Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
12 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Haysiyet Cellatları...
Madımak yangınını seyrederken vicdanınız
sızlamamıştı sizin...
Ben hiç unutmadım!
Sizdiniz, Nesimi Çimen, Metin Altıok ve
diğer canlar cayır cayır yanarken ellerinizi
ovuşturup, alevler Madımak’ın perdelerini
tutuşturduğunda tekbir getiren...
Sizdiniz, “Bu yangının sorumlusu Aziz
Nesin’dir” diyen; sizdiniz, “Allah kâfirleri
cezalandırdı” diye yazılar yazan!
Sizdiniz, insanların özel yaşamına giren,
yarbayları, albayları onur intiharına sürükleyip
her türlü pisliği yapan!
Sizdiniz, devlet eliyle beslenen, Batman’da
eğitilen eli kanlı Hizbullah için “Onlar Allah’ın
yolunda yürüyor” diyen.
Sizdiniz, Susurluk’ta ortaya çıkan “devlet
içindeki örgütlü çeteyi” savunan.
Sizdiniz, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler
davasının zamanaşımına uğramasına alkış
tutan, alanlarda “Komünistler Moskova”ya
sloganı atan, Kahramanmaraş katliamında
onlarca Alevi yurttaşımızı boğazlayan...
Sizdiniz, Doğan Öz davasının, öteki faili
meçhullerin dosyaları engelle karşılaşırken
susan, konuşmayan, “devlet cinayet işlemez”
diye televizyon ekranlarında haykıran,
Susurluk’un üzerini örtmek için Bahçelievler,
Balgat katliamı sanıklarını savunan.
Sezen Öz’ün, Güldal, Özge ve Özgür
Mumcu’nun çığlığını duymayan, Abdi
İpekçi’nin kanlı gömleğini görmeyen.
Sizdiniz, Vedat Aydın’ın, Mehmet Sincar’ın
Savaş Buldan’ın, Behçet Cantürk’ün, Medet
Serhat’ın kaçırılıp öldürülmesi karşısında
susan, konuşmayan!
Sizdiniz, Uğur Mumcu’nun, Muammer
Aksoy’un, Çetin Emeç’in, Bahriye Üçok’un,
Turan Dursun’un, Onat Kutlar’ın, Yasemin
Cebenoyan’ın, Metin Göktepe’nin, Ahmet
Taner Kışlalı’nın, Necip Hablemitoğlu’nun
alçakça katledilmesi karşısında, dinci faşistlerle
saf tutan.
Sizdiniz, Erhan Tuncel, Hrant Dink’in
öldürüleceğini sivil-asker güvenlik birimlerine
bildirdiği halde niçin korunmadığını yazmayan.
Hazırlanan raporları görmeyen, hasır altı eden,
sonra demokrasiyi ve özgürlükleri savunan.
Sizdiniz, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun
raporunu manşetlere taşımayan!
Akşam gazetesi yazarı Serdar Akinan size
sesleniyor size:
“İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan
Akyürek’in görev yaptığı süre içinde müfettiş
raporuyla içeriği gerçekdışı bilgilerden oluşan
belge hazırladığı belirlendi.
Cinayeti aydınlatacak raporları ‘gizli belge,
devlet sırrı’ gerekçesiyle mahkemeye
göndermedi. Şimdi ise mahkeme kararıyla
görevine dönecek.”
Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’nda ne
yazıyor?
Serdar Akinan yazıyor:
“Erhan Tuncel, Hrant’ın öldürüleceğini
İstihbarat Dairesi’ne ihbar etti. İstihbarat Dairesi
önlem almadı.”
Şimdi soruyorum size... Haysiyet
cellatlarına...
Devletin istihbarat birimleri Hrant’ın
öldürüleceğini bildiği halde “koruma
önlemini” neden almıyor?
Hem bu soruya yanıt verin hem de Serdar
Akinan’ın yazdıklarına:
“Demokrasi diye bağıranlar, Hrant için, adalet
için, diyenler...
Bu raporu sürmanşetlere çekmeyen,
ekranlarında görmeyen, köşelerinde avaz avaz
bağırmak yerine susan demokrasi
mücahitlerine, o liberal kalemlere sorsanıza...
Neden bu mahcup tavır?
İşte rapor... İşte rezalet... Hadi sesinizi
çıkartın...”
Yüzünüz kızardı mı?
Haydi bakalım sözde demokrasi
kahramanları, haysiyet cellatları...
Susmayın konuşun!
Çığlıkları duyun!
Sizdiniz, faili meçhul cinayetlere alkış tutan...
Madımak katliamını Aziz Nesin’e yükleyen...
Ve şimdi siz, internette ailesinin özel
yaşamıyla ilgili kimi iddialar çıkınca intihar
eden albay Berk Erden’in eşi ve oğlunun
cenaze törenindeki görüntülerini görünce ne
düşündünüz?
Ne diyeceksiniz bu onur intiharına?
Merak ediyorum neler yazacaksınız?
Pas tutmuş vicdanınız, pas!
Vicdanınız sızlayacak mı bir kez olsun? Bir
kez olsun “biz ne yapıyoruz” diye düşünecek
misiniz?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Cami mi
okul mu?
AYVALIK (Cumhu-
riyet) - TOKİ’nin Ayva-
lõk’ta yaptõrdõğõ 24 ders-
likli ilköğretim okulu, İs-
lami motifleri andõran
görüntüsüyle eleştirili-
yor. Armutçuk bölgesin-
de yapõmõ süren okul bi-
nasõ, özellikle kemerli
pencereleriyle camiye
benzetiliyor. TOKİ’nin,
okul yapõmõ için geçen
haziran ayõnda açtõğõ iha-
leyi, 2 milyon 784 bin li-
ra bedelle bir firma ka-
zanmõştõ. 17 Temmuz
2009’da başlayan inşaat
çalõşmalarõnõn 28 Kasõm
2010 tarihinde tamam-
lanmasõ öngörülüyor.
YGS’ye başvuru
süresi uzatıldı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme
Merkezi (ÖSYM), üni-
versiteye giriş sõnavõnõn
ilk basamağõ olan Yük-
seköğretim Geçiş Sõna-
võ’nõn (YGS) bugün sona
erecek olan başvuru süre-
sini 16 Şubat 2010 Salõ
günü saat 17.00’ye kadar
uzattõ. ÖSYM’den yapõ-
lan yazõlõ açõklamada,
2010-ÖSYS kapsamõnda
yapõlacak YGS ve LYS
sõnavlarõnõn daha önce
açõklanan tarihlerde yapõ-
lacağõ, sõnav takviminde
bir değişiklik olmayacağõ
da vurgulandõ.
Yurtdışı Türkler
Başkanlığı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yurtdõşõ
Türkler Başkanlõğõ’nõn
kurulmasõnõ öngören ta-
sarõ, TBMM Başkanlõ-
ğõ’na sunuldu. Buna gö-
re, başkanlõk, yurtdõşõnda
yaşayan 5 milyon yurt-
taşla ilgili çalõşma yapa-
cak. Soydaş ve akraba
topluluklarla sosyal, kül-
türel ve ekonomik ilişki-
lerin geliştirilmesi için
faaliyet yürütecek.
Demirtaş’tan
cezaevi ziyareti
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
BDP Genel Başkanõ Se-
lahattin Demirtaş, geçen
yõl aralõk ayõnda birçok
ilde düzenlenen operas-
yonlarda KCK Türkiye
Meclisi üyesi olduklarõ
iddiasõyla tutuklanan 23
kişiyi Diyarbakõr Ceza-
evi’nde ziyaret etti. De-
mirtaş, tutuklularõn yak-
laşõk 10 aydõr hâkim kar-
şõsõna çõkmadõğõna dik-
kat çekerek “Arkadaşla-
rõmõz suçsuz yere tutuklu
bulunuyor” dedi.
Kemikler
hayvanlara ait
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
İtirafçõ Abdülkadir Ay-
gan’õn 1990’lõ yõllarda
faili meçhul cinayetler-
de öldürülen iki kişinin
gömüldüğü yönündeki
ifadeleri üzerine Diyar-
bakõr’da yapõlan kazõlar-
da bulunan kemiklerin
tümünün hayvanlara ait
olduğu belirlendi. Mar-
dinkapõ Mezarlõğõ’ndaki
kimsesizlere ait 4 me-
zardan alõnan numunele-
rin de incelendiği ve ka-
yõp Hakkõ Kaya’ya ait
olmadõğõ açõklandõ.
TGS Genel Başkanõ İpekçi, Anadolu Ajansõ’nõn özerkliğini ve tarafsõzlõğõnõ yitirdiğini söyledi
‘Feryadımız duyulsun’
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Türkiye Gazeteciler
Sendikasõ (TGS) Genel Başkanõ Ercan
İpekçi, Anadolu Ajansõ’nõn (AA)
özerk yapõsõnõn fiilen ortadan kaldõ-
rõldõğõnõ, atõlan yeni adõmlarla da bu-
na hukuki dayanak oluşturulmaya ça-
lõşõldõğõna işaret ederek, yaşananlarõ
parlamentonun değerlendirmesi ge-
rektiğini vurguladõ. İpekçi, göreve gi-
den ajans muhabirinin Başbakan’õn da-
nõşmanlarõ tarafõndan görevden alõ-
konulabildiği, bakan sekreterlerinin te-
lefon açõp muhabire “fırça atıp, tali-
mat vermeye kalkabildiği” bir nok-
taya gelindiği uyarõsõnda bulundu.
TGS Genel Başkanõ Ercan İpekçi,
Anadolu Ajansõ’nõn tarafsõzlõğõnõn ve
özerkliğinin korunmasõnõn bir anayasa
hükmü olduğunu anõmsatarak buna
herkesin uymak zorunda olduğunu kay-
detti. Ajansõn özerk yapõsõna yönelik ya-
põlanlarla ilgili olarak “Başbakan’ın de-
diği gibi, söylediklerimiz var, söyle-
yemediklerimiz var ama tahammül
sınırlarımızın zorlandığı bir nokta-
dayız artık” diyen İpekçi, özerkliği ze-
deleyecek bir sözleşmenin Basõn Yayõn
ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile
yapõldõğõnõ bildirdi. Sözleşmenin iç
atamalara bile müdahale etmeyi öngö-
ren hükümler taşõdõğõnõ anlatan İpekçi,
fiilen yok edilen özerklik ve tarafsõzlõ-
ğa sözleşmeyle hukuki zemin oluştu-
rulmaya çalõşõldõğõ uyarõsõnda bulundu.
İpekçi, Anadolu Ajansõ’nõn tarafsõzlõğõnõ
ve özerkliğini ortadan kaldõracak adõm-
larõ önleme görevinin aynõ zamanda par-
lamanteyo ait olduğunu kaydedti. İpek-
çi, “Anadolu Ajansı’na vasi atamak,
burayı vesayet altına almak, burayı
açıkça siyasi iktidara bağımlı hale ge-
tirmek, buranın özerklik yapısına
darbe vurmaktır” dedi. Anadolu Ajan-
sõ’nõn Mali İşler Daire Başkanlõğõ’nõn
Denizcilik Müsteşarlõğõ’nda yolsuzluk
soruşturmasõ geçirmiş olan Halis Ça-
lışgan’a emanet edilmesini vahamet ola-
rak nitelendiren Ercan İpekçi, “Ajan-
sın denetçiliğine ise İsmail Kozan ge-
tiriliyor. Kozan TOKİ’de görev yap-
tığı dönemde eşine konut tahsis etmesi
nedeniyle soruşturmaya uğramış bir
kişi. Anadolu Ajansı’nın kaderi so-
ruşturma geçirenlerin eline emanet
edilemez. Ajansın güvenilir ellerde ol-
madığı kanatindeyiz ve bunu hay-
kırma noktasındayız. Gelinen nokta
fiilen yok edilen özerkliğin hukuken
tescil edilmesidir. Konuya parla-
mento el atmak zorundadır” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, “Deniz
Feneri e.V. bağlantılı soruşturma”
kapsamõnda istenen bazõ belgeleri so-
ruşturmayõ yürüten savcõya göndermediği
ve soruşturmanõn gecikmesine neden ol-
duğu iddia edilen bir bankanõn görevlileri
hakkõnda “görevi ihmal” suçu kapsa-
mõnda soruşturma başlattõ.
Edinilen bilgiye göre, “Deniz Feneri e.V.
bağlantılı soruşturma”yõ yürüten cum-
huriyet savcõsõ Nadi Türkaslan, bir ban-
kanõn genel müdürlüğünden, bankanõn
Frankfurt şubesinden bir kredinin veril-
mesine ilişkin belgeler istemiş, genel mü-
dürlük de istenilen belgeleri Ankara Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’na göndermişti. So-
ruşturma kapsamõnda, başsavcõlõk, banka ge-
nel müdürlüğünden söz konusu şubenin yap-
tõğõ bazõ işlemlere ilişkin bilgiler de istemiş,
genel müdürlük ise bu bilgilerin hazõrlan-
masõnõn zaman alacağõ gerekçesiyle Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan süre istemişti.
Süre verilmesine karşõn bankanõn genel mü-
dürlüğü istenilen bilgileri veremeyeceğini
belirtmişti. Soruşturma savcõsõ Türkaslan,
soruşturmanõn gecikmesi nedeniyle ban-
kanõn genel müdürlük görevlileri hakkõnda
suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu
üzerine, Memur Suçlarõ Soruşturma Büro-
su tarafõndan söz konusu görevliler hak-
kõnda, “görevi ihmal” suçu kapsamõnda so-
ruşturma başlatõldõ. Bankanõn Frankfurt
Şubesi Müdürü M.Ö. “Deniz Feneri e.V.
bağlantılı soruşturma”nõn başlamasõnõn ar-
dõndan Türkiye’ye tayin edilmişti.
‘Meclis’ten
özür dilesin’
MUMCU’DAN ARINÇ’A
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Başkanvekili Güldal
Mumcu, Başbakan Yar-
dõmcõsõ Bülent Arınç’õn
kendisinden TV ekran-
larõndan özür dilemesiy-
le ilgili olarak “Şahsım-
la ilgili özrü kabul ede-
bilirdim. Ancak asıl
özür dilenmesi gereken
yer, Meclis Başkanlığı,
dolayısıyla TBMM’nin
manevi kişiliğidir. Özür
elbette anlamlı ve
önemlidir; ama bu
özür, o özür değildir”
açõklamasõnõ yaptõ.
TBMM Başkanvekili
Mumcu, Başbakan Yar-
dõmcõsõ Arõnç’õn bir te-
levizyon programõnda
kendisinden özür dile-
mesiyle ilgili olarak ya-
zõlõ açõklama yaptõ.
Arõnç’õn Başbakan Yar-
dõmcõsõ olarak yurtiçinde
ve yurtdõşõnda hükümeti
temsil ettiğini vurgulayan
Mumcu, “TBMM Baş-
kanlığı’nı temsilen bu-
lunduğum o makam-
da, bana yönelttiği, eleş-
tiri boyutunu aşan ha-
karetamiz sözler, şah-
sımın ötesinde açıkça
TBMM Başkanlığı’na
ve TBMM’nin manevi
şahsiyetine hakarettir
ve yürütmenin yasa-
maya baskısıdır” dedi.
Mumcu, şu görüşleri
dile getirdi:“Bu yakla-
şım, kadını mümkünse
eve mahkûm etmek is-
teyen, onu daima aciz
ve korunmaya muhtaç,
akıl ve mantık kullan-
mayı bilmeyen bir var-
lık olarak gören zihni-
yetin, kadını görmek
istediği yer ile fiilen
gördüğü yer arasında-
ki farktan duyduğu ra-
hatsızlığı sergilemekte-
dir. Şahsımla ilgili özrü
kabul edebilirdim. An-
cak asıl özür dilenmesi
gereken yer, Meclis
Başkanlığı, dolayısıyla
TBMM’nin manevi ki-
şiliğidir. Kaldı ki, ya-
pılan işin yanlışlığının
idrak edildiğini ortaya
koyması açısından özür
elbette anlamlı ve
önemlidir; ama bu
özür, o özür değildir.”
GÖREVLİLER BELGELERİ GECİKTİRMEKLE SUÇLANDI
Bankaya‘Fener’soruşturması
Halk Cephesi üyeleri, demokra-
tikleşme paketleri açan AKP’nin
eski DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı koruduğunu belirterek
Ağar’ın tutuklanmasını istedi. Sultanahmet Adliyesi önünde dün bir
araya gelen grup, “Mehmet Ağar cezalandırılsın” sloganı attı. Bu
arada Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar’ın Susurluk davası
kapsamında, yargılandığı davaya müdahil olmak isteyen BDP Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın istemini reddetti. (Fotoğraf: SERAP ÇİL)
‘Ağar tutuklansın’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu’nda dün Kamu
Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlõğõ
(KDGM) kurulmasõna ilişkin tasarõnõn
görüşmeleri sõrasõnda sert tartõşmalar ya-
şanõrken CHP ve MHP sözcüleri “Ye-
şil, Tuncay Güney, Abdullah Çatlı”
örneklerini anõmsatarak kaygõlarõnõ di-
le getirdi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn
“Hablemitoğlu dışında bir tane bile
faili meçhul kalmamıştır” sözleri de
muhalefetin tepkisine neden oldu.
Tasarõnõn görüşmeleri sõrasõnda hü-
kümetin kabul edilen bir önergesiyle,
“657 sayılı Devlet Memurları Kanu-
nu ve diğer kanunların sözleşmeli
personel çalıştırılması hakkındaki
usul ve esaslara bağlı kalmaksızın” İç-
işleri Bakanõ onayõyla 10 müşavir ça-
lõştõrõlmasõ yönünde değişiklik yapõlmasõ
muhalefetin tepkisine yol açtõ. CHP’li
Ali Rıza Öztürk, “Sayın Bakan aca-
ba bu değişiklik önergesiyle yeni çe-
teler mi türetmek istiyor?” dedi.
CHP’li İsa Gök ise, yaşanan sürecin fa-
şizan yönetime gidişte önemli bir aşa-
ma olduğunu belirterek, “Biz buna ‘F
tipi’ diyoruz. Fethullah Gülen örgüt-
lenmesi yapıldı. Bir dev yaratıyorsu-
nuz. Abdullah Çatlı’ya EGM Uz-
man belgesi vermiş, bunu şimdi kim
önleyecek? Sayın Bakan Emniyet’te
Fethullah Gülen’in örgütlenmediğini
çıkın kürsüye söyleyin” dedi.
Hablemitoğlu örneği kızdırdı
BDP’li Pervin Buldan’õn “Hükü-
metiniz zamanında hızla artış göste-
ren kışlalardaki şüpheli asker ölüm-
leri faili meçhul değil de nedir? Ölüm
nedeni intihar olarak gösterilen bu as-
kerlerin nedense tamamına yakını
Kürt’tür” sözlerine tepki gösteren İç-
işleri Bakanõ ise “Bizim dönemimizde,
Hablemitoğlu cinayeti dışında faili
meçhul bir tane siyasi cinayet kal-
mamıştır. İntihar eden askerler
Kürt’tür, falan bunları yakıştıra-
mam Meclis’e ben” dedi. CHP’li Ke-
mal Kılıçdaroğlu ise, “Tetikçiler ya-
kalandı, asıl failler değil. Yoksa aile-
ler bugün Meclis’e gelmezdi” dedi.
‘Yeni çeteler üretmek istiyorlar’
Kamu müsteşarlõğõ tasarõsõnõn görüşmelerinde muhalefet hükümeti sert dille eleştirdi
‘İNSAN HAKLARI İHLALİ VAR’
İpekçi, ajansta yapõlan atamalarda, değişik saikler
etkili oluyorsa rahatsõzlõğõ dile getirmek zorunda ol-
duklarõnõ belirterek şu değerlendirmeyi yaptõ: “Ta-
hammül sõnõrlarõmõzõn zorlandõğõ bir noktadayõz. Artõk
insan haklarõ, toplusözleşme, anayasa ihlal ediliyor.
Ajansõn kuruluş kanunundaki temel amaçlar ihlal edi-
liyor. İnsan haklarõ kökünden ihlal ediliyor. Her türlü
hükümet müdahalesini reddediyoruz. Buna yönelik,
özerkliğe yönelik müdahaleyi reddediyoruz.”
‘Eşli programlandõ’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn, Fransa ziyaretine
ilişkin tartõşmalar konusunda Star gazetesine
yaptõğõ, “Ziyaret zaten eşsiz programlan-
mıştı” yönündeki sözlerinin gerçeği yansõtma-
dõğõ ortaya çõktõ. Türkiye’nin o dönemde Paris
Büyükelçisi olan Uluç Özülker, ziyaretin eşli
olarak programlandõğõnõ ve heyetin Paris’e
gelmesinden saatler önce programõn değiştiril-
diğini belirtti. Özülker, “Zaten, devlet ziyare-
ti kesinleştikten sonra Fransızlarla eşli ziya-
ret konusunda mutabık kalınarak program
hazırlandı. Bir devlet programı, bir de eşler
için özel program öngörüldü” dedi. Özülker,
ziyaretten bir gün öncesinde yaşanan geliş-
meleri anlatõrken “Pazar akşamı, ben yata-
ğıma kadınlar için yapılmış resmi bir
programla girdim. Pazartesi sabahı telefon
edildi. ‘Gelmiyor’ dediler” diye konuştu.
ERDOĞAN’A YALANLAMA