25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 19 OCAK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B Meslek örgütleri olan birçok odada seçimler yapıldı ve yapılıyor. Seçime giren ekipler kıyasıya yarışırken neler yaptıklarını ve neler yapacaklarını ilan ediyorlar. Aslında tüm odaların çalışmaları ülke adına çok faydalı. Birçok seminer, toplantı, eğitim, fuar, yayıncılık gibi başarılı çalışmalar yapıyorlar ve bizler adına hukuki mücadele yürütüyorlar. İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) da bunlardan biri. Mesleğini ve ülkesini seven yüzlerce inşaat mühendisinin etkin faaliyetleri İstanbul’un geleceği ile ilgili kaygılandığımız anlarda bize umut veriyor. 24 Ocak’ta yapılacak seçimde her zaman olduğu gibi sol ve sağ eğilimler yarışacak; ancak bu kez sağ eğilimli ekiplerin seçime asılacağı ve bu nedenle yarışın hararetli geçeceği gözlemleniyor. Çağdaş Grup olarak seçimlere katılan mevcut yönetimin başarılı çalışmaları yanında, kentimiz ve bizim adımıza yaptığı hukuki mücadelelerden bazılarını bilmekte yarar var. Uyanık inşaat mühendisleri sayesinde kentimizle ilgili birçok olumsuz veya hukuka aykırı işlemin önüne geçilmiş oluyor ve olacak. 1- Bölgede yapılaşmayı arttıran 1/5000 ölçekli Üsküdar-Çamlıca nazım imar planının Koruma Yüksek kurulu’nca tasdiki işleminin iptali için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na karşı dava açılmıştır. 2- Kadıköy’ün yegâne yeşil alanlarından olan Göztepe Parkı’nda dini tesis alanı inşasını öngören 19/09/2005 onama tarihli, 1/5000 ölçekli Kadıköy Göztepe Sümer Mah. 103 pafta 412 ada 74 parsele ilişkin imar planı tadilatının iptali için dava açılmıştır. 3- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce kamuoyuna 116 çözüm adıyla duyurulan kavşak ve yol inşaatları ihalelerinin, İstanbul’un sahip olduğu kaynakları tüketmek suretiyle ulaşım konusunda köklü bir çözüme ulaşılmasını engeller nitelikte ve Kamu İhale Kanunu’na aykırı olduğu gerekçeleriyle toplam 44 adet dava açılmış olup, açılan davalar menfaat yokluğu nedeniyle reddedilmiştir. Mahkeme kararları temyiz edilmiştir. Danıştay temyiz talebini haklı bulmuş ve mahkeme kararlarını bozmuştur. Yargılama devam etmektedir. 4- Dolmabahçe-Dolapdere, Dolapdere-Piyalepaşa ve Piyalepaşa-Kâğıthane Tünel-Yol inşaatı ihalesi yapılması hakkındaki AYKOME kararının iptali için Büyükşehir Belediyesi’ne karşı dava açılmıştır. Dava menfaat yokluğu nedeniyle reddedilmiş olup, yerel mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Danıştay temyiz talebini haklı bulmuş ve mahkeme kararları bozulmuştur. Yargılama devam etmektedir. 5- İSKİ Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen İçme Suyu Havzaları Koruma Yönetmeliği’nin hukuka aykırı maddelerinin iptali için dava açılmış olup, dava kabul edilmiştir. İSKİ tarafından mahkemenin iptal kararına aykırı olarak yeniden hazırlanan İçme Suyu Havzaları Yönetmeliği’nin iptali için de dava açılmıştır. 6- İstanbul’un tarihi ve coğrafi yapısını dikkate almaksızın İstanbul Boğazı’na karayolu tüp geçidi yapılmasına ilişkin işlemin iptali için dava açılmıştır. 7- Mesleki kurallar ve şehircilik ilkeleri göz ardı edilerek hazırlanan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nın iptali için dava açılmıştır. Davanın kabulüne karar verilmiş, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı iptal edilmiştir. 8- Bölgenin tarihi ve kültürel yapısına aykırı olarak yapılan Harbiye Kongre Vadisi imar planı değişikliğinin iptali için dava açılmıştır. Mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar vermiş olup, yargılama devam etmektedir. 9- Bölgenin şartlarına göre aşırı yapılaşma oranı getiren Şişli, 304 pafta, 1947 ada, 6-7-52-78 parseller, Kâğıthane, 8744 ada, 14 parsele ait 1/5000 (Dubai Towers) ölçekli nazım imar planının iptali için dava açılmıştır. Davanın reddine karar verilmiş ve karar temyiz edilmiştir. 10- Boğaziçi Kanunu’na göre Boğaziçi doğal ve tarihi sit alanının etkilenme bölgesinde olan Zincirlikuyu’daki Karayolları arazisinde yapılaşma oranını arttıran Beşiktaş-Ortaköy 30 ada 157 parsel 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı değişikliğinin iptali için Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı aleyhine dava açılmıştır. Burada önemli olan davaların açılması ve İstanbul kentine yapılacak ihanetin önlenmesi ile ilgili çabalardır. Davalar kaybedilse bile odaların bu tür çalışmalarına şükran borçluyuz ve kendilerini desteklemeliyiz. Meslek Örgütlerinde Yoğun Seçim Heyacanı Yaşanıyor M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Akıl Tutulması Benim bildiğim mahallenin en gözü pek, daha doğrusu acımasız çocukları öncülük yapar, mahallenin bilinen zararsız delisini kızdıracak saldırgan davranışları ortaya koyarlardı. Mahallenin bütün çocukları peşlerine takılır, büyükleri çaktırmadan merakla olup bitecekleri izlerlerdi... Mehmet Ali Ağca elbette sıradan, zararsız bir deli değil. Uluslararası terörle de bağlantılı, ülkücü tetikçi kimliği ile Abdi İpekçi’yi öldürerek ülkemizde sadece terörün tırmanışında değil, pek çok boyutlu olumsuz gidişin tırmanışında kilit rol oynamış bir katil. Nasıl bir kilit tetikçi idiyse, kim bilir belki de en çok konuşmasından korkularak cezaevinden kaçırılmış, Papa suikastı ile de uluslararası terörün önemli tetikçileri katına yükselmişti. Türkiye ve uluslararası arenada sorgulandıkça, araştırmacı uzmanlığında dünyanın şapka çıkaracağı, başta Uğur Mumcu, araştırmacı gazeteciler uzun çabalarla ipin ucunu yakalamak için emek harcadıkça Mehmet Ali Ağca kimliği, suç örgütleri ile bağları giderek arapsaçına dönmüştü. Ortak yargı, Ağca’nın hastalıklı kimliği yanında üstün zekâsı ile, her ifadesi alındığında bambaşka senaryolar yazma, izlenim yaratma yeteneği ile gerçek suç ortaklıklarına ulaşılması olasılığını yok ettiği, izleri sildiğiydi. Olsa olsa cinayet eylemi, cinayet girişimi suç sonuçlarından birtakım örgüt bağlarına, genellemeye gitme olanağı doğuyordu... Sıkı bir ülkücü terörist kimliği ile yola çıkmış, uluslararası mafya, büyük terör, gizli devlet örgütlerini de kapsayan yorumların tümüne hak verilebilecek bir portre çizmeyi başarmıştı. Dün tahliye edilmesi bağlantılı medyanın ilgisini çekmesi kaçınılmaz. Ancak bir yanı ile de nereden bakarsanız bakın, gerek eski, gerekse dün aldığı son raporu ile askerlik yapamayacak kadar hasta olduğu da ortada. Üstelik gerek ülke içinden, gerekse uluslararası uzmanların ortak kanısı; Ağca’nın konuşturulması ile gerçeklere ulaşılmasını unutun, kimi izlenimlere varılması olanaksız... Doktor raporları ile askerlik yapamayacak kadar ruh sağlığı bozuk, Türkiye ile dünyanın siyasal dengeleriyle oynanmasında kullanılmış bir tetikçi teröristin, tahliye olduğu gün çok pahalı bir otele yerleşebilecek parasal olanaklara sahip olması ne kadar düşündürücü ise iç ve dış akıl almaz bir medya ordusunun peşinde olması, cezaevinden çıkışta, otele girişte izdiham yaratılması aynı ölçeklerde düşündürücü. Dünün bütün televizyon kanallarında, ana haberlerde, programlarda Ağca gündeme oturmuştu... Bu nasıl bir akıl tutulması, haber değerlendirme, toplumsal yönlenme algılaması çarpıklığıdır ki, Ankara’nın dünkü yağışlı karakışında Türk-İş’in ara sokaklarında tabureler üzerinde oturarak direnişlerini sürdüren kadınlı-erkekli on bin civarındaki işçinin hali pürmelalleri satır arası haberlere bile giremedi. Pazar günkü yüz binleri bulan yüksek katılımlı miting zorunlu haber olmuştu ya, sanki iş bitti. Başka kentlerden dayanışma için gelmiş işçiler evlerine-işlerine döndükten sonra kalanların haliyle ilgilenen yok. Oysa TEKEL işçilerinin direnişinde dün 35. gündü. Dünya emek tarihinde rekor olacak bir eylemi gerçekleştiriyorlar. Hangi koşullarda, hangi inanç ve inatla direndiklerini algılayabilmeniz için günler değil, saatlerle sokakta oturarak durmayı hele bir deneyin... Dün kim bilir kaç işçi daha hastalandı, hastaneye kaldırılanlar oldu? Şimdi beyinleri direnişlerine uyarlanmış, algılamasında değiller, bu soğukta bu kadar uzun kalmanın asıl kokusu, hastalıkları sonradan çıkacak. Bırakınız ekmek kavgasındaki yerini, insan olarak verilen dayanma gücü sınavının haber değeri yok mu? Masa başından derlenen birkaç satırlık haberlerde, eylem, direniş programının devamından söz ediliyor; Türk-İş yönetimini genel greve zorlamaları, yeni destek eylemleri sorgulanıyor. Yeni bir eylemden, doktorların bugün yapacakları direnişlerden söz ediliyor... Daha bir özenli haberciler TEKEL işçilerinin örgütü Tek Gıda-İş Sendikası’nın dünkü yönetim toplantıları, yeni kararlarıyla ilgilenmişler... Direnişin siyasete yansıyacak ayağında haber aramışlar... Aslında bilinçli ideolojik bir haber ambargosu gerçeği var; ilgisizlik işçilerin direniş gücünün kırılması amacının su yüzüne çıkması. Toplumsal tepki almamak boyutunda haberlere, daha doğrusu eylemlere yer verildikten sonra, toplumsal duyarlılığı beslememeye yönelik yapılabilecek her şey yapılıyor. En çok da direnişin kırılamaması halinde olabileceklerden korkuluyor. Ya bu soğukta kuşatılmış bir alanda, ayazda direnmekte inat eden işçilerin başlarına bir şeyler gelirse. Ağır hastalananlar, ölen olursa? Çaresizlikten söyledikleri gibi, yöneticilerinin engellemeye çalışmalarına karşın, katı bir açlık grevi eylemine, hele de ölüm orucuna yatanlar olursa? En korkulanı işçilerin hak aramalarında öncü örnek gücü oluşturuyorlarsa?.. soner@cumhuriyet.com.tr Clio 4’ün üretim yerine 2012’de karar verilecek BURSA (AA) - Fransa’nõn İstanbul Başkonsolo- su Herve Magro, Renault’nun “Clio 4” versiyo- nunun üretimi konusunda Fransa’da yaşanan tartõş- malara ilişkin, “Clio 4 modelinin üretilmesi ko- nusunda Fransa’da bazı tartışmalar çıktı. Ama ben Türk olsam bu haberlerden çok gurur du- yardım” dedi. Bursa Valisi Şahabettin Harput’u makamõnda ziyaret eden Magro, gazetecilerin, “Clio 4” modelinin Türkiye’de üretilmesi konusunda çõ- kan tartõşmalara ilişkin sorusunu yanõtladõ. Bunu büyük bir sorun olarak görmediğini dile ge- tiren Magro, şöyle konuştu: “Bu tartışmalar, Bur- sa’daki üretimin kaliteli ve güzel olduğundan çı- kıyor. Demek ki, Bursa’da fabrika çok iyi çalışı- yor. Çok memnunuz. Çıkan sorun nedir? Clio 4’ün, 2013’te başlayacak olan üretiminin nerede olacağı. 2011 ve 2012’de alınacak karar.” Magro, “Sanıyorum Türkiye’deki üretim devam edecek. Yeni ‘Fluence’ modeli Bursa’da üretile- cek. Hem de elektrik modeli üretilecek. Demek ki, Bursa’da tam gaz devam edeceğiz” dedi. Dünyayõ sarsan krizin Türkiye’yi teğet geçmediğini vurgulayan Çoban, bunun farklõ olduğunu söyledi BEKİR ŞAHİN GAİZANTEP - Şölen Çikolata Yönetim Kurulu Başkanõ İsmail Çoban, yaşanan kri- zin daha önceki krizlerden farklõ olduğunu, öm- ründe ilk kez böyle bir kriz gördüğünü söyledi. Krizin 2010’un ikinci çeyreğinden itibaren biteceğine inandõğõnõ ileri süren Çoban, Ga- ziantep’in komşu ülkelerle ticareti sayesinde krizden fazla etkilenmediğini, ancak krizin te- ğet geçmediğine dikkat çekti. Krizin önemli bir kriz olduğunu ifade eden Çoban, yõllardõr Türkiye’de krizler yaşan- masõna rağmen son krizin, dünya genelinde kö- tü gidişatõn oluşmasõna neden olduğunu söy- ledi. En hasarsõz atlatan ilin Gaziantep oldu- ğunu ifade eden Çoban, “Türkiye’de ihra- catın yüzde 30 oranında gerilemesiyle bir- likte ekonomi küçülürken Gaziantep’te ihracatın artması önemli bir göstergedir. Irak, İran, Suriye ve Türki cumhuriyetle- re ihracat potansiyeli devam ediyor. Krizin 2010 yılının ikinci çeyreğinden itibaren biteceğine inanıyorum” dedi. Krizin teğet geçmediğini ileri süren Çoban, kriz teğet geçmiş olsaydõ firma olarak büyü- me hedeflerinin yüzde 35-40 olacağõnõ söyledi. Şölen Çikolata’nõn büyümeye devam ede- ceğini hatõrlatan Çoban, kazançlarõnõ yine yatõrõmlara harcadõklarõnõ belirterek “Hede- fimiz her yıl en az yüzde 20 oranında bü- yümek. Gaziantep ve İstanbul’da yaptığı- mız üretimle 100’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatın yanı sıra iç pazarda da istikrarlı şekilde büyüyoruz” dedi. Çoban, yurtdõşõnda da yatõrõm planladõk- larõnõ, proje aşamasõnda olan yatõrõmlarõnõ önümüzdeki günlerde kamuoyu ile payla- şacaklarõnõ sözlerine ekledi. Büyüme sokağa yansõmayacak Türk-İş Genel Merkezi önündeki direniş bütün cadde ve sokaklara yayõldõ ANKARA (Cumuhriyet Büro- su) - EFG İstanbul Yatõrõm, Türki- ye ekonomisinin 2010’da yüzde 5 büyüyeceğini tahmin ettiklerini be- lirterek “Ancak büyüme projek- siyonu sokaktaki adamdan çok istatistikçiler ve ekonomistler ta- rafından görülebilir olacak. Tah- min edilen büyümenin yarısı stok birikiminden kaynaklanacağı için, geriye kalan satış ve kâr artışının etkisi, normal bir yüzde 5’lik bü- yümeden az hissedilecek” değer- lendirmesinde bulundu. EFG İstan- bul Yatõrõm’õn “2010 Yılında Bü- yümenin Anatomisi” başlõklõ ra- porunda şu ifadelere yer verildi: Büyümenin neredeyse yarısı stok birikiminden kaynaklanacak. Büyüme sektörler bazında eşit olarak dağılmayacak. Birinci grup krizden ciddi bi- çimde etkilenmemiş gõda, otel ve lo- kanta hizmetleri, sağlõk, enerji, tü- tün ürünleri, matbaa, kâğõt ve ağaç ürünleri sektörlerinden oluşuyor. Üretimde ciddi bir hõzlanma yaşan- masa da, kendini çabuk toparlaya- bilen bu sektörler performanslarõnõ 2010’da da tekrarlayacak. İkinci grup krizden olumsuz etki- lenmekle birlikte ciddi biçimde ken- dini toparlamõş sektörlerden oluşuyor. Burada mobilya, kimyevi maddeler, elektronik, beyaz eşya ve otomotiv bu- lunuyor. Bu sektörlerin 2010 yurti- çi satõşlarõnda mevcudun ötesinde bir iyileşme beklenmiyor. Üçüncü grup küresel krizden olumsuz bir şekilde etkilenmiş ve hâ- lâ durumunu düzeltememiş sektör- lerden oluşuyor. Bu grupta ulaşõm araçlarõ, temizlik ürünleri, seramik in- şaat ve rafineri sektörleri yer alõyor. Aileleriyle birlikte sayõlarõ 10 bine ulaşan TEKEL işçileri direnişlerinin 36. gününde genel grev istiyor. Genel grev istemine DİSK ve KESK de destek veriyor. Tütün işçisi genel grev istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TEKEL işçilerinin bugün 36. gününe gi- ren direnişi, Türk-İş Genel Merkezi’nin önünden bölgedeki tüm cadde ve sokak- lara yayõldõ. Aileleriyle birlikte sayõlarõ 10 bin kişiye ulaşan işçiler, özlük haklarõy- la başka kurumlara nakil hakkõnõ almadan mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirtirken işçilerin genel grev istemine DİSK ve KESK’ten destek geldi. TEKEL işçilerinin özlük haklarõyla başka bir kuruma nakil hakkõ talebiyle başlattõklarõ mücadele bugün 36. gününe girdi. Önceki gün yapõlan miting nede- niyle Türkiye’nin dört bir yanõndan An- kara’ya gelen TEKEL işçileriyle birlik- te daha önce Türk-İş Genel Merkezi’nin önünde süren direniş, bölgedeki tüm cadde ve sokaklara yayõldõ. Muşambalarla korunuyorlar İşçiler geldikleri illerin adlarõnõn yazõlõ ol- duğu çadõrlar kurarak mücadelelerini hep birlikte yürütüyor. Muşambayla yağmurdan, battaniyelerle soğuktan korunmaya çalõşan işçilere, diğer sendika ve sivil toplum ör- gütlerinin de desteği artarak sürüyor. Miting nedeniyle Ankara’ya gelen iş- çilerle birlikte direnişe katõlan işçi sayõ- sõnõn eş ve çocuklarõyla 10 bine yaklaş- tõğõ ifade edildi. İşçi ve yakõnlarõ üzerle- rini muşambayla kapattõklarõ çadõrlarda soğuktan korunmaya çalõşõyor. Banka hesaplarõndan SGK tahsilatõ Haber Merkezi - AKP hükü- meti, yaklaşõk 100 milyar lirayõ bu- lan vergi, Sosyal Güvenlik Kuru- mu (SGK) borçlarõnõ tahsil ede- bilmek amacõyla, borçlularõn ban- ka hesabõndan alacaklarõnõ tahsil etmeye başladõ. Hükümet, 28 Eylül 2009 tari- hinde Resmi Gazete’de sessiz se- dasõz “5510 Sayılı Kanun’un 8. Maddesi’nin 7. Fıkrası’nın Uy- gulanması Hakkında Tebliğ”i yayõmladõ. Tebliğin yayõmlanma- sõnõn ardõndan hükümet, gelen tepkiler nedeniyle tebliği uygula- mayõ erteledi. ‘Bireysel özgürlüğe aykırı’ Tebliğe göre, SGK’ye borcu olanlarõn hesaplarõndan SGK ala- caklarõnõn tahsil edilmesi öngörü- lüyordu. 2009 krizi faturasõnõn ağõrlaşmasõyla alacaklarõ artan ve tahsilatta zorlanan SGK, borçlu- larõn banka hesaplarõndaki para- lardan alacaklarõnõ tahsil edilme- ye başladõ. Vergi uzmanlarõ ve hu- kukçular bu uygulamanõn ticari haklara ve bireysel özgürlüğe en- gel olduğunu belirtirken, kişinin devlete borcunu ödemeyerek faiz yükünü kabul ettiğini, buna karşõn devletin habersiz bir şekilde ban- ka hesabõnõza girip tahsilat yap- masõnõn ticaret hukukuna ve tea- müllere aykõrõ olduğu kaydetti. Tebliğin kredi taleplerini de en- gelleyeceğini belirten uzmanlar, SGK’ye borçlu birinin aldõğõ kre- dinin otomatik olarak kesileceğini belirterek, SGK borçlularõnõn ban- ka kredisi almaktan vazgeçebile- cekleri uyarõsõnda bulundu. Tek Gõda-İş Genel Başkanõ Mustafa Türkel başkanlõğõndaki Tek Gõda-İş şube başkanlarõ toplantõsõnda mücadelede bundan sonra izlenecek süreç ele alõndõ. Tüm Tek Gõda-İş şube başkan- larõnõn hazõr bulunduğu toplantõda işçilerin genel grev talepleri değerlendirildi. Toplantõnõn ardõndan Genel Başkan Türkel’in bu- gün bir açõklama yapmasõ beklenirken TEKEL iş- çileri de bugün açlõk grevine başlamaya hazõrlanõ- yor. 3 gün sürmesi planlanan açlõk grevinin ardõn- dan işçiler ölüm orucuna başlayarak özlük haklarõyla başka bir kuruma nakil hakkõ alana kadar bu eyleme devam etmeyi düşünüyor. TEKEL işçileri 4-C’de yapõlacak hiçbir iyileştirmeyi kabul etmediklerini belirterek hükü- metten bu yönde adõm atõlsa dahi eylemlerine de- vam edeceklerini vurguladõlar. Hükümetin, başlat- tõklarõ bu direnişin toplumsal muhalefete dönme ih- timalinden korktuğunu belirten işçiler, “Hakkımı- zı almazsak bir 35 gün daha direniz. Ölmek var, dönmek yok” diye konuştu. Ayrõca, Bodrum Mavi Yol Girişimi Platformu, TE- KEL işçilerinin eylemine destek vermek amacõyla 1 ton Bodrum mandalinasõnõ Ankara’ya gönderdi. Gaziantep’in komşu ülkelerle ticareti sayesinde krizden fazla etkilenmediğini anlatan İsmail Çoban, kriz teğet geçseydi büyüme hedeflerinin en az yüzde 35-40 olacağõnõ söyledi. Böyle kriz görmedim Tek Gõda-İş süreci değerlendirdi Ekonomi Servisi - Türkiye üze- rinden Avrupa’ya doğalgaz sat- mayõ hedefleyen Irak, enerji ala- nõnda AB ile stratejik ortaklõk için mutabakat zaptõ imzaladõ. AB ve Irak arasõndaki enerjide stratejik ortaklõk mutabakatõ zaptõ, Irak’õn doğalgaz sahalarõnõn gelişti- rilmesini, Irak’õn boru hatlarõnõn gü- venliğinin ve güvenilirliğinin artõrõl- masõnõ, Irak gazõnõn Avrupa’ya ulaş- tõrõlmasõ için rota belirlenmesini ve Irak enerji politikasõnõn sürdürülebi- lirliğinin sağlanmasõnõ içeriyor. IrakileABenerjide işbirliği yaptõ Fotoğraf:NECATİSAVAŞ. İsmail Çoban Ekonomik krizle durumu iyice kötüleşen kurum, AKP’nin sessiz sedasõz çõkardõğõ tebliğ ile hesaplardan tahsilata başladõ. Tebliğin kredi isteklerini de engelleyebileceği belirtiliyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear