25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seslerini duyur- mak amacõyla AKP Genel Merkezi önüne kendilerini zincirleyen TEKEL işçile- rinden 41’i gözaltõna alõndõ. Ellerine plastik kelepçe takõ- larak karakola götürülen iş- çiler, ifadelerinin alõnmasõnõn ardõndan serbest bõrakõldõ. Türk-İş Genel Merkezi önünde eylem yapan TE- KEL işçilerinin bir kõsmõ dün sabah teker teker buradan ayrõlarak Tek Gõda-İş Sendi- kasõ önünde toplandõ. İşçiler buradan dolmuşlarla AKP Genel Merkezi’ne gitti. Ken- dilerini demirlere zincirle- yen işçilere, polis tarafõndan “Eylemin yasal olmadığı, devam edilmesi durumun- da müdahalede bulunula- cağı” uyarõsõ yapõldõ. Uyarõ- yõ dikkate almayan 10’u ka- dõn 41 işçi polis tarafõndan gözaltõna alõndõ. Akşam sa- atlerinde serbest bõrakõlan işçiler, geldikleri Türk-İş Genel Merkezi’nde alkõş ve sloganlarla karşõlandõ. Gözaltõna alõnan işçilerden Vedat Karataş, “Direnişe devam edeceğiz” dedi. Destek ziyaretleri Eski Gaziantep Belediye Başkanõ Celal Doğan, halk ozanlarõ, çeşitli sivil top- lum kuruluşlarõ ile işçilere destek ziyaretinde bulun- du. Doğan, mücadelenin sa- dece TEKEL için değil, yõl- lardõr “yok edilmek istenen işçi sınıfı” için de büyük önem taşõdõğõnõ söyledi. Do- ğan’õn getirdiği lahmacun- lar işçilere dağõtõldõ. Ozan- Der üyesi halk ozanlarõ da saz çalarak, taşlamalarla AKP’yi eleştirdi. Türkiye PEN Merkezi Başkanõ İnci Aral, emekçilerin yanõnda olduklarõnõ belirtti. CMYB C M Y B 9 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Evliya Çelebi ve Bir Kısım Basın Aşağıya alıntılayacağım yazı 6 Eylül 1999 günü yayımlanmış. Yaklaşık 10 buçuk yıl önce. Başbakanların adlarını değiştirirsek bugünün anlam ve önemini de yansıtıyor. ‘Bir kısım basın’ tanımı, Demokrat Parti önderleri tarafından siyaset dilimize sokulmuş. 18 Nisan 1960 günü kurulan Tahkikat Encümeni aracılığıyla da siyasal tarihimize girmiştir. Ünlü encümen, kurulur kurulmaz yayımladığı ‘1 numaralı tebliğ’de kendisine verilen görevi şöyle özetlemiştir: “CHP ile bir kısım basının faaliyetlerini tahkike memur TBMM Tahkikat Encümeni.” Sayın Ecevit’in kendisini ya da bakanlarını eleştirenleri aynı tanımla niteleyerek yanıtlaması, eski CHP Genel Başkanı oluşu da anımsanınca daha çok yadırganmıştır. Ancak yöneticilerimizin eleştiriden rahatsız, yalakalıktan hoşlanır olmaları yeni bir şey değildir. Konunun uzmanlarından biri de Evliya Çelebi’dir (1611-1682). Melek Ahmet Paşa’nın yanına 1641 yılında kapılandıktan sonra değişik ülkelerden dokuz padişah ile yetmiş vezir tanıyan Çelebi, ordu Halep’te kışlarken tanık olduklarına da Seyahatname’sinde yer verir. Murtaza Paşa efendisinin çevresinde toplananların sohbetlerinden kamış kalemi ile aktardıkları bize günümüz için de önemli ipuçları iletir. Sohbette, eski sadrazamlardan Tabanıyassı Mehmet Paşa’nın (1632-1637) imamı Yahya Efendi sözü alır ve 1636’da Revan Seferi’nde olan Murtaza Paşa’ya yardım etmek için karakışa, tipiye karşın Erzurum’dan, Tabanıyassı ile yola çıktıklarında çektikleri zorlukları sıralamaya koyulur. Ardından da Deveboynu denilen yerden geçerken paşanın adamları Yavaşça Mehmet Ağa’nın, içinde iki bin halis altın lira bulunan kemerini, gökteki bir bulutu belirleyerek altına rastlayan yere gömdüğünü anlatır. Aradan altı ay geçip karlar eriyince Yavaşça Mehmet Ağa, aynı yere gelmiş, işaret koyduğu buluttan kemerini gömdüğü yeri bulmuş ve altınlarına kavuşmuştur. Yahya Efendi’nin yalanını doğrulayanlardan biri de baş sedirde oturan Murtaza Paşa’dır. Bu bölümü Seyahatname’den aktaralım. “Hemen paşa dahi bu altın hikâyesine şahidim (tanığım) diye nafile şahadet (yalancı tanıklık) edip Yahya Efendi kezzabı (yalancıyı) tasdika çıkardı (onayladı). Hâlâ ki (oysa ki) Murtaza Paşa, o asırda (dönemde) Revan seferine gidilirken ol seferi berzahta (o çok sıkıntılı seferde) dünya ve ahreti bilmez bir kara kaşlı sarıkçı şakirdi (yamağı) idi. Sefere gitmeye iktidarı (gücü) olmayıp anda Halep’te kalmıştı.” Evliya Çelebi, ağanın yalanına ve paşanın kendisine pay çıkarmasına kızıp söze girer: “Cemi ebr-î kebudlar (bütün mavi bulutlar) vech-i asümanda (gökyüzünde) deveran ve seyeran etmek (dönüp dolaşmak) üzere hâlk olunmuşlardır (yaratılmışlardır). Nice berkarar (yerinde durur) bulut ola dedim. Hemen nedimin (büyükleri tatlı hikâyeleriyle eğlendiren kişi) birisi ‘Ol sene öyle şiddet-i şita (zorlu kış) oldu ki birkaç ay afitab-ı âlemtâbın (dünyayı aydınlatan güneşin) ziyası müncemid olup (ışığı donup) rûy-i zemine pertev (ışık) vermez oldu. Ol şitada bulutlar dahi havada donup berkarar kaldığından Mehmet Ağa nişan koyduğu bulutu bulup nişanıyla zeminde altını bulmasının sebebi oldur’ diye bu güna hüsn-ü tevcih ettiklerinde (böyle bir uygun yorum yaptığında) hemen paşayı sadedil (safça olan Murtaza Paşa) Molla Yahya’nın kelam-ı düruğunu tasdik etti (yalan sözünü onayladı).” Ancak Murtaza Paşa yalanı doğrulamakla yetinmez. Hem bilgiçliğini kanıtlamak, hem de Evliya’yı haşlamak için söze girişir: “Ya bilmez misiz kim, bu vech-ı arz (yeryüzü) üzre Demirkazık (Kutup) yıldızı nice sabittir (durağandır) zira yıldız rüzgârı canipleri (kuzey yönleri) gayet şiddet-i şita olduğundan ol Demirkazık yıldızı berkarardır (durağandır).” Evliya Çelebi görür ki papuç pahalı! Hemen paşaya yaltaklanarak söze girer ve Azak kalesi yakınlarındayken güneşin yedi ayrı yerden doğup battığını ballandıra ballandıra anlatmaya koyulur. Yine başta paşa olmak üzere herkes bu yalanı da doğrular. Çelebi sözü şöyle bağlar: “Ol zaman bildim ki cemi (bütün) vüzera (vezirler) ve vükela (vekiller) ve erbabı devlet (devletin ileri gelenleri) huzurunda müdahane (yalakalık) ve hoş-âmed kelâm (hoşa gidici sözler) lâzım imiş.” Çelebi’nin anlattıkları ile günümüz arasında yaklaşık 350 (şimdi 360) yıl var. Anlaşılan devlet adamlarımızın genleri de gelenekler gibi öncülden ardıla geçiyor. (Evliya Çelebi - Gördüklerim 1- Seçen ve Açıklamalar Yapan: Mustafa Nihat Özön / İnkılâp ve Aka Kitapevleri Kol. Şti. İstanbul 1976-Sayfa 247-255) oerinc@cumhuriyet.com.tr Düzeltme: Yazarımız Orhan Birgit’in dünkü yazısının ilk iki paragrafı şöyle olacaktır: Erdoğan, Başbuğ ile bu yılın ilk olağan toplantısını dün gerçekleştirdi. “Anayasa uyarınca doğrudan Başbakan’a bağlı olan Genelkurmay Başkanı’nın iç ve dış güvenlik olayları hakkında kendisiyle fikir alışverişi yapması kadar doğal ve zorunlu olan bir görüşmeyi haber listesinde en yukarılara taşıyan iki önemli unsuru görmezden gelemeyiz.” EMİNE KAPLAN ANKARA - İlaçlarõn marketlerde satõlmasõnõ gündeme getirerek fiyatla- rõn düşürülmesine karşõ kepenk kapat- ma eylemi yapan eczanelere gözdağõ veren AKP, eczanelerle uzlaşma yö- nünde bir formül buldu. Bu formülün uygulanmasõ durumunda Sosyal Gü- venlik Kurumu (SGK), eczanelerle tek tek anlaşma yoluna gitmekten vazge- çerek, yine Türk Eczacõlar Birliği (TEB) üzerinden anlaşma yapacak. Eczaneler, ilaç fiyatlarõnõn düşürül- mesi nedeniyle mağdur olacaklarõnõ belirterek kepenk kapatma eylemi yap- mõştõ. Bu eylemin ardõndan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilaçlarõn marketlerde satõşõna yönelik düzenle- me yapõlabilece- ği açõklamasõ yapmõş, SGK de Türk Eczacõlar Birliği’ni devre dõşõ bõrakarak ec- zanelerle tek tek anlaşma yoluna gideceğini açõk- lamõştõ. Erdoğan, ilaçlarõn market- lerde satõşõ konu- sunu özellikle gündeme getirdiği, bu- nun eczaneleri hükümetle uzlaşmaya zorlama stratejisi olduğu belirtildi. Er- doğan’õn bu açõklamasõnõn hemen ar- dõndan kendisiyle görüşen bazõ millet- vekillerine “Birileri de biraz kork- sun” dediği öğrenildi. Hükümet tem- silcileri ile TEB arasõnda görüşmeler sürerken, her iki tarafõ da memnun edi- lecek bir formül bulunduğu belirtildi. Bu formülün uygulanmasõ durumunda SGK, TEB’i devre dõşõ bõrakarak ecza- nelerle tek tek sözleşme imzalanmasõ uygulamasõna son verecek. Eczanelerle anlaşmalar yine TEB üzerinden yapõla- cak. Sõkõntõ içinde olan yaklaşõk 8 bin eczane, anlaşmalarõn yapõlmasõnõn ar- dõndan izlemeye alõnacak. Bu eczane- lerin mali sõkõntõ içinde kalmasõ duru- munda reçete üzerinden belli oranlarda destek verilmesi uygulamasõna gidile- cek. Desteğin hangi oranlarda uygula- nacağõ zaman içinde belirlenecek. İstanbul Haber Servisi - Sosyal De- mokrasi Vakfõ’nõn (SODEV) her yõl ge- leneksel olarak verdiği “SODEV İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Daya- nışma Ödülleri” Taksim Hill Otel’de düzenlenen törenle DİSK Genel Başka- nõ Süleyman Çelebi ve KESK Genel Başkanõ Sami Evren’e verildi. Törende yapõlan konuşmalarda Türkiye’nin ikti- dar eli ile kuşatõldõğõ vurgulandõ. Açõlõş konuşmasõnõ yapan SODEV Başkanõ Erol Kızılelma 2010 yõlõnda özgürleşme, demokratikleşme, işsizlik ve yoksullaşmanõn çözüm beklediğini belirterek,“Türkiye yönetme yetisini kaybetmiş bir iktidarla yönetiliyor. AKP ile demokratikleşme hemde sosyal yaşamda gerileşme yaşanmış- tır”dedi. Çelebi, Türkiye’nin siyasi ik- tidar eli ile kuşatõldõğõna vurgu yaparak “ İktidarın uyguladığı politikalar so- nucu Türkiye faşizme gidiyor” diye konuştu. Evren de Türkiye’nin geçtiği zor süreçten emek kesiminin birlikteli- ği ile çõkacağõnõ söyledi. Çelebi ödülünü SODEV Onursal Başkanõ Ercan Karakaş’õn elinden alõrken, Evren’e ödülü eski SODEV başkanlarõndan Aydın Cıngı verdi. İlaç krizine orta yol formülü AKP Genel Merkezi önünde kendilerini zincirleyen 41 TEKEL işçisi gözaltõna alõndõ İşçilere plastik kelepçe YİNE TEB ÜZERİNDEN ANLAŞMA SODEV ödülü Evren ve Çelebi’nin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk- İş’in, çalõşma hayatõndaki sõkõntõlar ve TE- KEL işçilerinin sorunlarõnõn çözülmesi ama- cõyla başlattõğõ “Çalışmama Hakkını Kul- lanma Eylemi” dün ikinci kez gerçekleşti- rildi. Türk-İş’e üye sendikalarõn örgütlü ol- duğu işyerlerinde çalõşanlar, TEKEL işçile- rine destek amacõyla işe iki saat geç gelerek “iş bırakma” eylemi gerçekleştirdi. Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun aldõğõ karar doğrultusunda, Petrol-İş üyesi işçiler, sabah Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklõğõ (TPAO) Genel Müdürlük binasõnõn girişinde toplan- dõ. Petrol-İş Ankara Şube Başkanõ Mustafa Özgen, burada yaptõğõ açõklamada, TEKEL işçilerinin Türkiye’nin gerçek gündeminin açõğa çõkmasõna katkõda bulunduğunu, Tür- kiye’nin en önemli sorununun işsizlik ve yok- sulluk olduğunu söyledi. ‘Yoksulluk ve sefalette eşit olalım’ Özgen, “Buradan bir kampanya öneri- yorum. Çalışanların 4/C’ye yönledirildiği bir ortamda sorun çözülene kadar tüm mil- letvekilleri 4/C koşullarında çalışsın. Yok- sulluk, sefalet varsa yoksulluk ve sefalet- te eşit olalım. Refahı siz paylaşırken yok- sulluğu niye biz paylaşıyoruz” diye sordu. Ayrõca sendika üyeleri, destek amacõyla TEKEL işçilerini ziyaret etti. Türk-İş’e üye sendikalarõn örgütlü olduğu işyerlerinde ça- lõşanlar da eylem kapsamõnda mesaiye bir ila iki saat geç başladõ. Burada Tek Gõda-İş Sen- dikasõ yetkililerince yapõlan açõklamada, “Türkiye’nin 81 ilinden haber geliyor, iş- çi-memur el ele eylem yapıyor” denildi. Ankara Kadõn Platformu, TEKEL işçisi ka- dõnlara destek amacõyla Jeoloji Mühendisleri Odasõ’nda basõn toplantõsõ düzenledi. Bazõ si- vil toplum örgütlerinin temsilcileri de TEKEL işçilerini ziyaret ederek desteklerini iletti. KESK’e bağlõ BESK üyeleri, Türk-İş’in “Çalışmama Hakkını Kullanma Eyle- mi”ne destek vererek, Danõştay Başkanlõğõ önünde açõklama yaptõ. Türk-İş’e üye sendikalarõn örgütlü olduğu işyerlerinde iş bõrakma eylemi yapõldõ Emekçiler 2. kez uyardõ İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Kadõn Kolu ve üniversite öğrencilerinden olu- şan iki ayrõ grup, 25 Ara- lõk’tan bu yana Saraçhane Par- kõ’nda kurduklarõ “Demokrasi Çadırı”nda itfaiye hizmetle- rinin özelleştirilmesini ve söz- leşmelerinin yenilenmemesi- ni protesto eden itfaiyecilere destek ziyaretinde bulundu. İtfaiyecilerle birlikte, “Topbaş, şaşırma sabrımı- zı taşırma”, “Sendikal hak- kımız engelenemez” slo- ganlarõ atan CHP’li kadõnlar, alkõş ve düdüklerle İBB Baş- kanõ Kadir Topbaş’õ pro- testo etti. CHP’li kadõnlar, if- taiyecilerle sohbet ederek halay çektiler. Üniversite öğrencileri ise “İşçi, öğrenci el ele mücade- leye. Zafer direnen emekçi- nin olacak” yazõlõ pankart açarak “Tekel, itfaiye omuz omuza”, “Emeğe uzanan el- ler kırılsın” sloganlarõ attõlar. İtfaiyecilere destek CHP’Lİ KADINLAR VE ÜNİVERSİTELİLER CHP İstanbul İl Kadın Kolu Başkanı Oya Tümer, “Taşeron itfaiye is- temeyen, sendikalaşma haklarına sahip çıkan cesur itfaiyecilerimize ya- pılan vicdansızlığın durmasını istiyoruz” dedi. (Fotoğraf: AA) TEKEL İŞÇİLERİNİN SESİNİ DÜNYA DUYDU AKP DUYMADI 93 ülkeden destek yağdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başkentte, 26 gündür eylem yapan TEKEL işçileri seslerini dünyaya duyurmayõ başardõ. AKP’nin hâlâ görmezden geldiği işçilere, 93 ülke- de faaliyet gösteren sendika ve ku- ruluşlar destek mesajõ gönderdi. Tek Gõda-İş Sendikasõ’nõn üyesi ol- duğu Uluslararasõ Gõda, Tarõm ve Tu- rizm İşçileri Sendikası (IUF) ile başlattığı “TEKEL İşçilerine Destek Kampanyası”nõn uluslararasõ alan- da duyulmasõyla dünyanõn farklõ noktalarõndaki sendika ve kuruluş- lardan destek mesajlarõ gelmeye baş- ladõ. Sendikaya şu ana kadar 93 ül- kedeki sendika ve kuruluşlardan 2 bin 730 destek mesajõ ulaştõ. Bu ülkeler arasõnda Almanya, Amerika, Arjan- tin, Arnavutluk, Benin, Bosna Hersek, Burunei Sultanlõğõ, Cezayir, Endo- nezya, Ermenistan, Fransa, Hindis- tan, Hong Kong, İran, Jamaika, Ko- re, Malezya, Meksika, Nijerya, Ni- karagua, Pakistan, Rusya, Ruanda, Suriye, Şili, Tayland, Venezüella, Yeni Zelanda ve Japonya bulunuyor. Mesaj gönderen sendika ve kuruluş- larõn işkollarõ ve faaliyet alanlarõ da birbirinden ayrõlõyor. Bunlar arasõnda Amerika Birleşik Çelik İşçileri Sen- dikasõ, Avustralya Denizcilik Sendi- kasõ, Danimarka Genel İşçiler Sen- dikasõ, Filipinler Coca-Cola Sendi- kalarõ Birliği, İspanya Eğitim Sen- dikasõ, Nepal Telekom İşçileri Sen- dikasõ, Yeni Zelanda Okulöncesi Öğ- retmenler Derneği yer alõyor. KUMLU: EYLEMLER TEKRARLANACAK İzmir’de de Türk-İş’e bağlı sendika üyeleri TEKEL işçile- rine işe geç gitme eylemiyle destek verdi. Bornova’daki Karayolları 2. Bölge Müdür- lüğü önünde yapılan eyleme katılan Türk-İş Genel Başka- nı Mustafa Kumlu, İstan- bul’da itfaiye, Ankara’da da TEKEL işçilerinin hak ihlal- lerine karşı mücadele verdiği- ni belirterek “Sadece onlar değil işçiler, memurlar, eme- ğiyle geçinen herkes bu yangı- na karşı sesini yükseltiyor. Bu eylemi 15 ve 22 Ocak’ta tek- rarlayacağız” diye konuştu. AKP Genel Merkezi önünde eylem yapan işçiler gözaltına alındı. Zonguldak’ta maden işçileri de işe geç giderek TEKEL işçilerine destek verdi. Fotoğraf:NECATİSAVAŞ Fotoğraf:AAFotoğraf:AA Törende AKP hükümetinin Türkiye’yi kuşatma altına aldığına dikkat çekildi. Fotoğraf:ALİAÇAR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear