Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2007 CUMA 18 SPOR FUTBOLUN ÇİRKİN YÜZÜ HAZIRLAYAN: KAAN ARK HOLiGANiZM olarak gösterir, televizyon dili ile sahalarımızda görmek istemediğimiz olayların failleri üzerine yoğunlaşırlar. Olayların azmettiricilerini, bu çarpık sistemin başındakileri baş tacı ederler. DÖNÜM NOKTASI TAYLOR RAPORU kandallar, tribün terörü, rant kavgasıyla sarsılan İngiliz futboluna son darbeyi vuran olay ise 15 Mayıs 1989’da Hillsborough’da oynanan SheffieldLiverpool maçı oldu. Tamamı Liverpool taraftarı 96 kişinin ölümü ile sonuçlanan facianın sonucunda İngiliz futbolu tam anlamıyla dibe vurmuştu.. Hillsborough’nun ardından hükümet, Lord Justice Taylor’ı yaşanan facianın sebeplerini araştırmak üzere görevlendirdi. Araştırmaların sonucunda İngiliz futbolunun yeniden yapılanmasının yolunu açacak olan Taylor Raporu hazırlandı. 445 sayfalık raporun önemli başlıklarını şöyle sıralayabiliriz: ? 94–95 sezonunun başlangıcıyla birlikte 1. ve 2. ligdeki tüm stadyumlar oturmalı olacak. ? Diğer liglerdeki takımlar da bu kurala 1999–2000 sezonunun başlangıcına kadar uymak zorunda kalacaklar. ? Futbol dizayn danışma kurulu oluşturulacak. ? FA ve Football League (Premier Lig kurulmadan önce tüm profesyonel liglerin yönetimine bakan kurum) ortaklaşa stadyum dizaynı danışma kurulu kurup mevcut stadyumların durumunun iyileştirilmesi amacıyla araştırmalar yapılmasının sağlanması. ? Barikatlarla ilgili kesin standartların getirilmesi. ? Karaborsa bilet satışının organize suç kapsamına sokulması. ? Stadyum içi düzeni bozucu pek çok etkenin diğer yasalarla suç haline getirilmesi. ? Fişlenmiş taraftar belirli merkezlerde toplanarak maçlara gidişleri engellenecek ve en son teknoloji kullanılarak bu kişiler kontrol altında tutulacak. ? Özel stadyum güvenliği konusunda eğitimli polis ve özel güvenlik görevlileri kalabalığı sürekli olarak izleyecek. ? Stadyumdaki her bölüm için güvenlik kriterleri belirlenip bu kurallar uygulanacak. Taylor Raporu’nda önerilen ve hayata geçirilen birçok yaptırım daha sonra UEFA tarafından kabul edilip, diğer ülke liglerinde de uygulatılmıştır. 1989’da yaşanan facianın hemen ardından aynı yıl yine devlet iradesiyle FLA (Football Licensing Authority) kuruldu. FLA önemli yaptırım gücü ile donatılmış, stadyum standartlarını belirleyen, bunları uygulatan, denetleyen ve gerekirse ceza da veren bir kurumdu. Her kulüp lig maçlarına katılabilmek için FLA’dan lisans almak zorundaydı. FLA ayrıca stadyum güvenliğini sağlamak için eleman yetiştiriyor ve bu görevlilerin polis gücü ile koordinasyonunu da sağlıyordu. Geçen zaman içinde stadyumlardan yavaş yavaş polis gücü çekilerek güvenlik konusunu sadece kulüplerin kontrolüne bırakmışlardır. 1989 ve 1990’da art arda yapılan polisiye operasyonlarla Firm denen taraftar çeteleri dağıtıldı. Tribün sorununu çözümleyen İngilizler, 1991’de önce ‘’futbolu koruma anlaşmasını’’ imzaladılar sonra kulüplerin ortak kararı ile Premier Lig’i kurdular. Futbolda sosyal ve ekonomik reform başlattılar. 16 yıl sonra gelinen noktada dünyanın en iyisi olmayı başardılar. M S odern futbolun evrensel ve endüstriyel anlamda bir üst seviyeye geçişinin iki temel noktası; spor organizasyonlarını, iletişim teknolojileri sayesinde milyarlarca insana izlettirilebilecek mecraların gelişimi ve kitlesel insan ölümleri ile sonuçlanan facialardır. Türk futbolunun gelişimi için faciaların veya işlenen cinayetlerin artması beklenmeden acil ve radikal tedbirler alınması gerekmektedir. Türk futbolu her anlamda dibe vurmuş konumdadır. Bu gelinen noktanın sebeplerini ve sorumlularını yukarıdan aşağıya sıralarsak tribün olayları ile taraftar fanatizmi listenin alt sıralarında yer alır. Spor medyası, federasyon hatta kulüpler Türk futbolundaki en büyük sorunu tribün olayları Herkesin sorumluluğu var Oysa Türk futbolunun gelişmiş Avrupa ülkelerindeki gibi şiddet, ırkçılık ve ayrımcılık gibi sosyal sorunları bu ülkelere nazaran daha düşük düzeydedir. Türk Futbolu ile ilgili sorunlara çözüm ararken büyük resme bakmak gerekiyor. Devlet, federasyon, kulüpler, taraftarlar ve medya hep beraber yaşanan sorunların ve çözüme kavuşturulmamış problemlerin paydaşlarıdır. Bu paydaşlardan sadece bir veya ikisinin üzerine çözüm üretmeye çalışmanın havanda su dövmekten farkı yoktur. İngilizlerin Premier Lig’i dünyanın en çok seyredilen, ekonomik anlamda en büyük sportif anlamda en rekabetçi ve en çok izlenen futbol ligi ise bunu İngiliz futbolunda yaşanan iki büyük faciaya borçludur. 60’lı yıllarda ortaya çıkan holiganizm 70 ve 80’lere kadar İngilizler tarafından gözardı edilmiş hatta hafiften sempati ile karşılanmıştı.1984 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası’nı Roma’da hem de Roma’yı yenerek kazanan Liverpool taraftarları maçtan sonra İtalyanlar tarafından vahşice saldırıya uğramışlar ve karşılıklı arbedeler yaşanmıştı. Bir sonraki yıl ise İngilizlerin, İtalyanlar’dan intikam alma zamanıydı. 1985 finalinde JuventusLiverpool Belçika’da Heysel stadyumunda karşı karşıya geldiler. Daha maç başlamadan tribünlerde yaşananların sonucunda çoğunluğu İtalyan 39 kişi hayatını kaybediyordu. Futbol tarihine “Heysel Faciası” olarak geçen olaydan sonra dönemin İngiliz Başbakanı Margaret Thatcher, yaşanan insanlık dramının üzerinden 2 gün geçmeden İngiliz takımlarının uluslararası organizasyonlara katılmayacağını açıkladı ve UEFA’ya bu kararını bildirdi. Heysel stadyumunda olayları başlatanlar İngiltere’deki maçların öncesinde ve sonrasında da çatışmalara, cinayetlere sebebiyet veren “Firm” tabir edilen tribün çeteleriydi. 1985 yılında JuventusLiverpool Belçika’da Heysel Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Tribünlerde çıkan olaylarda 39 taraftar yaşamını yitirdi. Taraftar tribünden soğuyor T ürkiye’nin aksine İngiliz kulüplerinin gelirleri yükseldikçe karlılıkları da artmaya başlamıştır. Bugün dünyanın en karlı futbol kulüpleri İngiliz kulüpleridir. 1990’ların başından itibaren Türk futboluna yeni kaynak yaratan yayın hakları ve diğer gelirlerin girmesi beraberinde Türk futbol kulüplerinde aşırı borçlanma ve gittikçe artan oranda zararların ortaya çıkması gibi tersine bir tepkime yaratmıştır. Tüm yaşanan acılara, can kayıplarına ve ağır yaptırımlara rağmen hiçbir kulüp başkanı Heysel’de veya Hillsborough’da olanlar camiamızı bağlamaz, birkaç kendini bilmezin yaptıkları bize mal edilemez, ölüm olayları tribünde olmuş münferit olaylardır dememişti... Thatcher’in kulüplere karşı sert tutumuna tepki olarak hiçbir taraftar grubu “sandıkta görüşürüz Margie’’ diye pankart açmamıştır. Hillsborough’daki aşırı kalabalık için ne yapalım kapı turnikeleri bozulmuş diye açıklama yapılmadı. Sheffield Başkanı “Saha kapatmaya evet ama üç puanımız silinmesin’’ diye açıklama konuşmadı. Premier Lig için, adil ve sportif başarıya endeksli bir gelir dağılım modeli kurguladılar. Liverpool, Manchester United, Arsenal başkanları çıkıp da bizim taraftarımız çok o yüzden daha fazla pay isteriz yoksa havuzu dağıtırız demediler. Çünkü havuz gelirlerinin, yıl yaşanıyor Türk futbolunda. DiyarbakırFenerbahçe maçı daha hafızalarda taze, son TrabzonSıvas maçı hala konuşuluyor tek fark olayların ölümle sonuçlanmaması. Hoş geçmişte yaşananlara bakınca, ölüm hatta katliam olsa da önlem alınmadığını görüyoruz. 40 yıl önce 40 kişi hayatını kaybetti, 40 yıl sonra değişen bir şey yok Türkiye’de. Bizim harekete geçmemiz için faciaların yaşanması da etkili olmuyor. Anladık “Bir Türk Dünya’ya bedel’’ ancak bir Türk’ün hayatının değeri maalesef bir İngiliz’inki kadar değil anlaşılan ülkemizde. Artık tribünlerimizde futbolsever sayısı iyice azaldı. Oynanan futbolun kalitesizliği, rekabetin olmaması, futbolun tüm kurumlarına karşı duyulan güvensizlik gibi sorunların yanına stadyumların fiziki şartları ve tribün olaylarını da eklersek stadyumlarda neden sadece fanatik denecek taraftar kitlesinin kaldığını anlayabiliriz. Stadyumdan maç seyredenlerin sayısı her geçen sezon daha da azalmakta Türkiye’de. Kötü taraftar, iyi taraftarı kaçırıyor tribünlerden. Stadyumlar artık fanatik taraftarların ve tribün çetelerinin kurtarılmış bölgesi haline dönüşüyor. Tribün teröründen çocuklar da etkileniyor. rekabet arttıkça büyüyeceğini biliyorlardı. Ulusal liglerinde oynanan futbol ne kadar adaletli, heyecanlı ve rekabetçi olursa uluslararası platformda da o kadar başarılı yakalayabileceklerini kavrayabiliyorlardı. 1968 yılında oynanan KayseriSıvas maçında 40 can verdik. Tribünlerden atılan taşlardan kaçmaya çalışan taraftarların çıkış kapılarında sıkışması sonucu. Benzer olaylar hemen her S Ü R E C E K G Ü N Ü N İ Ç İ N D E N BASKET YORUM / AHMET KURT Kızım Sana Söylüyorum... Gözünüz aydın Fenerbahçeliler: Sonunuz ulusal takım gibi olacak! Daha doğrusu.. Avrupa kupalarına başlangıcınız aynen ulusal takımın ilk tur maçları gibi olacak. Fıslayacaksınız! Nereden mi biliyorum? Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur beyler. Bu antrenörle başka bir şey olmaz! Turgay Demirel ‘çakma’sı antrenörünüz Tanjevic bu yaştan sonra değişemeyeceğine göre, Fenerbahçe’de de aynı sorunlar yaşanacaktır. Tanjevic, atçıların deyimiyle ‘tay kırma’ konusunda çok başarılı bir binici olabilir ama şampiyon atları kontrol edemediği biliniyor. Sürekli kafa üstü çakılıyor bu adam! Japonya’daki kadro tam onun istediği gibiydi: Sivri uçları törpülenmiş gençlerden kurulu bu kadroya istediği her şeyi yaptırdı Tanjevic. Ve.. Biraz da şansın yardımıyla, Dünya 6’ncılığını yakalayarak büyük bir başarıya imza attı. Kahraman oldu... Biz de alkışladık onu o tarihte ama yine de uyardık ‘bu işler hep böyle gitmez’ diye. Japonya öncesinde yaptığı manevralarla kadro dışı bıraktığı Hido ve Memo’yu bu kez İspanya’ya götürmek zorundaydı çünkü çekirgenin ikinci kez sıçrayamayacağını biliyordu. Öte yandan, yıldız oyuncularla yıldızının hiç barışmadığı da bilinen bir gerçekti. Aşağısı sakal yukarısı bıyık! Kerem’i Turgay’ın vetosuyla, Serkan’ı da son bir vücut çalımıyla kadro dışı bırakarak ‘duyan gelsin’ kadrosunu alıp İspanya yolculuğuna çıktı. Ve.. Beklendiği gibi NBA kalitesindeki oyunculara (yalnız NBA’de oynayanlar değil) kolej basketbolu oynatmaya kalkışınca yüzüne gözüne bulaştırdı ilk turu... İkinci turda ne olur? Bizim takım Slovenya maçına ‘ölmüş eşek kurttan korkmaz’ taktiği ile başlayıp ‘Tanjevic’e rağmen’ mücadele edebilirse turnuva yeniden başlayabilir. Böyle bir başlangıçta işler iyi giderken Tanjevic yeniden takımın el frenini çekmek isterse, buna da Harun Erdenay engel olmalı. Yani.. Bugünden tezi yok ulusal takımda mini bir devrim gerekiyor. Dönüşte de.. 2010’u beklemeden... Neyse! Onu sonra düşünürüz. Belki, bu aşamadan sonra, Tanjevic yarış atını dizginlemek yerine yalnızca üzerinde durmayı akıl eder. Matematik olarak şampiyonluk şansımız bile varken umudumuzu yitirmeyelim. Haydi çocuklar silkinin! Başlayın coşmaya, başlayın koşmaya. Sırtınızdaki biniciyi boşverin. Bildiklerinizi yapın. Yeteneklerinizi ortaya koyun. Yenebilirsiniz Slovenya’yı... Sonrası kolay. İkinci tura kazanarak başlarsanız, göreceli olarak daha zayıf olan Fransa ve İtalya’yı da alt edebilirsiniz. Hedefinize ulaşabilirsiniz. Yoksa.. Dönüşte koça ve patrona katran ve tüy!.. Sana gelince sevgili Fenerbahçe! Sen, ulusal takımı iyi izle ve önlemlerini al. Yoksa yanarsın. Avrupa’dan erken elenirsen sen de hazırla iki veya üç kişilik upuzun bir kalası revan ve.. Katran ve tüy!.. Ulusal maç için Malta’ya giden Ulusoy, sert açıklamalarda bulundu ‘Beni kimse tehdit edemez’ ARİF KIZILYALIN MALTA Ulusal takımın maçı için Malta’ya giden TFF Başkanı Haluk Ulusoy, son günlerde federasyona yöneltilen eleştirilerle ilgili sessizliğini sert açıklamalarla bozdu. Ulusoy, ulusal takımın antremanında özellikle Nuri Albayrak ile Vestel Manisa Başkanı Haluk Çubukçu’ya sert mesajlar gönderdi. TrabzonSıvas maçının ardından verdikleri kararın eleştirileriyle ilgili olarak, “Kimseye hesap vermem. Beni de kimse tehdit edemez. Seçilmiş bir federasyon başkanıyım. Biz yanlış bir karar vermiş olabiliriz. Tahkim’in kararına sonuna kadar saygılıyız’’ diye konuştu. Ulusoy, Trabzonspor Başkanı Albayrak için ise “Yaptığı açıklamaları kendine hiç yakıştıramadım’’ dedi. Ulusoy ayrıca Süper Lig’in yayın ihalesine de değinirken, “Digitürk’ün Türk futboluna verdiği hizmetler inkâr edilemez. Bazı kanallar ihaleden kaçarken Digitürk Türk futboluna sahip çıktı” şeklinde konuştu. ? TFF Başkan Vekili Affan Keçeci’nin annesi Nezihe Keçeci, vefat etti. Cenaze bugün Levent Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Kulaksız Mezarlığı’nda defnedilecek. ? Beşiktaş’ta yönetimin affettiği Mert Nobre takımla birlikte çalışmalara başladı. ? A Ulusal Erkek Basketbol Takımı 35. Avrupa Şampiyonası 2. tur maçları için dün Madrid’e gitti. İbrahim Kutluay ise “Geçmişteki problemlerin tekrarlanacağını sananlar hata ediyorlar’’ dedi. Bu arada terör örgütü ETA’nın olası bir saldırısını önleyebilmek amacıyla turnuvadaki takımlar güvenlik ablukası altına alındı. ? F.Bahçeli Roberto Carlos, “Ben bu Real Madrid’de oynardım” dedi. F.Bahçeli Edu Brezilya ulusal takım kadrosuna seçildi. ? Beşiktaş Cola Turka, Bormio kampındaki ilk hazırlık maçında A.J. Milano’ya 9381 yenildi. ? G.Saray Cafe Crown kamp için yarın İtalya’ya gidecek. ? İspanya’nın R.Huelva Kulübü Ersen Martin konusunu FIFA’ya götürüyor. ? Sıvasspor Gineli B.Okorovanta ve Müjdat Sağlam’la anlaştı. ? 16. Dünya Bayanlar Grand Prix Avrupa Elemeleri’nde Türkiye bugün İtalya’yla karşılaşacak. ? ABD Açık Tenis Turnuvası’nda Rogere Federer yarı finale çıktı. ? Fortis Türkiye Kupası/BoluSamsun: 32. ? TFF 3. Lig/Y.EreğliDenizli B.: 03, AltınorduTorbalı: 00. ? Bursa’da 814439/2/13 kombinesini bilenler 127,71’er YTL kazandı. 1. KOŞU: F: Batuhanbey (4), P: Anteres (6), PP: İlkay (5), S: Vuslat (10). 2. KOŞU: F: Enesoğlu (4), P: Kirazkızı (13), PP: Pasiner (8), S: Tekpınar (14). 3. KOŞU: F: Jade (4), P: Çatankız (5), PP: Argent (3), S: Çakarçelik (2). 4. KOŞU: F: Karaibrahimoğlu (2), P: Princess Özden (4), PP: Tomarza (5), S: Abjora (7). 5. KOŞU: F: Şahiner (9), P: Başyiğit (4), PP: Katı Yıldızı (14), S: Asia (11). 6. KOŞU: F: Niran (2), P: Made In Türkey (5), PP: Black Eagle (1), S: Peymane (7). 7. ALTILI GANYAN KOŞU: F: Tekkaya (1), P: Çobanoğlu (3), 2 9 2 1 2 4 PP: Ezhatım (5), S: Fermande (2). 8. KOŞU: F: Cıtadel (2), P: Eyes Of Falcon (6), 4 5 3 6 14 PP: Giaro (7), S: Solitary (5). 9. KOŞU: F: 5 1 5 7 13 Aksüt (4), P: Odincan (14), PP: Çiçekdağı 7 2 5 12 (13), S: Coşkundamla (12). Günün İkilisi: 3/91/8 5. Koşu: 9/4.14. Çifte Bahis: 3. Çifte: 9/2. UEFA OSMANLI’YA KADAR UZANDI EFA’dan MaltaTürkiye maçına ilginç yorum... UEFA’nın resmi sitesindeki haberde, Malta’nın 16. yüzyıldaki bir kuşatmadan ilham alarak Türkiye’ye karşı galibiyet elde etmek istediğini kaydetti.UEFA, yarınki maçın Malta’nın Zafer Bayramı’na denk çalışma yapan ulusallar ev sahibi takımın toplarını beğenmedi. Fatih Terim, “Toplar çok kötü. Uyum sağlamaya çalışacağız’’ diye konuştu. Aynı dertten yakınan Başkan Ulusoy da eski bir havaalanı olan stadın da kötü olduğunu belirterek Maltalıların şartları kötüleştirmek için her şeyi yaptığını söyledi. Malta da aynı sahada antreman yaparken rakip takım teknik di Emre şoku Ulusal takım Malta hazırlıklarını dün yaptığı çalışmayla sürdürürken Emre’nin ani sakatlığı tüm moralleri altüst etti. Kampın başından beri takıma çağırdığı birçok ismi sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarmak zorunda kalan Terim, Emre’nin dünkü antremanda girdiği ikili mücadelede sakatlanmasıyla bir kozunu daha yitirmekle karşı karşıya kaldı. Durumu ciddi olan yıldız oyuncunun yarınki mücadelede forma giyip giyemeyeceği bugünkü kontrollerin ardından açıklanacak. Öte yandan hafif sakatlığı bulunan Hamit Altıntop’un da oynayabilecek duruma gelmesi ulusal takım kampında teselli oldu. Maçın oynanacağı Ta’qali Stadı’nda dün U geldiğini de vurgulayarak Malta Teknik Direktörü Fitzel’in bu karşılaşmada Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bağımsızlık savaşının önderliğini yapan Vallette’nin görevini üstleneceğini ve Türkiye karşısında zaferle ayrılacaklarını öne sürdü. rektörü Dusan Fitzel, Fatih Terim’e başarılar diledi. Ulusal takımın sponsorları Turkcell ve Ülker, AyYıldızlıları Malta’da da yalnız bırakmadı. Her iki firma da Malta maçına çok sayıda davetli götürürken Türkiye’yi yaklaşık bin taraftarın desteklemesi bekleniyor. Futbol Federasyonu da sponsorların sadece maddi değil, manevi desteklerini de olumlu karşıladı.. G Ü N Ü N P R O G R A M I Eposta:ahmetkurt?basketbolakademisi.net VOLEYBOL (16. Dünya Bayanlar Grand Prix Avrupa Elemeleri Atatürk/20.30) Türkiyeİtalya.BASKETBOL (Eurobasket 2007 Madrid/20.00) İsrailHırvatistan, (22.30) İspanyaYunanistan. TV’DE SPOR: NTV/20.00 İsrailHırvatistan, (22.30) İspanyaYunanistan. CUMHURİYET 18 CMYK