Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eğitim-Sen Başkanı Alaaddin Dinçer, hükümetin dava sürecinde sessiz kalmasını eleştirdi
Kapablmaya ikincikez retANKARA (Cumhuriyet Bürosıı)-
Ankara 2. Iş Mahkemesi, Yargıtay'ın
bozma kararımn ardından Eğitim-
Sen'in tüzüğünde anadilde öğrenim
ifadesine yer verdiği gerekçesiyle
kapatılması istemini ikinci kez red-
detti. Kararın temyiz edilmesi duru-
munda dosya Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu'nda görüşülecek.
İLK KARARDA DIRENILDI
Yargıtay' ın bozma karanndan son-
ra yeniden görülen davanın dünkü ka-
rar duruşmasına, Eğitim-Sen Genel
Başkanı Alaaddin Dinçer ve sendi-
ka yönetim kurulu üyeleri ile çok
sayıda avukat katıldı. Eğitim- Sen'in
avukatlan, mahkcmeden ilk kara-
rında dırenmesıni talep ettiler. Yar
gıç Kudret Kurt, davanın reddine
karar verildiğini açıkladı.
KESK Genel Başkanı Sami Evren
ve Eğitım-Sen Genel Başkanı Ala-
Eğitim-Sen'in tüzüğünde anadilde
öğrenim ifadesine yer verdiği
gerekçesiyle kapatılması istemini
Ankara 2. İş Mahkemesi de reddetti.
Alaaddin Dinçer, Eğitim-Sen'in
mücadelesine kaldığı yerden devam
edeceğini söyledi. KESK Genel Başkanı
Sami Evren de karan "Hukukun
üstünlüğü tcyit edildi" diye yorumladı.
addin Dinçer, duruşmadan sonra Ad-
liye önünde karan değerlendirdiler.
Evren, "Mahkemeninilkkarannda
direnmesi ile hukukun üstünlüğü te-
yit edildi. Davanın bıı kadar büyü-
tiilıııcsi, ülkcmizdcki farklı kültiir vc
kimliklcrinrencideedilmesi doğru de-
ğildi. Hayırlı olsun" dedı.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer
de dava sürecince kendilcrini dcstck-
leyen herkese teşekkür etti. Mahke-
menin, örgütlenme alanının demok-
ratikleşmesinin önünü açan bir ka-
rar verdiğinı anlatan Alaaddin Din-
çer, "Ankara 2. İş Mahkemesi, 15
EylüTde söylediklerini teyit etti. An
kara'da yargıçlann da ulduğunu or-
taya koydu" dedi.
"HüKÜMET NİYE SUSUYOR'
Dinçer, demokrasi mücadelesi iv-
mesinin daha da yükseleceğı yenı bır
dönemin başladığını ifade ederek,
grev ve toplusözleşmeli sendikal
haklan eldc crmek için mücadelele-
rinin süreceğını kaydettı. Hüküme-
tin, "demokrasi kahramanlığını ve
havariliğini kimscyc bırakmadığını"
belirten Dinçer, iktidann dava süre-
cinde sessiz kalmasını eleştirdi. Dın-
çeı, "Hükümethâlâsusuyor.Merak
cdiyorum, Sayın yargıç kadar da mı
yürekleri yok" diye konuştu.
Ankara Cumhurıyet Başsavcılığı,
mahkemenin kararını temyiz eder-
se, dosya Yargıtay Hukuk Genel Ku-
rulu'na gidecek. Genel kurulun ve-
receğı karar kesin nıtelık taşıyacak.
Davanamede, Eğitim-Sen tüzü-
ğünün "Scndikanın AmaçlarT baş-
lıklı 2. maddesinin (b) bendindeki
anadilde öğrenime ilışkın ifadenın
anayasanın 3. maddesindeki "Tür-
kiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve
millctiylc bölünmez bir bütündür.
Resıııi dili Türkçedir" hükmüne ve
1 ürkçe dışında hiçbir dilin eğitim ve
öğretım kurumlannda Türkiye Cum-
huriyeti vatandaşlarına anadilleri
olarak öğretilemeyeceğini düzen-
leyen 42. maddesıne aykırı olduğu
ıfade edılerek, sendikanın kapatıl-
ması isteniyordu. Mahkeme, ilk ka-
rarında davanın reddine karar ver-
miş, Yargıtay 9. Hukuk Daıresi ise
bu karan bozmuştu.
OKULLARA ŞİRKET MODELİ
Oğrenciler
müşteri
olacakANKAJRA(CumhuriyetBürosu)-Milli Eği-
tim Bakanlığı (MEB), kantin, açık alan ve sa-
lonların üçüncü kişilerc kiralanıp işletilmesi-
ne olanak saglayacak okul aile birliği yönet-
meliği hazırlıyor. Taslak aşamasındaki yönet-
meliğe göre her okulun bir bütçesi ve gelir-
gider defteri olacak. Okul aile birlikleri, hiz-
met satın alabileceği gibi peısonel de çalıştı-
rabilecek. Bakanhk, Milli Eğitim Temel Ya-
sası'ndayapılandeğişiklikdoğrultusundaokul
aile birligi yönetmelik taslağı hazırladı. Bu-
na göre, okul müdürü, yönetici, öğretmenler
ve veliler, okul aile birligi üyesı olacak. Okul
aile birliklerinin genel kurul, yönetim kurulu
ve denetim kurulundan oluşmasını öngören tas-
lakta yer alan düzenle-
• Milli Eğitim
Bakanlığı'nın
hazırladığı okul
aile birliği
yönctmcliğinc
göre kantin,
açık alan ve
salonlar üçüncü
kişilere
kiralanıp
işletilebilecek.
Buna göre okul
aile birlikleri,
personel
çalıştırabilecek.
mclcr şöylc:
v' Genel kurul, oku-
lun ve öğrencilerin ih-
tiyaçlarını dikkate ala-
rak tahmini bütçe bclir-
leyccek. Yönetim kuru-
lu, eğitim-öğretimde
karşılaşılan güçlükle-
rin giderilmesine katkı-
da bulunacak.
• Okul aile birlik-
leri, gerektiğinde hiz-
met satın alabilecek,
okulun gereksinımle-
rıni göz önünde bulun-
durarak personel çalış-
tırabilecek. Tatillerde
veya derslerden sonra
okulun spor salonu, kü-
tüphane, bilgisayar, laboratuvar ve atölyeleri
gibi eğitim ortamlarından, velilerın de yarar-
landınlması için geıekli çalışmalan yapacak.
• Ayni ve nakdi bağışlaı belge karşılığı ka-
bul edilecek.
• Okul aile birlikleri, okula gclır getıncı ça-
lışmalarda bulunacak. Kantin, açık alan, sa-
lon ve benzeri yerleri eğitim-öğretimi aksal-
mayacak şekilde üçüncükişilerekiralarna usu-
lü ile işlcttirecek vcya işletccek. îhale komis-
yon başkanı vc üyeleri ile yönetim ve dene-
tim kurulu üyelerinın üçüncü dereceye kadar
olan yakınlan ihaleye katılamayacak.
Eğitimciler duruşma öncesindeki geceyi sendika binalarında geçirdi
Karar sevinçlekarşılandı
EÖİTÎM • SEN
KAPATILAMAZ
Sabaha kadarnöbettutanAmasyah eğitim emekçileri karardan memnun. (MEHMET MENEKŞE)
• Eğitim-Sen'in kapatılma kararımn reddedilmesi eğitim emekçileri
tarafindan tüm yurtta sevinçle karşılandı. Sendika binalannın
önünde toplanan ve "Eğitim-Sen kapatılamaz" diyen eğitim emekçi-
lerine siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de destek verdi.
Yurt Habeıieri Servisi - Eğitim
emekçileri, Ankara 2. İş
Mahkemesi'nin Eğitim-Sen
1
in
kapatılmasıyla ilgili davayı
reddetmesını sevinçle karşıladılar.
Eğıtim-Sen'liler dün görülecek
duruşma öncesindeki geceyi sendika
binalannda geçirdiler. lskenderun'da
önceki gece Inönü Meydam'nda
toplanan emekçiler "Eğitim-Scn
güncşi karartılanıaz'", "Aıuıdil hakkı
engellenemez", "Yaşasın iş, ekmek,
özgürlük mücadelemiz" sloganlarıyla
sendika binasına kadar yürüdüler.
DASKİYA KARSIN...
Eğitım-Sen Şube Sekreteri Coşkun
Selçuk, "Eğitim-Scn kurulduğu
günden bu yana, bin'mscl cğitimin
vazgeçilmez ilkesi olan anadilde
eğitimi, temel amaçlanndan biri
olarak önüne koymuş, en zor
dönemlerde bile her türlü baskıya
rağınen bu yolda mücadelcsini
sürdürmüştür" dedi. Selçuk'un
açıklamasının ardından eğitim
emekçileri sendika binasına çıkarak
geceyi burada geçirdiler.
Malatya'da da sendika binası
önünde toplanan eğitim emekçilerine
birçok siyasi parti ve sivil toplum
örgütü temsilcisi destek verdi.
Buradan Soykan Parkı'na kadar
meşalelerle yürüyen sendikacılar
adına Şube Başkanı Erdoğan
Canpolat'ın basın açıklamasının
okumasının ardından grup dağıldı.
S<
İskcııdcı uıılıı eğitim emekçileri de tnönü Meydam'nda toplandı. (Fotoğraf: AKJN BODUR)
»ONUÇ MERAKLA BEKLENDI
Amasya'da da sabaha kadar
sendikada nöbet lutan eğitimciler,
dünkü duruşmanın sonucunu merakla
beklediler.
Ankara 2. İş Mahkemesi'nin
kapatmayla ilgili davayı reddetmesini
sevinçle karşılayan eğitimciler,
Atatürk Anıtı önünde toplandılar.
Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı
Mehmet Saydaın, "Bu karar aylardır
alanlarda, basın açıklamalannda dile
getirdiğuniz davanın hukuki ve meşnı
olmadığı görüşümüzü doğnüanuştır.
Bu karar yürüttüğumüz onurlu ve
kararlı miicadelemizin bir ürünüdür.
Elimizde 'Eğitim-Sen kapatılamaz'
pankartuu bir kez daha taşnnak
istemiyoruz" diye konuştu.
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(<r cumhuriyet.com.tr
Her şey bilimkurgu yazarlarının beyninde baş-
lıyor. Ardından bilimkurgu kitaplarını beyazper-
deye taşıyan sinema yazarları bu ütopyalara ye-
ni bir ruh katıyorlar. Sonuncu aşamada ise bilim
adamları ütopyaları gerçekleştirmek için çalışı-
yorlar. Çoğunlukla da yapıyorlar.
Jules Verne'nin Aya Seyahat kitabı yıllar
sonra hemen hemen aynı şekilde gerçekleşti-
rildi. Robotlar artık yaşantımızın kanıksanmış
terimlerinden birisi oldu. Arthur C. Clarke'ın
uzay yolculukları için asansör kullanma fikrini
ortaya atmasının üzerinden 40 seneye yakın za-
man geçtikten sonra bir Türk tasarımcı ATA
adını verdiği uzay asansörünün aslında ger-
çekleşmesi olası bir şey olduğunu kâğıt üze-
rinde kanıtladı ve projesini gerçekleştirmek için
çalışmaya başladı.
ATA asansörü ile yalnızca astronotların değil
tüm insanların istediği zaman uzaya gidebilece-
ğini söyleyen 31 yaşındaki Serkan Anılır, NA-
SA görevlisi olarak Japonya Uzay Havacılık Da-
iresi'nde (JAXA) Uzay- Fizik Departmanı'nda ta-
kım lideri olarak görev yapıyor. Mimarlık okuma-
sına karşın uzay, fizik veya animasyon dünyası-
na merak salan ve oraya yönelen Serkan Anılır,
şu sıralar uzaydan enerji temini üzerinde çalışı-
Her Şey Düş Gücü ile Başlıyor
yor. Anılır bir anlamda gökyüzünden ve uzaydan
güneş toplamaya hazırlanıyor.
Dünya, robot sözcüğü ile ilk kez Karel Çapek'in
kitabında tanıştı. 1920'lerde; Çek yazar Karel
Çapek, Rossums Üniversal Robots adlı oyunun-
da bazı makine adamlardan söz eder ve kendi
kendine iş gören makine adamlar anlamına ge-
len robot tanımlamasını getirir. Sözcük buradan
hemen tüm dillere değişmeden geçti.
Robot konusunda yazan en önemli yazarlar-
dan birisi de Isaac Asimov'dur. Asimov düşü-
nebilen, analiz yapabilen robotlara yer verdiği ki-
taplarında bu varlıkların davranış biçimlerini be-
lirleyen yasaların var olması gerektiğini vurgular.
Yazar üretim aşamasında her robotun beynine
üç emir kazınması gerektiğini söyler.
1 - Bir robot; insana zarar veremez. Hatta ha-
reketsiz kalarak bir insanın kendi kendisine za-
rar vermesine de fırsat tanıyamaz...
2- Bir robot; birinci kuralla çelişkiye düşen
emirler dışında insan tarafindan verilen tüm emir-
lere uymak zorundadır...
3- Bir robot; birinci ve ikinci kuralla çelişkiye
düşmeyecek doğrultuda kendi varlığını da ko-
mmak zorundadır...
Bugünlerde ise ABD Savunma Bakanlığı Pen-
tagon robot askerler geliştiriyor. ABD'nin Irak'ta-
ki asker kaybının planlananın üstüne çıkması
üzerine Pentagon, henüz deneme aşamasında
olan robotun gelecek yıldan itibaren Irak'ta kul-
lanılabileceğini belirtiyor. İlk olarak Bosna, ar-
dından da Afganistan'da kullanılan 'talon' adlı as-
ker-robotların daha gelişmiş bir modeli olan bu
yeni robot şarj edilebilir pillerle çalışıyor. Robot
1.600 metre uzaklıktan kontrol edilebiliyor. Da-
ha sonraki aşamalarda yapay zekâ ile donatıla-
cak olan robot askerin tehlikeli bölgelerde gö-
rev yapması planlanıyor.
Bu haberin üzerine Irak işgalinin ilk günlerini
anımsamakta yarar var. ABD, elleri kolları bağlı
bir ulusun askeri hedeflerini "akıllı bombalarla
ateş yağmuruna tutmuş ve direncini kırmayı
amaçlamıştı. Televizyon ekranlarından naklen
yayımlanan bu süreçte akıllı bombaların sık sık
hedeflerini şaşırıp yoğun sivil ölümlerine yol aç-
tığını hep birlikte izlemiştik. Şimdi düşünelim;
ABD'nin robot askerlerinin yapay zekâsı akıllı
bombalar gibi hedeflerini şaşırırsa ne olacak?..
Herhalde Asimov'un 3 robot kuralı bu savaş
makinelerinin beynine kazınmayacak. Çünkü
böylesi bir durumda düşman da olsa bir insan-
la karşı karşıya kalan robot kendini yok etmek
zorunda kalacak. Biraz şakayla karışık belki de
bu yasalar şöyle değiştirilerek robotların beyni-
ne kazınacak:
1 - Bir robot; insana zarar verir. Hatta bir insa-
nın kendi kendisine zarar vermesine fırsat tanı-
madan onun yerine ona zarar verir.
2- Bir robot; birinci kuralla çelişkiye düşen
emirleri yerine getirmez.
3- Bir robot; her koşulda düşman olarak ta-
nımladığı varlığı yok etmek zorundadır...
Julis Verne yeni dünyalar keşfetmek istiyor; Isa-
ac Asimov insan sevgisini robotların beynine ka-
zıyor; Türk tasarımcı Serkan Anılır gökyüzünden
güneş toplamak istiyor. Bilim adamları bu ütop-
yalan gerçekleştirmek için çalışıyor. ABD ise ken-
di iradesiyle insan öldüren makineler yapmaya
uğraşıyor. Belki de bilimkurgu yazarları artık
kalemlerini bir kenara bırakmalılar.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Karikatür ve Hoşgörü
Karikatürçizeri, eserinden dolayı "düşünce suç-
lusu" sayılır mı?
Sorunun yanıtını, "Türkiye'deyaşıyorsa neya-
zık ki evet" diye vereceğim. Basın özgürlüğünün
adamakıllı askıya ahndığı dönemlerde, Ratıp Ta-
hir Burak gibi, Mim Uykusuz gibi, Halim gibi ka-
rikatür sanatçıları çizgileri nedeniyleyargılandı, hat-
ta hapis yattılar. Aziz Nesin, "Marko Paşa" adıyla
birgülmecedergisiyayımlardı. Dergigerçi "gülme-
ce" amaçlıydı. Ama, nasıl bir hiciv makinesiydi? Her
sayısı, daha dağıtıma verilirken toplatılırdı. Marko
Paşa kapatıldı mı, yerini "Malûm Paşa" alırdı. Aziz
cezaevindeyse, nöbet Sabahattin Alî'ye geçerdi.
özellikle Ratıp Tahir Burak'ın çizgileri ile döne-
min Başbakanı Adnan Menderes ile uğraşmak-
tan zevk aldığını söylemeliyim. CHP'nin resmi or-
ganı "Ulus"ta haftada bir gün arka sayfanın ya-
rısında yayımlanan karikatürlerde ana konu mut-
laka Adnan Bey'di. Ulus o karikatürleri renkli ola-
rak yayımlıyordu. Rotatif sistemde renklerin kay-
madan oturması, dönemin teknolojisine göre zor-
du ve gazete bu işi daha iyi başarabilmek için
195O'li yıllarda Ingiltere'den son sistem bir ma-
kine getirtmişti.
Usta karikatürcü dönemin başbakanını sık sık "ke-
di" olarak çizmekten hoşlanırdı. Başka bir hobisi
de yine Adnan Bey'i kadın olarak çizmekti. "Niçin
kedi" derseniz, Burak'a göre Başbakan çocuklu-
ğunda kedilerden çok korkarmış. Sanatçı da o du-
rumu anımsatmaktan galiba hoşlanıyormuş.
Menderes, Burak hakkında çok dava açtırttı. Ra-
tıp Tahir'in savunmasını üstlenen eski bir basın
avukatı olarak söyleyeyim. Karikatürcüyü mahkûm
edenler, kedi çizimlerinde "hakaret, küçük düşür-
me" gibi suçlamalara sığınan savcılar gibi düşün-
medikleri için o yönden açılan davalara itibar et-
mediler. Ama erkek olan başbakanın kadın giysi-
leri içinde çizilmesini de hapis ile cezalandırdılar.
Eğri ya da doğru yapıp yapmadıkları elbette
tartışılır. Bugün de o tartışmaya, hukuk fakültele-
rinin ceza kürsüleri ya da düşünce özgürlüğü plat-
formlarında yer verilirken sanatçılardan ölümsüz-
leşmiş adları ile, saygı ile söz edilir. Onlara özgür-
lüğü çok görenlerin, isimleri ise ne yazık ki çok-
tan unutulmuştur.
Bu yazı niye?
Şimdi okurlarım, güncel sorunlar birbirini izler-
ken niçin anılardehlizinegiderek karikatür ve hoş-
görü konularını işlediğimi sorgulayabilir. Onu da
söyleyeyim: Çizerimiz Musa Kart'ın 9 Mayıs gü-
nü bu gazetede yayımlanan bir karikatüründe Sa-
yın Başbakanı kedi olarak göstermesi dava ko-
nusu olmuş. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkeme-
si'nin Sayın Yargıcı, davayı sonuçlandırmış ve
hem Musa'yı, hem de Yazıişleri Sorumlu Müdürü
Mehmet Sucu'yu ağır birtazminat cezasına mah-
kûm etmiş. Dosya şimdi Yargıtay'da. Sürmekte olan
bir dava hakkında görüş bildirmenin suç sayıldı-
ğı bir ülkede 55 yıldır kalem oynatan bir kişi ola-
rak, elbette Yargıtay kararımn beklenmesi gerek-
tiğini biliyorum. Bu nedenle kırmızı çizgiye yaklaş-
madan söyleyeyim. Birçok gazetede karikatürün,
yani hoşgörünün bu davayı açan kişide bulunup
bulunmadığı sorgulanıyor, tartışılıyor. Tartışma bu
gidişle belki de, kedi gibi evlerin vazgeçilmez kü-
çük sahiplerini seven ve besleyenleri de ilgilendi-
recek boyutlara ulaşacaktır. Çünkü arkadaşlarımı-
zı cezalandıran hüküm fıkrasında kedilere benze-
tilmek, kişiler için gülünç ve küçük düşürücü ola-
rak kayda geçiyor.
Demek Sayın Başbakan kedi olarak çizilmeyi
küçük düşürücü olarak algıladığı için Kart ile Su-
cu'yu dava ediyor. Geçenlerde Türkiye'yi AB'nin ka-
palı kapısından içeri girebilmek için zorlayan ay-
yıldız işlenmiş fes giyen bir köpek olarak çizen Al-
man "Bild" gazetesi hakkında dava açılmak şöy-
le dursun, bir esef ya da kınama mektubu yazıldı-
ğını duyanınız var mı? "Onuyapanlar Alman ama"
yanıtını verecekseniz, Musa Kart ile Mehmet Su-
cu' nun suçlarının bizim yurttaşlarımız olmaktan mı
ileri geldiğini sormalıyım. "Yok, o gerçekten hepi-
mizi üzen çizgiler bir AB ülkesi organında yayım-
landı. Bu yayın için alınganlık gösterirsek özgür-
lükçü düşünmediğimiz anlaşılır" yanıtını verecek-
seniz, şunu peşin söyleyin de giderek düşen mas-
keler ardındaki gerçeğin ortaya çıktığını dosta düş-
mana ilan edelim.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgit(«)e-kolay.net
Sendikalara tsunami îzni
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sendika vc
konfederasyonlann eğitime ve yurtdışında
meydana gelen doğal afetlere katkı yapabilmesi
yolunu açan tasan dün TBMM'ye gönderildi.
Sendikalar Yasasf nda değişiklikler öngören yasa
tasansıyla sendika ve konfederasyonlann mal
varlıklan ve gelirlerini kullanmalan önündekı bazı
kısıtlamalar kaldınldı. Tasanda, sendika ve
konfederasyonlann "üyelik şartı aranmaksızın,
nakit mevcutlannın yüzdc 25'ini aşmamak
kaydıyla ve genel kurul karanyla, Milli Eğitim
Bakanlığı'na devretmek üzere ayni ve nakdi
yardımda bulunulması" öngörülüyor.
Demirel ifade verdi
• Istanbul Haber Servisi - El konulan
Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel,
hakkında "evrakta sahtecilik" suçundan 4 ile
10 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması
istemiyle Mersin'de açılan dava kapsamında
talimatla ifade verdi. Mersin Ağır Ceza
Mahkemesi'nin talimat yazısı üzerine Kartal
Cezaevi'nden getirilen Demirel, lstanbul 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi.
Taksici Gülbahar toprağa verildi
• İstanbul Habcr Servisi - Küçükçekmece'de
öldüıülmüş olarak bulunan taksici trfan
Gülbahar'ın cenazesi toprağa verildi. trfan
Gülbahar'm (26) cenazesi Yenibosna'daki
Melunet Akif Camii'nde kılınaıı öğle namazımn
ardından Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Gülbahar'ın cenazesine, ailesi, yakınlan ve
tneslektaşlan ile lstanbul Otomobilcıler Esnaf
Odası Başkanı Semih Kaçanoğlu katıldı.