Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                ekonomi@cumhuriyet.com.tr  5 EK M 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA  EKONOMİ 15  CMYB  C M Y B  Kişiler olarak çok borçlandık. Bu borçları  nasıl ödeyeceğiz, diye kaygılanmamak elde  değil. Toplam bireysel kredi tutarı 24 Eylül  2010 itibarıyla 153 milyar TL olmuş durumda.  Bunun dağılımı şöyle:  Tüketici kredi kartlarının dağılımına  baktığımızda, yarısına yakın kısmının konut  kredisi olduğunu görmek mümkün.  Son beş senede 1.4 milyon kişi konut  kredisi kullandı ki bu da her yıl ortalama 250  bin kişinin konut kredisi kullandığı anlamına  geliyor. İstihdam edilen kişi sayısını 21  milyon olarak kabul edersek, çalışanların  yüzde 7 sinin konut kredisi kullandığı  sonucuna ulaşırız.  Son yılda ücretli çalışanların üçte biri tüketici  kredisi kullanmış.Tüketici kredisi kullananların  yüzde 42 sinin aylık geliri 1.000 TL nin altında.  Öte yandan Mart 2009 ve Mart 2010  arasında bankalardan yaklaşık olarak 6.5  milyon kişi ihtiyaç kredisi, 392 bin kişi konut  kredisi, 171 bin kişi ise taşıt kredisi kullandı.  Aynı dönemde kişi başı kullanılan ortalama  kredi miktarı ise ihtiyaç kredilerinde 7.000 TL,  konut kredilerinde 64.500 TL, taşıt  kredilerinde ise 34.000 TL olarak gerçekleşti.   Kaynak: enuygun.com   Tüketici kredilerinin 41.2 milyar TL sini kamu  bankaları, 49.2 milyar TL sini özel bankalar,  22.1 milyar lirasını yabancı bankalar finanse  etmiş. Bunun anlamı; kamu bankalarını  çıkardığımız zaman Türkiye de yaşayan  kişilerin özel ve yabancı bankalara 71.3 milyar  TL kredi borcu bulunmaktadır.  17 Eylül itibarıyla bankalardaki mevduata  baktığımızda da yaklaşık 509 milyar TL  tutarında bir mevduat görmekteyiz. Son  dönemde yabancı para cinsinden mevduatta  artış söz konusu. TL cinsinden mevduat tutarı  349 milyar TL, yabancı para cinsinden 147  milyar TL, bankalar arası mevduat da 12 milyar  TL den oluşuyor.  Bankaların kredi hacmi ise şöyle:  Öte yandan son zamanlarda bankaların  k rları ile ilgili tartışma yaşanıyor. Bankaların  düşük faiz nedeniyle fazla komisyon aldıkları  şik yet konusu yapılıyor. Bu tartışmaya  Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt,  K rlar  bir yere gitmiyor. 1 lira k r 8 lira kredi olarak  dönüyor  diye banka k rlarına göz dikmenin  yanlış olduğunu açıklayarak katıldı. Yani  bankalar k r ettikçe bizlerin borcu artacak.  Oysa bizim bankaların k rlarında  gözümüz yok. Kaygımız, kişilerin bu kadar  borçlanması. Herkes kredi ile dönüyor,  refah borçla sağlanıyor. Bunun sonu var mı,  bizce yok. Çok büyük sıkıntılar bizi bekliyor.  Kredi borçlarını geriye ödeyecek kişilerin en  az 10 yıl vadede borca yetecek kadar para  kazanmaları lazım ki, gelecek 5 yılı, 10 yılı  tahmin etmek çok zor. 30 yaşında  borçlanan 40 yaşına, 40 yaşında borçlanan  50 yaşına gelecek. Kredi kartlarında zaten  minimum ödenerek sürekli borçluluk devam  ediyor. Rakamlara bakın ve siz siz olun fazla  borca girmeyin, kredi ve tüketim çılgınlığına  kapılmayın.  Kredili Yaşam İliklerimize Kadar Sinmiş Durumda  M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E   M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com  İŞÇİNİN EVRENİNDEN  ŞÜKRAN SONER  Sağda Hesaplaşma...  soner@cumhuriyet.com.tr  Bireysel Krediler Milyar TL %  Tüketici Kredileri 112.6 73.6  Kredi Kartları Kullanımı 40.4 26.4  Toplam 153.0 100.0  Tüketici Kredileri Milyar TL %  Taşıt Kredileri 4.4 3.9  Konut 51.6 45.8  Diğer 56.6 50.3  Toplam 112.6 100.0  Kredi Hacmi Milyar TL  Mali kesime verilen 11.2  Mevduat bankalarının verdiği 8.3  Kalkınma ve yatırım bankalarının verdiği 2.9  Mali kesim dışında verilen kredi 382.9  Mevduat bankalarının verdiği 369.0  Kalkınma ve yatırım bankalarının verdiği 13.9  Toplam kredi hacmi 394.1  Amerika nın İran ambargosunun Türkiye yi bağlamayacağını söyleyen Zafer Çağlayan iki konseyle ABD yolcusu  Cemaatsermayesiresmileşti  BAHADIR SELİM DİLEK  ANKARA  Sanayi ve Ticaret Ba  kanı Zafer Çağlayan, Türkiye ile  ABD arasındaki model ortaklık me  kanizması çerçevesinde 17 Ekim de  Washington a gidecek. Başbakan  Yardımcısı Ali Babacan ile birlik  te ABD de üst düzey temaslar yap  ması öngörülen Çağlayan ın çanta  sında ise İran a ambargo dosyası ola  cak. Edinilen bilgilere göre Çağla  yan, Türkiye nin İran a ambargodan  zarar görmemesi için formüller üre  tilmesini isteyecek.  Ziyaret sırasında toplanacak Tür  kiyeAmerika İş Konseyi nde ise ye  şil sermayeyi temsilen Gülen ce  maatine yakınlığı ile bilinen Türki  ye İşadamları ve Sanayiciler Kon  federasyonu ndan isimler de yer  alacak. BM Güvenlik Konseyi nde  İran a yönelik ambargo kararının ar  dından ABD nin kırmızı listesine  Tüpraş ı eklemesi ve İran ile iş ya  pan Türk bankalarını da baskı altı  na alması Ankara yı harekete ge  çirdi. Sanayi ve Ticaret Bakanı  Çağlayan, 17 Ekim de Devlet Ba  kanı Babacan ile yapacağı ABD  ziyaretinde İran a karşı Türk ban  kalarının baskı altına alınmasından  duyulan rahatsızlığı dile getirecek.  Çağlayan ın  Türkiye yi sadece  BM kararları bağlar, ABD nin al  dığı kararlar Türkiye yi bağla  maz  mesajını vermesi bekleniyor.  Çağlayan, ABD nin Türk banka  larına baskı yapmamasını da iste  yecek. Daha önce ABD den gelen  bir heyet Türk bankaları ile görüşe  rek İran a yönelik yaptırımlara uy  malarını istemişti.  Yeşil sermaye devrede...  Çağlayan ın temasları ile eşza  manlı olarak ABD Başkanı Barack  Obama nın Türkiye ziyaretinde  gündeme getirdiği model ortaklık  kapsamında DEİKTOBB tarafından  oluşturulan TürkiyeAmerika İş  Konseyi toplantısı da yapılacak.  Yeni konseyde, TOBB ve TÜSİ  AD ın yanı sıra yeşil sermayeyi  temsilen MÜSİAD ve Fethullah  Gülen cemaatine yakınlığı ile bili  nen TUSKON temsilcileri de yer  alacak. Konseyde Türk ve ABD ta  raflarından sekizer isim bulunacak.  Son olarak Tüpraş, ABD köken  li firmalarla iş bağlantısı olduğu için  İran a benzin ihracatını durdurmuştu.  ABD Dışişleri Bakanlığı da, İran a  benzin ihracatını durdurduğunu Was  hington yönetimine resmen iletme  sinden bir ay sonra TÜPRAŞ ın da  içinde olduğu kırmızı listeyi dünya ka  muoyuna açıklamıştı.  Özellikle ABD firmaları ile üçün  cü ülkelerde iş yapan Türk şirketleri,  büyük projeler için ABD Kongre  si nin onayının gerekmesinden ötü  rü, İran a yaptırım kararına karşı çı  karak Washington yönetiminin tep  kisini çekmek istemiyor.  TÜRK YE,  SUR YE DE  7 SAHADA  PETROL  ARAYACAK  Ekonomi Servisi  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TürkiyeSuriye ortak  petrol arama şirketinin kurulduğunu ve Suriye de 7 petrol sahasında arama yapılacağı  nı söyledi. Yıldız,  Suriye de, Türkiye ye ihalesiz 7 petrol sahası verildiğini  dile getir  di. Yıldız, ortak şirketin sermaye kurallarının belirlenmesi, iki taraftan yetkililerin yer  alacağı yönetim kurulunun oluşturulması ve gerekli cihazekipmana ilişkin çalışmaların  tamamlanmasının ardından petrol arama çalışmalarına başlanacağını söyledi. Arap  doğalgazını Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa ya ulaştıracak olan projeye ilişkin  Türkiye tarafının 1200 kilometrelik kısmı tamamlamak üzere olduğunu belirten Yıldız,  Suriye tarafında da ihale ve inşaat çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Yıldız, 1 yıl  içinde her iki tarafta da çalışmaların bitmesini beklediklerini ifade etti.  Yılmaz: Yeni  konjonktüre  hazırlık  yapıyoruz  Ekonomi Servisi  Merkez Banka  sı Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez  Bankası nın  TCMB  son dönemde al  dığı ilave önlemlerin dünyayı etkisi al  tına alması beklenen yeni konjonktü  re bir hazırlık olduğunu söyledi. TCMB  Başkanı ve yardımcıları, çıkış strate  jisinde uygulamaya koydukları adım  larla ilgili bankacıların görüşlerini al  mak üzere dün Türkiye Bankalar Bir  liği  TBB  yönetim kurulu ile bir ara  ya geldi. Basına kapalı yapılan top  lantıdan Reuters in edindiği bilgiye gö  re TCMB sunumunda şunlar yer aldı:   TL zorunlu karşılık oranı yıl  sonuna kadar yüzde 6 ya çıkarıla  bilecektir.   2011 de zorunlu karşılık oranla  rının seyrine ilişkin sinyalleri aralıkta  ilan edeceğimiz para ve kur politika  sını kamuoyu ile paylaşacağız.  Mevduatın vade yapısı daha da kı  salıyor, bunun için bir yıl ve daha uzun  vadeli mevduata zorunlu karşılıklar bir  miktar düşürülebilir.   Yakın dönemde iktisadi faaliyette  fiyat istikrarı açısından aşırı ısınma be  lirtisi veya aşırı borçlanma eğilimi  gözlemlemiyoruz.   Aldığımız önlemler, dünyayı et  kisi altına alacağını düşündüğümüz ye  ni konjonktüre karşı bir hazırlık  Bankalar yurtdışına  teşvik bekliyor  Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve  İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özin  ce de toplantı sonrasında yaptığı açık  lamada,  Farklı vadelere farklı mun  zam karşılıkları olsa da benim ka  naatim vade yapısı uzamayacaktır.  Mevduattan daha çok tahvilde vade  yapısını uzatacağımızı düşünüyo  rum, bu daha sağlıklı olur. Banka  larımızın yurtdışında yatırım yap  malarının yararlı olacağını düşü  nüyoruz, bu konudaki teşviklerle il  gili gelişmeleri bekliyoruz  dedi.  Sabancı Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grup Başkanı Mehmet Pekarun, Çimento Grup Başkanı Mehmet Göçmen, Perakende  Grup Başkanı Haluk Dinçer, CEO Zafer Kurtul, Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman ve Strateji ve İş Geliştirme Sigorta Hizmetleri Grup  Başkanı Hakan Akbaş  soldan sağa  9 aylık faaliyet sonuçları ve yılın son çeyreğine yönelik hedeflere ilişkin basın toplantısı düzenledi.  Ekonomi Servisi  Sabancı Holding  Üst Yöneticisi  CEO  Zafer Kurtul, Sa  bancı Holding şirketlerinin net aktif de  ğerinin 14 milyar doları geçtiğini be  lirterek  Bu bizi Türkiye nin en büyük  holdingi ve en büyük şirketi yapıyor.  Bu yıl net aktif değerlerimiz yüzde 15  yükseldi  dedi.  Kurtul, Sabancı Holding in yıl sonu  beklentilerine ilişkin düzenlenen basın  toplantısında yaptığı konuşmada, şun  ları aktardı:   30 Haziran 2010 itibarıyla öz  kaynaklarımız 12 milyar liraya yak  laştı. Bu da büyüklük anlamında çok  önemli bir rakam.   Sabancı Holding in 2010 da top  lam yatırımlarının 1.5 milyar dolara ya  kın olmasını hedefliyoruz. 2010 da ya  tırımlarımız yüzde 28 artıyor. 1.5 mil  yar dolar yatırım, çok önemli bir rakam...  2009 daki yatırımlarımız 1.1 milyar  dolardı.   Holdingin 30 Haziran 2010 itiba  rıyla konsolide net satışları 9.8 milyar  lira. Bu bir önceki döneme göre yüzde  4 lük artışı gösterdi, EBITDA  FA  VÖK Faiz Amortisman ve Vergi Ön  cesi K r  rakamı ilk 6 ayda yüzde  35 lik büyümeyle 2.6 milyar lirayı geç  ti. Net k r ise yüzde 52 lik  büyümeyle 918 milyon li  ra olarak gerçekleşti.   2010 yıl sonu kon  solide net satış beklen  timiz 21 milyar lira. Bu  çok önemli bir rakam.  Bu, yüzde 8 lik büyü  meyi gösteriyor. EBIT  DA rakamlarımızda  yaklaşık 4.5 milyar li  rayı hedefliyoruz. Bu  ise yüzde 15 lik büyü  meyi gösteriyor.   Sabancı Gru  bu nun stratejileri k rlı  lıkla büyümek, yeni iş  lere yatırım yapmak, şir  ketlerimizi halka açmak,  stratejik ortaklıklar kurmak,  temettü gelirlerini arttırmak.  BÜYÜMEDEN  EN BÜYÜK  PAYI  KAPARIZ  Sabancı Holding şirketlerinin net aktif değerinin 14 milyar doları  geçtiğini belirten CEO Kurtul,  Bu bizi Türkiye nin en büyük şirketi  yapar  dedi. Kurtul, önümüzdeki büyüme dönemini en iyi  değerlendiren grup olacaklarını söyledi.  DÜNYA TURU  CEO Zafer Kurtul, 2004 ten 2009 sonuna  kadar Türkiye ekonomisindeki büyüme  oranı yüzde 71 iken, holding olarak cirodaki  gelişime bakıldığında bu dönemde yüzde  103 büyüdüklerini, dolayısıyla Türkiye  ekonomisinden daha başarılı bir büyüme  gösterdiklerini söyledi. Önümüzdeki  dönemde de bu olumlu ekonomik  ortamda çok daha iyi sonuçlar  elde etmeyi düşündüklerini dile  getiren Kurtul,  Türkiye nin geleceğiyle  ilgili heyecan duyuyoruz.  Bu ortamı en iyi değerlendirecek grubuz   diye konuştu.  ORTAKLIKLARDA  ÇOĞUNLUK BİZDE  OLMALI  Sabancı Holding in 9 aylık faaliyet  sonuçlarının değerlendirildiği ve  yılın son çeyreğine yönelik  hedeflerinin açıklandığı basın  toplantısında şu bilgiler verildi:    Stratejik ortaklıklarda ya Sabancı  Holding çoğunluk olacak ya yüzde 5050  ortak olacağız.    Sabancı Holding olarak gelecek yıl  için büyüme tahminimiz yüzde 15 arttı.    Yünsa satış listesinde olan bir şirket  değil. Bugün için çıkmayı düşündüğümüz  şirketimiz yok.    EPDK nin Başkent Elektrik Dağıtım  için öngördüğümüz yatırımları  onaylamasını bekliyoruz. EPDK nin  yayımlamış olduğu getiri oranı bizi  kaygıya sevk etti, bu oranla yatırımları  yapmak konusunda ciddi kaygılıyız.    Önümüzdeki dönemde Enerjisa,  Teknosa, Temsa, Avivasa nın halka  açılma potansiyeli var. Enerjisa  için 2012 sonrasında halka arz  söz konusu olabilir.    Aksigorta da talibimiz  çok, aralık sonunda  stratejik ortaklıkta tek  adaya inmiş  olacağız.   İspanya ölüm sarmalında. Nobel ödüllü eko  nomist Joseph Stiglitz, Avrupa ya yayılan ke  mer sıkma önlemlerinin yeni bir resesyona ne  den olabileceğini belirterek,  İspanya on yıl  önce Arjantin i etkileyen bir ölüm sarma  lına girebilir. Şu anda spekülatörlerin et  kisinde değil ancak kısa sürede saldırıya uğ  ramaya başlayacaktır  dedi.   İngiliz bankaları kurtarılmaya ihtiyaç duyabilir.  İngiliz düşünce kuruluşu New Economics Fo  undation  Nef , borçlanma koşullarının bitmesiyle  2011 de İngiliz bankalarının aylık 13 milyar ster  linlik kaynak ihtiyacı olabileceğini söyledi.   Portekiz bankaları zor durumda. Avrupa Mer  kez Bankası  ECB  yönetim kurulu üyesi ve Por  tekiz Merkez Bankası Başkanı Carlos da Silva  Costa, Portekiz bankalarının ECB dışında alter  natif fonlama kaynağına ihtiyaç duyduğunu söy  ledi. Costa hükümetin açıkladığı tasarruf pla  nındaki tedbirlerin yeterli olmadığını ifade etti.  Yaklaşık 30 yıldır Türk  Amerikan ticari ilişkilerini  yürüten DEİK çatısı altındaki  iş konseyinin yanında, yeşil  sermayenin temsilcisi olarak  kabul edilen MÜSİAD ve  Gülen cemaatine yakınlığıyla  bilinen TUSKON  temsilcilerinin de yer aldığı  yeni bir konsey oluşturuldu.   En büyük biziz   Sabancı Üst Yöneticisi Kurtul: Gelecek yıl büyüme tahminimiz  artı yüzde 15   Çok özgür görüntüsü altında, iktidarcemaatler  ekseninde giderek daha bağımlı olan medyamızda,  halkın değil yaratılan sansasyonel gündemler  üzerinden, giderek keskinleşen ırk ve din eksenli  tartışmalarda, aynı cephenin içinden bilinen taraflar,  isimler arasındaki kapışmalar, kamuoyunun bugüne  kadar çok da farkında olmadığı bir içten çatışmayı  mı yansıtıyor?  Hanefi Avcı olayı üzerinden, aslında Gülen  cemaatinin kurumlar içindeki yapılanması,  toplumsal yaşamı yönlendirmesi, güç kullanma  yöntemleri ekseninde; ya da Başbakan Erdoğan  başta olmak üzere AKP iktidar gücünün  kullanılması, baskıcılığı üzerinden; yandaş bilim  insanları, yazarlar arasında yaşanan görüş ayrılıkları  artık her gün yazılarından alıntılar, ya da televizyon  açık oturumlarından kavga sahneleri ile haberlere  yansımış oluyor... Aynı çarpıcı kavga dozunda  tartışmalar ülkücülerin son referandumda oylarının  evet ile hayır arasında bölünmesi, ya da Kürt siyasal  hareketleri, örgütlenmelerinin boykot ya da evetçi  oylara bölünmesi ile gündeme taşınmış bulunuyor...  Referandum sonucunun Kürt sorunu için bir tür  zorunlu acil uzlaşma belgesi olduğu öngörüsünün  ardından gündeme gelen AKPBDPPKKKuzey  Irak yönetimi görüşmeler trafiğinde, ABD nin de  bölgeden çekilmesi bağlantılı acil görülen uzlaşma  için ortak noktalar mı bulunmaya çalışılıyor? Öyle  ise her biri bu sayılan taraflar arasında uzlaşma  bekleyen, özelinde biz tam bilemesek de, bu  taraflardan birilerine daha yakın sözcüler, bugüne  kadar aynı cephede gözükmeyi yeğlerlerken,  kamuoyunun önünde neden bu kadar acımasız  kavga ediyorlar?  Sağda çoktandır liberal ideolojiden kopuk, ırklar,  dinler, mezhepler ayrışması üzerinden yaşanan  örgütlenmelerde, gerçekten ideolojik boyutları da  olan bir hesaplaşma sürecine mi girildi? Yoksa  iktidar gücü, ittifaklarının, büyük çıkar  hesaplaşmalarının, söz konusu eksenlerde  yaşanması karşısında, iktidar, dünya nimetlerinin  paylaşılmasında bir yanı ile siyasal, diğer yanı ile  ırksal ve siyasi İslamcı mezhepler, hatta cemaatler,  aşiretler paylaşım savaşları mı yaşanıyor?  Örneğin Saadet Partisi ndeki son kavga, büyük  bölünme, sadece koltuğu, iktidarı bırakmamakta  direnen Erbakan ile Kurtulmuş arasındaki, liderler  ve kadrolarının kavgası olarak açıklanabilir mi? Olay  her koşulda AKP dışında kalacak, biraz da ABD  yandaşı, İslamdan ayrışmış İslamcı kadrolaşmalar,  muhalefetten beslenen, her koşulda yüzde beşleri  bulabilecek bir oy potansiyelinin dayanılmaz  çekiciliği varsayılabilir mi? Ya da Milli Görüş  tabanının kolay kolay dağılmayacağı, camiler,  dernekler ekseninde örgütsel, parasal gücünün  sürükleyiciliğini elde tutma tutkusu olabilir mi?  Son referandum sonrası Gülen cemaatinin eski  görünmez kabuğunu yararak, kimlik ve örgütlülük  gücü ile kendini görünür kılma stratejisi, öncelikle  AKP içinde Erdoğan iktidarı mı, Gülen cemaati mi  daha güçlü, iktidar çarklarının işletilmesi,  kullanılmasında daha etkin belirleyici, özdeş mi,  gizliden gizliye çatışıyorlar mı... sorgulamasını  gündeme getirdi. İç yapılanmayı bilemeden bugüne  kadar aynı çizgide görülen isimlerin kamuoyu  önündeki tartışmaları, kavgalarına bakarak çok  farklı izlenimlere varabiliriz.  Aynı şekilde AKP içinde Türkİslam, Kürtİslam  eksenlerinde siyasal İslam kimliği belirleyici olarak  görünen buluşmanın Kürt sorununa çözüm  reçetelerinde çok büyük ayrışmaları  yaşayabilecekleri tezleri de uç izlenimler  verebilecek gelişmeleri içeriyor. Hele de Kürt  sorununa çözüm arayışları haberlerine bakarken,  birinden, taraflar uzlaşmaya varıyorlar sonucuna  gidebilecekken, bir diğerinden biri diğerini yemeye  bakıyor sonucuna varabilirsiniz. AKPBDP arasında  günlük yaşanan gelişmeler, olaylara ilişkin resmi  açıklamalar da, bir diğerini yok etme savaşları  olarak kabul edilebilir.. Görüşmeler ile tutuklamalar,  çatışmaların iç içeliği kafaları iyice bulandırıyor...  Sağdaki bu iktidar savaşlarının, tartışılmaz tek  niteliği paylaşım kavgaları olması. Günümüz  koşullarında dünyada da yaşandığı üzere ülkemizde  de iktidar kavgaları, paylaşım savaşları sınıflar,  ideolojiler üzerinden değil. Öyle olunca da  içeriğinde daha adil bir gelir dağılımı, daha hakça  bir dünya nimetlerinden yararlanılması, başta sağlık,  eğitim, yaşamın her alanına dönük olarak sosyal  devletin belirleyici olması; her düşünceden, yaşam  biçiminden, inanç alanından, kimlikten insanlar için  eşitlikçi paylaşım koşullarının yaratılması..  gündemde değil...  İnançırk eksenli kimliklerin insan hakları ihlal  konusu yapılamaması demokrasilerin, hukuk  düzenlerinin ne kadar önemli olmazları ise, bu  kimliklerin her tür toplumsal örgütlenmede  kullanılmaları, ayrımcılık yaratılmasının, savaşların,  kanlı çıkar hesaplaşmalarının en önemli nedenleri..  Sağ ideoloji giderek vahşi sömürü düzenine  kayarken, kitleleri yoksullaştırıp, yoksunlaştırırken  en çok ırksal ve dinsel kimlikleri en önemli  afyonlama aracı olarak, zehirli bir ilaç gibi kullanır.  Zehrin dozu yetmeyip arttırdıkça da insanı öldürür...   ekonomi@cumhuriyet.com.tr  5 EK M 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA  EKONOMİ 15  CMYB  C M Y B  Kişiler olarak çok borçlandık. Bu borçları  nasıl ödeyeceğiz, diye kaygılanmamak elde  değil. Toplam bireysel kredi tutarı 24 Eylül  2010 itibarıyla 153 milyar TL olmuş durumda.  Bunun dağılımı şöyle:  Tüketici kredi kartlarının dağılımına  baktığımızda, yarısına yakın kısmının konut  kredisi olduğunu görmek mümkün.  Son beş senede 1.4 milyon kişi konut  kredisi kullandı ki bu da her yıl ortalama 250  bin kişinin konut kredisi kullandığı anlamına  geliyor. İstihdam edilen kişi sayısını 21  milyon olarak kabul edersek, çalışanların  yüzde 7 sinin konut kredisi kullandığı  sonucuna ulaşırız.  Son yılda ücretli çalışanların üçte biri tüketici  kredisi kullanmış.Tüketici kredisi kullananların  yüzde 42 sinin aylık geliri 1.000 TL nin altında.  Öte yandan Mart 2009 ve Mart 2010  arasında bankalardan yaklaşık olarak 6.5  milyon kişi ihtiyaç kredisi, 392 bin kişi konut  kredisi, 171 bin kişi ise taşıt kredisi kullandı.  Aynı dönemde kişi başı kullanılan ortalama  kredi miktarı ise ihtiyaç kredilerinde 7.000 TL,  konut kredilerinde 64.500 TL, taşıt  kredilerinde ise 34.000 TL olarak gerçekleşti.   Kaynak: enuygun.com   Tüketici kredilerinin 41.2 milyar TL sini kamu  bankaları, 49.2 milyar TL sini özel bankalar,  22.1 milyar lirasını yabancı bankalar finanse  etmiş. Bunun anlamı; kamu bankalarını  çıkardığımız zaman Türkiye de yaşayan  kişilerin özel ve yabancı bankalara 71.3 milyar  TL kredi borcu bulunmaktadır.  17 Eylül itibarıyla bankalardaki mevduata  baktığımızda da yaklaşık 509 milyar TL  tutarında bir mevduat görmekteyiz. Son  dönemde yabancı para cinsinden mevduatta  artış söz konusu. TL cinsinden mevduat tutarı  349 milyar TL, yabancı para cinsinden 147  milyar TL, bankalar arası mevduat da 12 milyar  TL den oluşuyor.  Bankaların kredi hacmi ise şöyle:  Öte yandan son zamanlarda bankaların  k rları ile ilgili tartışma yaşanıyor. Bankaların
            
    
