28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 27 KASIM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 D i n l e n i y o r s u n . . . İ z l e n i y o r s u n . . . S u s t u r u l d u n . . . Korku imparatorluğu YARIN: İSTANBUL BAROSU BAŞKANI MUAMMER AYDIN, ÇYDD BAŞKANI PROF. AYSEL ÇELİKEL, CHP ADANA MİLLETVEKİLİ TACİDAR SEYHAN 11 Halk da dinleniyor AKAM ARAŞTIRMASIEğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adõbelli, Türk yargõsõnõn ciddi tehdit altõnda olduğunu söyledi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Eğitim-İş Genel Başkanõ Yük- sel Adıbelli, yasadõşõ dinlemeler ile birlikte bugün Türk yargõsõnõn cid- di bir tehdit altõnda bulunduğuna dikkat çekerek, “Hükümet yargı- nın bütün unsurlarını kontrol etmek istemektedir. AKP ikti- darı, kendi eliyle ‘siyasallaşmõş’ bir yargı istemektedir” dedi. Adõbelli, yasadõşõ dinlemelerin son örneklerinin Türk yargõsõnõn ciddi bir tehdit altõnda olduğunu ka- nõtladõğõnõ vurguladõ. Adõbelli, “Bu tehdit, bütün unsurlarıyla siste- matik bir uygulamaya dönüş- mektedir. Hem toplum hem de kurumların yaşadıkları tedir- ginlik, her geçen gün artmakta, dehşetengiz bir hal almaktadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi ayaklar altına alınmaya çalışılmakta, hü- kümet yargıyı egemenliği altına almak istemektedir. Yargının bütün unsurlarını kontrol etmek istemektedir. AKP iktidarı, ken- di eliyle ‘siyasallaşmõş’ bir yargı istemektedir” dedi. Adõbelli şun- larõ kaydetti: “Öyle bir noktaya geldik ki hiçbir yerde mahremiyet duy- gusu kalmamıştır. Sokaktaki in- san bile ‘acaba dinleniyor mu- yum’ endişesi yaşamaktadır. Top- lum olarak, kurumlar olarak adalete olan güvenimizin her za- man tam olması gerekmektedir. Yaşanan haksızlıklar karşısın- da, tam bir tarafsızlıkla karar ve- recek bir adalet mekanizmasının olduğuna inanmamız gerekir. Savunma noktasına düşmüş olan bir yargının, karar merciinde nasıl bir tarafsızlık sergileyeceğini düşünmek bile istemiyoruz. Hü- kümetin dinlemeye karşı Türk Ceza Yasası’nda (TCK) yeni ya- sal düzenlemeler yaparak, ceza- ların artırılacağı yönündeki açık- lamasını da samimiyetten uzak buluyoruz. TCK’de özel hayatın gizliliği ve yasadışı dinlemeye yönelik mevcut hükümler bile uygulanmamaktadır. Yine TCK’ye göre bu tür dinlemelerin basın yoluyla yayımlanması ha- linde, verilecek cezaların yarı oranda artırılması öngörülmek- tedir. Yandaş medyada bu tür ya- yınlar çarşaf çarşaf çıkmasına rağmen, bu yayınlarla ilgili ka- muoyuna yansıyan bir tek ceza bile bulunmamaktadır. AKP hü- kümeti göz boyamaya yönelik tavrını sürdürmekte, ama ka- muoyu vicdanında inandırıcı bu- lunmamaktadır.” Ceza Muhakemeleri Usulü Ya- sasõ’na göre mahkeme kararõ ile dinlenen kişilerde, suç unsuru bu- lunmamasõ halinde 15 gün içeri- sinde, kendilerine bilgi verilmesi gerektiğini anlatan Adõbelli, “Son olaylarda dinlenen yüksek yar- gı mensuplarının hiçbirisine böy- le bir bilgi verilmediği anlaşılı- yor. Dinlenilen savcı, dinlenil- mesine izin veren yargıç... AKP hükümeti, Türkiye’yi daha ön- ce böylesini hiç yaşamadığımız bir ortama sürüklemektedir. Bu durum vahimden öte korkunç- tur” dedi. Adõbelli, AB’ye aday bir ülkenin, AB normlarõyla hiçbir şekilde bağdaşmayan uygulama- lara sahne olduğunu vurguladõ. Bu durumun düşündürücü oldu- ğuna vurgu yapan Adõbelli, şöyle konuştu: “Klasik bir sözdür ama bir kez daha anımsatma ih- tiyacı hissediyoruz: ‘Herkesin adalete ihtiyacõ vardõr.’ Bugün adalet sistemini kendine göre şekillendirmeye çalışan AKP ik- tidarı unutmamalıdır ki bir gün adalet herkese gerekir.” ‘AKPsiyasallaşmõşyargõistiyor’ TGS Genel Başkanõ İpekçi, AKP’nin tavrõnõn ifade özgürlüğüne yönelik bir saldõrõ olduğunu belirtti ‘Dinleme kokuşmuşluğun ifadesi’ Dinlemeler ile birlikte ülkenin hiçbir yerinde mahremiyet duygusunun kalmadığına vurgu yapan Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, ortaya çıkan son durumu “korkunç ve vahim” olarak nitelendirdi. ŞULE KÖKTÜRK Avrasya Kamuoyu Araştõrmalarõ Mer- kezi’nin (AKAM) araştõrmasõna göre, yurttaşlarõn yüzde 71.6’sõ cep telefon- larõnõn dinlendiğini, yüzde 70.8’i kendi- sine karşõ ortam din- lemesi yapõldõğõnõ düşünüyor. Araştõrmaya katõlan AKP seçmeninin yüzde 75.2’si, CHP seçmeninin yüzde 99’u telefon dinle- melerini doğru bulmadõğõnõ belirtiyor. Araş- tõrmada ilgi çeken bir nokta ise AKP ikti- darõnda demokrasi ve hak ihlallerine ilişkin sorular. Sorularõ yanõtlayan iki kişiden biri AKP iktidarõ döneminde “demokrasinin ge- rilediğini”, üç kişiden ikisi ise “hak ihlal- lerinin arttığını” düşünüyor. AKAM’õn Uzman Araştõrmacõ-Stratejist Mehmet Sefa Pösteki koordinatörlüğün- de ve danõşmanlõğõnda yaptõğõ “Telefon Dinlemelerinin Toplum Üzerindeki Et- kileri Araştırması”nõn son bölümü yurt- taşlarla görüşülerek yapõldõ. İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Samsun, Antalya, Tokat, Ağrõ, Edirne, Diyarba- kõr’õn da aralarõnda bulunduğu 24 il mer- kezi, 66 ilçe ve 121 mahalle ve köyden 2 bin 314 kişi ile yüz yüze görüşmeye göre, katõlõmcõlarõn yüzde 71.6’sõ cep telefonla- rõnõn dinlendiğini, yüzde 28.4’ü dinlen- mediğini düşünüyor. Araştõrmaya katõlanlar arasõnda kendisi- ne karşõ ortam dinlemesi yapõldõğõnõ düşü- nenlerin oranõ ise yüzde 70.8... Araştõrma- da sorulan “Telefon dinlemelerini doğru buluyor musunuz” sorusuna, AKP seç- meninden yüzde 74.2, CHP seçmeninden yüzde 99, MHP seçmeninden yüzde 92.3, DTP seçmeninden yüzde 97.9 oranõnda “hayır” yanõtõ geldi. Telefonda mahrem konularõnõ konuşur- ken en çok tedirgin olan ise DTP seçmeni. “Telefonda mahrem konularınızı ko- nuşurken tedirgin oluyor musunuz” so- rusuna DTP’liler yüzde 71.5 oranõnda “evet”, yüzde 19.7 oranõnda “bazen”, yüzde 8.8 oranõnda “hayır” yanõtõnõ verdi. Telefon görüşmeleri sõrasõnda en rahat seçmen AKP seçmeni ancak, onlarõn da ne- redeyse yarõsõ (yüzde 42.5) telefonda mah- rem konularõnõ konuşurken tedirgin oldu- ğunu be- lirtti. Bu s o r u y a “hayır” yanõtõ ve- ren AKP seçmeni oranõ ise y ü z d e 39.6... Katõlõm- cõlara mu- h a l e f e t partilerinin dinlendiği- ne inanõp inanmadõklarõ da soruldu. Bu so- ruya yüzde 64.5 oranõnda “İnanıyorum”, yüzde 35.5 oranõnda ise “İnanmıyorum” yanõtõ geldi. “AKP iktidarı döneminde hak ihlalleri arttı mı, azaldı mı” sorusu- nun yöneltildiği yurttaşlarõn yüzde 60.9’u “Hak ihlalleri arttı” yüzde, 32.4’ü “Hak ihlalleri azaldı” yanõtõnõ verdi. Araştõrmanõn kritik sorularõndan biri de “AKP iktidarı süresince demokrasi ge- lişimi ne yönde değişti” sorusuydu. Bu so- ruya yüzde 31.8 “Demokrasi gelişti”, yüzde 54.3 oranõnda “Demokrasi gerile- di”, yüzde 13.9 oranõnda ise “Değişmedi” yanõtõ geldi. Devlet kurumlarõnõn birbiri- ni dinlemesinin doğru olup olmadõğõ soru- lan katõlõmcõlarõn yüzde 82.7’si doğru ol- madõğõ, yüzde 17.3’ü doğru olduğu yönünde görüş bildirdi. “Dinleme kayıtlarının de- lil sayılması sizce doğru mudur” soru- sunun yöneltildiği katõlõmcõlarõn yüzde 69.9’u “Hayır” yanõtõnõ verdi. Dinleme kayõtlarõnõn iktidar partisine servis edildiğine inanõp inanmadõklarõ da so- rulan katõlõmcõlarõn yüzde 51.8’i “İnanı- yorum”, yüzde 33.4’ü “İnanmıyorum” dedi. “Dinleme kayıtlarının iktidar tarafından medyaya servis edildiği iddialarına katı- lıyor musunuz” şeklinde bir soru da yönel- tilen yurttaşlarõn yarõsõndan fazlasõ (yüzde 56.7) “Katılıyorum” yanõtõnõ verirken, yüz- de 30.4’ü “Katılmıyorum” dedi. ŞULE KÖKTÜRK Türkiye Gazeteciler Sen- dikasõ (TGS) Genel Başka- nõ Ercan İpekçi, “insana, insan olduğu için değer verenleri, evrensel değer- lere insani değerler ol- dukları için saygı duyan- ları” değil “yaratılanı, ya- ratandan ötürü sevenle- ri” egemen kõlmaya çalõş- manõn, sistemi kökünden değiştirmeyi hedefleyen cid- di bir atak olduğunu ve bu maneviyatçõ tarzõn, var olan sorunlarõ, kokuşmuşluğu, çürümüşlüğü daha da arttõ- racağõnõ vurgulayarak “Te- lefon dinleme skandalı bunlardan sadece biridir. ‘Korkacak bir şeyiniz yoksa dinlenmekten çekinmeyin’ anlayışı, ifade özgürlüğü- nün doğrudan özüne yö- nelik bir saldırıdır” dedi. İpekçi, bireyleri aile soh- betlerinin bile dinlen- diği kuşkusu içeri- sinde bõrakma, ga- zeteciyi hangi ha- ber ya da yoru- munun “adil yargılamayı et- kilemeye teşeb- büs” sayõlacağõnõ bilemez hale ge- tirme, yüksek yar- gõyõ da yargõ kararla- rõyla dinletme, basõnõ ser- maye değişikliği tehditleriy- le terbiye etme, cezaevlerini gazeteci ve aydõnlarla dol- durmanõn “hukuk olmayan bir hukuk düzeninin” or- taya çõkmasõnõn sonuçlarõ ol- duğunu söyledi. “Öyle bir fetret devrin- deyiz ki” diyen İpekçi, ana muhalefet partisinin, sistemi kurtarmak adõna mücadele ettiğini iddia ederken ittifak içinde olmasõ gereken laik, demokratik, özgürlükçü güçleri, sivil toplum örgüt- lerini, sendikalarõ yok say- dõğõnõ ve kendisine tabi olunmasõ gerektiğini san- dõğõnõ belirterek partinin kendi eliyle bu ittifakõ za- yõflatõp yok ettiğini, sistemin çöküşüne hizmet ettiğini, ancak bunun farkõnda ol- madõğõnõ vurguladõ. Siyasi iktidarõn ise bireyi yok sayan anlayõşõnõ dinsel temele da- yandõrdõğõna işaret eden İpekçi, “Tanrı buyrukla- rının yeryüzündeki yo- rumcuları ve uygulayıcı- ları olarak kendilerini ön plana çıkarıp, cemaat ve kanaat önderlerinin do- kunulmaz oldukları, asla hata yapmayacakları üze- rine kurulu bir sistemi adım adım hukukileştir- meye çabalıyor” dedi. ‘BİREYİN KULLAŞMASI’ İktidarõn, bireyi tanrõ önün- de değil, kendi cemaat ve ka- naat önderleri önünde kul- laştõrdõğõnõ vurgulayan İpek- çi, haberleşme özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi temel in- san haklarõnõn yanõ sõra yine en temel insan haklarõ ara- sõnda sendikal örgütlenme ve toplusözleşme hakkõnõn da ağõr ihlal altõnda olduğuna vurgu yaptõ. Sistemin işlemeyen, bozul- muş, insan haklarõ- nõ yok sayan bir- çok kurum ve ku- ruluşunun õslah edilmesi gerek- tiğine dikkati çe- ken İpekçi, şunlarõ kaydetti: “Nazi dö- nemindeki kanunla- rın şeklen kanun sayılsa bile hukuken geçerli oldu- ğunun savunulamayacağı birçok mahkûmiyet kara- rında vurgulandı. O ne- denle, ülkemizde telefon dinleme gibi tanık olduğu- muz kimi uygulamaların kanunlara uygun olduğunu iddia etmek, bunların, hu- kuk devleti ve hukukun üs- tünlüğü ilkelerine uygun olduğu anlamına gelmez. Kanunların, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilme- sine hizmet etmek üzere değil, bu hakların özgürce kullanılmasını ve teminat altına alınmasını sağlaya- cak biçimde yeniden dü- zenlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, ‘hukuk ol- mayan bir hukuk düzeninin’ adı demokrasi değil, faşizm ya da totaliter şeriatçı dü- zen olarak anılacaktır.” İstanbul Haber Servisi - Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri Mustafa Sarıgül, telefon dinlemelerinin engelle- nebilmesi için, dinlemeleri ko- laylaştõran teknolojiye koşut olarak hukuk sisteminin de aynõ hõzla gelişim göstermesi gerek- tiğini belirtti. TDH lideri Sarõgül, toplumun bütününü tedirgin eden hukuk dõşõ telefon dinlemelerine sert tepki gösterdi. İletişim ve Tek- noloji çağõnõn yaşandõğõnõ belir- ten Sarõgül, “Gelişen teknoloji aynı hızla yaşamın içine de gi- riyor ve kullanılması müm- kün oluyor. Oysa sosyal yaşa- mımızı düzenleyen hukuk ay- nı hızla gelişim göstermiyor. Gelişen teknoloji karşısında hukuk oluşturmak kolay ol- muyor” dedi. Sarõgül şunlarõ söyledi, “Dinlemeler mahke- me kararıyla olsa bile güven- lik ve özgürlük asla feda edil- memelidir. Tarih, güvenlik bahane edilerek insan hak ve özgürlüklerinin nasıl yok edildiğine şahittir. Güvenlik bahane edilerek yapılan yasa- dışı dinlemeler, korku ve özel hayatların uluorta deşifre edilmesi asla kabul edilebilir bir durum değildir” diye ko- nuştu. ‘ÇARE HUKUK’ Gelişen teknolojiler karşõsõn- da güvenlik ve özgürlükleri bir- birine feda etmeyen titiz bir hu- kuk oluşturmak gerektiğini vur- gulayan Sarõgül, özetle şunlarõ kaydetti: “Son günlerde Cum- huriyet savcılarının ve Yargı- tay’ın dinlenmesine ilişkin haberlerle bir kez daha alev- lenen bu sorun çözüm bekler- ken gerilim ve korku politika- ları üzerinden siyaset yapan- lara ne yazık ki yeni bir mal- zeme oluşturmuştur. Toplu- mun tümünü ilgilendiren böyle bir konu toplumu gere- rek, ayrıştırarak değil herke- sin üzerinde uzlaşmaya vardı- ğı bir hukukla çözülür. Tür- kiye Değişim Hareketi iktida- rında güvenliği, hak ve özgür- lüklere feda etmeyen bir hu- kuk yapısı içinde hiç kimse- nin telefonu yasadışı dinlene- meyecek ve hukukun dışına çıkanlar en ağır biçimde ceza- landırılacaktır.” TDH lideri: Güvenlik ve özgürlükleri feda etmeyen bir hukuk oluşturulmalõ Sarõgül: Hukuk sistemi teknolojinin hõzõna yetişmeli Eğitim-İş Genel Baş- kanı Yüksel Adıbelli.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear