28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Suçsuz Ceza Ukrayna-Rusya doğalgaz anlaş- mazlığı yüzünden kesilen doğalgazımız, enerjide dışa bağımlılığımızın ne den- li önemli olduğunu bize hatırlatmış olmalı. Günümüz küresel ekonomisinde AB ülkeleri için doğalgazda Rusya’ya bağımlılık, kendi kaynaklarına muhtaç olan bir ülkeye bağımlılık olduğundan sorun yaratmıyor. Ama bizim gibi baş- kasını kendimize muhtaç bırakama- mışsak bağımlı ekonomimiz bizi her za- man her yönden zorda bırakıyor. Rusya’dan 17 milyar m3/yıl, İran’dan 3 milyar m3/yıl doğalgaz ithal ediyoruz. Rusya’dan aldığımız gazın bir bölümü Ukrayna üzerinden gelen batı akımı ile, diğer bölümü de hiçbir ülkeden geç- meden direkt Mavi Akım ile geliyor. İt- hal ettiğimiz doğalgaz yanında yakla- şık 5 milyar m3/yıl sıvılaştırılmış do- ğalgazı (LNG) Azerbaycan, Cezayir ve Nijerya’dan alıyoruz. Yani kullandı- ğımız doğalgazın yüzde 95’ini ithal et- mek zorundayız. Bunun yanında dünyanın en zengin doğalgaz yataklarına sahip kardeş ül- ke Türkmenistan’dan doğalgaz ithal et- miyoruz, neden? Çünkü ABD doğal- gazda Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı ha- le gelmesini istiyordu. Yıllık 80 milyar m3 doğalgaz üreten Türkmenistan’la bu vesile ile doğacak ticari ilişki ABD ve Batı’nın çıkarlarına uygun değildi. Rusya’dan Batı’ya taşınacak doğal- gazda Rusya’yı denetleyecek Boğaz- lar vardı. Bu nedenle “Mavi Akım pro- jesi” kabul ettirildi. Mavi Akım projesine başlandığı gün karşı çıkanlar Batı yakasından gelen doğalgaz kesintileri nedeniyle şimdi iyi ki olmuş diyorlar. Ama sorun doğalgaz kesintilerinde başka bir yerden daha gelmesi ile ihtiyacımızın karşılanma- sında zorluk yaşamamaktan öte do- ğalgazdaki Rusya’ya ciddi biçimde bağımlılıktır. Öte yandan Türkiye’nin enerji koridoru olmakla övünmesi ve- ya bunun avantajları doğalgazdaki yüzde yüz dışa bağımlılığın risklerini ve kayıplarını telafi edemez. Peki neler yapılmalı? Bu konuda TMMOB Makina Mühendisleri Oda- sı birçok çözüm önermekte. Bu öne- riler aslında ülkesini seven yüzlerce ki- şinin de dile getirdiği öneriler. Doğal- gazda bağımlılığı azaltacak adımlar şöyle sıralanıyor. - Doğalgazın gerek birincil enerji tü- ketiminde gerekse elektrik üretiminde payı azaltılmalıdır. Elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynaklar devre- ye girmelidir. - 200 milyar kw/s olarak gerçekleş- mesi beklenen elektrik üretiminin ne- redeyse iki katı kapasitede yıllık üretim sağlayacak linyit, hidrolik, rüzgâr, jeo- termal, güneş ve biyoyakıt enerji po- tansiyelleri atıl durumdan çıkarılmalı- dır. - Hükümetten hükümete değişme- yen bir enerji politikası oluşturulmalı. Bunun için “Enerji Stratejisi ve Master Plan” uygulamasına geçilmelidir. - Gaz kesintilerinde elektrik üretim santrallarında kısıntıya gidilmelidir. - Botaş özelleştirilmemeli; üstelik güçlendirilmeli. BOTAŞ’ın mevcut do- ğalgaz sözleşmelerinin özel sektöre devrine son verilmelidir. - Mevcut doğalgaz alım sözleşme- lerinde fiyatı oluşturan formüllerde değişiklik (bugün uygulanan fiyat for- mülü doğalgazı pahalı almamıza neden olmaktadır) başta olmak üzere ülkemiz lehine olacak haksız hükümler revize edilmeye çalışılmalıdır. - Doğalgaz alımında ülke çeşitlen- dirilmesine gidilmeli, yerli doğalgaz arama ve üretim faaliyetlerine yoğun- luk verilmelidir. - Azerbaycan’dan yapılan gaz itha- latı arttırılmalı, Türkmenistan ve Mı- sır’dan ülkemize doğru boru hattı dö- şenmesi çalışmalarına ağırlık verilme- lidir. - 2000 yılından beri sürüncemede kalan Tuz Gölü Depolama Tesisleri Projesi’nde yapım çalışmalarına der- hal başlanmalıdır. - Enerji Verimliliği Kanunu’nun ge- rekleri ivedilikle yerine getirilmelidir. - Hidrolik santral yatırımları kısa sü- rede sonuçlandırılmalıdır. - Kömür yakıtlı termik santrallarda gerekli bakım, onarım, iyileştirme ve kapasite arttırıcı çalışmalar hızla so- nuçlandırılmalıdır. - Nükleer enerjiye de önem veril- melidir. (Bu öneriyi başka uzman kişi- ler yapıyor.) Değerli okuyucular, çoğumuz ülke- mizin ne zaman ekonomik ve ticari gö- rüşmeler yapılan masalarda ağzının içi- ne bakılacak duruma geleceğini hayal ediyoruz. Türkmenistan’dan ucuza bin metreküpünü 65 dolara alacağımız doğalgazı neden 260 dolardan aldık? Rusya Türkmenistan’dan bu fiyattan satın alıp neden Avrupa’ya 450 dolar- dan satmayı başardı? Türkmenis- tan’dan gaz alacağımız zaman Batılı kreditörler neden biz sadece Mavi Akım projesini destekleyebiliriz, Türk- menistan’dan alınacak gaz projesine kredi veremeyiz dediler? Bunun gibi yüzlerce soru ve verile- cek cevaplar, ülkemizin bir an önce ba- ğımsız bir ekonomi için kendi kay- naklarına dönmesi ve sadece kazan- kazan ekseninde bir bağımlılığa razı ol- ması gereğini ortaya koyuyor. Doğalgazda Es Geçilen Gerçekler M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com Üretim yeniden başladı Otomotiv pazarlarõndaki daralma ve siparişlerin azalmasõ yüzünden üretimlerine ara veren Oyak Renault ve Tofaş, yeniden üretime başladõ. Mensa hâlâ tatilde Mensa Mensucat Sanayi ve Ticaret AŞ, dün ye- niden başlayacağõnõ duyurduğu üretime geçemedi. Şirket yaptõğõ açõklamada, üretime geçmemesinin nedenini ise sendikal olaylara bağladõ. Hyundai üretimi kısacak Güney Koreli otomotiv şirketi Hyundai, küresel otomotiv talebinin düşmesi nedeniyle ülkedeki üre- timini yüzde 30 azaltacağõnõ bildirdi. Öger’in satışına kriz engeli Öger Tours’un büyük kõsmõnõn Rus milyarder Ale- xander Lebedev tarafõndan satõn alõnmasõ çabalarõ olumsuz sonuçlandõ. Şirketin sahibi olan Avrupa Par- lamentosu üyesi Vural Öger, “Geçen yõl noterde an- laşma yapmõştõk, ancak olmadõ. Karşõ taraf ekono- mik krizi gerekçe gösterdi” dedi. Öger, gelecekte şart- larõn daha iyi olmasõ durumunda yeniden bir ara- ya gelinip konuşulabileceğini kaydetti. Başbakan Erdoğan’ın 180 derece ters bir yorumla, kendi kapatma davalarında isyan ettikleri yargının ba- ğımsızlığından yana Ergenekon bağlantılı çıkışını söy- lem olarak yadsıyacak halimiz yok. Kendilerine yö- nelik olduğunda, suçlu bulunup mahkûm oldukları yargı kararına karşı durup, Meclis, oy çoğunluğunu gerekçe yapıyordu. Siyasal İslam iktidar kadrolaş- masına karşı çıkan kişi ve güçleri hedef alan Erge- nekon davası söz konusu olduğunda ise yoka say- dığı yargı ve hukuka biat ediyor. Yargıya müdaha- leden kaçınılmasını istemekle kalmıyor, “Aksi ispat edilene kadar herkes suçsuzdur” en temel hukuk il- kesinin altını da alay eder gibi çiziyor. Ergenekon sanıklarının çok büyük çoğunluğunun toplumdaki kimlikleri, görevleri ile çelişen biçimde, önceden, yargılanmadan, suçları kanıtlanmadan yasadışı örgüt ilan edildikleri, eylemlerle karalanıp mahkûm edildikleri, cezalandırıldıkları gerçeğini, ki- milerinin sağlığı, yaşamı ile bile ödedikleri ağır bedelleri yok sayıyor. Dahası iktidar olarak hukuka, yasalara aykırı insan hakları ihlalleri, yargısız infazlardan so- rumlu olduklarını unutmuş görünüp, zanlıları mahkûm eden kamuoyu oluşturmasında bal gibi de insan hak- kı ihlali suçu işlemiş olarak savcılık sorumluluğu üst- leniyor... Savunmanın üst örgütleri baroların haykırışlarının, Ergenekon davasındaki uygulamalara insan hakla- rı çerçevesinde karşı duranların tezlerinin püf nok- tası da bu. Ergenekon davasındaki sayısız uygula- ma, yargılama yöntemi ile en temel insan hakları ayak- lar altına alınıyor, suç kanıtlanmadan, savcılığın oluşturduğu, başı sonu, çerçevesi belirsiz zanlılar lis- tesindeki kişiler, suçları kanıtlanmadan çok ağır ce- zalara hedef oluyorlar... Yargı bağımsızlığı, yargılama süreçlerinin insan hak- larına aykırı olarak yürütülmesi, insanların yargısız in- faz yöntemleri ile cezalandırılmaları olabilir mi? Bu- na sesiz kalınabilir mi? Bu boyutlarda insan hakla- rının ayaklar altına alındığı, kişilerin yargısız ceza- landırıldığı uygulamalar geçmişte darbe yönetimle- rinin uygulamaları olarak karşımıza çıkardı. 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinin darbe hukuku, hukuksuzluğu çar- pıcı, evrensel insan hakları örgütlenmelerinin ra- porlarına da girmiş kitlesel örneklerdir. Ülkemizde si- vil iktidar süreçlerinde de insan haklarının, hukukun çiğnendiği uygulamalar hiç de azımsanacak ölçek- lerde yaşanmıyor... Yine de sivil iktidarlar süreçlerindeki insan hakla- rı ihlallerinde, ağır bedellerin ödendiği, işkencelerin, infazların yaşandığı uygulamalarda yoğunluk polisi- ye, jandarma infazlarındadır. Cumhuriyet tarihimiz- de çok fazla sayıda sivil iktidar, devlet içindeki bu tür- den insan hakları suçlarının işlenmesine seyirci kal- ma suçu işlemişlerdir. Çoğunlukla da siyasi irade, erk- lerinin devlet içindeki güçlere yetmediği savı ile so- rumluluktan, suçtan sıyrılmaya çalışmışlardır... Siyasi iradenin, hükümetlerin, başbakanların birinci elden taraf oldukları, ancak darbe hukuku uygula- malarında rastlanan boyutlardaki hukuk, yargılama ihlallerinin siyaseten onaylandığı, taraf olunduğu, doğ- rudan savunulduğu, Ergenekon davasında yaşana- nın benzeri örnekler ise yok gibidir. Başbakan Erdoğan, “Neden korkuyorsunuz? Ak- si ispat edilene kadar herkes masumdur” sözleri ile, yargısız cezalandırılanlar, insan hakları ihlal edilen- lerle değil sadece, bu ülkenin halkı ile alay ediyor, her- kesi, bir anlamda aptal yerine koyuyor. Ergenekon’un ilk dalgasında alınanlar, yılı aşan süreler içerde kal- dıktan sonra ancak yargılanmaya başlandılar. Geçen ağustosun ikinci büyük dalgasında alınanların hâlâ iddianameleri ortada yok. Davanın başı, sonu, sa- nıklarının ılımlı İslam iktidarına karşı olmak, laik cumhuriyeti savunmanın ötesinde ortak kimlikleri, ay- nı davanın sanığı nasıl yapıldıklarının kamuoyuna yan- sımış gerekçeleri henüz ortada yok. Suç, delil çerçeveleri belirlenmemiş dava içinde var olduğu söylenen çeteler, çete suç zanlıları ile, yaşam boyu çakışmamış insanlar, kurumlar birlikte ka- muoyuna dönük karalanıyor, mahkûm ediliyorlar. Baş- bakan’ın Baykal’a dönük “Kirli ilişkiler mi korkutuyor” gibi çok masum görünen sorusu bile, bu karalama, yargısız mahkûmiyetin etkin silahı oluyor. En duyarlı görevler, kurumlardan gelmiş kişilerin sorgulanma, gözaltına alınma süreçleri ile birleştirilen, Anka- ra’nın toprak altının kazıldığı silah dehlizleri görün- tüleri, tek başına sıradan vatandaş üzerinde baskı, panik, korku terörü estirmek, yargısız infaz, suç ka- nıtlanmadan cezalandırma, sivil darbe hukuku.. de- ğildir de nedir? soner@cumhuriyet.com.tr Asgari ücretlinin aylõk 623.5 TL kazandõğõ 2008’de elektrikli el aletleri sanayicisi 524, kürkçüler de 448 TL kazandõ! İştezamlõmaaşlar Sanayinin en karanlık ayı NERİMAN ÖZCAN Rusya ile Ukrayna arasõn- daki ikinci doğalgaz krizi, Türkiye için bir fõrsatta dö- nüştürebileceğini belirten es- ki BOTAŞ Genel Müdürü Mete Göknel, “Bu krizde Türkiye’nin güvenli bir ül- ke olduğu ortaya çıkmıştır. Başta Mavi Akım’ın kap- asitesi arttırılabilir. Ve pa- ralel bir hat kurulabilir. Nabucco projesinin de da- ha erken gerçekleşmesi mümkün olmuştur. Ancak AB, İran’a karşı aldığı ta- vırdan vazgeçmeli. Böylece Azerbaycan ve Mısır dı- şında önemli gaz rezervle- rine sahip olan İran gazını Türkiye üzerinden de AB’ye ulaştırmak müm- kün. Buradaki sorunlar çö- zülürse, Türkiye üzerinden AB’ye gaz gidebilir” dedi. Özelleştirme yanlış BOTAŞ’õ güçlendirmek yerine özelleştirilmesinin yanlõş bir adõm olacağõnõ anõmsatan Göknel, “AB üye- si ülkelerde özelleştirme- ler oldu ancak başarılı ol- madı. Türkiye’ye dayatı- yor ancak kendisi uygula- mıyor. Gazın devlet teke- linden çıkarılarak özel te- kele geçmesi ülke için sa- kıncalı” dedi. 2009’da BO- TAŞ yerine doğalgaz ithala- tõ yapacak şirketlerin tüketi- ciye ucuz gaz sağlayamaya- caklarõnõ sözlerine ekledi. Kapasite kullanõm düzeyi 2001 ve 1994 krizlerinin de altõna indi. Üretim yüzde 12.2 azaldõ. Kapasite kullanõmõ 18 yõlõn en düşük seviyesine geriledi ANKARA (AA) - Maliye Bakanõ Kemal Una- kıtan imzalõ genelgeye göre, devlet memurlarõ 15 Ocak’ta zamlõ maaş alacak. Bakanlar Kurulu’nun maaşlara ilişkin kararõnõn ardõndan, “Özlük Hak- ları ve Diğer Ödemeler Genelgesi” de kamu ku- ruluşlarõna gönderildi. Buna göre, yõlõn ilk 6 ay- lõk döneminde memur maaş katsayõsõ (0,053505), taban aylõk katsayõsõ (0,7084), yan ödeme katsa- yõsõ da (0,016965) olarak uygulanacak. Sözleşmeli ücretlerinin de yüzde 4 zamlanacağõ yõlõn ilk ya- rõsõnda, ücret tavanõ da 2 bin 491 TL olacak. Almanya’dan Gebze’ye 400 kişilik iş olanağõ Ekonomi Servisi - Alman otomotiv teda- rikçisi C. Rob. Hammerstein GmbH and Co. KG (CRH), Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, 15 milyon Avro’luk yatõrõmla yeni bir tesis kura- cak ve yaklaşõk 400 kişiye iş imkânõ yaratacak. Şirketin Türkiye tercihinde bölgenin lojistik konumunun ve kaliteli insan kaynağõnõn etkin olduğuna işaret edilen açõklamada, “Yeni te- sisle, CRH Türkiye’deki otomobil üretici- lerinin sevkıyat kanallarını önemli ölçüde kı- saltmış olacak” denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İmalat sanayiinde kapasite kullanõm oranõ aralõk ayõnda yüz- de 64.7 ile son 18 yõlõn en düşük düzeyine geriledi. Küresel kriz nedeniyle azalan talep, sanayiyi vurmaya devam ediyor. İmalat sanayiinde kapasite kullanõm oranõ, aralõkta, geçen yõ- lõn aynõ ayõna göre 16.4 puan dü- şüşle yüzde 64.7 düzeyine geri- ledi. Bu oran son 18 yõlõn en dü- şüğünü ifade ediyor. İç pazarda talep yetersizliği, iş- yerlerinin tam kapasite ile çalõş- mamasõnõn en önemli nedeni ola- rak belirlendi. İç pazarda talep ye- tersizliği yüzde 45.7 ve dõş pa- zarda talep yetersizliği yüzde 27.1 oranõnda etkili oldu. Aralõk ayõ üretim miktarõ yüz- de 12.2 azalõrken, 2009 yõlõ Ocak ayõnda üretim miktarõnõn yüzde 1.7 artmasõ bekleniyor. Aralõk satõş miktarõ yüzde 5 azalõrken, TÜİK verilerine göre ocakta yüzde 2.8 düşüş öngörü- lüyor. Aralõk satõş fiyatlarõ yüzde 2.7 azalõş gösterirken ocakta sa- tõş fiyatlarõnõn yüzde 0.5 azalma- sõ bekleniyor. Kapasite kullanõmõ en düşük sektör yüzde 43.3 ile bü- ro, muhasebe, bilgi işlemleri ma- kine imalatõ oldu. Aralõk ayõnda imalat sanayiin- de kapasite kullanõm oranõ, dev- let sektöründe yüzde 61.6, özel sektörde yüzde 65.2 oldu. 2007 yõlõnõn aynõ döneminde kapasite kullanõm oranlarõ kamuda yüzde 90.5, özel sektörde yüzde 79.7 olarak belirlenmişti. Kapasite kullanõm oranõ, krizin etkisini gösterdiği ekim ayõndan bu yana düşüş gösteriyor. Eylül ayõnda yüzde 79.8 olan kapasite kullanõmõ ekimde yüzde 76.7, kasõmda yüzde 72.9 olmuştu. Kapasite kullanõm oranõnõn yüzde 60’a doğru gerilemesi üre- tim açõsõndan kötü bir sinyal ola- rak algõlanõyor. Günlerdir süren doğalgaz krizi, Rusya’nın bugünden itibaren Avrupa’ya doğalgaz pompalamaya başlamasıyla çözülüyor. Öte yandan Rusya’nın vanaları kapatmasıyla ortaya çıkan doğalgaz krizi, Bulgaristan’da skandala dönüşmüştü. Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov’un Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko ile vardığı anlaşma gereği Ukrayna’nın kendi rezervlerinden vereceği gazın aslında Bulgaristan’a ulaşamayacağı ortaya çıkmıştı. Gaz akışı bugün başlıyor GÜNÜN İÇİNDEN... Göknel,doğalgazsorunuylaTürkiye’ningüvenlibirülkeolduğununanlaşõldõğõnõbelirtti Gaz krizi Türkiye için fõrsatEski BOTAŞ Genel Müdürü Göknel, AB’nin İran’a karşõ tavrõnõ değiştirmesi halinde, Türkiye’nin rolünün artabileceğini söyledi. Göknel, BOTAŞ’õn satõşõnõn yanlõşlõğõnõ da yineledi. ANKARA (AA) - Ekonomide her şeyin iyi olduğu, piyasanõn canlõlõğõnõ sürdürdüğü 2007 yõlõ için işadamlarõ, serbest meslek er- babõ ve işletmelerin 2008 yõlõ içinde verdiği gelir beyanlarõ, “kriz dönemlerini” aratmadõ. Birçok meslek grubunun aylõk ortalama ge- liri, çalõştõrdõklarõ asgari ücretlilerin bile al- tõnda kaldõ. Gelir İdaresi Başkanlõğõ’ndan derlenen 2008 yõlõ Mart ayõndaki beyanlarõna göre, 1 kürkün 2 bin ile 25 bin TL arasõnda satõldõ- ğõ ülkemizde, kürkçülerin aylõk ortalama ge- liri 448 TL’de kaldõ. Bu rakam fõrõnlar için 574 TL, kuyumcular için 829 TL, demir çe- lik sanayicileri için 1583 TL, un fabrikatör- leri için 537 TL, elektrikli ev aleti sanayici- leri için 524 TL, bakkal ve süpermarketler için 425 TL, deterjan sanayicileri için 335 TL, it- halat ve ihracatçõlar için 2 bin 522 TL, seyahat ve turizm işletmeleri için de 478 TL olarak hesaplandõ. İşadamlarõ ve işletmelerin 2007 için kazanç bildirimleri, ekonominin dibe vurduğu dönemleri aratmadõ Bu da özel sektörün sadakasõ Cari açıkta rekor küçülme Küresel krizin etkisiyle ithalatõn hõzla azaldõğõ Ka- sõm ayõnda cari işlemler açõğõ, 2007 yõlõnõn aynõ ayõna göre yüzde 83,3 azalarak 3 milyar 348 mil- yon dolardan 559 milyon dolara geriledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear