26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2009 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Özdemir İnce Kitapları Özdemir İnce Hürriyet’teki olgun yazılarından derlediği ve birbirini tamamlayan iki kitabı Cum- huriyet Kitapları’nda yayımladı: “Cumhuriyetsiz De- mokrasi” ve “Demokrasisiz Demokrasi”. Özdemir İnce, iyi bir şair ve şiir çevirmeni olma- nın yanı sıra, toplumsal sorumluluklarının ayırdın- da bir düşün insanı aynı zamanda. Toplumun olayları izleyen öncü kesimiyle Hürriyet gazete- sindeki birlikteliği, okuru ve İnce için doyurucu bir zaman kesitini oluştursa gerek. İnce’nin “ana öbek” konuları var. İnce, bunlara ta- rihsel derinlik ile yaklaşır. Siyasal akımların izini sü- rer, bugünle kök benzerliklerini bulur çıkartır. Ge- lişmelerin veya ana konuların toplumsal ve yasal sü- reçteki gelişmelerini dikkate alır. Ve en önemlisi, olayın günlük -parlatılan- köpü- ğüyle ilgilenmez; altına, derinine bakar, oralarda ne var ne yok, karıştırır. Bu açıdan İnce, bir “İfşa Edici”dir de! Veya bel- leksizlere, “Anımsatıcı”! Örneğin ilk akla gelen, türban ve Kuran çevirile- rindeki yazılarıdır. Son yılların Kuran yorumcuları- nın Arapçayı Türkçeye çevirirken nasıl evirip bük- tüklerini, 500 yıl önce Kuran’ın ilk Türkçe çevirisi- nin ne kadar doğru olduğunu köşe yazılarına taşı- mış ve geniş çoğunluk türban-Kuran ilişkisinin ger- çeğiyle tanışmıştı. Şüphesiz, Kuran’da başı örtme gibi bir emir-öneri olmadığını yazan din uzmanla- rının da varlığını unutmayalım. “Türban: Erkek So- runu mu, Kadın Sorunu mu?” kitabımda, İnce’nin iki yazısından destek almıştım. Şüphesiz, İnce’nin diğer “ana öbek”lerinden; eği- tim birliği, demokrasi ve Cumhuriyet konuları da öy- le... İnce, “doğru” bir demokrat, “doğru” bir cumhu- riyetçidir. Ülkemizde Atatürk devrimleri ve sonuçları olarak kök salan bu iki kavramın, siyasal İslam ta- rafından nasıl mezara gömülmek istendiğini ve bu amaçla geliştirdikleri yol ve yöntemleri nesnel, ol- gusal ve kolay anlaşılır yazılarla bu kitaplardan iz- leyebilirsiniz. “Cumhuriyetsiz Demokrasi” yazılarını, “Binnaz Toprak Dosyası” ve “Cumhuriyet ve Demokrasi” başlıkları altında toparlamış, İnce. Biliyorsunuz, Bin- naz Toprak’ın Anadolu’da yaptığı saha araştırması “Mahalle Baskısı Araştırma Raporu” oldukça ses ge- tirmiş, Toprak’ın daha önceki bir araştırmasını yere göğe sığdıramayan köktendinci/ Fethullahçı/ AKP’ci basın, bu kez son araştırmayı yerin dibine batırmıştı! Böylece bir kez daha su yüzüne çıkmıştı ki, her araştırma, her yazı veya düşünce, siyasal İslamcı- lara hizmet ettiği sürece iyidir, doğrudur ve güzel- dir! Feto/iktidar koalisyonunun etekleri altına sığı- nanlar, titizlikle onların bu kurallarına uymakta ve bu sayede el bebek gül bebek tutulmakta! Tabii, ön- celikle medya köşelerinde ve üniversitelerde! İn- celeyin hepsinin ne kadar “yükselmiş” olduklarını göreceksiniz! İnce, kendi gözlem ve deneyimleriyle, Toprak ve arkadaşlarının araştırmalarına katkıda bulunuyor. Kitabın ikinci bölümündeki yazılar, yaşadığımız gün- cel olayları geniş boyut içinde gerçek yerlerine otur- tuyor. “Demokrasiz Demokrasi” kitabındaki yazıların “Din ve İman Manzaraları” ve “Kürtçülüklere Dair” baş- lıkları altında toplandığını görüyoruz. Anlaşılacağı gibi, bu yazılar da şeytanın gör dediklerini görüyor! İki kitabı edinmenizi dilerim, sık sık başvurmanız gerekebilir! Kitaplara, çocuklarınız için de kolay okunan bir eğitim malzemesi olarak bakabilirsiniz! Bizi izle- yecek nesillerin, gençlerin buna özellikle ihtiyacı var! Bir not daha: Bu kısa makaleler, günün köpük- lerinin silip süpüreceği cinsten değil. Kendisinin de önsözde vurguladığı gibi, yaşadı- ğımız siyasal konulara ilkesel bakış getiren düşünce- deneme yazıları. Bu tür yazılar gazetede yayımlanma şansını bulmuş, uzun soluklu yazılardır. Bu nedenle, derli toplu olarak kitaplarda yerle- rini almayı da hak ederler! obursali@cumhuriyet.com.tr ÖZLEM YÜZAK Türkiye 1.5 ay gibi kõsa bir süre içinde enerji konusunda peşpeşe 3 projeye imza attõ. 13 Temmuz’da, AB ülkelerinin doğalgazda Rus- ya’ya olan bağõmlõlõklarõnõ orta- dan kaldõrmak için gündeme geti- rilen ‘Nabucco’ hattõnõn hükümet- ler arasõ anlaşmasõ imzalandõ. Da- ha aradan 1 ay bile geçmeden 7 Ağustos’ta Rusya Federasyonu Başbakanõ Vladimir Putin’in An- kara ziyaretinde iki ülke arasõnda gaz, petrol ve nükleer enerjiyi de kapsayan 12 protokol ve 8 belge im- zalandõ. Türkiye, Rusya’ya Na- bucco’ya rakip ‘Güney Akım Bo- ru Hattı Projesi’ için Karade- niz’de fizibilite araştõrmasõ yapma izni verdi. Rusya da yapõmõnõ hü- kümete yakõn Çalõk Grubu’nun üst- lendiği ‘Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı’na petrol vermeyi ka- bul etti. İmzalanan protokollerle 1986 tarihli ‘Mavi Akım’ sözleş- mesi de ‘uygun şartlarda’ uzatõl- dõ. Mevcut Mavi Akõm’õn işlevi ge- liştirilerek güneye doğru üçüncü ül- kelere, Kõbrõs, İsrail, Lübnan ve Su- riye’ye ihraç edilmek üzere uzatõl- masõ kararlaştõrõldõ. İki ülke ayrõca nükleer enerjinin barõşçõl amaçlar- la kullanõlmasõna ilişkin bir anlaş- ma da imzaladõ. Geçen hafta ise sõvõlaştõrõlmõş doğalgaz (LNG) boru hattõ projesi için Türkiye’ye gelen Katar Emiri, bir günde 15 anlaşmaya imza attõ. Rusya ve İran’dan sonra dünyanõn en büyük üçüncü doğalgaz rezer- vine sahip ülkesi olan Katar’dan ge- lecek doğalgazõn, Nabucco hattõna hayat vereceğine dikkat çekildi. AKP hükümeti, Türkiye’nin ener- jide büyük “açılım” yaptõğõnõ her fõrsatta tekrarlõyor. Evet imzalar atõldõ ama hem projelerdeki belir- sizlikler had safhada hem de Tür- kiye’nin üzerinde daha önce õsrar- la durduğu isteklerinden vazgeçmiş olduğunu görüyoruz. Üstelik ener- jide dõşa bağõmlõlõk korkutucu bi- çimde artõyor. Aslõnda Türkiye’nin enerji poli- tikasõ yamalõ bohça gibi. Nabucco Gmhb’nin 6 ortağõndan biri Türki- ye. Avusturya, Macaristan, Ro- manya, Bulgaristan, Almanya ve Türkiye eşit paya (yüzde 16.67) sa- hipler. Türkiye’nin doğu sõnõrõndan baş- layõp Avusturya’ya kadar uzanacak 3.300 kilometrelik dev projeyle doğalgazõn Avrupa ülkelerine Azer- baycan, Gürcistan, Türkiye, Bul- garistan, Macaristan, Romanya ve Avusturya üzerinden ulaştõrõlmasõ planlanõyor. Hattõn 2.000 kilomet- resi Türkiye’den geçiyor ve yõlda 31 milyar metreküp doğalgaz taşõnmasõ hedefleniyor. Hattõn inşasõ için Tür- kiye’de yapõlmasõ planlanan yatõ- rõmlar 4.5 milyar Avro’yu bulacak. Bu ise binlerce kişiye iş imkânõ oluşturmak anlamõna geliyor. Boru hattõ işletmeye girdiğinde Türki- ye’nin, bu işletmeden doğan gelir- den yüzde 60 vergi payõ alacağõ, bu- nun da yõllõk yaklaşõk 450 milyon Avro olacağõ hesaplanõyor. Ancak şurasõ bir gerçek ki tüm bu kaza- nõmlar Türkiye’nin jeostratejik ko- numundan kaynaklanan ve zaten konumu gereği alacağõ asgari ka- zançlar. Türkiye 1997’de, “Na- bucco hattından akacak gazın yüzde 15’ini isteriz” talebi yü- zünden yõllarca “AB ile Hükü- metlerarası Anlaşma”ya ve “Ev Sahibi Ülke Anlaşması”na imza at- madõ. Şimdi ise geri adõm atmõş du- rumda. Bu da hükümet çevrelerinin sõklõkla dile getirdiği “Transit ül- ke olmayacağız, gazı biz alıp Av- rupa’ya satacağız, bu sayede dün- ya enerji oyununun önemli bir aktörü haline geleceğiz” lafõnõn fos olduğunu ortaya koyuyor. AKP yönetimi bu konuda sadece iddialõ sözler etti ve süreci yönetemedi. Bunlar bir yana, projenin en önemli sorunu ise hattõ dolduracak yeterli doğalgazõn henüz bulunma- mõş olmasõ. Tedarikçi ülkelere iliş- kin belirsizlikler, hattõn inşasõnõn başlangõcõnõ 2011’e ve projenin ilk aşamasõnõ 2014’e sarkõtmõş du- rumda. Irak şimdilik gaz vermeye- cek. Azerbaycan ve Türkmenis- tan’a güveniliyor bu konuda. Ancak Azerbaycan sadece bakan düze- yinde katõldõ, Türkmenistan’dan temsilci gelmedi. Yõlda 80 milyar metreküp doğalgaz üreten Türk- menistan’õn zaten Rusya ve İran’a karşõ yükümlülükleri var. Çin’e yõllõk 40 milyar metreküp doğalgaz ihraç edecek bir hattõn inşasõ da gün- demde. Bu durumda Nabucco’ya nasõl gaz vereceği soru işareti. Nükleer dosyasõ yüzünden gergin olan Washington-Tahran arasõn- daki ilişkiler göz önüne alõndõğõn- da, İran doğalgazõnõn da yakõn za- manda projeye dahil edilmesi zor görünüyor. İmzalar atõldõ ama hem projelerdeki belirsizlikler had safhada hem de üzerinde daha önce õsrarla durulan isteklerinden vazgeçildi Enerji açõlõmõnda soru işaretleri İmzalar atõldõ ama hem projelerdeki belirsizlikler had safhada hem de üzerinde daha önce õsrarla durulan isteklerden vazgeçildi Enerji açõlõmõnda soru işaretleriTutuklu kanser hastası Zere için eylem ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Çukurova Üniversitesi Tõp Fakül- tesi Balcalõ Hastanesi’ndeki mah- kûm koğuşunda kalan tutuklu kanser hastasõ Güler Zere için yapõlan ey- lemde, Zere’nin serbest bõrakõlma- masõ durumunda eylemlerin her haf- ta yineleneceği açõklandõ. Aralarõnda İHD, KESK, Halkevleri, Devrimci Halk Federasyonu, Halk Cephesi, Alõnteri, ESP, BDSP, ÇHKM, AT- HAYDER ve Türkiye Gerçeği gibi demokratik kuruluşlarõn temsilci ve üyelerinin olduğu grubun 5 Ocak Meydanõ’ndan başlattõğõ yürüyüş, İnönü Parkõ’na dek, “Güler Zere’ye özgürlük”, “Hasta tutsaklar serbest bõrakõlsõn”, “Devrimci tutsaklar onu- rumuzdur” sloganlarõyla sürdü. Ege Üniversitesi referans oldu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Ege Üniversitesi (EÜ) Tõbbi Genetik Anabilim Dalõ Avrupa Bir- liği’nde ulusal referans merkezi ol- du. EÜ Tõbbi Genetik Anabilim Da- lõ Başkanõ Prof. Dr. Cihangir Özkõ- nay, 2007 yõlõndan bu yana Avrupa Birliği’nin kurduğu European Di- rectory of DNA Diagnostic Labora- tories (EDDNAL) birliğine üye ol- duklarõnõ belirtti. Özkonak, “Birliğe ilk üye olan anabilim dalõyõz. Tanõ- tõm broşürlerinde anabilim dalõmõz referans ulusal merkezi olarak yer almaktadõr” dedi. Küçükel toprağa verildi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - İzmir’de vefat eden eski Ela- zõğ Milletvekili Ahmet Küçükel için TBMM’de tören düzenlendi. Törene, Küçükel’in ailesi ve yakõn- larõ, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, TBMM Başkanvekili Sadõk Yakut, Dokuzuncu Cumhurbaşkanõ Süley- man Demirel, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Devlet Bakanõ Zafer Çağlayan, DP Genel Başkanõ Hüsa- mettin Cindoruk, bazõ Devlet Ba- kan’larõ, bazõ eski ve yeni milletve- killeri ile kurucusu olduğu Güven Hastanesi’nin çalõşanlarõ katõldõ. Küçükel’in cenazesi, dün öğle na- mazõnõn ardõndan kõlõnan cenaze namazõndan sonra memleketi Ela- zõğ’a gönderildi. 1 asker yaralandı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’nõn internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruya göre Hakkâri’nin Çukurca ilçesi dağlõk arazi kesi- minde teröristlerce döşenmiş ma- yõna basma sonucu bir güvenlik görevlisi hafif yaralandõ. Şõrnak’õn İdil ilçesi dağlõk arazi kesiminde, bölücü terör örgütü mensuplarõnca 20 kilogram patlayõcõ madde ile tuzaklanmõş, bir el yapõmõ mayõn bulunarak imha edildi. Bölücü te- rör örgütünden kaçan bir terörist de Van’õn Başkale ilçesinde gü- venlik güçlerine teslim oldu. Damacana davası BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Cumhuriyet Savcõlõğõ, su dağõtõm şirketinde çalõşõrken asansörde boş damacana ile mastürbasyon yapar- ken güvenlik kamerasõyla görüntü- lenen N.K. (27) hakkõnda, “Kovuş- turmaya yer olmadõğõ” kararõ ver- di. Savcõlõk bu kararõna gerekçe olarak ‘suçta aleniyet’ ve ‘teşhir etme’ unsurlarõnõn bulunmamasõnõ gerekçe olarak gösterdi. Tersanede yangın İstanbul Haber Servisi - Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde faaliyet gös- teren Çeksan Tersanesi’nde bakõmõ yapõlan bir gemide çõkan yangõnda 4 kişi dumandan etkilendi. Tuzla itfai- ye ekiplerinin müdahale ettiği yan- gõnda Noman Kaçar, Mehmet Başte- mir, Salih Barutçu ve Bayram Gõdõr adlõ işçiler yoğun dumandan etkile- nerek Gisbir Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Hastane yetkilileri, 4 kişiye oksijen tedavisi uygulandõğõnõ ve hayati teh- likelerinin bulunmadõğõnõ bildirdi. Yerli kaynağa neden ilgi yok? Fransız Ulusal Bilimsel Araş- tırma Merkezi (CNRS) Yanma, Aerotermik, Reaktivite ve Çevre Enstitüsü (ICARE) Müdürü Dr. İskender Gökalp Türkiye’nin enerji konusundaki dışa bağım- lılığının sadece kaynaklarla da olmadığına, bu kaynakları ener- jiye dönüştürecek teknolojiye de bağımlı olduğuna dikkat çekti. Gökalp “Enerji bağımsızlığının arttırılabilmesi için oluşturulacak bütünsel strateji, enerji kaynak- larını, enerji kaynaklarını ener- jiye dönüştürecek teknolojiyi ve de gerekli yatırımları yerli kaynak- lardan sağlama oranının arttı- rılmasını hedeflemelidir” derken şu hususları vurguladı: “Özellikle doğalgazın kısmi ikamesi için iki yerli kaynak düşünülebilir: Bi- yokütle ve çeşitli diğer organik atıklardan biyogaz elde edilmesi ve yenilenebilir enerjiler kulla- nılarak (bilhassa güneş ve rüzgâr) suyun elektrolizi veya su ile bazı metallerin (mesela alüminyum) kimyasal reaksiyonlari yoluyla hidrojen elde edilmesi. Kısa ve or- ta dönemde Türkiye’nin enerji (bilhassa elektrik) ihtiyacına kap- samlı bir şekilde cevap verecek tek yerli kaynağın linyit olduğu gö- rülür. Bunun elbette bir tek ko- şulu var, o da temiz kömür tek- nolojilerinin geliştirilmesi.” COŞKUNOĞLU İLİŞKİYİ SORDU C HP konuyu bir soru önergesi ile Meclis gün- demine taşõdõ. CHP Uşak Millletvekili Prof. Dr. Os- man Coşkunoğlu, Başbakan Tay- yip Erdoğan’a, Rus Atomstro- yexport’un nükleer santral tek- lifine olumlu bakõlmasõ ile Çalõk Holding’in üstlen- diği Samsun - Cey- han Boru Hattõ’na Rusya’nõn petrol vermeyi kabul et- mesi arasõnda iliş- ki olup olmadõğõnõ sordu. Coşkunoğlu TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, “6 Ağustos 2009 günü Putin ile im- zaladõğõnõz proto- koller, diğerlerinin yanõnda, 2 projeyi başlama nok- tasõna yaklaştõrdõ” diyerek “İki projeye ilişkin sorum şudur: Rus Atomstroyexport firmasõnõn ya- rõşmasõz bir ihalede verdiği ve 11 aydõr Bakanlar Kurulu’nda bir açõklama yapõlmadan bekleti- len teklife birden hükümetinizin olumlu bakmasõnõn nedeni, da- madõnõzõn genel müdürü olduğu Çalõk Holding’in Bakanlar Ku- rulu kararõyla ihalesiz üstlendi- ği Samsun-Ceyhan Boru Hat- tõ’na Rusya’nõn petrol vermeyi kabul etmesi midir? Değilse, nedir?” diye sordu. Öğütçü: Yamalõ bohça tarzõndan vazgeçilmeli O ECD eski üst düzey yöneti- cisi ve enerji uzmanõ Meh- met Öğütçü, “Resme bü- tünsel olarak baktığımızda Türkiye sizce nasıl bir politika yürütüyor? Akılcı bir yaklaşım içinde mi, yok- sa küçük bir oyuncu gibi mi dav- ranıyor” sorumuza, “Aslında Tür- kiye’nin önünde önemli bir fırsat var. Bu sürecin akıllıca ve etkin- likle yönetilmesi yaşamsal derece- de önemli. Yamalı bohça usulü de- ğil, tüm oyuncuların ve dış politi- ka, çevre, finans, askeri, ekonomik boyutlarının hesaba katıldığı en- tegre bir strateji çerçevesinde yü- rütülecek bir süreç olmalı” diyerek şu değerlendirmeyi yaptõ: - Nabucco’nun sõkõntõlarõ hâlâ or- tada. Üretici cephesinde münhasõr olarak ona tahsis edilecek rezervle- rin olmamasõ, tüketici AB ülkeleri- nin de yeni ve eski AB olarak ikiye bölünmeleri, Rusya’ya farklõ lens- lerden bakmalarõ... - Güney Akım ise hem jeolojik hem teknolojik hem de finansman olarak zor bir proje. Tek avantajõ, gaz arzõnda sorun yaşanmayacak olma- sõ. Türkiye’nin hem Nabucco’da, hem Güney Akõm’da, hem Inter- connector’da vazgeçilmez rolünün ol- masõ aslõnda çok önemli. Bu yüzden AB’nin ve ABD’nin homurdanma- sõna fazla kafayõ takmamak lazõm. Sonuçta onlar da Rusya’ya yönelik bizden farklõ bir strateji izlemiyorlar. Türkiye’nin Rusya ile imzaladõğõ, 8’i firmalar arasõnda 20 anlaşma, şayet içleri somut projelerle doldurulabi- lirse ve bu alanda dünya şampiyon- larõ çõkarmõş olan Ruslarla satranç oynamayõ becerebilirsek, gerçekten tarihi önemde fõrsatlar sunuyor. Ba- na göre hâlâ ilişkilerde belirleyici güç büyük ölçüde Moskova olsa da den- klemde denge ilk defa bize doğru kaydõ. - İran’õ ise dantel gibi işlemek la- zõm. Halen kendisine bile yetmiyor gaz üretimi. Türkmenistan’dan yõlda 17 milyar metreküp ithal ediyor, Azerbaycan’dan da almak istiyor. Ama eninde sonunda dünyanõn ikin- ci büyük rezervlerinin bulunduğu bu ülke er ya da geç dünya gaz tica- retine katõlacak. Şimdiden konum- lanarak ileride büyük avantaj sağla- mak mümkün. - Irak’ta petrol ve doğalgaz po- tansiyeli yüksek. Taşeronluk ya da yüzde 15-20 azõnlõk hisselerine mah- kûm olmuyorsak bölgede büyük sa- halarda büyük oyuncu olmayõ kafa- ya koymalõ, bu istikamette gereken her türlü fedakârlõğõ şimdiden yap- malõyõz. Hürmüz Boğazõ’nõn kapan- masõ halinde B planõ yok. Körfez pet- rolünü Basra üzerinden kuzeye, Do- ğu Akdeniz’e akõtmak bence çõlgõn- ca bir rüya değil. Katar gazõ da Do- ha’nõn LNG dõşõnda çözümler ara- mayõ kabul etmesi halinde, Suudi Arabistan-Suriye üzerinden getirile- bilir. Bu bölgenin değişen jeopoliti- ğini de hesaba katarak değerlendi- rilmelidir. CHP’li Tekin’den Erdoğan’a cevap ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin, Başbakan Erdoğan’õn gazetecilerin üçüncü köprü güzergâhõyla ilgili sorularõnõ yanõtlarken kendisinden, “Burada malum bir partinin il başkanõnõn yapmõş olduğu açõklamalar sadece durumdan vazife çõkarmak veyahut bir rol kapmaktan öte bir şey değil” şeklinde bahsetmesine ilişkin bir açõklama yaptõ. Tekin, “Partisinin adõndan utanõp, medyaya partisinin adõnõ ‘ak’ diye yazdõrmaya çalõşanlar, CHP’den ‘malum parti’ şeklinde söz edemez. Başbakan’õ üslubu konusunda siyasi nezakete davet ediyorum, yoksa ben de ona ‘Sayõn Başbakan’ yerine ‘Malum Başbakan’ diyeceğim” dedi. TYS’den cezaevi tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Yazarlar Sendikasõ (TYS), cezaevlerinde yaşanan sağlõk sorunlarõ ve yayõn yasaklarõna tepki gösterdi. TYS’den yapõlan açõklamada, hapishanelerdeki ölümler, yayõn yasaklarõ gibi meselelerle ilgili olarak, hukukçulardan, sinema sanatçõlarõndan, yazarlardan oluşan bir grup aydõnõn pazartesi günü saat 13.30’da Kocaeli F Tipi Hapishanesi önünde bir basõn açõklamasõ yapacağõ bildirildi. DTP açılımın adına takıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Diyarbakõr Milletvekili Gültan Kõşanak, “Kürt açõlõmõ” adõ altõnda başlayan sürecin önce “demokratik açõlõm” sonra da “terörü bitirme” olarak tanõmlanmasõna tepki göstererek, “Bu söylem değişmeden barõşõn gelmeyeceğini biliyoruz” dedi. DTP’nin Ekin Sanat Tiyatrosu’nda yapõlan Ankara İl Kongresi’nde konuşan Kõşanak, Kürt açõlõmõ konusunda herkese sorumluluk düştüğünü söyledi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear