28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Postmodern Bir Başbakan Postmodern dünyanın belirgin işareti, alamet-i fa- rikası her şeyi her şeyle karıştırmak, birbirine uy- mazlardan “sanat” çıkarmak, estetiği bir yana bı- rakmak, olabildiğince parçalamak ve keyfe göre bir- leştirmektir. Bu postmodernizm pek işe yarar bir şeydir. Öy- le geniş olanaklarla doludur ki, size istediğinizi is- tediğiniz gibi söyleme konusunda geniş ufuklar açar. Her şeyi her şeyle birleştirme, işinize geldiği zaman bütünü parçalama hakkına sahipsiniz ya, bir düşü- nün siyaset dünyasında ne kadar yararlı bir alettir bu postmodernizm... Günümüzün en postmodernist politikacısı kimdir derseniz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır derim ben. Örneğin hiç kimse Saidi Nursi ile Nâzım Hikmet‘i bir araya getirmeyi başaramazken Erdo- ğan bunu büyük bir ustalıkla yapıvermiştir. Oysa di- yelim ki bir ansiklopedinin şairler öbeğinde Necip Fazıl ile Nâzım’ı bir araya getirdiniz, harf sıralama- sında önce Nâzım’ı birkaç sayfa sonra Necip Fazıl’ı okudunuz, ama hemen durup düşünmek ve bu bir- birine tümüyle zıt iki şairi aynı kaba koymaktan hız- la vazgeçmek zorundasınızdır. Başbakan öyle yapmıyor; başlıyor saymaya: Nâ- zım Hikmet, Necip Fazıl, Saidi Nursi, Sabahat Ak- kiraz... Bu arada fonda Atatürk’ün fotoğrafını da unut- mayalım. Mustafa Kemal‘i ona “deccal” diyenle aynı cümlede anmak kolay mı? Her babayiğit becerebilir mi bu büyük ve müthiş “sentezi”? Bunu ancak postmodernizmin mekte- binde okumuş çağdaş bir mütefekkir yapabilir. Başka bir sorun daha var bu postmodernizm me- selesinde. Diyelim ki birleştirdiniz, bir araya getirdiniz, ken- dinizce yeni bir sentez yaptınız; anladık Nâzım Hik- met’i çok seviyorsunuz, peki onun şiirlerinde dile ge- tirdiği düşüncelerle aranız nasıl? Biliyoruz ki o ko- münist bir şairdir, sömürüye, emperyalizme karşı- dır; siz de sömürüye karşı mısınız, emperyalizmle cenk halinde misiniz? Sizin Nâzım’ı sevmenize bir şey diyemeyiz, ama bakalım Nâzım sizi seviyor mu? Sakın yaşasaydı severdi demeyin. Yaşasaydı yeni bir Adnan Menderes şiiri yaza- cağının, postmodern dönekliğe düşmeyeceğinin ka- nıtı pek çok dizesi, daha önemlisi boydan boya ha- yatı var. Ama yarıyor işte oportünist politikanın işine bu postmodernizm. Suret-i haktan görünüyor, herke- se selam veriyor, işinize bakabiliyorsunuz. Pek çok okumuş yazmış aklı başında münevver, yarı mü- nevver size hayran oluyor. Bir de tabii dönekler tayfasını pek memnun edi- yorsunuz. Onlar da bu postmodernizm kapısından girerek eski fikirlerinden soyunuvermişlerdi. Dö- nekliğin icabındandır, hem Nazım’ı sevecek, hem işi- ne bakacaksın. Seveceksin ama, içlerini boşaltma- yı da ihmal etmeyeceksin, Che’yi parlak bir kart- postal, Castro’yu tatlı huysuz bir ihtiyar olarak res- medeceksin. Mustafa Kemal’le Vahdettin’i barıştı- rır, Saidi Nursi’yi Mustafa Kemal’le aynı cümlede anarken açılımın ne kadar büyük ve geniş açılı ol- duğunu da anlatmış olursunuz böylece. Ya kimse inanmazsa diye düşünmeyin. Postmodern dünya, uysa da uymasa da kuralına göre çalışır, iş görür. Bir tek kusuru vardır bu parçala birleştir yönteminin. Yan yana getirdiğiniz isimlerden birileri gerçekten de parçalanmaya ve ötekiyle birleştirilmeye uygun de- ğilse, hafızalarda kapladığı yer birdenbire genişle- meye ve o fikirsiz, çağdışı, geçmişe ait olanı tozlu bir gravüre dönüştürmeye başlar. Saidi Nursi, zorla getirdiğiniz Volkan gazetesindeki karanlık mürettip odasına, o daldan dala konan pus- lu geçmişine döner. Ve der ki Nâzım: “Annelerin ninnilerinden, spikerin okuduğu habere kadar yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı anlamak sevgilim, o müthiş bir bahtiyarlık anlamak gideni ve gelmekte olanı.” e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarını protesto etmek için Taksim Meydanı’nda toplanan binlerce kişiye polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR, VEDAT ARIK) İstanbul Haber Servisi - IMF- Dünya Bankasõ yõllõk toplantõla- rõnõ protesto etmek için Taksim Meydanõ’nda toplanan binlerce ki- şiye polis, biber gazõ ve tazyikli suyla müdahale etti. DİSK, KESK, TMMOB, TTB adõna KESK Genel Başkanõ Sami Ev- ren tarafõndan okunan ortak açõk- lamanõn sonuna doğru bir grubun Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’ne yürümek istemesi üzerine polis hiçbir uyarõda bu- lunmadan binlerce kişinin üzeri- ne gaz bombasõ yağdõrdõ. Valilik ve güvenlik güçlerinin izin verdiği kitlesel gösteri sõrasõnda Taksim Metro İstasyonu’na gelen gaz bombasõ yüzünden yolcular bo- ğulma tehlikesi atlattõ. Bazõ grup- lar gün boyu İstiklal Caddesi, Sõraselviler Caddesi, Tarlabaşõ, Gümüşsuyu’nda barikatlar ku- rup polisle çatõştõ. DİSK, KESK, TMMOB, TTB öncülüğünde Taksim Gezi Par- kõ’nda düzenlenen “IMF ve Dün- ya Bankası politikalarına kar- şı ses ver” etkinliği için sabah sa- atlerinden itibaren gruplar top- lanmaya başladõ. “Direnistan- bul” üyeleri Tünel Meydanõ’nda bir araya gelerek “Adalet yoksa barış da yok”, “Kapitalizm eko- lojik yıkımdır” yazõlõ pankart ve dövizler eşliğinde dans ederek Taksim Meydanõ’na doğru yürü- meye başladõlar. “IMF burada herkes sokakta”, “Milyonlar aç, işgal altında, yaşasın küre- sel intifada”, “Dünya Bankası sermayenin kankası” sloganla- rõ atan grubun içinde bulunan si- yah bayraklõ, yüzleri maskeli gös- tericiler Galatasaray’daki polis noktasõndan geçtikten sonra diğer eylemcilerden ayrõlarak Taksim Meydanõ’na yürüdüler. Galata- saray Meydanõ’nda toplanan ÖDP, TKP ve EMEP üyeleri “Kahrolsun IMF, işbirlikçi AKP” pankartõ ile Taksim Mey- danõ’nda bekleyen gruba katõldõ. Yaklaşõk 5 bin kişinin toplan- dõğõ Taksim Meydanõ’nda 4 emek örgütü adõna KESK Genel Baş- kanõ Evren ortak açõklamayõ oku- maya başladõ. Açõklama bitmek üzereyken bir grup IMF ve Dün- ya Bankasõ toplantõlarõnõn yapõl- dõğõ Harbiye’ye doğru yürüyüşe geçmek isteyince polis, hiçbir müdahale uyarõsõnda bulunmadan gaz bombasõ atmaya ve tazyikli su sõkmaya başladõ. Metro durağına da gaz Müdahalenin nedenini anla- yamadan can havliyle ara so- kaklara kaçmaya başlayan gös- tericilerin bir kõsmõ Taksim Mey- danõ’ndaki Garanti Bankasõ’na sõ- 96 kişi gözaltõnda İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü dün Taksim’de meydana gelen gösterilerde 41’i kadõn 96 kişinin gözaltõna alõndõğõnõ açõkladõ. Bir polise linç girişiminde bulunulduğu ve silahõnõn gasp edildiği belir- tildi. Açõklamada, “11 banka binası, 5 işye- ri, 6 kamu binası ve 8 polis aracına zarar verildi” denildi. Bir haftadõr süren gösterilere 7 bin kişinin katõldõğõ, toplam 125 kişi hak- kõnda işlem yapõldõğõnõ kaydedildi. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çap- kın, bugüne kadar toplantõlar vesilesiyle ya- põlan gösteri ve protestolarda hiçbir gözaltõ- nõn olmadõğõnõ belirterek şunlarõ kaydetti: “Bugün Taksim’de sendikaların basın açıklaması vardı. Onlar basın açıklamala- rını yaptılar. Bu da onların en yasal hakkı, ama illegal bazı gruplar olay çıkarmak için polisin üzerine molotofkokteyli, gaz bombası attılar. Öyle olunca da ilk defa zor kullandık. Yasaların çizdiği sınırları korumak için bu tür müdahaleler yapıldı.” İlk kez yeni tip gaz bombası Bu arada İstanbul polisi göstericilerin es- ki tip gaz bombalarõnõ polise geri atmasõ nedeniyle dünkü gösterilerde ilk kez “smo- ke” adõ verilen gaz bombasõnõ kullandõ. Varlõklarõnõ bile kabul etmiyoruz İstanbul Haber Servisi - KESK Başkanõ Sami Evren, IMF ve Dünya Bankasõ yetkili- lerinin, küresel sermayenin krizini en ucuz yoldan nasõl atlatacağõnõ tartõşmak, yeni stra- tejiler oluşturmak için İstanbul’da buluştuğu- na dikkat çekerek “işsizlik, yoksulluk, açlık ve sefaletin kapitalist sistemin sonuçları” olduğunu söyledi. Evren, IMF ve Dünya Bankasõ’nõn çözümlerini değil tartõşmak, var- lõklarõnõ bile kabul etmediklerini vurguladõ. DİSK, TMMOB, TTB adõna ortak açõkla- ma yapan Evren, 2 hafta önce yurttaşlarõnõ sele teslim eden siyasi iktidarõn amacõnõn, va- roşlarõnda milyonlarca yoksul emekçinin se- falete mahkûm edildiği İstanbul’u küresel bir kent olarak pazarlamak; IMF’ye şirin görün- mek olduğunu savundu. Evren açõklamasõnda şu görüşlere yer verdi: “IMF ve Dünya Ban- kası’nın bu toplantılarda aradıkları, artık her tarafından dökülen ve insanlığa savaş, gözyaşı ve sefaletten başka bir şey getir- meyen küresel sömürü düzenini, kapita- list/emperyalist sistemi sürdürmeye yöne- lik bir çözümdür. Aylar önce G8 ve G20 toplantılarında, Dünya Ekonomik Foru- mu’nda ana hatları ortaya çıkan ve krizin bedelini emekçilere ödetmeyi planlayan bir formülü yeniden ısıtıp işbirlikçi hükü- metlerin önüne koyacaklar.” KESK GENEL BAŞKANI EVREN: Şiddet korkutuyor İstanbul Haber Servisi - Avcõlar’da “yunus timlerinin” döverek hastanelik ettiği üniversite öğrencisi Güney Tuna’nõn dayak görüntülerinin ortaya çõkmasõnõn ardõndan polis şiddeti tekrar gündeme geldi. 2007’de polisin dur ihtarõna uy- madõğõ için vurularak öldürülen Baran Tursun için kurulan Baran Tursun Polis Mağdurlarõ Vak- fõ’nõn (BARANSAV) raporuna göre 2007-2009 tarihleri arasõnda polis kurşunuyla ölen, yarala- nan, sakat kalan insanlarõn sayõsõ 63’e ulaştõ. Poli- se silah kullanma yetkisi veren Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun 2007 yõlõnda yürürlüğe girmesi ile birlikte Festus Okey, Engin Çeber, Feyzullah Ete, Mustafa Kükçe gibi isimler, po- lis şiddetine maruz kalarak yaşamlarõnõ yitirdiler. ‘Emperyalistler döndü’ İstanbul Haber Servisi - Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği (USTKB) üyesi çok sayõda si- vil toplum örgütü, bazõ siyasi parti ve sendikalar, İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 86. yõldönümünde, Dünya Bankasõ ve Uluslarasõ Para Fonu’nun (IMF) İstanbul’da gerçekleştirdiği top- lantõlarõ ve AKP iktidarõnõ Dolmabahçe Meyda- nõ’nda düzenledikleri kitlesel gösteriyle protesto etti. USTKB Dönem Sözcüsü İlhan Gülek, 6 Ekim 1923’te Türkiye’den kovulan emperyalist- lerin, ekonomik yardõm, çağdaşlaşma, modern- leşme maskeleriyle geri döndüğünü belirtti. ğõndõ. Bankanõn ATM’lerinin bulunduğu bölüme eylemcilerin ve civardaki yurttaşlarõn dolma- sõ üzerine işlemlerin yapõldõğõ bölümün kapõlarõ kapatõldõ. Biber gazõndan etkilenen onlarca kişi kapatõlan cam kapõyõ kõrarak içe- ri girdi. Taksim Metro İstasyo- nu’na gelen gaz bombalarõndan yolcular da etkilendi. Polise karşılık verdiler Sert müdahale sonrasõnda Tar- labaşõ, İstiklal Caddesi, Sõrasel- viler Caddesi, Gümüşsuyu ve bu caddelere çõkan ara sokaklarda toplanan bazõ gruplar molotof- kokteyli, bilye ve taşlarla polise karşõlõk verdi. Sõraselviler Cad- desi’ndeki göstericiler çöp kon- teynõrlarõnõ ve Belçika Konso- losluğu’na ait güvenlik kabinini ateşe vererek barikat kurdular. Kaldõrõm taşlarõ ve bilyeler ile sü- per marketlerin, bankalarõn ve mağazalarõn camlarõnõ kõrdõlar. İtfaiye araçlarõ ve ambulanslar caddeye uzun süre giremedi. Konsolosluklar taşlandı Eylemciler, Gümüşsuyu İnönü Caddesi’nde yer alan Alman, Ja- pon, Arnavutluk ve Makedonya başkonsolosluklarõ önündeki gü- venlik kabinlerine, bazõ binalarõn ve restoranlarõn, arabalarõn cam- larõna söktükleri kaldõrõm taşlarõ- nõ attõ. Kabinlerden bazõlarõnõ yerlerinden sökerek yola barikat kuran göstericiler, çöp kontey- nõrlarõnõ yaktõlar. Polisin gaz bom- basõ ve boyalõ su ile müdahale et- tiği göstericiler ile polis arasõndaki kovalamaca saatlerce sürdü. Polis linç girişimine seyirci kaldı Tophane’de de 100-150 kişilik bir grup, polisin gözü önünde Cihangir istikametinden inen bir- kaç göstericiye linç girişiminde bulundu. Olaylarõn görgü tanõklarõ Tophane’de 3 göstericinin, 150 ki- şilik bir grup tarafõndan sopa, hortum ve demir çubuklarla sal- dõrõya uğradõklarõnõ belirterek “Lince uğrayan kişilerden biri Özürlüler Merkezi’ne kaçtı. Grup, ‘onu bize verin’ diye ba- ğırıyordu. Polis, müdahale et- mediği gibi grupla birlikte ha- reket ediyordu. Bu sırada bir araçtan sopalarla birlikte 4-5 ki- şilik bir grup indi. Polis, bu ara- cın yanına gittiğinde gruptaki- ler, ‘bu arkadaşlar da bizden’ diye polisi uyardılar. Polis, ara- badakileri de gözaltına almadı” diye konuştular. Görgü tanõklarõ grubun içinde esnafõn da bulun- duğunu söylediler. ‘Saltanatları bitecek’ Dolmabahçe Sahili’nde basõn açõklamasõ yapan TKP Genel Başkanõ Erkan Baş, “Bugün yalnızca IMF’ye değil, AKP’ye seslendiğimiz, yalanlarını yüz- lerine vurduğumuz için bize saldırdılar. Kendilerini fira- vun, padişah sananların salta- natı sona erecektir” dedi. Sendikalar ve meslek odalarõ adõna okunan açõklamanõn sonuna doğru bir grubun İstanbul Kongre Merkezi’ne doğru yürümek istemesi üzerine polis hiçbir uyarõda bulunmadan binlerce kişinin üzerine gaz bombasõ yağdõrdõ Taksim savaş alanõna döndü BİR KİŞİ ÖLDÜ Gösteriler sõrasõnda kalp krizi geçiren İshak Kavlo (55) ise ilkyardõm gecikince yaşamõnõ yitir- di. Kavlo, Alman Hasta- nesi’ne götürüldüğü sõ- rada burada bulunan göstericiler, ambulansõn kapõlarõnõ tekmeleyerek açõlmasõnõ engellediler. Hastaneye götürüldüğü sõrada yaşamõnõ yitiren Kavlo’nun gaz bombala- rõndan etkilenip etkilen- mediği ise bilinmiyor. İstanbul’daki IMF-Dünya Bankası toplantı- ları başkentte protesto edildi. Sakarya Cadde- si’nde toplanan kalabalık grup, IMF ve hükü- met aleyhinde sloganlar atarak Kocatepe’deki AKP Ankara İl Başkanlığı binasına yürüdü. İl başkanlığı binasının bulunduğu sokağın giri- şinde, grup adına ortak basın açıklamasını okuyan TMMOB Ankara İl Koordinasyon Ku- rulu Sekreteri Ramazan Pektaş, uluslararası sermayenin İstanbul buluşmasının emperyalist tekelleri korumak amacıyla yapıldığına dikkat çekti. IMF toplantıları Antalya ve İzmir’de dü- zenlenen gösterilerle de protesto edildi. Ankara’da da eylem İstanbul Haber Servisi - IMF ve Dün- ya Bankasõ yõllõk toplantõlarõnõ protesto eden gruba yönelik polisin sert tutumuna tepki yağdõ. Çeşitli kuruluşlar, polisin sert tutumu nedeniyle İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’õ istifaya davet etti. Emek Partisi Genel Merkezi’nden yapõ- lan açõklamada, AKP hükümetinin sahte demokratlõğõyla işbirlikçi karakteri bir kere daha gözler önüne serildiği ifade edildi. Türkiye Komünist Partisi Siyasi Büro- su’ndan yapõlan açõklamada ise “Erdo- ğan’ın, Çapkın’ı görevden alması, İstan- bul Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Ba- kanlığı’nın da zarar gören herkese taz- minat ödemesi” gerektiğini kaydetti. DSİP Genel Başkanõ Doğan Tarkan da polisin halka “vahşice saldırdığını” belir- terek “Milyonları aç bırakanlar rahatlık- la toplanırken halkın sesini dile getiren- ler gaz bombaları, tazyikli su ve copla karşılaştı. Az ötede başbakan daha adil bir dünyadan bahsediyordu. Polis ise bu sırada göstericileri gazla boğmakla meş- guldü. Polis terörünü kınıyoruz” dedi. YETKİLİLERE İSTİFA ÇAĞRISI Bir grup maskeli gösterici özellikle banka binalarını hedef aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear