Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  geçtik, haftalarca gündemden düşmeyecek.  Yeni anayasa dünün de, bugünün de, yarının da  konusu.  Türkiye de anayasa sorunu yüz yıla yakın süredir  tartışılıyor, tartışılacak!  Buna karşın geçen hafta da bu hafta da  gündemdeki yerini koruyacak tek konu, elbette  türban!  Türbanın 1520 yıllık bir geçmişi var...  Önce Başbakanlık, sonra Cumhurbaşkanlığı  dönemlerinde türbana ilk özgürlük türkülerini  söyleyen siyaset adamı, Turgut Özal.  Ne ki o zamanlar bugünkü AKP gibi din kökenli  muhafazak r bir parti  kısacası türbanı başörtüsü  diye yutturmaya çalışan, türbanı siyasal simgeye  dönüştürüp partisini iktidara taşıyan bir siyasal  kuruluş olmadığı için  kapalı başlarla vücutlar   konusu fazla göze batmadı.  Özal lar ile RTE giller çok farklıydı.  Dine olan bağlılığına, tarikatçı havasına, tarikatları  devlet içinde meşrulaştıran uygulamalarına karşın  Özal bile laikliğe bağlı siyasal anlayışı  savunuyordu...  Nihayet dine bağlı Özal ın ailesinin yaşantısı ise  günümüzdeki iktidar sahiplerinin yaşamıyla  kıyaslanmayacak kadar farklıydı ve örneğin Özal ın  eşi, kızı ve çevresi türbanlı, baştan aşağıya,  örtünmüş değildi.  Özal içki içmez, namazında niyazında bir lider  diye tanınmasına karşın eşi Semra Hanım bir elinde  puro ile fotoğraflarda görünebilen ve rahatlıkla içki   viski  içen, giyimi kuşamıyla Batılı bir Başbakan ve  sonra Cumhurbaşkanı eşi idi.  Türbanı Özal dan sonra savunan bir diğer lider  Demirel di.  Türban o günlerden bugünlere, kartopu gibi  yuvarlana yuvarlana çığ oldu, büyüdü. Ve nihayet  2010 yılında türban artık sosyal demokratların   CHP  din kökenli sağ partilere  AKP  kadar siyasal  yelpazedeki kuruluşların hararetle savunduğu bir  numaralı sorun oldu.  Türkiye nin dünyası, değişim dünyası.  İngiltere de İşçi Partisi aslına dönüyormuş. Bu  masalımsı söylemlere kulak asmamak gerek.  Son günlerde demokrasimize egemen olan  siyasal değişim demek    aslını, geçmişini bir yana atıp yüzünü gözünü  günümüzdeki popüler konu veya konulara  çevirmek demek.  Dünden bugüne söylemlerdeki farklılık, değişim  adı altında, değişen ve gelişen lider namıyla  piyasaya sürülüyor.  Bizdeki değişimin temelinde dün söylediklerini  bugün yalamak , dün küfredercesine saldırdığı  kişileri, fikirleri, düşünceleri bugün övmek,  değişimin kanıtı.  Kanıtı belgeleyen olayda işte:  Referandum propagandası günlerinde bu  memleketin yetiştirdiği 16. Türk büyüğü   tanıyorsunuz, adını yazmaya gerek yok  2010 da  Malatya da halka konuşurken:   Bizim yolumuza Malatyalı büyük insan,  demokrasi  şığı Turgut Özal ışık tutuyor  diyor...  Bu son Türk büyüğü yıllar önce RP İstanbul il  başkanı olarak bir toplantıda ne diyordu?  Bugün büyük insan dedikleri Özal a 19 yıl önce o  toplantıda şunları söylüyordu:   Şu Türkiye nin başında olanlar  Biz baba değiliz   diyor. Sayın Özal da öyle ifade etti. E, sen bu  memlekete baba değilsen bu millet seni de  azledecektir, çünkü bu millete baba değilsen  azledecek.  Baba değildir ama ne bunlar? Uşak, uşak!  Neyin uşağı; Batı nın uşağı, Amerika nın uşağı.  Tabii uşakların babası olmaz...   Bu sözlerin sahibine şimdi 2002 den beri Batı nın  uşağı, ABD nin uşağı mı diyeceğiz?  Dün söylediklerini değişim adı altında bugün  yalayanlar dün inandıkları görüşleri bugün de  savunanları statükocu diye küçümsemeye  çalışıyorlar.  Değişime ve değişenlere bir başka örnek:  Devletin tepesinde oturan eşi türbanlı kişinin  davranışlarındaki son değişimler tazeliğini koruyor.  Laikliğe aykırı hareketleri nedeniyle geçen  yüzyılın sonlarında kapatılan bir  RP  partinin  sözcüsü olarak TBMM de Avrupa Birliği ne, ABD ye  söylemediğini bırakmadı.  Lakin bugün ikbal koltuğunda oturuyor ya,  değişti. Resmi demeçleri AB yi, ABD yi övmekte  birbiri ile adeta yarış ediyor.  Türban sorununa büyük hizmetler yaptı.  Üniversite rektörlerini anayasal yetkisine  dayanarak türbanı savunan profesörler arasından  seçti ve sonra türbana gereken hizmeti gördükten  sonra YÖK ü yeni baştan kurmayı içeren bir demeç  verdi.  Çoğu soruna bakış açısındaki değişim ünlü kimi  yazarların  Bu adama ne oldu  sorusunu başlık  yapan yazılar yazmasına neden oluyor.  Ama kamuoyumuz, ama bilim adamlarımız, ama  medyamız da değişim süreci içinde değişiyor,  değişime ayak uyduruyor.  Evet her birinin hakkını teslim etmek gerek:  Bu türden değişim içinde yalakalaşarak,  yandaşlığa soyunarak değişiyorlar.  SAYFA 12 EK M 2010 SALICUMHUR YET  8 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Ekim  Oslo PB 9  Helsinki B 5  Stockholm Y 8  Londra B 13  AmsterdamB 12  Brüksel PB 13  Paris PB 15  Bonn PB 14  Münih PB 16  Berlin PB 10  BudapeştePB 15  Madrid Y 17  Viyana PB 14  Belgrad Y 14  Sofya Y 13  Roma Y 21  Atina Y 22  Zürih PB 13  Moskova Y 5  Aşkabat B 28  Taşkent B 29  Baku B 15  Bişkek PB 21  Tiflis B 21  Kahire B 29  Şam PB 27  İstanbul Y 20  Edirne Y 21  Kocaeli Y 19  Çanakkale Y 19  İzmir Y 21  Manisa Y 21  Denizli Y 22  Zonguldak B 17  Sinop B 20  Samsun B 22  Trabzon B 17  Giresun B 20  Ankara Y 16  Eskişehir Y 15  Konya B 16  Sıvas PB 14  Antalya B 27  Adana PB 29  Mersin PB 29  Diyarbakır PB 24  Şanlıurfa PB 24  Mardin PB 21  Siirt PB 21  Hakk ri PB 19  Van PB 16  Kars B 14  Ülkemizin kuzey ve batı  kesimleri parçalı ve çok  bulutlu, Marmara, kuzey  ve iç Ege, Göller Yöresi, İç  Anadolu nun kuzeybatısı  ile Bolu, Düzce, Zongul  dak, rize, Artvin ve Arda  han çevreleri sağanak ve  gök gürülütülü sağnak  yağışlı, diğer yerler parçalı  ve az bulutlu geçecek.  Yağışlar, Kuzey Ege kıyı  ları ile Manisa, Balıkesir ve  Çanakkale çevrelerinde  kuvvetli olması bekleniyor.  Hava sıcaklığı kuzey ve  doğu bölgelerde 24 de  rece artacak, diğer yer  lerde önemli bir değişiklik  olmayacak.    IŞIL ÖZGENTÜRK  Herkesin dilinde aynı şey,   insanları seveceksin,   pozitif  düşüneceksin ; yahu ben bazılarını  sevmek istemiyorum. Pozitif düşünmek de  istemiyorum, gurulara filan da inanmıyorum.  Ben azınlıktayım; şimdi özellikle  Amerikan yaşam tarzından canı sıkılan ev  kadınlarına tavsiyelerde bulunan bir roman  yazılmış. Romanın yazarı bir kadın ve  hemen film yapılmış.   Ye, Dua Et, Sev  film tümüyle insan  haklarına aykırı. Nedenlerini açıklayacağım;  filmdeki kadın kocadan sıkılıyor, onu  boşuyor, bir aktörle ilişkisi olmuyor...  Vuruyor kendini en egzotik yerlere. İtalya da  rejimini bozup nefis İtalyan yemekleri yiyor,  yemenin tadına varıyor. Uzakdoğu ya geçip  ruhani olarak arınıyor ve Bali de herkesin  rüyalarına girecek çok seksi ve şefkatli bir  erkekle karşılaşıp aşk yaşıyor. Bu arada bu  gezi paraları nereden geliyor, kadın evine  dönünce ne iş yapacak? Hiçbir kaygı yok.  Bali de dünyanın en yakışıklı erkeğiyle  tanışan kadına özenmemek imk nsız, ama  filmden çıkınca insanı derin bir hayal kırıklığı  bekliyor. Sadece beni değil, filme giden  kadınları, dünyanın her yerinde derin bir  hayal kırıklığı bekliyor.  İşte burada insan haklarına aykırı durum  başlıyor. Dünyada kaç kadın eteklerine  sarılan çocukları bırakıp dünyayı dolaşmaya  çıkabilir? Bırakın dünyayı İstanbul dan  İzmit e gidebilirmi? Bu filmin dünyanın geri  kalmış hiçbir ülkesinde gösterilmemesi  gerekiyor. Çocuklarına su bulabilmek için  çölde kilometrelerce yol yürüyen bir kadın  kendi kendine şu soruyu sorabilir:  Ben bir  insan mıyım? Ben bir kadın mıyım?   Bu arada Bali ye aşk turları  düzenlenmeye başlamış. Ama olmadı şimdi  şu Bali de  şık olunan Javier Bardem den  en az bin tane kolonlamak gerek, yoksa  dünyanın parasını verip Bali ye gidenler  derin bir hayal kırıklığına uğrayabilirler.  Amerikan sineması canı sıkılan ev  kadınlarına öneriler veredursun, bizde trajik  hik yelerden geçilmiyor.  Gaziantep te bir kadın 10. çocuğunu  doğurmak için hastaneye çocukları  tarafından götürülüyor. Çocuklar  kadının yeşil kartını almayı  unutmuyorlar. Ancak çocukların hiçbiri  okuma yazma bilmediğinden yengenin yeşil  kartını alıyorlar ve işlemler bu kart üstünden  yapılıyor. Ancak çıkışta durum ortaya  çıkıyor, kadın sahtek rlıktan para cezası  alıyor 505 lira, aile istenilen zamanda parayı  denkleştiremiyor ve kadın üç yıl ceza  istemiyle hapse atlıyor. Aile çocuğu alıyor  tabii; büyük kız hemen anne yerine geçiyor  çocuğa bakıyor. Üç ay içinde aile parayı  denkleştiriyor, ama ne parayı alan var ne de  kadın tahliye ediliyor. On çocuğun gözü  yaşlı annelerini bekliyorlar. Al sana egzotik  bir hik ye   Bu arada bir anne de kredi kartı borçlarını  ödeyemediği için içerde yatıyor al bir başka  hik ye   Anlaşılan o ki, biz de en egzotik yer  hapishaneler. Bu arada Diyarbakırlı üç  yaşındaki bir bebeğin annesi de, babası  da hapishanede; bebecik bir oraya giriyor  bir buraya   Şu şansa bak, bizim en egzotik yerlerimiz  maphushaneler ve en değişik eylem biçimi  de volta atmak. Böyle bir film çevirsek,  vallahi suç oranı artar ve millet voltalamaya  koşar.  Bu  Ye, Dua Et, Sev  filminden fena  çarpıldım galiba, baksanıza neler  saçmalıyorum.  isilozgenturk gmail.com  Ye, Dua Et, Sev; Oh Ne  l !  Perinçek davası AİHM de  Dış Haberler Servisi   Ermeni soykırımı   iddialarını reddettiği için İsviçre de yargılanıp  mahkum olan İP lideri Doğu Perinçek in, bu ülke  ye karşı AİHM de açtığı davanın görülmesine  başlandı. AİHM nin Hrant Dink kararının, davaya  örnek oluşturabileceği bildirildi. AİHM  1915  olayları  etrafındaki toplumsal tartışma çerçeve  sinde, herkesin demokratik bir toplumda düşünce  lerini ifade edebilmesi gerektiğine hükmetmişti.  İstanbul da operasyon:10 gözaltı  İstanbul Haber Servisi  Terör örgütü PKK  lideri Abdullah Öcalan ın Suriye den çıkarılışının  yıldönümünü protesto etmek için Beyoğlu ve Ga  ziosmanpaşa da düzenlenen yasadışı gösterilere  karıştığı iddia edilen 10 kişi gözaltına alındı. Be  yoğlu ndaki olaylarda polis memuru Osman Aklan  başından yaralanmıştı. Aklan ın yaralanmasıyla il  gili 1 kişi dün gözaltına alınmıştı. Gösterilere ka  rıştığı tespit edilen 9 kişi daha gözaltına alındı.  1 terörist etkisiz hale getirildi  ANKARA  Cumhuriyet Bürosu   Genel  kurmay Başkanlığı nın internet sitesinde yer alan  bilgiye göre, güvenlik güçlerince Şırnak merkeze  bağlı dağlık kesimlerde cumartesi günü yapılan  çalışmalar sırasında bir grup teröristle temas sağ  landı. Ertesi gün havanın aydınlanmasının ardın  dan yapılan aramada bir teröristin etkisiz hale ge  tirildiği tespit edildi. Teröristle, 1 Kalaşnikof pi  yade tüfeği, 3 şarjör ile 90 mermi, 1 el bombası,  bir miktar gıda malzemesi de ele geçirildi.  HSYK ye kadın aday  İstanbul Haber Servisi  İstanbul Adliye  si nde 11 yıdır basın davalarına bakan hakim Se  vim Efendiler, HSYK üyeliği için aday oldu.  Sultanahmet teki İstanbul Adliyesi nden adaylı  ğını açıklayan tek kadın h kim olan Efendiler,  1996 yılından bu yana İstanbul H kimliği yapı  yor. Efendiler 1999 da İstanbul 2. Asliye Ceza  Mahkemesi ndeki görevine başladı.  Ergin hakkında suç duyurusu  İSKENDERUN  Cumhuriyet   Avukatlar  Bülent Akbay ve Haydar Gökpınar, HSYK se  çimleri için liste hazırladığı iddia edilen Adalet  Bakanı Sadullah Ergin hakkında  görevi kötüye  kullanmak  iddiasıyla Yargıtay Cumhuriyet  Başsavcılığı na suç duyurusunda bulundu.  Uysal ın cesedi bulundu  İstanbul Haber Servisi  Tuzla Çiçek Tersa  nesi nde çalışan ve 4 gündür haber alınamayan iş  çi Zülfikar Uysal ın  27  cesedi denizden çıkartıl  dı. Geçen perşembe eve gitmeyince Uysal ın ailesi  polise kayıp başvurusunda bulundu. Uysal ın cep  telefonunun en son perşembe günü tersaneden sin  yal verdiğini ve daha sonra kapandığını tespit eden  polis aramalardan sonuç alamadı. Dün sabah su  yüzünde bir erkek cesedi olduğunu gören işçiler,  polisi aradı. Cesedin psikolojik sorunları olduğu  bildirilen Zülfikar Uysal a ait olduğu belirlendi.  Taşeron işçilerden eylem  ANKARA  AA   Hacettepe Üniversitesi  hastanelerinde taşeron şirket aracılığıyla çalışan iş  çiler, maaşlarını düzenli alamadıkları, yönetimin  kendilerine verdikleri sözü yerine getirmediği ge  rekçesiyle hastanenin yemekhanesi önünde eylem  yaptı. İşçilere, SES ve DİSK Dev Sağlıkİş, Birle  şik Metalİş, EmekliSen ve Genel İş Sendika  sı ndan yöneticiler ve üyeler de destek verdi.  MURAT İLEM  ATİNA  Yunanistan da ge  çen yıldan bu yana yaşanan  ekonomik kriz, sonunda basın  sektörünü de vurdu.  Son üç ay içinde düşük tirajlı  gazetelerin önemli bölümü ka  patılırken, medya grupları yüz  lerce çalışanı işten çıkarmaya  başladı. Gazeteler personel olarak  normal kapasitelerinin üçte biriyle  çıkarılıyor. Düşük maaşlı kısıtlı  personel aynı zamanda gazetele  rinin internet sayfaları ile radyo  larında da çalıştırılıyor. Daha  büyük yatırımlar isteyen televiz  yon sektörü ise çareyi Türk dizi  leri yayınlamakta buldu. Rey  ting getirisi olan Türk dizilerine  yönelik milliyetçi eleştiriler ise  bugüne kadar kamuoyundan des  tek bulmadı.  Çalışanların maaşlarını ban  kalardan alınan kredilerle öde  meye çalışan işverenlere, banka  lar artık kredi vermeyeceklerini  açıkladılar. Birçok medya kuru  luşunun tüm mal varlıkları ipotek  altına alınırken, gazete patronla  rı yüksek maaşla çalışanları ön  ce işten çıkarıp, ardından aynı ki  şileri düşük maaşla işe alıyorlar.  Genelde siyasallaşmış olan sek  törle ilgili sendikaların dayanış  ma grevleri ise bugüne kadar is  tenen amaca ulaşamadı. Ülkele  rini kurtarmaya çalışan hükümet  yetkilileri, basındaki krizi şimdi  lik görmezden geliyor.   Yargılama  evrensel hukuka  uygun olmalı   İstanbul Haber Servisi İnsan Hak  ları Derneği İstanbul Şubesi, GÖÇDER  ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları  Vakfı  TOHAV  temsilcileri, 18  Ekim de Diyarbakır da görülecek olan  KCK davasında mahkemenin evrensel  hukuka uygun bir yargılama yapması  nı, barış sürecinin tıkanmamasını, so  runun diyalogla çözülmesini istediler.  İHD İstanbul Şubesi nin Beyoğ  lu ndaki bürosunda düzenlenen basın  toplantısında konuşan şube başkanı  Abdülbaki Boğa,  Barış süreci yar  gı eliyle tıkanmasın. Tutukluların  serbest bırakılmasının Kürt soru  nunun çözümüne olumlu katkı su  nacağı kanaatindeyiz  dedi. Türkiye  Barış Meclisi Sekreteri Hakan Tahmaz  da  Süreç, siyasal linç hesaplaşmasına  dönüştürülmeden evrensel hukuk  çerçevesinde çözümlenmeli. Barış  için fırsat yaratılmalı  diye konuştu.  Yunanistan da bazı gazeteler kapanıyor, bazılarının mal varlıkları ipotek altında  Komşu basını zorda  Halkın alım gücünün azalmasıyla gazeteler, baskılarını yüzde  20 azaltırlarken ilan gelirlerinin de yüzde 25 düştüğünü  belirttiler. Reklam firmaları ise gazetelere yüksek fiyatla ilan  vermek yerine çok daha düşük fiyatla internet sektörüne  yöneldi. Gazeteleri para ödeyerek alamayan kamuoyu ise  internet üzerinden bilgilenmeyi tercih ediyor.  Önümüzdeki yılın ilk altı ayında ulusal çıkan gazetelerin  sayısında yüzde 30 oranında azalma bekleniyor.  12 Eylül askeri darbesi sonrasında  tutuklanarak ağır işkencelerden geç  tikten sonra 3 ile 11 yıl arasında tutuklu kalan Fazlı Kuru, Abidin Koç, Celal Özder, Hı  dır Sevindi, Yusuf Koyuncu, Rafet Seyrekoğlu ve Kadir Yüksel Amasya Adliyesi ne gi  derek darbeciler hakkında suç duyurusunda bulundu. Tutukluluk döneminde gördü  ğü işkenceler sonucu sakat kalan Fazlı Kuru, bu kez tekerlekli sandalyeyle aynı adliyeye  gitti. Kuru,  12 Eylül darbesinin en somut sonucu benim işte  dedi.  MEHMET MENEKŞE   Diyarbakır işkencecileri  için suç duyurusu  DİYARBAKIR  Cumhuriyet Büro  su   12 Eylül darbesinin ardından işken  celeriyle ünlenen Diyarbakır 5 No lu As  keri Cezaevi nde kalanlar,  işkence su  çunda zamanaşımı olamayacağı  ge  rekçesiyle toplu halde dönemin sorumlu  ları hakkında suç duyurusunda bulundu.  İşkence gören ve şu anda Türkiye nin fark  lı yerlerinde oturan 303 kişi, Diyarbakır da  bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi önün  de toplanan işkence mağdurları, 15 er say  falık dilekçelerle Diyarbakır Adliyesi ne  kadar yürüdükten sonra basın açıklaması yap  tı. Mağdurlar adına açıklamayı okuyan  78 liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 12  Eylül darbesinden sonra Diyarbakır 5 No lu  Askeri Cezaevi nde yaşananların devletin bir  utancı olduğunu, Türkiye nin, bu utançtan  kurtulması için tüm faillerin cezalandırılması  gerektiğini söyledi. Bir insanlık suçu işlen  diğine dikkat çeken Can, bu nedenle zama  naşımının geçerli olamayacağını ifade etti.  Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin  Aktar da askeri cezaevinde işkence gördü  ğünü belirterek kendilerine başvuranlara  yardımcı olacaklarını söyledi.  KCK DAVASINA DOĞRU   Darbeciler yargılansın   Gösterilerde yaralanan  çocuk yaşamını yitirdi  DİYARBAKIR  Cumhuriyet Büro  su   Şırnak ın Silopi ilçesinde, terör ör  gütü PKK lideri Abdullah Öcalan ın Su  riye den çıkarılmasının yıldönümü nede  niyle düzenlenen gösterilerde yaralanan 7  yaşındaki bir çocuk öldü.  Cudi Mahallesi ndeki gösteriye müda  hale sırasında evlerinin yakınında oy  narken polisle göstericilerin arasına sıkı  şan 7 yaşındaki Umut Furkan Akçil,  oradan geçen Ferdi Ökten in kullandığı  özel otomobilin altında kalmıştı. Akçil in  cenazesi, Şehitlik Mezarlığı nda defnedildi.  Savarona ya yeni talip  ÇANAKKALE  Cumhuriyet   Çanakkale  Valisi Abdülkadir Atalık, Savarona Yatı na talip  olduklarını bildirdi. Maliye ve kültür bakanlıkları  ile görüştüklerini söyleyen Atalık, yatın, müze  olarak işletilmesini istediklerini belirtti.  TÜBİTAK hukuki yardım istedi  İstanbul Haber Servisi  Balyoz davasının  bir numaralı sanığı emekli Orgeneral Çetin Do  ğan da ele geçirilen belgelerin gerçek olduğu yö  nünde rapor hazırlayan TÜBİTAK görevlileri, Do  ğan ın kendileri hakkında açtığı davalara ilişkin İs  tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ndan hukuki yar  dım talebinde bulundu. Başsavcı Aykut Cengiz En  gin le görüşen TÜBİTAK Enstitü Müdür Yardım  cısı Alparslan Babaoğlu nun, sonra da Başsavcı  Vekili Turan Çolakkadı ile görüştüğü belirtildi.
            
    
