25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 KASIM 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER TBMM Başkanlığı AOÇ’deki Jokey Kulübü’nün sosyal tesisine göz dikti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vekillere tesis aranıyor AKP’li Pakdil, “Jokey Kulübü’nün arazisininTürkiye Büyük Millet Meclisi’ne kazandırılmış olması Meclisimiz açısından uygun olacaktır” dedi. AYŞE SAYIN Hücrede Umut Toplamak... Soyunan ağaçların kuşattığı bir vadide belki de denize yakın mağaralarda martı çığlıklarının eşliğinde flüt çalıyor bir kadın... Bir erkek, belki biraz aşağılarda sessizce akan bir ırmak kıyısında kendi yalnızlığını yaşıyor. Bir çocuk maviş gözleriyle dolaşıyor ortalıkta... Taş yapılar, beyaz badanalı, mavi panjurlu evler... Denizin sularına gömülen hayatlar, dokunma duygusundan yoksun insanlar ve pazaryerleri... O sırada bir şiir gelir aklınıza.. bir çocuk, bir kadın, Paris’te Opera Meydanı’nda dolaştığınız günler... Benjamin Peret’in “göz kırpmaları” ve “papağan uçuşları”, mavi ışıklar ve alevlenen gökyüzü: “bütün anlamlarıyla adını çizen bir merdivene dizilmiş bir zenci kabileyle saçını süslemiş Rosa sivri kadın memeleri erkek gözleriyle bakarlar orda Bugün saçlarınla bakarım sabah opali Rosa gözlerinle uyanırım zırhlı elbise Rosa infilak göğüslerinle düşünürüm kurbağalarla yeşillenmiş gölcük Rosa Nazar denizi göbeğinde uyurum genel grev boyunca yabangülü Rosa Kuyrukluyıldızlarla verimlendirilmiş Samanyolu omuzların arasında yolumu şaşırırım...” İngiltere’de üniversite öğrencilerinin eylemini düşünürken, Rosa’nın yaşamını, Fransa’daki genel grevleri anımsadım... Bir de Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gösteri yapan öğrencilerin başına gelenleri... Ardından Ankara’daki TEKEL işçilerinin direnişini, onlara destek veren lise öğrencilerinin fişlenip okullarından atılışını. Ve Peret’in dizelerindeki çığlığı: “çamaşır yıkama gecesinde yasemin Rosa perili ev Rosa yeşil ve mavi posta pullarının baskınına uğramış kara orman Rosa çocukların dövüştüğü boş bir arsa üstünde uçan uçurtma Rosa sigara dumanı Rosa billurlaşmış deniz köpüğü Rosa Rosa...” Kıvrım kıvrım sözcükler, masalımsı hayatlar... Bakışları donmuş emekçi kadınlar, alışveriş merkezlerinde dolaşan hatunlar... Okunmaz harf gölgelerinde Francis Ponge, Ren kıyısında dolaşıyor 70’li yılların sonbaharında. Bir şeyler mırıldanıyor ama kimseler duymuyor onu: “Ateş çevik, kül durağan. Ateş kızgın, gül erinçli. Ateş maymumsu, kül kedimsi. Ateş daldan dala tırmanan, kül düşüp dağılan. Ateş yükselen, kül yığılan. Ateş parlak, kül mat. Ateş bağırgan, kül dilsiz. Ateş sıcak, kül soğuk. Ateş çocuksu, kül ağırbaşlı. Ateş hayvan, kül maden. Ateş korkan, kül dert yanan. Ateş yürekli, kül bozgunda.” Bu sırada tanyeri ağarıyor... Önce bir kül rengi... Mor bir ışık demeti ve turuncu bir çizgi... Başımı göğe çeviriyorum o anda... Hasan Hüseyin’in dizeleri, genç ölümler, yasaklı günler, zindanlar... “ben hiç turna görmedim ama tanıyorum turnayı türkülerden biri bir turnalı türkü tuttursa hele de tirendeysem hele de hapisteysem yitirmişsem sevdiklerimi oy dağlar dağlar” Karanlıkta bir babanın sessizce öptüğü çocuğu Hasan Hüseyin’in dizelerinde yerini buluyor... Bir Paris akşamını düşünüyorum... Ansızın kayboluyor yıldızlar tıpkı Kemal Özer’in aramızdan ayrıldığı gibi: “Bakıyorum onların yüzüne ölümden önceki bir pazartesi; ne coşkuyu geri çeviren yılgınlık, ne zamanı kollayan ürperti, çizmişler kavgayı yüreklerine. ............ Gökte güvercinlerin bıraktığı kanat seslerinden daha kıvrak, daha yoğun, görkemli düşüncelerden, verilen yargıdan daha güçlü bir umutla işlemişler yarını. ............. kapamışlar sıkı sıkı hücrenin kapısını, dışarda kalmış dünya. Her şeyi söküp almışlar elinden, bir tek pencere bırakmışlar sana ve parmaklığın dışında bir tek dal.” Direncin yok edilmek istendiği bir dönem... Umut çoğaltmamak, yaşam sevincini darmadağın etmek için kurmuşlar düzeni. Belki bir masalmış bu tüm anlatılanlar belki de gerçek. Koparılan bir gül, bir mor menekşe... İşkenceler ve hapislik günleri... Ergin Günçe, Yusuf’la bir çiçek koparıyor olmalı bir bahçede. Devrimin renginin uçucu ve berrak olduğunu düşünüyordur Deniz’le Hüseyin uykularında. Gülerken ağlayan uykularında... Mavi göğe hasret, özgürlüğe hasret. Umut toplamaktadırlar hücrelerinde... Bugün olduğu gibi... Düzeltme: Dünkü yazımda Canan Kaftancıoğlu’nu Ümit Kaftancıoğlu’nun eşi diye yazmışım. Dr. Canan Kaftancıoğlu, faşistlerce katledilen yazar Ümit Kaftancıoğlu’nun gelinidir. Düzeltir, özür dilerim. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ANKARA TBMM Başkanlığı, milletvekillerinin “dinlenebileceği, sohbet edip, spor yapacakları” sosyal tesis olmadığı gerekçesiyle yer arayışı başlattı. Daha önce “butik otel” arayışı ile gündeme gelen TBMM Başkanlığı, bu gerçekleşmeyince, Jokey Kulübü’nün Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi içindeki sosyal tesisinin TBMM’ye tahsisi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na başvurdu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Meclis bütçesinin görüşmelerinde, milletvekillerinin “sosyal tesis” sıkıntısı da gündeme geldi. Milletvekillerinin bu konudaki sorusunu yanıtlayan AKP’li TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, konunun daha önce Başkanlık Divanı’nda ele alındığını belirterek, “Jokey Kulübü’nün arazisinin mevcut yapısının Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kazandırılmış olması Meclisimiz açı sından, milletvekillerimiz açısından uygun olacaktır. Şu anda bu konu, Sayın Tarım Bakanı’yla görüşülerek halledileceği noktada Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın uhdesindedir” bilgisini verdi. Bütçe görüşmelerinden sonra TBMM yönetimi Tarım Bakanlığı düzeyinde girişimlerde bulundu. Çalışmayla ilgili Cumhuriyet’e bilgi veren CHP’li TBMM İdare Amiri Ahmet Küçük, Tarım Bakanlığı’ndan, AOÇ içindeki Jokey Kulübü’ne ait sosyal tesisin Meclis’e tahsisi için başvuruda bulunduklarını anlattı. Tarım Bakanı Mehdi Eker’in de tahsise “olumlu” baktığını ifade eden Küçük, işin bürokrasi aşamasının sürdüğünü söyledi. Milletvekillerinin Ankara’da sohbet edip, dinleneceği, spor yapabileceği bir sosyal tesisi olmadığını belirten Küçük, “Mesela vilayetler evine gidiyoruz, itilip kakılıyoruz, gerçekten böyle bir sosyal tesise ihtiyaç var” dedi. musakart yahoo.com Üstelik Profilo Ankastre Setleri 869 hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 SÜHEYL BATUM KAYIT YAPTIRMALARINI STED Gönüllülere çağrı CHP Genel Sekreteri Batum, il başkanlarına “Gönüllülüğe davet” ve “Gönüllü kaydı” genelgesi gönderdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, seçim kampanyasında çalışmak isteyen gönüllülerin, 24 Kasım’a dek partiye kayıtlarını yapmalarını istedi. Batum, “genel başkan adına” imzasıyla CHP il başkanlarına “Gönüllülüğe davet” ve “Gönüllü kaydı” genelgesi gönderdi.Batum, CHP’nin Haziran 2011’de yapılacak milletvekilliği genel seçimlerine “Tek başına iktidar” sloganıyla hazırlandığını vurguladı. Batum, “Daha başarılı bir seçim sonucu elde edebilmek için Haziran 2011 seçimlerinde CHP’ye gönül vermiş olmakla beraber, tüm enerjisini seçim çalışmalarında harcamaya hazır olan üye ve gönüllülerimizin süratle tespitine karar verilmiştir” dedi. Seçim kampanyası döneminde kendileriyle birlikte görev yapacak üye ve gönüllü CHP’lilere, www.chp.org.tr adresinden gönüllü kayıtlarını yapmaya çağıran Batum, gönüllü kaydı yapanların, görevlendirme açısından genel merkezin planlama çalışmalarının bir parçası olacağını belirtti. BAYRAMDA S YAS LER Bahçeli Ankara’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uzun Kurban Bayramı’nda siyasi liderler de Ankara’yı terk ediyor. Bayramda sadece MHP lideri Devlet Bahçeli, Ankara’da olacak. Siyasilerin Kurban Bayramı programı belli olmaya başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sosyalist Enternasyonal toplantılarına katılacakları için bayramı Paris’te karşılayacak. Bayram nedeniyle önce Paris programından vazgeçen Demirtaş, daha sonra katılacağı bir başka program nedeniyle “gözlemci” statüsünde davet edildiği Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılma kararı aldı. CHP lideri ise pazartesi ve salı günü Sosyalist Enternasyonal toplantısına katıldıktan sonra 17 Kasım Çarşamba günü Türkiye’ye dönecek. Başbakan Tayyip Erdoğan ise bu gece Türkiye’ye dönecek. Güney Kore ve Bangladeş ziyaretlerinin ardından bu gece İstanbul’a inecek olan Erdoğan’ın bayramı İstanbul’da karşılaması bekleniyor. Bahçeli ise bayram süresince Ankara’da olacak. Bahçeli, bayramın 2. günü genel merkezde partililerle bayramlaşacak. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear