Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  12 EK M 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA  HABERLER 9  HAYAL ve GERÇEK  KÜRŞAT BAŞAR  Toz Bulutunun Altında  Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı  çıkartamamış günlerine geldik galiba.  Her gün gazeteleri, televizyonları açtığımızda  yeni iddialar, yeni suçlamalar, ortaya çıkartılan  sırlar, ifşaatlar, itiraflar, gizli konuşma kayıtları  birbirini kovalıyor.  Artık kim ne söylüyor, hangisi doğru, hangisi  yalan, o da karıştı. Eğer birileri tam bir  dezenformasyon harek tı başlattıysa kesinlikle  başarılı oldular.  Üstelik bunlarla ilgili kurumlardan bir açıklama  da yapılmıyor.  Bir emniyet müdürü oturdu yüzlerce sayfalık  kitap yazdı, isim isim emniyetçileri, savcıları  ihbar etti, kimseden bir açıklama duyamadık.  Bir emekli albay çıkıyor, inanılmaz şeyler  anlatıyor, ne jandarmadan ne İçişleri nden ne  Genelkurmay dan bir açıklama var.  Bir itirafçı çıkıyor, onu bunu adres göstererek  bir sürü eylemi tarif ediyor.  Kimse bu açıklamalardan, suçlamalardan,  itiraflardan filan alınmıyor anladığım kadarıyla.  Bu iş televizyonlara yaradı. Bol bol tartışma  konusu çıkıyor. Çıkıyor ama konunun ilgilileri  konuşmuyor, onların dışında herkes konuşuyor.  Zaten konuşmak isteyip kendini temize  çıkartmaya çalışanları da dinleyen yok.  Bu açıklamalar üzerine birtakım davalar  açılıyor ama görülebildiği kadarıyla bu kadar  uzun süreleri kapsayan ve karmakarışık  bilgilerden oluşan davaların bir sonuca  ulaşması da zor görünüyor.  Üstelik artık herkes olup bitenlerin ardında  başka şeyler aradığı için adalete güven de  sarsılmış durumda.  Yani bir davadan bir sonuç çıksa da, birilerine  göre doğru birilerine göre yanlış olacak.  Bütün bu komplo teorilerinin, iddiaların,  itirafların, kirli çamaşırların ortalara  dökülmesinin sonucu tam bir bilgi kirliliği ve  kafa karışıklığı oldu.  Susurluk tartışmaları sırasında da aynı şey  olmamış mıydı? Önce herkes ışıkları açıp  kapatarak temiz toplum heyecanlarına kapıldı.  Sonra iş giderek büyüdü, genişledi, olayla ilgili  ortadaki kişilerin bile konuşmadığı ama  herkesin çağırılıp ifadesinin alınmaya çalışıldığı  komisyonlar kuruldu. Bu komisyonların üyeleri  işin çok büyük ve karışık yerlere uzandığını  söylediler. Herkes muğlak, delillendirilemeyen,  söylentiden ibaret kalan birtakım garip hik yeler  anlatmaya başladı.  Her şey o zaman da, bu kimin kim olduğunun  anlaşılamadığı, kimin yönettiğinin  belirlenemediği, derin ve muğlak terimlerle  tanımlanan bir çetenin üstüne yıkıldı ama bu  çete kimdir, nedir, ne yapmıştır kimse  anlayamadı.  O zaman da şimdiki gibi herkes yazılar  yazmış, uzun uzun tartışmalar yapılmış, kitaplar  yayımlanmıştı.  Bilgiler, açıklamalar, itiraflar geldikçe bir  şeyler açığa çıkacağına aksine her şeyin üstü  daha da örtülüyor, toz bulutunun altında  gerçekte ne olduğu görülmez hale geliyor.  kursatbasar63@gmail.com  Avcı ya tepki gösteren Fethullah Gülen, devletteki cemaat kadrolaşması iddialarına yanıt verdi  Sızma değil teşvikmiş  FIRAT KOZOK  ANKARA  Fethullah Gü  len,  Haliç te Yaşayan Si  monlar  adlı kitabında devlet  teki Gülen kadrolaşmasını anla  tan, olay yaratan kitabın ardından   Devrimci Kararg h Örgü  tü  kapsamında tutuklanan eski  Eskişehir Emniyet Müdürü Ha  nefi Avcı ya  Allah taksiratı  nı affetsin. O mum uzun sür  mez, sürse bile yatsıya kadar  sürer ve söner  diye tepki gös  terdi.  Gülen, kendisine yakınlığıyla  bilinen  herkul.org  adlı sitede  referandum sonuçlarını ve Ha  nefi Avcı nın kitabıyla bir kez  daha gündeme gelen devletteki  cemaat örgütlenmesini değer  lendirdi. Gülen, referandumdan   evet  çıkmasına milletin gele  ceği adına çok sevindiğini be  lirtti.  Fethullahçı örgütlen  me  haberlerine de değinen Gü  len,  Fethullahçı  yakıştırma  larından çok rahatsız olduğunu  söyledi. Gülen,  Şayet milleti  mizin bu harekete sahip çık  ması illa bir şekilde tarif edi  lecekse,  Muhammed  ruhun  toplumun sinesinde yeniden can  lanması  denilebilir  dedi. Gü  len, şöyle devam etti:   Fethullahçı gibi yakıştır  malar yapılmasını ve o türlü  mülahazalara sapılmasını la  netliyorum. Eğer öyle bir me  seleye sahip çıkıyorsak, Allah  bizi yerin dibine batırsın; yok  sa, benim şefkat, mülayemet  ve merhametim, bizi öyle bir  isnad altında bırakanlar hak  kında  Allah onları yerin dibine  batırsın  dememe cevaz ver  miyor onları Allah a havale  ediyorum.    Allah taksiratını  affetsin   Açıklamasında isim verme  den Avcı ya da tepki gösteren  Gülen, şunları kaydetti:  Son  günlerde emniyet teşkilatın  dan birisinin  falan yerde kad  rolaşma  gibi çok yakışıksız  iddiaları oldu. Allah taksiratını  affetsin, Allah insanları ce  henneme gitme yoluna düşür  mesin, sukut ettirmesin. Hiç  kimse için öyle bir akıbeti di  lemem. 50 senedir aleyhimde  yazı yazan birisi için bile Ce  hennemle cezalandırılması ak  lımdan geçince odama girip  ağlamış ve  Hayır ya Rabbi,  öyle yapma; hidayet et, Cennet e  gitsin  demişimdir. Kimse hak  kında olumsuz konuşmam.  Nalına mıhına gitmiş insan, as  lında kendi değerine mıh ça  kıyor, kendi kıymetine bir nal  vuruyor demektir. O mum  uzun sürmez; yalancı demi  yorum, terbiyem müsaade et  mez; fakat, o mum uzun sür  mez, sürse bile yatsıya kadar  sürer ve söner.    Teşvike sızma denilemez   Pensilvanya dan yaptığı açık  lamada kendisinin  özbeöz Ana  dolu çocuğu  olduğunu savunan  Gülen,  Bir insanın, kendi mil  let fertlerini yine kendi mem  leketindeki bazı müesseselere  girmeleri için teşvik etmesine  sızma denilemeyeceğini  söy  ledi. Gülen, şöyle devam etti:   Teşvik edilen insanlar da,  o müesseseler de bu ülkeye  ait. Kastedilen manadaki sız  mayı belli bir dönemde bu  milletten olmayanlar yaptılar.  Evet, bir milletin ferdi, ken  di milleti için var olan mües  seselere sızmaz; hakkıdır, gi  rer oraya; Mülkiye ye de gi  rer adliyeye de, istihbarata da  girer Hariciye ye de. Unu  tulmamalıdır ki, kadrolaş  ma, sızma, çoğalma türünden  iddiaları ortaya atanlar ve  bunlarla vazifeperver insan  ları sindirmeye çalışanlar,  hemen her devirde bu iftira  larının arkasına saklanarak  ve hedef şaşırtarak kendi fel  sefeleri adına belli yerlere  sızmış, kadrolaşmış ve ço  ğalmış kimselerdir.   SDP VE TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK PLATFORMU  İstanbul Haber Servisi  Türkiye sosyalist  hareketinin önderlerinden Dr. Hikmet Kıvılcım  lı, ölümünün 39. yılında Topkapı daki mezarı  başında düzenlenen törenlerle anıldı. Törende  yurtseverlerin, CIA operasyonu ile cezaevine  konulduğu kaydedildi.  İlk olarak Sosyalist Dayanışma Platformu   SODAP  tarafından düzenlenen törende konu  şan Kezban Konukçu, Hikmet Kıvılcımlı nın  bir çok devrimci gencin bilinçlenmesinde büyük  bir payı olduğunu belirterek  Kıvılcımlı, gençli  ğin dinamizmini işçi sınıfı ile buluşturmayı  sağlayan antiemperyalist bir liderdi. Hayatı  ve eserleri ile bize bu politik süreçte daha çok  ışık tutacaktır. Kürt sorunun çözümünde de  Kıvılcımlı nın fikirleri bizim için rehberdir   dedi. Daha sonra Kıvılcımlı nın gömütü başına  gelen Halkın Kurtuluş Partisi üyeleri adına  açıklamayı okuyan Genel Başkan Yardımcısı  Mustafa Şahbaz, Kıvılcımlı nın 39 yıl önce  kendisini sosyalizm ve halkların kurtuluşu için  feda etmiş bir devrimci lider olduğunu söyledi.  Şahbaz,  50 yıllık siyasi yaşamının 22.5 yılını  cezaevinde geçirmiş, bu süre içinde yakalan  dığı kanser hastalığına karşı emperyalizme ve  faşizme karşı mücadeleden vazgeçmemiştir   dedi. Konuşmanın ardından,  Devrim şehitleri  ölümsüzdür ,  Gün gelecek, devran dönecek.  Tayyipgiller halka hesap verecek ,  Kıvılcım  lı yaşıyor, partimiz savaşıyor ,  Kahrolsun  ABD ve AB emperyalizmi  sloganları atan  Halkın Kurtuluşu Partililer, Kıvılcımlı nın meza  rına karanfiller bıraktı.  Fotoğraf: ALİ AÇAR   Dr. Kıvılcımlı  törenlerle anıldı  NEW YORK  ANKA    İrticayla Mü  cadele Eylem Planı nı hazırladığı iddiasıy  la tutuklu bulunan Albay Dursun Çiçek in  ABD de Columbia Üniversitesi nde doktora  eğitimi yapan oğlu Deniz Çiçek, savcıların  mahkeme heyetine eksik bilgi vererek mah  kemenin seyrini kasıtlı olarak değiştirdikle  rini açıkladı. Deniz Çiçek,  Babamın bir  buçuk ay daha fazladan hapiste kalması  nın nedeni daha sözde İrticayla Mücadele  Eylem Planı ortada bile yokken Erzin  canErzurum arasındaki Tercan ilçesinde  cep telefonu sinyalinin belirlenmiş olma  sıydı. Dursun Çiçek adına kayıtlı cep tele  fonundan İstanbul da bir numara ile Ka  ra Kuvvetleri ne ait başka bir numara  aranmıştı. Babama mahkemede sormak  zahmetinde bile bulunmayan mahkeme  heyeti bu iddianın araştırılması için mah  kemeyi bir buçuk ay sonrasına, 18 Ekim  tarihine erteledi  dedi. Babasının görüş  meyi yaptığı dönemin 2008 in aralık ayı ol  duğunu aktaran Çiçek, o dönemde ailecek  Doğu AnadoluGürcistanAzerbaycan gezi  sine çıktıklarını, geziye de Sivas a giderek  başladıklarını aktardı. Çiçek, savcıların bu  geziyi mahkemeyle paylaşmayarak tutuklu  luk süresini uzatmayı amaçladıklarını ve  bunu başardıklarını söyledi.  Gülen, kadrolaşma  iddiaları konusunda  Bir  insanın, kendi millet  fertlerini yine kendi  memleketindeki bazı  müesseselere girmeleri  için teşvik etmesine sızma  denmez  dedi.   İçerde tutmak için  bilgi sakladılar   Bilgi sızdıranlara  suç duyurusu  İstanbul Haber Servisi  Sosyalist De  mokrasi Partisi  SDP  ve Toplumsal Öz  gürlük Platformu üyeleri,  Devrimci Ka  rarg h operasyonu  kapsamında araların  da SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ın  da bulunduğu 13 kişinin tutuklanmasıyla il  gili yürütülen soruşturma dosyasında bu  lunduğu savunulan bilgileri medyaya sızdı  ran emniyet görevlileri ve İstanbul Özel  Yetikili Ağır Ceza Mahkemesi nde görevli  Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık hak  kında suç duyurusunda bulundu. Sultanah  met teki İstanbul Adliyesi önünde toplanan  eylemciler adına basın açıklaması yapan  avukat Züleyha Gülüm, operasyon kapsa  mında evleri aranan kişilerin ve ailelerinin  mağdur edildiğini, ifade sırasında da ifade  tutanağının örneğinin avukatlara verilmedi  ğini belirtti. Gülüm  Bazı medya kuruluş  larında yer alan haberlerde  masumiyet  karinesi  ihlal edilerek müvekkillerimiz  kamuoyuna  suçlu  olarak gösterilmiş ve  gerçeğe aykırı, asılsız haberlerle çeşitli  suçlamalara konu edilmişlerdir  dedi.  ERDEM GÜL  ANKARA  Adalet Ba  kanı Sadullah Ergin, Av  rupa İnsan Hakları Mah  kemesi nin uzun tutuk  luluk gerekçesiyle Türki  ye aleyhine 436 ihlal ka  rarı verdiğini açıkladı.  Ergin, uzun tutukluluk  larla ilgili kararlarda ka  mu görevlilerini kusurlu  görmediğini belirtti.  Ergin, CHP Mersin  Milletvekili Ali Rıza Öz  türk ün, uzun tutuklu  luklarla ilgili soru öner  gesine verdiği yanıtta, bu  konuda AİHM tarafından  verilen kararların nasıl  yorumlanacağı konusun  da yeni tartışmalara yol  açacak değerlendirmele  re yer verdi.  Kamu görevlileri  kusurlu değil  Bakan Ergin yanıtında,  uzun tutuklulukların Av  rupa İnsan Hakları Söz  leşmesi nin  Özgürlük ve  güvenlik hakkı  başlıklı 5.  maddesi içinde yer aldığı  nı vurguladı. Ergin, Mali  ye Bakanlığı ndan aldığı  bilgiyi de aktararak   AİHM tarafından veri  len ihlal ve dostane çö  züm kararlarında, ka  mu görevlilerine ilişkin  herhangi bir kusur de  ğerlendirmesi yapılma  dığı nı belirtti. Bakan Er  gin, uzun tutukluluklarda  kamu görevlilerinin ku  surlu olmadıklarını ve hak  larında dava bulunmadı  ğını açık biçimde ifade  ederken, sorumlunun ya  salar ya da yasal düzenle  meleri yapmakla sorumlu  olan siyasetçiler olup ol  madığı konusuna açıklık  getirmedi. Ergin, AİHM  kararları nedeniyle öde  nen tazminat miktarları ve  hangi olaylar nedeniyle  tazminata hükmedildiği  konularında da istatistiksel  bir verinin bulunmadığını  kaydetti.  Bakan Ergin, uzun tu  tukluluk sürelerine ilişkin  soruya şu yanıtı verdi:   AİHM nin kurulduğu  yıl olan 1959 yılından  günümüze kadar ülkeler  aleyhine verilen ihlal ka  rarlarını maddeler ba  zında gösteren istatistik  lerden uzun tutukluluk  halini de kapsayan 5.  maddesine ilişkin olarak  ülkemiz aleyhine toplam  436 ihlal kararı verildiği,  ancak 5. maddesinin ih  lali kapsamındaki ka  rarların nedenlerine gö  re özel olarak sınıflandı  rılmadığı, dolayısıyla bu  kararların kaç tanesinin  soru önergesinde belirti  len nedenlere dayalı ola  rak verildiğini saptama  olanağının bulunmadığı  bildirilmiştir.   Adalet Bakanı, uzun tutuklulukta kamu görevlilerinin kusurlu olmadığını öne sürdü  AİHM den 436 ihlal kararı  İstanbul Haber Servisi  Tedavi  gördüğü GATA Haydarpaşa Eği  tim ve Araştırma Hastanesi nde  kalp yetmezliği sonucu 4 gün ön  ce yaşamını yitiren emekli Orge  neral Necdet Öztorun  86 , İstan  bul da toprağa verildi.  Öztorun un Türk bayrağına sa  rılı cenazesi dün öğle saatlerinde  Selimiye Camisi ne getirildi ve  burada tabutun başında askerler  tarafından saygı nöbeti tutuldu.  Öztorun un eşi Mefanet Öztorun  da cami avlusunda taziyeleri ka  bul etti. Emekli Orgeneral Özto  run un cenaze namazına, Genel  kurmay Başkanı Orgeneral Işık  Koşaner in yanı sıra aralarında  eski Genelkurmay başkanların  dan emekli orgeneraller Yaşar  Büyükanıt, Hüseyin Kıvrıkoğlu ve  Necdet Uruğ, eski bakanlardan  Nevzat Ayaz, eski kuvvet komu  tanlarından Necati Özgen, Hasan  Iğsız ve kuvvet komutanları ile  çok sayıda kişi katıldı. Burada kı  lanan cenaze namazının ardından  askerlerin omuzları üzerinde bir  süre taşınan Öztorun un cenazesi  daha sonra top arabasına konula  rak askeri kortej eşliğinde yürün  dü. Öztorun un cenazesi götürül  düğü Karacaahmet Mezarlığı nda  toprağa verildi.  Fotoğraf: AA   Öztorun toprağa verildi  stanbul Haber Servisi  Eski MİT  Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür,  Devrimci Kararg h örgütüne yardım ettiği  iddiasıyla tutuklanan Emniyet Müdürü   nın ofisinde telefon görüşme ka  yıtları bulunduğu gerekçesiyle ifade verdi.  Aynı konuda ifade veren Demokrat Parti  Genel Başkan Yardımcısı, 8. Cumhurbaş  kanı  ın oğlu ,   Türkiye de bazı oyunlar oynanıyor  ama kime ne oynanıyor artık yavaş ya  vaş bunlar ortaya çıkacaktır  dedi.  Eymür, dün saat 10.40 sıralarında Beşik  taş taki İstanbul Adliyesi ne geldi. H kim  ve savcıların kullandığı kapıdan aracıyla  adliye bahçesine giren Eymür, Devrimci  Kararg h örgütü soruşturmasını yürüten  Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık a ifa  de verdi. Adliyede yaklaşık iki saat kalan  Eymür, gazetecilerin sorularını yanıtladı.  Avcı nın ofisinde bulunduğu söylenen ka  yıtların çok eski olduklarını ifade ederek,  ele geçen çok sayıda dinleme kaydının ol  duğunu belirtti. Savcılıkta şik yetçi oldu  ğunu ifade eden Eymür, kendisine ait ka  yıtlarda özel hayatıyla ilgili görüşmelerinin  de olduğunu bu nedenle şik yetçi olduğu  nu belirtti.  Ahmet Özal da ifadesinin ardından yap  tığı açıklamada, kayıtları dinlediğini, çoğu  nun çok saçma sapan şeyler olduğunu  söyledi. Ağırlıklı olarak siyasi konuşmaları  nın kaydedildiğine dikkat çeken Özal,  De  mokratik bir ülkede yaşamak istiyorsak  çok özür dilerim, beni babamın oğlu da  dinlese şik yetçi olurum  dedi.  Eymür ve Özal şik yetçi oldu  Özal ve Eymür, Avcı nın ofisinde telefon görüşme kayıtlarının bulunduğu gerekçesiyle ifade verdi.  AA   MEHMET AL B RAND:  Ç ÇEK  N OĞLUNDAN SUÇLAMA  Jandarma Yeşil i  peşime taktı  İstanbul Haber Servisi  Gazeteci Meh  met Ali Birand, 199398 yıllarında Jandar  ma ya bağlı bir grubun kendisini öldürmek  istediğini, bu amaçla Yeşil adıyla bilinen  JİTEM tetikçisi Mahmut Yıldırım ın peşi  ne takıldığını, dönemin Emniyet Genel  Müdürü Mehmet Ağar ın kendisine söyle  diğini ifade etti.  Hanefi Avcı nın bürosunda ele geçirilen  ses kayıtlarına ilişkin olarak  mağdur  sı  fatıyla 8 Ekim Cuma günü ifade veren Ka  nal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Bi  rand, Taraf gazetesinde Genel Yayın Yö  netmen Yardımcısı Yasemin Çongar a  verdiği röportajda Ağar ın  Jandarma ya  bağlı bir grubun kendisini öldürme ka  rarında olduğunu  söylediğini aktardı.  Birand şunları aktardı:  O dönemde evime  de gelmişler hatta. Biz, burada değildik.  Ama evde çalışanlar vardı. Bir adam ge  lip,  Ben emlak komisyoncusuyum. Bu eve  talip var  demiş. Almışlar içeri. Sonra ay  nı adam, bizim Kuşadası ndaki eve de  gitmiş. Tam o günlerde, Yeşil gidip Meh  met Ağar a, bana yönelik operasyondan  bahsetmiş.  O iş bitiyor  demiş.  Birand,  röportajda  Yeşil i kim durdurdu  soru  sunu,  Onu da yine Mehmet Ağar söyle  di,  Biri bu işi durdurdu  dedi ama kim ol  duğunu bilmiyor. MİT beni korumaya  başladı  diye yanıtladı.
            
    
