25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2005 SALI 14 KULTUR kulturc cumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL SabahattinAli'yesahnedenbakışSabahattin Ali'yi okur musunuz? Şiirlerini, öykülerini, 'Kııyııcaklı Yu- suf, 'İçimizdekiŞeytan', 'KürkMan- tolu Madonna' romanlarını okudu- nuz mu? Ege'de bir tatil yöresine gi- derken ne zaman Kuyucak'tan geç- sem, Yusuf'un serüveninin gözleri- min önünden baştan sona kımbilirka~ çıncı kez geçiverdiğini söylesem ina- nır mısınız? Sabahattin Alı'nın fotoğraf ları- nı gördünüz mü lıiç? Aydın kimliği, gözlüklerinin arkasındaki bakışla- rından okunan, o pırıl pırıl giyimli bcycfendinin, minik kızi Filiz'Ie çek- tirdiği fotoğraflardakı sevecenlığıne lanık oldunuz mu? Filiz Ali'nin 'Fi- liz HiçÜzülmcsin' başlıklı kilabı eli- nize geçti mı? Ankara'da Devlet K.onser vatu- varı Tiyatro Bölümü'nün kurucusu Carl Ebcrt'in çevirmeni ve drama- turgu olarak çalışmış, yıllarını Ana- dolu'da öğrctmenlik yaparak geçir- miş, yazdıklanndan dolayı hapisha- nelerle tanışmış, sonunda geçımıni nakliyccilik yaparak sağlamak zorun- da kalmış bu edebiyat erinin, 1948 Nisanrnda, 41 yaşındayken, 'faili meçhuT bir cinayete kurban gittiği- ni duyduğunuzda şaşırmış mıydı- nız? Yoksa, 20. yüzyılın son çeyre- ğindc tanık olduğunuz, onlarca 'gii- leryüzlü' aydınımızı 'faili meçhul' şiddel ülayfarında yitirmiş olmatnı- zın ahijkanlığı içinde 'olağan' mı saymıştıniz? Falll meçhul clnayet Ankara Sanat Tiyatrosu, ıçınde bulunduğumuz tiyatro dönemin- deAIiBerktay'ın Sabahattin Ali'nin yapıtlarından vc yaşamöyküsün- den yola çıkarak yazdığı 'Benim Meskenim Dağlardır' adlı oyunu sunuyor. Rutkay Aziz'in sahnele- diği ve Sabahattin Ali'yi oynadı- ğı oyıın, 'Memleketimden îıısan Manzaralan' ile bırlıkte, hafta için- de Anadolu'nun çeşitli yörelerin de, hafla sonlaı ında Ankara'da ser- gilcniyor. Alı Berktay ılgınç bir yaklaşım- A nkara Sanat Tiyatrosu, tiyatro dönemini, yazar Ali Berktay'ın 'özel' bir kurguyla Sabahattin Ali'nin dünyasına açıldığı 'Benim Meskenim Dağlardır' oyunuyla sürdürüyor. 'Belgesel' olanla 'kurmaca ' olanı iç içe sunan, 'bilgilendirmek'ten çok, 'sezdirme 'yi amaçlayan, seyirciyi Sabahattin Ali 'nin yapıtlarını okumaya özendiren, yalın ve özenli bir çalışma. lakurgulamış oyunu. üiuıümüzde gcçcn olayda iki gazeteci adayı (Nihat ve Ömer) Sabahattin Ali 'nin 'şaibeli' ölümüne ılışkın bir dosya üstünde çalışıyorlar. Ömer bu sü- reç içinde, yazann yaşamından bö- lümleri, yapıtlarını, özel yazıları- nı ve bunlann tümünde yansıyan dünya görüşünü adım adım özüm- süyor ve aı aştııdığı kişiyle bütün- leşiyor. Bu 'bütünleşme' aşaması, Sabahattin Ali'nin ve yazdıkları- nın aynı akışın bir parçası olarak salıııedekı yerlennı almasıyla ger- çekleşiyor. Sabahatlin Ali'nin ya- şantilan ile yazdıklarındanbölüm- ler, anlar, örgelerya da kışıler, için- de yer aldıklan özgün bağlamlar- dan çıkartılıp bir 'düş' düzeneği içinde birbiriyle örtüşlürülmüş. 'Bugün'ü belirleyen Yazı Işleri Bü- rosu'ndaki sahnelerde bile 'şimdi' ve 'geçmiş', Mıdgcscl olaif ile 'kur- maca ohııf iç içe akıyor. Sabahattin Ali'nin dünyasında gezlntl Yazar Berktay'ın amacı Sabahat- tin Ali'nin yapıtlarından bazılarını sahneye uyarlamak değil, Sabahat- tin Alı'nın 'dünya'sını algılama yo- lunda toplanmıs, yaşamsal/düşün- sel/sanatsal verıler arasında yaptı- ğı 'gezinti'yi sahne dılıne dönüş- tiirmek olmuş. Böylece yazann yaşamını ya da kımi yapıtlarını 'dramatizasyon' yoluyla öne çıkartarak tiyatrolaştı- ran bir sahne anlatımı yerıne, yaşa- ma kurmacadan, kurnıacaya ya- şamdan izdüşümlcr getiren, 'bilgi- lendirmek'ten çok 'sezdirme' ama- cı güttüğü ıçın ızleyenin düşgücü- nü harekete geçiren, Sabahattin Ali ve yapıtlaı ı hakkında 'dahaçokbil- me' iştahı uyandıran bir çalışma çıkmış ortaya. Bu amaçla da oyun- dakaynak olarak kullanılan metin- ler program dcrgisinde aynntılı ola- rak belirtilmiş. Yönetmen Rutkay Aziz ve Yö- netmen Yardımcısı Füsun Akay, oyunun gerçekle kurmaca arasında gidip gclen düşsel akışını kesiksiz bir sahne trafiği ve ışıkla karanlı- ğın kucaklaştığı loş bir ortam için- de gerçekleştirmişler. Bu ortam Ca- lııl Berkay'ın müzik, Şeyda Demi- röz'ün kostüm, dekor ve mask, Mu- rat Atmış'ın ışık, OsmanKaya'nın efekt lasarımlarıyla görsel-işitsel tabana oturtulmus,. Ancak, sahne- ler değıştıkçe -geri planda- dcğiş.- tirilen 'parça' dekorlann taşınma- sının daha 'scssiz' kılınamamış ol- ması seyircinin dikkatini dağıttığı gibi akışı da zedeliyor. Hüzün- yüklü bir yapım 'Benim Meskenim Dağlardır', ta- kım oyunculuğuna dayalı bir yapını gerektiriyor. Nesimi Kaygusuz (Ömer), CengizSezgin (Nihat), Ha- kan Sahnmış (Yazı lşleri Müdiirü) süreklı rollen dışında başka kışılık- lere de bürünürken, Erol Demiröz, Aylin Saraç, Ebru Saçar, Hasan Ballıktaş, II. Tarhan Karagöz ve Eray Cezayirlioğlu çeşitli kompo- zisyon rollerı sunuyorlar. Yalnızca Sabahattin Ali'yi canlandıran Rut- kay Aziz, rolüne sesi ve jestleriy- Ie oyuncu kişıliğinin damgasını vu- rurken, Filız Ali'yi oynayan Ayşe- giil Ünlü kısacık rolüne yalmlıkla yaklaşmış. Kompozisyon rollerin- de yer yer oyunun akışını yavaşla- tan yorumlara gidildiği (söz geli- mi, 'Muhbir7 ve 'Flrar Hikâyesi', 'Raik Efendi' sahnelerinde) görü- lüyor. Bu tür sahnelerin hızlandı- nlması gerekıyor. Genel olarak isc oyunu sanp sarmalayan bellı belır- siz 'hüzün' ortamı özenle korunu- yor. 'Benim Meskenim Dağlardır' Sa- bahattin Ali'yi okumuş ya da oku- mamış olanlar içın farklı tatlar su- nan, söyleyecek sözü olan bir oyun. lzleyin. TOLGA ÖRNEK'IN SON BELGESELİNDE ÇANAK.KALE SAVAŞ1 10 ASKERİN TANIKLIKLARIYLA ANLATILIYOR 'Gelibolu' 18 Marfta gösterime giriyor... Kttltür Servisi - Atatürk, Nemrut ve llititler belgesellerinin yönetmeni Tolga Örnek'ın son filmi 'Gelibolu' Çanakkale Savaşı'nın 90. yıl dönümiinde, 18 Mart 2005'te gösterime giriyor. Dünya tarihine yön vercn, uğrunda binlerce şehit verilen, Mustafa Keıııal Atatürk'ü tarih sahnesine çıkaran, Avustıalya ve Yeııi Zelanda'nın ulus olmalannı sağlayan, Sovyet Devrimi'ne zemin hazırlayan Çanakkale Savaşı, Doğuş Grubu ana sponsorluğunda beyazperdeye taşınıyor. Belgesclde, tarıhın en büyük 2. kara çikarma harekâtı olan Çanakkale Savaşı, bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış mektuplar, belgeler ve fotoğraflarla, savaşın 90. yılında tamamen nesnel açıdan ele alınıyor. 6 yılda tamamlandı Nisan ayında Yeni Zelanda ve Avustralya sinemalannda da göstenlecek olan 'Gelibolu', sadece Türk askerlerinin değil; dın, dil, ırk, uyruk gözetmeksızın sıperdekı tüm askerlerin acılannı ve duygulannı anlatan insan öykülennden oluşuyor. üelgeseldc 2 Ingiliz, 3 Yeni Zelandalı, 3 Avııstralyalı ve 2 Türk toplam 10 ana karakterin yaşadıkları mektup ve günlükleriyle anlatılıyor. Ön hazırlıklan ve çekımi toplam 6 yıl süren 'Gelibolu' için lngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, Avusturya, Avustralya, Yeni Zelanda ve Iürkiye'dekı yetmışin üzerinde arşıvden yararlanıldı ve Çanakkale uzmanı 16 uluslararası tarihçiyle işbirliğı yapıldı. lngiltere Krallık Savaş Müzesi, Avustralya Savaş Müzesı, Yeni Zelanda Kültür Bakanlıgı ve Türk askeri müzelennin işbirlığıyle gerçekleştirilen belgesel, filmformatıylada ön plana çıkıyor. High Definition formatında çekilerek 35 mm basılacak film Türkiye'de bu formatta çekilen ilk belgesel olma özelliğini taşıyor. Uluslararası bir eklp Filmin yapımcısı pek çok yabancı fılme ımzasını atmış olan Ilaıııdi Döker, aıaştırma koordinatörü Dr. Feza Toker, görüntü yönetmeni Volkcr Tittcl, sanat yönetmeni Oliver Munch Fılmın özel efektlerini Karl-Heinz Bochnig, müziklennı ıse Demir Demirkan. SABAHAT AKKİRAZ & MUSTAFA ÖZARSLAN "BİRÜKTE TÜRKÜLER SÖYLÜYORUZ" KONSERLERİ Türkülerin dünyaca ünlü sesi Sabahat AKKİRAZ ve türkülerin genç kuşak sesi Mustafa ÖZARSLAN, "Birlikte Türküler Söylüyoruz" konserleri kapsamında Istanbul'da üç konşer gerçekleştirecek. Beraber türkü söyleme geleneğinin temel alınacağı konserler dizisinde, farklı iki kuşak müzisyenin birlikte gerçekleştirecekleri performanslar kendi dalında da bir ilk olacak. Istanbul konserlerinin ardından Nisan ayı sonunda Türkiye Turnesine çıkacak olan Sabahat AKKİRAZ ve Mustafa ÖZARSLAN Anadolu'daki dinleyicileri ile de buluşacaklar. Konser Tarihleri ve Yerleri: • 23.02.2005 Yeni Melek Konser Salonu - BEYOĞLU (0 212 24497 00) • 24.02.2005 Barış Manço Kültür Merkezi-AVCILAR(509 90 55) • 27.02.2005 Yayla Sanat Merkezi - MALTEPE (0 216 383 99 20) Âİ' ' W^Km ü s İ f f •"•• ' • TBteiK'"" 1 i l 1 m SABAHAT.MUSTAFA AKKİRAZ ÖZARSLAN Bkim ıi/nKuL£n SÖftÜVOfil/L Ertem Göreç TRT'ye sattığı 8 film için ödeme yapacak Sinemada ilk telifhaklan ödeniyor Haber Merkezi - Yapımcı- yönetmen Ertem Göreç, TRT'ye kiraladığı 8 film için, bu filmlerın senarist ve yönetmenlerine Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Bırliği (SETEM) aracılığıyla ödeme yapacak. Bu konııda SETEM'e noter kanalıyla taalılıütte bulunan Ertem Göreç, ileride telif bedeli oranının artması durumunda buna uyacağını dabildirdi. Telif bedeli alan ilk sanalçılar,Mcmduh Ün, Vedat Türkali, Halit Refığ, Aüf Yılmaz, Ertem Göreç ve Safa ÖnaL Telif alacak sanatçılardan FarukKenç (vânslen), Lale Oraloğlu, Orlıaıı Elmas (vârisleri),Ö. Lütfi Akad ve Metin Erksan ile görüşmelerse sürüyor. Sanatçılar telif ücretlerini 'Ölmeyen Aşk', 'Kırık Çanaklar', 'Bir Bahar Akşamı', 'Otobüs Yolcııları', 'Şehirdeki Yabancı', 'Üç IekeriekU Bisiklet', 'Yılanlann Öcü' ve 'Ah Güzel İstanbul' adlı yapıtlan ıçın alıyorlar. SETEM: "Arkasının gelmeslnl dlliyoruz" Ertem Göreç'in attığı bu ilk adımın, diğer yapımcılara da örnek olmasını ve uygulamanın arkasının gelmesını dilediklerini açıklayan SETEM yönetimi, ancak bu şekilde sinemanın bir meslek olarak sürdürülebileceğine dıkkat çekti. SETEM yönetiminin açıklanıasında, Fikri Mülkiyet Hakları Yasası'nda açıkça belirtildıği gibi bir sinematografik yapıtın ortaklaşa sahipleri olan senarist, yönetmen ve özgün film müziği bestecilenne saygı gösterilmesi gerektiğini anımsatarak yapıt sahıbinin iznı alınmadan bu yapıtlann oynatılmaması gerektiğini vurguladı. 12 Haziran 2003'te ilk genel kurulunu yapan SETEM'in yönetim kurulunda başkan Yapımcı-yönctmen Ertem Göreç. olarak Ersin Pertan, as başkaıı olarak Semih Kaplanoğlu, genel sekreter olarak Feza Şuıar, sayman olarak da avukat Özgül Beyazıt Kıvanç görev yapıyor. (0 212 251 82 90) YAZI ODASI SELİM İLERt Istanbul'da Okuduğum Bazı Kitaplar (3) Doğan Kardeş ciltlerinden büsbütün uzak- laşmamakla birlikte, artık çocuk romanlarının dönemini, çağını, işte Hep O Şarkı'yla kapat- mıştım. Doğan Kardeş ciltlerine gelince; yirmilerim- de bile onlardan tat aldım. Bugün bulsatn, yi- ne sayfalarına karışıp giderim. Söylediğim gibi Reşat Nuri Güntekin'in ya pıtı içimi titretiyordu. Akşamgüneşi de, Yaprak Dökümü, Çalıkuşu da. Hele Akşamgüneşi! Akşamgüneşi'ni on biryaşımdayken, tek bir günde, yemeden içmeden kesilerek, ruh sı- kışmaları içinde, soluksoluğaokumuştum. Da- ha Cihangir'deki evdeyiz. "Denizde kâğıt fenerlerle donanmış kayık- lar dolaşıyor, rıhtım gazino ve kahvelerinde orkestralardan gayda ve laternaya kadar çal- gılar çalıyordu." Görür gibiydim. Zaten yıllarca da gördüm! O kadar ki, Ada, Her Yalnızlık Gibi'yi yazarken Ak- şamgüneşi bu sahnesi ve başka sahneleriyle yanı başımda, benimle birlikteydi. Sahneleri, adeta, roman kişisi yapmaya çalıştım. Şunu şaşırarak hissettim: Romandaki taşra köşesi; şeklin, ışığın, göl- genin bambaşka yaşamı beni kendine tutsak etmişti. Zamanlar geçmiş, etkileniş silinme- mişti. Hem Akşamgüneşi'nin renklerini özlüyor- dum; hem Jülide'yle eniştesinin imkânsız aşk- larına tapınıyordum. O kadar ki kâğıt fenerlerin, renkli ampullerin sudaki yansımaları bende saplantıya dönüştü. Şu an en çok ne görmek istersin diye sorsa- nız, suda ışıklar derim... Belki de en çok Reşat Nuri'yle roman sa- natına bağlandım. Yaztatillerinde hemen hergün Cağaloğlu'na gidiyordum. Semih Lûtfi Kitabevi'ni o zaman- lar keşfettim. Ankara Caddesi'ndeydi. İki yan- lı camekânında geçmiş günlerin tozlu roman- ları hâlâ sergileniyordu. İşte, Server Bedi'nin Selma ve Gölgesi'ni ni- hayet oradan edinebilmiştim. Bizdeki ilk vam- pirella romanı! Müthiş bir roman; Peyami Sa- fa onu niye Server Bedi kimliğine bürünerek ya- yımlamış, bence başlı başına bir yazı, incele- me konusu. Güzide Sabri'yi oradaki kitaplarından tanı- dım. Kapaklardaki resimlersararmıştı, kitapla- rın yaprakları sararmıştı. Asıl, Güzide Sabri'nin yazdıkları enikonu sararmıştı. Yabangülü'nü, Necla'yı, ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi'ni yine de severek okudum. Teşvikiye'deki evde, küçük odama bir kitap- lık yaptırıldı. Kitaplarımı abece sırasıyla diziyor- dum. Romanları, öykü kitaplarını ayırıyor, biri- cik kitaplığımı yeniden düzenliyordum. Şimdi- ki büyük kitaplığım karmakarışık. 'Ara da bul kitaplığı' diyorum ona... Bazan günlerce, hiç sıkılmadan, okuduğum romanların özetini çıkarırdım. Bir 'roman özet- leri' defterim vardı. Böyle böyle yazmayı öğ- reniyordum galiba. "Semih Lûtfi'nin Ucuz Romanları" serisin- den yayımlanmış bir iki Aka Gündüz romanı. Hangileriydi? Biri, Çapraz Delikanlı olmalı. Bir Şoförün Gizli Defteri, Inkılap Yayınları'nın ba- sımıdır. Fakat o günlerde, Çağlayan Yayınları'nın es- ki kitaplarını sokaktezgâhlarında bulacak, Aka Gündüz'ün Bir Kızın Masalı'nı da oralardan edinecektim. Bir Kızın Masalı bende gerçekten masal hül- yası bırakmıştır. Yalnızca bir kez okumama kar- şın. Yitirdim o kitabı. Bir daha da hiçbir eski ki- tap satıcısında bulamadım. özlemim var! Yine Semih Lûtfi basımı Afrodit Buhurdanın- da Bir Kadın, o güne kadar okuduğum roman- lardan çok farklıydı. Reşat Enis'in eseri, za- man içinde öğrenecektim, Türkan Şoray'ı, Selçuk Baran'ı, Ahmet Oktay'ı da çok etki- lemiş. Cinnet dolu bir melodrama oturtulmuş, na- türalist ve alabildiğine acı fabrika hayatı sah- neleriyle yüklü Afrodit Buhurdanında Bir Kadın edebiyat tarihlerimizin cimrice, hatta nankör- ce yaklaştığı romanlar arasındadır. Öneriler: KitapA'üzün Romanı, Nicole Avril, Sema Rifat'ın çevirisi, Doğan Kitap, 2005. (Yüzün tarihinde heyecanlı bir gezinti.) Hunter S. Thompson intihar etti • LOS ANGELES (AFP) - 'Las Vegas'ta Korku ve Nefret' adlı kitabın yazaıı ve gazeteci Hunter S. Thompson intihar elti. 67 yaşındaki Thompson'ın kayak merkezi Aspen'in dışındaki evinde ölü bulunduğu bildirildi. Oğlu Juan Thompson'ın, babasmın cesedini bulduğu, olay sırasında kansı Anita'nın evde olmadığı belirtildi. Thompson'ın I972'de yazdığı çok satan 'Las Vegas'ta Korku ve Nefret' adlı kitabı, Terry Gülıam'ın yönetmenliğinde beyazperdeye de uyarlanmıştı. 20. yüzyılın ve Amerikan tarihinin en yüksek hayal gücüne sahip yazarlanndan bırı olarak nitelendırılen ve çeşitli kitaplara imza atan Thompson, yazarın kendisini hikâyenin esaslı bir unsuru haline getirdiği kurgusal gazeteciliğin öncülerındendı. BUGÜN • İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da 'Piyano Resitali', Gökhan VaroL, Sarper Kaynak. (0 212 293 98 48) M CEMAL REŞlT REY KONSER SALONU'nda saat 20.00'de 'Çıplak Hamlet' Dans Tiyatrosu. (O 212 232 98 30) M ATATÜRK KITAPLlGI'nda saat 18.00'de 'Mantık Atölycsi', düzenleyen:Dücane Cündioğlu.. (0 212 249 38 19)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear