Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  Clinton da doğrusu aldığı paranın hakkını  vermedi değil, verdi.  Bol bol Türkiye yi övdü.  Batı dan Doğu ya eksen kayması olduğu  iddialarını yalanlarken Türkiye nin Batı ile Doğu  arasında bir köprü olduğunu söyledi.  Kalkınma hızımız böyle giderse Avrupa  Birliği nin kapımızı çalacağının altını  çizerek ekonomimizi bir güzel övdü.  Övgüleri arasına bir soru üzerine sıkıştırdığı  cümle şöyleydi:   Türkiye ye baktığımızda bugünkü liderlerinin  Atatürk ün 1920 lerde rahat hissetmeyeceği  ölçülerin üzerinde dindar ancak siz yine de  onlara anayasa değişikliği için güveniyorsunuz.   Bill Clinton ın bu cümlesini şöyle okumak  olanaklı:  Halkınız 1920 lerden bu yana Atatürk ün  kurduğu laik Cumhuriyet in temel ilkelerine  bağlı bir halk.  Ne var ki bugünkü AKP iktidarının yöneticileri  Atatürk Cumhuriyeti nin temel ilkeleri, başta  laiklik ilkesi  üzerinde dindar  bir iktidar.  Halkınız hem Atatürk ün başta laiklik bütün  ilkelerine bağlı hem de... Atatürk ilkelerinin  üstünde dindar bir iktidar kadrosunun anayasa  değişikliğini onaylıyor.  Clinton ın mantığı; Atatürk ilkelerine bağlı  halkla; dindar bir iktidarın hazırlayıp önüne  koyduğu anayasa değişikliğini onaylayan halkı  yan yana getiremiyor.  Halkımızın demokrasi geleli beri, iktidarlar  veya bu iktidar döneminde Atatürk ilkelerine  bağlılıktan vazgeçemediğini, ne ki çeşitli  nedenlerle şik yetçi olduğu...  ...o iktidara oy verdiğini bir türlü anlayamıyor  Clinton.  O bir Batılı. Kimi aksaklıklarına karşın ABD de  gerçek demokrasiyi yaşıyor.  Halkın şik yetçi olduğu, devletin kurucu  ilkelerine aykırı hareket eden, kalkınma hızı  içinde toplumdaki yoksullaşmayı giderek  büyüten bir iktidarı halkın al aşağı etmesine  alışmış   Bu koşullarda yaşayan bir siyaset adamına:  Halkımızın yeni gelinlere benzediğini,  her seçim öncesi ağlaştığını ama yine gidip  sandığa iktidara destek oyu bıraktığını... bu  tezadın gerekçelerini anlatabilirsen anlat!  Bill Clinton bu sözleriyle bize; bu ne perhiz  ne lahana turşusu deyişini anımsatıyor.  Övdü diye seviniyoruz!  Yoksa eleştiri dozunu kaçırdık mı?  Bu ülkede demokrasiyi geliştirme çabalarını  önemsemiyor muyuz?  Örneğin Akşam da dün  CHP nin yeni yıldızı   diye takdim edilen Enver Aysever in yeni  CHP ye yeni hız verecek önerilerini  önemsemeyerek gelişen demokrasimizi  küçümsedik mi acaba?  Hani şu,  Çıktık açık alınla...  diye başlayan  10. yıl marşımız var ya; Aysever, aynı zamanda  sanat sever elbette; bırakın bu marşı artık  diyor.  10. yıl yerine koşar adım yeni bir marş!  2023 e ne kaldı şurada? 100. Yıl Marşı  bestelenmeli artık, diyor.  Bestecilere 13 yıl süre tanımış. İnsaflı!  Enver Aysever e göre; hele çocuklarımıza  okullarda  Ne Mutlu Türk üm  diye bağırtmanın  da yeni demokraside yeri yok!  Diyor ki:  Rakel Dink in  Sevgilim   mektubunu okutmalıyız!   Oldu olacak; çocuklar her sabah;  Ne Mutlu  Türk üm  yerine  Ne mutlu Dink im Diyene   diye bağırsınlar!  Sözün kestirmesi şu:  Yazarı olduğu Akşam; Enver Aysever i şöyle  tanıtıyor:   Kılıçdaroğlu nun kontenjanından parti  meclisine giren Aysever, televizyon  programcılığı nedeniyle popüler bir isim...  ...Kendisine  enternasyonalist solcu  diyor.   Bu ülkede her sabah yeni bir şey öğreniyor  insan.  İşte örneği: Dün sabah pozitif muhalefetin  genç yüzüyle tanıştık!  SAYFA 5 EK M 2010 SALICUMHUR YET  8 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Ekim  Oslo PB 9  Helsinki PB 13  StockholmPB 13  Londra Y 17  AmsterdamPB 18  Brüksel Y 18  Paris Y 18  Bonn PB 19  Münih PB 17  Berlin PB 17  Budapeşte Y 12  Madrid Y 22  Viyana Y 13  Belgrad Y 19  Sofya Y 15  Roma Y 22  Atina PB 22  Zürih Y 16  Moskova B 8  Aşkabat B 29  Taşkent B 31  Baku Y 20  Bişkek PB 26  Tiflis Y 21  Kahire B 31  Şam B 30  İstanbul Y 22  Edirne B 21  Kocaeli Y 21  Çanakkale B 22  İzmir PB 26  Manisa PB 26  Denizli PB 25  Zonguldak Y 17  Sinop Y 19  Samsun Y 19  Trabzon Y 18  Giresun Y 19  Ankara PB 20  Eskişehir PB 19  Konya PB 20  Sıvas B 17  Antalya B 32  Adana B 30  Mersin B 31  Diyarbakır PB 27  Şanlıurfa PB 29  Mardin PB 26  Siirt PB 28  Hakk ri Y 22  Van Y 19  Kars Y 18  Ülkemizin kuzey ve  doğu kesimleri parçalı  ve çok bulutlu, Batı ve  Orta Karadeniz kıyıları,  Doğu Karadeniz, Doğu  Anadolu nun kuzey ve  doğusu ile Edirne, Kırk  lareli, İstanbul, Kocae  li ve Sakarya çevreleri  sağanak yağışlı, diğer  yerler az bulutlu ve açık  geçecek. Yağışların;  Giresun, Trabzon, Rize  ve Hopa çevrelerinde  kuvvetli olması bekle  niyor. Hava sıcaklığın  da önemli bir değişiklik  beklenmiyor. Mevsim  normalleri civarında  seyredecek.    IŞIL ÖZGENTÜRK  Baştarafı Arka Sayfada  dolarlar ve bütün bir yaz boyunca  köpekleri, kuşları serseme çeviren,  havai fişek gösterileri. Resmen  havaya atılan para. Sanki burası  dünyanın en zengin ülkesi sanki  burada insanlar daha ucuz ekmek  için kuyrukta değil. Sanki iftar  sofralarının önünde bekleyenler  uzaylı.  Nik h şahitleri ayrı bir olay. İtibarlı  olanlar günün siyasileri. Gerçi bu  konuda kimse Başbakanımız  Tayyip Bey in eline su dökemez.  En itibarlı siyasi şahitler onda. Hatta  bu konuda uluslararası bir rekor  kırmış olmalı! Neyse, geçenlerde  acaba başka ülkelerde de siyasiler  böyle düğün düğün dolaşıp,  televizyonlarda boy gösteriyorlar mı  diye merak edip sordum  soruşturdum, hayır böyle bir şey  yok. Elbette oralarda da siyasiler,  askerler düğünlere, vaftiz  törenlerine gidiyorlar, ama onların  tanıklıkları ya da vaftiz babalıkları  televizyonların haber bültenlerinde  yayımlanmıyor. Çünkü oralarda  kimseler siyasileri düğün tanığı  yapıp, güç gösterisinde  bulunmuyorlar.  Bizdeyse her alanda kantarın  topuzu epeyce kaçtı. Bu ihtişamlı  düğünleri izleyenlerin neler  düşündüğünü doğrusu merak  ediyorum. Çünkü bu ülkede  binlerce genç insan parasız  oldukları için evlenemiyorlar. Üstelik  onların istedikleri öyle havai fişekli,  ihtişamlı düğünler değil. Onların  çoğu iki odalı, suyu akan, ısınan bir  ev, oturulabilen bir koltuk takımı,  yatılabilen bir yatak, bir buzdolabı  ve bir çamaşır makinesi istiyorlar.  Ama bunları alacak güçleri yok.  Onlara sadece muhteşem  düğünlerin fotoğraflarına bakıp iç  çekmek düşüyor.  İç çekenlerin bol olduğu bir  ülkedeyse ne sosyal barıştan söz  edilebilir ne de mutluluktan.  Düşünün en güzel yaşlarında  sokaklarda derin bir iç kırıklığıyla  dolaşan binlerce genç. Ne zaman  hangi koşullarda evlenip  barklanacaklar. Çoğunluğu  umutsuz, çalışma şansı olanların  aldıkları paralar kendilerine bile  yetmiyor, nerede kaldı ev  geçindirecekler.  İki genç tanıyorum. Kız da erkek  de dünya iyisi, dünya dürüsttü,  dünya sevimlisi. Kız bir güzellik  enstitüsünde çalışıyor, oğlan iktisat  okudu, askere gitti, yeni döndü. O  da bir muhasebe bürosunda iş  buldu.  Bu iki dünyalar güzeli genç  birbirlerine deli gibi  şıklar, ama bir  türlü evlenemiyorlar. Çünkü erkeğin  iki kardeşi üniversitede okuyor,  ailesi ona diğerlerinin okulu bitene  kadar evlenmemesi ve eve para  yardımı yapması gerektiğini açık  açık söylemiş. Kızın da durumu  farklı değil. Aile Levent te kapıcılık  yapıyor. Baba Ümraniye de bir arsa  almış ve ev yaptırıyor. Kızın da iki  yıllık kazancı eve gidecek.  Ve bu iki genç her gün  gazetelerde, televizyonların haber  bültenlerinde, paparazzi  programlarında görkemli düğün  pastasını kesen çiftler görüyorlar.  Bu kadar haksızlık olmaz. Dünyanın  hiçbir ülkesinde yoksullarla  zenginler böylesine iç içe  yaşamıyor. Oralarda zenginler yok  mu?  l sı var. Ama oralarda  parasızlıktan evlenemeyen çiftler  yok. Oralarda birileri muhteşem  düğünler yaparken birileri onlara  imrenerek bakmıyor. Çünkü o da  kendi koşullarında karınca  kaderince bir düğün yapıyor, bir ev  kuruyor. Bizdeyse durum vahim. Bir  uçurum var ve bu uçurum gittikçe  büyüyor. Bir zamanlar orta kesim  diye bir şey vardı. Bunlar zengin  olmasalar da yaşamlarını devam  ettirebilen bir kesimdi. Mütevazı  şartlarda hemen her istediklerini  yapabilirlerdi. Özal ve küreselleşme  masallarıyla birlikte bu kesim  şiddetle kayboldu. Şimdi iki kesim  var, bir düğün yapabilenler bir de  onlara imrenerek bakanlar.  Son yıllarda ülkedeki tablo ne  yazık ki, bu. Uçurum giderek  derinleşiyor.  isilozgenturk gmail.com  Gene Zorunlu Askerlik Süresi Konuşuluyor, Oysa...  31 Aralık ta yürürlüğe girecek yasayla birlikte tahliyeler masaya yatırılacak  3 yılı doldurana tahliye yolu  İLHAN TAŞCI  ANKARA  Ceza Muhake  mesi Yasası nın 31 Aralık ta yü  rürlüğe girecek uygulama yasa  sıyla, tutuklu olarak 3 yılını ge  çirenlere  zorunlu  tahliye yolu  açılabilecek. Çünkü yasa ağır ce  zalık suçlarda tutukluluk süresi  nin 3 yılı geçemeyeceğini hüküm  altına alıyor. Adalet Bakanı nın  hazırlığının sürdüğünü açıkladı  ğı elektronik kelepçe önerisi, 2.5  ay sonra gündeme gelecek tahli  ye konusunda hem ön alma hem  de yeni bir  takip  hazırlığı ola  rak değerlendirildi.  Adalet Bakanı Sadullah Ergin,  katıldığı bir programda, Ceza İn  faz Yasası nda yıl sonuna kadar  değişikliğe gidilerek elektronik  kelepçe kullanımının da gündeme  gelebileceğini açıkladı.  Ergin, elektronik kelepçe uy  gulamasını uzun süreli tutukluluk  eleştirisini dikkate alarak geliş  tirmeye çalıştıklarını kaydetti.  Bakanın yıl sonuna kadar ta  mamlanacağını duyurduğu elek  tronik kelepçe ile birlikte Türki  ye nin yaşamına bir ilk daha gi  recek. 2005 yılında CMY değiş  tirildi. Bu değişiklik sırasında ki  mi düzenlemelerin yürürlük tari  hi 31 Aralık 2010 olarak belir  lendi. Bunlar arasında,  Ağır ce  za mahkemesinin görevine gir  meyen işlerde tutukluluk süre  si en çok bir yıldır. Ancak bu sü  re, zorunlu hallerde gerekçele  ri gösterilerek altı ay daha uza  tılabilir. Ağır ceza mahkemesi  nin görevine giren işlerde, tu  tukluluk süresi en çok iki yıldır.  Bu süre, zorunlu hallerde, ge  rekçesi gösterilerek uzatılabilir;  uzatma süresi toplam üç yılı ge  çemez  hükmü de yer aldı. Bu ne  denle Ergenekon soruşturması  kapsamında 1 Ocak 2008 tari  hinden itibaren tutuklulukta 3 yı  lı dolduranların tahliye edilmesi  gündeme gelecek.   Tahliye edilmeliler   Bazı hukukçular ise uzun tu  tukluluk süresinin 2 yıl olacağı  nı buna artı olarak da 3 yıl uzat  mayla toplam tutukluluğun 5 yıl  olacağını savunuyorlar.  CHP li Şahin Mengü, 31 Ara  lık ta üç yıl boyunca tutuklu olan  ların tamamının tahliye edilmesi  gerektiğine işaret ederek  Dü  zenleme ilk andan itibaren bu  mantıkla geliştirildi. Temel  mantık bir kişinin 3 yıldan faz  la tutuklu bulunmamasıydı. Üç  yıl süren dava olmaz. Zaten  yasa da buna yönelik düzen  lenmişti. Usul kanunları suçsuz  insanların lehine hazırlanır.  Usul yasaları suçsuz insanları  korumak içindir  dedi.  DOĞU PER NÇEK   Türban  esaretin  örtüsü   İstanbul Haber Servisi  İşçi  Partisi  İP  Genel Başkanı Doğu  Perinçek, türbanı,  esaretin ör  tüsü  olarak niteleyerek özgür  lüklerin, demokratik devrimlerle  geldiğini belirtti.  Tutuklu bulunduğu Silivri ceza  evinden türban konusunda yazılı  açıklama yapan Perinçek, de  mokratik bir toplumun, Tevrat ın on  emriyle; İncil den ayetlerle, Ku  ran la yönetilemeyeceğini, o neden  le türban konusunda Kuran a gön  derme yaparak yürütülen tartışmala  rın, tarih bilgimizi genişleteceğini  ama hukukun kaynağı olamayacağı  nı kaydetti.  Perinçek, devletin temel düzenle  rini din esaslarına göre belirlemeye  kalkmanın, bütün demokratik ülke  lerde anayasaya aykırı olduğunu, en  katı yobazın bile, günümüz toplu  munu Nisa suresine, Ahzab suresine  veya Bakara suresine veya başka bir  sure ve ayete dayanarak düzenleye  meyeceğini vurguladı.  İP Genel Başkanı Doğu Perin  çek,  Demokratik, özgür bir top  lum kurmak isteyen bir parti ve  ya insan, türban ve özgürlük  kavramlarını yan yana getire  mez. Bu, esaret özgürlüğünü sa  vunmaktan başka bir şey değil  dir. Bireysel özgürlükleri tarihsel  içeriğinden koparır ve Ortaçağ  kafasıyla yeniden tanımlamaya  kalkarsanız, yeniden kul olursu  nuz; cariye olursunuz dedi.  UCLEMEWADünyaKonseyi ningenelkuruluyapıldı  Akgün konsey üyeliğine seçildi  İstanbul Haber Servisi  Bü  yükçekmece Belediye Başkanı Dr.  Hasan Akgün Dünya Konseyi üye  liğine seçildi.  Birleşmiş Kentler ve Yerel Yöne  timler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge  Teşkilatı  UCLEMEWA  Dünya  Konseyi nin Hilton Oteli nde ger  çekleştirilen genel kurulunda Büyük  çekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan  Akgün, Türkiye yi temsilen Dünya  Konseyi üyeliğine seçildi. 1987 de ku  rulan başta Türkiye olmak üzere faa  liyet gösterdiği bölgelerde yerel yö  netimlerin geliştirilmesi yönünde ça  lışmalar yapan IULAEMME, bağlı  olduğu dünya teşkilatındaki yeniden  yapılanma doğrultusunda 2004 yılın  da kurulan UCLEMEWA tarafın  dan konsey üyeliğine seçilen B.Çek  mece Belediye Başkanı Dr. Akgün;   Türkiye yi her zaman olduğu gibi  Dünya Konseyi nde de en güzel şe  kilde temsil edeceğim. Böyle bir  göreve layık görülmek benim için  onur meselesi olmuştur  dedi.  Yalova da kömür yakıtlı  termik santrala karşı baş  latılan kampanya kapsa  mında değişik bölgelere asılan  Yalova Duman Olmasın Termik Santral Kurulma  sın  yazılı pankartlar önce emniyet güçlerince sonra da kimliği belirsiz kişilerce in  dirildi. Bu kez Yalova Milletvekili Muharrem İnce, AKP Yalova Milletvekili İlhan  Evcin, DP li Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, Yalova Kent Konseyi Başkanı  Şükrü Önder in talebiyle yeniden asıldı. Pankartlar kimliği belirsiz kişilerce indirilince  yenileri asıldı. Ancak termik santral karşıtı pankartlar, bir kez daha kimliği belir  lenemeyen kişilerce yırtılarak söküldü.  Fotoğraf: FARUK KIRTAY   Pankarta tahammülsüzlük  TUTUKLU SANIK ÇELEB   Her şey  ortaya çıkar   HATİCE TUNCER  İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık kara  pilot teğmen Mehmet Ali Çelebi nin çapraz sor  gusuna devam edildi.  Üye h kim Sedat Sami Haşıloğlu, Çelebi ye  2 Ekim Cuma günkü oturumda  Orgeneral Eş  ref Bitlis, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Jİ  TEM ci emekli binbaşı Cem Ersever ve albay  Rıdvan Özden in şüpheli ölümleri ve faili meç  hul cinayetlerin MİT bünyesindeki Kontrte  rör Dairesi ile irtibatlı kişiler tarafından ger  çekleştirildiğini  iddia eden tutuklu sanık Dur  muş Ali Özoğlu nun benzeri iddiaları kaleme  aldığı  Gizli Savaşın Şehitleri  yazısını sordu.  Çelebi,  Bitlis Paşa nın durumu soruşturul  maya başlandı. İddialar bu yöndedir. Zaman  la her şey ortaya çıkar  yanıtını verdi. Haşıloğ  lu nun    Derin devlet, devletin derinliği  ne ifa  de ediyor  sorusunu ise Çelebi şöyle yanıtladı:   Devletin derinliği, Türk tarihidir. O derinli  ğe yan bakanlar o derinliklerde boğulur.    Boynuzlu koyun, kulaklı tavuk...   Daha sonra eski Mersin Ülkü Ocakları Başka  nı, tutuklu sanık Hamza Demir savunmasını  yaptı. Demir şöyle konuştu:  Koca terör örgü  tünün savcıdan başka şahidi yok mu? Şıracı  nın şahidi bozacı misali Savcı Öz ün şahidi  Savcı Pekgüzel, Pekgüzel in şahidi Savcı Taş  kın. Boynuzlu koyun, kulaklı tavuk olmadığı  gibi, böyle bir örgüt de yok.   Tutuklandıktan sonra Savcı Zekeriya Öz ün  kendisini yeniden çağırdığını ifade eden Demir   İfademi imzalamamı istedi. Avukatsız alın  dığını, ne yazıldığını bilmediğimi söyledim.   Bana oğlunu da tutuklatma, imzanı at  diye be  ni tehdit etti. İmzaladım  iddiasında bulundu.  ÖZAL IN YAVER GÜNER   Özel bir  bilgim yok   ANKARA  Cumhuriyet Bürosu   Genel  kurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner,  8.  Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın vefatında am  bulansla Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ne  götürülmesi dışında ortaya atılan iddialarla  ilgili özel bir bilgiye sahip değilim  dedi.  Güner,  8 inci cumhurbaşkanı merhum  Turgut Özal ın başyaveri  imzasıyla yaptığı  açıklamada,  Bugün  dün  günlük bir gazete  de yer alan bir haberde ve piyasaya bugün   dün  çıkan haftalık bir dergide yer alan bir  söyleşide, Özal ın vefatıyla ilgili isminin de  geçtiği bazı iddialara yer verildiğini  anımsat  tı. Güner, açıklamasında şunları kaydetti:   Vefat olayının meydana geldiği 17 Nisan  1993 günü, Özal ın ambulansla Hacettepe  Üniversitesi Hastanesi ne götürülmesi dışında  vefat ile ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili  özel bir bilgiye sahip değilim. Söz konusu ha  berde ve söyleşide de yer verilen bazı husus  larla ilgili gerçekler şu şekildedir:   Halen de geçerli olan Köşk mevzuatı ge  reği, sayın cumhurbaşkanının sağlık hizme  tiyle ilgili sorumluluk başyaverde değil, Genel  Sekreterlik İdari Yardımcılığı ndadır.   Olay olduğunda 8 inci cumhurbaşkanı,  Köşk ün envanterindeki ambulans ve koru  malar eşliğinde hastaneye götürülmüştür.   Cumhurbaşkanı, doğrudan Hacettepe  Üniversitesi Hastanesi nin acil kısmına götü  rülmüştür. Dolayısıyla önce GATA ya götü  rülerek zaman kaybedildiği iddiaları gerçeği  yansıtmamaktadır.   Olayın ilk anında 8 inci cumhurbaşka  nı nın yanında eşi hanımefendi, daha sonra  sında da önce hizmetliler ve korumalar, bila  hare nöbetçi yaver gelmiştir. Başyaver olay  yerine geldiğinde ise cumhurbaşkanının ya  nında en az altı kişi bulunmaktaydı.    Görgü tanıkları yaşıyor   O gün yaşananlara tanık olan ve olayın görgü  tanığı durumundaki birçok görevlinin bugün ha  yatta olduğuna dikkat çekilen açıklamada,  So  ruşturmayı yürüten ilgili ve yetkili makamla  rın daveti halinde hepimizin adalete yardımcı  olacağına şüphe bulunmamaktadır  denildi.  Dr.Hasan Akgün  Yasadaki düzenleme ışığında, tutukluluğun 3 yılı geçeme  yeceği biçimindeki olası bir değerlendirme durumunda tah  liyeler başlayacak. Ergenekon davası sanıkları Muzaffer  Tekin, Ergün Poyraz ve Veli Küçük ün ilk aşamada tahli  yesi gündeme gelebilecek. Poyraz ın avukatı Hüseyin Bu  zoğlu yasal değişiklikler yapılsa da,  mevcut siyasi iktida  rın dahil olduğu bir soruşturma ve davada, iktidar yerini  koruduğu sürece kamuoyunda tahliyesi dikkate alınacak  hiçbir ismin tahliye edilmeyeceği  görüşünü dile getirdi. .  OLASI S MLER TEK N, POYRAZ VE KÜÇÜK   CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  Clinton da doğrusu aldığı paranın hakkını  vermedi değil, verdi.  Bol bol Türkiye yi övdü.  Batı dan Doğu ya eksen kayması olduğu  iddialarını yalanlarken Türkiye nin Batı ile Doğu  arasında bir köprü olduğunu söyledi.  Kalkınma hızımız böyle giderse Avrupa  Birliği nin kapımızı çalacağının altını  çizerek ekonomimizi bir güzel övdü.  Övgüleri arasına bir soru üzerine sıkıştırdığı  cümle şöyleydi:   Türkiye ye baktığımızda bugünkü liderlerinin  Atatürk ün 1920 lerde rahat hissetmeyeceği  ölçülerin üzerinde dindar ancak siz yine de  onlara anayasa değişikliği için güveniyorsunuz.   Bill Clinton ın bu cümlesini şöyle okumak  olanaklı:  Halkınız 1920 lerden bu yana Atatürk ün  kurduğu laik Cumhuriyet in temel ilkelerine  bağlı bir halk.  Ne var ki bugünkü AKP iktidarının yöneticileri  Atatürk Cumhuriyeti nin temel ilkeleri, başta  laiklik ilkesi  üzerinde dindar  bir iktidar.  Halkınız hem Atatürk ün başta laiklik bütün  ilkelerine bağlı hem de... Atatürk ilkelerinin  üstünde dindar bir iktidar kadrosunun anayasa  değişikliğini onaylıyor.  Clinton ın mantığı; Atatürk ilkelerine bağlı  halkla; dindar bir iktidarın hazırlayıp önüne  koyduğu anayasa değişikliğini onaylayan halkı  yan yana getiremiyor.  Halkımızın demokrasi geleli beri, iktidarlar  veya bu iktidar döneminde Atatürk ilkelerine  bağlılıktan vazgeçemediğini, ne ki çeşitli  nedenlerle şik yetçi olduğu...  ...o iktidara oy verdiğini bir türlü anlayamıyor  Clinton.  O bir Batılı. Kimi aksaklıklarına karşın ABD de  gerçek demokrasiyi yaşıyor.  Halkın şik yetçi olduğu, devletin kurucu  ilkelerine aykırı hareket eden, kalkınma hızı  içinde toplumdaki yoksullaşmayı giderek  büyüten bir iktidarı halkın al aşağı etmesine  alışmış   Bu koşullarda yaşayan bir siyaset adamına:  Halkımızın yeni gelinlere benzediğini,  her seçim öncesi ağlaştığını ama yine gidip  sandığa ikt
            
    
