Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2010 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Tarih Unutmaz...
Özlük haklarını korumak için direnen TEKEL
işçilerinin eylemi 50 günü aşmıştır. Eylemi, bir
yandan akademisyenler destekliyor; AKP’nin
söylediklerinin “kendine demokrat” olduğunu
belirtirken sendikalar, başta DİSK ve KESK,
AKP’nin samimiyetsizliğini ortaya koyuyor.
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, AKP’nin
sermayenin çıkarlarını savunmak için ideolojik
bir baskı ve saldırı içinde olduğunu belirtirken
şöyle diyordu: “Her şeyden önce TEKEL
işçilerini, verdikleri bu mücadeleden ötürü,
unuttuğumuz pek çok değeri hatırlattığı için
tebrik ediyorum. AKP, genel olarak
özelleştirmelerle ilgili aldığı kararlar ve
uygulamaları, asgari ücret konusundaki tavrı,
sendikal yaşamla ilgili tavırlarında genellikle
sosyal ve demokrat değildi. Ancak, genel
söylemleriyle böyle bir yanılsama doğurmuştu.
Şimdi, 2 aya yaklaşan haklı bir kazanılmış hakkı
kaybetmeme mücadelesi kamuoyunun olumlu
tepkisini alınca, AKP’nin tüm kadrolarıyla
yaptığı riyakârlık da daha iyi görünür oldu”.
Öte yandan, direnen TEKEL işçileri, Bakan
Yazıcı’nın “İşe şeytan karıştı, PKK’lisi de dahil,
bu işe fitne sokuldu”, şeklindeki sözlerine ve
Başbakan Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi.
İşçiler, “Biz çocuğumuza ekmek
götüremiyoruz. Bizi PKK ile eş tutan bakana
yazıklar olsun. Ülkenin bütün kurumlarını satışa
çıkardılar. Şimdi soruyoruz: Asıl şeytan kim?”
(Cumhuriyet, 9 Şubat 2010).
TEKEL işçilerinin direnişi gerçekten büyük
ve unutulmayacaktır.
Hrant Dink cinayetiyle ilgili davanın
yürüyüşüyle de çarpıcı gelişmeler var:
Katledilen aydınların aileleri toplaşıp
Türkiye’nin vicdanına seslendi; bir yakınını
siyasal cinayete kurban vermiş aileler, 8 Şubat
günü, Beşiktaş Adliyesi önünde adalet
isteklerini haykırdı.
Ortak metni -1948’de öldürülen-
Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali okudu. Filiz Ali,
“Hrant Dink’in derin ailesiyiz. Buraya Arat,
Delal ve Sera’nın kardeşleri olarak geldik.
Örgütlü siyasi cinayetlerin nasıl örtbas
edildiklerini hatırlatmaya geldik” diyordu.
Filiz Ali şöyle devam etmiş: “Bizi
öldürenlerin ardındaki örgütlenmeyi ortaya
çıkarmakla yükümlü olan bütün devlet
kurumları sorumludur. Bunu yerine
getirmedikleri sürece, gözümüzde hep suçlu
kalacaklar; ‘Sizi izlemekteyiz’ demek için
buradayız” diyordu. (Milliyet, 9 Şubat 2010)
Cumhuriyet gazetesi, birinci sayfada,
“Adalet arıyorlar” deyip çarpıcı bir sunuşla,
siyasal cinayetlerle öldürülen aydınların
yakınlarına sözü bırakıyor; onların istekleri
arasında, Meclis’te araştırma komisyonu da
göze çarpıyor. (10 Şubat 2010).
Uygar dünya, 19 ve 20. yüzyıllardan beri,
tarihe, “Kadınların Devrimi” olarak bakar. O
dünyaya, gecikerek bağımsız, laik ve
demokratik Türkiye de katılmıştır; ülkeye
kazandırdığı da başta Medeni Yasa
devrimidir.
Ne var ki, direnenler bizde de var.
Her şey bir yana, “Töre Cinayetleri”ne ne
demeli?
Toplumumuzda kadın, ailenin içinde olsun
olmasın, açık bir sömürünün, korkunç bir
cinsel açlığın, bu arada dinmez bir şiddetin
sultası altındadır. Kadın, kaçma ile
kurtulamıyor; “töre cinayetleri”, kendisini
arayıp buluyor ve insanlığı da aşağılıyor.
Son olarak, geçenlerde Adıyaman’ın bir
köyünde -ömrünün baharında- Medine’ye
yapılanları unutmuş değilsiniz..
Olayların incelenmesinde erkeklere çıkarılan
“zimmet” gerçekten korkunçtur ve çok
cephelidir. Sadece bu değil, kadını her
yönden kuşatan cendereden kurtarmalıyız.
Şu anda masamda da bir kitap var: Kadının
insan hakları mücadelesinde her fırsatta
rastladığımız bir imza, Nazan
Moroğlu’nunkidir. Bugün de, 30. Yılında
Kadınların İnsan Hakları Sözleşmesi adlı dev
bir eserin üstünde. On İki Levha Yayıncılık’ta
çıkan bu kitabı hepimiz okuyalım, okutalım.
Yazarını da yürekten kutlayarak...
Sendika açlõk grevine son verme kararõ aldõ ancak devam etmek isteyen 16 TEKEL işçisi grevi bõrakmadõ
Ölüme meydan okuyorlarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TE-
KEL işçilerinin, Türk-İş Genel Merkezi önün-
de özlük haklarõ için başlattõklarõ eylem bugün
60. güne ulaştõ.
Türk-İş Genel Merkezi önünde eylemlerini
sürdüren TEKEL işçilerinden bir grup, dün
Maliye Bakanlõğõ önüne gelerek çeşitli slogan-
lar attõ. Tek Gõda-İş Genel Sekreteri Mecit
Amaç, burada yaptõğõ açõklamada, “Fabrika-
lar, tarlalar, siyasi iktidar onların olsun.
Biz sadece işçilik haklarımızı istiyoruz” de-
di. Amaç, Maliye Bakanlõğõ’nõn, yaşanõlan sü-
reçte etkili olduğu için böyle bir eylem ger-
çekleştirdiklerini söyledi. Maliye Bakanõ
Mehmet Şimşek’in işçileri anlamadõğõna dik-
kat çeken ve bakanõn “Biz onlara merhamet
ettik ve onları çekiyoruz” şeklinde bir söyle-
mi bulunduğunu ifade eden Amaç, “Biz, sizin
kulunuz muyuz ki bize merhamet ediyorsu-
nuz” diye konuştu.
‘Sizin için başka çözüm yok’
Önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan ile
görüşen iki kadõn TEKEL işçisi, Arife Güneş
ve Müzeyyen Ermin, Türk-İş Genel Merkezi
önünde basõn açõklamasõ yaptõ. Kadõn işçiler,
görüşmenin içeriğinde 4/C’den başka bir şey
olmadõğõnõ söyledi. İşçiler, “Başbakan bize,
‘Geri dönün. Sizin için 4/C’den farklõ çözüm
yok’ dedi. Bize, ‘Gidin arkadaşlarõnõzla konu-
şun. 4/C’yi alõn, gidin.Ay sonundan sonra mü-
dahale edeceğiz ve böyle bir eyleme de bir da-
ha izin vermeyeceğiz’ dedi” diye konuştu.
Açõklamayõ dinleyen işçiler, tepkilerini dile
getirerek hükümet aleyhine sloganlar attõ.
Açõklamayõ yapan kadõn işçilerden birisi de
“Ölmek var, dönmek yok” dedi.
16 işçi açlığa ‘direniyor’
Açlõk grevine katõlan işçilerin ciddi sağlõk
sorunlarõyla karşõ karşõya kalmasõ üzerine
Tekgõda-İş Sendikasõ, açlõk grevinin sürdürül-
mesi konusunu değerlendirdi. İşçileri ziyaret
eden Türk Tabipleri Birliği heyetinin uyarõsõnõ
da dikkate alan sendika, açlõk grevinin sona
erdirilmesini kararlaştõrdõ. Tek Gõda-İş, ayrõca
eylemin geleceği için önümüzde hafta referan-
dum yapacak. Mecit Amaç, grevi devam etti-
ren işçilerle yaptõklarõ görüşmelerin ardõndan
işçilerin bir bölümünün grevi sonlandõrmayõ
kabul ettiklerini dile getirdi. 16 işçinin ise gre-
vi sürdürmek istediklerini bildiren Amaç, işçi-
leri ailelerine sağ salim gönderme amacõnda
olduklarõnõ vurgulayarak, işçilerin sağlõğõ ko-
nusunda hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Avrupa’dan destek
Avrupa Gõda, Tarõm, Turizm Sendikalarõ
Federasyonu (EFFAT) Genel Sekreteri Ha-
rald Wiedenhofer ile Almanya’nõn Bremen
kentinden gelen otomotiv, tersane ve gõda
işkollarõndan bir grup sendikacõ, TEKEL işçi-
lerini ziyaret etti. CHP Genel Başkan Yardõm-
cõsõ Cevdet Selvi, CHP Kocaeli İl Başkanlõğõ
Kadõn Kollarõ üyeleri ve tiyatro sanatçõsõ Sa-
lih Kalyon da TÜRK-İŞ Genel Merkezi’ne
gelerek işçilerin eylemine destek verdi.
İtfaiyeden kaçak elektrik raporu
İşçilere üzerlerinde eylem yapan işçi fotoğ-
raflarõnõn ve çeşitli dövizlerin yer aldõğõ kart-
postallarõn dağõtõlacağõ, kartpostallarõn işçiler
tarafõndan Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül,
TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin ve Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’a gönderileceği bildi-
rildi. Öte yandan, Ankara Anakent Belediyesi
İtfaiye Daire Başkanlõğõ ekiplerinin, eylemle-
rini sürdüren TEKEL işçilerinin kurduğu ça-
dõrlarda kullandõklarõ kaçak elektrikle ilgili
“yangın riski teşkil ettiği” yönünde tutanak
düzenledikleri öne sürüldü.
DENİZLİ (Cumhuri-
yet) - Denizli’de intihar
eden iki öğrenci gözyaşla-
rõ içerisinde son yolculuk-
larõna uğurlanõrken Asri
Mezarlõk Camisi’ndeki ce-
naze törenine Ankara’da
TEKEL eyleminde kõzõnõn
intihar ettiğini öğrenen acõ-
lõ baba Emin İ. de katõldõ.
Olay Feslikan Mahalle-
si’nde, TEKEL işçilerine
destek vermek için bir haf-
tadõr Ankara’da bulunan
kendisi de TEKEL işçisi
Emin İ’nin evinde mey-
dana geldi. Atatürk İlköğ-
retim Okulu son sõnõf öğ-
rencisi 15 yaşõndaki H. Ç.
ile Yaşar Saniye Gemici
Lisesi 1. sõnõf öğrencisi 14
yaşõndaki Z.İ. evde buluş-
tu ve kendilerini iple do-
ğalgaz borusuna asarak in-
tihar etti. Öğrenciler dün
düzenlenen törenlerle son
yolculuklarõna uğurlandõ.
Z.İ’nin cenaze törenine sõ-
nõf arkadaşlarõ ve aile ya-
kõnlarõ katõldõ.
Acõ haber geldiğinde An-
kara’daki eylem çadõrõnda
olduklarõnõ anlatan bir TE-
KEL işçisi, Emin İ’nin sü-
rekli “Ankara’da çocuk-
larımın geleceği için mü-
cadele verirken şu karşı-
laştığım olaya bak. Bu
nasıl bir acıdır” diyerek
gözyaşõ döktüğünü aktardõ.
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Dinci medya ile işbirlikçi basının tüm
pohpohlamalarına karşın yapılan son
anketler iktidar partisinin pilinin giderek
tükendiğini gösteriyor. Bu süreçte AKP
yanlısı şirketlerin yanıltıcı anketleri
manşetlere çıkartılıyor, kimi kuruluşların
çalışmaları ise ne ilginçtir ki kamuoyundan
gizleniyor! Önceki gün yayımlanan son
anket ise hem AKP’nin tükenişi hem de
Türkiye’nin karanlığa sürüklendiğinden
yakınan yurttaşların görevleri konusunda
ilginç mesajlar veriyor.
Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi
(AKAM), 14-30 Ocak tarihleri arasında
Türkiye genelindeki iller, 266 ilçe, 689
mahalle ve köyde toplam 15 bin 620 kişi ile
yüz yüze görüşme yöntemiyle bir anket
yaptı. Ankete göre bugün seçim olsa
Türkiye genelinde AKP yüzde 30.2, CHP
26.8, MHP ise 18.7 oy alıyor. AKP 229,
CHP 166, MHP ise 112 milletvekili
çıkarabiliyor. Yani CHP 3 puanlık bir farkla
AKP’nin ensesinde ilerliyor...
Yüzde 7.3 alan Demokrat Parti (DP) ile
yüzde 7 oy oranına sahip Barış ve
Demokrasi Partisi (BDP) ve yüzde 5.1 oy
alacağı tahmin edilen Saadet Partisi (SP)
ise baraja takılıyor. BDP, 2007 seçimlerinde
olduğu gibi seçimlere bağımsız adaylarla
girmesi halinde grup kurabilecek sayıya
ulaşabiliyor. Diğer partilerle siyasallaşmaya
çalışan gruplar ise olası bir seçimde varlık
gösteremiyor.
Ankete göre CHP üç büyük kentten
ikisinde birinci parti konumunda. Örneğin
AKP İstanbul’da yüzde 34 oy oranıyla 36
milletvekili çıkarırken CHP, 32.5 oyla 31
milletvekili alıyor. Yüzde 1.5 oranındaki oy
farkı AKP’ye en büyük metropolde 5
milletvekili kazandırabiliyor. MHP ise
İstanbul’da yüzde 19 oy oranıyla 15
milletvekili çıkartabiliyor.
CHP’nin kalesi İzmir’de Altı Ok’un oy
oranı giderek yükseliyor. Ana muhalefet
partisi yüzde 48.4 oy oranıyla 15 milletvekili
kazanabiliyor. İzmir’de MHP yüzde 22.5
oyla 7, AKP ise yüzde 16 oy oranıyla ancak
4 milletvekiline ulaşabiliyor.
AKAM’ın anketi AKP’nin başkentte de
hızla eridiğini ortaya koyuyor. Ankara’da
birinci parti olan CHP yüzde 32 oy oranıyla
13, iktidar partisi ise yüzde 30.6 oy oranıyla
11 milletvekili çıkartıyor. Yüzde 17
oranındaki oyu ise MHP’ye 7 milletvekili
kazandırıyor.
Araştırma, Deniz Baykal’ın siyasal
tartışmalardaki isabetli saptamaları ve
toplumsal sorunlarla ilgili çözüm önerilerinin
halk arasında destek gördüğünü de ortaya
koyuyor. Anket aynı zamanda olası
seçimlerde bir koalisyon hükümetini haber
veriyor.
Devletle çatışan bir siyaset anlayışını
hâkim kılan AKP, yoksulluk ve yolsuzluk
bataklığında giderek eriyor ve halkın
gözünden hızla düşüyor.
AKP’nin yıkım politikaları ve ekonomik
çıkmazından kurtulmaya çalışan kitleler ise
elini CHP’ye uzatıyor... CHP’nin bu çöküntü
sürecinde başta Güneydoğu, Orta Anadolu
ve Karadeniz bölgesiyle özellikle
İstanbul’da ciddi bir seçim hazırlığına
girmesi gerekiyor.
Son anket hiç şüphesiz yurttaşlarla
birebir yürütülecek bir siyasal stratejiyi
hâkim kılmayı,
psikolojik
kampanyalarla CHP
ve lideri üzerinde
yürütülen suni
propagandaları
bertaraf etmeyi ve
taşeron çevrelerin
körüklemeye çalıştığı
bölünmeleri bir an
önce durdurmayı da
zorunlu kılıyor.
CHP’nin iktidara
gelememesi, Türkiye’nin karanlığa
sürüklenmesi ve “Tek parti faşizmi”nden
yakınan milyonlarca yurttaşın kamuoyunun
gözünden kaçırılan yukarıdaki anketi
dikkatle irdelemesi ve gardını alması
gerekiyor!..
İşbirlikçi medya gizlemeye çalışsa da,
AKP’nin düşüşüyle ilgili algı, toplumda
giderek yayılıyor.
İşte Tayyip Erdoğan bu yüzden
hırçınlaşıyor...
Erdoğan Niçin Hırçınlaşıyor?.. Takıyyenin İki Yüzü!..
Erdoğan “Ergenekon” baskısıyla şekillendirilen
sahte demokrasinin rüzgârıyla artık AKP’nin
yelkenlerini şişiremeyeceğini de görüyor. Dine
dayalı politik eylemlerle muhafazakâr kitleleri
AKP’nin merkezinde tutmaya çalışan Başbakan,
siyasal dinciliğin geleneksel takıyyeciliğini işte bu
yüzden ısrarla gündeme getiriyor!
Dikkat ediniz iktidar partisi ekonominin bataklığa,
işsizliğin cendereye dönüştüğü süreçlerde hem iç
hem dış politikada ivme yitirince hemen
Akıncılardan Milli Nizam’a, Milli Selamet’ten Refah
Partisi’ne kadar Milli Görüşçü tüm partilerin
kullandığı geleneksel silaha sarılıyor: Din...
Davos tiyatrosundaki “one minute” skeci 27
Mart yerel seçimleri öncesinde sahnelenmişti!..
Erdoğan, ne zaman siyasal atmosferde nefes
alamaz hale gelse ya Filistinli çocukları gündeme
getiriyor ya da İsrail’e öfkeleniyor.
Anketler AKP’nin eridiğini gösterirken Erdoğan
son haftalarda eşinin türbanını gerekçe göstererek
askeri hedef aldı, ÖSS katsayısından yakınırken de
imam hatipli kimliğiyle Danıştay’a saldırdı!..
Evet, İsrail düşmanlığı muhafazakâr bir
toplumda siyasal rant aracına dönüştürülebilir.
Ancak aynı toplum bilir ki, AKP ve Erdoğan 1
milyon Iraklının ölümüne yol açan Irak işgali ve
askerleri binlerce kadına tecavüz etmiş, cami ve
türbe bombalamış ABD’liler karşısında suskun
kalmıştır!..
Son anketler de gösteriyor ki, toplum inançlar
üzerinden yürütülen dinsel politikalara ve ikiyüzlü
takıyyeciliğe artık kanmıyor, AKP’ye kırmız kart
gösteriyor!..
CHP’den
Matematik Dersi!..
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz
Baykal’ın işsiz ailelere ayda 300 milyon lira
geçim yardımı yapılacağına ilişkin
açıklamasını da “Bunlar hesap bilmiyorlar”
diye eleştirmişti...
Oysa yalnızca İstanbul’da metrobüse
yapılan yüzde 35 oranındaki zam bile kimin
hesap kitap bilmediğini ortaya koydu.
İstanbul’da milyonlarca insan 550 TL’lik
asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. AKP’li
belediye ayda en az 45 TL metrobüs
harcaması yapan yurttaşın bütçesine son
zamlarla en az 15 TL yük bindirmişti...
Bilet ücretlerinin hesap kitap yapılmadan
1.5 liradan 2 TL’ye çıkartılması öfkeye yol
açmış, üniversite gençliği metrobüs durakları
önünde eylem yapmıştı...
Tuzu kuru AKP’liler yurttaşın isyanına kulak
asmayınca hesap bilen CHP’liler devreye
girdi... CHP’nin İstanbul milletvekillerinden
Mehmet Sevigen pervasızca ve insafsızca
yapılan zammın iptali istemiyle idare
mahkemesine dava açtı. Mahkeme talebi
haklı buldu ve milyonlarca İstanbullunun
bütçesini sarsan zamla ilgili yürütmeyi
durdurma kararı verdi.
Sevigen’in bu girişimi salt yoksulluk
sarmalında kıvranan milyonlarca yurttaşı
sevindirmedi, CHP liderini hesap bilmemekle
suçlayan Tayyip Erdoğan ve tayfasına da
matematik dersi verdi!..
Tayyip Erdoğan.
KESK ve DİSK öncülüğünde ba-
zı sendika ve sivil toplum örgüt-
leri dün yurt genelinde TEKEL işçilerine destek için meşaleli yürüyüşler
gerçekleştirdi. Ankara’da Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı
önünde toplanan grup, sloganlar eşliğinde Türk-İş Genel Merkezi’ne
yürüdü. Burada işçilere seslenen KESK Genel Başkanı Sami Evren, “Bu
direnişin başarıya ulaşıp ulaşmadığını soruyorlar. Başarısızlığa uğra-
yan AKP’nin 4/C uygulamasıdır” dedi. Daha sonra KESK ve DİSK üye-
lerinin bulunduğu grup, TEKEL
işçilerinin oluşturduğu grupla
bir araya gelerek Sakarya Caddesi’ne kadar yürüdü. İstanbul’da da Tak-
sim Tramvay Durağı’nda toplanan grup Galatasaray Lisesi önüne ka-
dar yürüdü. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, tüm emek güçle-
rinin TEKEL direnişine koşulsuz destek vereceğini söyledi. İzmir’de Kıb-
rıs Şehitleri Caddesi girişinde toplanan sivil toplum kuruluşları ellerinde
meşalelerle hükümet aleyhine sloganlar atarak cadde boyunca yürüdü.
İŞÇİLERE MEŞALELİ DESTEK
EYLEMDEN
CENAZEYE
? İşçinin acı günü
Yine çözüm yok
Başbakan TEKEL işçilerinin ay sonuna kadar 4-C’yi kabul
etmesini istedi, Bakan Yazõcõ sürenin uzatõlmayacağõnõ belirtti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa
Kumlu, TEKEL işçilerinin soru-
nun çözümü konusunda görüştüğü
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn tüm
imkânlarõ kullandõklarõnõ ifade etti-
ğini söyleyerek, Erdoğan’õn “TE-
KEL işçilerinin ay sonuna kadar
4-C’ye geçsin” dediğini aktardõ.
Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı ise
“Bir aylık sürenin uzatılmasının
söz konusu olmadığını” belirterek
işçilere gözdağõ verdi. İşçi konfede-
rasyonlarõ bugün yeniden toplanacak.
Türk-İş Başkanõ Kumlu, dün ilk
olarak TEKEL işçilerinin sorununu
aktarmak üzere TBMM Başkanõ
Mehmet Ali Şahin’i ziyaret etti.
Kumlu, Şahin ile görüşmesinin ar-
dõndan yaptõğõ açõklamada, Şa-
hin’in icranõn değil, yasamanõn ba-
şõnda olduğunu belirterek, “Sayın
Başkan ancak telkinde buluna-
bileceğini, bu işin çözülmesi an-
lamında takip ettiklerini, olayın
farkında olduklarını söylediler”
dedi. Kumlu, Şahin’in kendilerine
“Siz de bitirilmesi için çaba gös-
terin” dediğini aktardõ. Başbakan
Erdoğan da Kumlu ve beraberindeki
heyeti kabul etti. Görüşmeye Dev-
let Bakanõ Yazõcõ da katõldõ. Gö-
rüşmenin ardõndan açõklama ya-
pan Kumlu, Başbakan’a sõkõntõlarõnõ
tekrar anlattõklarõnõ belirterek “Bi-
zim başımızdan beri söylediğimiz
bu arkadaşlarımızın işçi statü-
sünde başka kuruma gönderil-
mesi. Sayın Başbakan da ‘hükü-
met olarak yapabileceklerinin ol-
madõğõnõ’ ifade ettiler” dedi.
Kumlu, bir soru üzerine, “4-C
biliyorsunuz 657 sayılı devlet me-
murları kanunun 4-C maddesi.
Orada daha önce 10 ay çalışma sü-
resi 11 aya çıkarıldı. Ayda bir
gün izin vardı, bu iki güne çıka-
rıldı. Kıdem tazminatı yok, bu
verildi. Gerçekten büyük bir ge-
lişme kaydedildi. Ancak bizim ba-
şından beri söylediğimiz, arka-
daşlarımızın işçi statüsünde başka
kurumlara yerleştirilmesi. Sıkın-
tı bu” karşõlõğõnõ verdi. Bundan son-
ra ne olacağõna ilişkin soruya karşõ-
lõk Kumlu, “Ne olacağını oturup de-
ğerlendireceğiz” dedi. Başbakan’õn
işçilerin eylemine yönelik ay so-
nunda müdahaleye ilişkin kendileri-
ne bir telkinin olup olmadõğõ sorusuna
da Kumlu, “Sayın Başbakan bu ar-
kadaşları bu soğukta, karda kışta
gönderin diyor. Ayın sonuna kadar
müsaade ettim diyor. Ayın sonu-
na kadar bunlar 4-C’ye müraca-
at etsinler diyor” yanõnõ verdi.
‘Yeni bir öneri yok’
Devlet Bakanõ Yazõcõ da görüş-
mede yeni bir öneri getirmedikleri-
ni kaydetti. İşçilerin 4-C’de yapõlan
iyileştirmeleri dikkate almak sure-
tiyle yasada öngörülen 30 günlük sü-
re içinde başvurmalarõ gerektiğini di-
le getiren Yazõcõ, “Bir an önce
başvuruda bulunsunlar. Bu süreç
inşallah işçiler daha fazla üzül-
meden bizi de üzmeden sona erer”
dedi. Yazõcõ, “Bu ay sonuna kadar
imzalamazlarsa ne olacak” soru-
suna ise şu yanõtõ verdi: “Bir aylık
süre hak düşürücü süredir. Bir ay-
lık süre içerisinde 4-C statüsünde
çalışacağım şeklinde bir irade or-
taya koymayan arkadaşımız, bir
daha o statüde çalışma hakkını bu-
lamaz. Sürenin uzatılması kesin-
likle söz konusu değil.”
Türk-İş Başkanı Kumlu, yap-
tığı görüşmelerin ardından ga-
zetecilere açıklama yaptı. (AA)
Fotoğraflar:CİHANORUÇOĞLU/AA