24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 13 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin Eleştirileri Başbakan Erdoğan’ın önceki gün, “onuncu dal- ga” diye adlandırılan son soruşturmalarda izlenilen yöntemleri eleştirenlere karşı “Bu ne telaş. Kirli iş- lerin açığa çıkmasından mı korkuyorsunuz?”lu ko- nuşmasına YARSAV’dan gelen yanıtı, Adalet Ba- kanı’nın “politik olarak” yorumlaması, üstelik “yargının bağımsız olduğunu” söyleyerek kendisini sorumlu tut- maması inandırıcı değildir. YARSAV, yani Yargıçlar ve Savcılar Birliği Baş- kanı Eminağaoğlu da zaten dünkü basın toplantı- sında, yargının bağımsız olması gerektiğini vurgula- makla yetinmemiş, “soruşturmalarda kontrolün po- lisin elinde olduğu” suçlamasını yaparak, sözü edi- len bağımsızlığın zedelendiği yolunda örnekler ver- miştir. YARSAV’ın suçlamalarındaki örneklerin başında, onuncu dalga ya da 12 Mart döneminden yola çı- karak benim anımsattığım o yeni balyoz harekâtı ile Yargıtay’ın Onursal Başsavcısı Kanadoğlu’na yönelik suçlamalar da bulunuyor. Yargıçlar ve Savcılar Birliği, bir mahkemenin, kendisine güvenlik örgütlerinden gelen başvuruyu, arama kararı vererek yürürlüğe koyup koymama ka- rarı için, öncelikle, o isteğin hukuka uygun olup ol- madığına özen gösterilmesi koşulunu hatırlatmak ge- reğini duymuş. ‘Bağışlanmaz bir yanlış...’ YARSAV, polisten gelen bir istemin kanıt olarak kul- lanılamayacak istihbari dinlemelere dayanmış ol- masının, talebin reddi ile sonuçlanması gerektiğini sa- vunuyor. Polisin söylemi ile o başvuruda Sabih Ka- nadoğlu’nun, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi- ne yönelik saldırıların failleri arasında gösteril- mesini, bağışlanmaz bir yanlış olarak isimlendiri- yor. YARSAV, yargı makamlarındaki, polisten gelen bil- gilerin irdelenmeden altına imzalar atılması alışkan- lığından da şikâyetçidir ve o türlü alışkanlıkların sav- cı ve yargıçları adeta “noter” pozisyonuna sokma teh- likesi ile karşı karşıya getirdiği kuşkusunu taşımak- tadır. Dahası, yine dünkü YARSAV açıklamasına göre bu tür alışkanlıklar, kamuoyundaki “Polis Devleti” suçlamalarına hak verdirtecek bir ağırlığa sahiptir.. Kurulması istenilen Terörle Mücadele Müsteşarlı- ğı ile de demokrasi ve saydamlığı yok eden o polis devleti kalıcı bir hale gelecek, “Hukuk Devleti”ne dö- nüş sağlanamayacaktır. Sayın Mehmet Ali Şahin’in, bu eleştirileri tek tek yanıtlayarak kamuoyunu, kendisinin de Adalet Ba- kanı olarak yer aldığı siyasal iktidarı aklamak yerine, basit kelime oyunu yaparak YARSAV’ı bir siyasal par- ti gibi davranmakla suçlamaya kalkışmış olması, hu- kuk öğrenimi yapmış bir kişi için çok büyük bir ta- lihsizliktir. Somut yanıtlar vereceğine... Oysa o kadar geniş bir savunma yapmasını da bir yana bırakarak, Adalet Bakanımızdan yargıç ve savcıların tek meslek örgütü tarafından kendisine yö- neltilen somut suçlamaları olsun yanıtlaması bekle- nirdi. Uygulamada yargıç adaylarının tek seçiciliğini üstlenmek görevinden ne zaman vazgeçileceği so- rusundan başlayarak, Başbakanlık Müsteşarı’nın yargıç ve savcı maaşlarını belirleyen tek kişi ol- masından rahatsızlık duyup duymadığını, onun ağ- zından öğrenmek gibi... Yani yargıç ve savcıları bu- günkü bürokratik yapı içinde birer sıradan devlet me- muru gibi görme alışkanlığından Adalet Bakanı’nın hoşnut olup olmadığının yanıtını almak gibi... YARSAV, Adalet Bakanı’nın, soruşturmaların biz- zat cumhuriyet savcıları tarafından yürütülmesini ön- leyerek, polisin istihbari çalışmalarına destek verdi- ğini söylüyor. Bakanlığın yargı üzerinden gölgesini çekmesini istiyor. “..İktidara karşı darbe iddiasını içeren soruşturmanın, iktidara bağlı ve yürütmenin açıkça etkisinden koru- naksız olan polisler eliyle yürütülmesinin önlenmesi- ni” istiyor. Bunun sağlanabilmesi için de sayı, mes- leki tecrübe anlamında yeterince Cumhuriyet Sav- cısının sadece bu soruşturma için görevlendirilme- lerini öneriyor. Bu önerilere kızmak yerine sahip çıkmak, hukuka gerçekten bağlı olan herkes için, sadece aklın yolunda yürümek değil midir? ENTERNET / MEHMET SUCU İnternet ve bilişim teknolojileri uzun zamandır yaşamın doğal bir parçası haline geldi ve yaşamın pek çok bo- yutunu köklü olarak değiştirmeye başladı. Mustafa Akgül Hoca’nın dediği gibi “sanayi devrimi insanın kol gücünü çokladı, onun etkin kullanımı- nı mümkün kıldı. İnternetin temsil et- tiği devrimse, insanın beyin gücünü çokluyor, onun ürünlerinin paylaşıl- masını, yeniden üretilmesini kolay- laştırıyor. İnternet bilgi toplumunun ta- şıyıcısı, ön modeli, katalizörü konu- munda. Bireyi özgürleştiriyor, güç- lendiriyor. Hiyerarşik yapıları kırıyor. Bunlar köklü değişimler. Nasıl sanayi devimi sancılı olduysa, bilgi toplumuna dönüşüm de uzun ve sancılı olacak.” Türkiye’de çok iyimser bir tahminle 26 milyon civarında kullanıcı olduğu belirtiliyor. Ama bu sayının içinde ha- yatında bir defa internet kafeye gidip çiftçiye destek fonundan yararlamak için başvuru yapanlar da var. Aslında kullanım istatistikleri ciddi bir sayısal bölünmeyi de ifade ediyor. Yurttaşla- rın yüzde 30 interneti hiç duymamış. İnsani gelişme endeksindeyse 192 ülke arasında 80-90 aralığında duru- yoruz. Toplumsal cinsiyet endeksinde 120/190 civarındayız. İnternet yasakları konusundaysa neredeyse Çin ve Suudi Arabistan’la yarışıyoruz. AKP hükümetinin çıkardığı 5651 sayılı interneti sansürleme ya- sasıyla tüm dünyanın kolayca erişe- bildiğini, yasakladık diye kandırıyoruz. (İnterneti sansür yasası deyimi bana ait değil. Telekomünikasyon Kuru- mu’nun 2009 yılı bütçesinde bu ifade kullanılmış. Bütçeyi yazan arkadaşlar yaptıkları yanlışlıkla bir anlamda ger- çeği itiraf etmişler.) Bununla da yetinmiyor AKP. Türki- ye’yi bir gözetim toplumu haline ge- tirmek için elinden geleni ardına koy- muyor. Her yerde mobese sistemle- ri var; ama 1 Mayıs 2008’de orantı- sız güç kullanan, hastanelere biber ga- zı sıkan, gazetecilerin kollarını kıran, kafelerden adam kaldırıp döven pol- islerin görüntüleri medyada yayım- lansa da bugüne dek bir polis bile yar- gı önüne çıkarılmadı. İstanbul’un her yerindeki mobeselerden 1 Mayıs’a iliş- kin bilgi alamadık. Sabih Kanadoğ- lu’nu bile izleyenler 1 Mayıs’ın üzeri- ni kapatmaya çalışıyorlar. Çünkü suç- lular. Sadece suçlarını gizlemeye, ört- meye çalışıyorlar. 1 Mayıs 2008 günü yaşananlar hiç olmamış gibi beyni- mizden kazınmak isteniyor. Sanki ge- lecek 1 Mayıs’a hazırlık yapılıyor gibi. Bu, egemen olmak ve kalmak için verilen bir mücadele. Yaşananlar bil- gi toplumuna giderken yaşadığımız ilk dönüşüm sancıları. İnternet ve tek- noloji değişik bir yaşam getiriyor de- miştik, ama özgürlükçü bir yönetim al- tında diye eklemek gerek. Bir tarafta AKP’nin yasakları ve gözetim toplumu çabaları, diğer yan- daysa özgürlükçü bir dünya için uğ- raş verenler. Yüzyıllardır yaşanan ça- tışmanın bir başka boyutta devamı- nı yaşıyoruz. Dünya bilgi toplumuna doğru giderken Türkiye’de suçlular ve işledikleri suçlar, gizlenmeye unuttu- rulmaya çalışılıyor. Tekrar edelim televizyonlarda gö- rüntüleri yayımlandı, gazetelerde fo- toğrafları yer aldı, üzerinden 8 aydan fazla zaman geçti, ama 1 Mayıs’ta po- lisin tavrıyla ilgili hiç kimse yargı önü- ne çıkmadı. Herhalde kolu kırılan ar- kadaşlarımız, hastanede biber gazı so- luyanlar yaşadıklarıyla kalacaklar. De- dik ya burası Türkiye. İktidarsanız ne yaparsanız mübah. Hesap sormak is- teyenleri de suturmak artık çok kolay. Alırsınız Ergenekon kapsamına olur bi- ter. Ne de olsa kaba deyimiyle at izi it izine karıştı. mehmet@cumhuriyet.com.tr Her Şey Unutturulacak 1 Mayıs Bile Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Sinemacılar Gül’ün konuğu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, bugün bazõ yönetmen, yapõmcõ, senarist ve oyuncularla Çankaya Sofrasõ’nda bir araya gelecek. Yemeğe, sinema yönetmenleri Sinan Çetin, Erden Kõral, Yücel Çakmaklõ, yapõmcõ Türker İnanoğlu, senarist Gani Müjde ile oyuncular Şener Şen, Lale Mansur ve Zuhal Olcay katõlacak. Yemek, saat 12.30’da başlayacak. Bozkurt toprağa veriliyor Haber Merkezi - SHP Onursal Genel Başkanõ, eski başbakan yardõmcõlarõndan Prof. Dr. Erdal İnönü ve eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in parti çalõşmalarõ sõrasõnda makam şoförlüğünü yapan Yalçõn Bozkurt, evinde başõna tek kurşun sõkarak intihar etti. Bozkurt’un bugün öğle vakti Ankara Karşõyaka Camii’nde kõlõnacak cenaze namazõnõn ardõndan Karşõyaka Mezarlõğõ’nda toprağa verileceği bildirildi. Mustafa Balbay söyleşide ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalõşanlarõ Yardõmlaşma Vakfõ Başkanõ Tamer Levent öncülüğünde kurulan Çağdaş Drama Derneği ve Ütopya Bilim Sanat Merkezi’nin birlikte düzenlendiği “Salõ Söyleşileri”ne konuk olacak. Söyleşi bugün saat 19.00’da, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda yapõlacak. (0 312 425 00 89) CHP’ye katılımlar İstanbul Haber Servisi - Yerel seçimlere kõsa bir süre kala CHP’ye katõlõmlar devam ediyor. Önceki gün CHP Beyoğlu ilçesine katõlan aralarõnda kadõnlarõn da bulunduğu çok sayõda kişiye parti rozeti takõldõ. Rozet takma töreninde konuşan CHP Beyoğlu İlçe Başkanõ Oğuz Ünver, CHP’nin iktidarõnda yolsuzluklarõn üzerine gidileceğini vurgulayarak “Halk kurtuluşun adresi olarak da CHP’yi görüyor” dedi. Hükümet Sözcüsü Çiçek, Ergenekon soruşturmasõnõn gizli yürütülmesi gerektiğini söyledi ‘Gizlilik ilkesi çiğnendi’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Ergenekon soruşturmasõnda soruş- turmanõn gizliliğine uyulmadõğõnõ belirterek, “Şu veya bu şekilde bu gizliliğe riayet etmeyenler yasalar karşısında da suç işliyorlar” dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantõsõ- nõn ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan eski Özel Ha- rekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in gündeme getirdiği ve Ge- nelkurmay Başkanlõğõ’nõn yalanla- dõğõ iddialarõn sorulmasõ üzerine Çi- çek, toplantõda soruşturmayla ilgili herhangi bir konunun gündeme gel- mediğini belirterek, “Soruşturma safhası gizlidir. Maalesef bu gizli- liğe riayet edilmiyor. Şu veya bu şe- kilde bu gizliliğe riayet etmeyenler, yasalar karşısında da suç işliyorlar” diye konuştu. Bundan rahatsõzlõğõnõ her defasõnda ifade etmeye çalõştõğõ- nõ belirten Hükümet Sözcüsü Çiçek, “Bu bilgi doğru da olsa yazılması yanlıştır. Yanlış olsa yazılması da- ha da yanlıştır. Bunun neresinden tutup neyini düzelteceksiniz? Bu türlü soruları ne bize sorun, ne baş- ka makama sorun. Sormanız gere- ken bir tek yer, bir tek makam var. O da hukuktur” dedi. ‘Belgeleri ortaya koysunlar’ Hükümet Sözcüsü Çiçek, muhale- fetin yargõnõn yürütme tarafõndan yönlendirildiği, soruşturmanõn polis tarafõndan yapõldõğõ ve bir intikam duygusu ile soruşturmanõn sürdürül- düğü iddialarõnõn anõmsatõlmasõ üze- rine, “Bu iddiada bulunanlar eğer bu iddialarını teyit edecek bilgile- ri, belgeleri, delilleri varsa, onu ortaya koysunlar. Soyut iddialarla bu süreci yanlış yönlendirmeye, bu sürecin hukuki zeminden siya- si bir zemine kayması noktasında bir çaba içine girmesinler. Bunlar son derece yanlıştır. Türkiye bir hu- kuk devleti diyoruz. Onun için bı- rakalım, hukuki bir konu hukuk çerçevesinde çözülsün. Siyasi ko- nuları başka zeminlerde tartışırız. Ben bu iddiaların hiçbirin ciddiye almıyorum. Hiçbirisi doğru değil” diye konuştu. YENİ HEDEF SİYASİLER VE MEDYA Övür: 11. dalga çok yakõnda İstanbul Haber Ser- visi - Eski İstanbul Bü- yükşehir Belediye Baş- kanõ Bedrettin Dalan’õn gözaltõna alõnacağõnõn işa- retlerini haftalar önce- sinde veren Sabah gaze- tesi yazarõ Mahmut Övür, Ergenekon’un 11. operasyonunun yakõnda “siyasilere ve medya- ya” yapõlacağõnõ, yeni dalganõn 90’larõn ikinci yarõsõ ve 2000’lerde etkili olmuş önemli siyasileri kapsayacağõnõ savundu. Taraf gazetesinde Ne- şe Düzel’in sorularõnõ ya- nõtlayan Övür, çarpõcõ açõklamalar yaparak il- ginç tahminlerde bulun- du. Övür’ün açõklamala- rõ akõllara Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Mehmet Ağar ve 28 Şubat süre- cindeki Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İs- mail Hakkı Karada- yı’nõn isimlerini getirdi. Konuyla ilgili gazetemi- ze değerlendirmede bu- lunan Övür, isim açõkla- masõnõn hukuken doğru olmadõğõnõ, yalnõzca ku- lislerde konuşulanlarõ yazdõğõnõ, açõkladõğõnõ söyledi. Övür Taraf’ta yer alan röportajõnda 11. operas- yonun yakõnda yapõlma- sõnõn beklendiğini ifade ederek emekli askerlere bir operasyon daha ola- cağõnõ, geçmişte genel- kurmay başkanõ olmuş bir ismin de gözaltõna alõnacağõnõ öne sürdü. Övür, iddianameye ve örgüt şemasõna bakõldõ- ğõnda Ergenekon’la bağ- lantõlõ olduğu ileri sürülen çok üst düzeyde isimler bulunduğunu belirterek “Kimi halen genel yayın yönetmeni ve yönetici pozisyonunda bunların. Zaten Ergenekon kul- islerinde konuşulanlara bakılırsa, önümüzdeki günlerde siyasileri ve medyayı içine alan yeni bir Ergenekon operas- yonu daha bekleniyor” dedi. ABD’nin rolü Operasyonun sürme- sinde dõş dünyanõn da önemli bir etkisi olduğu- nu ifade eden Övür, “Er- genekon’un teşhir edil- mesinde bence ABD önemli rol oynadı. Ben dosyaların ABD’den de geldiğini, operasyonun sadece kendi gücümüz- le olmadığını düşünü- yorum” dedi. Ertem: Önceliğimiz kadõnlar Raif Ertem’in eşi Mübeccel Ertem, Çatalca Belediye Başkanlõğõ için CHP’den aday adayõ İstanbul Haber Servisi - Yerel seçimler için be- lediye başkan aday adaylarõnõn, parti içi yarõşõ ve projelerinin tanõtõmlarõ hõz kazandõ. Gazetemiz eski yazarlarõndan Raif Ertem’in eşi avukat Mübeccel Ertem, CHP’den Çatalca Be- lediye Başkanlõğõ için aday adaylõğõnõ açõkladõ. 35 yõldõr serbest avukatlõk yapan Ertem, kadõnlarõn si- yasette yer edinmeleri için çalõşmalar yürüttüğü- nü belirterek, “CHP’nin Çatalca’da resmileşen 4 adayı var. Bunlardan 3’ü erkek. Umarım par- ti yönetimi Çatalca’da kadınlardan yana bir ka- rar verir” dedi. Çatalca’nõn en önemli sorunlarõ- nõn başõnda “işsizlik” geldiğini kaydeden Ertem, “Çatalca’da tarım tamamen durdu. Sanayi de yok. İmar planlarındaki sorunlar nedeniyle in- şaatlar da durduruldu. İlçedeki insanların tüm gelir kapıları kapatıldı. Benim öncelikli hede- fim ilçedeki kadınların, gençlerin ve işsizlerin iş sahibi olmaları için fırsatlar yaratmak” diye konuştu. SHP kurucu üyelerinden avukat Zeynel Öztürk, CHP’den Kâğõthane Belediye Başkanlõğõ için aday adaylõğõnõ açõkladõ. Kâğõthane’de Refah Parti- si’yle (RP) başlayan ve AKP’yle devam eden zih- niyetin 17 yõldõr ilçede hüküm sürdüğünü belirte- rek “Kâğıthane’yi köy haline dö- nüştüren AKP’den kurtarıp kentleştireceğiz” dedi. 2 dö- nem SHP Kâğõthane İlçe Başkanlõğõ, Sosyal De- mokrasi Vakfõ (SODEV) kurucu üyeliğinde bulu- nan Öztürk, “Kâğıthane’yi insanların rant elde ettiği değil, çağdaş bir şekilde yaşadığı ilçeye dön- üştüreceğiz. Belediyenin bütün işleri, halkın gö- zü önünde gerçekleştirilecek. Yapılan işler hal- kın denetimiyle sürdürülecek. İnsanların katı- lımlarıyla Kâğıthane’yi sosyal belediyecilik an- layışıyla yöneteceğiz” diye konuştu. Bakanlar Kurulu toplantõsõnda Ergenekon soruşturmasõ konusunun gündeme gelmediğini belirten Hükümet Sözcüsü Çiçek, “Soruşturma safhasõ gizlidir. Maalesef bu gizliliğe riayet edilmiyor. Şu veya bu şekilde bu gizliliğe riayet etmeyenler, yasalar karşõsõnda da suç işliyorlar” diye konuştu. Bu da Akfõrat’taki belediyecilik anlayõşõ İstanbul Haber Servisi - AKP’li eski Akfõrat Belde Bele- diye Başkanõ Hilmi Yıldız, hak- kõndaki “imar yolsuzluğu”, “ya- kınlarına menfaat sağlama”, “rüşvet”, “vergi kaçakçılığı”, “evrakta sahtecilik”, “tehdit ve adam yaralamaya azmettirmek” ve “görevi kötüye kullanma” gerekçeleriyle başlatõlan soruş- turma kapsamõnda dün oğullarõ Enes Yıldız ve Mehmet Akif Yıldız’õn da aralarõnda bulunduğu 39 kişiyle birlikte Beşiktaş’taki İs- tanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Yõldõz, İstanbul Tuzla, Pendik, Kartal, Ümraniye, Büyükçekme- ce ile Ankara, Kocaeli ve Sakar- ya’da faaliyet gösteren “Organi- ze suç örgütü lideri” olmakla suçlanõyor. Yolsuzluk iddialarõ nedeniyle 2 Ağustos’ta İçişleri Bakanlõğõ’nca görevden alõnan Hilmi Yõldõz, 6 Ocak Salõ günü İstanbul İl Jan- darma Komutanlõğõ’na bağlõ ekip- lerce İstanbul, Ankara, Sakarya ve Kocaeli’de başlatõlan eşzamanlõ operasyon kapsamõnda Tokat’ta gözaltõna alõnmõştõ. Jandarma ekip- lerince İstanbul’a getirilen Yõldõz ve diğer zanlõlarõn evlerinde ya- põlan aramalar sonucunda 6 adet ta- banca, 4 adet av tüfeği, 2 adet ku- rusõkõ tabanca, 115 adet tabanca fi- şeği, 30 adet av tüfeği fişeğiyle çok sayõda cep telefonu, taşõnabilir bilgisayar, sim kart, çeşitli dokü- man ve sözleşmeler ele geçirildi. Aramalar sürüyor Zanlõlarõn evinde yapõlan ara- malar sürerken, Yõldõz ve berabe- rindeki kişiler İl Jandarma Ko- mutanlõğõ’nda sorguya alõnmõştõ. Yõldõz ve oğullarõnõn da yer aldõ- ğõ 40 kişi, jandarmadaki sorgula- rõnõn tamamlanmasõnõn ardõndan dün sabah saatlerinde Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Ak- fõrat Belde Belediyesi’nde İçişle- ri Bakanlõğõ müfettişlerinin Yõldõz dönemine ilişkin başlattõğõ ince- lemeler ise sürüyor. Yıldız ve diğer zanlıların evlerinde yapılan aramalar sonucunda 6 adet tabanca, 4 adet av tüfeği, 2 adet ku- rusıkı tabanca, 115 adet tabanca fi- şeği, 30 adet av tüfeği fişeğiyle çok sayıda cep telefonu, taşınabilir bil- gisayar, sim kart, çeşitli doküman ve sözleşmeler ele geçirildi. AKP’lilerden gazeteciye saldırı İstanbul Haber Servisi- AKP Esenyurt İlçe Teş- kilatõ’nõn Kõraç’ta “Sizlere para ve kömür dağıtacağız” sloganõyla yurttaşlardan nüfus cüzdanõ topladõğõnõ görüntüleyen Siyasal Biri- kim Gazetesi Haber Müdürü İbrahim Küpeli, AKP’li Esenyurt Belediye Başkanõ Necmi Ka- dıoğlu’nun korumalarõnõn saldõrõsõna uğradõ. Kadõoğlu’nun katõlõmõyla Kõraç bölgesinde önceki gün gerçekleştirilen toplantõda, AKP Esenyurt İlçe Teşkilatõ yöneticileri ve belediye zabõtalarõ Kõraçlõ yurttaşlardan, nüfus cüzdanõ toplamaya başladõlar. Kõraçlõlarõ kandõrarak, AKP’ye üye yapmak için nüfus cüzdanlarõnõ topladõklarõ öne sürülen AKP’li yöneticiler ve zabõtalarõ görüntülemek isteyen İbrahim Küpe- li, Kadõoğlu’nun korumalarõnõn saldõrõsõna uğ- radõ. Korumalarõn tartakladõğõ gazeteci Küpeli, CHP Kõraç Belde Başkanlõğõ binasõna sõğõna- rak canõnõ zor kurtardõ. Olay yerinde bulunan yurttaşlarõn da şahitlik ettiği saldõrõda çenesin- den darbe alan, gömleği parçalanan gazeteci Küpeli, önce Kõraç’ta bulunan Yeni Hayat Hastanesi’nden darp raporu aldõ, sonra da Kõ- raç jandarmasõna giderek Kadõoğlu ve koru- malarõ hakkõnda suç duyurusunda bulundu. 2004 yõlõnda Esenyurt Belediyesi Başkanlõk Koltuğu’na oturan Kadõoğlu, 2006 yõlõnda Ge- lecek Gazetesi Haber Müdürü Hüsamettin Erbaş’õ hedef göstermiş, Esenyurt Belediyesi Başkan Yardõmcõsõ Gürbüz Süleymanoğlu da gazeteciyi tartaklamõştõ. NÜFUS CÜZDANI TOPLADILAR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear