Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  SAYFA CUMHUR YET 5 EK M 2010 SALI  6 HABERLER  BİLİM ve SİYASET  ORHAN BURSALI  RTE Üzerine Notlar  Toplantıya katılan bir gazete genel yayın müdürü  söyledi... Bunu okumamıştım. RTE  bu marka  Cüneyt Arcayürek ağabeye ait değil mi?!   Dolmabahçe deki çalışma ofisine gazetecileri  çağırdığı o ünlü toplantıda, referandum sonuçlarına  gönderme yaparak ve namlı misafirlerinin gözlerinin  içine bakarak demiş...  Tabii, kimse sesini çıkarmadı, çıkaramazdı da en  azından ayıp olurdu!   Sayın Başbakan, demokratik bir ülkede  yaşıyorsak eğer, en az sizinki kadar da olmak  herkesin hakkı... Biz başka görüşlere de yer vererek  suç mu işledik?   Bir ev sahibi kalkıp da böyle der mi, derse ayıp  olmaz mı... Başbakan referandum sonuçları  üzerinde gövde gösterisi yapmak için mi medyayı  çağırdı?  Böylece Erdoğan ın, evet oyu vereceğini açıkça  ilan etmeyen işverenlere karşı en hafif  davranış  normu  da belirlenmiş oldu. Karşısına gelecek  işadamlarına  hadi özeleştiri zamanı...  sözlerini, en  azından gözlerinin içine uzun uzun bakarak demiş  kadar olacak.  Gıcık olduklarını ise artık kırk katır mı bekler yoksa  kırk satır mı! RTE ne demişti oylamadan hemen  önce? Mealen şöyle:  Bizim ekonomimizden, uyguladığımız  politikalardan yararlanıyorlar, paralarını kazanıyorlar,  büyüyorlar ama politik olarak bizi desteklemiyorlar...  Böyle şey olur mu?  Dünya üzerinde sadece Türkiye isimli bir ülkede  Erdoğan isimli bir başbakan böyle bir şey diyebilir!  Bu açıkça, kazançlardan pay, diyet, karşılık...  istemek anlamına gelir...  Para kazanıyorsan, bu benim sayemde, o halde  payımı vereceksin!  Başbakan sermayeyi ayırıyor, Anadolu  sermayesini, TÜSİAD patronlarına örnek gösteriyor.  İkincisinin belini kırmaya dünden hazır, neredeyse  bunu ilan ediyor. Onları, tercih ettiği o ünlü Anadolu  sermayesine katacak da koşullar tam uygun değil...  Ama henüz, uyduruktan da olsa şimdilik bir  var.  Katil medyası, balta elde kafaları koparıp duruyor  olsa bile!  Ümit Boyner e bakıyorum: Epey dirençli çıktı, ben  ha kaçtı ha kaçacak diye düşündüğüm her an,  boynu dik ortalıkta dolaşıyor!..  Referandumdan sonra nasıl daha ileri bir  demokrasiye geçtiğimizin en iyi anlatımı, geçen  cumartesi günü gazetemizin içinde her hafta verilen      mizah yaprağında vardı: Bir güruh,  Hanefi Avcı yı basıyor evinde.  Arama, gözaltı izniniz  var mı , diye soruyor... Silahlarını doğrultan  güruhtan bir ses:  Yüzde 58 evet ...   Cumertesi müthiş, keyifle okuyup gülüyorum.  Sayfa tepesinde minik haber:  Umre vazifesi için  Pensilvanya ya giderek Fethullah Hoca yı ziyaret  eden 150 gazeteci yurda döndü !!! Hazırlayan  arkadaşların beyinlerine cila!   Basın özgürlüğü raporları dehşet. Basın  özgürlüğünün ağır baskı altında olduğuna ilişkin  raporların biri gidiyor biri geliyor...  İleri demokrasi için Bekir Coşkun ilk  kurbanlardan... Genel Yayın Yönetmeni büyük bir  hevesle aldı. Patron göz yumdu,  Eh artık zamanı  geldi...  dedi ve attı.  Coşkun un gelmesiyle elde ettiği primi cebine  koydu; gazete satışının geldiği noktada, Bekir i  atarsam artık fazla bir etkisi olmaz, diye düşündü!  Olsa bile, iktidarla ilişkilerinde elde edeceği primi  düşününce, Bekir le uğrayacağı kaybın, bir dilenci  parası olarak kalacağını biliyor. Patron, nereye ne  zaman nasıl yatırım yapacağını, kimi alıp kimi  atacağının zamanlamasını bilen adamdır!!! İktidarın  ruhunu okuyarak, ne yapması gerektiğini bilen  iyi  patron dur. Bu açıdan, Ciner i hep başarılı bulurum!  Yüzde 42 yi aşağılama ve yüzde 58 i yüceltme ve  mutlaklaştırma uğraşıları mideleri altüst ediyor.  İktidar sahipleri ve aşağıdaki ayaktakımı yaltakçıları,  şöyle bir omuzu aşağıda bir omuzu yukarıda  yalpalayarak dolaşmıyorlar mı! Bedenime  kasıntılar giriyor, lavoboya koşacağım tutuyor.  Evet in binbir nedeni, hayır ın ise bir iki nedeni!  Evet, onlarca parçaya ayrılacak heterojen bir  bütünlüktür; hayır ise homojen, fazla  parçalanmayacak bir bütünlük...  İktidar sahiplerinin ağzından dökülen, demokrasi  de özgürlük de hepsi yalan, totaliter bir iktidarın  mutlakiyetçi adımları...  Rap rap rap...  Hükümetle KamuSen arasındaki toplantıyla toplu görüşme süreci tamamlanmış olacak  Pazarlıkta son buluşmaMUSTAFA ÇAKIR  ANKARA  Hükümetle memurlar  arasındaki toplu görüşme pazarlığın  da Uzlaştırma Kurulu nun kararının  ardından bugün bir kez daha bir ara  ya gelecek. Toplantıya katılacak olan  Türkiye KamuSen, taban aylıklara  yapılacak zam, genel sağlık sigorta  sında uygulanan katkı payları ve ça  lışanların haklarını yok eden 4B, 4  C gibi düzenlemeleri bir kez daha  gündeme getirecek.  Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Uz  laştırma Kurulu kararını müzakere  etmek için geçen hafta Türkiye Kamu  Sen i görüşmeye çağırmıştı. Görüşme  bugün saat 15.30 da gerçekleştirilecek.  Hükümetin önerisini kabul eden Me  murSen ile görüşmelerden çekilen  KESK toplantıya çağrılmadı.  Hükümet, toplu görüşmede son ola  rak memur maaşlarına gelecek yıl  yüzde 4 artı 4 zam, ek ödeme kapsa  mındakilere 80 lira ek ödeme, aile yar  dımının birinci ve ikinci 6 aylarda  20 şer lira arttırılması ve 3 ayda bir 45  lira toplu görüşme primi verilmesi öne  risinde bulunmuştu.  Türkiye KamuSen, taban aylığa  birinci ve ikinci 6 ayda 30 lira zam ya  pılması talebi kabul görmediği için Uz  laştırma Kurulu na başvurmuştu.  Toplu görüşme heyetinin yapacağı  toplantıyla toplu görüşme süreci ta  mamlanmış olacak.  Kurul, hükümetin önerisine ilave  olarak taban aylığa ilk altı aylık dö  nem için 16, ikinci altı ay için ise 22  lira artış önermişti. Uzlaştırma Ku  rulu nun kararının bağlayıcılığı bu  lunmuyor. Hükümet bugüne kadar 6  kez Uzlaştırma Kurulu kararlarını  reddetmişti. Memur maaşlarına ya  pılacak zam konusundaki son kararı  Bakanlar Kurulu verecek.   Yağmanın önü açılıyor   İstanbul Haber Servisi  Her ekim  ayının ilk pazartesi günü kutlanan  Dünya Mimarlık ve Dünya Habitat gü  nü bu yıl  Daha iyi kentler, daha iyi  yaşamlar  teması ile kutlanıyor. Mi  marlar Odası İstanbul Büyükkent Şu  besi de Dünya Mimarlık Günü nü ne  deniyle yıkım süreci ile karşı karşıya  olan Emek Sineması önünde eylem  yaptı. Odanın Genel Başkanı Eyüp  Muhcu, referandum sonrası geçmiş  te yargı tarafından iptal edilen yağma  girişimlerinin yeniden gündeme geti  rilmesinin manidar olduğunu söyle  yerek  yeni anayasa paketi  ile ran  tın ve yağmanın önünün açılmasının  hedeflendiğine dikkat çekti.  Beyoğlu nda bulunan geçen aylar  da kapatılan tarihi Emek Sineması  önünde toplanan mimarlar adına ortak  açıklamayı Mimarlar Odası Genel  Başkanı Eyüp Muhcu yaptı. Muhcu, bu  yıl seçilen temanın kentsel yaşam ve  çevrede görülen krizin ulaştığı seviye  karşısında toplumsal ve mesleki so  rumlulukların yeniden anımsanması  için göreve çağrı niteliği taşıdığını söy  ledi. Muhcu,  Kıyıların yapılaşma  ya açılması, limanların portlaşma  sı, akarsuların üzerinde 200 ü aşkın  HES yapma girişimleri, tarım alan  larının  ekolojik tarım , orman alan  larının  ekolojik turizm  adı altında  veya yasa yapmak suretiyle yok  edilmesi için her şey yapılmaktadır   diye konuştu.  Muhcu, son yıllarda kuralsız yatırım  kararları, mimari estetikten yoksun  tek tip projeler, katılımı dışlayan plan  lama süreçleri ile kentsel sorunların bü  yümesinde TOKİ nin başrol oynadı  ğına dikkat çekti.  MOROĞLU: KADIN İNSAN HAKLARI ÇİĞNENİYOR  İstanbul Haber Servisi  İstanbul Kadın Kuruluşları  Birliği  İKKB  Koordinatörü Nazan Moroğlu, 2001  yılında Medeni Kanun da günün koşullarına uygun  değişiklik yapıldığını ancak, TBMM de erkek egemen  zihniyetin kadının kişilik hakkı olan  soyadı  ve ekonomik  hakkını ilgilendiren  mal rejimi  kurallarının  kadın  yurttaşlar  açısından göz ardı edilmesine yol açtığını  belirtti. Moroğlu, Medeni Yasa nın yürürlüğe girişinin 84.  yıldönümü nedeniyle yaptığı değerlendirmede, Ceza  Kanunu açısından suç olan, Medeni Kanun un tekeşlilik  kuralının ihlal edildiğini, kadının insan haklarının  çiğnendiğini kaydetti. Moroğlu şunları kaydetti:   Günümüzde, Ceza Kanunu açısından suç olan,  Medeni Kanun un tekeşlilik kuralı ihlal edilmekte,  kadının insan hakları çiğnenmektedir. 84 yıl sonra  günümüzde ise  kadınların  eğitimde, iş yaşamında,  siyasette eşit hak ve temsili yaşama geçirilemedi.  Kadına yönelik şiddet sorunu artarak devam ediyor.  İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, kadınları  toplumsal yaşamın gerisine iten, eğitimden, çalışma  yaşamından ve siyasetten dışlayanlara karşı  çağdaşlaşma yolundaki mücadelemizi sürdüreceğiz.   Acılı babadan  ailelere uyarı  AKSARAY  AA    Trabzon da kaldığı yurt  ta fenalaşan ve yaşamını  yitiren Karadeniz Teknik  Üniversitesi öğrencisi  Avni Fidan ın cenazesi  Aksaray da toprağa ve  rildi. Baba Bekir Fidan,   Lanet olsun enerji içe  ceğine, çocuklarınıza bu  nu içirmeyin  dedi.  Güvel den  depo sorusu  ADANA  Cumhu  riyet Bürosu   CHP  Adana Milletvekili Hu  lusi Güvel, Toprak Mah  sulleri Ofisi ne  TMO   ait kentteki bazı depola  rın AKP yandaşlarına  verildiğini savundu. Gü  vel, Tarım ve Köyişleri  Bakanı Mehdi Eker in  yanıtlaması istemiyle  TBMM ye soru önergesi  verdi. TMO nun üretici  lerden depoların yetersiz  kaldığı gerekçesiyle mı  sır alımı yapmadığını  bildiren Güvel, açıklama  yapılmasını istedi.  Sağlıkçılardan  adalet çağrısı  ANKARA  Cum  huriyet Bürosu   Türk  SağlıkSen, sağlık çalı  şanlarının döner serma  yelerinde artış yapılma  sını istedi. Türk Sağlık  Sen, Sağlık Bakanı na   Diğer personelin hakla  rından niye bahsetmiyor  sunuz? Onları sağlık per  soneli olarak görmüyor  musunuz? Hekim dışın  daki sağlık çalışanlarına  üvey evlat muamelesi ta  vırlarından ne zaman  vazgeçeceksiniz?   Üzerine benzin  döküp yaktı  İstanbul Haber  Servisi  Şişli de eşinin  çalıştığı iş merkezi önü  ne gelen G.T, eşiyle aynı  işyerinde çalışan ve onu  taciz ettiğini öne sürdü  ğü kişiyle görüşmek is  tediğini söyleyerek içeri  girmek istedi. İzin veril  meyen G.T, yanında ge  tirdiği pet şişedeki yakıtı  üzerine dökerek kendini  ateşe verdi. G.T hasta  neye kaldırıldı.  10 Numara çekildi  3, 6, 7, 8, 14, 17, 25,  30, 31, 35, 41, 43,  45, 54, 56, 59, 60,  63, 64, 70, 72, 79   Bakan baskıcı bir süreç yaşattı   T  ürkiye KamuSen Başkanı Bircan Akyıldız, bugünkü toplantının Me  murSen ile hükümetin kendi anlaştıkları noktalar üzerinden süreci bi  tirme haklarının olmadığını da ortaya koyacağını söyledi. Akyıldız, Sa  yın Bakan oraya hangi hakla oturduğunun farkında değil. Siyasi gücünü ku  rarak emrivaki ile baskıcı bir toplu görüşme süreci yaşattı. Bu baskıcı tavra  karşı Türkiye KamuSen in başlattığı mücadele sonuç vermiştir. Uzlaştırma  Kurulu kararı ile haklılığımız ortaya çıkmıştır  dedi. MemurSen in referandum  öncesinde yakalanan fırsatı  heba  ettiğini dile getiren Akyıldız, iktidarın da  kendilerine güven vermediğini, her konuya siyasi baktığını vurguladı.  Hemşirelere  evde bakım  kursu  Fotoğraf:VEDATARIK  Mimarlar Odası, Dünya Mimarlık Günü nedeniyle eylem yaptı  TERÖR VE TOPLUM   MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr  www.mehmetfarac.com  Dünyanın neresinde yaşanabilir böyle bir ikiyüzlülük?..  Medya dünyanın neresinde ülkeyi uçuruma götüren iktidar  partisi dururken sanki yürütmeden sorumlu olan muhalefetmiş  gibi davranabilir?..  Türkiye de medya çok eskilerde iktidarın yanlışlarını,  hatalarını, yolsuzluklarını ve rezaletlerini araştırır,  kamuoyu oluştururdu   Yurttaşlar her sabah gazeteleri ellerine aldıklarında ihale  vurgunları, çıkar ilişkileri ve yanlış icraatların ülkeyi sürüklediği  ortama dikkat çekerdi!..  Gazetelerin dinci çetelerin, rantiyenin, çıkar  örgütlenmelerinin elinde olmadığı dönemlerde iktidar  partileri, medyadan çekinirdi!..  Çünkü medya hükümetin hep ensesindeydi!.. Muhalefetin  iktidara yönelik müdahaleleri medya tarafından takip edilir,  ülkenin çıkarı için muhalefet, basın, kitle örgütleri ve  sendikalar birlikte hareket ederdi   Türkiye de son yıllarda yaşananlar ikiyüzlülük olarak bile  nitelendirilemez! Çünkü ülkemiz ne yazık ki iktidarın dizayn  ettiği medyatik bir yozlaşmanın çifte standardını yaşıyor...  Çünkü kimi medya kuruluşları bırakın iktidara yağ çekmeyi,  onun dümen suyundan gitmeyi, tetikçisi ve borazanı olmayı  artık kutsal bir görev sayıyor!..  CHP işte tüm bu çabaların tam ortasında hedef tahtasına  oturtulmak isteniyor...  Son günlerde CHP ye yönelik saldırıların artmasının tek  nedeni var; partide huzursuzluk çıkartmak, hizip ve çatışma  yaratmak, parti kadrolarının moralini bozmak ve en önemlisi  de uyduruk CHP haberleri yaparak dikkatleri AKP den  uzaklaştırmak!..  Türkiye de ve dünyada artık herkes biliyor ki, CHP  Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte ciddi bir ivme kazandı.  Kılıçdaroğlu nun sinerjisi partinin tüm organlarını hatta umut  peşindeki yılgın kitleleri harekete geçirdi.  Ancak, kimi zavallıların iddia ettiği gibi, partinin diğer  kadroları yan gelip yatmadı!..  Genel Sekreter Önder Sav ve Genel Başkan Yardımcısı  Hakkı Süha Okay, özellikle referandum sürecinde  olağanüstü bir çaba harcayarak örgütlere enerji verdi.  CHP bu ikilinin çabalarıyla büyük miting organizasyonları ve  başarılı bir referandum sürecine imza attı...  Partinin diğer genel başkan yardımcıları, genel sekreter  yardımcıları, MYK ve PM üyeleri, milletvekillerinin çabaları ve  de özellikle İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek in  performansı, genel başkan ve genel sekreterin yarattığı  sinerjiye büyük katkı sundu.  Tüm bunlara rağmen CHP ye  saldıran iki kesim var; cemaat  örgütlenmeleri, ihale yolsuzlukları,  diplomatik beceriksizlikler, işsizlik ve  terörü bir tarafa bırakıp Türkiye yi güllük  gülistanlık göstermek için yarışanlar  CHP siz bir Türkiye peşindeler!..  Onlar hükümetin yanlışlarını  irdeleyeceklerine, toplumun giderek  daha fazla kucakladığı CHP yi yıpratmak  için nafile bir çaba içinde çırpınıyorlar!  Diğer kesim ise kafası  karışıklardan oluşuyor. Örneğin  kimileri kişisel kıskançlıklarını parti  meclisine çamur atarak göstermeye çalışıyorlar.  Kimileri ise tek kanatlı pencerelerinden dünyayı yorumlayıp  CHP ye strateji dersi vermeye kalkışıyorlar!..  Bizden görünüp bizi vurmaya çalışan zavallılara  söylenecek iki söz var... Birincisi; CHP nin hikmeti  kendinden menkul köşe rantiyeleri ile siyaset dansözlerinin  aklına gereksinimi yok!..  İkincisi; hiç kimse merak etmesin, liboşlara, gericilere,  kalem uşaklarına, iktidar kölelerine ve Truva atlarına rağmen  CHP de her şey yolunda...  İşbirlikçiler Saldırdıkça CHP Güçleniyor!..  Gazetecilik son yıllarda iğrenç ilişkiler üzerine inşa ediliyor.  Hükümetin uşağı olmak yetmiyor. İktidardan nemalanmak  yetmiyor... Tehdit ve baskı aracı olmak da yetmiyor   Adına ne yazık ki gazete denilen kimi mevkuteler ise  yalancılığı ve iftirayı meslek edinmişler. Bunlar ülkedeki  şeriat özlemcilerinin tetikçi olarak kullandığı zavallılar...  Bunlar arasında adını bile anmaktan utandığım bir  mevkute var!.. Ahmet Taner Kışlalı yı, Danıştay üyesi  Mustafa Özbilgin i ve Gümüşhane Barosu Başkanı nı  türban nedeniyle hedef gösterip ölümüne yol açan bu  gazete, AKP iktidarı  döneminde tam zıvanadan  çıktı...  Türkiye nin tek parti  faşizmine sürüklenmesinde  toplumu sindirmekle  görevlendirilen bu mevkute,  CHP nin yakaladığı yükselişten  oldukça rahatsız...  Tetikçi gazetenin CHP ye  saldırmasının altında çok  önemli bir gerekçe daha var.  Bu gazete tarikat, cemaat ve  radikal dinci örgütlerin  Güneydoğu sorununun  gerisinde kalmasını içine sindiremiyor. Bu gazete,  Hizbullahi örgütlerin de tıpkı PKK gibi Kürt sorununun  çözümünde aktör olması için çırpınıyor.  CHP nin Güneydoğu komisyonunun son bir haftada üç  kez hedef alınmasının asıl nedeni, tarikat ve cemaatlere  siyasi misyon yüklemek!.. Neymiş efendim, CHP nin  Güneydoğu heyeti, bölgedeki muhafazak r kuruluşlarla  görüşmüyormuş!..  Külliyen yalan ve iftira!.. Çünkü AKP yanlısı kuruluşlar  CHP nin toplantılarına katılmaktan ısrarla kaçınıyor!  Vakit denilen tetikçi gazete, geçen hafta utanmadan  arlanmadan,  CHP komisyonunda STK ayrımcılığı  başlığıyla  haber yapmış ve Güneydoğu heyeti içinde görüş ayrılığı  olduğunu iddia etmişti. Haber diye sunulan saçmalıklar,  yalan rüzg rı halinde sürdürülüyor!  29 Eylül de manşet yapılan haberde,  CHP çözüm kaçkını   başlığı vardı. Bu iki haberin amacı da Güneydoğu  komisyonu içinde sanki bir sorun varmış gibi göstermek ve  partinin çalışmalarını sabote etmekti!..  CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay, bu  haberler üzerine yaptığı açıklama ile iftiracıların ağzının  payını vermişti. Okay şöyle demişti:   Yalan üretim merkezlerinden biri olan Vakit in  haberinde yer alan,  CHP; Kürt raporunda da geri adım  attı. Fikir çatışmaları yaşanan CHP de rapor rafa  kaldırıldı. CHP, Kürt raporu hazırlamak üzere  Güneydoğu ya gönderdiği heyeti de geri çekti  iddiası  tamamen yalandır.   Vakit, üç gün önce CHP Sözcüsü Okay tarafından yapılan  resmi açıklamanın mürekkebi kurumadan yalanlarını dün de  sürdürdü.  Dün sürmanşetten verilen  CHP li arkadaşlar çalışıyor   başlıklı haberde özellikle benim fotoğrafım kullanılarak hedef  gösterildik... Yalanlarla örülmüş bu haberde de, CHP nin  Kürt raporu için Güneydoğu daki muhafazak r çevrelerle  görüşmediği iddia edildi.  Yalan ve iftirayı sürmanşetten verecek kadar  pervasızlaşan bu mevkutenin kimlerin sözcüsü olduğunu  herkes biliyor!..  Bu mevkutenin Ankara temsilciliğini yapan  televizyonzedeye sormak isterim; nasıl hem bu kadar  dinden imandan bahsedip aynı zamanda bu kadar rahatlıkla  yalan yazabiliyorsun?..  İkincisi; kuyruk acısının yeniyetme tetikçilere  provokatörlük yaptırarak geçmeyeceğini bilmiyor musun?..  Bağnazın Yalan Vakti!..  Vakit, yazarımızı dinci çevrelere  hedef gösterdi.  obursali@cumhuriyet.com.tr  İstanbul Haber Servisi  Türkiye  Kas Hastalıkları Derneği, ülkemizde  kas hastalarının bakımları ve ihti  yaçları için gerekli olan ekibi yetiş  tirmek amacıyla dün 1 hafta sürecek  olan evde bakım kursu başlattı. İn  giltere Oxford Üniversitesi evde ba  kım hemşirelerinden Rachael  Marsden ile Heather Ryan ın ver  diği kurslara 20 hemşire katılacak.  Kurs sonrasında kas hastaları konu  sunda eğitim alan kursiyerleri solu  num, beslenme, yutma problemi gi  bi sorunları olan hastalara evde ba  kım hizmeti sunacak.  Türkiye Kas Hastalıkları Derne  ği nin organize ettiği ve derneğin  Yeşilköy deki binasında verilen  kurs, Uluslararası ALS MND Der  neği nce finansa ediliyor, İstanbul  Üniversitesi  İÜ , Florence Nightin  gale Hemşirelik Yüksekokulu ile  Oxford Üniversitesi nin de desteği  ile gerçekleştiriliyor.  6 hemşire eğitildi  Türkiye Kas Hastalıkları Derneği  Başkanı Prof. Dr. Coşkun  Özdemir, ülkemizdeki kas hastaları  nın sayılarının yüz binleri bulduğu  nu, hastalar içinde yaklaşık 5 bininin  ALS hastası olduğunu ve genellikle  bu hastaların bakıma ihtiyacının bu  lunduğunu söyledi. Özdemir, benzer  kursun geçen yılda yapıldığını ve 6  hemşirenin eğitildiğini, bu yıl da İÜ  Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ve  Florence Nightingale Hemşirelik  Yüksekokulu nun desteği ile kursi  yerlerin sayısının 20 ye ulaştığını  anlattı. Özdemir, bu kursların Türki  ye için bir model olacağını belirtti.  Özdemir  Kursların sürekli hale  gelmesini, yalnız İstanbul ile sınır  lı olmayıp Anadolu da da yaygın  laştırılmasını bekliyoruz. Sağlık  Bakanlığı da bu kursa kendi hem  şirelerini gönderiyor  dedi.  KAS HASTALIKLARI   CMYB  C M Y B  SAYFA CUMHUR YET 5 EK M 2010 SALI  6 HABERLER  BİLİM ve SİYASET  ORHAN BURSALI  RTE Üzerine Notlar  Toplantıya katılan bir gazete genel yayın müdürü  söyledi... Bunu okumamıştım. RTE  bu marka  Cüneyt Arcayürek ağabeye ait değil mi?!   Dolmabahçe deki çalışma ofisine gazetecileri  çağırdığı o ünlü toplantıda, referandum sonuçlarına  gönderme yaparak ve namlı misafirlerinin gözlerinin  içine bakarak demiş...  Tabii, kimse sesini çıkarmadı, çıkaramazdı da en  azından ayıp olurdu!   Sayın Başbakan, demokratik bir ülkede  yaşıyorsak eğer, en az sizinki kadar da olmak  herkesin hakkı... Biz başka görüşlere de yer vererek  suç mu işledik?   Bir ev sahibi kalkıp da böyle der mi, derse ayıp  olmaz mı... Başbakan referandum sonuçları  üzerinde gövde gösterisi yapmak için mi medyayı  çağırdı?  Böylece Erdoğan ın, evet oyu vereceğini açıkça  ilan etmeyen işverenlere karşı en hafif  davranış  normu  da belirlenmiş oldu. Karşısına gelecek  işadamlarına  hadi özeleştiri zamanı...  sözlerini, en  azından gözlerinin içine uzun uzun bakarak demiş  kadar olacak.  Gıcık olduklarını ise artık kırk katır mı bekler yoksa  kırk satır mı! RTE ne demişti oylamadan hemen  önce? Mealen şöyle:  Bizim ekonomimizden, uyguladığımız  politikalardan yararlanıyorlar, paralarını kazanıyorlar,  büyüyorlar ama politik olarak bizi desteklemiyorlar...  Böyle şey olur mu?  Dünya üzerinde sadece Türkiye isimli bir ülkede  Erdoğan isimli bir başbakan böyle bir şey diyebilir!  Bu açıkça, kazançlardan pay, diyet, karşılık...  istemek anlamına gelir...  Para kazanıyorsan, bu benim sayemde, o halde  payımı vereceksin!  Başbakan sermayeyi ayırıyor, Anadolu  sermayesini, TÜSİAD patronlarına örnek gösteriyor.  İkincisinin belini kırmaya dünden hazır, neredeyse  bunu ilan ediyor. Onları, tercih ettiği o ünlü Anadolu  sermayesine katacak da koşullar tam uygun değil...  Ama henüz, uyduruktan da olsa şimdilik bir  var.  Katil medyası, balta elde kafaları koparıp duruyor  olsa bile!  Ümit Boyner e bakıyorum: Epey dirençli çıktı, ben  ha kaçtı ha kaçacak diye düşündüğüm her an,  boynu dik ortalıkta dolaşıyor!..  Referandumdan sonra nasıl daha ileri bir
            
    
