burhan Doğançay’ın bir resmi
içeride bilmem kaç liraya müşteri buldu der.
Doğançay’ın dışarıda kendinden menkul ününden
söz ederek Ortaylı’yı resim sanatı konusunda bal
gibi tersleyebilir.
Musiki yok mu? Ne gerek var Mozart’lara,
Beethoven’lara? İbrahim Tatlıses, Ajda Pekkan,
Sezen Aksu, Hülya Avşar gibi TV bülbülü sesler
varken musikiden yoksun olduğumuzu
söylemek... musiki dünyamıza bir çeşit hakaret!
Filozof yok mu? Demokrasiyi kendi anlayışlarına
göre yorumlayan AKP patentli filozof, sürüsüne
bereket!
Ha, bir başka suç daha işliyor ki Ortaylı,
söyledikleri RTE indinde asla kabul göremez.
Her alanda böyyük işler yapan RTE’ye karşı
değerlendirmelerinde, “fakat ölmeyen sanatımız,
vasfımız askerlik” diyerek, halkın güven
duygusunun törpülendiği şu sırada asker
gerçeğini ortaya koyması… İşte bu olmaz!
Sonra?.. “Bütün kentlerde üniversite açılması
ahlaksızlıktır” demek, ne demek?
RTE eğitim düzeyimiz dedi mi mangalda kül
bırakmıyor. 80 il bir yana, neredeyse her ilçede bir
üniversite açacağını söyleyecek kıvamda, övünen
başbakan var karşımızda.
Onun üniversite çabalarını aşağılamak ha? İşte
bu da olmaz!
Ortaylı’nın sayılan suçlarını sollayan, ne ki
RTE’nin affedemeyeceği asıl suçuna gelince:
“Demokratik açılım boş laftır… Kimse kimseye
kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik
görünmek için konuşmasın... Bunlar tehlikeli işler,
belediyeciliğe benzemez…” demesi…
İşte bu son sözler var ya, bunlar hiç ama hiç
olmaz!
Biliriz ki bu saptamalar Ortaylı’nın hedef tahtası
olmasına yeter de artar bile.
Demokratik açılım mucidine, “Bu işler tehlikeli
işlerdir, belediyeciliğe benzemez” diye seslenmek
ha? Ne haddine!
Ortaylı’nın açıklamalarının özetini gazetelerde
okuduğum zaman eyvah dedim.
İlmine irfanına saygı duyduğum, yıllardır
tanıdığım İlber Ortaylı’nın ipini çekmeye yeter bu
son saptama…
Bilirsiniz doğru söyleyeni dokuz köyden
kovarlar!
Başka bir örnek daha verelim. RTE, fol yok
yumurta yokken, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ni
(MGSB) okuduğu zaman tüylerinin ürperdiğini
söyledi. Birçok öğesini değiştireceklerini açıkladı.
MGSB’ler her beş yılda bir değişen ve gelişen
koşullara göre yeniden yazılıyor.
RTE’nin tüylerini ürperten son MGSB ne zaman
yazılmış? 2005’te!
Yazan kim? Günümüzün Çankaya’daki AKP’lisi,
dünün AKP Dışişleri Bakanı!
Çankaya’daki AKP’li, RTE’nin bugün tüylerini
ürperten iç tehlike, irtica, gericilik gibi
saptamalarla ilgili “bölümlerin değişmesi
gerektiğini bilerek yazdığını” söylüyor.
Başbakan kim o sırada? RTE!.. Tek parti
iktidarının Dışişleri Bakanı’nın değişmesi
gerektiğini bilerek yazdıklarını onaylıyor ve
MGSB’yi yürürlüğe koyuyor!
Bugün ise beş yıl önce onayladığı MGSB’ye
karşı!
Beş yıl önce kendi bakanının yazdıklarını
onaylayan, ama bugün onayladığı MGSB’deki
saptamaları okuyunca tüyleri ürperen bir
başbakan!
RTE’nin bu davranışı nasıl özetlenebilir diye
uzun uzadıya düşünmeye gerek yok:
Bu ne perhiz ne lahana turşusu özdeyişi galiba
cuk oturuyor!
SAYFA 9 ŞUBAT 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Şubat
Oslo K -4
Helsinki K -6
Stockholm K -1
Londra B 6
AmsterdamB 2
Brüksel B 0
Paris B 1
Bonn PB 0
Münih K -6
Berlin PB -2
BudapeştePB -4
Madrid Y 13
Viyana PB 0
Belgrad B 5
Sofya PB 2
Roma Y 13
Atina Y 14
Zürih K 5
Moskova K -7
Aşkabat B 2
Taşkent K 0
Bakû B 6
Bişkek B -5
Tiflis B 4
Kahire PB 21
Şam Y 15
İstanbul Y 6
Edirne B 4
Kocaeli Y 8
Çanakkale B 9
İzmir B 13
Manisa B 14
Denizli Y 12
Zonguldak Y 8
Sinop Y 11
Samsun Y 13
Trabzon B 17
Giresun Y 14
Ankara Y 6
Eskişehir K 4
Konya Y 6
Sıvas K 2
Antalya Y 14
Adana Y 12
Mersin Y 13
Diyarbakır Y 5
Şanlıurfa Y 8
Mardin Y 8
Siirt Y 6
Hakkâri K -3
Van K 1
Kars K 1
Ülkemiz geneli çok
bulutlu, Marmara’nın
doğusu Güney ve
İç Ege, Akdeniz, İç
Anadolu, Batı ve Orta
Karadeniz, Doğu Ana-
dolu’nun güney ve ba-
tısı ile Güneydoğu
Anadolu bölgeleri ya-
ğışlı geçecek. Yağışlar,
Antalya çevrelerinde
kuvvetli olmak üzere
kıyılar ile Güney Ana-
dolu’da yağmur ve sa-
ğanak diğer yerlerde
karla karışık yağmur
ve kar şeklinde olacak.
Ahmet Altan
askeri savcılıkta
İstanbul Haber Servisi - Taraf Gazetesi Ge-
nel Yayõn Yönetmeni Ahmet Altan, “Balyoz
Darbe Planı” ile ilgili soruşturma kapsamõnda
tanõk sõfatõyla ifade vermek üzere askeri savcõlõ-
ğa çağrõldõ. Altan savcõlõkta ifade verdi.
Taraf gazetesi, AKP’nin iktidara gelmesinden
rahatsõz olan bazõ üst rütbeli askerlerin 2003 yõ-
lõnda “Balyoz Güvenlik Harekâtı” isimli bir
darbe planõ hazõrladõğõnõ iddia etmiş, konu ile
ilgili haber ilk kez 20 Ocak 2010 tarihinde ga-
zetede yayõmlanmõştõ. Belgenin yayõmlanmasõ-
nõn ardõndan İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
iddialarõ araştõrmak üzere 3 savcõ görevlendirdi-
ğini açõklamõştõ. Taraf gazetesi muhabiri Meh-
met Baransu da plana ilişkin bilgilerin yer al-
dõğõ 4 CD’yi İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Ve-
kili Turan Çolakkadı’ya teslim etmişti. Planõn
altõnda imzasõ olduğu iddia edilen dönemin 1.
Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Çetin
Doğan, darbe iddialarõnõn, askerlerin sivil mah-
kemelerce yargõlanmasõnõn önünü açan yasal
düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafõndan
esastan görüşüldüğü zamanda gündeme getiril-
mesinin dikkat çekici olduğunu belirtmişti.
İFADEYE ÇAĞRILDI
İstanbul Haber Servisi - Adli Tõp Kurumu
(ATK), İrticayla Mücadele Eylem Planõ’nda õs-
lak imzasõ olduğu ileri sürülen Albay Dursun
Çiçek ile ilgili ikinci incelemesinin sonucunda
4’e karşõ 7 oyla “İmza Dursun Çiçek’e ait”
sonucuna vardõ. Yapõsõ değiştirilen ATK’nin
açõklamasõnõ değerlendiren CHP Genel Sayma-
nõ İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, ku-
rumun güvenilirliğini kaybettiğini, bu nedenle
verdiği kararõn inandõrõcõ olmadõğõnõ söyledi.
Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sa-
yõsõnda, “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı” baş-
lõklõ haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’nca yürütülen soruşturma kapsamõnda bir
şüphelinin ofisinde yapõlan aramada ele geçiril-
diği iddia edilen bir belgeye istinaden Genel-
kurmay Harekât Başkanlõğõ Bilgi Destek Daire-
si 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü’nde “İrtica
ile Mücadele Eylem Planı” adõ altõnda bir ça-
lõşma yapõldõğõ, çalõşmayõ içeren belgenin altõn-
da 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay
Albay Dursun Çiçek’in paraf ve imzasõnõn bu-
lunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler
yer almõştõ. Taraf gazetesinde yayõmlanan haber
üzerine Genelkurmay Başkanlõğõ’nca soruştur-
ma emri verilmiş ve aynõ gün Askeri Savcõlõk
tarafõndan olayla ilgili soruşturma başlatõlmõştõ.
Çiçek’e yönelik ATK kararõyla, ilgili gazete-
mize değerlendirme yapan CHP Genel Saymanõ
Özyürek, ATK’nin yapõsõyla sürekli oynandõğõ-
nõ ve değiştirildiğini anõmsatarak özetle şunlarõ
kaydetti: “ATK artık sürekli değişen yapısı
nedeniyle güvenilirliğini kaybetti. Grafolog
olmayan, uzman kişilerden oluşmayan yanlı
bir yapıya kavuşan ATK’nin kararları inan-
dırıcı değildir. Askeri savcılık, belgenin oriji-
nalini kaç kez istemesine karşın bir türlü
gönderilmemiştir. Belgede, Çiçek’e ait par-
mak izinin bulunup bulunmadığının da açık-
lanması gereklidir. Ayrıca Anadolu’da Vakit
gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in cinsel istis-
marına uğrayan B.Ç ve Münevver Karabulut
cinayetine ilişkin kararları da kurumun gü-
venilirliğini tartışmaya açmıştı. Bu nedenle
ıslak imzanın Dursun Çiçek’e ait olduğu yö-
nündeki karar gerçekçi olmaktan uzaktır.
Bu imza, uluslararası bir kuruma gönderile-
rek incelenmelidir.”
İlk karar 2009’da
Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şu-
besi’nde görevli biri profesör, ikisi uzman dok-
tor olmak üzere 3 Adli Tõp Uzmanõ tarafõndan
hazõrlanan 16 Ekim 2009 tarihli, 205 numaralõ
ve 57814-9760 / 8014 sayõlõ ilk raporda, “İnce-
leme konusu belge dördüncü sayfasında
Dursun Çiçek’e atfen atılı basit tersimli imza
ile Dursun Çiçek’in basit tersimli, polimorf
mukayese imzaları arasında tersim tarzı, iş-
leklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, se-
yir, alışkanlıklar ve baskı derecesi bakımın-
dan uygunluk ve benzerlik saptandığından,
inceleme konusu belgelerdeki söz konusu im-
zanın Dursun Çiçek’in el ürünü olduğunun
kabulü gerektiği” ifadesi yer aldõ.
‘Yeşil ile 1997’de tanıştım’
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnõn 36.
duruşmasõ gerçekleştirildi. Tu-
tuklu sanõk Osman Gürbüz,
1995’teki Gazi Mahallesi olayla-
rõnda kahve tarama eyleminde
bulunduğu iddialarõnõn yalan ol-
duğunu belirterek gizli tanõk Kıs-
kaç’õn eski eşinin şimdiki eşi ol-
duğunu öne sürdü.
Davanõn dünkü oturumunu
açan Mahkeme Başkanõ Köksal
Şengün, sorgu ve savunmasõ için
Gürbüz’ü sanõk kürsüsüne ça-
ğõrdõ. İddianamede gizli tanõk
Kõskaç olarak ifade veren kişinin
kendisini eski JİTEM’ci, komiser
Ali İhsan diye tanõtan Mümin
Geleş olduğunu iddia eden Gür-
büz, “Mümin Geleş, açık tanık
olarak ifade vermiş. Geleş’in
ifadeleriyle gizli tanık Kıskaç’ın
ifadeleri aynı. Benim 15 yıl ön-
ce evlendiğim 10 yıl sonra bo-
şandığım eski eşim Aysel Geleş
de Mümin Geleş’in eşi” dedi.
Danõştay’a ve Cumhuriyet’e
saldõrõdan 1. davada yargõlanan
Osman Yıldırım’õn ifadelerinin
uydurma olduğunu söyleyen Gür-
büz, “Yeşil’in Antalya’daki evi
basıldığında benim de o evde ol-
duğumu söylüyor. Baskın
1998’de olmuş ben 1997’de ce-
zaevine girdim. 2001’e kadar
cezaevindeydim” diye konuştu.
Gürbüz savunmasõnõ tamamla-
masõnõn ardõndan çapraz sorguda
savcõlar Mehmet Ali Pekgüzel ve
Nihat Taşkın’õn sorularõnõ ya-
nõtladõ. Gürbüz, Muzaffer Te-
kin’i, Veli Küçük’ü, Korkut
Eken’i, Semih Tufan Gülal-
tay’õ tanõmadõğõnõ söyledi. Gür-
büz, “Yeşil’i tanıyor musunuz”
sorusunu ise “1997’de Anka-
ra’da bir güvenlik şirketini zi-
yaret ettiğimde gösterdiler. ‘Ye-
şil bu’ dediler. Mehmet Eymür
daha iyi tanır” diye yanõtladõ.
Üye Hâkim Hasan Hüseyin
Özese’nin “Gazi olaylarıyla il-
gili yargılandınız mı” sorusu
üzerine Gürbüz, “Hayır. Ben
Bayrampaşa Cezaevi Hastane-
si’ndeyken o zamanki DGM
Savcısı Aykut Cengiz Engin, Su-
surluk olayıyla ilgili ifademi
aldı” dedi.
Gürbüz, Gazi olaylarõnõn ar-
dõndan gözaltõna alõndõğõ iddia
edilen ve cesedi Beykoz orman-
larõnda bulunan Hasan Ocak’õ ta-
nõyõp tanõmadõğõ sorusu üzerine
“Bana DHKPC’li dediler. Öl-
dürsünler diye beni Ümraniye
Cezaevi’e gönderdiler” diye ko-
nuştu. Gürbüz’ün “Antalya’da iş-
lettiğim çay bahçesine sık sık
MİT’çiler gelir. İyi ki de gelir-
ler. Bizim gibiler görülmediği-
miz zaman sıkıntı yaşıyoruz”
sözleri üzerine Başkan Köksal
Şengün, “Sizin özelliğiniz ne?
MİT, Jandarma İstiharat, Em-
niyet İstihbarat geliyor. Size
neden bu kadar şey ithaf edi-
liyor? Yeşil oluyorsunuz, mavi
oluyorsunuz. Nedir sizin özel-
liğiniz?” diye çõkõştõ.
‘Sanık değil kurbanım’
Daha sonra JİTEM kurucusu
olduğu iddia edilen Emekli Albay
Arif Doğan’a ait arşiv ve silah-
larõn bulunduğu Beykoz Çavuş-
başõ’ndaki depoyu kiralayan em-
lakçõ tutuklu sanõk Muzaffer Öz-
türk kürsüye alõndõ. “Ben bu da-
vada sanık değil, kurbanım” di-
yen Muzaffer Öztürk “Arif Do-
ğan’ı tanıdığım için burada-
yım” diye konuştu. Öztürk,
2007’nin başõnda ağabeyiyle ki-
ra nedeniyle anlaşmazlõğa düş-
tüklerini, Arif Doğan’õn da An-
kara’ya gittiğini söyledi. Depoda
uyuşturucu bulunmasõ nedeniy-
le uyuşturucu koğuşuna atõldõğõ-
nõ belirten Öztürk “Ben uyuştu-
rucuyu görsem tanımam” dedi.
Çapraz sorgusunda Savcõ Meh-
met Ali Pekgüzel ve üye hâkim
Hasan Hüseyin Özese’nin soru-
larõnõ yanõtlayan Muzaffer Öztürk,
“Eşyalar ağabeyinin deposun-
daydı. Sonra 1500 lira veren ki-
racı gelince kaçırmamak için
Arif Doğan’ın eşyalarını be-
nim dükkânıma taşıdık. Ben za-
ten 2007’nin başından beri Arif
Doğan’ı görmedim. Ama çok
kırgınız ona” dedi.
Hastalõğõ nedeniyle daha önce
tahliye edilen emekli Albay Do-
ğan, depoda bulunan eşyalarõn
kendisine ve Jandarma İstihbarat
Grubu’nda kendisi ile beraber
görev yapan Cem Ersever gibi
bazõ rütbelilere ait olduğunu be-
lirtmişti. JİTEM’in etkin komu-
tanlarõndan olduğu iddia edilen
Cem Ersever’in bazõ açõklama-
larda bulunduktan sonra 4 Kasõm
1993’te Ankara’da kõrsal alanda
ölü olarak bulundu.
Albay Gençoğlu
karara itiraz edecek
ESKİŞEHİR (Cumhuri-
yet) - Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõnda tutuklanan
Eskişehir Jandarma Alay Ko-
mutanõ Kõdemli Albay Re-
cep Gençoğlu’nun avukatõ
Erol Halka, karara itiraz
edeceklerini belirtti.
Halka, Kõdemli Albay Gen-
çoğlu’nun 3 Şubat’ta verilen
tutuklama kararõnõn vicahiye
çevrilmesi sonucu Erzurum
Askeri Cezaevi’nde tutuklu
bulunduğunu anõmsattõ. Hal-
ka, “Mahkemeye bugün ya
da yarın yapacağımız iti-
razla ilgili çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Bir hukuk-
çu grubuyla çalışıyoruz”
dedi. Halka, itiraz dilekçesi-
ni Eskişehir Adliyesi’ne tes-
lim edeceklerini ifade etti.
Jandarma Genel Komu-
tanlõğõ da Gençoğlu’nun Es-
kişehir’deki makamõna ve-
kâlet etmesi için Ankara
Jandarma Alay Komutan
Yardõmcõsõ Kõdemli Albay
Erdal Eren’i gönderdi. Kõ-
demli Albay Eren, Eskişehir
Valisi Mehmet Kılıçlar’õn
başkanlõğõnda düzenlenen
haftalõk asayiş toplantõsõnda
yerini aldõ.
ERGENEKON SORUŞTURMASI
Deniz Kurmay Albay
Erdem’in kuşkulu intiharı
Haber Merkezi - İzmir
Güney Saha Deniz Komu-
tanlõğõ’da görevli Kõdemli
Kurmay Albay Berk Erdem
dün öğle saatlerinde beylik
tabancasõyla intihar etti.
Albayõn özel yaşamõnda-
ki sorunlar nedeniyle inti-
har ettiği öne sürüldü. As-
keri savcõlõğõn olayla ilgili
soruşturma başlattõğõ öğre-
nildi. Son dönemlerde De-
niz Kuvvetleri’nde görevli
ve emekli subaylarõn art ar-
da intihar etmesi üzerine,
TBMM’de araştõrma ko-
misyonu kurulmasõ tartõşõl-
mõştõ. İntihar eden subayla-
rõn çoğunluğunun Ergene-
kon soruşturmasõnda isim-
lerinin geçmesi dikkat çek-
mişti. Son dönemde intihar
eden subaylar şöyle:
Emekli Jandarma Albay
Abdülkerim Kırca, Deniz
Kõdemli Yüzbaşõ Olgun
Ural, Güney Deniz Saha
Komutanlõğõ’nda görevli
Deniz Askeri Hâkim Tan-
ju Ünal, emekli Deniz Al-
bay Belgütay Varımlı, De-
niz Yarbay Ali Tatar ve
emekli Deniz Piyade Albay
Süleyman Yıldız.
‘ÖZEL YAŞAMINDA SORUN VARDI’ İDDİASI
KKTC Meclisi’ne sert tartışma
LEFKOŞE (Cumhuriyet) - TBMM’de geçen
günlerde yaşanan kavganõn ardõndan, dün Ku-
zey Kõbrõs Türk Cumhuriyeti parlamentosu ge-
nel kurulu oturumunda, Maliye Bakanõ Ersin
Tatar’õn konuşmasõ sõrasõnda sert tartõşmalar
yaşandõ. Tatar’õn konuşmasõnõ sõk sõk kesen
muhalefetteki CTP milletvekilleri, Tatar’õn
üzerine yürüdü. UBP milletvekillerinin de ola-
ya karõşmasõ sonucu tartõşma bir anda büyür-
ken oturum meclis başkanõ tarafõndan ertelendi.
Rum Kesimi’nde hükümet krizi
LEFKOŞE (Cumhuriyet) - Kõbrõs Rum yöneti-
mi lideri Dimitris Hristofyas’õn, KKTC Cumhur-
başkanõ Mehmet Ali Talat’la birlikte ocak ayõnda
yaptõğõ yoğunlaştõrõlmõş Kõbrõs müzakerelerinin
ardõndan, Rum koalisyon ortaklarõ arasõndaki kriz
daha da büyüdü. Koalisyon ortağõ sosyalist
EDEK Partisi hükümetten çekildiğini açõkladõ.
Diğer koalisyon ortağõ DİKO’nun ise bugün yapõ-
lacak toplantõda hükümetten ayrõlõp ayrõlmama
konusunda kesin kararõnõ vereceği öğrenildi.
ADLİ TIP’TA 2. İNCELEME
4’ekarşı7oyla
imza Çiçek’in
Ergenekon’da tutuklu sanõk Gürbüz, Gazi olaylarõyla ilgili iddialarõ reddetti
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma
salonunda görülen ikinci Ergenekon Davası’nda dün 36. oturum gerçekleştirildi. Dün-
kü duruşmada tutuklu sanık Osman Gürbüz ve Muzaffer Öztürk savunmalarını yaptı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a
yönelik suikast iddiasõnõn ardõndan Ankara
Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’nda ara-
malar gerçekleştiren Ankara 11. Ağõr
Ceza hâkimi Kadir Kayan, bu kapsam-
da hazõrladõğõ raporu soruşturmayõ yürü-
ten savcõ Mustafa Bilgili’ye teslim etti.
NTV’nin haberine göre, aramalarda elde
edilen bilgiler “devlet sırrı” olduğu gerek-
çesiyle raporda yer almadõ. Mevzuat gereği
detay verilmeyen dosyanõn mahkemeye ka-
dar gizli olacağõ kaydedildi. Bu gerekçeyle,
bilgiler soruşturmanõn taraflarõyla da payla-
şõlmayacak. Raporda, sadece “hükümete yö-
nelik darbe iddialarına” ilişkin başlatõlan
soruşturmaya ilişkin “delil var ya da yok”
değerlendirmesinin yapõldõğõ ifade edildi. Bil-
gili, rapor doğrultusunda iddianame hazõr-
layarak Özel Yetkili Mahkeme’de dava aça-
bilecek. Bilgili ayrõca, Anayasa Mahkeme-
si’nin askere sivil yargõ yolunu açan düzen-
lemeyi iptal etmesinin gerekçesini açõkla-
masõnõn ardõndan soruşturmayla ilgili ta-
kipsizlik kararõ da verebilecek.
Genelkurmay Başkanlõğõ Adli Müşavi-
ri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, 22 Ocak’ta
basõn bilgilendirme toplantõsõnda “kozmik
oda”da yapõlan aramayla ilgili olarak
“Arama tutanağındaki bilgiler doğrul-
tusunda Ankara Seferberlik Bölge Baş-
kanlığı’nın görev ve yetki alanı dışında
bir faaliyetinin tespit edilemediğini ifa-
de etmemiz mümkündür” demişti.
Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’nda arama yapan hâkim, raporunu tamamladõ
‘Kozmik’ rapor savcõda
GENELKURMAY ÖNLEMLERİ ARTTIRDI
ANKARA (ANKA) - Arka arkaya sı-
zan belgelerin ardından TSK’de konuya
ilişkin önemli tedbirler alındı. Karargâh-
taki bilgisayarlardan çıktığı düşünülen
bilgiler için özel güvenlik tedbirleri uygu-
lamaya sokuldu. Geliştirilen arama şartı-
na göre herhangi bir kışlaya giren kişinin
hem girişte hem de çıkışta üst araması
yapılacak. Yeni başlatılan uygulamada
aynı şey x-ray cihazlarını da kapsıyor.
Yani bundan böyle kışladan çıkan kişile-
rin çantaları da aranacak. Kışla ve askeri
birimlere cep telefonu ile giriş kesinlikle
yasaklanırken aramalar da sıklaştırıldı.