Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2005 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Zonguldak
Y
K
Y
K
Y
Y
Y
Y
Y
8
0
11
4
12
9
11
9
10
Sinop Y 10 Adana Y 13
Samsun
Trabzon
PB 13
B 13
Giresun B 10
Ankara K
Eskişehir K 3
Konya K
Sıvas K 1
Antalya Y 15 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sllrt
Hakkâri
Van
Y
K
Y
Y
K
K
K
14
5
7
6
7
-2
3
K -10
0 Açık Parçall bulutlu
Bütürı bölgelerimiz
parçatı çok bulutlu, Orta
ve Doğu Karadenız dı-
şındn tum yurt yağışlı ge
çecek. Yagışlar Frakya,
fç Ege ile Batı Karade-
nız'ın ıç kesımleri ve Iç
Anadolu ile Doğu Aııa-
dolu'da kar, Güneydoğu
Anadolu'nun doğıısu ile
Avrupa yakasının yuk-
seklerınde karla karışık
yağmur yağış alan diğer
yerlerde saganak şeklin-
de olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
PB
PB
PB
PB
PB
PB
K
3
-4
3
9
7
7
5
6
Münih K 5 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
PB
PB
HB
K
PB
PB
Y
3
1
11
u
-1
-2
11
7
Moskova PB-10
PB 2 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
B
PB
PB
K
K
PB
2
-18
5
0
0
-8
17
Sıs ^ Çok bulutlu . Yağmurlu Karlı \ Sulu kar > Gök gürultulu
GUNCEL CUNEYT AKCAYIJKEK
• Baştarafı 1. Sayfada
mış ve:
"ABD'nin Irak politikası da, kısmen, Irak'ın hem
Türkiye hem de Türkiye ve ABD'nin ortak çıkarlan
açısından ortaköneminikavrayan birbakışla şekillen-
dirilmiş."
Iki üikenin "ortakbakışınıkavrayanbu bakışı" özet-
leyelim: Kerkük'le ve PKK ile ilgili uyarılarımızı dikka-
te almamak... Kuzey Irak'ta Kürt aşiretlerinin ABD hi-
mayesinde dilediği gibi at oynatmalarını sağlamak!
Amerika hapşırınca nezle olan Ingiltere de -Anka-
ra Büyükelçisi Peter VVestmacott aracılığıyla- Ku-
zey Irak'ta Türkiye lehine ağırlıklarını koyduklarını öne
sürüyor ve neredeyse daha ne istersiniz demeye ge-
len açıklamalar yapıyor.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri Kürt so-
rununu başımızabelaeden Ingiltere, "KürtlereIrak'ın
bütünlüğünü bozacak, geçici yasanın kurallannı ihlal
edecek 'şeyler' yapamamalannı söyledik" diyor.
Ingiltere ile Amerika'nın Kürt aşiretlerine söyledik-
leri "şeyler" nelerse?
Kürtlerin "şeyleri" bildiğiniz yolda ilerleyin diye al-
gıladıklarından kuşku yok.
* • •
Kerkük üzerine tezgâhlanan oyunlar gerçekleştik-
ten sonra ABD'nin gerekli duyarlılığı göstermediğini
içeren Başbakanlık demeçlerine Amerika ve Ingilte-
re'nin karşı çıkışları dikkat çekiyor.
Müsteşar Feith Irak'ın toprak bütünlüğünün Türki-
ye açısından ne kadar önemli olduğunu bildiklerini
söylüyor.
Tuhaf bir açıklama. Sanki Türkiye istiyor da Irak'ın
toprak bütünlüğüne özen gösteriyorlarmış gibi bir iz-
lenim veriyor. Oysa, içimizdeki Avrupa ve Amerika'ya
yalaka kimi eski büyükelçiler Kürt devleti kurulma-
sındaki olanaksızlığı anlatırken AB ile ABD'nin Irak'ın
toprak bütünlüğünden asla vazgeçmeyeceğini savu-
nuyorlar.
Bağımsız devlet kurma hakkına sahip olduklarını
söyleyen Barzani'yi Feith, Irak'ın üniter devlet ola-
rak kalmasının Irak halkı için önemine işaret ederek
karşılıyor ve fakat bu sonucun sağlanması için ülke-
de tek otorite olan Amerika'nın gerekenleri yerine
getireceğini söyleyemiyor.
Oysa, Irak'ın üniter yapıyı nasıl muhafaza edece-
ği üzerinde durulması gereken önemli bir olasılık de-
ğil mi?
• • •
Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti. Bizim kodaman-
ların biri Çin'den, diğeri burada Kuzey Irak'ta Türki-
ye'yi kaygılandıran gelişmelerin önlenmesini isteyen
demeçler veriyorlar.
Dışişleri Bakanı Gül, ABD'nin PKK konusunda ar-
tık harekete geçmesini istiyor.
Feith ise zamanı geçmiş bu demeçleri, "Siz, hiç-
birşeyyapılmadığını söylüyorsunuz. Ben ise size her-
hangi bir şeyin yapıldığını bilecek durumda olmadı-
ğınızı söylüyorum" diye yanıtlıyor.
Örneğin Amerika'nın yaptığı "şey/er"in somut ör-
neklerini görebiliyoruz: PKK Kuzey Irak'ta. Hâlâ öl-
dürüyor. Biryandan da siyasal kimlik kazanmaya ça-
lışıyor, kurduğu iki parti ile Irak seçimlerine katılıyor.
Hürriyet muhabiri Kasım Cindemir, zaman zaman
VVashington'dan adını vermediği bir yetkiliden çar-
pıcı demeçler, açıklamalar bildirir; dün de böyle bir
haberini okuduk. Kim ise o yetkili, Başbakan'ın izle-
diği başarısız politikaların üzerini örtme gayretinde-
ki son açıklamalarına tepki göstermiş, "Türkiye I-
rak'ın sahibi olmadığını ve bir başka ülke olduğunu
anlamalıdır. Türkiye, Irak'ın geleceğini belirleyemez"
demiş.
Bu iki cümle Amerika'nın Türkiye'ye gerçek bakı-
şını özetliyor. Bu Başbakan, bu Dışişleri Bakanı sa-
yesinde VVashington, "Otur oturduğun yerde, üstü-
ne vazife olmayan işlere burnunu sokma" demek is-
tiyor.
Feith ve VVestmacott imzalı demeçler bu gerçeği
gözlerden kaçırmaya çalışan cilalı söylemler.
Bizimkiler ne kadar övünse azdır. Verdik elimizi
VVashington'a, kolumuzu kurtaramıyoruz.
'TİCARİ KAYGIM1Z YOK'
Microsoft Türkiye:
dn
FATMA KOŞAR
Microsoft Türkiye Genel MiidürYardımcısı Se-
lim Zafer Ellialtı, Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın (MEB) "bilgisayarlaşma projesine"
veıdikleıi eğilim destcğinin ticari boyutu
olan bir anlaşmaya dayalı olmadığını belır-
tcrck, "Bunu satış sonrası hizmet gibi dü-
şıımııı. Tek amaç: Eğitim vermek" dedi.
Ellialtı, konıınun çarpıtıldığım savunarak
"Bu zararlı bir şeyse biz yapnıayalını o
halde. Buyursun eleştirenler eğitim des-
teği versin" diye konuştu. Ellialtı, Micro-
soft'un Türkiye'deki stratejisi, pazarpayı vc
Bili Gates'ın zıyaretinin ardından bilişim
sektöründen yükselen eleştirilerle ilgili so-
ruları yanıtladı. Ellialtı, eğitim destekleri-
nın pazar payını arttırma çabası olarak de-
ğerlendirilmesinin yanlış olduğunu ifade
ederek MEB'e verilen hi/melin karşılığm-
da para almadıklarının altını çizdi.
'Pazar zaten bizim'
Bugüne kadar veli eğitim porlalı, öğretmen-
ler için eğitim programı gibi konularda des-
tek sağladıklarını ifade edcn Ellialtı, şunla-
rı söyledi: "Bizim,MEB'le 'eğitim desteğı-
nin sadece Microsoft'tan alınmasım öngö-
ren' bir anlaşmamız yok ki! Madem böy-
le pazar payımız artıyor, (kaldı ki böyle
bir sorun yok, pazar zaten bizim) o halde
herkes eğitim vererek ürünlerinin nasıl
kullanılacağını anlatarak pazar payını
arttırsın." Ellialtı, Bill Gates'in Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti ve ısran
üzerıne Türkiye'ye geldiğini de anımsattı.
Tüccar zihniyeti okulda
MilliEğitim ve Maliye bakanlıklan, okul aile birliklerinin binalann dış cephesine reklam
almasına izin verdL Çocuklann kullanıldığım belirten EğitimSen mahkemeye başvuracak
F1RAT KOZOK
ANKARA - Bir yandan okııl-
lann mimari yapılannı daha es-
tetık hale getirmek için proje
başlatan Milli Eğitim Bakanlıgı,
diğer yandan okul binalarına
reklam alınmasına izin veriyor.
Bakanlığın oluru ile okul aile
birlikleri, okulun bina ve tesısle-
rinin dış cephelerıne, çatılarına
ve çevre duvarlanna reklam ala-
bilecek. EğitimSen Genel Baş-
kanı Alaaddin Dinçcr, "Bu
tam bir deli saçnıası. O zaman
Milli Eğitim Bakanlığı'nın,
Başbakanlık'ın, Maliye Ba-
kanlığı'nın duvarlanna da
reklam versinler" dedı.
Balıkesir Susurluk Endüstri
Meslek Lisesi Müdürlüğü, oku-
lun gereksinimlerini karşıiamak
üzere sürekli gelir elde et-
mek amacıyla firmalardan
kalıcı reklam alınması için
Milli Rğitim Bakanlı-
gı Erkek Teknik Öğ-
relim Genel Mü-
dürlüğü'nebaş-
vurdu. Oenel
müdürlük, ko-
nuyla ilgili olarak \T
Maliye Bakanlıgı ^
Milli Emlak Uenel Müdürlü-
ğü'nden görüş istedı. Maliye'den
gelen yanıtta, okul müdürlükle-
nnin mülkiyetı Hazine'ye ait
olup bakanlığa verilen binalann
dış cephelerıne, çatılanna ve çev-
re duvarlarına reklam ahnması-
na izin veremeyeceklerine işaret
edildi. Yanılta gerekli iznin Mil-
li Eğitim Bakanlıgı ile Maliye
Bakanlıgı arasındaki protokole
uygun olması karşılığında
sadece okul aile birlikle-
ıi tarafından verilebile-
ceği belirtildi. Mali-
ye'nin olumlu görüşü
üzerine Erkck Teknik Öğ-
retim Genel Müdür Ve-
kili Hüseyin Acır ta-
rafından Susurluk
Endüstri Meslek Li-
sesi Müdürlüğü'ne
gönderilen yazıda, okula reklam
alınabileceği belirtildi. Ikı ba-
kanlığın da reklam için olumlu
yanıl vcrmcsiyle birlıkte "oku-
la sürekli gelir sağlamak iste-
yen" her okul aile birlığı okulun
tüm dış cephelerını, bahçe du-
varlannı hatta çatılannı bile rek-
lam alanı olarak kullanabilecek.
Konuyu Cumhuriyet'e de-
ğerlendiren Eğitinı-Sen Başkanı
Dinçer, "Böyle bir uygulama
olur mu? O zaman bakanlığın
da duvarlanna reklam versin-
ler" dedi. Söz konusu uygula-
maya izin vermenin "tüccar
zihniyetinin ulaştığı boyutları
gözler önüne serdiğini" belir-
ten Dinçer, "Bu durum, piya-
sa mantığının eğitime egemen
kılınması anlayışının nerelere
geldiğini gösteriyor" diye ko-
nuştu. Okulların ticari amaçlı
kullanılamayacağını vıırgulayan
Dinçer, "Çocukları reklam
aracı olarak kullanıyorsunuz.
Bundan daha büyük sııç olur
mu? Bakanlıklar arasındaki
protokolün iptali için hukuk-
sal süreci başlatacağız. Bir sü-
re sonra da karneye, kitaba,
dergiye, önlüğe reklam alalım
diyecekler"dedi.
6
Hem güvensiz hem pahalı'
• Baştarafı 1. Sayfada
Kapalı kaynak kodunu, "son
teknolojiyle yapılmış bir bina-
da görev yapaıı güvenlik ele-
manlarını tanımamaya" ben-
zeten Karakoç, "Kapalı kod ne-
deniylc sizin kullandığımz alt-
yapı, işletim sistemi ve prog-
raınlar, bilginiz ve yetkiniz dı-
şında başka bilgisayar ve sis-
teınlere bilgi paylaştırabilir ve
başkaları sizin sisteminize eri-
şebilir" dedi. Karakoç, bu duru-
mun üikenin ulusal güvenliğiyle
ilgili çok önemli bir stratejık un-
PROF. KÖKSAL:
Toptan, tüfekten
daha stratejik
Türkiye Bilişim Derneği (l'BD)
Onursal Başkanı Prof. Aydm
Köksal bilişimle ilgili çahşmala-
nn, üikenin uzun dönemli strate-
jik çıkarlarını korumasıgerektiği
ni söyledi. Microsoft'la yapılan
anlaşmanın Türkiye'nin önünü ke-
sebilecek gelişmelere yol açma-
sının muhtemel olduğunu belirten
ICöksal, şöyle konuştu: "Hindis-
tan, Almanya, Çin gibi ülkeler,
tekelleşme eğilimlerine karşı
ulusal yazılım endüstı ilcı inin
bağımsızlığını korumak üzere,
planlı çalışma içindeyken Türki-
ye'nin de, Gatcs ile görüşürken,
benimscdiği ilkeleri, uzun dö-
nemli ulusal bir bilişim siyasası
oluşturacak doğrultuda sapta-
ması, açıklaması gerekirdi."
Türkiye'nin stratejik yazılım
sistemlerinin, kendi insangücüyle
gerçekleştirmesi gerektiğini vıır-
gulayan Köksal, "Bağımsızlık ve
güvenlik için, günümüzde en
stratejik konu, top tüfek değil,
en güçlü yazılım sistemlerine sa-
hip olabilmektir" dedi. Köksal,
AKP'nin konuyu gündeme getir-
mesinin çok önemli bir gelışme
olduğunu, ancak atılan adımlarda
dikkatlı olunması gerektiğini söy-
ledi. Köksal, konuyla ilgili kamu-
oyuna da bilgi verilmesini istedi.
sur olduğuna vurgu
yaptı. Karakoç, ka-
palı kaynak kodu-
nun uzun vadede çok ciddi mali-
yetlere neden olacağını söyledi.
'Bağımlılık varatacak'
Microsoft'un, Milli Eğitim Ba-
kanlıgı'nın öğretmenlere satıla-
cak dızüstü bılgisıyarlara ucuz iş-
letim sistemi hazırlayacağı yö-
nündekı haberlere değınen Kara-
koç, "Deve gelecek yerden ta-
vuk esirgenmez" dedi. Karakoç,
yazıhmlar kullanılmaya başla-
Microsoft
yınca bağınılılık ya-
ratacağını vurgula-
yarak "Bu, sistem-
de ileride yapılacak siirüııı
güncelleme ya da versiyon dc-
ğişikliği gibi yeniliklerde sizden
para istenirse bunu ödemekzo-
rundasınız demek" görüşünü
dile getirdı. Microsoft'un izledi-
ği yolu, "cep telefonu kullanıcı-
larına kontörü bir kez doldu-
rulmuş bedava kaıt verıneye"
benzeten Karakoç, kapalı kaynak
koduna ılışkin şu bilgileri verdi:
"Bizim üç güvenlik numaramız
Kaboğlu ve Oran ifade verdi
"Azınlık Raporu" ncdcniylc haklarında soruşturma açılan Baş-
bakanlık İnsan llaklaı ı Danışma Kurulu Başkanı İbrahim
Kaboğlu ile Kültürcl vc Azınlık Hakları Komisyonu Kaşka-
nıBaskın Oran, dün Ankara AdaletSarayı'nda,soruşturma-
yı yürütcn Basın Savcısı INadi Türkaslan'a ifade verdiler.
ifade sonrası açıklama yapaıı Kaboğlu soruşturmanın Tür-
kiye'nin geldiği nokta ve hedefleri bakımından üzüntü veri-
ci olduğunu ifade ederek cumhuriyct savcısına savunma yap-
madığını söyledi. Kaboğlu," Bunun yaptırınıı varsa katlana-
cağını. Soruşturnıa düşünce özgürlüğüne ve Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır" diye konuştu. Baskın Oran
da yaptığı açıklanıada, raporda tahrifat yapılıp yapılmadı-
ğı ve raporun içcriğinin anayasaya aykırı olup olmadığı ko-
nusunda savunma yaptığını söyledi. (Foloğıaf; AA)
var. Vatandaşlık, vergi ve ehli-
yct numarası. Antak bu numa-
raların hiçbirisi birbirinden
haberdar değil. Bu nedenle
ölenlerin SSK borcu çıkıyor. A-
ma açık kaynak kodlu yazıhm-
lar kullanılırsa bizim en ufak
bir rcsnıi işlemimizde vergi ııu-
marasım ayrı, kimlik numara-
sını ayrı vermememize gerek
kalmaz. Böylece maliyetlerde
de çok ciddi azalmalar olur."
'Bilijim politikası yok'
Açık kaynak kodu kullanan Li-
nux'un çok daha az maliyetli
olduğunu vurgulayan Kara-
koç, Türkiye'nin en önemli so-
rununun "partiler ve hükü-
metler üstü, akademik çev-
relerce de onaylanmış bir bi-
lişim politikası bulunmama-
sı" olduğunu söyledi.
'İpler eünde olmalı'
Linux uzmanı ve danışma-
nı Görkem Çetin, Türki-
ye'nin teknolojik açıdan geli-
şebihnesi için "iplerin mut-
laka kcndi elinde olması ge-
rektiğini" vurgulayarak "Biz
ne kadar teknolojiyi kendi-
ıııiz üretebilirsek güveııliği-
mizi o derece rahat sağla-
rız" dedi. Açık kaynak kodlu
yazıhmlar üzerinde kullanıcı-
ların her türlü değişikliği ya-
pabilme haklarının olduğuna
dikkat çeken Çetin, "Kapalı
kodda bu yok. Ülkeler açı-
sından ciddi bir riskoluştu-
ruyor" diye konuşutu.
Ispanya'nın Extramadura
bölgesinde 80 bin okul labora-
tuvarının, daha güvenli ve u-
cuz olması nedeniyle Linux
sistemiyle donatıldığını belir-
ten Çetin, bu nedenle yönetı-
cilerin yazılım ycnne altyapı-
ya ve personele yatırım yapa-
bildiklerını söyledi. Çetin,
Avusturya'nın Viyana kentin-
deki uzmanlarmın da bir ara-
yagelerekT(JBÎTAK1
in PAR-
DUS projesine benzeyen sis-
tem gcliştirdiklennı söyledi.
Kurumlar istihbarat korkusu nedeniyle Microsoft'tan uzak duruyor
Almanya <da Linux tercihi
İRFAN ERGİ
FRANKFURT - Bilişim pı-
yasasındaki gücünü kullanarak
hem yazılım hem de teknik alan-
da tekel oluşturan Birleşik Ame-
rikan şirketi Microsoft ile araya
konulan mesafe Almanya'da da
artıyor. Microsoft'un dünyadaki
en yaygın yazılım sistemi Win-
dovvs'un program şifrelerini
açıklamaya yanaşmaması ve N-
SA, ÇIA ve FBI gibi Amenkan
istihbarat teşkilatlarmın Wın-
dovvs programlannı kullanarak
elektronik istihbarat yapması,
özellikle hükümet kurumlanyla,
sanayi ve teknolojı kuruluşlan-
nın Microsoft'un yazılım
ürünlerine uzak durmasına
yol açıyor.
Microsoft'un IBM gibi
teknik bilişim cihazlan
üreten şirketlerle ış-
birliğı sonucu yazı-
lımlannı adeta zo-
nınlu biçımde son
tüketıciye dayat-
ması ve pahalı yazı-
lım ürünleri satması, sıra-
dan tüketicilerin de tahammül sı-
nırlarını zorluyor. Sürekli güven-
lik zaafları ortaya çıkan ve virüs
saldınlanna açık sistemler olma-
sı, grafik yüzeye dayalı Win-
dows yazılımlarını antipatik kı-
hyor. Microsoft Başkanı Bill
Cates'uı Avrupa ülkelerinde-
ki kulis faaliyetleri, hükümct-
lere yaptığı muazzam indi-
rim teklifleri dahi, Micro-
soft'a karşı güvensizlik
duvarını aşamıyor.
Almanya 2003 yılı
Haziranı'nda karar-
laştırdığı "tümleşik
elektronik yöne-
tim" (eGovernment) prog-
ramıyla 16 eyalet, 300 ıdari bi-
rim ve 13 bin belediyedekı bütün
bilişim hizmetlennı eşgüdümle-
meye başladı. Kaynak israfını
önlemeyı, venm ve sürati arttıra-
rak stratejik güvenlığı geliştir-
meyi amaçlayan bu faaliyetleri
yönetecck ycni birımler kurul-
du. Almanya, bu amaçla 4 mıl-
yon internet kaydı ve kamu ku-
rumlannın farklı amaçlarla ışlet-
tigi yedi bin kadar internet sunu-
munu daha güvenli olan "Li-
nux" sistemlerine geçirmeye
başladı.
Bilişim dünyasında açık kay-
nak sistemi "Open- Source-Sys-
tem" olarak adlandınlan Linux
işletim sistemi, güvenli olması,
program şifreleri ve diğer uygu-
İamalannın herkese açık olması,
yazılımlann ücretsiz temin edile-
bilmesi nedeniyle giderek daha
yaygın uygulama alanı buluyor.
GUNDEM MISTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Insanın yaşam disiplini vardır, sorumlu olduğu ku-
ruma ya da insanlara karşı disiplini vardır, çevresi-
ne karşı koruması gereken disiplin vardır...
Siyasette de "parti disiplini" vardır.
CHP'nin temel eksiklerinden biri de bu...
Sözümüz herkese.
En sıcak durum ise CHP Istanbul Milletvekili Zül-
fü Livaneli'nin partiye ilişkin değerlendirmeleri. Li-
vaneli'ye göre, CHP'yi vakfa dönüştürmek ve tarih-
teki yerini almasını sağlamak gerekiyor. Sözleri tep-
ki görünce de dün şu düzeltmeyi yaptı:
"Eleştirilerim CHP'ye değil, partiyönetimine!"
Bu durumda CHP yönetimini mi vakfa dönüştür-
mek gerekiyor? Ne bileyirn, Baykal Vakfı kurulma-
sını falan mı istiyor? önerisi buysa Baykal hayır da
demeyebilir. Mülkiyeti de kendi üstüne geçirebilir...
Işin kara mizahı bir yana, CHP'linin CHP'ye ve
CHP'liye yaptığını başkası yapamaz...
Yazıya Özdeyişle girdik, Livaneli'ye bir söz daha
armağan edelim:
İnsan dünyayı zapt eder, ağzını zapt edemez!
Buna karşın CHP Genel Merkezi'nin disiplin an-
layışı da şu:
Kendi yaptıklarının herkes tarafından onaylanma-
sı ve kurultayların tamamen tek kale oynanması...
Hakkâri- Hak gari _ _ ^ _
CHP'de 29-30 Ocak kurultayının tartışmaları bi-
tirmeyeceğini daha önce de vurgulamıştık. Aynen
öyle devam ediyor. Bu haftanın havası şu:
Baykal'a muhalefet cephesi birbirine muhalefet
etmeye başladı.
Arayışlar arasında yeni bir parti kurmak bile var.
Hemen vurgulayalım; ana gövdeden kopan hareket-
ler kolay kolay başarıya ulaşamazlar. Üstelik bunun
sağlam bir gerekçesi yoksa, tamamen kişisel bir çı-
kış olur.
Bir başka arayış SHP'nin yeniden canlandırılması.
Canlanırmı?
Bu soruya Karayalçın, "SHP ölmemişti ki, can-
landırılmaya çalışılsın" yanıtını verebilir. Onun adı-
na biz bir şey demiş olmayalım. Eğer arayış, CHP'-
den kopacak bir gaıp milletvekili SHP'ye katılsın ve
Meclis'te grup oluştursun yönündeyse, Karayalçın
açısından tarih tekerrür ediyor demektir!
lyi parti lafının üstüne gelirmiş; dün yazıyı kaleme
alırken SHP'nin bir zarfı geldi. Açtım, bugün SHP
kadrosunda yer alan Mustafa Kul, Nihat Matkap,
Fehmi Işıklar, Mehmet Kerimoğlu, Yücel Top ve
Bülent Danışoğlu'ndan kurulu komisyon "Istihdam
Kurultayı" hazırlıyormuş.
Ne güzel, bakarsınız ilk istihdamı CHP'den olası
kopmaları bünyelerine alarak gerçekleştirebilirler!
Siyasette mizah kaldırmak zordur ama, CHP'Iİ
muhaliflerin giderek omurgasızlaşmasını başka tür-
lü anlatmak zordu. Aflarına sığınıyoruz.
CHP Genel Merkezi'ne dönelim... Değişiklik ol-
mazsa cumartesi günü PM toplantısı var. Livane-
li'den Derviş'e 3 Kasım 2002 seçimlerinin gözde-
leri parti yönetiminde yok. CHP'nin son kurultayı
öncesinde ister istemez 3 Kasım seçimlerindeki tar-
tışmalar da geldi geçti gözümüzün önünden. Bay-
kal o dönemde CHP listelerine dışarıdan girmiş ad-
lar için şu tanımı kullanmıştı:
- Hepsi sıfır kilometre!
Bugün bakıyoruz da gerçekten öyleymiş...
Hepsi sıfır!
Baykal dün Hakkâri dönüşü basın toplantısı dü-
zenledi. Sadece Livaneli'ye ilişkin soruya yanıt ver-
mekle yetindi. Ağırlıklı olarak Hakkâri depremine
değindi. Erdoğan'ın Uzak Asya'daki felaket için ka-
pı kapı para isteyip Hakkâri'yi görmezden gelmesi
gerçekten kabul edilebilir gibi değil. Hakkâri'nin
CHP içindeki muhalifler açısından bağlantısı ise şöy-
le kurulabilir:
- Deprem partimizde de hissedildi. Biraz da bize
hak gari!
ankcum(rt cumhuriyet.com.tr
BAKANAKDAĞ'DAN İI'İRAF:
Yedi danışmana
üçyerden maaş
AYŞE SAYIN
ANKARA - Tasarruf gerekçesiyle emeklilcre ka-
muda çalışma yasağı getiren AKP hükümetinin
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bakanlık danış-
manı sıfatını da taşıyan hekimlere "3 ayrı yer-
den ücret ödeııdiği" itirafında bulundu. Ak-
dağ, CHP'li Mehmet Uğur Neşşar'ın konuya
ilişkin soru önergesinc verdiği yanıtta, kadro-
ları Anadolu'nun çeşitli hastanelerınde olan an-
cak Ankara'daki çeşitli hastanelere başhekim
yardımcısı olarak atanan hekimlere maaş ve dö-
ner sermaye payının yanı sıra bakanlık tarafın-
dan maaş ödendiğini doğruladı.
CHP'li Neşşar, Meclis'e taşıdı
CHP'li Neşşar, Bakan Akdağ'ın bakanhkta gö-
rev yapan 7 danışmanına "3 ayrı yerden ma-
aş ödendiği" yönündeki savlarınıTBMM gün-
demine taşıdı. Neşşar, bakanlık danışmanları vc
başhekim yardımcıhklarına alanan doktorlar
Yasin Erkoç, 11 ınç Yılmaz, Sinan Koruklu-
oğlu, Sebahattin Aydın, Mehmet Demir,AtiI-
la Oğuzboyalı, EkremAtabakan' ın hem dok-
tor olarak çalıştığı hastanelerden, hem bakan-
lıktan, hem de başhekim yardımcısı sıfatıyla
döner sermayeden ücret alıp almadığı konu-
sunda bilgi istedı. Akdağ, tabiplere Sağlık Mü-
dürlüğü, Sağlık Müdür Yardımcılığı, Baştabip-
lik ve Baştabip yardımcılığı görevlerini ikinci
görev olarak verilebilmesının Devlet Memur-
lan Yasası'nın 88. maddesınde düzenlendiğini,
"bu suretle atanan ilgililere kanunun 175.
nıaddesi uyarınca ikinci görev aylığı öden-
diğini" bildirdi. Akdağ, söz konusu personel-
Ie ilgili mevzuat uyarınca aynca döner serma-
yeden ek ödemc yapıldığını belirtti.