26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 23 AĞUSTOS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK 7 HATİCE TUNCER Halk müziğinin çalan, okuyan, besteleyen ender kadõn sanatçõla- rõmõzdan Güler Duman, yõllarõn ar- dõndan “Türküler Dile Geldi” ad- lõ bir albüm çõkardõ. Albüm çalõş- malarõna 9 yõl ara verse de Güler Duman, sahnelerde hep sazõyla, sözüyle, dinleyicileriyle, eğitim verdiği okullarda öğrencileriyle bir aradaydõ. “Özdemir Plak” tarafõndan ya- yõmlanan yeni albümü nedeniyle İs- tanbul’da bulunan Güler Duman ile gazetemizde sõcak bir söyleşi yap- ma olanağõ bulduk. Halk müziği sevenlerin çocukluk yaşlarõndan beri tanõdõğõ Güler Du- man, 1967 İstanbul doğumlu. Er- zurumlu bir ailenin çocuğu olan Duman bağlamayõ eline 5 yaşõnda almõş ve bir daha bõrakmamõş. Du- man, bağlama çalõşõna göre şekil- lenen kol kaslarõnõ gösterirken “Babamın bağlaması büyüktü, bana kırarım diye vermek iste- miyordu ama heves olmadığını görünce bana da bir saz aldı” di- yor ve bağlama ile ilişkisini anla- tõyor: “Saz zaten bana yardımcı enstrüman gibiydi. Sazda bir virtüözlük, öyle bir amacım yok- tu. Kendini en iyi dile getirdiğim enstrümanım. Hep kucağım- daydı. Ruhi Su sazı başını tekne- sine dayayarak taşırdı. Bir ara ben de Ruhi Su’dan etkilenip öyle taşıyordum. Sahnede de hiç bırakmam.” Su ve Erkal’ın etkisi Ruhi Su Dostlar Korosu’na giden ilkokul öğretmeninin onu Şişli’de büyük ozanõn eğitim verdiği kursa götürmesi, Güler Duman’õn yaşa- mõnda bir dönüm noktasõ olur: “23 Nisan’larda, 19 Mayıs’larda söy- lüyorduk. Daha çocukken ma- halli sanatçı olarak İstanbul Rad- yosu’nda bana bant yaparlardı. Sonra Genco Erkal’ın oynadığı ‘Hakkâri’de Bir Mevsim’ filminde bana ‘Hele vaye vaye’ diye vokal yaptırmışlardı. Ruhi Su ve Gen- co Erkal’ı tanıdıktan sonra bir anda çocukluktan çıktım. Sanki 10 yaşında değil de 30-40 yaşla- rında oldum. O filmi Alman- ya’da televizyonlarda altyazılı yayımlandıkça hâlâ izlerim.” Çocuk sanatçılar Yapõmcõlarõn albüm çõkarmasõ için õsrarlarõnõ ailesi küçük olduğu için uzun süre reddeder ama so- nunda 1980 yõlõnda “Dost Garip” adlõ, çocuk yaşlarda çõkardõğõ albüm 2 milyona yakõn satõş rakamõna ula- şõr: “İlk çıkan çocuk sanatçılar- dan biriyim. Küçük Emrah ile aynı kuşağız. Bizden sonra da Ceylan çıktı.” Ortaöğrenimini tamamladõktan sonra Diş Hekimliği Fa- kültesi’ne giren Duman, ilk kadavra deneyi- minden sonra okulu bõrak- maya karar verir. İstanbul Tek- nik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarõ Temel Bi- limler Bölümü’ne 1987 yõlõnda gi- ren Duman, Neriman Tüfekçi ve Yücel Paşmakçı gibi halk müzi- ğinin büyük sanatçõ ve hocalarõnõn yardõmlarõnõ görmüş. Bitirme tezi- ni Pir Sultan mahlasõyla yazan şa- irler üzerine yapan Duman’õn bu ça- lõşmasõ 2004 yõlõnda kitap olarak ya- yõmlandõ: “Gerçek Pir Sultan Abdal dışında bu mahlas ile ya- zan 6 şair daha var. Ben Edir- ne’nin Meriç kasabasında Aysel Kocabõyõk adında Pir Sultan mah- lasıyla yazan birini daha bul- dum. Asõm Bezirci ile birlikte kitap çıkaracaktık ama Sıvas katliamında onu kaybedince o acının içinde uzun süre bir şey yapmadım.” Hannover’de eğitimcilik Duman, konservatuvarõ 1992 yõ- lõnda bitirdiği günlerde annesinin sinir sistemiyle ilgili ağõr ve umut- suz bir hastalõğa yakalandõğõnõ öğ- renir. Annesini tedavi ettirmek üzere yakõnlarõnõn bulunduğu Al- manya’ya giden Duman’õn yaşamõ tesadüflerle değişir: “Annem has- tanede tedavi görürken masraf- larını çıkarmak için düğünlere konserlere çıkıyordum. Anne- min yanında yatan kadın, Han- nover’de bir müzik okulunda profesörün eşiymiş. Benim ne çaldığımı sordu, eğitimli oldu- ğumu öğrenince de benim Han- nover Yüksek Müzik Okulu’na yeni kurulan Türkoloji bölümü- ne öğretmen olarak alınmamı sağladı.” Binlerce öğrenci yetiştirdi Hannover Müzik Okulu’nda eği- timciliğini yõllardõr sürdüren Güler Duman, Almanya’da hem resmi okulda hem de Avrupa’nõn çeşitli şehirlerinde açtõğõ kendi okulla- rõnda binlerce öğrenci yetiştirdi. 2008 yõlõnda Almanya Kültür Ba- kanlõğõ tarafõndan kendisine Kültür Elçisi unvanõ verildi. Akademik ça- lõşmalarõnõ da sürdüren Duman, tezini tamamladõ ve doçentlik un- vanõ aldõ. Duman, halen Türk ve dünya ritimleri konusunda bir ça- lõşma yapõyor: “Şimdi profesörlük için uğraşıyorum. Dünyanın çe- şitli ülkelerinde ritimleri inceli- yoruz. Gidiyoruz, bizim ritimle- rimiz dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Brezilya’daki ritimlerle bi- zimkiler arasında bir benzerlik buldum. Tunus’a da gittim. Bize belirli bir bütçe ayırıyorlar, bu bütçe ile profesörlük tezimizi ta- mamlayacağız. Bizim kendi kül- türümüzü, nasıl bir hazinemiz ol- duğunu böyle çalışmalarla anla- tabiliriz.” Yardım konserleri Engellilere, köy okullarõna yardõm için sayõsõz konserlere çõkan Duman, “Bunlar benim görevim” diyor: “Çorum’a gittim. 2 bin 500 çocuğu tek tek giydirdim. Tokat’ta bir köyün yarõm kalan yolunu tamamlamak için konser yaptõk. Gitmesem, o köyün yarõ kalan yolunda hasta bir insanõn öldüğünü duysam vicdanõm yaralanõr. Toplumdan aldõğõnõzõ topluma vermek zorundasõnõz. Toplum var olduğu sürece siz de varsõnõz...” Yõllardõr yurtdõşõnda eğitimcilik yapan Güler Duman, ‘Halk müziğine vefa borcum var’ diyor Türküler dile geldi Duman, bu albümde semah, deyiş oku- mamõş, bu konuda yeni bir albüm için projele- ri var. Albümünde yalnõzca anonim halaylardan bir çeşitlemeye yer veren Duman, yeni eserle- rin önünün açõlmasõnõ, ilgisizlikten küsmüs çağ- daş ozanlara destek verilmesini istiyor: “Ozan- larõmõz kendilerini kapatmõşlar. Yurtdõşõnda da çok ozanlarõmõz var, küsmüşler. Ben eserlerini okudum, bana dua ettiler. Emekle, birikimle ya- põlan eserlere saygõ niyetine okudum bu eserleri. Bunlar da zamanla türküleşecek. Her beste türkü değildir ama zaman ve mekânda yaygõn- laştõkça bunlar da türküleşecek. Yenilerin de ar- tõk gelmesi lazõm. Ticari anlamda düşünmedik. Bundan sonraki albümlerim de halk müziğine yapacağõm hizmettir, vefa borcudur.” Duman, 30 yõla yaklaşan sanat yaşamõnda 20’ye yakõn albüm çõkardõ. Ancak yoğun çalõş- malarõ ve müzik sektörünün içine girdiği kriz ne- deniyle 9 yõldõr albüm çõkarmayan Duman, “Türküler Dile Geldi” albümünde çeşitli ozan- larõn besteleri ve kendi bestelerini seslendiriyor: “15 yaşõndaki gençten 60-65 yaşõndaki dinle- yicilere hitap edecek şekilde bir albüm yaptõk. Gençleri de çekmek zorundayõz halk müziğine. ‘Bozuldu dünyanõn lezzeti tadõ’ derken şu anki dünyayõ anlatmaya çalõştõk. ‘Bakar kör olmuşuz’ derken mesajlar verdik. Toplumun bazõ yarala- rõna da bakan türküler de, anne sevgisini, yâr sevgisini işleyen türküler de söyledik. Herkesin kendini bulabileceği türküler söyledik. Gençle- re önem verdik. Gençlere çocuklara ne aşõlar- sanõz onu alõr. ‘Güzelliği aşõlayalõm’ dedik.” K Ü S K Ü N O Z A N L A R I M I Z V A R
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear