28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2009 ÇARŞAMBA 18 KÜLTÜR DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Onat Kutlar 1995’te Taksim’in göbeğindeki bir terör saldı- rısında ölen Onat Kutlar, kültür dünyamızın en ren- kli kişiliklerinden biriydi. Bu renklilik yalnızca edebiyatın türlü alanların- da ürünler vermesi, kültür kurumlarında çok ba- şarılı yöneticilikler yapmasıyla sınırlı değildi. An- tep insanlarına özgü o bulunmaz insan sıcaklığı- nı hep yüzünde taşır, bunu çevresine büyük bir hünerle yaymayı bilirdi. Ağız dolusu, gürültüyle gül- meyi, Şili ile Dayanışma Gecesi’ndeki gibi binlerce kişi önünde, “Pinochet ve köpekleri!” diye başlayıp yüksek sesle sövmeyi bilen ender insanlardandı. Neden az yazdığı üzerine hep düşünülmüştür. Benim buna yanıtım, onun yaptığı her işteki ba- şarısındadır. Yirmi üç yaşında yayımladığı ilk ki- tabındaki başarısıyla ülkesinin edebiyat tarihine adını yazdırabilen az sayıdaki örneklerden biridir. Onun yönetimindeki Sinematek, ülkemizin kültür tarihine yön veren kurumlardan biri oldu. Ülkemiz ve halkımız 12 Eylül baskıcı düzeni al- tında boğulurken yazdığı şiir ve öykü dolu dene- meler, bu dönemi yansıtan en iyi örneklerin ba- şındadır. Önemli yazarlar, önemli refleksleriyle de kendilerini gösterirler. Onat Kutlar, yazdıklarıyla ve yaptıklarıyla hep yaşamın özüne dokunan bir sanatçıydı. Düşünsenize, ülkemiz bugün ne büyük altüst oluşlardan geçiyor da, edebiyat diye ortaya çıkan ürünler içinde hiç böylesi bir ucundan kıyısından dokunmaya rastlayabiliyor muyuz? Onat Kutlar’ın ilk öykü kitabı ‘İshak’, yayımla- nışının ellinci yılı nedeniyle Yapı Kredi Yayınları ta- rafından özel bir basımla yeniden okurlara sunuldu. Başında da Doğan Hızlan’ın 1950 kuşağını de- ğerlendiren bir sunu yazısı yer alıyor. Aynı kuşağın önde gelen öteki yazarları; Demir Özlü, Ferit Edgü, Orhan Duru, Adnan Özyal- çıner ve Erdal Öz’ün ilk kitapları da özel basım- larla yayımlanacak. Onat Kutlar’ın kimi dergilerde yayımlanmış, ki- miyse dosyaları, defterleri arasında kalan öykü- leri de ‘Karameke’ (Yapı Kredi Yayınları) adıyla kitaplaştı. Kitabı yayıma hazırlayan Ferit Edgü’nün sunu yazısında, 1950 Kuşağı şöyle tanıtılıyor: “Ortak bir bilinç, sonsuz bir yenilik tutkusu, Sait Faik sev- gisi ve sol bir dünya görüşü... Bunlar birleştiriyordu bizleri ama hepimiz, yeryüzünün tüm gerçek ya- zarları gibi kendi dünyamızı kurmanın peşindey- dik.” Bugün, elli yıl sonra bu amacın gerçekleştiği, el- li kuşağı yazarlarının her birinin kendi özgün ya- ratı dünyalarıyla edebiyatımızın seçkin örnekleri- ni oluşturdukları ortada. Onat Kutlar’ın az yazmış olması üstüne Ferit Ed- gü şunları söylüyor: “Yeteneğin, yaratıcılığın, yazma güdüsünün nasıl ortaya çıktığını, hangi yollardan geçtiğini, yaz- ma anının nasıl oluştuğunu bilmiyoruz. Yazmayı, okuya okuya, yaza yaza öğrendiğimi- zi biliyoruz da Dostoyevski ya da Tolstoy’un, Kaf- ka ya da Beckett’in nasıl ortaya çıktığını, yetenek diye adlandırdığımız o gizi açıklayamıyoruz.” Onat Kutlar, o bulunmaz parlaklıktaki insani ve yazınsal yetenekleriyle artık kitaplarda. İshak’ta, Karameke’de, ‘Yeter ki Kararma- sın’da, ‘Bahar İsyancıdır’da... Gazetemizdeki yazılarında, yaşadığı çağla sür- dürdüğü hesaplaşmalar da, ‘Gündemdeki Sa- natçı ve Gündemdeki Konu’ adlı kitaplarında... turgay@fisekci.com kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B CEREN ÇIPLAK Y õldõzlõ öğrencilerin eyleminde, öğrenci- ler ve sanatseverler “Dokunma Sana- tıma”, “Sanat Şehir Dışına Sürüle- mez”, “Yaşasın Laik Özgür Demokrat Türki- ye” yazõlõ pankartlar taşõdõlar. Eyleme katõlmak is- teyen bazõ öğrenciler ise ders saatinin bitmesine kar- şõn hocalarõnõn dersi bitirmemesi nedeniyle eyle- me katõlamadõlar. Ama bu engel olamadõ sesleri- nin çõkmasõna... Uluslararasõ Yõldõz Gitar Günle- ri’nin Davutpaşa Kampusu’nda konser salonu ol- madõğõ için yapõlamayacağõnõ ise aralarõnda ko- nuşurken duyuyorum... Yõldõz Teknik Üniversitesi Sanat ve Ta- sarõm Fakültesi’nin Beşiktaş’taki kam- pustan Davutpaşa Kampusu’na gönderil- mesi kararõna karşõ protesto için dün Ulus- lararasõ Plastik Sanatçõlar Derneği Türkiye Şubesi, sanatçõ, akademisyen, öğrenciler, öğ- retim görevlileri ve sanatseverler üniversitenin Beşiktaş Kampusu ana giriş önünde topla- narak destek çağrõsõnda bulundular. Eylemi, Sanat ve Tasarõm Fakültesi’nin önünde yap- mayõ planlayan topluluk içeri alõnmayõnca fa- kültenin kapõsõnda eylem yapmak zorunda kaldõ. Bedri Baykam’õn dernek adõna yaptõğõ konuş- mada, yaşananlarõn Türk sanat ortamõnõn kabul ede- meyeceği bir durum olduğu, YTÜ’nün böyle bir oldubittiyle “yarı bitkisel hayat”a geçirilmek is- tendiği vurgulandõ. Sanatõn ve sanatçõnõn merkezden beslendiğini ve kültür olaylarõnõn içinde olmalarõ gerektiğini, ani- den ve haksõzca devre dõşõ bõrakõlmak istenmele- rinin düşündürücü olduğunu belirten UPSD, kararõn dõşarõdan değil içeriden, kendi rektöründen gelen bir karar olmasõnõ da “affedilemez” olarak yo- rumladõ. Bedri Baykam, “Bu bizim birinci uya- rımız. Gereken her yöntemle bir set oluştura- cağız” dedi. Bildiri sonrasõ katõlõmcõlar sanatõn özgürlüğü için uzun süre alkõş tuttular. Öğrencilerin avukatõ Füsun Kimiran ise kara- rõn keyfi bir karar olduğunu, hukuksal bir altyapõsõ olmadõğõnõ belirterek, İhtarnameye cevap gel- mezse 9 Ekim’de Bölge İdare Mahkemesi’ne yü- rütmeyi durdurma talepli dava açacaklarõnõ söyledi. Kimiran, ayrõca rektörün yaptõğõ görev ve yetki aşõ- mõna karşõ şahsi dava açacaklarõnõ sözlerine ekle- di. Boşaltõlan binanõn ne yapõlacağõ konusunda ise hâlâ herhangi bir açõklama yapõlmõyor. Söz konusu binanõn Milli Saraylara bağlanarak Cumhurbaş- kanlõğõ yetkisine verileceği iddia ediliyor. Öğrenciler tarafõndan kararõn geri alõnmasõ amacõyla rektörlüğe verilen dilekçelere de henüz cevap gelmedi. Gösteri öncesi görüşünü aldõğõmõz öğrenciler, fakültenin Davutpaşa Kampusu’na ta- şõnmasõnõ gerektirecek hiçbir geçerli sebep olma- dõğõnõ vurgulayarak “Davutpaşa’nın fiziki ko- şulları yeterli değil, oysa burası bütün galerilere 15 dakika uzaklıkta. Gerekli altyapıyı sağlasa- lar bile bir anlamı yok; çünkü sanat merkezde yaşanır. Rektörün amacı üniversiteyi yönetmek, gayrimenkul dağıtmak değil” dediler. Fakültenin, Davutpaşa Kampusu’na gönderilmesi kararõnõn neden, 2009 - 2010 eğitim öğretim yõlõ- nõn başlamasõna 4 gün kala alõndõ, rektör bu tah- liye kararõ için neden fakültenin ve senatonun gö- rüşünü ve desteğini almadõ sorularõ ise yanõtsõz kal- dõ. Öğrenciler ve sanatseverler bu sorularõn ceva- bõnõ almak için direneceklerinin altõnõ çizdiler. Kültür Servisi - Paris Belediyesi, Pa- ris halkõna sanatsal açõdan katkõda bulu- nan kişilere verilen kentin simgesel “bü- yük madalyasını” Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’a verdi. Paris Belediye Başkanõ Bertrand De- lanoe, Paris Belediye Sarayõ’nda dü- zenlenen törende, Pamuk’un çok iyi bir okuyucusu olduğunu belirterek, sanatõ ve romancõlarõ seven Paris halkõ adõna bu ödülü vermekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Pamuk’a övgüler yağdõran Delanoe, Türkiye’nin de kri- terleri yerine getirdiğinde Avrupa Birli- ği üyesi olmasõndan yana olduğunu vur- guladõ. Eyfel Kulesi’nin Türk bayrağõnõn renkleriyle õşõklandõrõlmasõna karşõ çõkan aşõrõ sağcõ Ulusal Cephe’nin eleştirileri- ne yanõt veren Delanoe, “Bu konuda eleştirilere uğruyorum ama özür dile- meyeceğim. Yaptıklarımın arkasın- dayım” dedi. Törende konuşan Pamuk da kendisini bir İstanbul yazarõ olarak nite- leyerek, ödülü İstanbul adõna aldõğõnõ be- lirtti. Pamuk, dün törenden önce Odeon Ti- yatrosu’nda, Fransõzcaya çevrilen “Öte- ki Renkler” kitabõnõ tanõttõ. “Galli- mard” yayõnevi tarafõndan yayõmlanan kitabõn tanõtõm etkinliğinde ünlü sinema ve tiyatro sanatçõsõ Fanny Ardant, Pa- muk’un kitabõndan bazõ bölümler okudu, ayrõca Pamuk’un edebiyat dünyasõnõn ko- nuşulduğu bir oturum düzenlendi. Sor- bonne Üniversitesi Edebiyat Profesörü Sophie Basch’õn yönettiği oturumda Pamuk, eleştiri üzerine “yaratıcılığın zor koşullarda daha iyi beslendiğini ve eleş- tirilerin kendini daha güçlü ve daya- nıklı kıldığını” söyledi. Kültür Servisi - Çağdaş sanatın önde ge- len isimlerinden Sarkis, Yıldız Teknik Üni- versitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nin Davutpaşa’ya taşınmaması için bir dayanışma sergisi düzenliyor. Sarkis’in, fakültenin Yıldız Yerleşkesi’nde kalması için öğrenciler ve öğ- retim görevlilerine destek vermek amacıyla girişimde bulun- duğu bu dayanışma sergisi, çağdaş sanatın şehir hayatından ba- ğımsız düşünülemeyeceğine dair bir işaret niteliğinde. Yüksel Sabancı Sanat Merkezi’nde bugün saat 18.30’da, Sarkis’in de katılımıyla açılacak serginin bir katkısı da bu yıl restore edil- miş ve çağdaş sergileme imkânlarına kavuşturulmuş sanat mer- kezinin varlığına ve önemine de vurgu yapıyor olması. Sar- kis’in daha önceki sergilerinden çektiği fotoğraflarla oluşturulmuş görüntüler, sokak afişleri formun- da sanat merkezinin duvarlarında yer ala- cağı sergi, 6 Kasım’a dek sürecek. Sarkis destek için Yõldõz’da ‘Bubizimbirinciuyarımız’ Yerinden edilmek istenen Sanat ve Tasarõm Fakültesi’ne destek çağrõsõ Fotoğraf:CerenÇıplak Pamuk’a Paris madalyası Kültür Servisi - Çağan Irmak’õn 2 Ekim’de gösterime giren son filmi “Karanlõktakiler”, ilk üç günde 34 bin 536 kişi tarafõndan izlenerek Türkiye’de hafta sonu en çok izlenen film oldu. Yapõmcõlõğõnõ Most Production’õn üstlendiği, başrollerini Erdem Akakçe, Meral Çetinkaya ve Derya Alabora’nõn paylaştõğõ film, annesiyle beraber yaşamak zorunda kalan genç bir adamõn hikâyesini anlatõyor. ‘Karanlõktakiler’ rekora gidiyor ‘Van Gogh’ ile sezon açılacak Kültür Servisi - Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Kültür Merkezi (SGKM) güz sezonu açõlõş etkinliğinde, Tiyatro Gerçek’in “Van Gogh” adlõ oyunu, bu akşam saat 20.00’de tiyatroseverlerle buluşacak. W. Gordon Smith’in yazdõğõ, Ülkü Tamer’in çevirdiği, tiyatro oyuncusu Hakan Gerçek’in hem oynadõğõ hem de yönetmenliğini üstlendiği tek kişilik oyunun bileti 10 TL. Jung’un ‘KõrmõzõKitap’õ günõşõğõnaçõktõ Kültür Servisi- Analitik psikolojinin kurucusu Carl Jung’un “Kırmızı Kitap” (The Red Book) adlõ, şimdiye kadar yayõmlanmamõş kitabõ, bugünden başlayarak New York’taki Rubin Müzesi’nde sergileniyor. Kitap, bugüne dek yazarõn mirasçõlarõ tarafõndan İsviçre’de bir bankanõn kasasõnda saklanõyordu. Jung, illüstrasyonlarõnõ da yaptõğõ kitabõ, 1914 - 1930 yõllarõ arasõnda geçirdiği zor ve yaratõcõ döneminde yazdõ. Kitabõn en önemli özelliği, Jung’un kendi halisülasyonlarõ, fantazi dünyasõ ve bilinçaltõna dair iç dünyasõndan önemli izler taşõmasõ. Kitap, W.W. Norton & Company tarafõndan basõlacak. K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe, Paris Belediye Sarayı’nda düzenlenen törende kentin simgesel “büyük madalyasını” Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’a verdi. (Fotoğraf: AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear