Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2009 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Filistinlilerin
Sırtından Geçinenler
İnsanların acı olay ve görüntüye neredeyse, on-
suz yapamayacakmışçasına düşkün olmalarının
nedenini kolay kolay anlayamıyorum. Hatta bu tut-
kunun ardındaki egemen duygunun, mazoşizm
mi yoksa sadizm mi olduğunu da tam kestire-
miyorum.
Her ikisi de olabilir, çünkü kimi kendi bahtsız-
lığını da, karşıdaki görüntünün üstüne oturtup her
iki talihsizliğe birden için için hıçkırıyordur ve baş-
kasınınkiyle bütünleşmiş bahtı karalığına ağlarken
ince bir zevk süzüyordur.
Kimisi de, talihsizliğe uğrayanları, kendi üstün-
deki kem gelişmeleri çeken bir paratoner olarak
görüp, karşısındakinin bahtsızlığını için için keyif
alarak izliyordur.
Gerçekten bahtsız Filistin halkı bir süre bu
duyguların hepsine yanıt verdi.
Araya, Ergenekon komplosu girip dikkatleri
üstüne çekmemiş olsaydı, “Filistin dramı” sıradaki
yerini kesintisiz koruyacaktı.
Filistinlilerin sırtından geçinenlere yakında, ora-
daki bahtsızlara yardım toplamak için kolları sı-
vayan kimi “hayır” örgütlerinin aralarına sızanlar da
katılırlarsa Deniz Feneri benzeri olaylara yine ta-
nık oluruz.
Son zamanlarda Filistinlilerin sırtından geçinenler
çoğaldı ülkemizde. Ama hemen belirteyim ki, FKÖ
gibi, onun karşıtı olarak, biraz da ABD ile İsrail’in
destekleriyle ortaya çıkmış bulunan Hamas da, Fi-
listinlilerin sırtından kendi iktidar savaşlarını sür-
dürüyorlar, Hamas’ı, Hizbullah’ı ile birlikte Arap
dünyasının dört bir yanını ilgilendiren bir iktidar sa-
vaşı çoğunluk Filistinlilerin sırtından veriliyor, İs-
rail’e karşı pes etmez görüntüsü yaratmanın be-
delini çoluğu çocuğuyla Filistinliler canlarıyla kan-
larıyla ödüyorlar.
Aslında, Türkiye de, Filistinlilerin sırtından ge-
çinenler kervanına katılanlar arasında. Yanlış an-
laşılmasın! Türkiye’deki bütün insanları kastetmi-
yorum tabii ki...
Onların içinde bu Müslüman halkın (Aralarında
Hıristiyan Filistinliler de var ama, biz aslen Müs-
lümanların yasını tutuyoruz galiba) acısını içtenlikle
paylaşanlar var. Ama yine, siyasi gösterilerin
malum camilerinden çıkanların öncüleri ince bir he-
sap peşindeler. Onlar Filistinlilerin acılarını ken-
dilerine bayrak edinerek siyasi ranta çevirmek, Mart
2009 seçimlerinde bunları sandıkta dindar oyla-
ra tahvil etmek istemektedirler.
Onun için de, Filistinliler içinde en büyük acıyı
kimin çektiği yarışında öndeki yerlerini kimseye bı-
rakmak istemiyorlar.
Bu arada politikayı bütün enstrümanları kulla-
narak yapmayı bilen AKP’de de Başbakan’ın eşi
Emine Hanım, öbür ülkelerin “başhanımefendi-
lerini” (herhalde “first lady”nin Türkçe karşılığı bu
olmalı) toplayıp poz vermiş. Fotoğrafta, Emine Ha-
nım’ın yanında Katar, Ürdün, Libya, Suriye, Lüb-
nan, Pakistan’ın başhanımefendileri bulunuyor.
Birkaç yıl önce olsaydı, fotoğraftaki başı açık-
lık, kapalılık durumları tartışılırdı. Ama onlar artık
aşıldı.
Bu fotoğraf Mehmet Tezkan’ı çok rahatsız et-
miş. “Emine Hanım’ın girişimi Türkiye’ye zarar ver-
di” başlıklı yazısında, Türkiye’yi ikinci ligde bir gö-
rüntüye mahkûm ettiğini söylüyor Emine Ha-
nım’ın ve kendi deyimiyle “Boynu bükük Ortado-
ğu” ülkelerinden başka kimsenin fotoğrafta yer al-
mamış olmasını ülkeye verilmiş bir zarar olarak gö-
rüyor, Mısır’ın bile Emine Hanım’ın çağrısına ya-
nıt vermediğini belirtiyor.
Mehmet Tezkan haklı olabilirdi, girişim, Türki-
ye’nin dış politikasını pekiştirmeye yönelik bir gi-
rişim olsaydı eğer.
Ama söz konusu olan bu değildir. Asıl amaçla-
nan Filistin konusunda aktif bir politika uygulan-
dığı izlenimini iç kamuoyunda uyandırmaktır.
İsrail ile stratejik ilişkileri olan Erdoğan, İsrail
uçaklarının Filistin’e bomba yağdırma talimlerinin
Konya’da yapmasına karşı çıkamayacağına göre,
içerdeki Müslüman seçmeni böyle uyutmayı seç-
miştir.
Durum böyle olunca, Tezkan’ın “Çok iyi niyetli
bir girişim olduğundan kuşkum yok” mealindeki ya-
zıya giriş tümcesi de yanlış oluyor.
Ortada iyi niyetli girişim falan yok. Olan Filis-
tinlilerin sırtından geçinme girişimlerinin örnekle-
rinden biridir, hepsi bu!..
asirmen@cumhuriyet.com.tr
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
İlk günden bugüne sürekli tartõşõlan Ergenekon soruşturmasõ tam bir çelişkiler yumağõ
‘Krokiler’ pek çok soru barõndõrõyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başladõğõ ilk gün-
den bugüne kadar hep tartõ-
şõlan Ergenekon soruştur-
masõnõn son dalgasõnda
gerçekleştirilen gözaltõ-
lar ve “kazılar” pek çok
soruyu da beraberinde ge-
tirdi. Yõllarca terör ve is-
tihbarat eğitimi alan ve
eğitimciliği yapan İbra-
him Şahin’in nasõl olup da
gizlediği silahlarõn yerini
krokiye döktüğü sorusu ya-
nõtsõz kaldõ. Şahin’in ope-
rasyon başladõktan sonra
krokileri neden saklama-
dõğõ da anlaşõlamadõ.
Ergenekon soruştur-
masõna başlanmasõnõn
üzerinden 1.5 yõla yakõn zaman
geçmesine karşõn Şahin’in evinde
bulunduğu belirtilen krokileri neden
saklama gereksinimi duymadõğõ an-
laşõlamadõ. Ordu komutanlarõnõn
evlerinin bile aranõp tutuklandõğõ dö-
nemde Şahin’in evinde krokiyi hâ-
lâ tutma nedeni belirlenemedi.
Yanıtsız sorular
Ayrõca İbrahim Şahin özel hare-
kât başkanvekilliği öncesinde hem
yurtiçinde hem de yurtdõşõnda is-
tihbarat ve terör konularõnda özel
eğitim aldõ. Bu eğitimleri almõş bir
istihbaratçõ eğitmeni de sayõlan Şa-
hin’in nasõl olup da gizlediği silah-
larõn yerlerini krokiye çizdiği soru-
su yanõtsõz kaldõ.
Şahin’in evinde ele geçirilen kro-
kilerden hareketle Gölbaşõ’nda pat-
layõcõ ve silahlar bulundu. Ancak di-
ğer krokilerden hareketle Atatürk
Orman Çiftliği ve Saklõbahçe’de ya-
põlan kazõlarda herhangi bir bulgu-
ya rastlanmadõ.
AOÇ ve Saklõbahçe’de “gö-
mülü” olan silahlar kaçõrõldõ mõ
sorusunun yanõtõ “evet” ise neden
Gölbaşõ’ndakilerin gömenler ta-
rafõndan çõkartõlmadõğõ sorusu ise
karşõlõksõz kalõyor.
Gölbaşõ’nda ele geçirilen silahla-
rõn gömüldüğü bölge de dikkat çe-
kiyor. Ankara-Konya yolunun he-
men yanõ başõndaki bir arazide gö-
mülü bulunan silahlar, saatler süren
ve iş makinelerinin de katõldõğõ bir
çalõşma ile elde edildi. Hemen ana
yol kenarõndaki araziye fark edil-
meden silahlarõn nasõl gömüldüğü
anlaşõlamadõ.
Aynõ şekilde Şahin’de ele geçi-
rildiği belirtilen krokilerden ha-
reketle AOÇ’deki Atatürk Evi’nin
yakõnõ da kazõldõ. Bu alanõn biraz
ilerisinde MİT tarafõndan sosyal
tesis olarak kullanõlan Marmara
Köşkü bulunuyor. Silahlarõ sak-
layanlarõn neden hep göz önündeki
yerleri “tercih” ettikleri sorusu da
yanõtsõz kaldõ.
Ordu komutanlarõnõn evlerinin bile aranõp tutuklandõğõ
dönemde yõllarca terör ve istihbarat eğitimi alan İbrahim
Şahin’in evinde krokiyi hâlâ tutma nedeni belirlenemedi.
Prof. Küçük, sivil polis aracõyla Metris Cezaevi’ne götürüldü, bir grup, kararõ alkõşlarla protesto etti
Küçük ve Göktaş tutuklandõ
İstanbul Haber Servisi - “Er
genekon” soruşturmasõ kapsa-
mõnda gözaltõna alõnan Prof. Dr.
Yalçın Küçük ve emekli Albay
Mustafa Levent Göktaş, “terör
örgütü üyesi olmak” suçundan
sevk edildikleri nöbetçi İstanbul
13. Ağõr Ceza Mahkemesi tara-
fõndan tutuklandõ. Avukat Hüse-
yin Buzoğlu ise serbest bõrakõldõ.
Serbest bõrakõlan avukat Buzoğ-
lu, “Bu soruşturma tamamen
bu milletin iradesine ipotek
koymuş durumdadır. Bu ipoteği
çözecek olan bu milletin ken-
disidir” dedi.
Beşiktaş’taki İstanbul Adliye-
si’nde cumhuriyet savcõlarõ Nihat
Taşkın ve Mehmet Ali Pekgü-
zel tarafõndan sorgulanan Kü-
çük, nöbetçi mahkeme tarafõndan
“terör örgütüne üye olmak”
gerekçesiyle tutuklandõ. Adliye-
den yargõç ve savcõlarõn kullandõğõ
kapõdan çõkarõlan Prof. Dr. Küçük,
sivil bir polis aracõyla 4 polis eş-
liğinde Metris Cezaevi’ne götü-
rüldü. Küçük adliyeden ayrõldõğõ
sõrada bir grup, tutuklanma kara-
rõnõ alkõşlarla protesto etti.
Avukat Buzoğlu serbest
Adliyede cumhuriyet savcõsõna
ifade veren, avukat olan emekli
Albay Mustafa Levent Göktaş,
sevk edildiği nöbetçi İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan
“terör örgütü üyesi olduğu”
gerekçesiyle tutuklanõrken Avu-
kat Buzoğlu ise serbest bõrakõldõ.
Adliye çõkõşõ gazetecilere açõkla-
ma yapan Buzoğlu, soruşturma-
nõn uzun zamandan beri devam et-
tiğini ve bu kapsamda daha önce
de vekâleti olan avukat arkadaş-
larõnõn aynõ şekilde tutuklanarak
yargõlandõklarõnõ belirterek “Maa-
lesef bu soruşturmada ben de
bir sanığın vekili, diğer başka
bir şüphelinin müdafii oldu-
ğum sırada, tamamen soyut,
hiçbir somut gerekçesi olmayan,
olmadığını ileri sürdüğümüz
gerekçelerle, yargılama aşa-
masındaki bir örgüt isnadı ile
suçlanmış durumdayım. Bu so-
ruşturma tamamen bu milletin
iradesine ipotek koymuş du-
rumdadır. Bu ipoteği çözecek
olan bu milletin kendisidir. Bu
ipoteği kendisi çözmüyorsa, bir-
çok insan, birçok yazar, birçok
aydın benim gibi burada aynı
şartlarla aynı soyut suçlama-
larla karşı karşıya kalacaktır.
Bu suçlamaları ortadan kaldı-
racak milletin iradesi olacaktır”
diye konuştu.
Ergenekon operasyonunun 10.
dalgasõnda 6 ilde eş zamanlõ
olarak yapõlan operasyonda göz-
altõna alõnan toplam 33 kişiden
17 şüpheli tutuklandõ, 16 kişi de
serbest bõrakõldõ. Böylece “Er-
genekon” soruşturmasõnõn son
dalgasõnda gözaltõna alõnan 33
kişinin adliyedeki işlemleri ta-
mamlanmõş oldu.
Serbest bõrakõlan avukat
Buzoğlu, “Bu soruşturma
tamamen bu milletin
iradesine ipotek koymuş
durumdadõr. Bu ipoteği
çözecek olan bu milletin
kendisidir” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay,
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan Su-
surluk hükümlüsü ve eski Emniyet Özel Harekât Dai-
re Başkanvekili İbrahim Şahin’e atfen yazõlan, “Dev-
let üç ay önce göreve çağırdı” başlõklõ haberleri ya-
lanladõ. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil
Çiçek de Şahin’e, terörle mücadelede yeni oluşumda
müsteşarlõk görevi önerildiğine ilişkin bir bilginin
kendisine gelmediğini söyledi.
Operasyon kapsamõnda gözaltõna alõnan ve tutukla-
narak Metris Cezaevi’ne konan Şahin’in ifadelerinin ba-
sõna yansõmasõ üzerine Genelkurmay iki cümlelik bir
açõklama yaptõ. Açõklamada, “Çeşitli basın yayın or-
ganlarında, tutuklu İbrahim Şahin’in ifadesine at-
fen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı personeline iliş-
kin haberler yapılmaktadır. Yapılan bu haberler ger-
çeği yansıtmamaktadır” denildi.
Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek,
yaşamõnõ yitiren eski Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanõ Necati Çelik için TBMM’de düzenlenen törenden
ayrõlõrken gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. “Ergene-
kon soruşturması kapsamında tutuklanan eski Özel
Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in
ifadelerini okudunuz mu? Genelkurmay’dan bazı pa-
şaların, terörle mücadelede yeni oluşum kapsamında
müsteşarlığın kendisine verileceğini söylediğini ifa-
de ediyor” denilmesi üzerine Çiçek, “Bunların hep-
si kendi ifadesi, doğruysa... Onları bilemeyiz ki” de-
di. Çiçek, “Böyle bir bilgi size geldi mi” sorusuna ise
“Hayır, gelmedi bana” karşõlõğõnõ verdi.
10. DALGA
17 şüpheli
tutuklandı
İstanbul Haber Servisi
- Ergenekon operasyonu-
nun 10. dalgasõnda gözaltõ-
na alõnan toplam 33 kişiden
17 şüpheli tutuklandõ, 16 ki-
şi de serbest bõrakõldõ.
Tutuklananlar:
- Eski Özel Harekât Dai-
resi Başkan Vekili İbrahim
Şahin,
- Yazar, ekonomist, ta-
rihçi, Prof. Yalçın Küçük,
- Emekli Albay Mustafa
Levent Göktaş,
- Kayseri’de yerel
televizyon programcõsõ Fat-
ma Cengiz,
- İşadamõ Hüdai Ünlüer,
- İbrahim Şahin’in yeğe-
ni polis memuru Yaşar
Oğuz Şahin,
- Öğretmen Oğuzhan
Sağıroğlu,
-İşadamõMehmetKoral,
- Eski Sõvas Ülkü Ocak-
larõ başkanõ Oğuz Bulut,
- Bağõmsõz Cumhuriyet
Partisi Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Engin Aydın,
- Emekli Yüzbaşõ Ata-
man Yıldırım,
- Ersin Dönence
- Fahri Kepek,
Tutuklanan
muvazzaf subaylar:
- Kurmay Albay Musta-
fa Koç,
- Yüzbaşõ Muhammet
Sarıkaya,
- Üsteğmen Taylan Öz-
gür Kırmızı,
Serbest bırakılan
muvazzaf subaylar:
- Albay Cihandar Ha-
sanoğlu,
- Binbaşõ Erbay Çola-
koğlu.
Serbest kalanlar:
- 28 Şubat döneminin
Milli Güvenlik Kurulu Ge-
nel Sekreteri Orgeneral
Tuncer Kılınç,
- Eski Harp Akademile-
ri Komutanõ emekli Orge-
neral Kemal Yavuz,
- Eski YÖK Başkanõ
Prof. Kemal Gürüz,
- Emekli Kurmay Albay
İlyas Çınar,
- Bedrettin Dalan’õn oğ-
lu Barış Dalan,
- Coşkun Umur,
- İlhami Umut Han-
dan,
- Özkan Bektaş,
- Eski Sõvas Ülkü Ocak-
larõ yöneticisi Bekir Çelik,
- Emniyet Amiri Engin
Erkılınçoğlu,
- Erdal Şahin,
- Emekli Albay Hüseyin
Vural Vural,
- Tümgeneral Erdal Şe-
nel,
- Avukat Hüseyin Buz-
oğlu.
NEWSWEEK’TEN DEĞERLENDİRME
‘Temiz ve kirli derin
devlet karşı karşıya’
İstanbul Haber Servisi - Haftalõk ha-
ber dergisi Newsweek, Ergenekon operas-
yonunun Türkiye’de iki derin devletin
varlõğõnõ ortaya çõkardõğõnõ savunarak, en
kritik sorunun “Kemalistlerin oluşturdu-
ğu ‘temiz derin devlet’, şeytani ikizi olan
‘kirli derin devleti’ koruyacak mı koru-
mayacak mı?” olduğunu yazdõ.
Newsweek dergisinde Grenville
Byford tarafõndan kaleme alõnan yazõda,
özetle, “Ergenekon’dan anlıyoruz ki
Türkiye’de aslında bir değil iki derin
devlet var: ‘Temiz derin devlet’ ve ‘kirli
derin devlet’. Temiz derin devlet Türki-
ye’nin laik elitlerini temsil ediyor. Ge-
neraller, bürokratlar, hâkimler, işa-
damları ve akademisyenler bu grupta.
Genellikle bu grup için ‘Kemalistler’ ta-
biri kullanılıyor. Kirli derin devlet ise
temiz derin devletin şeytani ikiz karde-
şi. İnsanları öldürüyor, birçok farklı il-
legal faaliyet yürütüyor. Şimdi siyasi
anlamda kilit soru şu: Temiz derin dev-
let, kendi varlığını sürdürmek için kirli
derin devleti koruyacak mı? ” denildi.
‘Haberler gerçeği yansıtmıyor’
Genelkurmay, İbrahim Şahin’in basõna yansõyan ifadelerini yalanlarken Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek de Şahin’e
terörle mücadeledeki yeni oluşumda müsteşarlõk görevi önerildiğine ilişkin bilginin kendisine gelmediğini söyledi
‘İNSANLARIN AKLI SİLİNMEK İSTENİYOR’
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon operasyonu kapsamõnda
tutuklanan yazar, tarihçi, ekonomist Prof. Dr. Yalçın Küçük,
katõldõğõ birçok televizyon programõnda, panel ve söyleşide Er-
genekon davasõnõn hukuken geçersiz olduğunu anlatarak
“Cumhuriyet ortadan kaldırılarak İslami bir devlet kur-
mak için insanların aklı silinmek isteniyor” sözleriyle sert
tepki göstermişti. Küçük, “Bu bir iddianame değildir, bunu
birlikte hazırlıyorlar. Bu iddianamenin bütünü, insan aklı-
na bir saldırıdır, tecavüzdür. 600 yıl önceki bir efsaneyle bu
işi çözüyorlar. Şaka mı yapıyorlar?” diye konuşmuştu.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon te-
rör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuk-
lanan Prof. Dr. Yalçın Küçük, savcõlõkta
verdiği ifadede, örgüt üyeliği suçlamalarõna
tepki göstererek, “Ergenekon terör örgütü
benim kanaatime göre yoktur. Daha doğ-
rusu ciddi bir örgüt olduğunu düşünmü-
yorum” dedi. Küçük, eski MİT’çi Mehmet
Eymür grubunun Abdullah Öcalan’a yö-
nelik operasyonundan devletin kendisini ha-
berdar ettiğini söyledi.
Küçük, hakkõndaki suçlamalarõn “Ergene-
kon terör örgütü üyesi olduğu”, “örgüt
adına dezanformasyon faaliyeti içerisinde
bulunduğu” ve “Kemalist olmadığı” şek-
linde üç ana bölüme ayrõldõğõnõ belirtti. Kü-
çük, “Emniyette yeterince Kemalist olma-
makla suçlanmam her ne kadar samimi-
yetlerine inanmasam da bu kurumun Ke-
malizme bakışını göstermesi açısından
hoşuma gitmiştir. Ancak benim Kemalist
olmadığımı kimse ileri süremez” dedi.
‘Öcalan kafes içinde gezdirilecekti’
Küçük’ün sorgusunda üzerinde en çok
durulan nokta Öcalan ile yaptõğõ görüşmeler
oldu. Küçük, devletin Öcalan’a yönelik ger-
çekleştirmeyi düşündüğünü bir operasyon-
dan kendisini ismini açõklamadõğõ bir arka-
daşõ aracõlõğõyla haberdar ettiğini söyledi.
Küçük olayõ şöyle anlattõ: “Arkadaşım,
kendisine ‘Başbakan ve önemli devlet gö-
revlilerinin ricasõ olduğunu söyleyerek’ bu
konuyu anlattı. Arkadaşõm, 1995 seçimle-
ri öncesinde Tansu Çiller’in MİT içerisin-
de Sönmez Köksal’a kabul ettirerek Meh-
met Eymür grubuna Öcalan’ı yakalatıp
Türkiye’ye getirme talimatı verdiğini,
Öcalan getirildiğinde bir kafes içerisine
konularak seçim meydanlarında siyasi
propaganda amacı ile kullanılacağını an-
lattı. Ve bizzat devlet görevlilerinin bu
operasyonun önlenmesini istediklerini
söyledi. Ben o tarihte Fransa’da bulunu-
yordum. Strazburg Caddesi’nde Kürtle-
rin gittiği bir kahvede bu konuyu ortalık
yerde konuştum. Amacım duyulmasıydı.
Konu bu şekilde gelişmiştir. Devlet gö-
revlilerinin neden benimle bağlantı kur-
duklarını kendilerine sormak gerekir.”
Evinde elde edilen dokumanlarõn çalõşma-
larõ için derlediği yazõ, belge ve tuttuğu not-
lar olduğunu söyleyen Küçük, “Ben Türki-
ye’deki Kürt vatandaşların Kemalist ol-
malarını istiyorum. Barzanici olmalarını
istemiyorum. Barzani Kürt devleti kurar-
sa Türkiye’nin bölünme tehlikesi olabile-
ceğini görüyorum” diye konuştu.
KÜÇÜK’ÜN İFADESİ
‘Öcalan’a yönelik
operasyondan
haberdar edildim’