28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 7 EKİM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Al Capone ve Erdoğan Başbakan’ın, Wall Street Journal gazetesinde Doğan Grubu Başkanı Aydın Doğan’ı ünlü gangster Al Capone’a benzetmeye kalkışması sadece ayıp, hazin ve çok çirkin bir yakıştırma de- ğildir. Demokrasimiz adına kaygı vericidir. Tek sesli ve tek boyutlu medya oluşturmak amacıyla, uzun süreden beri uyguladığı yöntem- lerde hayli mesafe alan Erdoğan, hâlâ bükeme- diği ellerin olduğunu gördükçe, kızıyor. Ama o kızgınlığını Batı dünyasında kendisine yönelen tepkileri gördüğü için de olabildiğince gizlemeye kalkışıyor. Haberleşmenin gizliliğini ve ifade özgürlüğünü yok sayan uygulamaların yanı sıra “Türkiye’deki televizyon ve gazete pazarının neredeyse yarısı- na sahip olan Doğan Yayın Holding hakkındaki vergi davasının Brüksel’deki Avrupa Komisyo- nu’nda ciddi endişeler uyandırdığını” yazan ga- zetelerden Wall Street Journal, Başbakan’la bu konuda bir söyleşi yapıyor. Gazetenin muhabirlerinden Marc Champion, Erdoğan’a, özgür medyaya karşı uyguladığı po- litika karşısında Avrupa Komisyonu’nun yanı sı- ra birliğin bu ay içinde Türkiye için yayımlanacak raporunda yer alacağı söylenilen kaygıları, Avru- pa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın endişele- rini ileten bir soru yöneltiyor. Rutin, yani sıradan bir şeymiş! Erdoğan, önce “Buradaki mesele rutin, bir ver- gi değerlendirmesidir” diyen bir yanıt veriyor. Ar- dından da, ABD’de vergi kaçırma yüzünden so- run yaşayanların olduğunu söyleyerek Al Capo- ne’dan söz ediyor: “Akla Al Capone geliyor. Çok zengindi, ama sonra hayatının geri kalanını hapiste geçirdi. Bu olaylar olduğunda kimse sesini çıkarmadı” diye- biliyor. Al Capone, açık adı ile Alphonse Capone’yu iş- lediği eylemler yüzünden cezalandıramayacağı- nı anlayan ABD hükümeti vergi kaçırma suçu ile on bir yıl hapse mahkûm ederek Alcatraz ada- sına göndermişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın, ülkesinde saygın bir işadamı; dahası bir medya patronunu durup du- rurken ömrü bir cezaevinde çürüyen bir gangs- tere benzetmeye kalkışmış olmasının altında çok çirkin bir tehdit planı mı yatıyor? Şeker yükselmesi değilse... Şayet Erdoğan, Amerikalı gazeteci ile konu- şurken ani bir şeker yükselmesi nedeni ile kont- rolünü kaybetmedi ise, benzetme nedeni Baş- bakan’ın bugünlerde ünlü açılım planı nedeni ile kendisini çok uğraştırdığı bilinen PKK’yi yok et- mek için ABD Terörle Mücadele Dairesi Koordi- natör Baş Yardımcısı’nın 21 Şubat 2008’de bizim bazı gazetelerimizde de yer alan çözüm önerisi- ni çağrıştırması ile örtüşüyor. O tarihlerde Belçika’dan yayın yapan Roj TV’yi susturmak amacı ile Türkiye’nin yaptığı başvuru- lar karşısında, terör örgütünün televizyonunun bu ülkede 5 milyon Avro’yu bulan bir vergi bor- cu gündeme gelmişti. ABD’li koordinatörün bu borç nedeni ile Roj TV yöneticilerine Al Capone’a, uygulanan taktik ile ceza verilebileceği sözleri de hem Hürriyet, hem de Yeni Şafak gazetelerinde yer almıştı. Başbakan, Al Capone örneğini verirken “Bu olaylar olurken kimse sesini çıkartmadı” demeyi de ihmal etmemiş. Büyük yanılgı Ama bunu söylerken de adamakıllı yanılgıya düşmüş. Bir Amerikalı gangsterin vergi cezası ile orta- dan kaldırılmasına suskun kalınması anlaşılabilir bir şeydir. Saygın bir Türk gazetecisinin, üstelik yıllardan beri İstanbul vergi rekortmenliğini elinde tutan bir işadamının susturulmasını sağlamak için yapılan planlara karşı seyirci kalınmak ise daha başka bir şey. Tamam. Medya üstünde ısrarla yürüttüğü o tehditler sonunda Erdoğan’ın partisine artık ün- lü televizyon “anchorman”larımız üstüne basarak Akk Parti diyor ve öylece dil kılavuzumuzun ku- rallarını hiçe sayıyorlar. Yine tamam. Benim gibi, yarım yüzyılı aşan bir meslek yaşamında, basın özgürlüğü için savaşım veren eski kuşaklar arasındaki dayanışmanın, ne kadar hazindir ki tarihe karışmış olduğu acı, ama gerçek. Rekabet, ötekini çekemediği için yok edilme- sini sessizce alkışlamak toplumun beğendiği bir vitrin malı olmuş. Muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri bu tür olaylarda ne yapmaları gerektiğini hâlâ araların- da konuşmayı ne kadar acı da olsa, beceremi- yorlar. Ama Erdoğan’ın karşısında kocaman bir Batı kamuoyu var. Oradaki gerçek aydınlar var. Özgürlüğün ne olduğunu bilen. Değerini bilen. Onların estireceği rüzgârın bir gün fırtına hali- ne dönüşeceğinden asla kuşku duymuyorum. obirgit@e-kolay.net;Faks: 0 216 302 82 08 Başbakan Tayyip Erdoğan’õn oğlu Bilal Erdoğan’õn öğretmeni Şenyüz MEB’de müşavir yapõldõ Müdürlükiçinilginçyöntem MAHMUT LICALI ANKARA - Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn oğlu Bilal Erdoğan Kartal Anadolu İmam Hatip Lise- si’nde okurken aynõ okulda müdür ola- rak görev yapan Abdullah Şenyüz, Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) müşa- virliğine getirildi. Emekli olduğu için Gaziantep Milli Eğitim Müdürlü- ğü’ne atanamayan Şenyüz’ün müşa- vir olduktan sonra bu göreve getiril- mesinin de önü açõldõ. Başbakan Erdoğan’õn dört çocu- ğundan biri olan Bilal Erdoğan’õn öğ- retmeni MEB’de üst düzey bir göreve getirildi. Bilal Erdoğan’õn Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde okuduğu dönemde okulun müdürü olan Abdullah Şenyüz önceki gün Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Baş- bakan Erdoğan ve Milli Eğitim Ba- kanõ Nimet Çubukçu’nun imzasõy- la MEB’de “bakanlık müşavirli- ği”ne atandõ. Şenyüz’ün adõ bir sü- redir boş bulunan Gaziantep Milli Eğitim Müdürlüğü için de geçiyordu. Emekli olduğu için Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne getirile- meyen Şenyüz’ün, müşavirliğe atan- dõktan sonra Gaziantep İl Milli Eği- tim Müdürü olarak da görevlendi- rilmesinin önü açõldõ. Şenyüz, gazetemize yaptõğõ açõk- lamada, daha önce emekli olduğu için Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlü- ğü’ne getirelemediğini belirterek “Emekli olmuştum. Tekrar geri dönebilmek için böyle bir yolun iz- lenmesi gerekirdi. Bu nedenle böy- le bir yol izlendi” dedi. Emekli ol- masõnõn MEB’de müşavir olmasõna engel olmadõğõnõ belirten Şenyüz, şu anda MEB’de bakanlõk müşaviri olarak ne görev yapacağõnõ bilmedi- ğini kaydetti. Resmi Gazete’de dün yayõmlanan üçlü kararnameyle göreve başlayan Şenyüz, 1997-2001 yõllarõ arasõnda Başbakan Erdoğan’õn oğlu Bilal Er- doğan Kartal Anadolu İmam Hatip Li- sesi’nde öğrenciyken bu okulda mü- dürlük görevini yürütmüştü. Şenyüz daha sonra Gaziantep’te bulunan Özel Erdem Koleji’nde müdürlük yaptõ. Şenyüz 2006 yõlõnda ise Sakarya’da kurulan Özel Sakarya Ada Bilim Ko- leji’nde kurucu müdür olarak çalõştõ. AKP iktidarõna yakõn olan Eğitim Bir-Sen, Şenyüz’ün Gaziantep İl Mil- li Eğitim Müdürlüğü’ne atanmasõ için destek açõklamalarõ yapõyordu. Lise- deki öğretmeni MEB’de müşavir olan Bilal Erdoğan, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunlarõ Derneği üye- si olarak okulla ilişkisini sürdürürken kararnameye imza atan Başbakan Er- doğan da derneğin fahri üyesi olarak düzenlenen bazõ etkinliklere katõlõyor. Resmi Gazete’deki dünkü kararla- ra göre Hakkâri İl Milli Eğitim Mü- dürlüğü’ne Ömer Bulut atanõrken Mardin İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Dal da başka bir göreve atanmak üzere müdürlük görevinden alõndõ. Yeni sistemde soru da puan türü de arttõ ÖSYM Başkanõ Prof. Yarõmağan, üniversiteye giriş için 2010 yõlõnda uygulanmaya başlanacak iki aşamalõ sõnavõn ayrõntõlarõnõ açõkladõ. Sõnav, 4 testli ve çok sayõda puan türünde yapõlacak İstanbul Haber Servisi - ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 2010 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi’ni (ÖSYS) anlattõ. Üniversi- teye giriş sõnavõnõn 2010 yõlõnda iki aşamalõ yapõlacağõnõ anõmsatan Ya- ramağan, soru sayõlarõnõn arttõrõldõğõ- nõ söyledi. Yarõmağan, “Yeni sınav sisteminde esas amacımız soru sa- yısını arttırarak zorunlu derslerin hepsinden öğrencilerimizi sorumlu tutmak” dedi. MEF Okullarõ tarafõndan düzen- lenen “Yükseköğretimde yeni eği- limler ve üniversiteye girişte iki aşamalı yeni sistem” konulu semi- nerde yükseköğretim sistemi ve so- runlarõ ele alõndõ. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Yarõmağan, seminerde ye- ni sistemin ayrõntõlarõnõ açõkladõ. Testlerin niteliğinin ortak müfreda- ta dayalõ olduğunu belirten Yarõma- ğan, 2009 ÖSS’deki ilk 4 test ile ay- nõ niteliklere sahip olduğunu, tek so- ru kitapçõğõ ile tek cevap kâğõdõnõn kullanõlacağõnõ söyledi. Yarõmağan, “‘SAY 1’ yerine 2 pu- an türü olan ‘YGS 1’ ve ‘YGS 2’, ‘SÖZ 1’ puan türü yerine ‘YGS 3’ ve ‘YGS 4’, ‘EA 1’ yerine ‘YGS 5’ ve ‘YGS 6’ puan türlerinde he- saplama yapılacak. YGS puanları değer aralıklarının her puan tü- ründeki puanların, en küçüğü 100 en büyüğü 500 olan puanlar olarak hesaplanacaktır” diye konuştu. İkinci aşama Sõnavõn ikinci aşamasõnda, MF gru- bu puan türlerinin SAY-2 yerine, TM grubu puan türlerinin EA-2 yerine, TS grubu puan türlerinin SÖZ-2 yerine kullanõlacağõnõ belirten Yarõmağan şu bilgileri kaydetti: “LYS puanları değer aralıklarının en küçüğü 100, en büyüğü 500 olan puanlar olarak hesaplanacaktır. Her okul için en küçük Ortaöğretim Başarı Pua- nı’nın (OBP) 100, en büyük Orta- öğretim Başarı Puanı’nın (OBP) 500 olacak, yine en küçük Ağırlık- lı Ortaöğretim Başarı Puanı’nın (AOBP) 100-450 arasında ve en büyük Ağırlıklı Ortaöğretim Başa- rı Puanı’nın (AOBP) 500 olacak, yerleştirme puanları hesaplanır- ken AOBP 0.15 ile çarpılacak ve sı- nav puanlarına (YGS ve LYS pu- anlarına) eklenecektir.” Sõnavõn ikinci aşamasõna ilişkin ay- rõntõlar da şöyle:  120 dakika süre verilecek. Ma- tematik sõnavõ 19 Haziran 2010, saat 10.00’da yapõlacak. Matematik tes- tinden 50 sorunun, 8’i analitik geo- metri olmak üzere geometri testinden 30 soru, toplamda 80 soru sorulacak.  Fen Bilimleri Sõnavõ 27 Haziran 2010’da saat 10.00’da yapõlacak. Fi- zik, kimya ve biyoloji testlerinden top- lam 90 (30+30+30) soru sorulacak. Sõ- nav süresi 135 dakika olacak.  Edebiyat, Coğrafya Sõnavõ 26 Haziran’da saat 10.00’da yapõlacak. Türk Dili ve Edebiyatõ testinden 56 so- ru, coğrafya-1 testinden 24 toplam 80 soru sorulacak. 120 dakika sõnav sü- resinin verilecek.  Sosyal Bilimler Sõnavõ 20 Ha- ziran’da saat 10.00’da yapõlacak. Ta- rih testinden 44, coğrafya-2 testinden 16, felsefe grubu testinden ise 30 so- runun sorulacağõ toplam 90 soru yer alacak. Sõnav süresi 135 dakika olacak.  Yabancõ Dil Sõnavõ 19 Hazi- ran’da saat 14.00’te yapõlacak. Öğ- rencilere 80 soruya karşõlõk ve 120 da- kika verilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazi Üniversitesi (GÜ) Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan, AKP hükümetinin “demokratik açılım” adõ al- tõnda yürüttüğü çalõşmalarõ eleştirerek “Demokrasi kav- ramının arkasına sığınarak zayıf argümanlarla haklılı- ğını ispatlamaya çalışanların bulunduğunu, demokrasiy- le uzaktan yakından ilgisi ol- mayanların demokrat ol- duklarını ispatlamak için akla zarar bir yı- ğın çaba sarfettik- lerini üzülerek ta- kip ediyoruz” dedi. GÜ’de yeni aka- demik yõlõn başla- masõ nedeniyle tö- ren düzenlendi. Tö- rene önceki yõlla- rõn aksine hükü- metten hiçbir tem- silci katõlmazken Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül mesaj gönderdi. Açılıma eleştiri Öğrenci Konseyi Başkanõ Kubilay Yıldırım yaptõğõ ko- nuşmada, hükümetin yaptõğõ açõlõma ilişkin neden üniver- sitelerin ve üniversite öğren- cilerinin fikirlerini almadõğõ- nõ sordu. Atatürk’ün Bursa Nutku’nu okuyan Yõldõrõm’õn konuşmasõ alkõşlarla kesildi. Prof. Ayhan da konuşma- sõnda üniversiteyi diğer eğitim kurumlarõndan ayõran en önemli özelliğin özerklik ol- duğunu belirtti. Ayhan, “Özerklik denilince idari, mali ve ilmi özellikten bah- sedilir. Bu anlayışın Türk üniversitelerine verilmedi- ğini görmekteyiz” dedi. Mekân sorunu... Öğrenci kontenjanlarõyla ilgili tutumlarõn GÜ’yü mağ- dur ettiğini ifade eden Ayhan, şunlarõ söyledi: “Fen edebi- yat fakültemizde öğrenci başına düşen ka- palı alan 1 metre- karedir. Açık alan ise 90 santimetre- karedir. Yanı başı- mızda lojmanlar var, Atatürk’ün Gazi Üniversite- si’ne bahşettiği. Milli Eğitim Ba- kanlığı buraları ni- ye Gazi Üniversi- tesi’ne vermez? Orası Gazi Üniversitesi’nin değil mi? Ders ve aletler yapım mer- kezi boşalalı 3-4 yıl oldu, is- tedik, TOKİ’ye verilmesinin anlamı ne? Bina yapılır mı üniversitenin içine?” YÖK’ten gelen yazõda “fi- ziki ve maddi şartlar naza- ra alınmadan” öğrenci alõn- masõnõn talep edildiğini be- lirten Ayhan, “Sadece bu iki unsur dahi nazara alınsa Türk üniversitelerinin özerkliğinden bahsetmek mümkün değildir” dedi. OKUL SERVİS ÜCRETLERİ Yeni tarife belirlendi İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşõm ve Koordinasyon Mer- kezi (UKOME) İstanbul’daki servis ücreti tarife- lerini yeniden belirledi. İBB’den dün yapõlan açõklamada, 2008-2009 eğitim-öğretim yõlõnda 0- 3 km’de aylõk 125 TL olan servis ücretinin 5 TL’lik artõşla 130 TL’ye, 23-25 km’de 291 TL olan servis ücretinin 14 TL’lik artõşla 305 TL’ye yükseldiği, 25 km üzerindeki her bir km için 2.80 TL ilave ücret alõnacağõ, köprü geçiş ücretlerinin fiyatlara eklenebileceği bildirildi. Yeni düzenle- meye göre etüt için yapõlan ek servis hizmeti için servis ücretinin yüzde 30’u eklenecek ve kardeş indirimi yüzde 10 olarak uygulanacak. Açõklama- da, öğretim yõlõ boyunca resmi ve idari tatillerin ücrete tabi olduğu, yarõyõl tatilinde ise ücret alõna- mayacağõnõn yasayla belirlendiği, okul idaresi ve okul aile birliklerinin tarife üzerinde herhangi bir değişiklikte bulunamayacağõ da vurgulandõ. Seminerin açõlõş konuşmasõnõ yapan MEF Okullarõ Yönetim Kurulu Başkanõ İbrahim Arıkan, Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) müfre- datõnõn, üniversiteye giriş sõnavlarõnda uygula- nacak yeni sistemle örtüşmediği uyarõsõnda bu- lundu. Arõkan, sõnavda öğrencilerin bilgi ve kavrama düzlemindeki sorularõ çözebildiğini ancak öğrenim gördükleri okullardaki eğitimin sõnav sistemiyle örtüşmemesinden dolayõ öğ- rencilerin ‘uygulama, analiz, sentez ve değer- lendirme’ içeren sorularõ yanõtlayamadõklarõnõ söyledi. İstanbul Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Altuğ, ekonomik kriz nedeniyle devletin üniversitelere ayõrdõğõ kay- naklarõn azaldõğõnõ bu nedenle üniversitenin kaynak yaratmada tek başõna kaldõğõnõ bunun sonucunda üniversitelerin araştõrmalar için kaynak aktarõmõ yapamadõğõnõ söyledi. ABD Roger Williams Üniversitesi Rektör Yardõmcõ Dr. Laura De Abruna ABD’de öğrencilerin takõmlar kurarak çalõştõğõnõ, üniversite dõşõnda staj yaparak deneyim kazandõklarõnõ anlattõ. Abruna öğrencilerden beklentilerini “Küresel toplumun parçası olmaları yaratıcı ve lider- lik vasıflarını kazanmaları, bilgi ve değerle- rin birer parçası haline gelmeleri” olarak sõ- raladõ. Eski YÖK Başkanvekili ve Maltepe Üniver- sitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsa Eşme de Türkiye’de yükseköğretimden yararlanma ora- nõnõn 2007 OECD raporuna göre yüzde 12 ol- duğunu, OECD ortalamasõnõn ise yüzde 32 ol- duğunu belirterek, “OECD’nin çok gerisinde- yiz” dedi. Eşme 80’lerden sonra vakõf üniver- sitelerinin de kurulmasõyla üniversite eğitimi- nin artõk elit bir eğitim olmaktan çõkõp kitlesel bir eğitime dönüşmesine karşõn, Türkiye’nin dünyada en çok açõköğretim öğrencisini barõn- dõrmasõnõn dikkat çekici olduğunu söyledi. Bilal Erdoğan Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde okurken aynõ okulda müdür olarak görev yapan Abdullah Şenyüz, Milli Eğitim Bakanlõğõ’nda müşavir yapõlarak Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü olmasõnõn önü açõldõ. M Ü F R E D A T Y E N İ S I N A V S İ S T E M İ Y L E Ö R T Ü Ş M Ü Y O R Eğitim Servisi-Üniversite ek yerleştirme başvurularõ dün başladõ. 9 Ekim’de sona erecek ek yerleştirme için 500 bine yakõn adayõn başvuruda bulunmasõ gerekiyor. TÖDER rehberlik uzmanlarõ, adaylarõn Ek Yerleştirme döneminde dikkat etmeleri gereken noktalarõ şöyle de- ğerlendirdiler: Ek yerleştirmeye, merkezi yerleştirmeye başvuran an- cak yerleştirilemeyen, açõk öğretimin kontenjansõz bö- lümlerine yerleştirilmiş, sõnavsõz geçişle herhangi bir ön- lisans programõna yerleştirilmiş, özel yetenek sõnavõyla bir programa yerleştirilmiş öğrenciler başvurabilir. Ek kontenjana başvuracak öğrenciler, 5-9 Ekim 2009 tarih- leri arasõ, ÖSYM tarafõndan belirlenen sõnav merkezi yö- neticiliklerine giderek ya da ÖSYM’nin web sayfasõ (www.osym.gov.tr) aracõlõğõyla başvuru yapacaktõr.  Tercih edilecek yükseköğretim programlarõ taban puanlarõ- nõn, öğrencinin sonuç belgesinde yer alan Y-ÖSS puanõna eşit ya da Y-ÖSS puanõndan düşük olmasõ gerekir  Önlisans programlarõ tüm okul türleri ve alanlardaki öğren- ciler tarafõndan tercih edilebilmektedir. Bu bölümleri tercih ederken adaylarõn, programõn hangi puan türüyle öğrenci kabul ettiğine dikkat etmeleri gerekmektedir. Aynõ zamanda lisans programlarõnõ (4 ve 6 yõllõk bölümler) tercih edecek öğrencilerin de, bu bölümleri hangi puan türüyle tercih edeceklerine dikkat etmeleri gerekir. Adaylar, tercih edecekleri yükseköğretim programlarõnõn özel koşullarõna dikkat ederek tercih sõralamasõnõ yapmalõdõr. DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR Üniversite için son şans GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ AYHAN ‘Özerklik yok ediliyor’ Kocaeli Üniversitesi’nin 2009-2010 öğretim yılının açılışı dolayısıyla düzenlenen ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün de katıldığı törende öğrenciler Bakan Ergün’ü protesto etti. Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi’nde dü- zenlenen tören salonuna Er- gün’den sonra girmeye çalı- şan kalabalık bir öğrenci grubu içeri alınmayınca ar- bede çıktı. Ergün’ün kürsü- ye çıkmasının ardından sa- londaki bir öğrenci de “Sizin burada konuşmaya hakkınız yok” diye bağırarak tepki gösterdi. Bunun üzerine öğ- renci, güvenlik görevlilerin- ce dışarıya çıkartıldı. Öğren- ciler, Ergün’ün üniversite- den ayrılışı sırasında, AKP ve hükümet aleyhine slogan- lar atarak protesto gösteri- sinde bulundu. (AA) Üniversitede bakana protesto
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear