23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eğitim-Sen Başkanı Alaaddin Dinçer, hükümetin dava sürecinde sessiz kalmasını eleştirdi Kapablmaya ikincikez retANKARA (Cumhuriyet Bürosıı)- Ankara 2. Iş Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararımn ardından Eğitim- Sen'in tüzüğünde anadilde öğrenim ifadesine yer verdiği gerekçesiyle kapatılması istemini ikinci kez red- detti. Kararın temyiz edilmesi duru- munda dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda görüşülecek. İLK KARARDA DIRENILDI Yargıtay' ın bozma karanndan son- ra yeniden görülen davanın dünkü ka- rar duruşmasına, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve sendi- ka yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda avukat katıldı. Eğitim- Sen'in avukatlan, mahkcmeden ilk kara- rında dırenmesıni talep ettiler. Yar gıç Kudret Kurt, davanın reddine karar verildiğini açıkladı. KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Eğitım-Sen Genel Başkanı Ala- Eğitim-Sen'in tüzüğünde anadilde öğrenim ifadesine yer verdiği gerekçesiyle kapatılması istemini Ankara 2. İş Mahkemesi de reddetti. Alaaddin Dinçer, Eğitim-Sen'in mücadelesine kaldığı yerden devam edeceğini söyledi. KESK Genel Başkanı Sami Evren de karan "Hukukun üstünlüğü tcyit edildi" diye yorumladı. addin Dinçer, duruşmadan sonra Ad- liye önünde karan değerlendirdiler. Evren, "Mahkemeninilkkarannda direnmesi ile hukukun üstünlüğü te- yit edildi. Davanın bıı kadar büyü- tiilıııcsi, ülkcmizdcki farklı kültiir vc kimliklcrinrencideedilmesi doğru de- ğildi. Hayırlı olsun" dedı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer de dava sürecince kendilcrini dcstck- leyen herkese teşekkür etti. Mahke- menin, örgütlenme alanının demok- ratikleşmesinin önünü açan bir ka- rar verdiğinı anlatan Alaaddin Din- çer, "Ankara 2. İş Mahkemesi, 15 EylüTde söylediklerini teyit etti. An kara'da yargıçlann da ulduğunu or- taya koydu" dedi. "HüKÜMET NİYE SUSUYOR' Dinçer, demokrasi mücadelesi iv- mesinin daha da yükseleceğı yenı bır dönemin başladığını ifade ederek, grev ve toplusözleşmeli sendikal haklan eldc crmek için mücadelele- rinin süreceğını kaydettı. Hüküme- tin, "demokrasi kahramanlığını ve havariliğini kimscyc bırakmadığını" belirten Dinçer, iktidann dava süre- cinde sessiz kalmasını eleştirdi. Dın- çeı, "Hükümethâlâsusuyor.Merak cdiyorum, Sayın yargıç kadar da mı yürekleri yok" diye konuştu. Ankara Cumhurıyet Başsavcılığı, mahkemenin kararını temyiz eder- se, dosya Yargıtay Hukuk Genel Ku- rulu'na gidecek. Genel kurulun ve- receğı karar kesin nıtelık taşıyacak. Davanamede, Eğitim-Sen tüzü- ğünün "Scndikanın AmaçlarT baş- lıklı 2. maddesinin (b) bendindeki anadilde öğrenime ilışkın ifadenın anayasanın 3. maddesindeki "Tür- kiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve millctiylc bölünmez bir bütündür. Resıııi dili Türkçedir" hükmüne ve 1 ürkçe dışında hiçbir dilin eğitim ve öğretım kurumlannda Türkiye Cum- huriyeti vatandaşlarına anadilleri olarak öğretilemeyeceğini düzen- leyen 42. maddesıne aykırı olduğu ıfade edılerek, sendikanın kapatıl- ması isteniyordu. Mahkeme, ilk ka- rarında davanın reddine karar ver- miş, Yargıtay 9. Hukuk Daıresi ise bu karan bozmuştu. OKULLARA ŞİRKET MODELİ Oğrenciler müşteri olacakANKAJRA(CumhuriyetBürosu)-Milli Eği- tim Bakanlığı (MEB), kantin, açık alan ve sa- lonların üçüncü kişilerc kiralanıp işletilmesi- ne olanak saglayacak okul aile birliği yönet- meliği hazırlıyor. Taslak aşamasındaki yönet- meliğe göre her okulun bir bütçesi ve gelir- gider defteri olacak. Okul aile birlikleri, hiz- met satın alabileceği gibi peısonel de çalıştı- rabilecek. Bakanhk, Milli Eğitim Temel Ya- sası'ndayapılandeğişiklikdoğrultusundaokul aile birligi yönetmelik taslağı hazırladı. Bu- na göre, okul müdürü, yönetici, öğretmenler ve veliler, okul aile birligi üyesı olacak. Okul aile birliklerinin genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulundan oluşmasını öngören tas- lakta yer alan düzenle- • Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı okul aile birliği yönctmcliğinc göre kantin, açık alan ve salonlar üçüncü kişilere kiralanıp işletilebilecek. Buna göre okul aile birlikleri, personel çalıştırabilecek. mclcr şöylc: v' Genel kurul, oku- lun ve öğrencilerin ih- tiyaçlarını dikkate ala- rak tahmini bütçe bclir- leyccek. Yönetim kuru- lu, eğitim-öğretimde karşılaşılan güçlükle- rin giderilmesine katkı- da bulunacak. • Okul aile birlik- leri, gerektiğinde hiz- met satın alabilecek, okulun gereksinımle- rıni göz önünde bulun- durarak personel çalış- tırabilecek. Tatillerde veya derslerden sonra okulun spor salonu, kü- tüphane, bilgisayar, laboratuvar ve atölyeleri gibi eğitim ortamlarından, velilerın de yarar- landınlması için geıekli çalışmalan yapacak. • Ayni ve nakdi bağışlaı belge karşılığı ka- bul edilecek. • Okul aile birlikleri, okula gclır getıncı ça- lışmalarda bulunacak. Kantin, açık alan, sa- lon ve benzeri yerleri eğitim-öğretimi aksal- mayacak şekilde üçüncükişilerekiralarna usu- lü ile işlcttirecek vcya işletccek. îhale komis- yon başkanı vc üyeleri ile yönetim ve dene- tim kurulu üyelerinın üçüncü dereceye kadar olan yakınlan ihaleye katılamayacak. Eğitimciler duruşma öncesindeki geceyi sendika binalarında geçirdi Karar sevinçlekarşılandı EÖİTÎM • SEN KAPATILAMAZ Sabaha kadarnöbettutanAmasyah eğitim emekçileri karardan memnun. (MEHMET MENEKŞE) • Eğitim-Sen'in kapatılma kararımn reddedilmesi eğitim emekçileri tarafindan tüm yurtta sevinçle karşılandı. Sendika binalannın önünde toplanan ve "Eğitim-Sen kapatılamaz" diyen eğitim emekçi- lerine siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de destek verdi. Yurt Habeıieri Servisi - Eğitim emekçileri, Ankara 2. İş Mahkemesi'nin Eğitim-Sen 1 in kapatılmasıyla ilgili davayı reddetmesını sevinçle karşıladılar. Eğıtim-Sen'liler dün görülecek duruşma öncesindeki geceyi sendika binalannda geçirdiler. lskenderun'da önceki gece Inönü Meydam'nda toplanan emekçiler "Eğitim-Scn güncşi karartılanıaz'", "Aıuıdil hakkı engellenemez", "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz" sloganlarıyla sendika binasına kadar yürüdüler. DASKİYA KARSIN... Eğitım-Sen Şube Sekreteri Coşkun Selçuk, "Eğitim-Scn kurulduğu günden bu yana, bin'mscl cğitimin vazgeçilmez ilkesi olan anadilde eğitimi, temel amaçlanndan biri olarak önüne koymuş, en zor dönemlerde bile her türlü baskıya rağınen bu yolda mücadelcsini sürdürmüştür" dedi. Selçuk'un açıklamasının ardından eğitim emekçileri sendika binasına çıkarak geceyi burada geçirdiler. Malatya'da da sendika binası önünde toplanan eğitim emekçilerine birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi destek verdi. Buradan Soykan Parkı'na kadar meşalelerle yürüyen sendikacılar adına Şube Başkanı Erdoğan Canpolat'ın basın açıklamasının okumasının ardından grup dağıldı. S< İskcııdcı uıılıı eğitim emekçileri de tnönü Meydam'nda toplandı. (Fotoğraf: AKJN BODUR) »ONUÇ MERAKLA BEKLENDI Amasya'da da sabaha kadar sendikada nöbet lutan eğitimciler, dünkü duruşmanın sonucunu merakla beklediler. Ankara 2. İş Mahkemesi'nin kapatmayla ilgili davayı reddetmesini sevinçle karşılayan eğitimciler, Atatürk Anıtı önünde toplandılar. Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Mehmet Saydaın, "Bu karar aylardır alanlarda, basın açıklamalannda dile getirdiğuniz davanın hukuki ve meşnı olmadığı görüşümüzü doğnüanuştır. Bu karar yürüttüğumüz onurlu ve kararlı miicadelemizin bir ürünüdür. Elimizde 'Eğitim-Sen kapatılamaz' pankartuu bir kez daha taşnnak istemiyoruz" diye konuştu. ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(<r cumhuriyet.com.tr Her şey bilimkurgu yazarlarının beyninde baş- lıyor. Ardından bilimkurgu kitaplarını beyazper- deye taşıyan sinema yazarları bu ütopyalara ye- ni bir ruh katıyorlar. Sonuncu aşamada ise bilim adamları ütopyaları gerçekleştirmek için çalışı- yorlar. Çoğunlukla da yapıyorlar. Jules Verne'nin Aya Seyahat kitabı yıllar sonra hemen hemen aynı şekilde gerçekleşti- rildi. Robotlar artık yaşantımızın kanıksanmış terimlerinden birisi oldu. Arthur C. Clarke'ın uzay yolculukları için asansör kullanma fikrini ortaya atmasının üzerinden 40 seneye yakın za- man geçtikten sonra bir Türk tasarımcı ATA adını verdiği uzay asansörünün aslında ger- çekleşmesi olası bir şey olduğunu kâğıt üze- rinde kanıtladı ve projesini gerçekleştirmek için çalışmaya başladı. ATA asansörü ile yalnızca astronotların değil tüm insanların istediği zaman uzaya gidebilece- ğini söyleyen 31 yaşındaki Serkan Anılır, NA- SA görevlisi olarak Japonya Uzay Havacılık Da- iresi'nde (JAXA) Uzay- Fizik Departmanı'nda ta- kım lideri olarak görev yapıyor. Mimarlık okuma- sına karşın uzay, fizik veya animasyon dünyası- na merak salan ve oraya yönelen Serkan Anılır, şu sıralar uzaydan enerji temini üzerinde çalışı- Her Şey Düş Gücü ile Başlıyor yor. Anılır bir anlamda gökyüzünden ve uzaydan güneş toplamaya hazırlanıyor. Dünya, robot sözcüğü ile ilk kez Karel Çapek'in kitabında tanıştı. 1920'lerde; Çek yazar Karel Çapek, Rossums Üniversal Robots adlı oyunun- da bazı makine adamlardan söz eder ve kendi kendine iş gören makine adamlar anlamına ge- len robot tanımlamasını getirir. Sözcük buradan hemen tüm dillere değişmeden geçti. Robot konusunda yazan en önemli yazarlar- dan birisi de Isaac Asimov'dur. Asimov düşü- nebilen, analiz yapabilen robotlara yer verdiği ki- taplarında bu varlıkların davranış biçimlerini be- lirleyen yasaların var olması gerektiğini vurgular. Yazar üretim aşamasında her robotun beynine üç emir kazınması gerektiğini söyler. 1 - Bir robot; insana zarar veremez. Hatta ha- reketsiz kalarak bir insanın kendi kendisine za- rar vermesine de fırsat tanıyamaz... 2- Bir robot; birinci kuralla çelişkiye düşen emirler dışında insan tarafindan verilen tüm emir- lere uymak zorundadır... 3- Bir robot; birinci ve ikinci kuralla çelişkiye düşmeyecek doğrultuda kendi varlığını da ko- mmak zorundadır... Bugünlerde ise ABD Savunma Bakanlığı Pen- tagon robot askerler geliştiriyor. ABD'nin Irak'ta- ki asker kaybının planlananın üstüne çıkması üzerine Pentagon, henüz deneme aşamasında olan robotun gelecek yıldan itibaren Irak'ta kul- lanılabileceğini belirtiyor. İlk olarak Bosna, ar- dından da Afganistan'da kullanılan 'talon' adlı as- ker-robotların daha gelişmiş bir modeli olan bu yeni robot şarj edilebilir pillerle çalışıyor. Robot 1.600 metre uzaklıktan kontrol edilebiliyor. Da- ha sonraki aşamalarda yapay zekâ ile donatıla- cak olan robot askerin tehlikeli bölgelerde gö- rev yapması planlanıyor. Bu haberin üzerine Irak işgalinin ilk günlerini anımsamakta yarar var. ABD, elleri kolları bağlı bir ulusun askeri hedeflerini "akıllı bombalarla ateş yağmuruna tutmuş ve direncini kırmayı amaçlamıştı. Televizyon ekranlarından naklen yayımlanan bu süreçte akıllı bombaların sık sık hedeflerini şaşırıp yoğun sivil ölümlerine yol aç- tığını hep birlikte izlemiştik. Şimdi düşünelim; ABD'nin robot askerlerinin yapay zekâsı akıllı bombalar gibi hedeflerini şaşırırsa ne olacak?.. Herhalde Asimov'un 3 robot kuralı bu savaş makinelerinin beynine kazınmayacak. Çünkü böylesi bir durumda düşman da olsa bir insan- la karşı karşıya kalan robot kendini yok etmek zorunda kalacak. Biraz şakayla karışık belki de bu yasalar şöyle değiştirilerek robotların beyni- ne kazınacak: 1 - Bir robot; insana zarar verir. Hatta bir insa- nın kendi kendisine zarar vermesine fırsat tanı- madan onun yerine ona zarar verir. 2- Bir robot; birinci kuralla çelişkiye düşen emirleri yerine getirmez. 3- Bir robot; her koşulda düşman olarak ta- nımladığı varlığı yok etmek zorundadır... Julis Verne yeni dünyalar keşfetmek istiyor; Isa- ac Asimov insan sevgisini robotların beynine ka- zıyor; Türk tasarımcı Serkan Anılır gökyüzünden güneş toplamak istiyor. Bilim adamları bu ütop- yalan gerçekleştirmek için çalışıyor. ABD ise ken- di iradesiyle insan öldüren makineler yapmaya uğraşıyor. Belki de bilimkurgu yazarları artık kalemlerini bir kenara bırakmalılar. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Karikatür ve Hoşgörü Karikatürçizeri, eserinden dolayı "düşünce suç- lusu" sayılır mı? Sorunun yanıtını, "Türkiye'deyaşıyorsa neya- zık ki evet" diye vereceğim. Basın özgürlüğünün adamakıllı askıya ahndığı dönemlerde, Ratıp Ta- hir Burak gibi, Mim Uykusuz gibi, Halim gibi ka- rikatür sanatçıları çizgileri nedeniyleyargılandı, hat- ta hapis yattılar. Aziz Nesin, "Marko Paşa" adıyla birgülmecedergisiyayımlardı. Dergigerçi "gülme- ce" amaçlıydı. Ama, nasıl bir hiciv makinesiydi? Her sayısı, daha dağıtıma verilirken toplatılırdı. Marko Paşa kapatıldı mı, yerini "Malûm Paşa" alırdı. Aziz cezaevindeyse, nöbet Sabahattin Alî'ye geçerdi. özellikle Ratıp Tahir Burak'ın çizgileri ile döne- min Başbakanı Adnan Menderes ile uğraşmak- tan zevk aldığını söylemeliyim. CHP'nin resmi or- ganı "Ulus"ta haftada bir gün arka sayfanın ya- rısında yayımlanan karikatürlerde ana konu mut- laka Adnan Bey'di. Ulus o karikatürleri renkli ola- rak yayımlıyordu. Rotatif sistemde renklerin kay- madan oturması, dönemin teknolojisine göre zor- du ve gazete bu işi daha iyi başarabilmek için 195O'li yıllarda Ingiltere'den son sistem bir ma- kine getirtmişti. Usta karikatürcü dönemin başbakanını sık sık "ke- di" olarak çizmekten hoşlanırdı. Başka bir hobisi de yine Adnan Bey'i kadın olarak çizmekti. "Niçin kedi" derseniz, Burak'a göre Başbakan çocuklu- ğunda kedilerden çok korkarmış. Sanatçı da o du- rumu anımsatmaktan galiba hoşlanıyormuş. Menderes, Burak hakkında çok dava açtırttı. Ra- tıp Tahir'in savunmasını üstlenen eski bir basın avukatı olarak söyleyeyim. Karikatürcüyü mahkûm edenler, kedi çizimlerinde "hakaret, küçük düşür- me" gibi suçlamalara sığınan savcılar gibi düşün- medikleri için o yönden açılan davalara itibar et- mediler. Ama erkek olan başbakanın kadın giysi- leri içinde çizilmesini de hapis ile cezalandırdılar. Eğri ya da doğru yapıp yapmadıkları elbette tartışılır. Bugün de o tartışmaya, hukuk fakültele- rinin ceza kürsüleri ya da düşünce özgürlüğü plat- formlarında yer verilirken sanatçılardan ölümsüz- leşmiş adları ile, saygı ile söz edilir. Onlara özgür- lüğü çok görenlerin, isimleri ise ne yazık ki çok- tan unutulmuştur. Bu yazı niye? Şimdi okurlarım, güncel sorunlar birbirini izler- ken niçin anılardehlizinegiderek karikatür ve hoş- görü konularını işlediğimi sorgulayabilir. Onu da söyleyeyim: Çizerimiz Musa Kart'ın 9 Mayıs gü- nü bu gazetede yayımlanan bir karikatüründe Sa- yın Başbakanı kedi olarak göstermesi dava ko- nusu olmuş. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkeme- si'nin Sayın Yargıcı, davayı sonuçlandırmış ve hem Musa'yı, hem de Yazıişleri Sorumlu Müdürü Mehmet Sucu'yu ağır birtazminat cezasına mah- kûm etmiş. Dosya şimdi Yargıtay'da. Sürmekte olan bir dava hakkında görüş bildirmenin suç sayıldı- ğı bir ülkede 55 yıldır kalem oynatan bir kişi ola- rak, elbette Yargıtay kararımn beklenmesi gerek- tiğini biliyorum. Bu nedenle kırmızı çizgiye yaklaş- madan söyleyeyim. Birçok gazetede karikatürün, yani hoşgörünün bu davayı açan kişide bulunup bulunmadığı sorgulanıyor, tartışılıyor. Tartışma bu gidişle belki de, kedi gibi evlerin vazgeçilmez kü- çük sahiplerini seven ve besleyenleri de ilgilendi- recek boyutlara ulaşacaktır. Çünkü arkadaşlarımı- zı cezalandıran hüküm fıkrasında kedilere benze- tilmek, kişiler için gülünç ve küçük düşürücü ola- rak kayda geçiyor. Demek Sayın Başbakan kedi olarak çizilmeyi küçük düşürücü olarak algıladığı için Kart ile Su- cu'yu dava ediyor. Geçenlerde Türkiye'yi AB'nin ka- palı kapısından içeri girebilmek için zorlayan ay- yıldız işlenmiş fes giyen bir köpek olarak çizen Al- man "Bild" gazetesi hakkında dava açılmak şöy- le dursun, bir esef ya da kınama mektubu yazıldı- ğını duyanınız var mı? "Onuyapanlar Alman ama" yanıtını verecekseniz, Musa Kart ile Mehmet Su- cu' nun suçlarının bizim yurttaşlarımız olmaktan mı ileri geldiğini sormalıyım. "Yok, o gerçekten hepi- mizi üzen çizgiler bir AB ülkesi organında yayım- landı. Bu yayın için alınganlık gösterirsek özgür- lükçü düşünmediğimiz anlaşılır" yanıtını verecek- seniz, şunu peşin söyleyin de giderek düşen mas- keler ardındaki gerçeğin ortaya çıktığını dosta düş- mana ilan edelim. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit(«)e-kolay.net Sendikalara tsunami îzni • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sendika vc konfederasyonlann eğitime ve yurtdışında meydana gelen doğal afetlere katkı yapabilmesi yolunu açan tasan dün TBMM'ye gönderildi. Sendikalar Yasasf nda değişiklikler öngören yasa tasansıyla sendika ve konfederasyonlann mal varlıklan ve gelirlerini kullanmalan önündekı bazı kısıtlamalar kaldınldı. Tasanda, sendika ve konfederasyonlann "üyelik şartı aranmaksızın, nakit mevcutlannın yüzdc 25'ini aşmamak kaydıyla ve genel kurul karanyla, Milli Eğitim Bakanlığı'na devretmek üzere ayni ve nakdi yardımda bulunulması" öngörülüyor. Demirel ifade verdi • Istanbul Haber Servisi - El konulan Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel, hakkında "evrakta sahtecilik" suçundan 4 ile 10 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması istemiyle Mersin'de açılan dava kapsamında talimatla ifade verdi. Mersin Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimat yazısı üzerine Kartal Cezaevi'nden getirilen Demirel, lstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. Taksici Gülbahar toprağa verildi • İstanbul Habcr Servisi - Küçükçekmece'de öldüıülmüş olarak bulunan taksici trfan Gülbahar'ın cenazesi toprağa verildi. trfan Gülbahar'm (26) cenazesi Yenibosna'daki Melunet Akif Camii'nde kılınaıı öğle namazımn ardından Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verildi. Gülbahar'ın cenazesine, ailesi, yakınlan ve tneslektaşlan ile lstanbul Otomobilcıler Esnaf Odası Başkanı Semih Kaçanoğlu katıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear