02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel MüdürYardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.46 Güneş: 5.36 Öğle: 13.08 İkindi: 17.02 Akşam: 20.27 Yatsı: 220.7 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 19 MAYIS 2007 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK de durmasını ve yürümesini isteyenlerin hevesleri kursaklarında kaldı. İki partinin ilk adım olarak seçimlere birlikte girmeleri, İslamcılarla onlara yakın duran partileri, kesimleri memnun edecek, sevindirecek bir sonuç değil. Yıllardır birleşme umudu vermeyen CHP ile DSP’nin bir araya gelmemelerinin toplumda karamsarlığa yol açtığı bir gerçek. Bu gerçeği İslamcı veya ona yakın duran partilere yakıştırabilir misiniz? Elbette hayır! Zira bugünlere dek onlar, sol oylara halk eğilimi ne denli aşağı düzeylere inerse, bir o kadar fazla oy toplayacakları hesabı içinde oldular. ??? Halkın mitinglerde sergilediği baskı sonuç verdi. İki parti “birlikte büyük yolculuğa” ilk adımı atmış görünüyorlar. Bütün hesaplar yanıldı. Deniz Baykal’ı kör ihtirasların adamı gösterenler, Baykal varken birleşme olamayacağını söyleyenler yanıldı. Kısır liste hesaplarını ön plana alan parti içi muhalefet nedeniyle DSP’nin seçim ittifakına karşı duracağını sananlar yanıldı. CHP’nin özveriyle davranamayacağını sananlar yanıldı. DSP’nin kurucusu Rahşan Ecevit’in birleşmeye karşı çıkacağını sananlar yanıldı. Oysa birleşme olayında Rahşan Ecevit’in, ittifakın olmakla olmamak arasında gidip geldiği 15 Mayıs günü yaptığı yazılı açıklamadaki şu paragraf, alınan sonuçta anahtar niteliğinde: “…Parti ya da şahısları ilgilendirebilecek çıkarlar üzerinde durmak, tartışmak, dayatmalarda bulunmak ve en önemlisi bu işi geciktirmek Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atar…” Öncelikle DSP’ye, bir bakıma CHP’ye seslendi, hatta yol gösterdi Rahşan Ecevit: “…Parti (DSP) ya da (parti içinde birleşmeye karşı çıkan) şahısları ilgilendirebilecek çıkarlar üzerinde durmamaya, tartışmamaya, (liste hesapları üzerinde) dayatmalarda bulunmamaya” çağırdı. ??? Elbette doğru yaptı, doğruyu gösterdi. İçeriden dışarıdan tersine kimi savlara karşın RTE kafası bir kez daha güçlü biçimde yönetime gelirse “tehlikenin farkında olmak” da artık yetmeyecektir. Laik Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini, demokrasiyi halk adına ancak ve ancak sağ cepheye karşı birleşik sol cephe savunabilir, koruyabilir. Fakat şimdi: Sözün eyleme dönüştüğü, dönüşmenin zorunlu olduğu önemli döneme giriyoruz. Laik Cumhuriyeti gerici kafalara (RTE’ye) karşı korumak ve savunmak istiyorsak; (örneğin tatil gibi) hiçbir bahane, hiçbir neden veya hiçbir gerekçe sandığa gitmenizi, çevrenizdekileri oy atmaya zorlamanızı veya oy atmalarına yardımcı olmanızı engellememeli. CHP ile DSP’nin “birleşmeden bütünleşmeye” geçmesini istiyorsak; bu olası oluşumun ilk adımı seçim günüdür… O günü AKP’ye mahşer günü yapma günüdür. Miting alanlarında CHP ile DSP’nin birleşmesini haykıranlar; gün 22 Temmuz günüdür: Haydi sandık başına! 1200 kişilik silahlı birliğin Türkiye’ye karşı yeni karakollar kurduğu ileri sürüldü GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Peşmergeler sınırda DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hareketliliğinin ardından, Kuzey Irak’ta da peşmergelerin Türkiye sınırına kaydırıldığı öne sürüldü. Tunceli’de iki asker yaralanırken bir terörist öldürüldü. Şırnak’ta bir terörist ile ona yardım eden bir kişi tutuklandı. Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) Org. İlker Başbuğ’un son birkaç ay içinde bölgeye üçüncü kez üst düzey komutanlarıyla gelmesi, TSK’nin terör örgütü PKK’ye karşı yürüteceği operasyonların, 1990’lı yılların son üç çeyreğindeki gibi yoğunlaşacağının işareti olarak algılanıyor. TSK’nin, uzun namlulu top taşıyan çok sayıda tankı Şırnak’ta Kuzey Irak sınırına göndermesiyle yeniden gündeme gelen sınır ötesi operasyon, Kuzey Iraklı Kürt gruplarda da hareketlenmeye yol açtı. İddialara göre Şırnak’ta başlatılan operasyon hava destekli olarak sürüyor. (AA) Kürt grupların silahlı güçleri tuderesi, Ahpanos Vadisi bölgepeşmergelerden 1200 kişilik bir lerinde yoğunlaşan askeri opelik, Bacuka, Karavola ve Dere rasyonlarda çatışma yaşandı. bün bölgelerinde Türkiye’ye Teröristlerin açtığı ilk ateşte Jankarşı karakollar kurdu. Sınıra sı darma Astsubay Emrah Turan fır noktasına yakın yerlerde ku ile adı öğrenilemeyen uzman çarulan yeni karakollardaki birlik vuş yaralandı. lere, TSK güçlerinin sınırı geçBu arada Şırnak Valiliği, Zeymesi durumunda “vur emri” vadiş Deresi bölgesinde yürütülen operasyonlar sırasında, Türverildiği de öne sürüldü. Tunceli’de binlerce askerle kiye’ye yasadışı yollardan giriş Ovacık, Hozat, Nazimiye ve Pü yapmaya çalışan bir terörist ile lümür ilçeleri kırsal alanı ile Ku onunla işbirliği içinde olan bir şahsın yakalandığını açıkladı. Diyarbakır’da son bir haftada terör örgütleriyle ilişkisi olan toplam 21 kişi yakalandı, bunlardan 10’u tutuklandı. Hakkâri’de ise Yüksekova ilçesine getirilen çok sayıda konteynırın, seyyar karakollar kurulmak üzere sınır bölgelerine dağıtılacağı bildirildi. Şemdinli ilçesine tanklar ve askeri personelin kaydırıldığı gözlendi. Yine Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinden 200, Şemdinli ilçesinden de 150 korucu ayrı ayrı yapılan törenle silah aldı. Silah alan korucular arasında 5 de genç kızın bulunduğu görüldü. Öte yandan, 6 Mayıs’ta Kulp Adliye Lojmanları’nda nöbet tutarken terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen saldırıda yaralanan polis memuru Recep Çakıl (33), sevk edildiği Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Başer: Görev sona erebilir Türkiye’nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi Başer,Türkiye’nin istediği gelişmelerin şimdiye kadar sağlanamadığını belirterek kurumun varlığının sona erebileceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral Edip Başer, “Bu makam ABD’nin teklifiyle kurulmuş bir makamdır. İstenilen gelişmeler şimdiye kadar sağlanamamıştır. Eğer Türkiye’ye bir getirisi olmadığı görülürse sona erebilir” dedi. Başer, ABD’den kısa süre içerisinde bir adım gelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu da kaydetti. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson ise “PKK terörünün bitmesi için ABD, Türkiye ve Kuzey Irak’ın üçlü inisiyatifi gerekli. Bu yakın zamanda sağlanacaktır’’ dedi. Başer dün Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Türkiye PKK konusunda elinden geleni yapmaktadır. ABD’yle Irak’la temaslar yürütülmekte, çözüm için görüşmeler yapılmaktadır. Tabii her kurumun bir ömrü olduğunu da bilmek gerekir.Türkiye bu kurumdan istediğini alamadığını görürse, pek tabii ‘Ben bundan sonra yokum’ deyip çekilebilir. Bu tabii ki siyasi iradeye bağlı bir harekettir” dedi. Başer, Josehn Ralston ile yakın süreçte herhangi bir görüşme planlanıp planlanmadığının sorulması üzerine ise “Şimdilik yok.Ancak önümüzdeki kısa süreçte ABD’nin atacağı adımlara göre olabilir” dedi. Başer, Kuzey Irak’a olası bir operasyon ile ilgili olarak ise “Kuzey Irak’ta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin belli seviyelerde belli bazı planları uygulama mecburiyeti doğabilir, belki şu anda bile doğmuştur, onun gereğini ilgili komutanlar ile hükümet otoriteleri yapacaktır. ABD ile ittifak halinde olmadan kendi başımıza bir harekât yapabilir miyiz? Evet yaparız.Ama yine buna cevap verecek olan siyasi otoritedir’’ diye konuştu. Öte yandan, Isparta’nın Eğirdir ilçesinde incelemelerde bulunan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, bir yerel televizyon kanalının sorularını yanıtlarken “PKK terörünün bitmesi için ABD, Türkiye ve Kuzey Irak’ın üçlü inisiyatifi gerekli. Bu, yakın zamanda sağlanacaktır. Bu şekilde PKK terörünün sona erdirileceğini düşünüyoruz’’ dedi. ‘Atatürk’ün mirası tehlikede’ MADRİD (ANKA) Radikal İslama yönelik söylemleriyle yoğun tartışmalar yaratan eski Hollandalı milletvekili Ayaan Hirsi Ali, Atatürk’ün mirasının tehlikede olduğunu belirterek Batı’yı Türkiye’deki “laik liberaller”e destek vermeye çağırdı. Ali, Batı’nın, Türk ordusunun başkasına benzemediğini kabul etmesi gerektiğini vurgularken “Ordunun Türkiye’nin laik niteliğini koruma gibi istisnai bir görevi var” dedi. Milletvekili sıfatını kaybettikten sonra Hollanda’yı terk eden ve halen ABD’de yaşayan Somalili Ayaan Hirsi Ali, İspanyol El Pais gazetesinde “AB, Türk liberallerini desteklemeli” başlığı ile yayımlandığı makalede, Atatürk’ün mirasının tehlikede olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Laik ve liberal Türkler, 3 yıllık süren derin uykudan haşin bir biçimde uyandı. Kemal Atatürk’ün mirası, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya ve bu tehlike, yabancı bir işgal gücünden değil, İslamcı bir devleti arzulayan Türklerden kaynaklanıyor.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve AKP’yi “ülkenin yönetiminde İslama yer verme taraftarları” arasında sayan ve işlerini “olağanüstü iyi” bir biçimde yaptıklarını ifade eden Ali, “Demokrasiyi zedelemek için demokratik yolların kullanılabileceği olgusunu çok iyi anladılar ve bundan yararlandılar. Ve çok güçlü bir stratejiye başvurdular” dedi. Yüce Türk Milletine Bildiri Yüce Türk Milleti, Bugün 19 Mayıs, Gençlik ve Spor Bayramın kutlu olsun. Bu bayram, gençliğin bayramıdır. Gençlik; Senin ordundur. Senin okullarındır. Senin üniversitelerindir. Senin köylülerin, kentlilerindir. Senin esnafın, işçilerindir. Senin fabrikaların, işletmelerindir. Senin düğünlerin, aile ocaklarındır. Ve Senin dağlarında, ovalarında, nehirlerinde, göllerinde, ormanlarında, doğal kaynaklarında, denizlerinde, havalarında beklentilerin, özlemlerin ve ümitlerindir. Ve Gençlik, Senin bütün zamanlarında, senin için yaşayan evlatlarındır. Gençlik; Yüceliğinin, vatan sevginin, öz dilinin, inançlarının, eşsiz tarih ve kültürünün, yüksek insani değerlerinin gerçek mirasçıları ve temsilcileridir. Milli varlığının, onurunun, saygınlığının ve namusunun bekçisi ve koruyucusudur. Gerçekleştirdiğin örneği olmayan “Türk İnkılâbı”nın kazandırdıklarını devam ettiren, geliştiren ve ebedi kılandır. Yüce Türk Milleti, Bugün, her alanda birçok sorunla karşı karşıya bulunuyorsun. Bunların bir bölümü gelişmenin ve hızlı değişimin doğal sonuçları kabul ediliyor. Ancak doğal olmayan, yaptığın o eşsiz mücadeleye ve Türk inkılâbına ve özellikle gelişme arzu ve iradene hiç yakışmayan sorunların da var. Yoksulluk, işsizlik, gelir dağılımında adaletsizlik, eğitimde baştan sona verimsizlik, üretimde düşüklük, kalitesizlik, sağlık ve adalet hizmetlerinde yetersizlik gibi sorunların başta geliyor. Bugün, rakiplerinin ve onların yurtiçindeki yandaşlarının her gün sürekli sınama çabaları içinde yaşıyorsun. Bunlar seni her alanda güçsüz kılmaya çalışıyorlar. Gelişmeni geciktirmeye veya ağır bedeller ödeyerek sağlamana uğraşıyorlar. Psikolojik, örtülü ve gizli her türlü faaliyette, eylemde bulunuyorlar. Bu durum toplumda korku, güvensizlik, ümitsizlik yaratıyor. Rakiplerin ve yandaşları ise teslimiyet aşamasına ne zaman geleceğini planlıyorlar. Bütün bu ve benzeri sorunların ve olumsuzlukların kökeninde emperyalizmin (sömürünün) her çeşidi ve her uygulama yöntemi bulunuyor. Yüce Önder’in başkanlığında emperyalizme karşı başlatıp başarı ve zafere ulaştırdığın millet mücadelesindeki muhataplarının birçoğu yine güçsüz bir anını bekliyor. Canımız Milletimiz, Senin gücün, iraden ve kaderine egemen olma kararlılığın, bütün bunları ortadan kaldıracaktır. Unutma ki, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa’nın kalbinde ve düşüncesinde dayandığı tek güç ve tek ümit sendin. Senin vatanseverliğin, imanın, sorunları anlama ve çözmedeki kararlılığın, özverindi. Bunu o tarihlerde kurduğun “Müdafaai Hukuk” örgütleri ve direnme eylemleri ile göstermeye de başlamıştın. Bizler, senin bağrından çıkan “Müdafaai Hukuk Hareketi Partisi” yöneticileri ve üyeleri olarak açıkladığımız düşünce ve yaklaşımlarla bu büyük ve anlamlı Gençlik Bayramının coşkusu içinde sana olan içten bağlılığımızı tekrar ediyor, saygılarımızı ve sevgilerimizi sunuyoruz. Sana Selam, Sana Saygı, Sana Şükran, Sana Minnet Aziz Varlığımız, Yüce Milletimiz... Müdafaai Hukuk Hareketi Partisi Genel Başkanı Av. Kadir KARTAL G.M.K. Bulvarı Fevzi Çakmak 1 Sokak 24/7 06440 KızılayAnkara Tel: 0 312 230 85 10 Fax:: 0 312 230 71 64 web: www.mhhp.org.tr Email: [email protected] gelişmeyi bu kapsam içinde değerlendirebiliriz.) 2 Ne pahasına olursa olsun, 11. cumhurbaşkanını AKP’nin seçmesini sağlamak. 3 2007 sonunda bir dönem daha tek başına iktidara gelip asıl hedefleri gerçekleştirmek. 30 kazanılması planlanan bir maç! AKP bu hedefin birincisini gerçekleştiremeyince ikincisi için “ödünsüz” hareket etmek üzerine her şeyi göze aldı. Zira 2007 başında AKP içinde şu düşünce hâkimdi: “Birinci aşamayı kaybettik... İkinciyi de kaybedersek üçüncü aşama tümüyle çöker!” İkinci aşama, yani Cumhurbaşkanlığı seçimi ne oldu? Genel kamuoyu gözünde olan şu: AKP, ezici çoğunluğuna karşın süreci iyi yönetemedi ve cumhurbaşkanını seçemedi. AKP’nin yaptığı iç değerlendirme ise şu: “Bu maçı saymıyoruz. Uzatmalarda gerçekleştireceğimiz anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanını halk mı seçecek Meclis mi seçecek tartışmasını diri tutalım ve kesinlikle kaybetmiş duruma düşmeyelim. Çok sıkışırsak mazlumları oynarız!” ??? Yukarıda aktardığımız durum saptaması, alışmış gibi görünmemize karşın, Türkiye’de çok ciddi bir yönetim krizinin olduğunu, son bir ay içinde yaşanan sürecin asıl krizin ertelenmesinden başka bir şey olmadığını ortaya koyuyor. Çıkış yolu nedir? Bize göre, 22 Temmuz seçimlerinde Meclis’e 3 ya da 4 partinin girmesi, AKP’nin iktidardan sandıkla indirilmesi en sağlıklı çıkış. İşte burada sola çok büyük görev düşüyor. Sol yarından tezi yok, dışa dönük durmaya başlamalı, milyonların gözünde, iktidara hazır bir parti görünümü vermeli. Motor güç CHP... Bunu solun hemen bütün yelpazeleri kabul etti. CHP de bu gücünü paylaşarak büyütme yöntemini seçti. DSP ile işbirliği önemli bir açılım. Bu işbirliğine yeni katılımlar sağlanabilir mi? Baykal bu konudaki sorulara kapıları kapatarak yanıt vermemeyi yeğliyor. Karşılıklı bir ısınma ile yelpaze, özü bozulmadan genişleyebilir. CHP yeri geldikçe şu özelliğiyle övünür: Biz devlet kuran partiyiz... Biz bu ülkeyi çok partili yaşamla tanıştıran partiyiz! Çok doğru... Ama CHP salt geçmişin övüncüyle yetinemez. CHP’ye şimdi şu görev düşüyor: Türkiye Cumhuriyeti’ni bütün değerleriyle birlikte 21. yüzyıla taşımak! Bunun yolu da iktidar olmaktan geçiyor. ??? Bugün 19 Mayıs 2007... Atatürk’ün Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı örgütlemek üzere Samsun’a çıkışının 88. yılı... Irak’ın 20 Mart 2003’ten itibaren işgalinin ilk günlerinde Basra’ya giren İngiliz askerleri duvara şunu yazdılar: “Bu kez geri dönmeyeceğiz.” Ne demek bu? İngiltere Birinci Dünya Savaşı sürecinde Basra Körfezi’ne göz koymuştu. Ancak daha sonra çekilmek, geri dönmek zorunda kalmıştı. Aradan bir asır geçmiş, İngilizler Basra’ya girince duvara ilk bunu yazıyorlar. Emperyalizm çevremizdeki ülkelerde geçen yüzyıl hedeflerinde ısrar ediyor da Türkiye’yi 22. yüzyıla mı bırakıyor? Elbette hayır... Meydanlar “tam bağımsız Türkiye” sloganlarıyla bunun ayırdındaydı ve bu bağlamda nasıl bir hükümet istediklerini haykırıyordu. Böyle bir hükümeti sol kurabilir. Bunun için sol, kent meydanlarından sonra kent tepelerini, yani varoşlarını da kendine çekmeli. Varoşlar siyasetin hangi dilini konuşuyorsa o dili konuşmaktan da çekinmemeli! ankcum?cumhuriyet.com.tr IMF krediyi serbest bıraktı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası Para Fonu ile yürütülmekte olan StandBy Düzenlemesi’nin Altıncı Gözden Geçirmesi, IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından dün görüşülerek onaylandı. Altıncı Gözden Geçirme’nin tamamlanmasıyla 749.5 milyon SDR (yaklaşık 1 milyar 135 milyon 300 bin dolar) tutarındaki kredi dilimi serbest bırakıldı. Aygün DYP yolunda ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP’den aday olacağı belirtilen Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, bir grup oda başkanıyla DYP Genel Merkezi’ne geldi ve görüşmelerde bulundu. DYP’den gazeteci İsmet Hazeldağlı ve eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç de adaylık başvurusu yaptı. ElAhrem’den Türkiye’ye övgü KAHİRE (ANKA) Mısır’da haftalık olarak yayımlanan ElAhrem gazetesinde yayımlanan bir makalede, Arap dünyasının din ve laikliğin dengelenmesi konusunda Türkiye’den öğrenecek çok şeyi olduğu vurgulandı. Galal Nassar imzalı makalede, modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün baş örtüsü ve fesi yasakladığı, kendisi yaşamını yitirmesine karşın da etkilerinin hâlâ canlı olduğu ifade edildi. Türkiye’de İslamcı partilerin anahtar oyuncu olmaya başlamasıyla birlikte AKP ve ordu arasında bir güç mücadelesinin gündeme geldiği belirtilen makalede, son dönemde yapılan ve son olarak “iki milyon kişinin toplandığı” Cumhuriyet mitinglerinin bu görüşe bir destek olarak görüldüğü kaydedildi. Türkiye’de askerin laikliğin garantörü olduğu vurgulanan makalede Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen yatırımcıların, saç modası ya da üniversitelerdeki düzenlemelerle değil siyasi istikrarla ilgilendiği belirtildi. Sevk almak tarihe karışıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Birol Aydemir, hazırlanan “Tedavi Uygulama Tebliği” ile aile hekimliğine gitmeye gerek kalmadan hastaların doğrudan sağlık kuruluşuna başvurabileceğini bildirdi. Tebliğle SSK’li ve BağKur’luların da sadece sağlık karnelerini kullanarak, yani sevke gerek kalmadan doğrudan üniversite hastanelerine başvurabileceklerini ifade eden Birol Aydemir, bu sistemin devlete maliyetinin 500 milyon YTL olacağını söyledi. 2 Kore arası tren seferi ? SEUL (AA) Kuzey Kore’nin, iki Kore arasında düzenli tren seferlerine prensipte onay verdiği bildirildi. Güney Kore Birleşme Bakanı Lee Jaejoung, yerel bir radyoya yaptığı açıklamada, “Kuzey, denemelerin sonunun düzenli bir hat açılmasına varması yönündeki görüşü paylaştı” dedi. Bakan, meselenin 2931 Mayıs tarihleri arasında Seul’de bakanlar düzeyinde yapılması öngörülen görüşmelerde ele alınacağını belirtti. CUMHURİYET 17 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear