24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Kardeşim Benim Sıkıntılı bir sabahın sıradan işlerini yapar, senden her zaman olduğu gibi ümitli bir haber beklerken öğrendim gittiğini. Şimdi yine bir salı sabahı bu yazıyı yazıyorum, ama yayımlanmadan önce sana okutamayacağımı biliyorum artık. Ama masanda oturuyor olsaydın da, okuyacağın yazı bu olmayacaktı. Hayata ve memleketin haline dair başka bir yazı yazmış olacaktım ben. Sen hiç acele etmeden okuduktan sonra gözlerinde eksilmeyen bir ışıltıyla gülümseyerek fikrini söyleyecek, beni kanatlandıracaktın. Yazdıklarımı okumayacaksın artık. Çünkü gitmişsin. Büyük bir yaşama sevinciyle, seni esir alıp mavi siyah bir sonsuzluğa çekmek isteyene ne de güzel direniyordun oysa. Aslında seni kavgaya davet eden o hastalığa daha ilk gün “peki davetini kabul ediyorum, seninle kavgaya varım” demiştin. Gazeteye gelip “arkadaşlar artık bir kanserim var” dediğin günü hiç unutmadım. Mademki o seni kavgaya davet etmişti, sen de bu daveti elbette kabul edecektin. O gün senin mücadeleye kararlı haline tarifsiz hayran olmuştum. Herkesin başarabileceği bir iş değildi çünkü. Sonra da hep öyle inatla, işini aksatmamak için çevrene ışıltılar saçarak sürdürdün kavgayı. Gazetedeki en yakın tanığıyım bu kavganın. Bu kavgada yenilmek de vardı kuşkusuz. Ama teslim olmak yoktu. Öyle oldu. Kavgayı yitirdin. O kitabı, bizim o eski zamanlarımızın kitabını iyi bilirdin sen? Hani adı “Teslim Olmayanlar Ölmez” olanı. İşte bu nedenle o kelimeyi kabul edemiyorum ben. “Gitti” diyorum... Hepsi bu. Şimdi buradaki öteki kavgaların ve belki senin bu son kavgan kadar temiz olmayan kavgaları izlerken, sana iyi ve taze haberler veremiyorum. Memleket bildiğin gibi. Haberler bayat ve manşetlerde tekrara düşmemek için eksik olan yeni kavga adamlarının ortaya çıkmasını ve insanlarımızı silkelemeye başlamasını bekliyoruz. Biliyorum seninle hep konuştuğumuz gibi onların üstlerindeki tozu silkeleyip meydana çıkmaları için daha çok erken. Ama belki de filizleniyordur bir şeyler. Belki de insanlar yenilmenin, ama teslim olmamanın erdemini anlamışlardır. Belki onlar her geçen gün biraz daha çoğalıyorlardır. Yazılarda, spotlarda, manşetlerde, haberlerde şimdilik yeni bir şey yok. Harfler ve kelimelerle, cümleler ve paragraflarla henüz yeni bir şey yazılamıyor. Ama tekrarlarımızdaki inadın işe yarayacağına biz hep inanmadık mı? Üstümüze düşen gölgeyi peki, kabul ediyoruz, peki, hasımlarımız zamanın bu diliminde zafer kazanmış gibidirler, peki, bizim şimdi hısımlarımızla da aramız iyi değildir, dönenler ve dönmek için köşe arayanlar da epeyce çoğaldı. Olsun be kardeşim. Teslim olmak var mı? Kardeşim benim. Gittin üç beş kelimelik son konuşmadan sonra. İnadın ve savaşma kararlılığın sürüyordu ve ben kaygıyla, ama umutla dinledim seni. “Bu pazar gelemem, ama hafta içinde geleceğim” dedin bana. Gelemedin. Seninle ilgili o kelimeyi kullanmamaya karar verdim ben de. Sadece “gittin” diyorum bu yüzden. “Neden..?” diye soranlara da acıyı yüreğime gömerek konuşmayı becerebildiğim zamanlarda şöyle yanıt veriyorum artık: “Siz öyle diyorsunuz ya, bildiğim bir şey var benim, teslim olmadı da onun için gitti o. Siz onun nasıl kavga ettiğini bilmezsiniz. Siz işini aksatmamak için nasıl çabaladığını, yalnızca kendisi için değil, çevresindekiler için de savaştığını belki fark etmemişsinizdir.” Kitabı da işte biz kendi aramızda o zaman konuşmuştuk. Kitap öyle diyordu. “Teslim olmayanlar ölmez” diyordu. O nedenle teslim olmadı o da. Mavi siyah bir sonsuzluğa gitti... Kardeşim benim. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr YENİ TASLAĞININ İLK AYRINTILARI Örtülü tehdide suç duyurusuİLHAN TAŞCI ANKARA - Ergenekon davasõnõn mah- keme salonunda sanõk avukatlarõnõn kul- lanõmõna verilen bilgisayar ekranlarõnda oluşturulan Samanyolu televizyonu kay- naklõ haberle üstü örtülü “tehdit”, Hâ- kimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na (HSYK) taşõndõ. CHP milletvekili Şahin Mengü, sanõklarõn tartõşmalõ fotoğraflar ne- deniyle yargõçlarõ sorguladõğõnõ belirtirken “Savcı 4 saat süren savunma için tek sa- tır not almıyor. Ama nasıl oluyorsa cümle düşüklüğü bile olmadan anında mütalaasını verebiliyor. Mütalaa salon dışından geliyor” iddiasõnda bulundu. Ergenekon davasõnõn önceki günkü du- ruşmasõna savcõ-polis ve yargõçlarõn bir- likte katõldõğõ yemek fotoğraflarõ damga- sõnõ vurdu. Duruşmayõ gözlemci olarak iz- leyen 11 CHP milletvekili, mahkeme sa- lonundaki ilginç bir olayõ tutanağa bağla- dõ. Tutanağa göre, savunma avukatlarõnõn kullanõmõna verilen LCD bilgisayar ek- ranõnda “duvar kâğıdı” olarak, Saman- yolu televizyonun bir haberine yer veril- di. Ekranda, “Ergenekon avukatına so- ruşturma-savcılara hakaret etmişti” altyazõlarõnõn bulunduğu görüntünün sap- tandõğõna işaret edilen tutanakta, “ Duvar kâğıdının oluşturulma tarihinin 5 Ekim 2009 olduğu saptanmıştır” denildi. CHP milletvekilleri dün HSYK’ye, suç duyurusunda bulundu. Duruşmayõ izleyen Şahin Mengü, ekranlara yansõtõlan haberle sanõk avukatlarõna, “Konuşursan sen de yargılanırsın, sanık olursunuz” mesajõ- nõn verilmek istendiğini söyledi. Mengü, 33 yõllõk avukat olarak yargõ adõna içinin sõzladõğõnõ belirterek “Sanıklar hâkim- lerin tutumu nedeniyle yargıçları sor- guladılar. Bu büyük bir çöküntü” dedi. Sanõklarõn 4-5 saat savunma yaptõğõnõ, an- cak savcõnõn not almadõğõnõ anlatan Men- gü, “Savcı mütalaasını hiç cümle dü- şüklüğü olmadan 20 dakika anlatıyor. Bu durum salonun uzak bir yerden ta- kip edildiği izlenimini doğuruyor. Her söylenen bir yerden izleniyor ve müta- laa dışardan hazırlanıyor gibi” dedi. ‘Konuşanı susturdular’ Mengü, savcõ-polis-yargõç fotoğrafla- rõnda yalnõzca 13. Ağõr Ceza Mahkeme- si yargõçlarõnõn bulunmadõğõnõ, bu mah- kemenin verdiği kararlarõn itiraz edildiği 14. Ağõr Ceza’nõn hâkimlerinin de bu- lunduğunu anõmsatarak “HSYK’nin ola- ya derhal el koyması lazım. Kimi kime şikâyet edeceğim? Açılımları yapabil- mek için konuşanları susturdular, kor- kuttular ve bunu da başardılar. Açı- lımlar ile Ergenekon soruşturması çok planlı” değerlendirmesini yaptõ. ‘Bu bir komedi’ CHP’li Ahmet Ersin de savunmalarõn iddianame okunmadõğõ gerekçesiyle alõn- madõğõnõ, savunma alõnmadõğõ için de tahliye taleplerinin reddedildiğini vurgu- ladõ. Ersin, “Bu komedi, hem savunma- nın alınması gayreti yok hem de sa- vunma alınmadı diye tahliye istemi reddediliyor. Soruşturma savcıları du- ruşmalara katılıyor. Bu pek görülen bir uygulama değil” dedi. Mahkemenin red- di hâkim istemini görüşmek üzere 2 saat ara verdiğini anõmsatan Ersin, “Sonra da bir sonraki duruşmaya ‘erteledik’ de- niyor. Bu keyfiliktir” diye konuştu. RTÜK’ün Türkçe alerjisi Radyo ve televizyonlarõn uymalarõ gereken yayõn il- kelerinden “Türk milli eğitiminin genel amaçlarõnõn, te- mel ilkelerinin ve milli kültürün geliştirilmesi” ve “Türkçenin; milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarõn- dan biri olarak çağdaş kültür, eğitim ve bilim dili halin- de gelişmesinin sağlanmasõ” hükümleri yer almadõ. FIRAT KOZOK ANKARA - Hükümet, AB üyelik sürecinde farklõ dil ve lehçelerde yayõn yapõlmasõna yönelik düzenlemeleri ardõ ar- dõna yaşama geçirirken Türk- çenin ve Türk milli eğitiminin korunmasõna yönelik düzenle- meler RTÜK’ün yeni yasa tas- lağõndan çõkarõldõ. Mevcut ya- sada yayõn ilkeleri arasõnda yer alan “Türk milli eğitiminin ge- nel amaçlarının, temel ilkele- rinin ve milli kültürün geliş- tirilmesi” ve “Türkçenin, mil- li birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak çağdaş kültür, eğitim ve bilim dili halinde gelişmesinin sağ- lanması” hükümleri kurul ta- rafõndan hazõrlanan ve önü- müzdeki günlerde Başbakan- lõk’a iletilmesi beklenen yeni taslakta yer almadõ. 2 önemli değişiklik RTÜK’ün bir süredir üze- rinde çalõştõğõ yeni yasa tasla- ğõndan “skandal” düzenleme- ler çõktõ. 25 Ekim’e kadar Baş- bakanlõk’a gönderilmesi bek- lenen taslağõn ilk ayrõntõlarõnõ Cumhuriyet ele geçirdi. Tas- lakta yer alan düzenlemeler AB’ye uyum çerçevesinde fark- lõ dil ve lehçelerde yayõnõn önündeki engelleri bir bir kal- dõran hükümetin Türkçeyi “unuttuğunu” ortaya koyu- yor. Buna göre, halen yürür- lükte olan 3984 sayõlõ RTÜK Yasasõ’nõn İkinci Bölümü’nde yer alan “Yayın İlkeleri” baş- lõklõ 4. Maddesi’nde iki önem- li değişiklik yapõldõ. Söz konu- su maddenin (g) bendinde yer alan “Türk milli eğitiminin genel amaçlarının, temel il- kelerinin ve milli kültürün geliştirilmesi” hükmü yeni tas- lakta yer almadõ. 25 Ekim’e kadar Başbakanlık’ta Yeni taslakta ayrõca, Türkçe- nin korunmasõna ve geliştiril- mesine yönelik düzenlemeler de “ayıklandı.” Yine mevcut ya- sanõn 4. Maddesi’nde yer alan “h” bendinde geçen “Türkçe- nin; özellikleri ve kuralları bo- zulmadan konuşma dili ola- rak kullanılması; milli birlik ve bütünlüğün temel unsur- larından biri olarak çağdaş kültür, eğitim ve bilim dili ha- linde gelişmesinin sağlanma- sı” hükmü “Türkçenin; özel- likleri ve kuralları bozulma- dan konuşma dili olarak kul- lanılması” olarak değiştirildi. Kurul üyeleri arasõnda uzun süren tartõşmalarõn ardõndan ha- zõrlanan taslağõn, önümüzdeki günlerde Başbakanlõk’a iletil- mesi bekleniyor. Taslağõn bir an önce yasalaşmasõ için en geç 25 Ekim’e kadar Başbakanlõk’a gönderileceği öğrenildi. TRT’nin Kürtçe yayõn yapan kanalõ Şeş’in yayõna başlama- sõnõn ardõndan RTÜK de özel radyo ve televizyonlarõn 24 sa- at Kürtçe yayõn yapabilmeleri için çalõşma başlatmõştõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özel Harekât Daire Başkanõ Behçet Oktay’õn ölümü “intihar” olarak ka- yõtlara geçerken, otopsi raporunda 7 ka- burga kemiğinin kõrõk olduğunun belir- lenmesi ve kanõnda kokain tespit edil- mesi, dosyanõn yeniden açõlmasõnõ gün- deme getirdi. Ailenin avukatõ Ülkü Ge- dikli, ailenin intihara inanmadõğõnõ ve “içlerinin de rahat olmadığını” söyledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ; Ok- tay’õn 25 Şubat 2009’da Ankara Dik- men’de arabasõnda ölü olarak bulun- masõnõn ardõndan yürüttüğü soruşturma sonucunda “Behçet Oktay’ın kendi ku- surlu eylemi sonucunda yaşamına son verdiği, ölümünde başka bir şah- sın kastının ya da kusurununu olma- dığı gözetilerek, intihar olayı ile ilgi- li kamu adına kovuşturmaya yer ol- madığına” dikkat çekerek, takipsizlik kararõ vermişti. Ancak Adli Tõp Kuru- mu’nun Oktay ile ilgili hazõrladõğõ otopsi raporunda, 7 kamurga kemiğin- de kõrõk belirlendiği, ayrõca kanõndada kokain tespit edildiği belirtildi. Oktay ailesinin avukatõ Gedikli, otopsi raporuna ilişkin hekimlerden sözlü görüş aldõklarõnõ belirtirken, “Bu tip kırıkların hayattayken olabilece- ği söylendi. Kalp masajı sırasında kı- rık oluşmuş olabilir deniyor. Bu na- sıl masajdır ki, 7 kaburgasını kırı- yorlar?” dedi. Yapõlan işlemlerle ilgi- li belgelerde Oktay’a kalp masajõ ya- põldõğõna ilişkin bilginin yer almadõğõ- nõ anlatan Gedikli, Oktay ailesinin kim- seyi suçlamadõğõnõ ancak olayõn intihar olmadõğõnõ düşündüklerini aktardõ. Takipsizlik kararına itiraz Gedikli, dosyanõn yeniden açõlmasõ için çalõştõklarõnõ, otopsi raporundaki, “7 kaburga kemiğinin kırık olduğu, kanında kokain kalıntısı bulunduğu” iddialarõyla ilgili İstanbul’dan bir ad- li tõp uzmanõna tekrar inceleme yaptõ- racaklarõnõ anlattõ. Gedikli, gayri res- mi hazõrlanacak raporun tamamlan- masõnõn ardõndan Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn takipsizlik kararõna iti- raz edeceklerini bildirdi. CHP’li milletvekilleri, Ergenekon davasõnõn görüldüğü salonda savunma avukatlarõna verilen bilgisayar ekranõnda “duvar kâğõdõ” olarak, dinci Samanyolu televizyonun bir haberine yer verilmesiyle ilgili HSYK’ye başvurdu. Mengü, sanõk avukatlarõna, “Sen konuşursan sen de sanõk olursun” mesajõnõn verilmek istendiğini söyledi. CHP’li vekiller Ergenekon davasõnda savunma avukatlarõna gözdağõ verildiğini belirterek HSYK’ye başvurdu İstanbul Haber Servisi- Prof. Süheyl Batum, kendisine bir yazõsõnda “Ergenekoncu, Darbese- ver ve Mezeci” diyen Zaman gazetesi yazarõ İh- san Dağı’ndan 10 bin TL tazminat kazandõ. Ba- tum kazandõğõ tazminatõ ÇYDD’ye bağõşlayacak. Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Batum, Dağõ’nõn bir köşe yazõsõnda kişilik hakla- rõna hakaret edildiği gerekçesi ile 22 Mayõs’ta 30 bin TL talebiyle tazminat davasõ açtõ. Bakõrköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dilekçe- de, “Ergenekoncu, demokrasiyi boğan, serbest düşünceyi tahrip eden, kendilerine biat etme- yen kişilere karşı öldürücü bir silah olarak kullanılan bir sıfattır. Bu kelime Türkiye’de korku salmak için ele alınan bir silah olmuştur” denildi. Başvuruyu değerlendiren mahkeme Dağõ’yõ 10 bin TL ödemeye mahkûm etti. Dağõ’nõn avukatõ kararõ temyize götürdü. Yargõtay kararõ onarsa, “Ergenekoncu” sözü ha- karet olarak kaydedilecek ve emsal teşkil edecek. Konuyla ilgili gazetemize değerlendirme yapan Prof. Batum, “Bunlar kendisi gibi düşünmeyen herkese darbeci diyorlar insanlar da siniyor. Kazandığım tazminatı, karartmak istedikleri bu toplumun genç kızlarına bağışlamam onla- ra verilecek en büyük ceza olacaktır” dedi. Devrimci Gençlik’in (Dev-Genç) kuruluşunun 40’ıncı yıldö- nümü Okmeydanı Fatma Girik Parkı’nda geçtiğimiz cu- martesi düzenlenen etkinlikle kutlandı. Yüzlerce Dev-Genç’li- nin katıldığı etkinlikte konuşmaların ardından yüzlerce kişi hep bir ağızdan “Dev-Genç Marşı”nı söyledi. Grup Yorum’un konser verdiği gecede tiyatro, fotoğraf sergisi gibi etkinlikler de gerçekleştirildi. D E N İ Z F E N E R İ S O R U Ş T U R M A S I Teslimat Kanal 7’ye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’de yürütülen Deniz Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma kapsamõnda dün savcõya ifade veren bir giyim şirketi sahibi de aynõ adresi gösterdi. Soruşturma kapsamõn- da tanõk olarak dinlenen işada- mõ Yasin Taşkınırmak, dün savcõya verdiği ifadesinde Al- manya’daki derneğin aldõğõ eş- yalarõ kendilerine teslimat adre- si olarak bildirdiği Kanal 7’ye teslim ettiklerini açõkladõ. Ankara Adalet Sarayõ’na ge- len Yasin Taşkõnõrmak’õn ifade- sini, soruşturmayõ yürüten Cumhuriyet Savcõsõ Nadi Türkaslan al- dõ. Taşkõnõrmak, Savcõ Türkaslan’a yak- laşõk 2 saat ifade verdi. Taşkõnõrmak’õn ifadesinde savcõlõğõn yönelttiği, “Alman- ya’daki Deniz Feneri e.V. Derneği’nce alınan giyim eşyalarının, Almanya ye- rine, soruşturmada adı geçen bir tel- evizyon kanalının (Kanal 7) İstanbul’daki binasına neden teslim edildiği” sorusuna, “Gi- yim eşyalarını alan kişilerin, televizyon kanalının adresini verdikleri için teslimatı bura- ya yaptıkları” yanõtõnõ verdiği öğrenildi. Savcõlõk bir süredir soruşturma kapsamõnda, Almanya’daki De- niz Feneri e. V’nin topladõğõ ve aldõğõ yardõmlarõ neden Kanal 7’nin İstanbul binasõna teslim et- tirdiğini araştõrõyordu. Savcõlõk aralarõnda Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeri- ya Karaman’õn da bulunduğu 18 kişinin malvarlõğõna ihtiyati tedbir koymuştu. K U D D U S İ O K K I R ’ I N E Ş İ S A B R İ Y E O K K I R : Erdoğandasorumlu SİBEL BAHÇETEPE Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda sağlõk sorunlarõ nedeniyle tahliye edildikten 5 gün sonra yaşamõnõ yitiren işadamõ Kuddusi Ok- kır’õn eşi Sabriye Okkır, “Eşi- min ölümünden sorumlu yal- nız doktorlar değil, göz göre göre tanıklık eden Cumhur- başkanı Abdullah Gül, Başba- kan Tayyip Erdoğan ile İstan- bul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hâkim ve savcıları ile cezaevi yönetimi de suçlu” dedi. Ok- kõr’õn avukatõ Devrim Taş da Okkõr’õn ölümünde Adalet Ba- kanlõğõ’nõn yalnõz doktorlarõ suçlu göster- meye çalõştõğõnõ, hâkim ve savcõlar hak- kõnda işlem yapmamasõnõ eleştirdi. Eşinin ölümünün üzerinden 1.5 yõl geç- mesine karşõn halen adõm atõlamadõğõnõ belirten Sabriye Okkõr, “Prosedür o ka- dar yavaş ki halen hiçbir dava sonuçlanmış ve en ufak sonuç almış değilim. Bu insan devle- tin sorumluluğu altındayken ölümüne göz yumuldu, devlet tarafından öldürüldü” dedi. Okkõr, özetle şunlarõ söyledi: “Bütün mücadelem doğru- ların ve sorumluların ortaya çıkması içindir. Cumhurbaş- kanı Gül, evinde tutuklu bu- lunan ve denize giremediği için çok üzüldüğünü belirttiği Necmettin Erbakan’ı tahliye etti, koma halindeki hastanın tahliyesi- ni yapmak dahi istemedi. Bu yüzden eşimin ölümünden hepsi sorumludur.” Dev-Genç 40 yaşında Sabriye Okkır. Özel harekâtçının sır ölümü Oktay’õn kayõtlara intihar olarak geçen ölümünün ardõndan yapõlan otopside 7 kaburgasõnõn kõrõk olduğu tespit edildi. Cinayet olasõlõğõ düşünülüyor Şahin Mengü. Behçet Oktay. PROF. BATUM’A TAZMİNAT Zaman’dan kazandı ÇYDD’ye bağışlıyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear