22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 s | Misafirler AKP'den ^ ayrdıyonnuş. 2 AKP'nin ypni arıluııı: «a Arka Kapı Parlisi! Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97Elektronik posta: denizsotn@cumhuriyet.com.tr - K/CTC seçlminde y'ıne koalisyon çıkmış... "Rumlarla koalisvon!" AmasyaMehmet Me- * nekşe'nin bildir- diğine göre Mijli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Amasya'da "Amas- ya'nın Eğitim Sorunlan" konulu bir toplantıya katıldı. Ancak toplantı- ya çağrılı oldukları hal- de okul müdürleri alın- madı ve salona girmeyi başaran eğitimciler de dışarı çıkarıldı. Toplantı AKP'li yerel politikacı- larla yapıldı. Gemici Istanbul'da Şehir Hatla- rı Işletmesi beledi- yeye devredilir- ken gemi adam- ları işten atılmak isteniyor. Peki be- lediye, gemileri na- sıl çalıştıracak? Kısa bir süre önce ellerine "ge- mici" belgesi tutuşturu- lan imam hatip mezun- larıyla mı? A vrupa Birliği Anayasası'nın, Kasım 2006'ya kadar üye 25 devletin parlamentolarında ya da referandumda kabul edilmesi gerekiyor. Macaristan, Litvanya ve Slovenya, anayasa- yı meclislerinde kabul etti. llk referandum geçen haf- ta Ispanya'dayapıldı ve yüzde 76 evet çıktı. önümüz- deki süreçte ıngiltere, Fransa, Danimarka, Irlanda, Lüksembourg, Hollanda, Polonya, Çek Cumhuriye- ti'nde referandum yapılacak. Ingiltere'deki referandum 2006 ilkbaharında ola- cak. Londra'daki gelişmeleri yakından izleyen dos- tumuz Yılmaz Dikbaş, araştırma şirketi Mori'nin ül- kenin en büyük 500 şirketinden 105'inin patronuyla yaptığı bir anketten söz ediyor: "Büyük Ingiliz patronlarının yüzde 6O'ı Avrupa Bir- liği Anayasası'na karşı çıktı. Iş dünyasının liderlerinin üye olduğu Direktörler Enstitüsü'nün anketinde ise anayasaya evet diyenlerin oyu yüzde 29'da kaldı. Avrupa Birliği Anayasası'na karşı olan Ingiliz pat- Ingiltere'de ronların ileri sürdükleri en önemli gerekçe; anayasa- sının iş dünyasında bürokrasiyi çok artıracağı ve bu- nun da büyük ekonomik kayıplara neden olacağı kay- gısı. Ingiliz patronların çoğunluğu 'hayır' demekle kal- mıyor, referanduma giden süreçte, anayasaya karşı mücadelenin öncülüğüne de soyunuyor." Peki, Ingiltere'de neler oluyor? Yılmaz Dikbaş: "Bazı Ingiliz işadamları, 2004 yılında yapılan Avru- pa Parlamentosu seçimierinde çok daha köktenci bir tavır sergilemişler, Avrupa Birliği'ne açıkça karşı çıkmışlar, Ingiltere'yi Avrupa Birliği'nden çıkarmak amacıyla kurulmuş Birleşik Krallık Bağımsızlık Parti- si'ne büyük maddi destek sağlamışlar; multi milyo- Tehdit Kamil Acar: "Başbakan, yolsuzluğa karı- şan atanmışlar, için 'kafasını ko- parınz', seçilmiş- j ler için 'yolumuzu ayırırız' diyor. Aynı suça farklı tehdit nerede gö- rülmüş?" SESSÎZSEDASIZ(l) ner Paul Sykes, 1.4 milyon sterlin (yaklaşık 3.5 tril- yon lira) bağışlamıştı." Ingiliz patronların bu tavrı, bizim "bazı büyük pat- ronlar"ın tutumuna hiç benzemiyor. Yılmaz Dikbaş, "Ingiliz patronların Avrupa Birliği'ne ve Avrupa Birliği Anayasası'na karşı çıkmasınaTürki- ye'de şaşıracak olanlara söyleyeceğimiz şudur" diyor: "Ingiliz patronları bir yanlarıyla elbette kapitalisttir ama bir yanlarıyla da ulusalcıdır; milli sermayeyi tem- sil ederler. Türkiye'deki bazı büyük sanayici ve işa- damları ise, ne ulusalcıdırlar ne de milli sermayeyi temsil ederler. Tümden dışa bağımlı olduklarından, sadece dış odakların yönlendirmesine göre tavır alır- lar, zaman zaman 'Rum ağzıyla konuşmalan' da bun- dandır! Ekonomisi, siyaseti ve iş dünyası ile dışa bağımlı bir ülkede bazılarının, Ingiliz işadamlarının Avrupa Birliği'ne ve Avrupa Birliği Anayasası'na karşı çıkış- larını anlamaları elbette kolay değildir." Sağlıkta döner sermaye ve köy çeşmesi "Sağlık Bakanlığı, personeline verdiği döner sermaye payını son bir yıldır per- formans değerlendirmesine göre yapıyor" diyor hukukçu Erkin Göçmen: "Bir doktor ne kadar çok ameliyat ya- par, tetkik ister, tıbbi girişimde bulu- nursa, yani döner sermayeye ne ka- dar çok kazandırırsa o kadar çok pa- ra kazanıyor. Yapılan girişimlerin bilim- selliği ya da sosyal güvenlik kuruluşları- nın maddi kayıpları göz ardı edilerek." Er- kin Göçmen, 1943 yılında çıkarılan Köy Ebeleri ve Köy Sağlık Memurları Kanu- nu'nu anımsatıyor: "Başarılı personelin ödüllendirilmesi şöyleydi. Gebe ve loğusaları ilgiyle izleyen ve çocukların aşılanmasında başarılı olan personel her yıl 17 Nisan'da radyo ve ga- zetelerden ilan edilecek. Yurdun ücra merkezlerinde doğumları başarıyla yap- tıran ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesin- de gayret gösteren personelin adı köye * 11 9. hizmet edenler anıtına yazılacak. Çocuk bakımı konusunda halkın eğitilmesi çalış- malarına katılan ve çocuk ölümlerini azal- tan personelin adı köydeki bir tesise ve- rilecek. Yukarda yazılı üç maddedeki esaslara göre hareketle 10 yıl başarılı hizmet görenler ülkü eri sayılacak ve bunlar, Sağlık Bakanlığı'nca yaptırılıp kendilerine verilecek ay yıldızlı bir ala- meti taşımak hakkını kazanacak. Görüldüğü gibi bir zamanlar cumhuri- yet, gençlerini parayla değil bir köy çeş- mesine adını vererek ödüllendiriyordu. 50 yıllık küçük Amerika hayalinin bizi getirdi- ğiyerburası." Yüksek Yerilim Hattı Un var, yağ var, şeker var... Yine de yıllardır perhiz yapıyoruz! eıdincutku / yahoo.com Amerika'ya Imaj Aranıyor! ALPASLAN BERKTAY Condoleezza Rice, Türkiye'deki Amerikan kar- şıtlığından yakınmış, Türk yöneticilerden, ABD imajı- nın düzeltilmesini istemiş! Aslında, herkes kendi ima- jını kendi yaratır. ABD'nin imajı ne? Bush, "Ya benimlesin, ya karşımdasın!" diye meydan okuyup Afganis- tan'a saldırdı. Hiçbir haklı gerekçesi yoktu. Saldırısı- na da sonradan bir ad bul- du: "Sınırsız Özgürlük Operasyonu"(!?). Aslında, bu meydan okuma, tüm dünyaya, benimsenmiş kurallara ve değerlere idi. DünyaBankası'nın, "Ba- kan" olarak Türkiye Cum- huriyeti Hükümeti'ne ata- dığı, "liberal-solcu ve de Atatürkçü!" memuru da "Kayıtsız-şartsız destek!" diye çıkış yaparak saldırıyı destekledi. 15 günde 15 IMF yasasını da, aynı pat- ronlarının gücüyle "Ege- menlik kayıtsız şartsız ulu- sudur" yazılı çatının altın- dan -tek gık.. sesi çıkma- dan!- geçirtiyor! Bush, Türkiye Cumhuri- yeti Dışişleri Bakanı'na, "Bu topraklarda yapaca- ğınız bir şey yok. Buradan gidin ve tezkereyi Meclisi- nizden geçirin. Yoksa.. Er- meni sorunu Temsilciler Meclisi'ne gelebilir. Kuzey Irak'ta yerel güçlerle doğ- rudan illşkiye geçebiliriz. Dolar 3 milyona çıkabilir. AB'yi, görüyorsunuz, ikiye böldümbile. BM'yegelin- ce, onu da önümüzdeki yıl arkadaşlarla düşünece- ğiz" diyebiliyor! Rumsfeld de, kuzeyden Irak'a girememekten yakı- nıyor ve bu yüzden Türki- ye'yi suçluyor! Mantık açık: Irak'a saldırmak kadar sal- dırıyı Türkiye'den destek- lemek de, bunun için Tür- kiye topraklarından geç- mek de, sonuç olarak, Iraklı yurtseverleri "terö- rist" ilan edip öldürmek de, sonunda çorabı Türki- ye'nin başına örmek de meşru hakkımızdır! Kendi kuyunuzu kendinize kaz- dırmak, hakkımızdır! "Sal- "tyma hakkımız engellene- •mez!" Süslemesiz, ekle- mesiz özet bu! Irak'taki haydutluk, in- sanlığın ne olduğunu de- ğil, ne olmadığını gösteren bir dram, bir insanlık utan- cı!.. Ebu Garib'de gariban- lara tasma takıp gülerek sürüklüyor Miss England. Işkence sahnelerinin ya- yımlanmasını, komutan özellikle istiyor, askerin moralini yükseltici buluyor, karşılarındakinin insan ol- madığını düşününce işleri daha kolay oluyormuş! Böylece, işkence teknolo- jisinde de ilerleme kayde- diliyor! Ya işkenceyi ya- panların insanlığı ne olu- yor? Ve Rice konuşuyor: "Or- tadoğu'da 22 ülkenin ha- ritası değişecek!" BOP dar geldi, GOAP oldu. Genişle- tilmiş Ortadoğu ve Afrika Projesi... ABD'nin haritası ise dünya haritası! ABD'nin sınırı nerede biter? Sibir- ya'daki Fethullah kolejle- rine dek hertaşın altındaki kim? Erbil, Halepçe katli- amında sıgınan 6 - 7 bin CIA ajanı peşmergeyi Tan- su Çiller buradan Guam'a yolladığında, karşılama pankartlarındaki "Guam'a Hoşgeldiniz!" yazısının üs- tü Kürtçe, altı Türkçe idi. Oradaki Türkçe, Kuzey I- rak'taki Kürtleri ayaklan- maya kışkırtan CIA ajanla- rı arasında kimlere hitap ediyordu? Nerede petrol, orada "ABD demokrasisi!"... Sı- rada, Iran ve Suriye... Bü- yük Ortadoğu Batağı'na (BOB) büsbütün batmak için son hazırlıklarını yapı- yor Rice... AKP hüküme- tinden, Türk kamuoyunda- ki anti-Amerikan imajın dü- zeltilmesini isteyebiliyor! Kamuoyuna bu baskı, dil- lerinden düşürmedikleri "demokrasi"nin de gereği mi? Amerikancı başbakanla- rımızdan (olmayanı kim?) Tansu Çiller'e imaj tazele- mek için Ingiltere'den ge- tirtilen makyaj uzmanı, beş günlük bir incelemenin so- nunda, "Bu yüz artık mak- yaj tutmaz!" diyerek ülke- sine dönmüştü. Ya sabıka dosyası böylesine en ka- barık olan ABD'nin makya- jını kim düzeltsin? Bush'a kimi "Dracula" diyor, kimi Hitler'e benzetiyor. "Önle- yici Savaş" diyor, böylece "Barış Tehlikesi"n\ önlü- yor! "Baş terörist", "1 Nu- maralı Savaş Suçlusu" başka kime denir? Yoksa Nobel Barış ödülü mü ve- rilmeliydi? Çirkin Amerika- lıyı güzel Amerikalı yapma- ya hangi makyaj uzmanı- nın, estetik cerrahının gücü yeter? Bush için savaş suçluları mahkemesini dünya hukuk otoriteleri ne zaman düşünecek? Daha ilk günden Bush'a teslim olup, kapısında "arz-ı ubudiyet" eyleyen- lerin imajına gelince... On- ları, girecekleri "papazkılı- ğı" bile kurtaramaz! Buka- lemunun yüzü makyaj tut- maz! u Ç t Z G t L t K KÂMİL MASARACI kamilmasarack't mynet.com B A R B t SEMİH POROY M jaT jJjT ^ — r semihporoy(([ yahoo. com / • " ' J ^ / ) > r~~* f 1 / ... 1 BULUT BEBEK NURAY ÇÎFTÇI bulutbebektd hotmail.com ^ , sk*-> HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA BILG! hayatepikçvmynet.com AMERÎKA DEMİS JÇÎ\AER *ıchI ÜUE g AYAKT-A KALAMAZI TARtHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN Sarı hantma histtt- ,—^^__ S;«^A ıCırırken. ^&ü^m^^^ Sfe. _^ r-^,fl */^^ ——-—^^^_---' ^ / #^fc// ^w 1 5/l>?/ HUMMA wwtc.niunUas-arikan.com NASIL BULAS/YOR? 13OZ 'DE 8USÜ/IJ, A8O 'OE SULUfJAN &/)#/ HUMMA TtP K.OMİSYOMU, YAYIMLAC'IĞI B/M IS/^PO/Sl/9, SÖZ ICONUSU &L/L/4ÇT/S/A//rtÇ(/l£L/QMIÇTt-BUAfA SÖ/Ç£, KÜBA 'NIM BAŞtegNT/ HAt/AAfA '&/4/C/ &'& E/vSTfrü, HASTALlK- U4 fLGILİ /NCSL.EMELE& YAPMAK.7*1>'£>t. tLK. OLA- _—-^"^ fiAK 1881 '&£, SA/it HuMMı4NtH ı4E&e£ AGGYPTt /cû&tu Dotcro je o ı -19OO Y/UA/&A A&> \ gt HUMMA /COM/S-Y \ DA GE£ÇEĞE~ ı/LAçn " A ^ ^ ^ MİŞTİ. E>r. TESSE i&cos; f=/MirtY o/er^y/i ATMtfrt. 1Ş77/e/VT<4£-AgW<4 &AÇLAX4H SA- ?K£A/ grR UZ/liA/VW/ £>A YİTİR- ' IS)ZB4M, HAST&LI/C viRüst-e- GÖRÜŞ BEDRl BAYKAM Cumhuplyeti Küçümsemenin Nimetleri Üzerine Orhan Pamuk'un yabancı basına 1 milyon Er- meni ve 30 bin Kürt'ü yok ettiğimizi bütün çıplak- lığı ve cesareti (!) ile bir daha bildirmiş olması, ba- sınımızda irili ufaklı dalgalanmalaryarattı. Sn. Ru- hat Mengi ve Fatih Altaylı gibi yazarların, Pa- muk'agetirdikleri eleştirilerden önce "Büyük"'Türk basınının bu konuda yıllardır nasıl davrandığına bi- raz dikkatli bakıp düşünmeleri lazım. Bu ülkede Atatürk devrimlerini, 1923 Cumhuri- yeti'ni ve "resmiideoloji"y\ küçümsemenin ne ka- dar geçer akçe olduğu ortada. Biz "Kemalist di- nozor"yazarlar-çizerler, aydınlar, vatanseverler is- tersek ağzımızla kuş tutalım, "1923'te çizilen bu ceket artık bize dargeliyor, geçin bunları" diyen büyük beyinlerin karşısında medyada yok sayılı- yoruz, ya da üçüncü sınıf muamele görüyoruz. Siz hiç Yekta Güngör özden, Vural Savaş ya da Anıl Çeçen'le geniş pazar ya da pazartesi soh- betleri gördünüz mü? Ya da örneğin, bilumum ha- cı-hoca tarikat başlarına gösterilen ilgi ve özenin ellide birinin Atatürkçü Düşünce Derneği veya Çağdaş Eğitim Vakfı'na gösterildiğini gördünüz mü? Yani uzun lafın kısası, "Anti-Kemalist" birta- vır, medyada adam yerine konmanın garantili yo- lu. Üstelik, konu yabancı basın olduğundadager- çekler daha kesin olarak yüzeye çıkıyor. Laikliğe, Mustafa Kemal'e, Ordu'yalaf sokarsanız, bunun manşetlere oturacağı artık biliniyor. Bunu 15 yıl- dır yaşıyoruz. Sonuçta Pamuk için de fazla üzülmenize gerek yok. O bunu hep "arada bir" yapıyor.. alıştık. Na- sıl olsa, kim ne derse desin, medya reklamına de- vam edecek. Pamuk, son zamanlarda az görüş- sek de eski bir dostum. Kara Kitap gibi çok be- ğendiğim romanları var, ancak son birkaç kitabı- nı okumadım. Türkiye'ye şabloncu 2. Cumhuriyet- çi propagandalarla verdiği zarara üzülüyorum ve buna hakkı da, ihtiyacı da olmadığını düşünüyo- rum. Ne verdiği rakamlarda, ne konudan söz ediş tarzında bir ciddiyet ve bilimsellik mevcut. Kendi alanı olmayan bu kadar hassas konulardasorum- suzca davranıp kelimeleri tartmadan kullanması düşündürücü. Nesnelliğini, hatta mantığını bu ka- dar köreltmesi onun adına şanssızlık. Burada gündeme gelen iki tarihi kritik nokta var. Birincisi Osmanlı Imparatorluğu'nun "soykırım" yaptığı yönünde süregelen ısrarlı propaganda. Yüzyıllar boyu egemenliği altındaki topraklarda herkese hoşgörü ile yaklaşan Osmanlı, en zayıf anında durup dururken "soykırım" mı yapmış ola- cak? Yoksa vuku bulan şanssız, acı ve kanlı bir sa- vaş mı? Bunları tarihçiler medenice tartışacaklar. Ikincisi, buağırvebenceasılsıziddialarAlmanla- rın, Yahudilere uyguladıkları korkunç "soykırımla kimilerince aynı kefeye konmayaçalışılıyor. Bu da insafsızlıktan da öte alçakça bir iddia. Ayrıca ele almamız gereken bu iki konu ve Güneydoğu so- runu, ayrı yazılarımızın konusu olacaklar. E-mail: bedbay@tnn.net Faks: 0212-227 34 65 BULMACA SEDAT YAŞAYA1SI 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/İstanbul'un eski adların- dan biri. II Değerlı bir or- man ağacı... Büyükbaş hayvanlara verılen ortak ad. 3/ llkel benlik... Balı alınmış petek. ° 4/ Istem dışı 9 yapılan hare- ket... Asya'da bir ül- ke. 5/Bir işi yapmak- la, gücünden yarar- 2 lanılan nesne... " — 3 Müren": Şarkıcunız. 4 6/ Hekimin hastane- 5 deki hastaları dola- 6 şıp yoklaması. 7/Ko- runmak için birine 8 bırakılane^ya...Lan- 9 _ tan elementinin simgesi. 8/Yüzmetrekaretutarın- da yüzey ölçüsü binmi... irmaklarda işleyen ve şi- şirilmış tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal. 9/ Tekke edebiyatı şiir türlerindcn biri... Eli açık, cö- mert, yiğit. YIJKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir tarikatın asıl ve büyük tekkesi. 2/Divan... " — salıibi mülk sahibi / Hani bunun ilk sahibi" (Yunus Emre). 3/Eski dilde bayram... Güriiltü, pa- tırtı. 4/Sıcak ülkelerde yetişen çok sert bir ağaç... Doğru, gerçek. 5/Kastamonu'nun bir ilçesi... Ça- buk ve kolay kavrayan. 6/Bir muayene için heki- me ödenen ücret. 7/Eskiden kimi devlet dairele- rine verilcn ad... Bir nota. 8/ "Sevdiğimi eller al- miij / O da bana — gelıyor"(lürkü)... Olgunlaş- mamış ham kavun. 9/ Tanrı'ya özgü, Tannsal... Bir kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çiz- gileri. TEKİRDAĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2004/341 Tal Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cıns, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkartılmıştır. Birinci arltırraa günü 08.03.2005 saat 14.20-14.25'e kadar, satış mahalli: Tekirdağ Altınova Mahallesi, Gazi Hasanpaşa Caddesi No:38'de yapılacak ve 0 günü kıy- metlerin %60'ına istekli bulunmadığı takdirde 14.03.2005 günü aynı yer ve aynı saatte ikınci arttırma yapılarak satılacağı şu kadar ki artırma bedelinin nıalın tahmın edilen kıymetinin %40'ını bulmasının ve satış is- teyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasmın ve bundan başka paraya çevirme ve pay- ların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden % ... oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinın bir örneğinin is- teyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurma- lan ilan olunur. 14.02.2005 Muhammen kıymeti (lira) Adcıli Cinsi (Mahiyeti ve önemli özellikleri) 500.00 YTI. I Bent] marka siyah renk bilgisayar üç parça 22.400.00 YTI. 3200 kg Polyemikli akrelik yünlü iplik muhtelifrenklerde Basın: 7058
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear