28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 7 EKİM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İstanbul’da Eylem... Küreselleşme karşıtlarının IMF ve Dünya Ban- kası yıllık toplantısına karşı düzenledikleri ey- lemler, dün sabah Taksim Alanı’na sıçradı. Önceki gün ve dün yapılan eylemlerde polis göstericilerle çatıştı, yüzlerce kişi gözaltına alın- dı... Bazı göstericiler, İstiklal Caddesi’nde mağa- zaların vitrinlerini kırdı... Oysa iki gün önce başlayan gösteriler bir karnaval havası içinde geçmişti... Galatasaray Lisesi önünde, Türkçe ve İngiliz- ce yazılmış “İklim değişikliği beklemez, harekete geç” yazılı pankart açan topluluk güle oynaya yü- rüyordu. Herkes mutluydu... Bu tür eylemler dünyanın pek çok ülkesinde ya- pılıyordu... Aynı gün öğleden sonra DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, odasında Rıza Tunçbilek ad- lı saldırgan tarafından ayağından silahla vurul- muştu. Haberi duyar duymaz bir acı hissettim yüre- ğimde ve kendi kendime sordum: “Neler oluyor Türkiye’de, yoksa yeniden başa mı dönüyoruz?” Öğle saatlerinde gazeteye geldiğimde, odam- daki televizyonu açıp olup bitenleri izlemeye başladım. Küreselleşme karşıtı yaklaşık 5-6 bin kişilik topluluk Taksim Alanı’na doğru yürüyordu... Bu kez göstericilerin arasından kimileri özellik- le İstiklal Caddesi’nde, Sıraselviler ve Cihan- gir’de mağazalara, bankalara, dükkânlara sapan taşıyla bilye atıyorlardı. Yazımı yazmaya başladığım saatlerde çatış- malar sürüyor. Polis biber gazı ve su sıkıyor göstericilerin üzerine. Taksim Alanı’na çıkmak isteyen topluluklar panzerlerle engelleniyor. Aynı durum Gümüşsuyu’nda da gözleniyor. Olaylar sürüyor saat 16.00 sıralarında... Küçük bir kız çocuğu biber gazından bir hayli etkilenmiş, annesinin kucağında ağlıyor. Bir yurttaş kalp krizi geçiriyor... IMF ve Dünya Bankası... Küreselleşme ve vahşi kapitalizm... Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz’in ar- kadaşımız Özlem Yüzak’a anlatıkları... “ABD ve gelişmiş ülkeler yarattıkları krizin so- rumluluğunu şu ana kadar üstlenmiş değiller.” 1980 sonrası Yeni Dünya Düzeni’nin neolibe- ral politikalarıyla küreselleşerek emperyalizmin bayrağını vahşi kapitalizmin burçlarına dikme- mişler miydi? Çevre yağmacılığıyla insanları kullaştıran ve köleci toplum düzeni yaratanlar elbet küresel ekonomik krizin sorumluluğunu üstlenmezler. Yeni Dünya Düzeni “ulus devlet”i yok saymış- tı ama bankalar, finans kurumları, güçlü şirketler batınca patronlar ayağa kalktı: “Devlet baba bizi kurtar!” Kurtardı devlet baba batanları! Mustafa Sönmez, “IMF Zirvesine Dayan İs- tanbul” başlıklı iki önemli yazı yazdı. Sönmez, insanların nasıl kullaştırılıp köleleşti- rildiğini anlatıyordu yazılarında. Dediği şuydu: “Dünyayı çoraklaştırarak, insanları kullaştı- rıp köleleştirerek sermaye birikimini sürdüren, bundan sonrasında da bunun dışında biri se- çeneği olmayan dünya kapitalizminin, İstan- bul’daki IMF-Dünya Bankası zirvelerinden daha barışçı, daha paylaşımcı, daha insani ve olup bitenlerden ders çıkarmış bir yaklaşımın çıkma- sı ham hayal...” Emperyalizm yoksul halkları ezer ve üzerin- den silindir gibi geçip gider... Arkasına bile bakmaz! Daha eşitlikçi bir dünya özlemi düş, yoksul ül- keler için! Dünya işşizlerinin sayısı 200 milyonu aşıyor.... 200 milyon işsiz ne zaman iş sahibi olacak? Küresel kriz, ırkçılığı, faşizmi körüklüyor, si- yasette sınıfsal mücadelenin yerini milliyetçi, ırkçı mücadele alıyor. İnsanlar umutsuzluk içinde... Yaşamlarını çoğaltmak, insanca yaşamak için çabalıyor ama bir sonuç alamıyorlar. Milliyetçi duyguları körükleyerek, ırkçılık ve fa- şizmi hortlatarak amaçlarına ulaşmaya çalı- şan siyasetçiler yoksulların güvencesi oluyor. Bu tehlikeli bir gidiştir! Türkiye bunun sancısını taşıyor, dinsel ve et- nik siyaset bu nedenle alıcı buluyor! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Avcılar’da bir parkta içki içtiği için polislerce dövülen üniversiteli genç beyin kanaması geçirdi. Bakan Atalay’a işkence sorusu ANKARA(ANKA) - CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, bir soru önergesiyle polisin sokakta işkencesini kaydeden mobese kamerasõ çekimlerinin akõbetini TBMM gündemine getirdi. Sevigen, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği önergesinde, “7208 numaralõ mobese kamerasõnõn görüntüleri nerdedir. Bu görüntünün kaybolmamasõ için önlem alõndõ mõ? Emniyet güçleri tarafõndan toplumda yüz kõzartõcõ bir suç haline dönüşen işkence, dayak gibi kötü eylemlerin önlenmesine yönelik bir tedbir alacak mõsõnõz” diye sordu. SHP MYK’den 8 istifa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Sekreteri Hulki Yakupoğlu, Genel Sayman Nurullah Deniz, Genel Başkan Yardõmcõlarõ Teoman Alptürk ve Erdoğan Dinçel ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri Bülent Ergezer, Ahmet Abakay, Pelin Taşdemir ve Ülkü Ekren, MYK’den istifa etti. İstifa eden parti yöneticileri yaptõklarõ ortak açõklamada, Genel Başkan Hüseyin Ergün’ün, “SHP çatõsõ altõnda solda birlik çalõşmalarõ” hakkõnda MYK ve parti kurullarõna açõk bilgi vermediği dile getirildi. Tunceli’de er intihar etti TUNCELİ (AA) - Tunceli Valiliği’nden alõnan bilgiye göre, merkeze bağlõ Sarõtaş köyündeki jandarma karakolunda, 51. Motorlu Piyade Tugay Komutanlõğõ’nda görevli olduğu belirtilen bir er intihar ederek yaşamõna son verdi. Askerin cenazesi, helikopterle Elazõğ Askeri Hastanesi’ne gönderilirken olayla ilgili soruşturma başlatõldõ. Gül, Fransa’ya gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy’nin resmi davetlisi olarak, 7-9 Ekim 2009 tarihlerinde Fransa’yõ ziyaret edecek. Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Merkezi’nden yapõlan açõklamaya göre, Gül ile Sarkozy’nin görüşmesinde iki ülke arasõndaki ikili ilişkiler ve işbirliği imkânlarõ ele alõnacağõ, güncel bölgesel ve uluslararasõ konularda görüş alõşverişinde bulunulacağõ bildirildi. ‘Çocuklar bırakılsın’ eylemi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Liseli Genç Umut Platformu’na üye öğrenciler izinsiz sokak eylemlerine katõlan çocuklarõn tutuklanmasõnõ protesto etti. Büyükşehir belediyesi önünde toplanan grup, “Kardeşlerimiz yalnõz değilsiniz”, “Halk düşmanõ AKP istifa”, “Baskõlar bizi yõldõramaz” sloganlarõ atarak Merkez Postanesi’ne yürüdü. Baykal, AKP baskõsõyla gazetelerin birinci sayfalarõnõn üçüncü sayfa gibi çõkmaya başladõğõnõ söyledi ‘Korku egemen oldu’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn partisinin kurultayõnda yaptõğõ konuş- mayla ilgili olarak “Bin yıllık tarihimizde ne kadar saygın isim varsa, onları bir araya getirerek, onlardan medet umarak, onların arkasına sı- ğınarak, sanki Başbakan’ın niyetlendiği, telaffuza dahi cesaret edemediği işlerin ar- kasında bu insanlar varmış gibi bir aldatmacayı deneye- rek Türkiye’yi yönlendirme- ye çalışıyorlar” dedi. Baykal, yeni yasama yõlõnõn ilk grup toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada, AKP’nin 2002 yõ- lõnda devraldõğõ ekonomik ko- şullarla bugünkü göstergeleri kõyasladõ. Baykal’õn konuş- masõ sürerken Almanya’dan geldiğini söyleyen Hanefi Do- ğan adlõ bir kişi, elinde gaze- te kupürüyle kürsüye çõkmak istedi. “Açım” diye bağõran Doğan, görevliler ve milletve- killeri tarafõndan salon dõşõna çõkarõldõ. Doğan’õn getirdiği gazete kupürünü milletvekil- lerine gösteren Baykal, gaze- tede “İslami holdinglere 120 bin Avro kaptıran bir kişinin canına kıydığının” belirtildi- ğini ifade etti. Baykal, “Kime kaptırdı, İslami holdingle- re” derken salondan yuh ses- leri yükseldi. Baykal daha son- ra “Bu bir facia. AKP’nin bu mirasının üzerinde durul- ması lazım” dedi. AB, Kõbrõs konularõnda “fi- yasko, tıkanma” yaşandõğõnõ kaydeden Baykal, “Türkiye yargı bağımsızlığı, basın öz- gürlüğü, kadın hakları ko- nularında 7 yıl öncesine göre daha iyi bir noktada mı? Biz- zat Başbakan medyada aile- siyle birlikte mülkiyet tesis et- mek için projeler uygulamış, işin içine bizzat girmiş. Al- manya’da Deniz Feneri yol- suzluğuna adı karışanlara TV kurdurtmuş. Gazetele- rin birinci sayfası, 3. sayfalar gibi çıkmaya başladı. Gazete manşetlerinde siyasetten kaç- ma korkusunun egemen ol- duğunu görüyoruz. Gazete- cilik yapan herkes kahra- man olmak zorunda mı? Eğer öyleyse Türkiye’de ba- sın özgürlüğü yok demek- tir” görüşünü dile getirdi. Başbakan Erdoğan’õn Ay- dın Doğan için “Al Capone” benzetmesi yaptõğõna dikkat çeken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sözü görünce heyecanla Hürriyet’i açtım. Bu suçlamayı da büyük bir anlayışla, olgunlukla, süku- netle karşılamaları karşısın- da hayranlığımı kendilerine ifade etmek istiyorum. Yani bu suçlamalar karşısında, bunların dışında tarafsız bir vatandaş olarak benim vic- danım isyan ediyor, ama an- laşılıyor ki böyle suçlamala- rın hazmedilivereceği bir or- tam oluşmuş. Yüksek hazım kapasitesi olan o ortam ol- duğu sürece buna benzer çok olaylarla karşı karşıya kalırız. Türkiye’de Al Capone- Aydın Doğan benzetmesi... Öbürü tek kuruş vergi ver- miyor, buradaki kişi Türki- ye’nin vergi rekortmeni. Be- ğen, beğenme, açığı olduğuna dair bir şey yok... Adam öldürüyor Al Ca- pone, devleti tehdit ediyor... Bu benzetme büyük bir za- rafetle karşılanıyor. Akıl ala- cak bir manzara değil. Akıl, mantık, sağduyu iflas etme- mişse, bu tablo karşısında Türkiye de, dünya da, ne oluyor, diyecektir. Demiyor- sa Türkiye’ye çok yazıktır.” Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün TBMM açõş konuş- masõnõ değerlendiren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sorunlarımızı biz çöz- mezsek birileri çözecekmiş... Bir ülkenin gelip de bir baş- ka ülkenin sorununu çözdü- ğü nerede görülmüş? 1. Dün- ya Savaşı’nın sonunda büyük DTP Kongresi’ne soruşturma açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ, DTP’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi ile ilgili soruşturma başlattõ. Terör ve organize suçlara bakmakla görevli ve yetki- li Ankara Cumhuriyet Baş- savcõvekilliği’nce başlatõlan soruşturma, “terör örgütü üyesi olmak ve terör ör- gütünün propagandasını yapmak” suçlarõ çerçeve- sinde yürütülecek. Soruş- turma kapsamõnda, ilgili gü- venlik birimlerinden, kon- greye ilişkin ses ve görüntü kayõtlarõ istenecek. CHP ve MHP grup yöneticileri değişmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP ve MHP gruplarõnda dün yapõlan se- çimlerde grup başkanvekil- lerine “devam” denildi. CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçda- roğlu ve Hakkı Suha Okay yeniden bu göreve seçildiler. MHP grubu da mevcut grup başkanvekilleriyle yo- la devam kararõ aldõ. Meclis grubunda yapõlan seçimler- de grup başkanvekilliklerine İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin Milletve- kili Mehmet Şandır yeni- den seçildi. ‘Eğitimi dinselleştirme çabası’ Mustafa Gazalcõ, yaz Kuran kurslarõnda yaş sõnõrõnõn kaldõrõlmasõ girişiminin anayasaya aykõrõ olduğunu belirterek, ‘Tasarõ öğretim birliğini bozar’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Eski TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi, eski CHP De- nizli Milletvekili Mustafa Gazal- cı, Devlet Bakanõ Faruk Çelik’in Yaz Kuran kurslarõnda aranan ilk- okul 5. sõnõfõ bitirme koşulunun kal- dõrõlmasõna ilişkin yasa tasarõsõ hazõrlandõğõ yönündeki açõklama- larõna tepki gösterdi. Gazalcõ, tasarõnõn anayasanõn dev- letin laik olduğunu vurgulayan 2. maddesiyle eğitimin çağdaş bilim ve eğitim esaslarõna göre düzenlen- mesini öngören 42. maddesine ay- kõrõ olduğunu vurguladõ. Yasa tasarõsõnõn eğitimin laik ve bilimsel olmasõnõ öngören Milli Eğitim Temel Yasasõ ile 8 yõllõk ke- sintisiz eğitimi düzenleyen yasayla da bağdaşmadõğõnõ kaydeden Ga- zalcõ, şöyle devam etti: “Bu tasarı bütün bu yasalara aykıdır. Öğ- retim birliğini biraz daha bozar. Eğitimi dinselleştirir. Bilimsel te- mele dayanan Cumhuriyet eğiti- mi biraz daha kuşatılır.” CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek de, tasarõnõn çocuklarõ çağdaş eği- timden uzaklaştõracağõnõ belirterek, “Türkiye’de zaten laiklik ciddi darbe aldı. Bu darbeler devam edi- yor. Bu iyi bir gidiş değil” dedi.Mustafa Gazalcı. sıkıntılarla karşı kar- şıyaydık. Dünyanın en güçlü devletlerine karşı, canım suyuna gidin, öyle sorunları- mız çözülür, diye dü- şünenler vardı. Ama hiçbirisi -Damat Fe- rit dahil olmak üzere- dışarıdan gelen tali- matı aynen uygula- mak lazım, bunu yapmazsak başımız derde girer, diye açıkça ifade etmeye cesaret edemedi.” Baykal, “açılım” tartõşmalarõyla ilgili olarak da şu açõkla- mada bulundu: “Bu iş artık çığırından çık- mıştır. Başbakan, millete hazmettirme- ye niyetlendiği şeyi kendisi hazmetmiş. Ama hâlâ hazmetti- rici ilk lokmayı da görmedik. Neyle alış- tıracaksın bizi, ne söyleyeceksin? Holy- wood yıldızlarından medet umdular. Ol- madı. Bin yıllık tari- himizde ne kadar saygın isim varsa, on- ları bir araya getire- rek, onlardan medet umarak, onların ar- kasına sığınarak, sanki Başbakan’ın niyetlendiği, telaffu- za dahi cesaret ede- mediği işlerin arka- sında bu insanlar varmış gibi bir al- datmacayı deneyerek Türkiye’yi yönlen- dirmeye çalışıyorlar. Ama yağma yok.” CHP lideri Baykal ko- nuşmasını sürdürürken Almanya’dan geldiğini söyleyen Hanefi Doğan adlı bir kişi kürsüye yö- nelerek “Açım” diye ba- ğırdı. Doğan’ın getirdiği gazete kupürünü millet- vekillerine gösteren Bay- kal, gazetede “İslami holdinglere 120 bin Avro kaptıran bir kişinin ca- nına kıydığının” belirtil- diğini ifade etti. (AA) AKKİRAZ’I ARADI Baykal gönül aldı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Fik- ren Baykal’a yakınım ama o beni anmaz” diyen sanatçõ Sabahat Akkiraz’õ telefonla arayarak, “Sizi ihmal ettiğimize yönelik bir kırıklık varsa, onu derhal telafi etmeye hazırım” dedi. Baykal dün gazeteci- lerin sorusu üzerine Akkiraz ile yaptõğõ te- lefon görüşmesini an- lattõ. Akkiraz’a çok de- ğer verdiğini, saygõ duyduğunu ve zevkle izlediğini dile getiren Baykal, Akkiraz’õn ga- zetedeki açõklamasõnõ görünce şaşõrdõğõnõ, üzüldüğünü ve aynõ zamanda memnun ol- duğunu söyledi. Bay- kal, Akkiraz’õ hemen telefonla arayarak bu duygularõnõ ilettiğini, Akkiraz’a kendilerine yönelik yakõnlõğõnõ ifa- de etmesinden onur duyduğunu söylediğini aktardõ. Baykal, iç dünyasõnõ yeterince kamuoyuna anlatama- masõnõn kendisinin ek- sikliği olduğunu dile getirerek, “Sebahat Akkiraz’ı kendi ara- mızda konuştuk. Onun gönlünde, onu ihmal ettiğimize yö- nelik bir kırıklık var- sa, onu derhal telafi etmeye hazırım; o benim boynumun borcudur. Bunu ken- disine de ifade ettim. O da çok tatlı bir şe- kilde, anlayışla, güle- rek, sıcak bir üslupla konuşmamıza katkı yaptı.” Baykal, Akki- raz’õn önümüzdeki günlerde Ankara’da vereceği konsere katõ- lõp katõlmayacağõna ilişkin soru üzerine, Akkiraz’õn konserleri- ni özenle takip edece- ğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan gibi bir listesinin olup olmadõğõ sorusuna Baykal, şu karşõlõğõ verdi: “Herkesin var. Olması da çok doğal. Bunu bir listeyle sı- nırlamak büyük hak- sızlık, yanlışlıktır. Sa- bahat Akkiraz da Başbakan ile belki ortak noktalarımız- dan bir tanesidir.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear